Ergonomi Nedir? Ergonomi Örnekleri Nelerdir?
Ergonomi Tanımı | Ergonomi Prensipleri | Ergonomi Uygulamalarının Sonuçları |
---|---|---|
İş bilimi; kişinin, bireyin psikolojik ve fiziksel özelliklerini inceleyerek, insanın makine ve çevresiyle uyumluluğunu inceleyen bir bilim dalıdır. | Çalışılacak iş yerinin güvenlik ve sağlık kurallarına uygun şekilde düzenlenmesi, yapılan işin çalışanın fiziksel gücüyle, kişisel özellikleri ve eğitimi uyumlu olması | İş gücü kaybı büyük oranda önlenir, çalışma ortamı çok daha güvenli hale gelir, üretim kalitesi, motivasyon ve verimlilik artar. |
Bireylerin anatomik, fizyolojik ve psikolojik açıdan inceleyerek, çevresindeki habitat ile uyumlu olabilmesini hedefler. | Çalışma ortamı içerisinde konuşlanmış ekipmanlar, alet, araç, eşya ve makineler insan kullanımına uygun bir tasarıma sahip olması. | Bireyler fiziksel olarak ve zihnen daha az yorulacağı için motivasyonları yükselir, iş kazalarının büyük oranda önüne geçmek mümkün olur. |
Birey üzerinde yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda çevresi, makineler ve kullanılacak diğer tüm malzemeler ile bütünleşik olarak uyumun en verimli şekilde sağlanması adına gerçekleşen bir süreçtir. | Çalışanlar için sosyal anlamda pozitif bir iş ortamı oluşturulması ve etkileşimin sağlıklı bir şekilde desteklenmesi çok önemlidir. | Üretimde sıralı ve uyumlu üretim, paylaşım ve destek artar, fiziksel yıpranma ve yorgunluk azalır. |
Bireyin çalışma alanı ile uyumlu hale gelmesini hedefler. İş dünyasının en önemli yapı taşları arasındadır. | Çalışanın sınırlarının ve gücünün üzerinde bir görevi gerektiği şekilde ve başarılı bir biçimde yürütmesini beklemek doğru değildir. | İşyerlerinde sıkça kas, iskelet sistemi, duruş bozukluğu gibi rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olur. |
Yunanca kökenli bir kelime olup 'ergon' yani 'iş' ve 'nomos' yani 'yasa' kelimelerinden oluşur. | Kişinin fiziksel gücünün ve kişisel özelliklerinin aşmayı gerektirecek bir iş yüklemesinden kaçınmak gereklidir. | Çalışanların motivasyonu ve verimliliği artar. |
Günlük yaşam döngüsü içerisinde sık sık ergonomi kelimesi ile karşılaşırız. Kelimenin anlamı çoğunlukla karıştırılır. Karşılaştığımızda tam olarak neye karşılık geldiğini anlayamayabiliriz. Genelde rahatlık veya konfor ile karıştırıldığını söylememiz yanlış olmaz. Ancak gerçek karşılığı en kısa tanımı ile, iş bilimi demektir.
Uzun tanımlaması ise; kişinin, bireyin psikolojik ve fiziksel özelliklerini inceleyerek, insanın makine ve çevresiyle uyumluluğunu inceleyen çalışmaların bütünüdür. bazı teknikler ve doğal araştırma yöntemleri kullanılarak, ilintili konular hakkında geliştirme ve araştırma yapılır. bu şekilde bireyin kendini daha rahat ve uyumlu ifade edebilmesi adına çevresi ile bağlantılı enstrümanlar veya makineler üzerinde incelemeler ve kıyaslamalar sağlanır.
Ergonomi Ne Demek?
Ergonomi kelimesi köken olarak Yunancadan gelir; Yunancada “ergon” iş, çalışma anlamındadır, “nomos” ise yasa anlamınadır. Bu iki sözcüğün bir araya getirilmesi ile de ergonomi kelimesine varılmıştır. Ergonomi, gündelik yaşam döngüsünde de sık sık kullanılan kelimeler içerisinde yerini almıştır. “Kullanışlı” ya da “elverişli” şeklinde de açıklanabilir. Bireyleri anatomik, fizyolojik ve psikolojik açıdan inceleyerek, çevresindeki habitat ile uyumlu olabilmesini sağlamayı hedefler. En temel prensiplerinden biri de bireyin çalıştığı alan ile uyumlu hale gelmesidir.
Ergonomi ya da diğer bir deyişle ergonomik, iş dünyasının en önemli yapı taşları arasındadır. İş bilimi olarak da tanımlanması buradan ortaya çıkmıştır.
Ergonomi Örnekleri Nelerdir?
Ergonomi, “insan mühendisliği” olarak da tanımlanabilir. Birey üzerinde yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda çevresi, makineler ve kullanılacak diğer tüm malzemeler ile bütünleşik olarak uyumun en verimli şekilde sağlanması adına gerçekleşen bir süreçtir. Bu süreci birkaç cümle ile örneklendirmeye çalışalım:
Yeni tasarlanan bir yatağın onu kullanacak olan bireylerin fiziksel özelliklerine, sağlık durumlarına ve konfor beklentilerine uyumlu ve karşılık verecek şekilde planlanmış ve üretilecek olması,
Bir fabrikada işçilerin üretimin farklı aşamalarında kullandığı çeşitli aletlerin, çalışma alanı içerisinde kolaylıkla görüp, ulaşabilecekleri noktalarda konumlandırılmış olması.
Bir ürünün üretim öncesine ve üretimden sonra tüketicisine yansımalarını içeren bu iki farklı örnek, ergonomi kelimesinin anlamını daha iyi ortaya çıkarmaktadır. Bu durum iş ve üretim ortamında olduğu gibi, gündelik yaşamın her anında da ele alınmaktadır.
Bireylerin daha verimli çalışabilmesi için yukarıda tanımladığımız ergonomik prensipler çerçevesinde oluşturulması gereken koşulları kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:
Çalışılacak iş yerinin güvenlik ve sağlık kurallarına uygun şekilde düzenlenmesi gerekir.
Yapılan iş, çalışanın fiziksel gücüyle, kişisel özellikleri ve eğitimi uyumlu olmalıdır. Çalışanın sınırlarının ve gücünün üzerinde bir görevi gerektiği şekilde ve başarılı bir biçimde yürütmesini beklemek doğru değildir.
Çalışma ortamı içerisinde konuşlanmış ekipmanlar, alet, araç, eşya ve makineler insan kullanımına uygun bir tasarıma sahip olmalıdır.
Çalışanlar için sosyal anlamda pozitif bir iş ortamı oluşturulması ve etkileşimin sağlıklı bir şekilde desteklenmesi çok önemlidir.
Bütün bu veriler dikkate alındığında ergonominin, işverenin sunduğu koşullar ile çalışanların beklentisi olan koşulların ortak bir noktada buluşturulmasına ve harmonisine yarayan bir bilim dalı olduğu söylenebilir. Pratikte ergonomi; insan, makine ve iş ortamı üçgeninin uyumlu olması adına sonuçlar üretir. İş güvenliği, ruh ve beden sağlığını korunması en temel amaç olarak dikkate alınır.
İşyerlerindeki Ergonomi Uygulamalarının Amaçları Nelerdir?
Bir iş yerinin günümüzün rekabet koşullarında pozisyonunu koruyabilmesi için hem daha hızlı üretimi sağlayabilmesi hem de teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmesi gerekir. Birçok iş ve üretim platformunda:
Çalışanlar aynı görevi gün içerisinde birçok kez tekrar etmektedirler.
Bireyler ağır yük kaldırma, çekme, itme gibi fiziksel zorlanma gerektiren hareketleri iş süreleri boyunca çok kere tekrarlamaktadır.
Mesai saatleri bazı günlerde ve çalışma şartlarında günlük 8 saatin üzerine çıkmaktadır.
Çalışma koşulları sıkça çok hızlı olmayı ve üretmeyi gerektirmektedir.
İşyerlerinde ergonomik prensipler paralelinde düzenlemeler yapılarak kazanılacak olan iyileşmeler ise şu şekilde sıralanabilir:
İş gücü kaybı büyük oranda önlenir.
Çalışma ortamı çok daha güvenli hale gelir.
Bireyler fiziksel olarak ve zihnen daha az yorulacağı için motivasyonları yükselir.
İş kazalarının büyük oranda önüne geçmek mümkün olur.
Üretim kalitesi, motivasyon ve verimlilik artar.
Üretimde sıralı ve uyumlu üretim, paylaşım ve destek artar, fiziksel yıpranma ve yorgunluk azalır.
İşyerlerindeki Ergonomik Rahatsızlıklar Nelerdir?
İşyerlerinde sıkça kas, iskelet sistemi, duruş bozukluğu gibi rahatsızlıklar görülür. Bu rahatsızlıkların ani travmalar biçiminde ortaya çıkması gerekmez. Söz konusu rahatsızlıklar hem mavi yakalı olarak da adlandırılan endüstri isçilerinde, hem masa başında görev yapan beyaz yakalı çalışanlarda, hem de ev işleri yapanlarda görülebilmektedir.
Ergonomik Rahatsızlıklarda Psikolojik Faktörler
Zihinsel aşırı yüklenme, yapılan iş sırasında bireylere psikolojik anlamda baskılayıcı etkiler paralelinde oluşan bir faktördür. Yoğun zihinsel yüklenmenin, bireyin işindeki mutluluğuna ve sağlık durumuna negatif etkileri olacağı gibi, belirli bir süreden fazla sürdüğünde kaslarda ve eklemlerde de aşırı yüklenmeye sebep olduğu gözlemlenmiştir. Özetle, zihinsel bir yüklenme veya baskılama sonucunda süreç içerisinde bu baskının doğurduğu fiziksel etkiler de görülür.
İşyeri özelinde psikososyal etkiler, işyeri kuralları, çalışma biçimi ve şirketin organizasyon yapısı ile ilgili kişisel fikirlerinden oluşan etkilerdir. Örneklemek gerekirse, işin organize ediliş biçimi, kontrol, denetleme ve yönetim prensipleri her bireyde farklı etkiler yaratacaktır. Ek olarak, ilgili kariyer fırsatları ve iş tanımının belirli ve net olmaması gibi konular da kişisel psikososyal etkiler başlığı altında değerlendirilebilir.
İşyerlerindeki bu tip faktörler, çalışanların bir kısmında pozitif motivasyon kaynağı oluştururken, diğerlerinde psikososyal etki oluşturabilir. İşyeri kurallarının ve ilintili organizasyonların tüm çalışanları maksimum seviyede motive ve mutlu edici biçimde planlanması gerekliliği işte bu yüzden çok önemlidir.
Ergonominin Kaynakları Nelerdir?
Ergonomi kendi başına bir bilim dalı olmasına rağmen, birçok alt bilim dalı ile de doğrudan ilgili ve ilişkilidir. Aşağıda yer alan kaynaklar dikkate alınmadan, ergonominin verimliliğinden, faydalarından ve yaratıcılığından bahsetmek mümkün olmayacaktır. Bu kaynakları sıralamak gerekirse:
Antropometri: İnsan vücudunun boyut, ağırlık ve şekillerini merkezine alan bir bilim dalıdır. Ergonomik tasarımların uygulanmasında en çok ihtiyaç duyulan veriler bu şekilde edinilir.
Biyomekanik: İnsanların hareket biçimlerini ve bu hareketler kaynaklı deformasyonlarını inceleyen bilim dalıdır. İnsan dokusunun makineleri veya enstrümanları kullanırken karşı karşıya kalabileceği potansiyel zararları ve etkileri dikkate alır. Genel olarak iş makinelerinin “daha” insan kullanımıma uygun olarak tasarlanması ve üretilmesi için biyomekanikten faydalanılır. Ayrıca kask, eldiven ve maske gibi koruyucu ürünlerin daha verimli hale getirilebilmesi için de biyomekanik verileri dikkate alınır.
Çevre Fiziği: Gürültü, yüksek ısı, soğuk, ışık, radyasyon ve titreşim gibi çevresel etki kaynaklarını inceler. Bu kaynakların getirebileceği sınırlamaları ve insan sağlığı üzerindeki etkisini ele alır.
Sosyal Psikoloji: Ayrı bir bilim dalı olan sosyal psikoloji, genel olarak toplumsal şartların bireyler üzerindeki etkilerini inceler. Eş zamanlı olarak bireylerin birbirleriyle olan etkileşimi de dikkate alır.
Özetlemek gerekirse, ergonomi çağımızın iş ve üretim dünyasında, sosyal hayatlarımızda, kullandığımız hemen hemen her üründe hem üretenler hem de tüketenler için vazgeçilmez bir inceleme dalıdır. Geleceğe giden yolculukta bizlere eşlik edecek, sürekli gelişecek ve geliştikçe de değiştirecek bir yol arkadaşı olacaktır.
Lisans ve lisansüstü öğrenimini Gazi Üniversitesi “Endüstri Mühendisliği” bölümünde tamamladı. Anadolu Üniversitesi bünyesindeki ikinci üniversite programını ise “Marka İletişimi” bölümünde tamamladı. Çalışma hayatına kamu sektöründe devam etmektedir. İstanbul İşletme Enstitüsü blog bölümünde içerik üretmektedir. İletişim, motivasyon, iş hayatı, kişisel gelişim, hobiler, tasarım, endüstri, kalite yönetimi, reklamcılık alanlarında yazılar yazmaktadır.