Çernobil Faciası Nasıl Yaşandı?
Tarih | Olay | Sonuç |
---|---|---|
26 Nisan 1986 | Çernobil Nükleer Enerji Santrali'nde patlama | Dünya tarihindeki en büyük nükleer kazalarından biri |
Sonrası | 500 binden fazla işçi nükleer kazaya müdahale etti | Bu işçilerin tamamı radyasyona maruz kaldı |
Sonrası | Yangın sonucu radyasyon çevreye yayıldı | Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna geniş bir coğrafyada zarar gördü |
1986-2000 | Bölgede yaşayan 350 bin 400 kişi tahliye edildi | En çok etkilenen yer Beyaz Rusya oldu |
Günümüz | Çernobil'de 3000 civarında çalışan bulunmakta | 15 günlük vardiyalarla çalışıyorlar |
Günümüz | Çernobil'deki radyasyon seviyeleri hala yüksek | Pripyat şehri hala tahliye halinde. |
26 Nisan 1986 | Nükleer santralde bir test sırasında patlamaya sebep olan süreç | Reaktörün aşırı ısınması ve kontrol dışı güç artışı |
Hemen sonrası | Güvenlik sisteminin hatalı şekilde kapatılması | Sistem basıncının aşırı artışı ve reaktörün aşırı ısınması |
Hemen sonrası | Reaktör kontrol çubuklarının yerlerinden fırlaması | Reaktörün patlaması ve ardından bir daha aşırı ısınma sonucu ikinci patlama |
Sonrası | Ukrayna, Rusya, Beyaz Rusya'nın yetersiz kalan dezenfekte çalışmaları | Radyasyonun etkilerinin günümüze kadar süre gelmesi |
Çernobil kazası üzerinden 34 yıl geçmesine rağmen etkisi hala devam etmektedir. Reaktörde meydana gelen patlama sonucunda ortaya çıkan radyasyon dünyayı ve çevreyi etkilemesinin yanında insanları da psikolojik ve fiziki olarak oldukça etkiledi. Birçok insanın ölümüne sebep olan ve aynı zamanda yüzyılın patlaması olarak bilinen Çernobil faciası nasıl yaşandı hep birlikte göz atalım.
Takvim 26 Nisan 1986’yı saat ise 01:24’ü gösteriyordu. Çernobil nükleer enerji santralinin dördüncü reaktöründe sistem testi sırasında aniden bir patlama meydana geldi ve nasıl olduğu konusunda hiç kimsenin fikri yoktu. Bu patlama Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği’ne göre 20. Yüzyılın en büyük nükleer patlamasıydı. Kaza sonrası 500 binden fazla işçi nükleer kazaya müdahale etti ve bu sebeple işçilerin hepsi radyasyona maruz kaldı. Bu facia sonrasında nükleer santralde 31 kişi hayatını kaybetti ancak radyasyonun uzun süren etkisi sonucunda ölüm sayısı daha da artış gösterdi.
Nükleer patlama sonrasında çıkan yangın atmosfere yükseldi ve serpinti bulutu olarak Rusya’nın Pripyat şehriyle birlikte geniş bir coğrafyaya yayıldı. 1986-2000 yılları arasında Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna’dan 350 bin 400 kişi tahliye edildi. Özellikle resmi verilere göre radyoaktif serpintiden en çok etkilenen yer Beyaz Rusya idi. Çernobil patlaması sonrasında Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna’nın yapmış olduğu dezenfekte çalışmaları yeterli gelmedi ve etkileri günümüze kadar süre geldi.
Çernobil faciasından genel olarak bahsettikten sonra konuyu daha derinleştirerek Çernobil faciasını iyice incelemekle birlikte Çernobil nerede hep birlikte göz atalım.
Çernobil Nedir?
Çernobil nedir diyecek olursak; aslında Çernobil, Beyaz Rusya sınırı ile Dinyeper Nehri yakınlarında yer alan, Ukrayna’nın Pripyat şehrinin 14,5 km kuzeybatısındaki şehrin ve bu şehre kurulmuş olan bir nükleer enerji santralinin adıdır. Günümüzde Çernobil nerede dediğimizde, Ukrayna’nın Kiev şehrine yakın konumda yer almaktadır. 1986 yılında gerçekleşen Çernobil faciasından sonra Çernobil şehri boşaltılmıştır. Atmosferdeki radyasyon seviyesinin zamanla azalması sonrasında Çernobil’e giriş çıkışlar polisler tarafından kontrollü bir şekilde ve özel izin belgesiyle sağlanmaya başlamıştır.
Günümüzde Çernobil’de 3000 civarında çalışan bulunmaktadır. Çernobil faciasının etkisinden dolayı çalışanlar 15 günlük vardiyalar halinde çalışma hayatlarını devam ettirmektedir. 15 gün boyunca çalışan 3000 kişinin sonrasında tekrar bir 3000 kişi daha çalışmak için gelerek 15 gün süre sonunda çalışma alanlarını diğer gruba bırakır. Alınan bu kararla çalışanların radyasyondan en az miktarda etkilenmesi amaçlanmıştır. Ukrayna sınırları içerisinde yer alan Pripyat şehrinde şu an radyasyon seviyesinin halen yaşam şartları için yeterli durumda değildir. İnsan yaşamının tekrar bu şehirde normale dönebilmesi için radyasyon seviyesinin ancak 1000 yıl sonra normal seviyelere ineceği söylenmektedir. Bu şehirde hayat şu an yok, ancak Çernobil patlamasına sebep olan olay neydi, nasıl gerçekleşti detaylı bir şekilde göz atalım.
Çernobil Patlaması
Çernobil patlaması, nükleer enerji santralinde yapılan bir test sırasında meydana geldi. Test şartları için her şey hazır ve sorunsuz görünüyordu. 26 Nisan 1986’da gece yarısında 700 MWth’a ayarlanmak istenen güç seviyesi güç durdurma ayarının yeterince ayarlanamaması üzerine 30 MWth’a düştü. Böylelikle buhar üretimi azaldı ve Ksenon konsantrasyonunda artış başladı. Reaktivitenin aşırı azalmasından sonra reaktör ancak 200 MWth’a ayarlanabildi. 01:03’te 2 adet devridaim pompası devreye sokulduktan akış miktarındaki artış sonucunda buhar üretiminin düşmesiyle birlikte sistem basıncı da azaldı. 01:19’da buhar ayırıcılarındaki su miktarının azalması üzerine su seviyesini artırmak için normalden üç katı su akışı sağlandı. 01:22’de buhar ayırıcılarındaki su seviyesi normal düzeye geldikten sonra beslme suyu akışı ani olarak azaltıldı ve doyma sıcaklığındaki soğutucu sıcaklığında yükselme gözlenmeye başlandı.
Buhar üretimi aniden başladı ancak pozitif reaktivitenin güç seviyesini sabit tutmak amacıyla kontrol çubukları aşağı çekilerek buhar üretiminin daha fazla artması engellendi. Böylelikle sistem basıncı normal düzeye geldi. Ancak nötron akısı reaktör kalbinin üst kısmında birikmişti ve az oranda negatif reaktivite tespit edildi. Bu durumda reaktörün durdurulması gerekirken test devam etti. 01:23’te 8 nolu türbine giden buhar vanasıyla beraber reaktörün durmasını sağlayan güvenlik sistemi kapatıldı. Bunun sonucunda sistem basıncı yükseldi, reaktör çalışma gücü azalmaya başladı.
Operatör reaktörü durdurmak için düğmeye bastı ancak fark eden bir şey olmadı. Çünkü güç seviyesi 4 saniyede normal değerin 100 katına çıktı. Gücün kontrolsüzce yükselişi sonucunda yakıtlar aşırı ısınarak patlamaya sebebiyet verdi. Ard arda iki patlama meydana geldi. İlk patlama sonrasında reaktör kapağının kalkmasından dolayı kontrol çubuğu kalpten dışarı fırladı ve kalp içinde bulunan yakıtın %30’u eriyerek parçalandı. Birinci patlamanın ardından grafit-buhar etkileşmesi olduğu tahmin edilen bir patlama daha meydana geldi ve radyasyon sızıntısı başladı. Bu radyasyon sızıntısı elbette çevreyi ve tüm dünyayı etkiledi.
Çernobil Faciası’nın Çevreye Etkileri
Çernobil faciasının çevreye etkileri Çernobil faciasından sonra ortaya çıktı. Atmosfere yayılan radyoaktif maddeler çevreyi oldukça etkiledi. Çernobil nükleer santralinin dördüncü reaktöründe meydana gelen patlama sonrasında 100’den fazla radyoaktif element atmosfere saçıldı ve 200 bin kilometrelik alan üzerine etkilerini göstermeye başladı. Çoğu radyoaktif elementin etkisi her ne kadar az da olsa İyot, Stronsiyum ve Sezyum gibi elementlerin sırasıyla 8 gün, 29 yıl ve 30 yıl doğada kalıcılığı bulunuyordu. İyot özellikle insanlarda tiroit kanserine yol açarken Stronsiyum ise löLösemiastalığına davetiye çıkarıyor. Bir başka tehlikeli madde olan Sezyum ise karaciğer ve dalakla birlikte insan vücuduna komple zarar veriyor.
Bunların yanı sıra Çernobil nükleer santralinin dördüncü reaktöründe meydana gelen patlama sonrasında bitki ve hayvanlarda mutasyonlar görüldü. Örneğin, bitkilerin yapraklarının şekli değişti ve kimi hayvanlar fiziksel değişim geçirdi. Bitki ve hayvanların dışında Çernobil Faciası elbette insanlara da fiziksel ya da psikolojik olarak etki etti. Bazı insanlar Çernobil faciasının oluşturduğu psikolojik travmalar ve sendromlardan hayatını kaybederken bazıları ise radyasyon kaynaklı ortaya çıkan kanser gibi belirtilerden dolayı hayatını kaybetti. Ancak radyasyondan ölenlerin ya da hasta olanların sayısı net değil. 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün yaptığı açıklamaya göre Çernobil nükleer faciasından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bine ulaştı.
Çernobil Patlaması Dünyayı Nasıl Etkiledi?
Çernobil kazası sonucunda 1986’da Türkiye’nin Karadeniz kesimi dahil olmak üzere çokça geniş alana radyoaktif sızıntı oldu. Türkiye’de lösemi vakaları Çernobil olayı öncesi yüzde 0,7 iken Çernobil faciası sonrasında yüzde 2’ye çıktı. Bununla birlikte ülkemizde kanser vakaları da aynı oranda artış gösterdi. Kapıkule- Edirne mevkiinde havadaki radyasyon değeri ölçüldüğünde Türkiye’de ölçülen en yüksek değer olan 16 miliröntgen/saat değeri elde edildi. Tabii ki İskandinav ülkeleri de bu işten nasibini aldı. Rüzgarın etkisiyle Sezyum ve diğer radyoaktif maddeler kuzey yönüne doğru ilerleyerek İsveç, Finlandiya, Danimarka bölgeleriyle birlikte kuzey yarım kürenin büyük bir kısmına yayıldı.
Kazadan bir süre sonra dünyada radyasyon seviyesi normal düzeye indi. Çernobil’e yakın olan ülkeler arasında yer alan Ukrayna, Belarus, Rusya dışındaki ülkelerde kanser vakaları pek fazla görülmedi. Özellikle Çernobil patlaması sonrasında 18 yaş altı bireylerde daha çok tiroit kanseri görüldü. 2006 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı raporda Çernobil faciasının genelde insanlar üzerindeki zararının daha çok olduğu yer alıyordu. Ama 2016 yılında elde edilen verilere göre Çernobil’e yakın olan Bryansk Oblastı’daki Novozıbkov şehrinde kanser vakaları bu facia sayesinde normalden 2,5 kat daha fazla görülmeye başlandığı söylendi.
Çernobil patlaması ile ilgili aynı zamanda 2011 yılında Birleşmiş Milletler’in yayımladığı raporda Çernobil bölgesindeki 7000 çocuğun tiroit, akciğer, göz gibi kanser hastalıklarının yanı sıra kalp hastalıklarına en çok yakalandığı yer aldı. Asrın felaketi Çernobil faciası nasıl yaşandı dediğimizde belki bir anlık hata belki de olağan dışı bir durum bu faciaya sebep oldu. Ancak etkileri halen günümüzde devam etmekte. Her ne şartta olursa olsun bir test dahi olsa bu durumların yaşanmaması için “önce iş güvenliği” diyerek mutlaka önlem almalıyız.
Küçük ya da büyük işletmelerde iş güvenliği hakkında eğitimler veriliyor ancak bu eğitimler daha da sıklaştırılmalı. Çünkü eğitim de verilse bazen tedbirsizlik iş kazalarına sebebiyet verebiliyor. İş güvenliğini bilgilendirmek amacıyla normal eğitimlerle birlikte günümüzde online eğitim olarak da İş Güvenliği eğitimi veriliyor. Enstitü de bu eğitimi veren kurumlardan bir tanesi. İş güvenliği üzerine yapılan çalışmaları daha da sıklaştırarak Çernobil kazası gibi faciaların gerçekleşmesine izin vermeyelim ve tedbirimizi alalım. Unutmayın, alacağınız güvenlik tedbirleri sizin hayatınızla birlikte çok sayıda kişinin hayatını kurtaracaktır. Bu tür kötü faciaların yaşanmaması dileğiyle.
İstanbul İşletme Enstitüsünde içerik editörü olarak görev almaktadır. Kişisel gelişim ve eğitimlerle ilgili içerik hazırlıyor.