İş Arama Süreci Neden Uzun Sürüyor?
Konu | Açıklama | Sonuç |
---|---|---|
Keşfedilebilirlik | Google ve arama motorları keşfedilebilirliği sağlar. Eğer isminiz aramada çıkmıyorsa var olmuyorsunuzdur. | Mezunların bu durumun farkında olması ve kendi varlıklarını arttırmak için çaba göstermesi gerekir. |
LinkedIn hatası | LinkedIn'in keşfedilebilirlik sorunlarını tümüyle çözeceği düşüncesi yanıltıcıdır. | Dikkat çekici ve eşsiz bir profil oluşturmak ve aktif olmak önemlidir. |
Ağ oluşturma | İyi referanslar ve güçlü bir profesyonel ağ, işe alım şansını arttırır. | Mezunların çevre yapmayı ve profesyonel ilişkiler oluşturmayı göz ardı etmemesi gerekmektedir. |
Tavır | İşe alım uzmanları, teknik becerilerin yanında sosyal becerilere ve tavra dikkat eder. | Arkadaş canlısı ve sosyal becerilere sahip olmak, işe alınma şansını arttırır. |
Güven | Güvenilir olmak ve iyi bir işbirliği yapabilmek, işe alım sürecinde önemlidir. | İşbirliği yapabilen ve güvenilir olan adaylar daha çok tercih edilir. |
Motivasyon | Adayların motivasyonları ve kuruma aidiyetleri, işe alım sürecinde dikkate alınır. | Kuruma gerçekten inanan ve emek vermek isteyen adaylar daha çok tercih edilir. |
Yüksek lisans ve lisans derecesi | Çoğu genç iş arayanın yüksek lisansı veya lisansı vardır, bu tek başına yeterli değildir. | Adayların diğer yeteneklerini ve becerilerini de göstermeleri önemlidir. |
Dijital dünya | Keşfedilebilir olma ihtiyacı, dijital dünyanın gerekliliklerinden biridir. | Mezunların dijital dünyanın gerektirdiği becerilere sahip olmaları ve bunları kullanmaları önemlidir. |
Staj deneyimi | Birkaç staj deneyimi işe alım sürecinde avantaj sağlar ama tek başına yeterli değildir. | Staj deneyimi olan adayların, bu deneyimleri yanında diğer yeteneklerini ve becerilerini de göstermeleri gerekir. |
Eşsiz özellikler | Eşsiz özelliklere sahip olmak ve bunları göstermek, işe alım sürecinde avantaj sağlar. | Adayların kendilerini farklı ve eşsiz özelliklerle öne çıkarmaları, işe alınma şansını arttırır. |
Sosyal medyanın ve de internetin işe alım sürecini değiştirdiğini hepimiz biliyoruz. İş reklamlarının hızlı yayılmasını sağlıyor ve aynı zamanda işe alım uzmanları ile yetenekler arasındaki bağlantı hızını arttırıyor. Bununla birlikte çalışmalar ve de testler gösterdi ki ortalama bir mezunun iş arama süreci daha uzun sürüyor ve daha karmaşık hale geldi. Böyle bir mücadelenin nedenleri nelerdir? Bu yazının amacı bazılarını ortaya çıkarmak.
Keşfedilebilirlik saltanatı
Bugün yaşadığımız dijital dünyada iş aramanın temeli keşfedilebilir olmak. Bir mezun olarak sizin ilk hedefiniz işe alım uzmanları bile değil, Google olmalı. Bugünün dijital dünyasının bir gerçeği ise eğer arama motorlarında çıkmıyorsanız, o zaman siz var değilsiniz. Bu şirketler için de bir gerçek ama aynı zamanda iş arayanlar için de geçerli. Bununla birlikte çok az mezun gerçekten bu gerçeğin farkında. Hatta çok az mezun kendi profesyonel görünürlüklerini arttırmak için uğraşıyor. Çalışmalar gösterdi ki işe alım uzmanları sistematik olarak işe alım sürecinde adayları Google’da aratıyor. Bu yüzden iş arayanlar isimlerinin aramada çıktığından emin olmak için çalışmalılar. Ve ideal olarak ayı zamanda "pazarlama yüksek lisans öğrencisi İstanbul LinkedIn" gibi anahtar kelimelere de çalışmalılar.
Linkedin hatası
Öğrenciler arasındaki yaygın bir yanlış kavram ise LinkedIn veya başka bir profesyonel ağda olmanın keşfedilebilirliğin bütün problemlerini çözeceğini düşünmektir. Bununla birlikte sosyal medyada "statik" profesyonel profile sahip olmanın acı gerçeği de bunun sizin fazla rekabetçi olan iş arama pazarında bulunmanızı sağlamayacağıdır. "Eğer varlığınızı online olarak yaratırsanız, ve de kendinizi eşsiz olarak gösterip; ve de işe alım uzmanlarının önünde özelliklere uyarak ve de işverenleri hedefleyerek kendinizin kariyer amaçlarınıza ulaşmanıza yardımcı olacak insanlara karşı görülür olduğunuzu düşünebilirsiniz." (Guiseppi, 2014). Guiseppi’nin bu alıntısında gösterildiği gibi, mezunların konu iş araması olduğunda Proaktif bir yaklaşımı olmalı. Adler (2014) diyor ki "Güvenilir bir kaynaktan işe alım uzmanına referans verilen insanın işe alınma ihtimali 20 kat fazladır". İşte bu yüzden mezunların, özellikle ofisinizden veya bölümünüzden direkt olarak profesyonel ilişkileri online yaratma ihtimalinin olduğu dijital dünyada çevre yapmayı göz ardı etmemesi gerekir.
Tavır için olan savaş
Mezunların hak ettikleri işi almak için mücadele vermelerinin bir başka sebebi de hala işe alım uzmanlarının zor ve teknik beceriler aradıklarına inanmalarıdır. Bununla birlikte günümüzde her genç iş arayan insanın lisansı veya yüksek lisansı vardır. Bir de bir iki tane stajyerlik. İşte bu yüzden mezunların işe alım uzmanlarının yetenek savaşında değil de tavır savaşında olduklarını anlamaları gerekir. Peki "iyi tavır" ne anlama gelir? Ve neden zeki işe alım uzmanları ona odaklanır? Bunun birçok açıklaması var. İş yerinde 2600 çalışanın sosyal davranışını gözlemleyen bir IBM çalışması üzerine yorum yapan Pfeffer (2013) diyor ki "Takım başarısının en iyi öncüsü zekilik veya çaba değildir; takım üyelerinin birbirleri hakkında nasıl hissettiğidir." Bunu göze alarak, işe alım uzmanlarının işe alım sürecinde düzgün sosyal becerilere sahip arkadaş canlısı adaylar araması normaldir.
Güven için olan kavga
İşe alım uzmanlarının mezunların tavrını taramalarının bir başka sebebi de onların adaylara güvenip güvenemeyeceklerini bilmek istemeleridir. Güven profesyonel dünyada önemli bir gerçektir çünkü ofiste çalışmak işbirliği demektir. Pfeffer (2013) diyor ki "eğitim sisteminde işbirliği sahtekarlık demektir. İş yerinde bu bizim işleri genel olarak halletme yolumuzdur." Bu sebepten dolayı işe alım uzmanlarının adayların işbirliği yapabileceğini ve onlara güvenebileceğini bilmesi gereklidir. Son olarak işe alım uzmanları mezunların tavrını onların motivasyonlarını ve potansiyel kuruma aitlik derecelerini belirlemek için inceler.
Önemli bir konuda sonuca varacak olursak Pfeffer (2013) diyor ki "son zamanlarda yayınlanan bir çalışma ortaya koydu ki çalışanlar kurumun misyonuna gerçekten inanan çalışanlar statüsünü arttırmaya ve inanmayanları etkilemeye daha yatkınlar […], bu da çalışanların sadece en iyi becerilere sahip oldukları için değil ama şirket ile aynı çizgide oldukları ve diğerleri tarafından güvenilir oldukları için terfi aldıklarını gösteriyor." Bu da şu anlama geliyor eğer mezunlar işe alım şanslarını arttırmak istiyorsa sadece kalifiye olmaları gerekmiyor aynı zamanda güvenilir olmaları için sevilebilir ve yaklaşılabilir olmaları gerekiyor.
Celal Bayar Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesinde Lisans eğitimleri, Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi ve Beykent Üniversitesinde İşletme Yönetimi üzerine Tezli Yüksek Lisans yapmıştır. Halen insan kaynakları üzerine doktora tezi yazmakta ve işletmelere insan kaynakları üzerine danışmanlık yapmaktadır.