Üniversite Adaylarına Tercih Önerileri
Konu | Açıklama | Önemli Notlar |
---|---|---|
YKS sonuçları | YKS sonuçları, beklenenden erken bir tarihte açıklandı | Tercih işlemleri ve hazırlık için süre daha fazla |
Tercih tarihleri | 5-13 Ağustos tarihleri arasında tercih işlemleri gerçekleştirilecektir | Planlamalar bu tarihlere göre yapılmalıdır |
Tercih hakkı | Adayların girdikleri sınavdan aldıkları puanlar tercih haklarını belirleyecektir | Puanlar ve hedefler doğrultusunda tercihlerin yönetilmesi gerekir |
Tercih süreci | TYT ve AYT sınavlarının ardından tercih süreci başlar | Bu süreçte kişisel araştırmalar ve doğru teknikler önemlidir |
Araştırma | Ayrıntılı araştırma, farklı perspektiflerden değerlendirme ve doğru teknikler gereklidir | Adaylar kendi imkanları ölçüsünde en iyi eğitimi alabilecekleri seçenekleri araştırmalıdır |
Tercih işlemleri | Tercihler ÖSYM tarafından hazırlanan sistem üzerinden yapılmaktadır | Sisteme TC kimlik numarası ve aday şifresi ile girilir |
Aile destekleri | Aileler adaylara tercih döneminde destek sağlamalıdır | Dayatma ve inatlaşmalardan kaçınarak, adayların meslek tercihlerinde bulunmalarına yardımcı olunmalıdır |
Meslek seçimi | Meslek seçimleri adayların kendi istekleri ve hedefleri doğrultusunda olmalıdır | Ailelerin baskı yapmaması gerekir. Aksi takdirde olumsuz sonuçlar doğabilir |
Negatif yorumlara koruma | Adaylar, çevre baskılarından ve negatif yorumlardan korunmalıdır | Ailelerin kontrol ve denge sağlama role sahip olması önemlidir |
Ertelenen sınav talepleri | Adaylar eğer isterlerse sınava tekrar hazırlanma talebinde bulunabilirler | Böyle bir durumda ailelerin adaylara destek olması gerekir |
ÖSYM’nin açıklamasına göre YKS sonuçlarının 4 Ağustos 2021 Çarşamba günü açıklanması bekleniyordu. Tabi ÖSYM’nin sürpriz yaparak erken açıklama ihtimalini de öngörüyorduk. Nitekim önceki yıllarda örneklerine rastladığımız gibi beklenilenden önce yani bugün sonuçlar açıklandı.
Aileler de en az üniversite adayları kadar heyecanlı. Nasıl olmasınlar ki yıllarca süren zor ve zahmetli bir süreçten geçtiler. Ekonomik, psikolojik ve sosyal yönden verdikleri emek ve "çabalarının karşılığı ne olacak?" heyecanı gayet doğal. 2 milyon 607 bin 903 adayın evinde benzer telaşlar yaşanıyor.
Tercihlerin 5-13 Ağustos arasında gerçekleştirileceği bilgisi paylaşıldı. Adayların girdikleri sınavdan aldıkları puanlar tercih haklarını belirleyecek. Bazı öğrenciler sadece TYT olarak adlandırılan Temel Yeterlilik Sınavı’na girmeyi tercih etti. Bazıları ise hedeflerine uygun olarak hem TYT’ye hem de AYT olarak adlandırılan Alan Yeterlilik Sınavı’na girdiler.
Sınav stresi ve gelecek endişesi ile mücadele eden gençlerimiz henüz sona ulaşamadı. Önlerinde sınav sonucunda alınan puan kadar önemli olan bir aşamanın sorumluluğu var. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi bu süreç tercih aşaması. Adayların kariyer hedefleri ve kariyerleri aldıkları puan kadar yaptıkları tercihlere göre şekillenecek.
Olabildiğince detaylı araştırma, farklı açılardan değerlendirme ve doğru teknikler hedefe giden kapıyı aralayacaktır. Aynı zamanda adayların imkânları ölçüsünde en mükemmel eğitimi almalarına temel sağlayacaktır.
Tercih Nedir ve Nasıl Yapılır?
Tercih, üniversite sınavına girerek başarılı olan adayların hak kazandığı bir aşamadır. TYT de 150 barajını geçen adaylar 2 yıllık ön lisans programlarını tercih hakkı kazanırlar. AYT’de 180 barajını kazanan adaylar ise 4 yıl ve üstü lisans bölümlerini tercih edebilecekler.
Adaylar tercihlerini ÖSYM tarafından hazırlanan sistem üzerinden gerçekleştirirler. Bunun için TC kimlik numarası ve aday şifresi gerekir. TC numarası ve şifre ile sisteme giren adayların 24 tercih hakkı bulunur. Aday bu 24 hakkın tamamını ya da dilediği miktarını kullanabilir. Bu noktada yine ÖSYM tarafından hazırlanan ve web sayfasında yayınlanan tercih kılavuzu dikkate alınmalıdır. Tablolar, özel koşullar vb. dokümanların da incelenmesi gerekir.
ÖSYM dışındaki kaynakların referans alınması çok sağlıklı değildir. Sıkça kullanılan tercih robotlarından elde edilen listelerin de mutlaka ÖSYM kılavuzundan teyit edilmesi gerekir.
Tercih Döneminde Ailelere Düşen Görevler Nelerdir?
Zorlu tercih sürecinde adayları destekleyip motive etme görevi ailelerine düşüyor. İlk prensip hiçbir şeyin evlatlarımızın sağlık ve mutluluğunun önünde olamayacağı. Her ne kadar sınava giren bizim kanımız canımızda olsa tercih aşamasında söz onların olmalı. Bizler tecrübemiz ölçüsünde yol gösterici bir rol üstlenebiliriz. Bir de tercih edecekleri meslek mensuplarıyla buluşmalarını sağlayabiliriz. Bu görüşmeler mesleğin gerçekçi boyutlarıyla değerlendirilmesi noktasında faydalı olacaktır.
Yerinde ve dozunda müdahaleler tercih sürecini olumlu yönde destekler. Dayatma ve yersiz inatlaşmalardan ise kaçınmak zorundayız. Adayların belki de en son isteyeceği aile çatışmasının öznesi olmaktır. Bu dönemdeki iletişim hatalarının telafisi olmayabilir. Kendi hayallerimizi, hedeflerimizi evlatlarımız üzerinden gerçekleştirmeye çalışmak onlara zarar verir. “Ben olamadım, sen ol” bakış açısı doğru değildir. Bu tarz baskıların dönüşü ilerleyen yıllarda okulu bırakmak ya da bölüm değiştirmek şeklimde gerçekleşebilir. Özgüven sorunlarını da doğurabilir. Eminim ki bunu hiçbir ebeveyn istemez.
Bugünün doğruları yarının yanlışlarına dönüşebilir. Nitekim pandemi sürecinde meslekler hakkındaki görüşlerimiz tepetaklak oldu. Düne kadar baş tacı yaptığımız mesleklerin gözden düşmesine şahit olurken adını sanını duymadığımız yeni meslekler hayatımıza girdi. Bu noktada kaçırmamamız gereken gençlerin gelecek ile ilgili öngörülerinin bizden daha isabetli olduğu. İhtiyaç duydukları tek şey koşulsuz desteğimiz ve onlara güvenmemiz.
Tüm imkânlarımızı dürüstçe onlara sunmalıyız. Sadece üniversite eğitimlerinde değil sonrasındaki yüksek lisans ve doktora eğitimlerinde de bizim neleri ve ne kadar karşılayabileceğimizi bilmeliler. Tabii bu imkanları bir lütuf olarak değil seve seve sunduğumuzu da hissettirmemiz gerek.
Evlatlarımızı çevre baskısından ve özellikle negatif yorumlardan korumak da bizim sorumluluk alanımızda. Sırf eleştirmek ve yorum yapmak için adayların tercihlerine karışan kişilerle araya mümkün olduğunca sınır çizilmeli.
Çocuğumuzun sınava tekrar hazırlanma talebi var ise ona fırsat tanımalıyız. Etkileri ömür boyu sürecek meslek seçimi için bir iki yıllık ertelemeler göze alınmaya değer. Önemli olan, hedeflerine ne kadar sürede ulaşacakları değil, ne ölçüde ulaşacakları.
Tercih Öncesi Adayların Gözden Geçirmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
TYT ve AYT sınavından alınan puanlar tercih aşamasında önemlidir. Adayın hedefine ulaşmasında belirleyici olan husus bilinçli ve doğru tercih yapılmasıdır. Bireyin tüm hayatını şekillendirecek olan meslek seçimi özen ve titizlik ister. Sağlıklı karar verme süreci için olası tüm riskler ekarte edilmelidir. Bu noktada kişilik özelliklerinin göz önüne alınması gerekir. Dilerseniz bu konuyu biraz açalım. Aşağıda listelediğim soruları sormak ve yanıtlarını listelemek iyi bir başlangıç olabilir. Nitekim profesyonel rehberlik hizmeti veren kurumlar benzer sorular içeren güvenilir testlerle meslek analizi yapmakta.
İlgi alanlarım neler?
Ne yapmaktan hoşlanıyorum?
En özel yeteneğim ne?
El becerim nasıl?
Başarısız olduğum konular neler?
Güçlü ve zayıf yönlerim neler?
Arkadaşlarım ve ailem hangi konularda başarılı olduğumu düşünüyor?
Eğitim hayatım boyunca hangi dersler ve aktiviteler daha cazip geldi?
Hareketli bir iş ortamı mı beni mutlu eder yoksa stabil bir ortam mı ararım?
Aynı olmasa da benzer soruları kendine yönelten aday aynı zamanda kıyafet tercihlerinden beslenme alışkanlığına kadar tüm özelliklerini gözden geçirmeli. Sabırsız birinin zihinsel engelliler öğretmenliği yaptığını düşünebiliyor musunuz? Ya da konuşmayı sevmeyen bir hukukçu? Elbette kimse size, “Bu bölümü tercih etmeyin!” demez. Öte tercih ettiğinizde mutlu olacağınızın garantisini de kimse veremez. Uyku düzeni bile meslek seçiminde etken olabilir.
Nasıl mı? Gece uykusuzluğa asla dayanamadığınızı düşünelim. İş bulma avantajı nedeniyle sağlık alanından tercih yapmış olun. Öğreniminizi başarıyla tamamladığınızı ve işe yerleştiğinizi varsayalım. Ne güzel değil mi? Peki gece nöbetlerinde ne yapacaksınız? Nasıl ayakta kalmayı düşünüyorsunuz. Diyelim ki başardınız söz konusu insan hayatı iken dikkatinizi nasıl toparlayacaksınız?
Ailenizin maddi imkânları ve sosyal konumu önemli
Maddi kaygısı olmayan ailelere mensup üniversite adaylarının işi nispeten kolay. Aynı durum sosyal çevresi geniş ve kendi işlerini yürüten ailelerin çocukları için de geçerli. Bu adaylara gönül rahatlığı ile “Hayallerinin peşinden gitmelisin.” diyebiliriz. Hangi bölümü okurlarsa okusunlar statü ve para onların yanında olacaktır.
Dar bütçeli ailelere mensup adaylar için böyle bir lüks söz konusu değil. Onların iş imkânları yüksek ve görev tanımı net çizilmiş meslekleri seçmeleri yerinde olacaktır. Bu konumdaki adaylar mezuniyet sonrası hemen iş bulma telaşına gireceklerini göz önüne almalılar. Bireysel çalışabilecekleri meslek alanlarından ziyade kamu ya da özelde geniş sahaya sahip meslekler öncelikleri olmalı. Finansal destek gerektiren iş alanlarından uzak durmalarında da fayda var.
Amacınızı net olarak belirlemelisiniz
Her bireyin seçeceği meslek alanıyla ilgili beklentileri birbirinden farklıdır. Üniversite adayları tercih yapmadan önce amacını belirlemelerinde fayda vardır. Bu noktada:
Öncelikli amacım statü mü?
Topluma ve insanlığa faydalı olacak buluşlar yapmak mı?
Ünlü olmak mı?
Çok para kazanmak mı?
Sorularını kendinize yöneltmenizde fayda var. Amaçlarımız tercihlerimizi yönlendirir. Bu noktada amacınıza en uygun bölümleri tercih listenizin en üstlerinde yer vermeniz doğru olacaktır.