Eğitim Başarısında Teknoloji Gerçeği
Konu | Ayrıntılar | Daha Fazla Bilgi |
---|---|---|
Teknoloji ve Eğitim | Teknolojik gelişmeler eğitimde eşitlik sağlama, zaman ve mekan bağımsız öğrenme imkanı sunma gibi avantajlar sağlar. | Teknoloji kullanımı, interaktif öğrenme tecrübesi sunarak öğrenme sürecini hızlandırabilir ve kolaylaştırabilir. |
Teknoloji Devleri ve Eğitim | Eğitim ve teknoloji, Dünyada söz sahibi olan ülkelerin stratejik gelişim planlarının merkezindedir. | Bu ülkeler daha yüksek teknolojiye uyum sağlama ve üretim kabiliyeti sayesinde önde olmuşlardır. |
Üreten mi Başarılı, Tüketen mi? | Üreten ülkelerin eğitim ve teknoloji konusunda daha başarılı olduğu görülmüş, PISA testlerine örnek olarak Singapur verilmiştir. | Üretim ve eğitim bilincinin birleştirilmesi bu ülkelerin daha hızlı gelişmesini sağlamıştır. |
Türkiye'nin Durumu | Türkiye'nin eğitim ve teknoloji entegrasyonunda dünya standartlarının altında olduğu, genellikle tüketicilik pozisyonunda olduğu belirtilmiştir. | Türkiye bu alanda ilerleme için teknoloji ve eğitim bağlantısını daha iyi anlamalı ve bu yolda adımlar atmaya açık olmalıdır. |
FATİH Projesi | FATİH Projesi Türkiye'nin eğitim ve teknoloji entegrasyonunda attığı en büyük adım olarak tanımlanmış ancak hedeflerine ulaşma konusunda sıkıntılar yaşanmış. | Daha geniş kapsamlı ve iyi planlanmış bir entegrasyon stratejisi ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. |
Üreten Ülkelerin Eğitim Anlayışı | Üreten ülkelerde öğretmen niteliği yüksek, araştırma temelli öğretim yöntemleri kullanılıyor ve okul öncesi eğitime yüksek katılım söz konusu. | Bu metodlar başarılı ülkelerin eğitim politikalarının temelini oluşturmaktadır. |
Eğitimde Doğru Teknoloji Kullanımı | Futuristik konulara odaklanarak ve genel yetkinlikler üzerine yoğunlaşarak eğitim programlarının revize edilmesi ve teknolojinin doğru kullanıldığı bir eğitim sistemi öneriliyor. | Doğru teknoloji kullanımı öğrencilere öğrenme ihtiyacı hissettirmeli ve hayaller kurmayı teşvik etmelidir. |
Okulların Görevi | Okulların görevi, hedeflenen yetkinlikleri kazandırmak, sosyal ortamı sağlamak ve öğrencilere gerektiğinde yardım etmektir. | Bu hedef, sadece teknoloji ile ortamı donatmak değil, aynı zamanda teknolojinin işlevselliğini geniş ölçekte kullanmaktır. |
Öğrenmenin Çeşitliliği | Öğrenme yalnızca okulda gerçekleşmez. Kişisel gelişim ve edinilen bilgiler de genellikle internet üzerinden sağlanır. | Gelecekte, karma öğrenme olarak adlandırılmış bu metot daha yaygın ve etkili bir öğrenme biçimi olacaktır. |
Eğitim ve Teknolojinin İlişkisi | Eğitim ve teknolojinin birbirine iyi entegre edilmesi, kapsamlı ve uyumlu bir eğitim deneyimi oluşturabilir. | Eğitim ve teknoloji birlikteliği, sadece bilgiye ulaşmayı değil aynı zamanda bilgiyi dağıtmayı da kolaylaştırmaktadır. |
İnsan yaşamı bilgi ve deneyimlere dayalıdır. Bireylerin dünyada kimlik edinebilmeleri için bilişsel ve kişisel kazanımlar elde etmeleri gerekir. Eğitim kimlik oluşumunda büyük önem arz etmektedir. Günümüzde eğitim kavramı teknoloji ile doğru orantılıdır. Teknolojik gelişmeler eğitimin daha eşit şartlarda alınmasına olanak sağlamıştır. Eğitimi fiziki mekanlardan soyutlamış. Eşzamansız (Asenkron) bir hale dönüşmesine olanak sağlamıştır. Bireylerin eğitimi istedikleri zaman başlatabilme, durdurabilme ya da bitirebilme imkanı sunmuştur. Öğrenim sürecini interaktif bir hale getirmiştir. Teknolojik gelişmelerin en sık kullanıldığı yer eğitim kurumlarıdır.
Teknoloji Devleri
Dünyada söz sahibi olabilme koşulunun teknolojinin gelişimiyle evrimleştiğini görebilmekteyiz. Önceleri savaşarak toprak kazanmak devleşmenin en önemli koşuluyken artık fikir ve ar-ge çalışmaları yeni Dünya düzenini oluşturmakta. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Hindistan, İsrail, Çin, Singapur, Kanada, Güney Kore, Almanya ve Rusya bu düzenin kurucuları konumundadır.
Üreten mi Başarılı tüketen mi?
Her üç yılda bir uygulanan PISA örnekleriyle konuyu derinleştirelim. Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) yürüttüğü Pisa testi 75 ülkenin katılımıyla gerçekleşiyor. Test 15 yaş grubu öğrencileri kapsıyor. Araştırmanın sonuçlarına göre, Singapurlu öğrenciler matematik, bilim ve okumada en yüksek notları alarak en başarılı öğrenciler oldu. Yukarıda bahsettiğim yeni Dünya düzeninde söz sahibi olan Singapur üretenin başarılı olduğu konusunda önemli bir örnek oluşturmakta. Gelişimi takip eden ülkelerin üretmeleri ve bunu hayatlarına entegre edebilmeleri sonucunda başarı doğal sürecin ta kendisidir.
Türkiye Bu İşin Neresinde?
Gelişmekte olan ülke konumunda olan Türkiye, eğitim testinde 72 ülke arasında 50. sırada yer almakta. Türkiye teknolojiyi sadece tüketen konumdadır. Eğitim kurumlarımızda son dönemlerde teknolojik aygıtlar desteğiyle verilen eğitimin başarı getirmediği açıkça ortaya konmaktadır. Eğitimde bilgisayar teknolojileri kullanımının eğitim düzeyi ile doğru orantılı olduğu görülmektedir. Türkiye’nin durumunun dünya ülkelerine kıyasla, içler acısı olduğu da bir gerçektir.
Fatih Projesi’nin Misyonu
Türkiye’nin bugüne kadar eğitime teknoloji entegrasyonu adına attığı en büyük adım FATİH projesidir. FATİH Projesi: “Eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla Bilişim Teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde, derslerde etkin kullanımı için; okulöncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki tüm okullarımızın 570.000 dersliğine LCD Panel Etkileşimli Tahta ve internet ağ altyapısı sağlanacaktır. Aynı zamanda her öğretmenimize ve her öğrencimize tablet bilgisayar verilecektir.’’ Şeklinde atılan bu büyük adım kamuoyunda yeterli ilgiyi görmedi. Proje kapsamında bahsedilen her öğrenciye bir tablet verileceği, eğitimin tamamen dijital ortamda işleneceği öncelikle öğrenciler arasında büyük bir heyecan ve iştaha neden oldu fakat ilerleyen zamanlarda bu vaatlerin yerine gelmemesi sonucunda proje havada kalmış, beklentileri karşılayamamış, beklenen başarıyı getirmemiştir.
Üreten Ülkelerin Eğitim Anlayışı Nelerdir?
Başarılı ülkelerde her şeyden önce, öğretmen niteliği çok yüksek; öğretmen yetiştiren kurumlara yalnızca en başarılı öğrenciler alınıyor, öğretmenler öğrenim programının oluşmasına doğrudan katkı sağlıyor ve kendilerini sürekli geliştiriyor. Başarılı ülkelerin diğer sırrı da araştırma temelli öğretim yöntemleri kullanılmaları ve okul öncesi eğitime katılımın yüksek olması.
Eğitimde Doğru Teknoloji Kullanımı Nasıl Olmalı?
50 yıl sonra da dünyanın ilgisinin devam edeceği şeyler sürdürülebilirlik başlığı altında çevre, genetik, enerji, yapay zeka, gibi konular olacak. Eğitimi de dolayısıyla bu bağlamda ele almak lazım. Eğitim programı dediğimizde tek tek derslerin ayrı ayrı kazanımlarına derinlemesine odaklanmaktan ziyade genel yetkinliklerin yaşa uygun işlenerek, geliştirilmesi hedeflenmelidir.
Öğrencilere tavsiye vermek yerine onlara öğrenme ihtiyacı hissettirmek, büyük hayaller kurmak hedefe alınmalı. Peki, burada okulun görevi ne yapacak. Okul hedeflenen yetkinlikleri kazandırmakla ilgili yol haritasını yönetmeli, fikirler üzerine tartıştırmalı, bunların yapılacağı bir sosyal ortamı sağlamalı, öğrencilerin takıldığı yerde onlara ipuçları vermeli, gerektiğinde daha detaylı yardım sağlamalıdır. Bunu yaparken amaç okulda öğrencilerin etrafını acayip bir teknolojiyle donatılmak değil. Ancak öğrencinin hareketlerini izleyebilmek, yardım ve karar destek mekanizmalarını doğru şekilde çalıştırmak için altta çok ciddi bir teknolojinin çalışması gerekiyor.
Kontrolsüz Güç, Güç Değildir!
Eğitimi sadece okullarda öğretilen bilgiler olarak düşünmemek gerekir. Bireyler günümüzde kişisel hobilerini, ya da edinmek istedikleri uzmanlıkları veya bilgileri internet ortamından sağlamaktadır. Burada devreye giren doğru ve verimli kullanım konusu akla gelmekte. Çalışma ve günlük koşuşturma içinde özel alanlarımıza ayırdığımız süre çok kısıtlı ve kıymetlidir. Burada bize en doğru referansı verecek olan bilgi insanların sosyal ağlarda ve internette ne kadar bir süre harcadığıdır. Gelişmekte ülke konumunda olan Türkiye’de günlük kullanıma bakacak olursak, insanlar internette günde ortalama 7 saat geçiriyorlar. Günde ortalama 2 saat 48 dakika sosyal medyada. Ortalama 2 saat 44 dakika televizyon başında ve son olarak günde ortalama 1 saat 22 dakika müzik dinleyerek vakit geçiriyorlar. Buradan çıkarılan en temel sonuç Türkiye’de teknoloji anlayışının büyük çoğunun sosyal medya kullanımından ibaret olduğudur. Neye sahip olduğumuz değil hangi amaçla kullandığımız başarı çizgimizin yönünü belirler.
Yazar: Buse Şahin
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.