Kısa Film Senaryo Örnekleri
Adım | Aşama İçerikleri | Sonuç |
---|---|---|
Hazırlık | Film için bir tema ve konu belirlemek bu aşamada yapılır. | Taslak aşamasına geçmek için temel altyapı oluşturulur. |
Taslak Oluşturma | Filmde geçecek olanlar kısa ve öz bir biçimde yazılır. Film için öykü ortaya çıkarılır. | Film için ana hatlar çıkarılmış ve taslak oluşturulmuştur. |
Taslağı Geliştirme | Taslaktaki düşünsel ve görsel objeler detaylandırılır, bireylerin, mekanın ve çevrenin özellikleri belirginleştirilir. | Filmin tam bir öyküsü belirginleşmiştir. |
Senaryo Yazma | Bu aşamada taslak öykü tam bir senaryoya çevrilir. Tüm detaylarıyla birlikte film senaryosu yazılır. | Filmin tam bir senaryosu oluşmuştur. |
Senaryoyu Tamamlama ve Paylaşma | Senaryo en ince detaylarına kadar gözden geçirilir, düzeltmeler ve eklemeler yapılır. | Senaryo hazırlık aşamaları tamamlanmış ve paylaşıma hazır hale getirilmiştir. |
Kısa Film Senaryo Örneği - 'Dijital Ruhlar' | Yönetmen: Onur ŞENER, Murat DİRİM. Baş karakterler iş hayatında stresle mücadele ederken kendi hatalarını itiraf etmeyi öğrenirler. | Verilen kısa film senaryo örneği, nasıl bir hikaye oluşturulacağı ve aşamaların nasıl uygulanacağı hakkında fikir verir. |
Taslak Kısmı - 'Dijital Ruhlar' | Can ve Ruhi isimli karakterler iş hayatının stresiyle mücadele ederken birbirleriyle de çatışırlar. | Öykü, karakterler ve çevre oluşturulmuş, bir çatışma yaratılmıştır. |
Sahne 1 - 'Dijital Ruhlar' | Protagonistlerden biri olan Can, hikaye boyunca nasıl bir karakter özelliği sergileyeceği anlatılır. | Karakterlerin kişilikleri ve arasındaki çatışma daha da detaylandırılmıştır. |
Sahne 2 ve 3 - 'Dijital Ruhlar' | Protagonistlerden ikincisi olan Ruhi'nin kişiliği ve ofis ortamı detaylı biçimde tanımlanır. | Senaryo artık daha ayrıntılıdır ve sahneler arasındaki geçişler belirginleşmiştir. |
Kısa film senaryo örnekleri bilgisini vermeden önce senaryo hakkında birkaç bilgiye değinmek isterim. Vereceğim bilgilerden sonra örneklerle senaryonun nasıl yazıldığını daha iyi kavrayabileceksiniz. Senaryoyu ortaya çıkarabilmek için belli başlı aşamalardan geçmek gerekir. Öyle ki bir metin ya da kompozisyon bile yazdığımızda giriş - gelişme - sonuç olur. Aslında bu 3’lü her alanda uygulanabilir. Hayatımız bile bir giriş, gelişme ve sonuçtan ibarettir. Bu yüzden bu 3 olguyu iyi anlayıp, kavrayabilirsek işimiz daha da kolaylaşacaktır.
Kısa film senaryosunda önceliğiniz bir taslak olmalı. Senaryoyu tasarlayarak bir taslağa muhakkak dökülmelidir. Bu işleme sinema dilinde sinopsis de denir. Taslak ile beraber filmin öyküsü ortaya çıkar. Bir tema ve konu belirlemek de bu aşamada izlenmesi gereken yolların başında gelir. Aslında senaryo işine başlarken iyi bir taslak oluşturduğunuz zaman gerisi kolaylıkla gelecektir.
Taslak daha sonrasında ikinci aşamaya geçer. Burada ise taslak öykü, geliştirilmeye başlanır. Yani senaryo genişletilir. Düşünsel ve görsel objelerin meydana geldiği anlarda biri geliştirme aşamasında yaşanır. Senaryoda yer alan bireylerin özelliklerinin belirginleşmesi, hareketlerin düzenlenmesi ve mekanın ya da çevrenin özellikleri bir bir çıkartılması. Taslak öykünün geliştirileceği detaylar arasında olur.
Yapılan bu aşamalardan sona asıl senaryo yazma şekline geçilebilir. İyi bir hazırlanan taslak sonrası senaryo yazmak kişiler için daha da kolaylaşır. Belli bir taslağın üzerinde tek tek ilerlemek senaryonun daha çabuk gerçekleşeceğinin göstergesidir. Tüm işlemler bittiğinde ise; çekim ve sahne gibi detaylara başlanır. Kısa film örnekleri başlığına geçmeden senaryo yazmayı 5 madde ile özetleyelim.
Hazırlık
Taslak Oluşturma
Taslağı Geliştirme
Senaryo Yazma
Senaryoyu Tamamlama ve Paylaşma
Senaryo kaba taslak bu şekilde yapılır. Elbette farklı yöntemlerde kişiler tarafından denenmektedir. Herkes senaryo ortaya çıkarırken farklı tarzını oluşturabilir. Ancak bir senaryoya başlamadan önce taslak oluşturmak işinizi kolaylaştırır. Lafı daha fazla uzatmadan kısa film senaryo örnekleri başlığımıza geçelim. Uygulamalı şekilde kısa film örneği nasıl oluyor, hep birlikte görelim.
Kısa Film Senaryo Örnekleri İçin 3 Öneri
Kısa film senaryo örnekleri için 3 farklı hikayeyi sizlerle paylaşacağız. Bu kısa senaryo örnekleri yayınlanmıştır. Eğer sizlerde ileri de senaryo yazarı olmak ya da istediğiniz film çekmek istiyorsanız örnek alın derim.
Dijital Ruhlar
Yönetmen: Onur ŞENER, Murat DİRİM
Senaryo: Onur ŞENER, Murat DİRİM
Taslak Kısmı
Can ve Ruhi isimli gençler bir şirkette office boy olarak çalışmaktadırlar. İşlerinde yeni olan gençler ortama ayak uydurma çabası içindeyken bir olay yüzünden kavgalı olurlar. İçten içe kendilerinin hatalarını kabullenseler de şirketin o stresli ve yoğun ortamında bunu birbirlerine itiraf edemezler.
Bir gün ofis girişinde gene birbirlerinin hatası sonucu çarpıştıklarında, bu sefer iş; ofiste yumruklu kavgaya kadar gider. Bu kavganın sonucu, onları "Dijital Ruhlarla" yüz yüze getirecektir.
Sahne 1
Siyah fon üzerine "Dostluk: İki bedende tek ruhtur." yazılıdır. Zincirleme olarak sahne 1'e geçilir.
Can'ın bakış açısından yatakta ve örtünün altındayız. Ortam yarı karanlık, sadece Can'ın sesini işitiriz. Kendi kendine söylenmektedir.
CAN: Çocuğa da çok ayıp oldu. İyisi mi bugün bir fırsatını bulup özür dilemek. Daha ilk baştan beni yanlış tanımamalı.
Örtüsünü yavaşça başından çeker ve bizde bu sayede tavanı görmüş oluruz. Gene aynı bakışından yatağının üzerine bakar ve yatan kedisini görürüz. Yavaşça doğrulur. Söylenmeye devam eder.
CAN: Sende beni uyutmadın. Tüm gece mır mır... Git de sepetinde yatsana.
Kedinin ona masumca baktığını görünce gülümser, hayvanı biraz okşar ve gerinerek yatağından kalkar.
CAN: Hadi, kahvaltıya gidiyoruz.
Can, gözlerini ovuşturarak odadan çıkar ve ardından kedisi gider. Bir süre sonra acı bir miyavlama duyarız.
CAN: (Öfkeli) Çekil ayağımın altından!
Sahne 2
Ruhi ve ev arkadaşı kahvaltı masasındalar. Ruhi'nin canı biraz sıkkın bir şeyler anlatmaktadır. Ev arkadaşı oldukça keyifli görünmektedir, bu sırada masanın yanındaki teybin sesini biraz açar. Ruhi bir an duraklar, dinlenmiyormuş hissine kapılır.
RUHİ: (Biraz öfkeli) ...Kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırttırma şunun sesini, biz ne anlatıyoruz sen ne yapıyorsun!
EV ARKADAŞI: Tamam hoca ben seni dinliyorum. Ruhumuz da gıda alsın ama değil mi? E sonra ne oldu, özür dileseydin keşke.
RUHİ: onaylar biçimde başını sallar.
Sahne 3
Bir sürü bilgisayarın, elektronik aygıtın olduğu geniş bir ofistir burası. Ortamdaki kişiler garipsenecek biçimde işlerine konsantre olmuşlardır. Gülümseyen yoktur, hareketleri hızlıdır. Masalar arasında evrak alışverişi, çalan telefonlar, klavye tıkırtıları, kısa ve yüksek sesli diyaloglar... Her şey birbirine karışmıştır.
Bu curcuna sürerken kapıdan, şapkalı ve genç bir kız elinde ufak bir koliyle içeri girer.
GENÇ KIZ: (Yüksek sesle) Yazıcısının kartuşu biten masanın üzerinden alsın! Faks kağıtları da birazdan gelecek!
Genç kızın bu çağrısı üzerine işlerine konsantre olmuş ofistekilerin çoğu bir an için işlerini bırakıp masa etrafında ufak bir izdiham oluştururlar. Genç kız koliyi servis masasının üzerine koyar. Birçok kişi birer tane kartuş alıp işlerine dönerler. Bir kısmı faks kağıtlarını bekler, kısa bir süre sonra onlarda gelir ve herkes alacağını alır, işinin başına döner. Tüm çalışanlar gene aynı prosedür ve dikkatle uğraşlarındadırlar.
Sahne 4
Kapı önünün de içeriden pek farkı yoktur aslında. Hızlı adımlı kravatlar, dalgın etekler...
Can'ın elinde dosya, Ruhi'de ise bir çanta vardır. İçeri girmek isterlerken sert bir şekilde çarpışırlar. İkisi de öfkelenmiştir ama bunu birbirlerinin yüzlerini görünce, belli etmemeye çalışırlar.
CAN: Bana çarptığın iyi oldu senle biraz konuşmak istiyordum.
RUHİ: (Şaşkın) Ne! Sana, ben mi çarptım? Önüne bakmadan içeri dalan sensin!
CAN: Her gün nasıl giriyorsam o şekilde girdim! Kapının önünde kazık gibi dikilmek neyin nesi peki?
Can bu lafından sonra Ruhi'nin cevap vermesini beklemez, içeri girer. Ruhi bir an olayı kavramaya çalıştığı için olduğu yerde kalakalır, yüzünde afallamış bir ifade vardır. Kendini toplar, Can'ı öfkelenmiş bir biçimde takip eder.
ZİNCİRLEME
Sahne 5
Can, elindeki dosyaları koymak için odanın dip köşesinde duran dosya dolabına yönelmiş yürümektedir.
Ofis ise gene bildik düzeninde.
RUHİ: (Öfkeli, parmağını sallayarak) Bana bak, terbiyeli konuş, kazık sana benzer...
CAN: (Öfkeli) Dün bana söylediklerini unutuyorsun! Bu onlar yanında...
Dosya dolabının yanında dururlar. Can sert ve hızlı bir şekilde dosyayı yerine koyar ve sözünü tamamlar.
CAN: ... hiç bile kalır!
RUHİ: Demek öyle, o zaman sana dün eksik kalanları da söyleyeyim...
CAN: Öt bakalım!
RUHİ: Öt, ha! Ben seni çok güzel öttürürüm şimdi!
Ruhi, çantasını yere atar, canın yakasından tutarak hızla dosya dolabına yaslar ve kavga başlar (hakaretler, bağrışmalar tüm kavga boyunca sürecektir). Bu sırada Can, Ruhi'ye bir yumruk atar. Ruhi bir masaya çarpar ve oradaki evraklar yere saçılır. Ruhi kendini toplar ve Can'a koşarak onu hızla dosya dolabına çarpar ve hızlı bir tokat patlatır. Can afallar, o da Ruhi'yi ittirerek karnına sıkı bir yumruk atar. Sonra birbirlerini alaşağı ederler ve ikisi aniden yere düşerek çerçeveden çıkarlar.
Biz tam bu sırada arka fonda robotlaşmış ahali ile yüz yüze geliriz; bir değişiklik olmadığını görürüz. İşler devam etmekte, dijital işlemler sürmektedir. Birbirlerine giren gençleri kimse umursamıyordur. Yazıcı kartuşu ve faks kağıdına gösterilen ilgi bile ortada yoktur.
Ruhi ve Can yeniden ayağa kalkarak yeniden çerçeveye girerler. Ruhi, Can'ın boynunu, arkadan koluyla tutmuştur. İkisinin de yüzü ofise dönüktür artık. Can, boyunduruktan kurtulmak için hamle yaptığı sırada bir an ofistekilere gözü takılır. Hareketleri yavaşlar ve durur. Ruhi, Can'ın bu hareketsizliğine bir anlam veremez, o da Can'ın baktığı mevkie bakar, şaşırır kalır. İkisinin de kolları çözülür, bir süre "dijital ruhları" izleye dururlar. Onlar için bu sessiz ve zihinlerini karıştıran bir süreçtir.
Bir çalışanın müsaade istemesiyle irkilirler. Çalışan, dolap dan bir dosya alır ve tekrar işinin başına döner.
Sahne 6
Can ve Ruhi üstleri dağınık bir şekilde kapıda belirirler. İkisinin de yüzleri güleç, konuşmaktadırlar. Beraber yürüyerek çerçeveden çıkarlar ve sadece ofise giren çıkanları görürüz.
RUHİ: Burnun kanıyor.
CAN: Andropozdayım ondandır.
Çok kısa sessizlik olur ve ikisi de gülmeye başlarlar.
Ekran kararır ve ofis sesleri arasında bir bayan "irsaliye çıktısını bulamıyorum" cümlesini söyler ve bilgisayarların hata oluşunca çıkardıkları o sert, bas sesle film biter. Ardından bitiş jeneriği müzikle devreye girer.
Dönüş Yolculuğu
Yönetmen: İhsan YEŞİLOĞLU
Senaryo: İhsan YEŞİLOĞLU
Taslak Kısmı
Evrenin sonsuz boşluğunu ve zamanın sürükleyiciliğini anladığımızda; insan hayatının ne kadar kısa ve sıradan olduğunu farkına varırız. Bunu düşünmek kaygılarımızı arttırır ve sürekli hazırlık yapmak için kendimizi zorlarız. Oysaki bu boşuna bir çabadır. Kaçınılmaz son bizi hiç bitmeyecek sandığımız yaşamın herhangi bir anında sakladığımız delikte bulacak ve öpücüğünü anlımıza konduracaktır.
Bu düşünceden yola çıkarak film dönüş yolculuğuna hazırlanan bir insanın, kendi hayatı sayılabilecek aktüel yaşam görüntüleriyle birlikte, törensel bir hazırlık yaparak (bu kesinlikle iş toplantısına gidecek bir insanın giyinmesi biçiminde sunularak) bekleyişidir. Bu bir "Dönüş Yolculuğu"dur. Yolculuk doğduğumuz anda başlar ve bütün hayatımız boyunca sürer. Sonunda vardığımız yer başladığımız yerin aynıdır. Ama artık her şey değişmiştir ve artık yeni bir "Dönüş Yolculuğu"na hazırdır.
Sahne – 1 Salon İç Görüntü aynada dönen çarkla döner. Bir süre sonra dönen çark adamın yüzü olur. Kamera açıldığında adamın bir boy aynasının karşısında olduğunu görürüz. Adamın üzerinde sadece şort vardır. Adam kameraya doğru yürür. Bir yükseltinin üzerinde duran beyaz gömleği eline alır.
Sahne – 2 Dış / Gün Bir tren hızla kameranın yanından geçer. Vagon görüntüsü, trenin tekerleri, raylar arasından giden tren.
Sahne – 3 Vagon İç / Gün Kameranın gözüyle vagonun içine yürüyüp aydınlığa çıktı.
Sahne – 4 Salon İç / Gün Adam gömleği giymiş son düzeltmeleri yapmaktadır. Bir süre sonra masanın yanına gelir, üstünde duran lacivert kumaş pantolonu eline alır.
Sahne – 5 Dış / Gün Haydarpaşa'nın dıştan hareketli görüntüsü.
Sahne – 6 İç / Gün Ardı ardına ilginç kız ve erkek yüzleri.
Sahne – 7 İç / Gün Boş bir odada Sehpanın üzerindeki çevirmeli telefon çalmaktadır.
Sahne – 8 Sokak Dış / Gün Küçük bir kız çocuğu koşarak geçer.
Sahne – 9 Salon İç Adam pantolonunu giymiştir. Kemerini son deliğine takıp ilikler. Sonra sehpanın üstünde duran siyah kravata doğru ilerleyip, kravatı eline alır.
Sahne – 10 İç / Gün Telefon çalmaya devam etmektedir. Genç kız gidip telefonu açar. Telefonun sehpasının yanındaki koltuğa oturur. Telefonda bir adam sesi sürekli konuşur kız hiç cevap vermeden o sesi dinlemektedir.
Sahne – 11 Sokak Dış / Gün Bir erkek çocuk koşarak kaldırımda duran tartının üzerine basıp geçer. Tartının başındaki adam kızgın bir şekilde çocuğu takip eder. Yakalayıp tokat atar. Çocuk yere yıkılır. Korkulu gözlerle adama bakar.
Sahne – 12 İç / Gün Kız telefon elinde hala dinlemekte, adamsa konuşmaktadır. Kızın etrafında yüzleri beyaza boyalı bir kız ve bir erkek dans etmektedir.
Sahne – 13 Sokaklar Dış / Gün Çeşitli insan görüntüleri. (Aktüel) (Şehirle bütünleşmiş olarak)
Sahne – 14 İç / Gün Adam kravatı takmış eliyle düzeltmektedir. Sonra yürüyüp ayakkabı ve çorapların olduğu yükseltinin yanına gelir.
Sahne – 15 İç / Gün Kız, adam konuşurken telefonu kapatır.
Sahne – 16 Telefon Kulübesi Dış / Gün Adam telefon elinde kalır. (Fonda kapalı telefon sesi)
Sahne – 17 Salon İç / Gün Adam çorapları ve ayakkabıları giymiş bağlarken görürüz. Yerinden kalkıp ilerler askılıkta asılı duran ceketi eline alır.
Sahne – 18 Kır Dış / Gün Anne ve babasının elinden tutmuş küçük bir erkek çocuğunun somurtkan yüzüne yaklaşır kamera.
Sahne – 19 Yol Dış / Gün Birbiri ardınca geçen şehirler arası otobüs görüntüleri.
Sahne – 20 Kır Dış / Gün Güneşe doğru koşan 12-13 yaşlarında erkek çocuğu. Genel, yakın, genel (çekimler)
Sahne – 21 Salon İç / Gün Kamera genç kız ve erkeğin öpüşmelerinden açılır. Onların çevresinde halka olup dönen kalabalık.
Sahne – 22 Dış / Gün Çeşitli sokak yüzleri, sigara içen orta yaşlı adamlar, yaşlı kadın ve erkek yüzleri Acılı, telaşlı, somurtkan, gülen.
Sahne – 23 Salon İç Adam ceketi giymiştir. İlerleyip ortada duran koltuğa oturur.
Sahne – 24 İç Çalışan saatler. (Bütün saatler aynı zamanı gösterecekler)
Sahne – 25 İç Yüzler (Sahne 6'daki yüzler)
Sahne – 26 Dış Geçen otobüsler.
Sahne – 27 İç Dönen çark durur.
Sahne – 28 Yol Dış Kamera Boş yolda hızla ilerlerken aniden durur.
Sahne – 29 İç Sahne 23'deki saatlerin hepsi aynı anda durmuştur.
Sahne – 30 Salon İç Koltukta oturan adam çok yaşlanmış halde görürüz. Kamera yakına Şaryoyla yaklaşır. Kamera göz yakınına geldiğinde adam gözlerini kapatır.
Sahne – 31 İç Vitrin mankenleri hareketlenir.
Sahne – 32 İç Adamın genç haliyle arkadan görürüz. Koltukta oturmaktadır. Yerinden doğrulup boşlukta kaybolur.
Vasiyet
Yönetmen: Erol ÇELİK, Mehmet İMAMOĞLU, Coşkun ŞAHİN
Senaryo: Erol ÇELİK, Mehmet İMAMOĞLU, Coşkun ŞAHİN
Taslak Kısmı
En iyi arkadaşlığı sorgulamak mı en kolayıdır, en iyi arkadaş için cesaretli olmak mı? Cesaret, öyle bir zaman gelir ki, anlamsızlaşır. Ortada bir vasiyet vardır ve bu öylesine ağır bir yük olmuştur ki en yakın arkadaşın sırtında, ömrünün sonuna kadar taşıyacağı bir sorumluluktur artık. Öyle bir vasiyettir ki, yapılması hem mümkün olmayan hem bir töreymişçesine mecbur olunan.
Tam bu noktada aklı karışan bir gencin, en yakın arkadaşının bizzat kendisinden istediği son isteğin, destansı karmaşasının öyküsü anlatılır. Vasiyet yerine gelmeli, dostunun son arzusu için, onun sevdiği kadınına son bir ziyarette bulunulmalıdır.
Üç kişi arasında geçen çift kişilikli bir öykünün, karelere sığan kesiti.
Senaryo 1
Cem, araba kullanmaktadır. Yüzünde korku ve
Sıkıntı vardır.
Cem’in bakış açısından aracın dışı görülür, görüntüler
Hızlı akıtılır.
Senaryo 2
Cem arabasından iner. Soğuktan korunmak için paltosunun
Yakalarını kaldırır.
Cem yürüyerek bir apartmanın önüne gelir ve içeri girmeden önce bir şeyler hatırlarcasına gözlerini yumar.
Senaryo 3
Cem gözünü açar (yakın plan; close up) aynı anda görüntü siyah beyaz olur. Cem dairenin ziline basar. Kapıyı Cahit açar. Üstü başı, saçları dağınıktır. Moralsiz ve bitkin bir halde arkadaşını karşılar.
-Cahit: Ne haber? girsene içeri.
Cahit, Cem’i beklemeden içeri girer. Arkadaşına kendisini takip etmesini belirten bir el hareketi yapar. Cem bu karşılamadan dolayı sinirlenir.
-Cem: Ne güzel karşılama lan bu hem acil gel diyorsun hem de şu surata bak. Kapı kapanır. Kamera kapıyı dıştan görür.
Ve son Kısım
-Cem: Artık vasiyeti yerine getirme zamanı.
Cem belindeki silahı çıkarır ve Feray’a doğru tutar.
-Cem: İşte Cahit’in kendini vurduğu silah bu.
Feray artık tamamen susmuştur. İfadesizdir.
-Cem: Arkadaşıma selam söyle ve ona iyi bak.
Cem iki kere tetiğe basar.
Cem arabasına yürür.
Sokakta yürüyen insanların görüntüleri akar.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.