Dizi veya Film İzleyerek Yabancı Dil Öğrenmek
Konu | Açıklama | Ekstra Bilgi |
---|---|---|
Yabancı Dil Öğrenme Yöntemleri | Dil öğrenme, filmler, müzik, TV şovları ve yoğun programlar veya değişim programları kullanılarak uygulanabilir. | Hedef dilin konuşulduğu bir ülkede yaşamak bile, dil öğrenmeyi hızlandırabilir. |
Dinleme ve İzleme Becerisi | Genellikle çocukların yetişkinlerden daha hızlı dil öğrenebildiği düşünülür, ancak yetişkinler de televizyon izleme ve yabancı dilde bir TV programı izleme gibi fırsatlarla dil öğrenebilirler. | TV, yetişkinlerin dilbilgisi ve kelime bilgisini öğrenmelerini sağlar. |
İşitsel Zeka | İşitsel zeka, sesleri ve müziği yorumlama, algılama ve hatırlama yeteneğidir. | İşitsel zeca sahip olanlar genellikle güçlü dil becerilerine sahiptir ve aksanları kolayca anlarlar. |
Görsel Zeka | Görsel zeka, şekil, harf ve renk gibi görsel bilgileri algılama ve saklama yeteneğidir. | Internet, görsel zekanın geliştirilmesinde kullanılabilecek bir araçtır. |
Kalıp Cümleler | Dil öğrenirken, cümleleri yüksek sesle tekrar etmek bilginin kalıcılığını artırabilir. | Bilgiyi görsel ve işitsel olarak pekiştirmek, hatırlamayı kolaylaştırır ve unutmayı zorlaştırır. |
Beynin öğrenme kapasitesi | Beynin stres altındayken baskılandığı ve bilgiyi etkili bir şekilde öğrenemediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. | Sevilen aktivitelerle öğrenme, bilgiyi daha iyi hatırlamayı ve anlamayı sağlar. |
İlkokuldan itibaren aldığımız dil eğitimine baktığımızda kitaplardan belirli kalıpları öğrenebilme, kelime bilgisi ve dil bilgisi becerileri üzerine bir öğretim modeli vardır. Bu, dil bilgisi ve kelime dağarcığının aktif ve doğru bir şekilde öğrenilmesini sağlasa da bazı alanlarda uygulama ve uygulama açısından yetersiz kalmaktadır.
Dil öğreniminin daha etkili olabilmesi için daha fazla uygulama ve kullanıma olanak sağlayacak yöntemlerle birleştirilmesi gerekmektedir. Bunu yapmanın bir yolu, filmler, müzik ve TV şovları gibi multimedya kullanmaktır. Diğer bir yol ise, dilin gerçek yaşam durumlarında kullanılması için yoğun programlar veya değişim programları aracılığıyla fırsatlar sağlamaktır. Bu yöntemlerin bir kombinasyonunu kullanarak, dil öğrenenler seçtikleri dilde etkili bir şekilde iletişim kurmalarını sağlayacak daha kapsamlı bir beceri seti geliştirebilirler.
Genellikle bir yabancı dili gerçekten öğrenmek için kişinin kendini kültürün içine sokması gerektiği söylenir. Bununla birlikte, bunu söylemek yapmaktan daha kolaydır ve çoğu zaman insanlar, o dili konuşanlar tarafından çevrelenmediklerinde, kendilerini yeni bir dil öğrenmeye başlamak için bile mücadele ederken bulurlar. Hedef dilin konuşulduğu bir ülkede yaşıyor olsanız bile, dili gerçekten öğrenmek için yeterli etkiyi bulmak zor olabilir. Bu özellikle, genellikle günlük rutinleri olan ve anadili İngilizce olan kişilerle düzenli olarak etkileşim kurma fırsatına sahip olmayan yetişkinler için geçerlidir. Anlıyorum ama konuşamıyorum! Eminim bu cümleyi hayatımızda bir defa da olsa duymuşuzdur. Ülkemizdeki en büyük yabancı dil sorunlarından biri budur.
Dinleme ve İzleme Becerisi
Çocukların dilleri yetişkinlerden çok daha kolay öğrenebilecekleri yaygın bir inançtır. Bu genellikle, küçük çocukların düzenli olarak dile maruz kalmasına ve yetişkinler için dil öğrenmeyi daha zor hale getirebilecek bilişsel önyargıları henüz geliştirmemiş olmalarına bağlanır. Ancak, son araştırmalar bu farkın bir zamanlar düşünüldüğü kadar önemli olmayabileceğini göstermiştir. Aslında, onlara doğru fırsat ve motivasyon verilirse, yetişkinler de çocuklar kadar kolay dil öğrenebilirler. Böyle bir fırsat televizyon izlemektir.
araştırmalar, yabancı dilde bir tv programı izlemenin yetişkinlerin konuşulan dili hızlı ve etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabileceğini göstermiştir. ayrıca tv, yetişkinlerin dilbilgisi ve kelime bilgisi öğrenmelerine yardımcı olabilecek yazılı kelimeye maruz kalmayı da sağlayabilir. bu nedenle, yeni bir dil öğrenmenin bir yolunu arıyorsanız, televizyonun gücünü küçümsemeyin. basit bir çözüm gibi görünse de, başarının anahtarı olabilir.
İşitsel Zeka Nedir?
Sesleri ve müziği yorumlama, algılama ve hatırlama yeteneğidir. Bu tür zekaya sahip kişiler işitsel ipuçlarını daha kolay algılayabilir ve genellikle güçlü sözel becerilere sahiptir. Bu tür zeka, müzik, öğretmenlik ve topluluk önünde konuşma gibi alanlarda çalışan insanlar için önemlidir. İşitsel zekaya sahip insanlar genellikle melodiler ve ritimler için iyi bir hafızaya sahiptir. Ayrıca farklı enstrümanları yalnızca sesle tanımlayabilirler. Ancak işitsel zeka sadece müzikle ilgili değildir. Ayrıca konuşmayı duyma ve anlama yeteneğini de içerir.
İşitsel zekaya sahip kişiler genellikle güçlü dil becerilerine sahiptir. Farklı aksanları ve lehçeleri kolayca anlayabilirler. Ayrıca isimleri hatırlamada daha iyi olabilirler ve işitsel hafızayla yüzleşirler.
Görsel Zeka Nedir?
Şekil, harf ve renk gibi görsel bilgileri algılama ve saklama yeteneğidir. Tüm bu yetenekler bir araya getirilerek öğrenilen bilgilerin kalıcılığı artar. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte bilgiye erişimimiz de kolaylaştı. Artık sadece derslerden ve kitaplardan değil, günümüzün büyük bir bölümünde yanımızda bulundurduğumuz internet araçlarından da yararlanarak bilgilere kolayca ulaşabiliyoruz. Bu da dil öğrenmemizi kolaylaştırıyor. Ancak, internetteki tüm bilgilerin doğru olmadığını unutmamak önemlidir. Okuduğumuz her şeye inanmadan önce gerçekleri ve kaynakları kontrol etmek önemlidir. Yine de internet, görsel zekamızı geliştirmek için kullanılabilecek harika bir araçtır.
Kalıp Cümleler
Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yollarından biri, cümleleri yüksek sesle tekrarlamaktır. Sözcükleri yüksek sesle söyleyerek onları daha iyi hatırlayabilir ve bilgileri zihninizde sağlamlaştırabilirsiniz. Bu bilimsel olarak defalarca kanıtlanmıştır. Bilgileri sesli olarak tekrar ettiğinizde hatırlamanız kolaylaşır ve unutma olasılığınız azalır. Ayrıca cümleleri yazıp okuyarak bilgiyi görsel ve işitsel olarak pekiştirmiş olursunuz. Bu tekrar, bilgileri daha iyi hatırlamanıza ve unutmayı zorlaştırmanıza yardımcı olacaktır. Bu nedenle, eğer bir yabancı dili etkili bir şekilde öğrenmek istiyorsanız, cümleleri yüksek sesle tekrarladığınızdan emin olun!
Ayrıca beynin stres altındayken baskılandığı ve bilgiyi etkili bir şekilde öğrenemediği de bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu yüzden sevdiğimiz, izlemekten sıkılmayacağımız bir diziyi izleyerek hem eğlenceli hem de etkili bir şekilde yabancı dil öğrenebiliriz. Görsel olarak mimik ve hareketlerle ve konu bütünlüğüyle desteklenen hikayenin beyinde kalıcı olma olasılığı çok daha fazla olmaktadır.
Gramere Bağlı Kalmak
Dil öğrenirken yapılan en büyük hatalardan biri gramere aşırı derecede bağımlı olmaktır. Dilbilgisi kurallarını sağlam bir şekilde anlamak kesinlikle önemli olsa da, onlara çok fazla güvenmek aslında etkili bir şekilde iletişim kurma yeteneğinizi engelleyebilir. Tüm kurallara uygun olarak konuşmaya çok fazla odaklandığınızda, kendinizi kelimelerin üzerinde tökezlerken veya mükemmel cümleyi bulmak için baskı hissederken bulabilirsiniz. Bu, daha az akıcı, kulağa doğal gelen konuşmaya yol açabilir. Her şeyin mükemmel olması konusunda endişelenmek yerine, rahatlamaya çalışın ve fikirlerinizi net bir şekilde iletmeye odaklanın. Bu, daha kendinden emin ve akıcı konuşmanıza yardımcı olacak ve nihayetinde öğrenme sürecini daha eğlenceli hale getirecektir.
Hiç bilmediğimiz bir yabancı dilde konuşulan bir diziyi izlemek başta bizim için zor ve sıkıntılı bir süreç olacaktır. Belki de zaman kaybı gelmeye başlayacaktır ancak izlemeye devam ettikçe, hareketler ve mimikler algıyla birleştikçe beyin onu anlamlandırmaya başlayarak dili çözmeye başlayacaktır.
Dizi veya Film İzleyerek Dil Öğrenirken Yapılması Gerekenler
Defalarca izlemekten sıkılmayacağınız, sevdiğiniz bir dizi ya da film seçmek.
Yapabiliyorsanız kendi yabancı dil seviyenize yakın bir dizi seçmek. Örneğin akademik, tıbbi, bilimsel, tarihi ya da hukuki konuşmaların ağırlıklı geçtiği bir dizi seçmek daha zorlayıcı olabilmektedir. Günlük konuşmaların geçtiği dizi tercih etmek daha avantajlı olacaktır.
Kesinlikle altyazı eklemeyin. Altyazı beyninizin tembelleşmesini sağlayacaktır. Türkçe altyazıyla izledikçe beyin zaten bildiği bir şeye yoğunlaşarak İngilizce en fazla birkaç kelimeyi algılayabilecektir. Ancak altyazısız bir şekilde İngilizce izlemek başlarda zorlanmamıza neden olsa da zaman geçtikçe hızlıca kelimeleri öğrenmemize yarayacaktır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gramer kalıpları, kelime ezberleri gibi sancılı süreçlere rağmen etkili bir şekilde anlayıp konuşamadığımız yabancı dil öğrenme sürecine yeni bir yaklaşım olan dizi, film izleyerek öğrenme dili kolay, hızlı ve eğlenceli bir yoldan öğrenmek isteyen kişiler için etkili bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.