Pazarlamanın Gelişimi
Dönem | Pazarlama Gelişimi | Pazarlamanın İşlevi |
---|---|---|
1950'ler | Galbraith, ürünlerin satışına yönelik teşvik ve ikna unsurlarında büyüme olduğunu işaret etti. | Ürünlerin talep edilen ve arzulanan bir seviyeyi işaret etmesi |
1925 | Pazarlama, reklam ve tanıtım faaliyetleri olarak algılandı ve etkisi ölçüldü | İşletmelerin satış performansını artırmak |
1969 | Kotler ve Levy, pazarlamanın üçüncü sektör organizasyonları tarafından kullanılabileceğini açıkladı. | Hizmet sağlama ve misyonu ifade etme |
20. Yüzyıl | Pazarlamanın kapsamı genişledi ve tatminin yükselmesinde önemli bir araç oldu. | İhtiyaçları daha iyi anlama ve en uygun hizmet tasarımını gerçekleştirme |
Sanayi Devrimi | Üretim süreçleri ve hacmi arttı, yönetim bilim haline geldi. | Kaynak kullanımını optimize etme ve üretim tercihlerini anlama |
20. Yüzyılın İlk Yılları | İşletme yöneticiliği bir disiplin olarak görülmeye başlandı. | Örgütleme, planlama, yürütme, eşgüdüm ve kontrol fonksiyonlarını sağlama |
Çağımız | Pazarlama bir uzmanlık alanı haline geldi. | İşletme sisteminde çeşitli kaynak girdileriyle sağlama ve veri ve ürün akışı yönetme |
Genel | Pazarlama, iktisadi kıtlığı giderme ve kaynak dağıtımında roller oynar. | İhtiyaçları belirleme, hedefleme ve tatmin etme |
Genel | Pazarlama, tüketici taleplerini ve tercihlerini belirlemek için araştırma yapar. | Tüketici ihtiyaçlarına yanıt verme |
Genel | Pazarlama, hem özel sektör hem de kamusal sektör için önemlidir. | Verimlilik ve etkinlik sağlama |
1950’li yıllardan itibaren iktisat bilimci Galbraith, dünya da meydana gelen değişimlerden birinin üretilen ürünlerin satmaya yönelik teşvik ve ikna unsurlarındaki esaslı büyüme olduğuna işaret etmiştir. İktisatçı bilimcinin bu tespiti, o döneme kadar hakim olan üretim kabiliyeti ve kapasiteleri ile ilgili niteliklerin ön planda tutan bir yaklaşımdan daha ileri bir nokta olan, ürünlerin talep edilen ve arzulanan bir seviyeyi işaret etmesi açısından oldukça değerlidir. Durum böyle iken üretilen malların satmaya yönelik gösterilen çalışmalar, yerini kısa zamanda işletmelerin talep edilen ürünleri ürütmeye teşvik etmiştir. Aslında pazarlamanın temelinde de yatan anlayış talep edilen ürünler oluşturmaktan geçer.
1925 yılından itibaren pazarlama reklam ve tanıtım faaliyetleri olarak anlaşılmış; hatta pazarlamanın işletmelerin satış performansına olan etkileri de ölçülmüştür. Bu dönem doğrultusunda daha fazla talep tahminleri ve fiyatlandırmalarda konularında başabaş analizler yapılmaya çalışılmıştır. Fakat pazarlama karma unsurlarının varlığının tanınmasıyla işletme faaliyetleri içindeki uygulama sahasından hızla geliştiği görülmektedir.
Her ne kadar pazarlama uygulamaları kar amacı güden özel işletmeler tarafından gerçekleşse de 1969 yılında Kotler ve Levy bilimciler tarafından sendikalar, vakıflar, müzeler, sağlık kurum ve kuruluşları gibi üçüncü sektör olarak da ifade edilen organizasyonlar tarafından kullanabileceğini açıklamıştır. Fakat kamusal nitelik taşıyan organizasyonlarda genellikle öncelikli hedef hizmet sağlamaları olmuş, pazarlama ise hizmetin sağlanacağı kitler açısından kendisine yüklediği misyonu ifade etme becerisini sağlamaktadır.
Sadece bunlarla sınırlı kalmayarak pazarlamanın kapsamı oldukça geniş görülmüş, sorumlu olduğu kitlelerin ihtiyaçlarını daha iyi anlaşılmasına ve bu ihtiyaçlara olabilecek en uygun hizmet tasarımını gerçekleştirmek adına sorumluluğu altına girdiği misyonun daha iyi sağlanmasına, bunun sonucunda ise sağlanan hizmetin duyulan tatminin yükselmesinde önemli bir araç durumuna gelmektedir.
Neden Pazarlama?
İktisat biliminin ortaya çıkmasının en temel kaynağı insan ihtiyaçlarının sonsuz olması ve buna karşılık kaynakların sınırlı gösterilmesidir. İktisat tam olarak, insan ihtiyaçlarını ilgili ihtiyaçların karşılanabilmesine yönelik mal ve hizmetlerin üretimi noktasındaki durumunu anlamaya çalışarak bir denge görevini yerine getirmeye çalışır. Bu nedenle iktisadın temel uğraş alanı ekonomik aktörlerin kaynak kısıtlılığı karşısında üretim tercihlerini anlamak ve tercihlerini ortaya koymak gibi temel çalışmaları yürütür.
Hükümetler ve ilgili politikalarının belirlenmesinde, mevcut ihtiyaçların kıt kaynaklar karşısında ilk sıraya almaları nedeniyle, hangi ihtiyaçları hangi kaynaklarla sağlanacağı, diğer bir ifadeyle refahın paylaştırılması yönündeki tercihleri ise, politik diyebileceğimiz iktisadın konusunu oluşturmaktadır.
İnsanların talep etmiş oldukları mal ve hizmetlerin karşılanması üretimle sağlanabilir. Üretim, tam olarak kaynak girdilerini amaçlanan çıktı hedeflerine dönüştürüldüğü bir döngü sürecidir. Değişen dünyada akılcı çözümlerin ortaya çıkması sanayi devriminin üretimi zanaat denilebilecek usta çırak ilişkisi içinde çıkartarak seri üretimi yapılabilen büyük tesisleri ortaya çıkarmıştır. Giderek artan üretim hacmi ve üretim süreçlerinin tam net olamaması iş bölümünü doğurmuş, farklı uzmanlıklara sahip çalışanları işletmenin varlık sebebi olan karşılamayaı amaçladığı ihtiyaçlar doğrultusunda mal ve hizmetlerin üretimine yönelik idare ve sevk ihtiyacı, yönetimi bir sanat değerinden bir başka önemli değer olan bilime dönüştürmüştür.
Tüm bu gelişmelerin ışığında 20. yüzyılın ilk yıllarında bir disiplin olarak görülmeye başlanan işletme yöneticiliği, işletmeler nezdinde altı fonksiyon ayrılmıştır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;
Üreticiler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin tüketiciler tarafından alındıktan sonra destek servisiyle ilgili sağlanan teknik çalışmalar
Bazı girdi ve varlıkların satın alınması; satın alınan veya üretilen ürünlerin satışı kapsamında ticari faaliyetler
Varlıkların ve diğer parasal değerlerin değerlendirilmesiyle ilgili finansal çalışmalar
Kurum veya işletmeyle ilgili çalışmaların kayıtların alındığı muhasebe çalışmaları
Çalışanların işletmeye ait verileri ve müşterileri, bina ve donanımlarını korumaya yönelik güven çalışmaları
Yukarıda belirtmiş olduğumuz toplamda beş faaliyetle ilgili olarak örgütleme, planlama, yürütme, eşgüdüm ve kontrol fonksiyonlarının sağlandığı yönetim faaliyetleri arasında yer alır.
Bu kapsamda yönetim faaliyetleri arasında pazarlamanın bir uzmanlık alanı şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Çağımızda işletme, sistem yaklaşımını gözeterek bir açık sistem halinin olduğu çeşitli kaynak girdileriyle sağlandığı, veri ve ürün akışı içinde yer alan bir alt sistemler ağı olarak ifade edilebilir. Bunlar şöyledir;
Lojistik alt sistemleri ve satınalma
Finans ve muhasebe alt sistemleri
Hizmet ve üretim yönetimi alt sistemleri
Satış, pazarlama ve dağıtım alt sistemleri olarak gösterilmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere pazarlama çalışmaları işletme fonksiyonlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Pazarlamanın Görevi Nedir?
Örgüt içinde üstlenmiş olduğu rol gereği, pazarlama, işletmenin varlığını ve misyonunu devam ettirebilmesi adına ihtiyaç duyulan sağlıklı ve örgütlenebilir bir nakit akışını oluşturabilmek için üretim, tedarik ve satış fonksiyonları arasındaki eşgüdümü sağlamak gibi bir görevi vardır.
Netice itibariyle varlık sebebi ortadan kalkan artık gerek duyulmayan bir işletme meşruiyetini nasıl kaybederse, varlık sebebi olan çalışmaları da yerine getiremeyecek ve bu açıdan kurum yasal olarak yaşamını sağlayamayacaktır. Bu nedenle pazarlamanın işletmeler için hayati öneme sahip olduklarını belirtebiliriz.
Pazarlama, piyasa ve tüketici talep ve ihtiyaçlarını görerek, olabilecek talep tahminlerinde bulunur. Bunun için ayrıntılı raporlar hazırlayarak programlar oluşturur. Sonrası için üretim ve üretimi girdi sağlayan satın alma, tedarik, satış ve tahsilat gibi departmanlara, oluşturulmuş planları bir koordinasyon kapsamında faaliyete dökecek adımları atar. Buradan da anlaşılacağı üzere pazarlama operasyonel olmaktan daha fazla stratejik bir durumu temsil etmektedir.
Sağlık hizmetleri kapsamında üretim unsurları; tıbbi hizmetlerin arzını sağlayabilecek ayakta tedavi poliklinikleri, doğumhaneler, ameliyathaneler, yatan hasta servisleri ve tıp hizmetleri arzı kapsamında farklı girdilerde bulunan nükleer tıp, radyoloji, biyokimya laboratuvarları, eczane ve patoloji gibi destek birimlerini oluşturmaktadır. Hastaneye ait depo ve satın alma birimleri ise yardımcı tıp ve tıp bilimlerindeki çalışmaların sürekli devam edilebilmesi adına ihtiyaç olunan ilaç, enjektör ve eldiven benzeri girdileri geçmişte oluşmuş ve olabilecek taleplere göre hazır bulundurmakla görevlidirler.
Elbette sağlık kurumunun sağlamış oldukları hizmetlerin karşılığı olarak alacaklarının tahsil edilme yeteneği ve zamanlama durumu, çalışmaların devamlılığı için ihtiyaç duyulan girdilerin sağlanması ve kurumun farklı yükümlülüklerinden sadece biri olan borçlarını ve diğer yükümlülüklerini yerine getirebilmesi adına oldukça önemli olup “nakit akışı" olarak ifade edilmektedir.
Sağlık Yönetimi bölümünde öğretim görevlisi. Sağlık hukuku, Türk sağlık sistemi ve sağlık kuruluşlarında teknoloji yönetimi alanında dersler vermektedir. Birçok uluslararası dergi, kitap ve bildirilerde yazı ve bölümleri vardır.