AnasayfaBlogTürkçede Yanlış Kullanılan Sözcükler
Eğitim

Türkçede Yanlış Kullanılan Sözcükler

21 Şubat 2021
Açık bir kitap sert bir yüzey üzerinde düz bir şekilde durmakta ve üzerinde tek bir yaprak bulunmaktadır. Yaprak açık yeşil renkte ve sayfanın üstünden altına kadar uzanan kalın, sağlam bir sapa sahip. Yaprağın kenarları hafifçe kıvrılmış ve yaprak boyunca uzanan küçük damarlar görülüyor. Resmin arka planı net değil, ancak arka planda beyaz bir duvara dair bir ipucu var. Kitabın kendisi koyu renkli ve sayfalar hafifçe aşınmış görünüyor.
Yanlış Kullanılan SözcükDoğru KullanımAçıklama
NaifNahifNaif, saf ve deneyimsiz; nahif, ince ruhlu ve hassas anlamına gelir.
DirekDirektDirekt, dolaysız veya başka bir ifadeyle doğru anlamında kullanılmalıdır.
KüsuratKüsurKüsur, aritmetik işlemlerde bölümünden kalan kısmı ifade ederken, küsurat kelimesi Türkçede kullanılmaz.
MütevazıMütevaziMütevazi, sade veya alçakgönüllü anlamına gelir.
AdeleAdaleAdale, kas anlamına gelirken Adele, sanatçının adıdır.
AfilliAfiliAfili, gösterişli anlamındadır.
AllerjiAlerjiAlerji, vücudun bazı maddelere karşı gösterdiği aşırı tepkidir.
EntellektüelEntelektüelEntelektüel, eğitimli ve zeki anlamına gelir.
OrjinalOrijinalOrijinal, başka bir şeyin tıpkısı olmayan, eşi benzeri bulunmayan anlamına gelir.
BarsakBağırsakBağırsak, sindirim sisteminin bir parçasıdır.

Türkçeyi çok iyi kullanıyor, konuşabiliyor ve yazabiliyor olabiliriz. Ama her insan hata yapmaz mı? Bazen doğruluğundan yüzde yüz emin olduğumuz şeylerde bile az da olsa hata payı bırakmak gerekmez mi? Türkçenin kelime hazinesini satırlara döksek sayfalar sürer.

Bu denli zengin kelime dağarcığına sahip dilimizi kullanırken bazı kelimelerin anlamlarından, yazılışlarından veya söylenişlerinden gözümüz kapalı emin olmamız zordur. Bu yüzden okul zamanlarında hocalarımız kitap okurken sözlük de getirmemizi isterlerdi.

Okuyup geçmeyelim, anlamını ve doğru kullanımını da bilelim diye. Okuyup anlamakla beraber kelimelerin uygun kullanımları da bizler için önemli. Öyleyse ilk olarak sözcükleri neden yanlış kullandığımıza bir bakalım.

Neden Sözcükleri Yanlış Kullanırız?

Bazen mesaj yazma hızımızı zorlamak için bazen ise “ne olacak ki” diye düşünerek parmaklarımızı kontrolsüz bırakırız. Çoğumuz için aceleyle yazılmış yanlış sözcükler eğer karşı taraf anlıyorsa sorun teşkil etmez. Günlük yazışmalarda sorun olmaması bunu alışkanlık haline getirdiğimizde sorun haline gelirse peki?

Bir yandan da “de ekini ayırmayı öğrense keşke” diye sızlananlarımız da var tabi. Ya da antitezini savunup bu kadar duyarlılığın gereksizliğini vurgulayan da. Sorun sadece “de” ekinde mi dersiniz? Siz hangi taraftasınız bilemiyorum, belki iki görüşe de nötr bakıp umursamayan bir kümede de olabilirsiniz.

Olaya farklı bir bakış açısı kazandırabilmeyi umut ederek yazıyorum. Bazen küçük noktaların ileride büyük getirisi olabiliyor. Örneğin emin olamayıp kontrol ettiğiniz bir ek veya imla hatası size kontrol etme alışkanlığı kazandırabilir. Kaç kere Türk Dil Kurumu'nun sitesinden kelime kontrolü yapmışsınızdır, tahminleri görelim.

Bilgisayar üzerinden yazı yazarken hatalarımızı fark etmemiz gerekmiyor. Çünkü uygulamanın kendisi size hatayı hatta hatanın ne olduğunu da söylüyor. Fakat resmi işlemlerde elimizle yazmamız gereken durumlarda bilgimizle ve kaynaklarımızla baş başayız. Yanlış, yersiz kullanılan sözcükler bütünlüğe zarar veriyor. Bazen anlamsız cümlelere sebep olurken bazen de gözümüzü rahatsız ediyor.

Anlamından ve yazımından emin olmadığımız kelimelere on saniyemizi ayırsak ve doğrusuna baksak belki dünya için küçük ama yazıyı okuyacak kişi için büyük bir fark ortaya koyabiliriz. Doğrusunu öğrenmek istiyorsak önce hatalara bakalım.

Türkçede Yaygın Olarak Yanlış Kullanılan Sözcükler

Kendimin de yaptığı ve doğrusunu bu yazıyı hazırlarken öğrendiğim ilk örneğimle başlamak istiyorum:

  • “Naif” misin “nahif” mi?

İnce ruhlu, hassas insanlar için kullandığımız “naif” kelimesi aslında bir yanlış yazım örneği, doğrusu “nahif bir insan” şeklindeymiş. Ama naif sözcüğümüzü de hemen raflara kaldırmıyoruz, çünkü onun da kendine özgü bir anlamı var: saf, deneyimsiz. Bundan sonra insanların karakterlerinden bahsederken bu bilgiyi de hatırlarız umarım.

  • “Direk”ten “direkt” dönmek mümkün mü?

Yine günlük hayatın çok içinden bir hatayla karşı karşıyayız. Doğrudan, dolaysız anlamına gelen “direkt” i biz yanlış kullanarak kelimeye adeta bir elektrik direği görevi yüklüyoruz fark etmeden. Söylerken zor olabilir ama yazarken dikkat edelim. 

  • “Küsurat” değil sadece “küsur”

Bunu konuşma dilimizden çıkarmak için biraz zaman gerekecek. Küsurat o kadar ağzımıza yerleşmiş bir kelime ki üstelik hem “küsur” u hem de “küsurat”ı kullanıyoruz ve ikisi de kulağımıza doğru geliyor. Hadi “küsurat”lardan kurtulalım.

  • Sana “mütevazı” mı geliyor yoksa sana göre “mütevazi” mi duruyor?

Bir noktanın bambaşka anlamlar yüklediğini gördüğümüz iki kelimeye bakalım. Biri için alçak gönüllü demek istediğimizde “mütevazı bir kişiliğe sahip” diyebiliriz. Eğer “mütevazi bir kişiliğe sahip” ise burada “paralel” bir kişilikten bahsediyor oluruz ve bu bizi tamamen anlamsızlığa sürükleyecektir.

  • “Adele” hayranı mısınız “adale” hayranı mı?

“Adele”nin Türkçede bir karşılığı yok. Ünlü bir sanatçı kendisi. Bizim burada kastettiğimiz “kas” anlamındaki “adale”, karıştırılmasın.

  • Ünsüzleri iki kere kullanırken dikkat: “afili”, “alerji”, “entelektüel

Başlığa doğrularını yazdık ki gözümüz alışsın. Nedendir bilinmez alışmışız, “allerji”, afilli”, “entellektüel” şeklinde yazıp söylemeye. Gereksiz harfleri çıkaralım öyleyse.

  • Bazen de ünlü harfleri kaçırmamak gerek: “inisiyatif”, “orijinal”

Üstünlük, öncecilik anlamlarına gelen “inisiyatif” sözcüğümüzü yazarken “insiyatif” diye kısaltanlarımız varmış, dikkat edelim. Aynı kural “orijinal” için de geçerli “orjinal” değil.

  • Her şeyi “tüketiyor” muyuz dersiniz?

“Bol bol C vitamini tüketin” deki tüketmek ne kadar yerinde dersiniz? Tüketmenin TDK’deki anlamı “yok etmek, bitirmek” şeklinde. C vitaminini yok etmeyi hedeflemiyorsak C vitamini içeren yiyecekleri yemeyi tercih etsek daha iyi dünya açısından.

  • “Barsak” da mı sindiriyoruz “bağırsak” ta mı?

Özel kurumların ders kitaplarında genelde karşılaştığımız bir kelime “barsak”. Normal insanlar “bağırsak” ta sindiriyor arkadaşlar bizden söylemesi.

  • “Şarzın” bitmiyor “sarjın” bitiyor!

Bu da çok yaygın ve artık bilindik örneklerden biri. Biz yine de yer vermek istedik, doğru kullanımı “şarj”.

  • Beni “taktir” etme “takdir” et!

Okul sonu başarılı öğrenciler karnesine bakacak olursa orada yazanın “takdir belgesi” olduğunu göreceklerdir.

Doğruluğundan Emin Olduğumuz Yanlış Sözcükler

Burada biraz bilmişlik yaptığımız kelimelere değineceğiz. “Ben doğruluğundan eminim” dediğimiz bazı kelimeler bizi yarı yolda bırakabilir, dikkat edelim.

  • “Yayınlanan” asılsız haberlere kanmayalım çünkü doğrusu “yayımlanan” olmalı.

TDK’ye “yayınlamak” yazarsanız boş bir sayfayla karşılaşırsınız. Kitap, dergi, gazete gibi bilgi içerikleri “yayımlanıyor” arkadaşlar.

  • Benim bir “ünvanım” yok ama “unvanım” var.

“Ünvan” da yine bize çok doğru gelen ama aslında manasız olan bir kelime. Doğru kullanımına dikkat edelim: “unvan”. 

  • “Boyunuz posunuz” yerinde mi bence değil!

TDK’ye bile yazdığınızda size “boy bos” olarak bakmanızı önermeyi gerektirmiş bir durum. Birinin vücut yapısından bahsederken kullandığımız bu ikileme b ve p harfleri açısından kafamızı kurcalıyor. Doğrusunu yineleyelim: boy bos.

  • “Sezeryan” doğum yapılmaz “sezaryen” belki.

Karnın kesilmesiyle bebeğin alındığı bir yöntem olan “sezaryen” i yine günlük hayatımızda “sezeryan” olarak benimsediğimiz gerçeğiyle yüzleşelim. 

  • “Motosiklet”i “motorsiklet”e tercih edenleri görelim.

Taşıtımızın motorlu olması isminin “motorsiklet” olacağı anlamına gelip yanıltmasın, doğrusu “motosiklet”.

  • Arama butonlarının vazgeçilmezi “dersane” miydi “dershane” mi?

Seviye tespit sınavlarının da zamanında vazgeçemediği sorulardan biri. Söylerken yutsanız da yazarken kaçırmayın diye doğru kullanımı “dershane”.

  • “Egzos” mu “ekzos” mu “egzoz” mu, hangisiydi acaba?

“Z”yi bastırmak zor gelmiş olabilir ama doğru kullanımının “egzoz” olduğunu bilelim.

  • Eşyalarınızı “gardolabınıza” mı “gardırobunuza” mı koyuyorsunuz?

Her ne kadar söylerken “gardolap” daha aşina gelse de doğru kullanalım ki dilimiz de alışsın: “gardırop”.

  • Sizde “haremlik selamlık” var mı bizde “harem selamlık” var da.

Bu ikilememiz de yine çok emin hissettiğimiz yerden geliyor. Kadın ve erkeğin ayrı ayrı oturması anlamına gelen sözcüklerimizin doğru kullanımı “harem selamlık”.

  • “Istanbul” mu dedi “İstanbul” mu?

Spikerlerde çoğu kez duyduğumuz güzel şehrimiz “Istanbul” şeklinde söylenebilir, bunda bir sorun yok. Ama yazımına gelince en doğrusu “İstanbul”.

Naif, Nahif, Naif, saf ve deneyimsiz; nahif, ince ruhlu ve hassas anlamına gelir, Direk, Direkt, Direkt, dolaysız veya başka bir ifadeyle doğru anlamında kullanılmalıdır, Küsurat, Küsur, Küsur, aritmetik işlemlerde bölümünden kalan kısmı ifade ederken, küsurat kelimesi Türkçede kullanılmaz, Mütevazı, Mütevazi, Mütevazi, sade veya alçakgönüllü anlamına gelir, Adele, Adale, Adale, kas anlamına gelirken Adele, sanatçının adıdır, Afilli, Afili, Afili, gösterişli anlamındadır, Allerji, Alerji, Alerji, vücudun bazı maddelere karşı gösterdiği aşırı tepkidir, Entellektüel, Entelektüel, Entelektüel, eğitimli ve zeki anlamına gelir, Orjinal, Orijinal, Orijinal, başka bir şeyin tıpkısı olmayan, eşi benzeri bulunmayan anlamına gelir, Barsak, Bağırsak, Bağırsak, sindirim sisteminin bir parçasıdır
Yanlış sözcük kullanım kelime Türkçe Türkçede yanlış kullanılan sözcükler yanlış kullanılan sözcükler
Bu fotoğraf bir tarlada oturan bir kadını gösteriyor. Beyaz uzun kollu bir gömlek, mavi kot pantolon ve kahverengi botlar giyiyor. Saçları düşük bir at kuyruğu şeklinde geriye toplanmış ve gözlük takıyor. İki eli kucağında ve uzaklara bakıyor. Tarla yemyeşil, uzun otlar ve arka planda birkaç ağaç var. Gökyüzü güzel bir mavidir ve birkaç beyaz bulut etrafa dağılmıştır. Kadın huzurlu ve çevresinden memnun görünüyor. Görüntü boyunca yayılan sakin bir özgüveni var.
Beyda Çalışkan
Blog Yazarı

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği 4. sınıf öğrencisidir. Okumak, yazmak, araştırmak dışında müzikle ilgilenmeyi seviyor. Fakülte sosyal kulüplerinden birinin de kurucuları arasında. 

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.
Koyu kahverengi bir yüzey üzerinde bir fincan kahve ve bir kitabın yakın çekimi. Fincan koyu bir sıvıyla dolu ve kitabın kapağında beyaz bir metin var. Fincanın kenarında siyah bir şerit vardır ve kitabın kapağı kapalıdır. Arka plan hafif bulanık ve köşede siyah beyaz bir fotoğraf var. Fincan karanlık yüzeyin kenarında duruyor ve arkasında bir yığın kitap var. Genel görüntü huzurlu bir havaya sahip.
Kişisel Gelişim

Sık Kullanılan Atasözleri ve Anlamları

05 Şubat 2020
Bu, siyah arka planlı ve üzerinde beyaz metin yazılı dikdörtgen bir tabeladır. Metin kalın bir yazı tipiyle yazılmıştır ve tabelanın ortasındadır. Tabelanın köşeleri yuvarlatılmış ve kenarları düzdür. Metinde Hoş geldiniz yazmaktadır. Tabelanın kenarlarında siyahla çizilmiş sarı bir bordür vardır. Tabela, beyaz duvarlı ve kahverengi mobilyalı bir odanın duvarına asılmıştır.
Eğitim

Osmanlı Türkçesi Alfabesi

02 Mayıs 2021
Bir kadın kameraya ışıl ışıl gülümsüyor, gözleri parlıyor ve dudakları geniş bir sırıtışla ayrılmış. Siyah bir gömlek ve mavi bir kot pantolon giyiyor ve arka planda mavi bir tabela görünüyor. Tabelanın üzerinde okunması zor beyaz bir yazı var. Saçları kahverengi ve omuzlarından aşağı dökülüyor ve elleri göğsünde duruyor. Beyaz bir arka planın önünde duruyor ve güneş yüzünde parlayarak güzel yüz hatlarını aydınlatıyor.
İşaret Dili

İşaret Dili Hareketleri ve Anlamları

11 Aralık 2019