Geçmişten Bugüne Pazarlama Süreci
Kavram | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Pazarlama | İşletmelerin müşteri istek ve ihtiyaçlarını önceden tahmin ederek istenilen ürün ve hizmet üzerinde çalışması süreci. | Bir giyim markası, müşterilerinin kış aylarında kalın kıyafetlere ihtiyaç duyacağını öngörerek üretim sürecine odaklanır. |
İhtiyaç | Herhangi bir şeyin yokluğunda üzerimizde oluşan stres hali. | Yeme, içme, barınma gibi fiziksel ihtiyaçlar veya sosyal ihtiyaçlar kısımına girer. |
İstek | İnsan ihtiyaçlarının karşılanması için yönlendirilme işlemi. | Bir kişi, aç olduğunda ihtiyaç duyduğu gıda türlerine yönelir. Bu, örneğin burger yemek istemesi şeklinde olabilir. |
Kültürel Farklılıklar | Farklı kültürlere sahip insanların istek ve ihtiyaçlarının çeşitliliği | Bir Türk sabah kahvaltısında Sade omleti tercih ederken Bir Asyalı pirinç yemeğini kahvaltı öğünü olarak tercih edebilir. |
Alışveriş Süreci | Müşterilerin ürün veya hizmet satın alma eylemi | Bir müşteri, markete gider ve gerekli ürünleri alır. |
Gündelik İstek ve İhtiyaçlar | Kişilerin günlük hayatta karşılaştıkları ve karşılamak zorunda oldukları ihtiyaçlar ve istekler. | Türkiye’de kırmızı domates tercih ederken İsveç’teki tüketiciler yeşil domatesi ihtiyaçları dahilinde bir öğün olarak alabilmektedir. |
Değer Katma | İşletmelerin sundukları ürün ya da hizmetle müşterilere ekstra fayda sağlaması. | Bir kafe, müşterilere sadece kahve sunmak yerine, rahat koltuklar, hızlı internet ve hoş bir atmosfer sunarak değer katar. |
Güçlü İlişkiler | İşletmelerin müşterileri ile sürdürülebilir ve karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler kurması. | Bir marka, müşterilerine özel fırsatlar ve indirimler sunarak, onlarla uzun süreli bir bağ oluşturur. |
Pazarlama Süreci | Müşteri ihtiyaç ve isteklerini karşılamak için yapılan tüm aktivitelerin bütünü. | Ürün geliştirme, fiyatlandırma, tanıtım ve dağıtım gibi aktiviteleri içerir. |
Pazarlama, işletmelerin müşteri istek ve ihtiyaçlarını önceden tahmin ederek istenilen ürün ve hizmet üzerinde çalışmasıdır. Günümüzde ise pazarlama, sunduğu işe değer katarak müşterilerine fayda sağlamak üzerine odaklanılan çaba ile güçlü ilişkileri yaratabilme sürecidir.
İhtiyaç, herhangi bir şeyin yokluğunda üzerimizde oluşan stres halidir. Yokluğunda rahatsızlık yaratan durumdur. Fiziksel ihtiyaçlar (Yeme, içme, barınma) sosyal ihtiyaçlar (Ait olma, sevilme.) bu çerçeveye girer.
İstekler, insan ihtiyaçlarının karşılanması için yönlendirilme işlemidir. İstek ve İhtiyaçlar kültür ve kişilik üzerine farklılık gösterebilir. Bir Türk sabah kahvaltısında Sade omleti tercih ederken Bir Asyalı pirinç yemeğini kahvaltı öğünü olarak tercih edebilir. Ve alışveriş sürecinde bu kişilerin günlük istek ve ihtiyaçları farklılık göstermektedir. Türkiye’de kırmızı domates tercih ederken İsveç’teki tüketiciler yeşil domatesi ihtiyaçları dahilinde bir öğün olarak alabilmektedir.
Talep, Bir kişinin o ürün veya hizmeti satın alma gücüyle desteklenmiş insan istekleridir. Satın Kişinin Gelir düzeyiyle birlikte ilerler. Değişim, pazarlama fonksiyonunun temelidir. Değişimin gerçekleşmesi birçok koşulun yerine getirilmiş olması gereklidir. Değişim; arzu edilen bir objenin karşılığında karşı tarafa bir şey verilerek ihtiyacın giderilmesi ve elde edilmesi durumudur.
Değer, Tatmin, Fayda Kavramları Arasındaki İlişki
Değer, memnuniyet ve fayda kavramlarının hepsi birbiriyle yakından bağlantılıdır. Değer, bir şeyin yararlılığının veya öneminin bir ölçüsüdür; memnuniyet ise bir şeyi kullanmanın bir sonucu olarak yaşanan zevk veya hoşnutluktur. Fayda, bir nesne veya eylemin pratikliği veya kullanışlılığına atıfta bulunan daha spesifik bir terimdir.
Birçok durumda, bir şeyin değeri faydasına dayanır; örneğin, bir çekiç bir tüyden daha değerlidir çünkü bir şeyler inşa etmek için kullanılabilirken, bir tüyün çok az pratik değeri vardır. Bununla birlikte, bir şeyin herhangi bir faydası olmadan da değerli olabileceği durumlar da vardır; örneğin, sanat eserleri veya eski eserler, hiçbir pratik amaca hizmet etmedikleri halde son derece değerli olabilirler. Sonuç olarak, değer, memnuniyet ve fayda arasındaki ilişki karmaşık bir ilişkidir ve hayatımızda kullandığımız şeyler hakkında bilinçli kararlar verebilmek için bu üç kavramı da anlamak gerekir.
Değer ve Tatmin kavramı ürünün performansı ve müşteri beklentisi ile değişim gösterir. Ürünün performansı düşük beklenti yüksek ise, müşteri memnuniyeti azalır veya ürün performansı yüksek beklenti düşük veya eşit ise müşteri memnuniyetinde derece derece yükselme sağlanmaktadır. Tüketici seçim yapar ve birçok ürünle karşı karşıyadır.
Onlara sunulan pazar fırsatları ve müşteriye sundukları değer ile müşteri memnuniyeti yükselir müşteri fayda sağladığı ürünü yeniden satın alır ve ürün hakkındaki olumlu deneyimlerini çevresiyle paylaşır. *Pazarlama bir değer önerisi sunmalıdır. Değer; müşteriyi ihtiyaçları adına mutlu edebilmek üzere sunulan fayda ve vaaddir. Markadan markaya değişiklik gösterir. ”Red Bull Slogan: kanatlandırır. Değer önerisi: “vücudunuzu ve zihninizi canlandırın” kalıbı örnek verilebilir.
Pazarlama Anlayışları
Pazarlamanın tarihi, tüccarların mallarını sokak köşelerinde ve pazar yerlerinde sattıkları ticaretin ilk günlerine kadar uzanmaktadır. Zaman içinde pazarlama pratiği gelişti ve daha karmaşık hale geldi. Günümüzde pazarlama, pazar araştırması, ürün geliştirme, reklam ve satış dahil olmak üzere çok çeşitli faaliyetleri kapsayan çok yönlü bir disiplindir.
Pazarlamanın altı ana kavramı ürün, fiyat, yer, promosyon, insanlar ve süreçtir. İşletmeler bu kavramları anlayıp uygulayarak hedef pazarlarına daha etkin bir şekilde ulaşabilir ve pazarlama hedeflerine ulaşabilirler. Pazarlama günümüzdeki formuna ulaşana dek 6 farklı süreçten geçmiştir.
1 - Üretim Anlayışı
Üretim yaklaşımı 1930'larda öne çıkan bir iş felsefesidir. Temel ilkesi, artan üretimin satışları ve nihayetinde karlılığı artıracağı inancıdır. Bu yaklaşım, ekonomik büyümenin arkasındaki itici güç olarak görülen üreticilerin rolüne büyük ölçüde odaklanmaktadır. Üretim yaklaşımı birçok sektörde oldukça başarılı olmuştur, ancak son yıllarda verimlilik ve çıktıya dar bir şekilde odaklandığı için eleştirilmektedir.
Bazıları bu yaklaşımın müşterilerin ihtiyaç ve isteklerini dikkate almadığını, bunun yerine onları sonradan akla gelen bir düşünce olarak ele aldığını savunmaktadır. Diğerleri ise üretim yaklaşımının modasının geçtiğine ve günümüzün küresel ekonomisinde artık geçerli olmadığına inanmaktadır. Karşı çıkanlara rağmen, üretim yaklaşımı birçok işletme arasında popüler bir felsefe olmaya devam etmektedir.
2 - Ürün Anlayışı
Ürün yaklaşımı, israf ve verimsizliği nedeniyle giderek daha fazla eleştirilmektedir. Benzer bir şekilde, arz yönlü yaklaşım da ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesinde daha verimli ve adil bir araç olarak savunulmaktadır. Arz yönlü yaklaşım, "arz kendi talebini yaratır" şeklindeki basit fikre dayanmaktadır. Başka bir deyişle, üreticiler mal ve hizmetleri daha düşük maliyetle üretebilirlerse, bunları daha düşük fiyata satabilecek ve tüketiciler için daha uygun hale getirebileceklerdir.
Bu da mal ve hizmetlere olan talebi artırarak daha fazla üretim ve daha fazla istihdam sağlayacaktır. Ayrıca, maliyetleri düşürerek ve ürünleri daha uygun fiyatlı hale getirerek, arz yönlü yaklaşım rekabeti de teşvik eder, bu da fiyatları daha da aşağı çeker ve verimliliği artırır. Dolayısıyla, arz yönlü yaklaşımın ekonomik faaliyetleri organize etmenin bir yolu olarak önereceği çok şey vardır.
3 - Satış Anlayışı
Pazarlama karması ilk olarak 1950'lerde E. Jerome McCarthy tarafından ortaya atılmış ve kısa sürede dünyanın dört bir yanındaki pazarlamacıların başvurduğu bir çerçeve haline gelmiştir. Pazarlama karmasının arkasındaki fikir basittir: işletmelerin müşteri talebini karşılayan ürünler üretmesi ve ardından bu ürünleri satmak için etkili pazarlama teknikleri kullanması gerekir.
pazarlama karması dört temel unsuru içerir: ürün, fiyat, promosyon ve yer. işletmelerin başarılı bir pazarlama stratejisi geliştirmek için bu unsurların her birini dikkatle değerlendirmeleri gerekir. yıllar içinde pazarlama karması, insanlar ve süreç gibi ek unsurları da içerecek şekilde gelişmiştir. ancak temel ilkeler aynı kalmıştır ve pazarlama karması günümüzün rekabetçi pazarında başarılı olmak isteyen her işletme için hala önemli bir araçtır.
4 - Modern Pazarlama Anlayışı
Pazarlamaya yönelim 1950’li yıllarla başlamıştır.
Modern Pazarlama yaklaşımında Pazarlamanın önceliği hedef pazarın istek ve ihtiyaçlarını bilmektir. Rakiplerinin sunduğundan daha iyi şekilde müşteri ve ürün memnuniyeti sunmaya amaçlar. Bu yaklaşımın en temel özelliği müşteri değerleri ve müşteriye odaklanarak satış yapabilme ve kar elde edebilmektir. Temel hedef satmak istediğiniz ürününüz için doğru hedef kitleyi bulmak değil, müşteriniz için doğru ürünü bulmaktır. Modern pazarlama sistemi; Tedarikçiler, İşletme, Rakipler, Aracı kuruluşlar, Nihai kullanıcılar ‘dan oluşmaktadır.
5 - Toplumsal Pazarlama Anlayışı
1970’li yıllarda Philip Kotler’in bir makalesi ile literatüre girdiği bilinmektedir. Geniş bir hedef kitle içerisinde toplum ihtiyaçlarını tam anlamıyla sağlayabilmek için bazı sorumluluklar üstlenilmelidir. İşletme ve müşteriler arasındaki değişim ilişkisi yerine uzun vadeli ve toplumsal etkiler üzerine dayalı görevlere odaklanmak gereklidir. İşletmeler bu tür pazarlama stratejilerini oluştururken toplumun çıkarlarını korumalı ve işletmenin karını dengelemek durumundadır.
6 - Bütünsel Pazarlama Anlayışı
1980 ve günümüze kadar gelen süreçtir.
Bir işletmenin pazarlama stratejisini belirlerken hangi tüketiciye hangi hizmeti hangi adımlarla sunacağının ve müşterilere her yönüyle nasıl değer yaratılabileceğinin gözlemini yapmayı kapsar. Stratejileri uygulamaya dönüştürerek baştan sona her alanda pazarlama araçlarıyla kontrol eder. Bu pazarlama karması temelde ürün, fiyat, dağıtım ve tutundurma’ dan oluşmaktadır.
Pazarlama'nın Baş Tacı Nedir?
Pazarlama en önemli gücünü iletişiminden alır. Samsung bunun en güzel örneklerinden biridir. Çeşitli müşteri temas yerlerinde bulunarak her alana ve her hedef kitleye uygun vermek istenilen mesaj verilir. Showroom olarak adlandırılan dükkanları markalanır, müşteri servisi hızlıdır Güven yaratır itibar sağlar. Bunların hepsini tek mesaj altında bütünsel olarak gerçekleştirir.
Amaç bütünleşik pazarlama da müşterinin markaya olan ilgisini olumlu olarak dönüştürmek. Müşteriyi daima memnun etmektir. Temelinde güven ve sadakat inşa eder ve bu şekilde bir süreklilik sağlamayı amaçlar. Bütünleşik Pazarlama reklam, halkla ilişkiler, promosyon vb. stratejik rollerin birbiriyle bağlantılı olarak tüm iletişim araçlarının entegre edildiği bir yaklaşım olarak ifade edilebilir.
Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezundur. Muğla Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünde eğitim görmüştür. İstanbul İşletme Enstitü blog bölümünde içerik üretmektedir. Online eğitim, markalaşma, kişisel gelişim alanlarında yazılar yazmaktadır.