Sosyal Medya Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?
Olumsuzluklar | Türleri | Açıklamalar |
---|---|---|
Yalnızlaşma | Sosyal | Sosyal medya üzerinde fazla zaman geçiren insanlar, sosyal aktivitelerden uzaklaşarak asosyal bir hayata yönelirler. |
Anksiyete | Psikolojik | Sosyal medya kullananlar arasında endişe, huzursuzluk ve konsantrasyon eksikliği gibi belirtiler daha sık görülmektedir. |
Uyku Bozuklukları | Fiziksel | Sürekli sosyal medya ile zaman geçirme, uykuya geçiş sürecini ve genel uyku düzenini olumsuz etkileyebilir. |
Bedenel Sağlık Sorunları | Fiziksel | Uzun süreler boyunca aynı pozisyonda kalarak sosyal medya kullanımı, ortopedik sağlık sorunlarına yol açabilir. |
Stres | Psikolojik | Sosyal medya, üzerinde negatif içeriklere maruz kalmayı ve genel stres seviyelerini yükseltmeyi içerir. |
Depresyon | Psikolojik | Sosyal medya kullanıcıları, diğer insanların hayatlarını kendi hayatlarıyla kıyaslayabilir ve bu kıyaslama depresyona yol açabilir. |
Sosyal Medya Bağımlılığı | Psikolojik | Sürekli durum güncellemelerini kontrol etme ve paylaşımlarda bulunma isteği, sosyal medya bağımlılığının belirtilerindendir. |
Yetersizlik Hissi | Psikolojik | Gösterişli paylaşımlar, kullanıcıların kendi hayatlarını başkalarının hayatlarıyla kıyaslamasına ve yetersiz hissetmesine yol açabilir. |
Duygu Bozuklukları | Psikolojik | Sosyal medya bağımlılığı olan bireylerde psikolojik sorunlar ve duygu karmaşaları oluşabilir. |
Özenme | Psikolojik | Bireyler, sosyal medya üzerinde gördükleri gösterişli hayatlara özenme duygusu yaşayabilirler. |
Sosyal Medya, gelişen teknoloji çağıyla birlikte son yıllarda hayatımızın her alanını etkisi altına almaya başladı. Dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu sosyal medya kullanıyor. Facebook, Twitter, İnstagram, Snapchat artık her yerde. Öyle ki elimizde tuttuğumuz o küçücük aletlerden kafamızı kaldırmadan yolda yürür hale geldik. Bir yandan teknolojinin sağladığı imkanlar nedeniyle dünyadaki birçok olaydan haberdar olup, bir çok yerle iletişime geçebiliyoruz. Diğer yandan da artık elimizdeki küçücük kutuların içerisine belki de benliğimizi hapsediyoruz. Birçoğumuz zamanının önemli bir kısmını bu platformlar üzerinde geçiriyor. Acaba sadece sosyal medya üzerinde zamanımızı mı feda ediyoruz? Yoksa giderek kendi içimize çekilerek, bu sanal alemde yaşayıp yalnızlaşıyor muyuz?
Sosyal medya doğru ve etkili kullanıldığı zaman birçok olumlu faydası olan bir platform. Ancak her yediğimizi, içtiğimizi, gezdiğimizi, gördüğünüzü, hatta araba sürüp müzik çalarken gittiğiniz yolu çekip paylaşıyor musunuz? Durun durun daha bitmedi, kadeh tokuştururken, şezlongda bacak, ayak fotoğrafınızı veya her bulunduğunuz anı paylaşıyor musunuz? Arkadaşlarınızın storylerine bakıp iç mi çekiyorsunuz? Korkarım size kötü haberim var. Durumunuz ciddi. Şaka bir yana artık sosyal medya sizin ruh sağlığınızı hatta beden sağlığınızı etkilemeye başlamış demek. Bunun yanında pek çok da olumsuz durumla karşılaşmanız mümkün.
Sosyal Medyanın Olumsuzlukları Nelerdir?
Sosyal medya ile haddinden fazla haşır neşir olan kişiler üzerinde yapılan araştırmalara göre birçok olumsuzluklar gözlenmiştir. Bu olumsuzlukların kişileri, hem ruhsal hem de bedensel açıdan etkilediği görülmüştür. Siz siz olun saplantı derecesinde sosyal medya bağımlısı olmayın! İşte sinsice bizi etkisine alan olumsuzluklar:
Giderek Yalnızlaşma: Sosyal medya üzerinde gününün çoğunluğunu geçiren kişilerin giderek asosyal hayata geçtiği ve kendi içlerine döndükleri görülmüştür. Sosyal medyada geçirilen zaman arttıkça, sadece iletişim buradan sağlanıp, arkadaşlar sanal alemden seçilmeye başlanıyor Öyle ki sosyal medyada sürekli mutluluk ve iyi hal durumları paylaşıldığından gençler üzerindeki olumsuzlukları oldukça fazladır. Hayatın sadece iyi taraflarını gören gençler, arkadaşlarının kendisinden daha iyi durumda olduğunu düşünüp kendini sosyal hayattan soyutluyor.
Anksiyete: Bir çok sosyal medya platformu kullanan kişilerin endişe, huzursuzluk, uyuma bozukluğu, konsantrasyon eksikliği belirtilerinin fazla olduğu görülmüştür.
Uyku bozukluğu: Sürekli sosyal medya ile zaman geçirmek kişilerin uyku düzenlerini de bozmaya başladı. Vücudun geceleri karanlıkta uykuya geçerek melatonin hormonu salgılanması insanlar için gerekliliktir. Ancak geceleri bile telefonların, tabletlerin ve bilgisayarların ışıklarına maruz kaldığımızdan zamanla göz sağlığımız yanında uyku bozuklukları da oluşmaya başladı.
Bedensel sağlık sorunları: Uzun süre sanal ortamda vakit geçiren kişilerde aynı pozisyonda uzun süre kalmadan dolayı sağlık problemleri de ortaya çıkmaya başlıyor. Boyun düzleşmesi, omurga bozuklukları, el ağrısı, göz bozuklukları, migren gibi daha pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor.
Sürekli Stresli Hali: Kişilere sorduğunuzda sosyal medyaya sıklıkla girmelerinin nedenini stres atmaya bağlıyor. Ancak yine yapılan araştırmalarda bu platformlarda sıkça vakit geçiren kişilerin strese girmeye daha fazla yatkın oldukları görülmüştür. Sosyal medya üzerinde karşılaştığımız zorbaca içerikler de üzerimizdeki stres yükünün artmasına neden olabiliyor.
Depresyona girme: Sürekli başkalarının gözler önünde olan yaşantısını takip etme, kendi hayatıyla kıyaslama, özenme gibi birçok durum kişiler depresyon sebebi olmaktadır. Bazı durumlarda da bu platformlarda çokça vkit geçirmenin zaman kaybı olduğunu bilme ancak bunu engelleyememe durumu da depresyon sebebidir.
Sosyal medya bağımlılığı: Genel olarak internet bağımlılığı denen bu durum gün geçtikçe daha fazla kişide görülmeye başlıyor. Kişi, her an sosyal medya platformlarındaki durum güncellemelerini takip ediyor, sürekli bir paylaşımda bulunuyor. Gece bile uykusundan uyanır uyanmaz telefonuna bakıyor. Adeta telefonu olmadan yaşayamıyor.
Kendini yetersiz hissetme durumu: Bu platformlarda genellikle insanların hep en iyi taraflarını gösterdikleri paylaşımlar yapılıyor. İyi mekanlarda selfiler çekiliyor, yemekler yeniyor, eğlenceler yapılıyor, herkes en güzel yerde yaşıyor imajı veriliyor. Bu durumda paylaşımları takip eden kişilerde yetersizlik duygusu ortaya çıkıyor. Kendi hayatıyla başkalarının hayatını kıyaslıyor. Aslında sanal alemde kim kendisini diğer insanlara nasıl göstermek istiyorsa öyle paylaşımlar yapıyor.
Psikolojik duygu bozuklukları: Özellikle bağımlılığı artan bireylerde psikolojik sorunlar da ortaya çıkmaya başlıyor. Kişi duygu karmaşaları yaşayabiliyor.
Özenme: Sürekli gösterişli, hayatların gösterildiği neredeyse mutsuz anların yaşanmadığı paylaşımları takip edenlerde başka insanların hayatına özenme duygusu ortaya çıkabiliyor. Bu özenme kişinin bazen hırslanıp kendi hayatını düzene sokmasını sağlarken, bazen de mutsuzluğa itebiliyor.
Kadın-erkek ilişkileri: Kadın ve erkek ilişkileri bile sosyal medyadan etkilenebiliyor. Karşı cinsten birini arkadaş olarak ekleyen taraf diğerinin kıskançlığına neden olabiliyor. Çiftler arasında gereksiz tartışma ve kavgalar çıkıyor. Aynı zamanda sanal alemde insanların gözüne sokulan gerçekle alakası olmayan romantik ilişkilerde, çiftlerin birbirinden beklentilerini artırabiliyor.
Sosyal medyanın hayatımıza olan etkileri üzerinde araştırmalar yapılmaya devam ediyor. Ancak bu olumsuzluklardan bahsederken unutmayalım hayatımızda her şeyin fazlası ve aşırısı zarar. Siz siz olun bağımlılık derecesinde değil, fayda sağlayacak şekilde sosyal medya kullanın.
Sosyal Medya Hayatımızın Neresinde?
Sosyal Medya artık her yönüyle hayatımızın içinde. Öyle ki günümüzde, televizyon ve gazetenin bile yerini almış durumda. Bu mecralarda ki her türlü haberi sosyal medyalardan öğrenebiliyor, hatta bu konularda tartışmalar yapıp destekler bile verebiliyoruz. İnsanlar sosyal medya araçlarına kolay bir şekilde ulaşabiliyorlar. Artık ellerimizde ki o küçücük aletlerden her türlü platforma ulaşma imkanına sahibiz. Bu durumun yaşamımıza birçok kolaylık getirdiği gibi, sosyal medya bağımlılığımızda hızlı bir şekilde artmıştır. Bağımlılık boyutu, insanların gerçek hayattan uzaklaşmasına ve giderek yalnızlaşmasına sebep oldu.
Artık sokakta yürürken, tıklım tıklım otobüste ayaktayken, kulaklarda kulaklık dünya ile iletişimi kesip, elimizdeki o küçük ekranlara kitlenmeye başladık. Adeta sosyal medyayı hayatımızın merkezine aldık. Acaba biraz uzak kalsak bir şeyler kaçırırım korkusu ve sürekli merak adeta tüm benliğimizi ele geçirdi.
Aslında bir sosyalleşme amacıyla ortaya çıkmış olan bu platformlar tam tersine insanoğlunun anti sosyal olmasına neden oldu. Öyle ki artık mesajlarla, sosyal platformlardan kutlanan evlilik yıldönümleri, doğum günleri, bile gerçekte evde tek başına geçirilen zamanlar olduğunu bilmek bile çok acı . Ne bir sıcak sarılma, hatırlanacak bir hediye ne de bir pasta sürprizi. Ya da bir vefat haberi, yüzlerce mesaj yoluyla taziye dilekleri ile geçiştiriliyor. Gerçekte cenazeye veya eve aile ve yakın çevre dışında katılım maalesef pek olmuyor. Birçok değerimiz sosyal medya mesajların arasında kaybolup gidiyor.
Sosyal Medyayı Doğru Kullanmak Mümkün Mü?
Sosyal ağlar insanlar üzerinde birbirlerini oldukları gibi kabul etmek yerine beğenilme hissini de ön plana çıkarıyor. Sırf beğenilmek uğruna aynı renk saçlar, yapılmış kaşlar hatta birbirine çok fazla benzer profillerle dolup taşıyor hesaplar. Daha çok beğeni alma dürtüsü, sosyal ortamlardan takdir edilme dürtüsü sürekli aşılanıyor. Bütün bunların yanında sosyal medya doğru ve etkin kullanıldığında fikirlerin özgürce savunulacağı, sosyalleşeceği bir ortam sunmaktadır. Hatta kilometreleri bile yakın hale getirip kendimizi geliştirmemize imkan sağlamaktadır.
Sosyal medyayı etkin ve verimli kullanabilmek için İstanbul İşletme Enstitüsü tarafından verilen “Sosyal Medya Uzmanlığı Eğitimi” ne katılabilirsiniz. Bu online eğitim ile daha etkili ve kendinizi geliştirme odaklı sosyal medya kullanımını öğrenebilirsiniz. Hatta sosyal platformlar üzerinden markanızın ya da işletmenizin gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Öyle ki artık sosyal medya yönetimi ve danışmanlığı yapan bir iş gurubu bile ortaya çıktı. Özellikle pazarlama ve e- ticaret alanlarında oldukça faydalı bilgiler edinebilirsiniz. Sosyal Medya Uzmanlığı Eğitimi ile sosyal medya yönetimi hakkındaki tüm bilgileri uzmanından öğreneceksiniz. Görülüyor ki hayatımızda bulunan her şey gibi sosyal medyayı da doğru ve etkin kullanmak sadece kendi elimizde!
İlgili Eğitim: Sosyal Medya Uzmanlığı Eğitimi
Özel bir şirkette, finans sektöründe 14 yıl boyunca Kıdemli Şef olarak çalıştım. Sermaye Piyasaları ile ilgili her türlü takas ve operasyon işlemleri yaptım. Kendimi geliştirmek adına İstanbul İşletme Enstitüsü tarafından aldığım "İçerik Editörlüğü" eğitimi ile hobi olarak başladığım yazma tutkumu geliştirdim. Ardından Enstitü bünyesinde İçerik Yazarı olarak çalışmaya başladım.