Şirket Uygulamalarında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği konusu, üzerinde sıkça durulan ve tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu konu, sadece kadınların değil, erkeklerin de hayatını doğrudan etkileyen bir meseledir. IKEA İnsan Kaynakları Müdürü Hande Çelikel ile iş dünyasında toplumsal cinsiyet eşitliği için yapılan uygulamalar üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Konu Başlığı | Açıklama | Örnekler / Alınan Önlemler |
---|---|---|
Hande Çelikel Kimdir? | 1988 doğumlu, İstanbul Üniversitesi Sosyal Politika ve Sosyal Çalışma üzerine yüksek lisans yaptı. IKEA'da İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapıyor. | - |
Cinsiyet Eşitsizliği | İş hayatında kadın ve erkekler arasındaki eşitsizliklerin sıklıkla karşılaşılan bir konu olduğunu belirtiyor. | Şirketin kadın ve erkek temsili, kullanılan dil, yönetimde kadınların varlığı gibi faktörler |
Erkeklerin Cinsiyet Eşitsizliğinden Etkilenmesi | Cinsiyetçilik erkekleri de olumsuz yönde etkileyebilir. | Korumacı cinsiyetçilik, erkeklerin kadınlardan daha çok iş yükü alması |
Kadınlardaki Cinsiyet Eşitsizliği | Kadınlar işe alımlarda, iş hayatında ve kariyerlerinde çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. | İşe alımlardaki önyargılar, cam tavan fenomeni, cinsiyetçi dil |
Alışverişin Cinsiyet Sorunu | Kadınlar, alışverişe düşkün oldukları algısından dolayı sıklıkla hedef oluyor. | - |
Cinsiyet Eşitliği Çalışmaları | Birçok şirket, cinsiyet eşitliğini artırmak için önemli çalışmalar yürütüyor. | Kota uygulamaları, görsel temsiller, benzer adaylar arasında kadınların tercih edilmesi |
Kadın Dostu Şirket Uygulamaları | Şirketler, doğum sonrası kadınların yaşadığı zorlukları aşmak için çeşitli uygulamalar yürütüyor. | Emzirme odası gibi uygulamalar, kadınların istihdamda tutulması. |
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği | Her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması şüphe gözetilmeli ve bu konuda yapılı çalışmalar öne çıkarılmalıdır. | - |
Doğum İzni | Babaların da doğum izni ve süt izni gibi haklara sahip olması gerektiği belirtiyor. | - |
Yeni Nesil İş Arayanlar | Y ve Z kuşakları, işverenlerinin cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yürütmesine değer veriyor. | - |
Hande Çelikel Kimdir?
Hande Çelikel, 1988 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden (Mülkiye) mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi'nde Sosyal Politika ve Sosyal Çalışma alanında yüksek lisans yapmıştır. Yüksek lisans tezini toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine yazan Çelikel, kariyerine insan kaynakları alanında başlamış ve halen IKEA'da insan kaynakları müdürü olarak görev yapmaktadır.
Eşitlik Denilince Neden Kadınlar İlk Akla Geliyor?
Ataerkil bir toplumda yaşadığımız gerçeği, eşitlik denildiğinde akıllara ilk olarak kadınların gelmesine neden oluyor. Çocukluktan itibaren dayatılan roller doğrultusunda ilerleyen alışkanlıklar, kadınlara ev kadınlığı ve annelik rollerini biçiyor. İş hayatında yaptıkları da çoğu zaman eve katkı olarak görülüyor. Pandemi döneminde kadın istihdam oranının %28,3'ten %26'ya düşmesi, bu durumun somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerin çalışma yaşamında avantajlı olduğunu söylemek mümkün.
İş Dünyasında Eril Anlayış Var mı? Varsa Çalışırken Nasıl Anlaşılır?
Şirketlerin nüfus dağılımına baktığımızda, eril anlayışın izlerini görmek mümkün. Ancak bu tek başına yeterli bir veri değil. Şirket yönetiminde kadınların ne kadar görev aldıkları ve organizasyonel dağılımda nerelerde oldukları da önem taşıyor. Örneğin, bir üretim şirketinde kadın oranı az ama insan kaynaklarında herkesin kadın olması, yüzde yüz eşitliği destekleyici bir durum olmayabilir. Kullanılan dil ve şirketlerdeki cinsiyetçi dilin arındırılmış olması da önemli bir faktör. Çeşitli uygulamalarla kadın-erkek oranının dengelenmesi, eşitlik anlayışının bir göstergesi olabilir.
İş Hayatında Erkekler Hangi Olumsuz Durumlarla Karşılaşıyor?
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin hem kadınlara hem de erkeklere olumsuz etkileri bulunuyor. Korumacı cinsiyetçilik, kadınların ve erkeklerin bazı güzel cümlelerle daha üste çıkarılmasına neden olabiliyor. "Kadınlar daha detaycı ve titizdir" gibi söylemler, sadece kadınların titiz olduğu, erkeklerin titiz olmadığı gibi yanlış bir algıya yol açabiliyor. Kadınların narin olduğu kanısıyla erkeklere daha fazla iş yükü yüklenebiliyor.
Kadınların İş Dünyasında Yaşadığı Zorluklardan Bahsedebilir miyiz?
Kadınlar, iş hayatında pek çok zorlukla karşı karşıya kalabiliyor. Bunlardan ilki, işe alım sürecinde yaşanan önyargılar. Erkek adayların tercih edildiği ve bunun açıkça ifade edildiği durumlarla karşılaşılabiliyor. İş yerinde ise kullanılan eril dil, kadınlar için bir başka zorluk teşkil ediyor. "Cam tavan" olarak adlandırılan, kadınların belirli bir noktadan sonra yükselemeyeceği anlayışı da sıklıkla karşılaşılan engellerden biri. Kadınların belirli rollere uygun görülmemesi, özellikle üretim ve teknik alanlarda kendini gösteriyor. "Kraliçe arı sendromu" olarak bilinen, kadınların birbirini çekemediğine dair önyargı ve iş yerindeki tek kadın olma isteği de yaşanan zorluklardan. Ancak belki de en acı vereni, taciz ve ısrarlı flört talebi gibi durumlar. Bu gibi durumlarda hukuki süreçlerin işletilmesi büyük önem taşıyor.
TÜIK Araştırmasına Göre; İnternet Üzerinden Mal veya Hizmet Siparişi Verme ya da Satın Alma Oranı, Kadınlarda %32,7 iken Erkeklerde %40,2 Olmuş. "Kadınlar Çok Alışveriş Yapar" Algısı Neden Yenilenmiyor?
Bu durum da temelde aynı sebeplerden kaynaklanıyor. Kadınlara yapıştırılan özelliklerden biri de alışveriş yapmayı sevmeleri. Ev kadınlarının eve alışveriş yapma misyonu olduğu düşünülüyor. Bir araştırmaya göre, kadınların sosyalleşme yerleri arasında süpermarketler ve hastaneler de yer alıyor. Erkeklerin online alışverişi tercih etmesine şaşırmadım. Uzun saatler çalışırken online alışveriş daha pratik olabiliyor. Elbette kadınlar da online alışveriş yapıyor. Büyük olasılıkla elektronik eşya almış olabilirler diye düşünüyorum. Kadınların üzerine böyle bir algının yapışmasının sebebi ise "Güzel giyeceksin kızım" anlayışından geliyor.
İş Dünyası, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Üzerine Ne Gibi Çalışmalar Yapıyor?
Birçok şirket, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda güzel çalışmalar yapıyor. En önemlisi, bu anlayışın içselleştirilmesi. Y ve Z kuşağı çalışanlar da işe girdikleri şirketlerde bu tür çalışmaların yapılmasına önem veriyor. Ancak her sektörde faaliyet gösteren şirketlerin bunu başarabildiğini düşünmüyorum. Kota uygulaması, tamamen eşitlik sağlanana kadar uygulanan pozitif bir eylem. Aynı şartlardaki adaylar arasından kadın oranını tercih etmek de bir yöntem. İşe alırken sorulan sorular da önemli. Kadın adaylara evlilik ve çocuk durumu sorulurken erkeklere sorulmaması gerekiyor. Görsel temsillerde kadınların tercih edilmesinden vazgeçilmesi çok önemli. Yönetimdeki kadın oranını artırmaya yönelik çalışmaların olması da kritik bir adım. Kadın lider yetiştirme programları, cinsiyet eşitliği eğitimleri vermek de fark yaratıyor. "Kadın dostu şirket" uygulamaları kapsamında, doğum sonrası kadınların yaşadığı sıkıntıları aşmak için emzirme odası gibi olanaklar sunuluyor. Kadının doğumdan sonra istihdamda tutulması önemli. Şirketlerin sosyal sorumluluk projelerine destekleri de söz konusu. Kadınların her alanda çalışabileceğini unutmamak ve bu kapsamda yapılan çalışmalar dikkat çekici.
Gebelik Durumlarında Kadınlara Verilen Doğum İzni, Süt İzni Gibi İzinler Neden Babalara Verilmiyor?
Babalara da bu tür izinlerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Birçok ülke, babalara da izin verilmesi gerektiğini savunuyor. Bunun sebepleri politik olabilir. Ebeveynliğin sadece kadınların görevi olduğu düşüncesinden kaynaklandığını düşünüyorum. İnsanlara babalığını yaptırmıyoruz. Baba çocuklarıyla ilgilendiğinde onu ötekileştirici ifadeler kullanılabiliyor.
Kadınlar Evlendikten Sonra Çalışmayı Bırakabilir, Eşiyle Semt, Şehir Değiştirebilir vb. Durumlardan Dolayı Evlilik Tazminatı Veriliyor. Erkeklere de Aynı Sebeplerle Evlilik Tazminatı Neden Verilmiyor?
Eskiden kadınların çalışması erkeklerin iznine tabi idi. Eşi izin vermiyorsa kadın çalışamıyordu. İlgili yasa maddesi değiştirildi, ancak evlilik tazminatı ise değiştirilmeyen bir kısım olarak kaldı. Evlilik tazminatının kadınları korumak amacıyla uygulandığını da düşünüyorum.
Bilinçlendirme ve Farkındalık Çalışmaları İş Hayatında Bu Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Normlarına Yeterince Destek Sağlıyor mu?
Yeterince tartışılabilir ancak bir desteği olduğunu yaşadım ve gördüm. Toplumsal cinsiyetçilik, okul eğitim seviyesiyle doğrudan ilişkili değil. Eğitimlerle fikir değişikliği oluşabiliyor. Burada önemli olan, şirketin eşitliği desteklemek amacıyla samimi bir şekilde adımlar atması. Temelden eğitim şart, en önemli şey insanların eğitilmesi.
Kaynakça
Sancar, S. (2009). Erkeklik: İmkansız iktidar - Ailede, piyasada ve sokakta erkekler. Metis Yayınları.
Ecevit, Y. (2010). Toplumsal cinsiyet sosyolojisi. Say Yayınları.
Kandiyoti, D. (2013). Cariyeler, bacılar, yurttaşlar: Kimlikler ve toplumsal dönüşümler. Metis Yayınları.
TÜIK. (2021). Hanehalkı bilişim teknolojileri (BT) kullanım araştırması. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Hanehalki-Bilisim-Teknolojileri-(BT)-Kullanim-Arastirmasi-2021-37437
Özbay, F. (2012). Dünden bugüne aile, kent ve nüfus. İletişim Yayınları.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.