Diyalog ve Senaryoda Diyalog Yazımı
Konu | Detaylar | Örnekler |
---|---|---|
Sağlıklı Diyalog | Gerektiği kadar bilgi aktarılmalı, doğru ve gerçek olmalı, amaca uygun olmalı, açık/anlaşılır olmalı ve nazik/saygılı olmalıdır. | Karşılıklı saygı ve anlayış içinde, hedeflenen konu üzerinden yapılan konuşma. |
Diyalog İlkeleri | Paul Grice, Logic and Conversation kitabında diyaloğun ilkelerini miktar, nitelik, ilişkililik ve üslup ilkesi olarak tanımlar. | Gerektiğinden az veya çok bilgi verme, yanlış ve yalan bilgi verme, konu dışı konuşma, belirsiz ifadeler kullanma. |
Senaryoda Diyalog Yazımı | Diyalog, karakterin duygu dünyası, birikimi, eğitim durumu, yaşanmışlıklarını, deneyim ve hüzünlerini ortaya çıkan bir gösterendir. | Senaryo içindeki diyaloglar, karakterin ne ifade etmek istediğine dair kanıtlar içerir. |
Karakter ve Diyalog İlişkisi | Karakterin kullandığı dil veya seçtiği kelimeler, nasıl bir donanıma sahip olduğuna dair bilgi sağlar. | Eğitimli bir karakter geniş bir kelime dağarcığına sahip olabilir. |
Senaryoda Dikkat Edilecek Noktalar | Kelime seçimi, karakterin seviyesine ve mesleğine uygun olmalı; karakterin özelliklerini tamamlar nitelikte olmalıdır. | Bir doktor profesyonel terminoloji kullanırken, bir öğrenci daha genç bir dil kullanabilir. |
İlişkililik İlkesi | Konuşmanın içeriğinin amaca uygun, konuyla alakalı olması gereklidir. | Bir iş görüşmesinde, konuşmanın işle ilgili olması beklenir. |
Üslup İlkesi | Açık ve anlaşılır bir üslup kullanılmalı, ifade tarzı izlenmelidir. | Karmaşık bir konuyu basit ve anlaşılır bir şekilde açıklama. |
Nezaket İlkesi | Nazik ve sayılı olmak, iyi bir diyaloğun belki de ana ilkesi olarak kabul edilir. | Karşısındaki kişiyi dinlemek ve sözünü bitirmesini beklemek. |
Miktar İlkesi | Konuşmanın gerektiği kadar bilgi ile sınırlı olması gerekir. | Bilgi yığınına kaçmadan, konuyu öz bir şekilde açıklama. |
Nitelik İlkesi | Konuşmanın doğru ve gerçek bilgilere dayanması gerekir. | Yanıltıcı ve sahte bilgilere dayalı bir konuşma yapmamak. |
Diyalog, birden fazla kişinin karşılıklı konuşması olarak tanımlanır. Sözkonusu bu karşılıklı konuşma eylemi ile kişiler arası etkileşim sağlanarak iletişim kurulur. Elbette gündelik hayatta gün içerisinde sayısız diyalog kurarak; düşüncelerimizi ifade ederiz, yorum yaparız, sorular sorarız…
Hayatın içinde anlaşabilmek, anlatabilmek ve doğru iletişim kodlarını kullanarak iletişim kazalarının önüne geçmek için hiç kuşkusuz sağlıklı diyaloglar kurmak gerekmektedir. İnsanoğlunun geçmişten bugüne yaşadığı iletişim temelli problemlerin başında, yanlış anlama-yanlış anlaşılma-tam anlatamama ya da onu demek istememe benzeri algılar gelmektedir.
İletişim süreci içinde bu tarz aksaklıkların olmaması için, her iki tarafında birbirini iyi dinlemesi, anlaması ve bu doğru anlama üzerinden yorum yapması gerekmektedir. Benzer şekilde tarafların empatik düşünme refleksini de iletişim süreci boyunca canlı tutmaları önemlidir. Ne söylemek istediğini doğru, net ve sade bir dil ile anlatan tarafların iletişim sürecine dair bir problem yaşamaları neredeyse imkansızdır.
Sağlıklı Diyalog
Diyalog sırası ya da sonrası yapılan yorumlarda da tek taraflı bakış açısından uzaklaşarak, ikili bakış yöntemi ile olayları sorgulamak yerinde olacaktır. Konuşmak için karşısındakinin sözünü bitirmesini beklemek, karşıdaki kişiye duyulan saygı ve bekleyenin özsaygısına işaret eder. Sürekli bir tarafın konuşması diğer tarafın ise pasif bir şekilde sadece onaylaması da diyaloğun sürecini kısaltır. Gündelik hayatta kendimizi ifade etmenin, duygu/düşüncelerimizi aktarmanın, yorumlarımızı iletmenin yegane yolu, özenle seçilmiş kelimelerle örülü sağlıklı diyaloglar kurmaktan geçer.
Paul Grice, 1991 yılında yayınlanan “Logic and Conversation” adlı kitabında sağlıklı diyaloğun ilkelerini şu şekilde açıklar:
Miktar İlkesi: Konuşma sırasında aktarılacak bilginin miktarı önemlidir. Bu bilgi düşünceyle ilgili olabileceği gibi bir fiziki nesneyle de ilgili olabilir. Bu ilke kapsamında iki husus önemlidir:
a. Gerektiği kadar bilgi aktarılmalıdır.
b. Gerektiğinden az ya da çok bilgi aktarılmamalıdır.
Nitelik İlkesi: Konuşmada söylenenlerin doğru ve gerçek olması gerekir. Diyaloglar yanıltıcı ve sahte olmamalıdır. Bu ilke kapsamında iki husus önemlidir:
Yanlış ve yalan olduğunu düşündüğün hiçbirşey söyleme
Uygun kanıt veya dayanak bulamayacağın hiçbir şey söyleme
İlişkililik İlkesi: Konuşma içeriğinin amaca uygun, onunla alakalı ve konuyla ilişkili olması gerekir. Konu dışı söylenenler ise katkı sağlamaz.
Üslup İlkesi: Açık ve anlaşılır bir üslup kullanılmalı ve ifade tarzı izlenmelidir. Konuşmaya katkının ne olduğu açık seçik ortaya konmalıdır. Bu ilke kapsamında önemli olan hususlar şunlardır:
Karanlık (belirsiz/muğlak) ifadeler kullanılmamalıdır.
Derli toplu ve kısa konuşulmalıdır.
Belirli bir düşünce akışı veya düzeni içinde kalınmalıdır.
Nezaket İlkesi: Nazik ve saygılı olmak, iyi diyaloğun belki de ana ilkesi olarak kabul edilebilir.
Grice’ın sağlıklı diyaloğu maddeler halinde sınıflandırdığı ilkeler ışığında, kimi zaman dikkat etmediğimiz bazı hususların aslında ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Gündelik hayatın bu kadar içinde olan ve bizi, kullandığımız dil ve konuşma ritüelleri üzerinden farklı kılan diyaloglar, hiç kuşkusuz sanat eserlerinde, edebi yapıtlarda da titizlikle düşünülerek yazılan metinlerdir. Edebi eserlerde karakterlerin duygu/düşünce ve hayallerine açılan bir pencere olarak gün yüzüne çıkan diyaloglar, sinema filmlerinde de yazılan senaryo içinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
Syd Field, senaryo içinde diyalog yazımını, yazım aşamasının en zorlayan en problemli alanlarından biri olarak tanımlar. Gerçek hayattaki uygulaması gibi senaryo içinde yazılan diyaloglar da karakterin duygu dünyasını, birikimini, eğitim durumunu, yaşanmışlıklarını, deneyim ve mutluluk ile hüzünlerini ortaya çıkaran bir gösterendir.
Karakterin kullandığı dil ya da seçtiği kelimelerden nasıl bir donanıma sahip olduğuna dair az/çok bilgi edinilir. Elbette diyalog sadece karşılıklı konuşmalar olarak ele alınmamalıdır. Zira diyalog aynı zamanda karakterler arasındaki ilişki ve etkileşimin şekillendirdiği bir iletişim tarzı olarak; jestleri, mimikleri, beden diline ait hareketleri ve tavırları da kapsayacak şekilde geniş bir alan üzerinden okuma ve değerlendirme yapmayı gerekli kılmaktadır. Senaryoda karakterlerin konuşmaları olarak diyalog yazımına dair dikkat edilmesi gereken bir takım hususları ifade etmekte fayda vardır.
Senaryoda Diyalog Yazımında Dikkat Edilecek Noktalar
Kelime seçimi diyaloğu yazılan karakterin (konuşan karakterin) seviyesine ve mesleğine uygun olmalı. Senaryoda çeşitli özellikleri ile tanımlanan karakterin konuşması da karakterin özelliklerini tamamlar nitelikte olmalıdır. Donanımlı bir karaktere basit/sığ diyaloglar yazılmayacağı gibi sıradan bir karaktere ise üst bir dil kullanımı çok şık olmayacak bir durum olarak değerlendirilir. Diyalog yazımının başarılı olmasının koşullarından biri de karakteri çok iyi tanımaktır. İyi tasvir edilen ve iyi tanınan karaktere doğru diyaloglar yazmak da kolaylaşacaktır.
Uzun diyaloglardan özellikle kaçınılmalı. Karakterlere 2-3 satırdan fazla yazmamak genel bir ilke olarak benimsenmeli. Zira uzun diyaloglar hem anlatımın ritmini düşürürken hem de laf kalabalığına ya da kakafoniye sebep olabilirler. Bu tuzağa düşmemek için kısa yazılacak diyaloglar hem karakteri dinamik gösterir hem de filmin anlatı hızını yüksek tutar.
Herkes tarafından bilinen ve kullanılan kelimeler tercih edilmeli. Ortak duygu/düşünce paydasında buluşabilmek için ortak yaşanmışlıkların yansıması olarak herkesin anlayabileceği, bildiği ve de kullandığı kelimelerin tercih edilmesi son derece önemlidir. Dil birliğinin, orta akıl ve düşünme pratiklerine de zemin oluşturduğunu unutmamak gerekir. Ortak yaşanmışlıkların ve paylaşılan ortak kültürün bir aynası pozisyonundaki dil kullanımı, ortak bakış açısını da gündeme taşıyacaktır.
Anlaşılır, kısa ve açık ifadeler kullanılmalı. Diyaloğun temel ilkelerinden biridir. Sade, süssüz, duru ve anlaşılır ifadeler her türlü yan anlam ya da yanlış anlamanın da önüne geçerek, anlatının ana kaygısının izleyene geçmesini sağlayan en önemli ilkelerden birisidir.
Oyuncu açısından da kolay telaffuz edilen ifadeler/kelimeler tercih edilmeli. İşin izleyici tarafı olduğu gibi oyuncu tarafını da ihmal etmemek gerekir. Oyuncunun da kolaylıkla telaffuz ettiği, anlaşılır bir dilin sunulduğu kelime ve ifadeler tercih edilmelidir. Bu tarz bir yazım, oyuncunun da motivasyonunu yükseltecektir.
Senaryoda Diyalog Yazımında Kaçınılacak Noktalar
Seyircinin gördüğü yorumlanmamalı. Sinema aslında görünmeyeni düşündürme, verilmeyeni sorgulama mantığıyla hareket eder. Seyircinin gördüğünü bir de diyalog ile anlatmak hem seyircinin düşünme eylemine şüpheyle bakmak demektir, hem de sinemanın özgün yapısının görmezden gelinmesi demektir. Bu bakış açısından hareketle görsel karşılığı olan hareket/durum/olay vb. diyaloglarda geçmemelidir.
Edebi bir dil havası olmamalı. Sinema filminin yol haritası olan senaryo; yapısı, içeriği ve çerçevesi ile teknik bir metindir. Bu sebepten dolayı sadece görsel olarak gösterilebilme ihtimali olan unsurlar senaryo yazımı içine dahil edilmelidir. Duygusal ifadeler ya da edebi kullanımlar senaryo metni içinde tercih edilmemelidir. Sadece görselliği olan kelime ve ifadeler ile hikaye anlatılmalıdır. Gündelik hayatta dahil olunan diyaloglar nasıl edebi ya da şairane ifadelerden arınmış bir dile işaret ediyorsa, senaryoda yazılan diyaloglarda benzer yapıda olmalıdır.
Uzun ve sıkıcı olmamalı. Senaryo ana metni içindeki karakterlerin konuşmaları uzun tutulmamalıdır. Uzun ve de derinliksiz diyaloglar, hikayenin sıkıcı bir hale gelmesine sebep olacaktır. Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” filminde iki kardeşin loş bir ışık eşliğinde çalışma odasında yaptıkları karşılıklı konuşma, her ne kadar süre olarak uzun olsa da, diyaloğun içeriğinin dolu ve zengin olması bu maddenin istisnai durumlarından biridir.
Gereksiz ifadelerden uzak durmalı. Senaryonun kendisi gibi diyaloglar da kararında yazılmalı ve gereksiz laf kalabalığı yapmaktan özellikle kaçınılmalıdır. Sade ve aşırılıklardan arınmış bir dille yazılan diyaloglar, filmin genelinin daha iyi anlaşılmasına sebep olacaktır.
Hikayenin dramatik yapısı anlatılmamalı. Senaryonun üzerinde yol aldığı dramatik anlatı yapısı, diyaloglar aracılığıyla anlatılmamalıdır. Sürecin işleyişi diyalog hariç diğer unsurlarla verilirse, anlatı içindeki gizem/merak duygusu korunmuş olur.
Dr. Özgür Yılmazkol
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-tv ve Sinema bölümü mezunu. Aynı üniversitede doktora eğitimini tamamladı. Editörlüğünü yaptığı medya/sinema kitapları ve senaryosunu yazdığı belgesel, kısa film ve dizi senaryoları bulunmaktadır.