Yaşam Boyu Eğitimde Teknolojinin Yeri
Teknoloji Konusu | Bilgi | Ek Bilgi |
---|---|---|
Teknolojinin Tanımı | Bilim kullanılarak hayatın kolaylaştırılması için yapılan her şey. | Teknoloji, bilimsel gelişmelerin devrim niteliğinde bir sonucudur. |
Teknolojinin Hayatın Farklı Alanlarına Etkisi | Ev, iş, çalışma ortamı, özel ve toplumsal yaşam, ekonomi, ulaşım, haberleşme, sağlık ve eğitim gibi alanlarda etkili olmuştur. | Teknoloji sayesinde dört bir yanımızı saran bu alanlarda hızlı, kolay ve yüksek kaliteli hizmetlere ulaşıyoruz. |
Teknolojinin Olumsuz Etkileri | Çevresel tahribat, yeteneklerin kaybı, aşırı tüketim, sosyal izolasyon ve bazı sağlık sorunları, teknolojinin olumsuz etkileri arasındadır. | Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra bu olumsuzlukları da hep göz önünde bulundurmak gerekiyor. |
Teknolojinin Eğitime Etkisi | Teknoloji sayesinde eğitimde zaman ve mekan sınırlaması aşılmıştır. | Eğitim, teknoloji aracılığıyla ekonomikleştirildi ve daha erişilebilir hale geldi. |
Eğitim Teknolojisi | Eğitimde teknolojiden yararlanmak, doğru içeriğin aktarılmasıyla mümkündür. | Bu konuda seçici ve dikkatli olmak gerekiyor. |
Herkes İçin Teknoloji | Teknoloji, herkesin anlayabileceği ve kullanabileceği bir araç olmalıdır. | Teknolojiye ulaşım ve kullanımın yaygınlaşması ve kolaylaşması için çeşitli projeler ve politikalar geliştirilmektedir. |
Maximum Yarar, Minimum Zarar | Teknolojiyi kullanırken, olumlu sonuçları maksimize, olumsuz sonuçları minimize edecek bir yaklaşım sergilenmelidir. | Bu ilke, teknoloji kullanımını daha sağlıklı ve verimli kılar. |
Uzaktan Eğitim | Teknoloji, eğitim kurumlarına fiziksel olarak ulaşılması zor olan bireylere ulaşmayı sağlamaktadır. | Uzaktan eğitim, eğitimine devam etmek isteyen herkes için bir fırsat sunar. |
Teknolojinin Sağlık Alanındaki Etkileri | Teknoloji, tıp ve sağlık bakımında ilerlemeleri teşvik ederek yaşam kalitesini artırır. | Dijital sağlık teknolojileri, hastaların evde tedavi görme yeteneklerini artırabilir. |
Teknolojinin Eğitime Etkisi | Teknoloji, eğitimde etkileşimli öğrenmeyi teşvik edebilir ve öğrencilere gerçek dünya becerilerini öğrenme fırsatı sunar. | Teknoloji, öğrencilerin ve öğretmenlerin eğitsel kaynaklara erişimini artırabilir. |
Dünya tarihi, ilk insan ortaya çıktığından bu yana daima gelişip ilerleme ve hayatı kolaylaştırma gayretleriyle doludur. Bundan yaklaşık yüz yıl öncesine kadar zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren atalarımız bizim yaşamımızı görselerdi kendilerini rüyada zannederlerdi herhalde. Çünkü o zamanlardan farklı olarak yaşadığımız şu dönemde inanılmaz gelişmeler olmakta ve bu gelişmelerle birlikte adını sık duyduğumuz bir kavram hayatımızda çok önemli bir yer tutmaktadır. İşte, ulaşılan son noktada geçmişimizle aramıza dağlar kadar fark atan bu kavrama “Teknoloji” diyoruz.
Basit tanımıyla teknoloji, bilimi kullanarak hayatı kolaylaştırmak için yapılan her şeydir. İnsanlığın ortak mirası olan teknoloji, bilimsel gelişmelerin devrim niteliğinde bir sonucudur. Artı ve eksileriyle tüm dünyayı hızla etki altına alan bu devrimin pek çok alanda köklü değişiklikler yaptığını görmek hiç zor değil.
Sizce bu teknoloji devrimi genel anlamda neleri etkiledi dersiniz? Ya da soruyu şu şekilde soralım:
Teknoloji Hayatımızda Neleri Etkilemedi?
“Neleri etkilemedi ki.” diyeceksiniz. Hayat tarzımızı etkiledi mesela değil mi? Teknoloji sayesinde daha hızlı, daha kolay ve yüksek standartlarda bir hayata kavuştuk. Ondan nasibimiz oranında evde ve işte daha az güç harcıyor dolayısıyla daha az yoruluyoruz. Büyük küçük pek çok işimizi minik dokunuşlara indirgiyoruz. Bir yerden bir yere çok hızlı ulaşıyor, bırakın yeryüzündekileri uzaydakilerle dahi haberleşebiliyoruz. Az zamanda çok iş başarabiliyor daha konforlu bir hayat yaşıyoruz.
Ev, iş ve çalışma ortamımızda, özel ve toplumsal yaşamımızda, ekonomi, ulaşım, haberleşme, sağlık ve eğitim hizmetlerinde ve daha pek çok alanda her geçen gün yeni teknolojik gelişmelere şahit oluyoruz. Böylece gitgide daha fazla iç içe olduğumuz teknolojiyi vazgeçilmezimiz görüyor onsuz bir hayat düşünemiyoruz. Ama teknolojinin olmadığı geçmiş günleri mumla aradığımız zamanlar da oluyor öyle değil mi? Bu da maalesef ki teknolojinin göründüğü kadar masum olmamasından kaynaklanıyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanoğlu geçmişte hiç rastlamadığı bazı sorunlarla karşılaştı. Nükleer silahlar gibi en ölümcül savaş aletleri ve kitleleri manipüle eden cihazların üretilmesi, atık maddelerle doğaya ve canlılara zarar verilmesi, yeryüzündeki kaynakların bilinçsizce tüketilmesi teknolojinin korkutucu sonuçlarından sadece birkaçı.
Yine insan hayatında teknolojiyle gelen tembellik, durağan bir yaşam ve zararlı cihazların sebep olduğu sağlık sorunları, psikolojik ve sosyolojik sıkıntılar ile aşırı cihaz kullanımının getirdiği bağımlılığı da hiçe sayamayız. Bu olumsuz sonuçlar teknolojiyi daha fazla sorgulamamıza yol açıyor. Bu yönden bakılınca:
“Olamaz! İnsanlar kendi kendilerinin aleti oldular.” diyen ünlü düşünür Thoreau’ya hak vermemek elde değil. Ama teknolojiyi günah keçisi ilan edip hayatımızdan çıkarmayı düşünmek de doğru değil. Zaten bu, mümkün değil. O halde ne yapacağız? Ona tamamen teslim mi olacağız? Hayır. Ne tam anlamıyla yüceltip başımız üstüne koyacağız ne de ayaklarımız altına alıp ezeceğiz. Onun esiri değil efendisi olmayı bileceğiz.
Nasıl mı? Ona “maksimum yarar ve minimum zarar” ilkesiyle yaklaşarak. Yani teknolojinin olumsuz sonuçlarını en az düzeye indirip olumlu sonuçlar almayı hedefleyerek. Bu dediğimiz, üst düzeyde bir çabayla yapılacak olsa da, en azından kendi başımıza ve kendi hayatımız adına neler yapabiliriz ona bakalım. Biliyorsunuz ki ondan pek çok alanda yararlanmak mümkün. Bana sorarsanız bunun en basit yollarından biri ondan öğrenme ve gelişme adına faydalanmaktır. Tıpkı İstanbul İşletme Enstitüsü’nden uzaktan eğitim almak gibi.
Eğitim, her insan için yaşam boyu devam eden bir olgudur. Teknoloji ile birleşen eğitimde ise; öğrenmek, bilgiye ulaşmak, daha kısa sürede daha yetkin bir hale gelmek artık çok daha kolaydır. Teknolojik cihazlar sayesinde eğitimde zaman ve mekan duvarı aşılmış, her zaman ve her mekan eğitime müsait hale gelmiştir.
Böylece eğitim ekonomikleşmiştir. Aynı anda binlerce öğrenciye ders verilebilmekte, binlerce km uzaklıktaki bir bilgiye ulaşmak ve ciltler dolusu kitabı elde tutmak zor olmamaktadır. Bunun yanında sınıf ortamında da teknolojik cihazlar sayesinde ders anlatımı ve akılda kalıcılık artmış, zengin materyallere kavuşan dersler daha zevkli hale gelmiştir.
Eğitim ve Teknoloji
Yapılan araştırmalara göre eğitim teknolojisi ile yararlanmak doğru içeriğin aktarılmasıyla mümkündür. Doğru içeriği bulmak da özel bir çaba gerektirir. Bunun için çaba göstermekten çekinmemeli doğru bilginin ve yetkin kaynakların peşine düşmeliyiz.
Aksi takdirde eğitimimize katkıda bulunuyor zannederken çöplüğü andıran nice bilgi hafızamızı kirletecek, yetkin olmayan kaynak ve içerikler yolumuzu şaşırtacaktır. Bu tuzaklara düşmemek için de önümüze çıkan her bilgiye inanmamalı, daima seçici ve dikkatli olmak zorundayız.
Hatırlatmakta fayda olduğunu düşündüğüm bir husus daha var. Her şeyde olduğu gibi eğitimde de teknolojiyi dozunda kullanmayanlarımız var. Mesela dinlenmeksizin saatlerce ekran başında oturmak bizden sağlığımız gibi çok şeyleri alıp götürebilir öyle değil mi? O halde vaktimizin değerini bilmeli eğitim gibi amaçların ardına gizlenip gereksiz uğraşlarla kendimizi kandırmamalıyız.
Özetle teknolojinin hayatımızda bir tercih değil zorunluluk olduğunu anlamış olmalıyız. Onsuz bir hayat düşünemediğimiz gibi onu hayatımızın efendisi yapıp irademizi eline veremeyiz. O halde teknolojiden gerektiği zaman, gerektiği dozda ve gerektiği şekilde faydalanarak onu bizim için bulunmaz bir nimete dönüştürebiliriz.
Unutmamak gerekir ki eğitimde asıl amacımız insan yetiştirmek ve onun gelişimine katkı sağlamaktır. Yine insan ürünü olan teknoloji ise ancak bu amaca hizmet etmesi gereken bir araç olmaya layıktır.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.