AnasayfaBlogİyi ki Doğdun Sanat Güneşimiz Zeki Müren
Tarihte Bugün

İyi ki Doğdun Sanat Güneşimiz Zeki Müren

06 Aralık 2019
Yüzünde düşünceli bir ifade olan bir adam beyaz bir arka planın önünde duruyor. Elini çenesine koymuş, işaret parmağı hafifçe dudaklarına dokunuyor. Gözleri kapalı ve yüzü hafifçe aşağı eğik. Kısa siyah saçları ve temiz traşlı bir yüzü vardır. Üst düğmeleri açık beyaz bir elbise gömleği giymiş ve siyah bir kravat takmıştır. Kolları iki yanında gevşektir ve vücudu kameradan hafifçe uzaklaşmıştır. Sakin ve düşünceli bir tavrı var.
Hayatının Önemli GünleriBaşarıları ve KatkılarıBilinmeyenler
6 Aralık 1931Doğumu, Türk Sanat Musikisine çocuk yaşta başlaması ve o zamandan beri etkileyici bir şekilde gelişmesiHayatını sanata adayacak bir bebek olarak dünyaya geldi.
1949İstanbul’a gidişi ve Boğaziçi Lisesinde birincilikle mezun oluşuLise son sınıftayken ilk plağını doldurdu
1950TRT Radyosu tarafından açılan solist sınavına tek başarı ile kazanan kişi oldu186 kişinin katıldığı sınavdan yalnızca kendisi başarı gösterdi
1951TRT Radyosunda ilk canlı konserini verdi, Türkiye'nin Müzik alanındaki en tanınmış isimlerinden biri haline geldiKonser sonrası ünü tüm Türkiye'ye yayıldı
1954Beyaz perdeye ilk adımını attı ve 'Beklenen Şarkı' isimli filmde rol aldıBu rolüyle büyük bir başarı elde etti
1955Sahne ve plak çalışmalarına ağırlık vermeye başladı, ilk sahne konserini verdiSahne kıyafetlerini kendisi tasarladı ve kendi tasarımlarını giydi
1957Askerliği sırasında Ankara Piyade Okulunda yedek subay olarak görev yaptıAskerliği döneminden sonra radyo programlarına, konserlerine ve filmlerine devam etti
1969Aspendos konserinden sonra 'Müziğin Pasa' lakabını aldıBu lakap halk tarafından kendisi için kullanılmaya başlandı
1976Londra'daki Royal Albert Hall konser salonunda konser veren ilk Türk oldu.Bu konserden sonra BBC kanalından Sabih Aykoler ile bir söyleşi gerçekleştirdi.
1991Devlet Sanatçısı seçilen Müren Türkiye'deki müzik endüstrisine büyük katkılar sağladı600’ü aşkın plak, 300’den fazla beste ve 18 adet oynadığı filmle Türk “Sanat Güneşi” oldu.

Zeki Müren, unutulmaz eserleri ve seslendirdiği eşsiz şarkıları ile her zaman içimizde özel bir yerdedir... Şimdi en sevdiğiniz bir Zeki Müren şarkısı açıp, onun eşliğinde yazımızı okuyabilirsiniz...Türkiye’ye Türk Sanat Musikisini sevdiren ve yayılmasını sağlayan Sanat Güneşi Zeki Müren… Bir zamanların en gözde, en saygın sanatçılarından, kimi zaman neşelendiren kimi zaman hüzünlendiren şarkıların, bestelerin mimarı…

Tarihte bugün, 6 Aralık 1931 yılının bir Cuma sabahında dünyaya geldi. Sanatla geçecek olan ömrünün henüz başında, hayata gözlerini Bursa Odunpazarı’nda açtı. Sesinin güzelliği henüz ilkokul yıllarında öğretmenleri tarafından keşfedilen Zeki Müren, müzikli müsamerelerde hep başrollerde yer aldı. 

Zeki Müren'in Hayatı

Ortaokul yıllarında solfej ve usul dersleri almaya başlayarak, o unutulmaz eserlere giden yolda temelleri atmaya küçük yaşlarda başladı.  Ortaokulu Bursa’da bitirmesinin ardından 1949 yılında İstanbul’a giderek birincilikle bitirdiği Boğaziçi Lisesine kaydoldu. Lise son sınıftayken “Bir Muhabbet Kuşu” parçası ile ilk plağını doldurdu. Okurken bir yandan da musiki eğitimini sürdürdü.  1950 yılına geldiğinde öğrenciyken, TRT Radyosu tarafından açılan solist sınavına katıldı.

186 kişinin katıldığı sınavdan, yalnızca kendisi bu sınavı kazanabildi. 1951’de TRT Radyosunda ilk canlı konserini verdi. Zeki Müren’in adı, artık bilinmeye ve duyulmaya başlıyordu.  Ardından bugünkü adıyla Mimar Sinan Üniversitesi olan o yılların İstanbul Güzel Sanatlar Akademisine girdi. Akademiyi birincilikle bitirdi. Yüksek Süsleme Bölümüne giren Zeki Müren, Sabih Gözen Atölyesinden mezun oldu. İçindeki yaratıcılığı, desenlere en güzel şekilde işliyordu.

Sesi, Tüm Anadolu’ya Ulaştı

O senelerde İstanbul Radyosu, Anadolu’da çekmiyordu. Ankara Radyosu çekiyordu. Zeki Müren de bu duruma bir çözüm geliştirdi ve “Bir Muhabbet Kuşu” şarkısını bir plağa kaydetti. Böylece, Anadolu halkına sesini ulaştırmayı başardı. Zeki Müren’in adını artık tüm Türkiye duymuştu. Böylece, 15 yıl süren Zeki Müren ve Türk Sanat Musikisinin Türkiye radyolarındaki serüveni başladı. 



Beyaz Perde

1954 yılında beyaz perdeye adım attı. Bestesini kendisinin yaptığı bir şarkının adı olan “Beklenen Şarkı” isimli filmde rol aldı. İnsanlar, bu güzel sesin kime ait olduğunu merak ediyorlardı. Çünkü henüz görmemişlerdi. Bu merak ve Zeki Müren’in sesine duyulan ilgi sayesinde, film büyük bir başarı elde etti. 

Zeki Müren, Desen Uzmanıydı

1955 yılında sahne ve plak çalışmalarına ağırlık veriyordu. İlk sahne konserini bu yıllarda verecekti. Etkileyici sesin sahibi olan Zeki Müren aynı zamanda desen uzmanıydı. Sahne kıyafetlerini kendisine yakıştırdığı gibi tasarlardı ve aldığı sahnelerde kendi tasarımlarını giyerdi. Zeki Müren, marjinal kıyafetleri hakkında şu açıklamaları yapmıştı, “Renkli, işlemeli, modern kostümler giymeye başladım. Halkımız hoş karşılamasaydı bunları giymezdim. Müstehzi(alaycı) bir bakış sezseydim, zaten hemen keserdim bu işi ve smokinle devam ederdim.” Marjinal, yenilikçi ve kendine has tarzı, onu dinlemeye gelenlerin dikkatini çekiyordu. Halkın, Zeki Müren’in sesine ve giyimine olan ilgisi, onun sürekli gündemde olmasına neden oluyordu. 

Zeki Müren'in plağa söylediği ve doldurduğu ilk şarkı Şükrü Tunar'ın "Bir Muhabbet Kuşu" güfteli şarkısıdır. 1955 yılında, “Manolyam” isimli şarkısı ile Türkiye’de o dönem ilk kez verilen Altın Plak Ödülünü kazandı. 1957 yılında askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere Ankara Piyade Okuluna gitti. Geri döndüğünde ise radyo programlarına, konserlerine ve filmlerine devam etti. 

“Müziğin Paşası”

Kurallı ve ağdalı bir Türkçe konuşmaya özen göstermesi ile bilinir ve saygı duyulur. "Müziğin Paşası" olarak anılması, 1969 senesinde Aspendos konserinin ardından ilk kez Antalya halkının kendisi için kullanmasıyla başlamıştır.  Konserin ardından halk onu omuzlarına aldı ve, “Paşam sen çok yaşa!” diye bağırdı. Halk tarafından her zaman sevilen biriydi. “Paşa” lakabı o günden sonra herkesin dilinde kaldı. Kendisi, bu şekilde anılmaktan memnun olmakla birlikte neden uygun görüldüğünü bilmediğini açıklamıştır. 1976 yılına gelindiğinde konser vermek üzere Londra’ya gitti. Londra'daki Royal Albert Hall konser salonunda konser veren ilk Türk, Zeki Müren oldu. Konserin ardından BBC kanalından Sabih Aykoler, Zeki Müren ile söyleşi gerçekleştirdi. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçildi.



Yüzlerce Eser Kazandırdı

600’ü aşkın plak, 300’den fazla beste ve 18 adet oynadığı filmle Türkiye’nin “Sanat Güneşi”ydi. 11 sene Maksim Gazinosunda sahne aldı ve o şarkı söylerken yemek içmek yasaktı. 

Henüz 17 yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkı olmuştur. "Şimdi Uzaklardasın" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir Demet Yasemen", "Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin" (nihavend) güfteli, "Elbet Bir Gün Buluşacağız" gibi şarkıları sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Zeki Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.

Zeki Müren Kişisel Hayatı

Günlük yaşantısında 4 saat uyuyor, sabahları evinde muhakkak cimnastik yapardı. Öğle yemeklerinde özel hazırlanmış perhiz yemekleri yerdi. Kendi oynadığı filmleri izlemek çok hoşuna giderdi.  Dünyanın pek çok yerini gezmiş Hawaii Honolulu’yu iklim olarak da beğenirdi. Ancak Türkiye’nin üzerine ülke tanımadığını belirtmiştir. “Şöhret bana yıllarca eksilmeyen, halkın artan sevgisini kazandırdı. Bedelini kalbimle ödedim maalesef. 25 sene süren sahne stresinden ileri geliyor dedi doktorlar bana. Çok şey aldım ama kalbimi verdim.” sözlerini dile getirmiştir. 

Aşk hayatını, uzaktan, platonik olarak yaşadı. Zahide isimli son derece güzel bir kadına aşık olan Zeki Müren, sevdiği kadına kavuşamadı. “Zahidem” şarkısı da o kadın için yazılmıştı. Yıllar sonra onu bulmak istese de bir daha Zahide’yi göremedi. Ve hiç evlenmedi.  Şiirleri ve şarkıları, Zeki Müren’in kendini en iyi ifade etme biçimi oldu. İçindeki en kalbi duyguları şarkıları ile anlattı. Milyonlarca insana da bu yolla, en güzel duyguları, hüzünleri tattırdı. 40 yılı aşkın bir süre, sahnelerin yıldızı oldu. 

Zeki Müren’in Vefatı

Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı nedeniyle hayatının son 6 senesinde sahne hayatından ve medya dünyasından uzaklaşmaya başladı. Bodrum'daki evinde inzivaya çekildi. Bu dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif eder. 24 Eylül 1996 tarihinde, TRT İzmir Televizyonunda kendisi için düzenlenen törende canlı yayın sırasında sahnedeyken kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. "Sanat Güneşi", radyoda canlı solo yayınlarda kullandığı ilk mikrofonun kendisine hediye edildiği stüdyo çekimlerinde hayata veda etti. 

Cenazesi binlerce kişinin katıldığı büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa'da Emirsultan Mezarlığında bulunmaktadır.  Mehmetçik Vakfı, 2002 yılında Bursa'da Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesini yaptırdı. Türk Eğitim Vakfı Bursa Şube Başkanı Mehmet Çalışkan 24 Eylül 2016 tarihinde yaptığı bir açıklamada vakfın Zeki Müren Burs Fonundan 20 yılda 2.631 öğrencinin yararlandığını belirtti. Türk sanat musikisinin en önemli, saygın ve sevilen sanatçılarından biriydi Zeki Müren. Ölümünün ardından sanatçının Bodrum'da son yıllarını yaşadığı evi, Kültür Bakanlığı ile yapılan protokol ile Zeki Müren Sanat Müzesi'ne dönüştürüldü. 8 Haziran 2000 tarihinde  ise ziyarete açıldı.

Zeki Müren Nerede Doğdu?

Zeki Müren Bursa Odunpazarında doğdu.

Zeki Müren’in Asıl Mesleği Neydi?

Zeki Müren, aslen desen uzmanıydı.

Zeki Müren’in En Popüler Şarkıları Hangileri?

Elbet Birgün Buluşacağız, Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun, Gitme Sana Muhtacım, Şimdi Uzaklardasın, Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin şarkıları, Zeki Müren’in en popüler şarkılarından bazılarıdır.

6 Aralık 1931, Doğumu, Türk Sanat Musikisine çocuk yaşta başlaması ve o zamandan beri etkileyici bir şekilde gelişmesi, Hayatını sanata adayacak bir bebek olarak dünyaya geldi, 1949, İstanbul’a gidişi ve Boğaziçi Lisesinde birincilikle mezun oluşu, Lise son sınıftayken ilk plağını doldurdu, 1950, TRT Radyosu tarafından açılan solist sınavına tek başarı ile kazanan kişi oldu, 186 kişinin katıldığı sınavdan yalnızca kendisi başarı gösterdi, 1951, TRT Radyosunda ilk canlı konserini verdi, Türkiye'nin Müzik alanındaki en tanınmış isimlerinden biri haline geldi, Konser sonrası ünü tüm Türkiye'ye yayıldı, 1954, Beyaz perdeye ilk adımını attı ve 'Beklenen Şarkı' isimli filmde rol aldı, Bu rolüyle büyük bir başarı elde etti, 1955, Sahne ve plak çalışmalarına ağırlık vermeye başladı, ilk sahne konserini verdi, Sahne kıyafetlerini kendisi tasarladı ve kendi tasarımlarını giydi, 1957, Askerliği sırasında Ankara Piyade Okulunda yedek subay olarak görev yaptı, Askerliği döneminden sonra radyo programlarına, konserlerine ve filmlerine devam etti, 1969, Aspendos konserinden sonra 'Müziğin Pasa' lakabını aldı, Bu lakap halk tarafından kendisi için kullanılmaya başlandı, 1976, Londra'daki Royal Albert Hall konser salonunda konser veren ilk Türk oldu, Bu konserden sonra BBC kanalından Sabih Aykoler ile bir söyleşi gerçekleştirdi, 1991, Devlet Sanatçısı seçilen Müren Türkiye'deki müzik endüstrisine büyük katkılar sağladı, 600’ü aşkın plak, 300’den fazla beste ve 18 adet oynadığı filmle Türk “Sanat Güneşi” oldu
zeki müren türk sanat müziği sanat sanatçı müzik
Koyu kıvırcık saçlı, olgun bir kadın aydınlık bir odada duruyor. Karmaşık beyaz işlemeleri olan kırmızı bir başörtüsü takıyor. Başörtüsü başının etrafına sarılmış ve çenesinin altına sıkıştırılarak yüzünü çerçeveliyor. Hafif bir gülümsemeyle önüne bakıyor, ifadesi nazik ve düşünceli. Elleri önünde kenetlenmiş, krem rengi bir üst ve uzun, desenli bir etek giyiyor. Otuzlu yaşlarının sonunda ya da kırklı yaşlarının başında gibi görünüyor.
Merve Nur Cengiz
İçerik Editörü

Kişisel gelişimle ilgili blog içerikleri ve tanıtım yazıları yazıyor.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.
Bu resim, beyaz bir duvar üzerine boyanmış, uzun, siyah saçlı ve sakallı bir adamı tasvir etmektedir. Yüzünde ciddi bir ifade var ve gözleri yana bakıyor. Açık renkli bir gömlek giymektedir ve arka plan çoğunlukla beyazdır. Saçları hareket izlenimi veren uzun, koyu renk darbelerle boyanmış ve sakalı kahverenginin çeşitli tonlarında boyanmış. Güçlü bir çene hattına sahip ve ağzı hafifçe açık, derin bir tefekkür izlenimi veriyor. Saçları omuzlarını geçecek kadar uzun, sakalları ise dolgun ve gür. Genel olarak bu, derin bir ifadeye ve eşsiz bir görünüme sahip bir adamın portresidir.
Tarihte Bugün

Barış Manço Bugün Doğdu

02 Ocak 2020
Takım elbise giymiş büyük bir adam heykeli büyük bir kalenin önünde durmaktadır. Sağ elinde küçük bir fare tutmaktadır. Fare adama doğru bakmaktadır ve başında bir şapka vardır. Hem adam hem de fare kararlı ve cesur bir görünüme sahiptir. Heykelin arkasında, üzerinde mavi beyaz D harfi bulunan büyük bir pankart görülüyor. Heykelin her iki yanında, yaprakları gökyüzüne doğru uzanan, çimenlerin arasında büyüyen iki bitki görülüyor. Arka planda, izleyiciye ihtişam ve gizem hissi veren bulanık bir kule görülebiliyor. Genel olarak görüntü bir güç ve dayanıklılık hissi veriyor.
Tarihte Bugün

İyi ki Doğdun Walt Disney!

05 Aralık 2019
Bir kadın çerçevenin ortasındaki büyük beyaz bir beynin önünde duruyor. Açık renkli bir bluz ve koyu renk bir pantolon giymiş olan kadın ellerini göğsünün önünde kavuşturmuş. Geniş gülümsemesi ve parlak gözleri rahat ve mutlu olduğunu gösteriyor. Uzun siyah saçları yüzünden geriye doğru toplanmış ve siyah bir fonun önünde duruyor. Beyin beyaz ve ebruli bir dokuya sahip. Çerçevenin büyük bir kısmını kaplıyor ve ince siyah bir kenarlıkla çevreleniyor. Beynin detayları çok net ve kadın ön planda hayranlık dolu bir bakışla duruyor.
4.9
(73)

Duygusal Zeka Eğitimi

36 Konu5 Saat
Bu görselde, bilgisayar ekranı olan bir çalışma masasının önünde duran bir kadın görülmektedir. Kadın kamera tarafına doğru bakmakta ve sade beyaz bir tişört giymektedir. Saçları açık kahverengi, omuzlarından biraz aşağı uzanır şekildedir ve yüzü ciddi bir ifade taşımaktadır. Görselin sol tarafında, masanın üstünde çeşitli ev bitkileri ve kırtasiye malzemeleri vardır. Duvarın açık mavi renkte olduğu ve çerçeveli bazı tablolar asılı olduğu görülüyor. Görselin sağ tarafında, masanın üzerinde daha fazla bitki ve çerçeveli bir fotoğraf yer almakta. Görselin alt kısmında turuncu ve beyaz renkte, "KORECE EĞİTİMİ" yazısı bulunmaktadır. Bu metin, bir tür eğitim veya kurs reklamı olduğunu düşündürebilir. Genel olarak görsel, düzenli ve profesyonel bir çalışma ortamını yansıtmaktadır.
5
(35)

Korece Eğitimi

7 Konu5 Saat
Resimdeki kadının omuzlarına dökülen uzun, siyah saçları var. Yakalı ve kolları üç çeyrek uzunlukta beyaz bir gömlek giyiyor. Yüz ifadesi nötrdür. Beyaz bir duvarın önünde durmaktadır. Doğrudan kameraya bakıyor, gözleri konsantrasyon içinde hafifçe kısılmış. Dudakları hafifçe ayrılmış ve kaşları hafifçe kalkmıştır. Elleri önündedir, avuç içleri yukarı bakmaktadır. Kendinden emin ve sakin görünüyor. Duruşu rahat ve kendinden emin. Yüz hatları belirgin ve cilt tonu açık bronz.Asuhan Turhal
11020