AnasayfaBlogTükenmişlik Sendromu ve Sağlık Çalışanları
Tükenmişlik Sendromu

Tükenmişlik Sendromu ve Sağlık Çalışanları

15 Kasım 2020
Beyaz bir dizüstü bilgisayarın üzerinde duran gümüş bir stetoskopun yakın çekimi. Stetoskopun ucunda iki kulaklık bulunan uzun bir tüp ve diğer ucuna bağlı dairesel bir disk vardır. Diskin yüzeyi boyunca birkaç çıkıntı vardır ve üst kısmından mavi bir kablo çıkmaktadır. Beyaz dizüstü bilgisayarın bir klavyesi ve trackpad'i var ve arka planda beyaz bir yüzey var. Stetoskop, dizüstü bilgisayar ve beyaz yüzeyin aksine göze çarpıyor ve görüntünün odak noktası haline geliyor.

Tükenmişlik Sendromu: Hayatımızı Etkileyen Sessiz Düşman

Tükenmişlik SendromuEtkileriSağlık Çalışanlarına Etkisi
Kavramı ilk tanımlayan Herbert Freudenberger (1974).Kronik yorgunluk, bitkinlik, bağışıklık sisteminde düşme ve konsantrasyon eksikliği gibi belirtiler ortaya çıkar.Fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak tükenme.
Daha sonra Maslach (1981) tarafından üç boyutta ele alınmıştır: duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissi.Duygusal olarak yıpranma, duyarsızlaşma ve işindeki çabalarının boşa gittiği hissi.Salgın döneminde stres yükü artarak tükenme daha da belirgin hale geliyor.
Ruh hastalığı olarak kabul edilmemekte, sendrom belirteçleri incelendiğinde çaresizlik, umutsuzluk, huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösteriyor.Olumlu duygularda azalma, sabır eşiğinde düşme ve huzursuzluk gibi belirtiler.Aşırı iş yükü, yoğun iş temposu ve zorlu çalışma koşulları sağlık çalışanlarını tükenmeye itiyor.
Özellikle insanlara hizmet eden ve birebir insanla iletişim halinde olması gereken meslek gruplarında daha çok görülüyor.Enerji ve güç kaybı, moral ve motivasyon eksikliği.Pandemi sürecinde risk altında olan sağlık çalışanları, sürekli stres altında olmanın yanı sıra aşırı iş yükü sebebiyle tükeniyor.
Öğretmenler, polisler, akademisyenler, yöneticiler ve hayati kararlar almak zorunda olan kişilerde de görülüyor.Tedirginlik, yalnızlık, huzursuzluk hissi ve endişe halinin oluşması.Bulundukları ortamın olumsuz fiziksel koşulları ve maske ile çalışmanın rahatsızlığı sağlık çalışanlarını tükenmeye sürüklüyor.

Yoğun iş temposu, stresli çalışma ortamı ve sürekli değişen yaşam koşulları, günümüzde pek çok kişinin yaşadığı sorunlar arasında yer alıyor. Bu sorunlar arasında en çok göze çarpanlardan biri de hiç şüphesiz tükenmişlik sendromu. Peki, tükenmişlik sendromu nedir ve nasıl ortaya çıkar? Tükenmişlik sendromu ile mücadele etmenin yolları nelerdir? Bu yazıda, bu soruların cevaplarını bulmaya çalışacağız.

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Tükenmişlik sendromu, ilk olarak 1974 yılında psikolog Herbert Freudenberger tarafından tanımlanmıştır. Freudenberger, tükenmişlik sendromunu "başarısız olma, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya karşılanamayan istekler sonucu ortaya çıkan bir tükenme durumu" olarak tanımlamıştır (Freudenberger, 1974). Daha sonra, 1981 yılında Christina Maslach tarafından geliştirilen Maslach Tükenmişlik Ölçeği ile tükenmişlik sendromu daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır (Maslach ve Jackson, 1981).

Maslach'a göre tükenmişlik sendromu, üç temel boyuttan oluşmaktadır:

1- Duygusal tükenme: Kişinin duygusal kaynaklarının tükenmesi ve enerjisinin azalması durumudur.

2- Duyarsızlaşma: Kişinin hizmet verdiği kişilere karşı olumsuz, katı ve kayıtsız bir tutum sergilemesidir.

3- Kişisel başarıda düşme: Kişinin kendisini olumsuz değerlendirme eğiliminde olması ve iş yerindeki başarısında düşüş yaşamasıdır.

Tükenmişlik sendromu, genellikle kronik stres sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Uzun süre stres altında kalan kişilerde, zamanla tükenmişlik belirtileri görülmeye başlar. Bu belirtiler arasında yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı, konsantrasyon güçlüğü, uyku problemleri, depresyon, anksiyete, işe karşı ilgisizlik ve motivasyon kaybı yer almaktadır (Ardıç ve Polatcı, 2008).

Sağlık Çalışanlarında Tükenmişlik Sendromu

Tükenmişlik sendromu, her meslek grubunda görülebilmekle birlikte, özellikle insanlarla yoğun iletişim gerektiren mesleklerde daha sık görülmektedir. Bu meslekler arasında sağlık çalışanları, öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları, polisler ve yöneticiler yer almaktadır (Çam, 1991). Ancak, tükenmişlik sendromunun en yaygın görüldüğü meslek grubu, hiç şüphesiz sağlık çalışanlarıdır.

Sağlık çalışanları, yoğun iş temposu, uzun çalışma saatleri, nöbet sistemi, ağır iş yükü, zaman baskısı, yetersiz personel, hastaların ve yakınlarının beklentileri gibi pek çok stres faktörüyle karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca, sağlık hizmetlerinin doğası gereği, sağlık çalışanları sürekli olarak insanların acı, ıstırap ve ölümüyle yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Tüm bu faktörler, sağlık çalışanlarının tükenmişlik yaşama riskini artırmaktadır.



Yapılan araştırmalar, sağlık çalışanlarının %30 ila %50'sinin tükenmişlik sendromu yaşadığını göstermektedir (Kaya, Kaya, Ayık ve Uygur, 2010). Özellikle hemşireler, hekimler ve acil servis çalışanları, tükenmişlik sendromu açısından en riskli gruplar arasında yer almaktadır.

Sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromu, sadece bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda hizmet kalitesinin düşmesine, tıbbi hataların artmasına, iş devamsızlığının yükselmesine ve sağlık kurumlarında personel devir hızının artmasına da yol açar (Taycan, Kutlu, Çimen ve Aydın, 2006). Bu nedenle, sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromunun önlenmesi ve tedavi edilmesi son derece önemlidir.

Tükenmişlik Sendromuyla Baş Etme Yolları

Tükenmişlik sendromuyla baş etmek için bireysel ve kurumsal düzeyde alınabilecek önlemler bulunmaktadır. Bireysel düzeyde alınabilecek önlemler arasında şunlar yer almaktadır:

Düzenli egzersiz yapmak

Sağlıklı beslenmeye özen göstermek

Yeterli ve kaliteli uyku uyumak

Stresi yönetmek için gevşeme teknikleri uygulamak (meditasyon, nefes egzersizleri vb.)

Hobilere zaman ayırmak

Sosyal ilişkileri güçlendirmek

İş-yaşam dengesini sağlamak

Mesleki gelişim fırsatlarını değerlendirmek

Kurumsal düzeyde alınabilecek önlemler ise şunlardır:

Çalışma koşullarının iyileştirilmesi

İş yükünün adil bir şekilde dağıtılması

Yeterli personel istihdamının sağlanması

Çalışanlara düzenli eğitimler verilmesi

Tükenmişlik sendromu konusunda farkındalık oluşturulması

Çalışanlara psikolojik destek sağlanması

Çalışanların ödüllendirilmesi ve takdir edilmesi

Tükenmişlik Sendromu Eğitiminin Önemi

Tükenmişlik sendromuyla mücadelede en önemli adımlardan biri, bu konuda farkındalık oluşturmak ve eğitim vermektir. Tükenmişlik sendromu eğitimi, çalışanların tükenmişlik belirtilerini tanımalarını, bu belirtilerle nasıl baş edeceklerini öğrenmelerini ve tükenmişlik sendromunu önlemek için neler yapabileceklerini anlamalarını sağlar.



Özellikle sağlık çalışanlarına yönelik tükenmişlik sendromu eğitimleri büyük önem taşımaktadır. Bu eğitimler sayesinde, sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu konusunda bilgi sahibi olur, kendi tükenmişlik düzeylerini ölçebilir ve gerekli önlemleri alabilirler. Ayrıca, eğitimler sırasında sağlık çalışanları birbirleriyle deneyimlerini paylaşma ve dayanışma içinde olma fırsatı da bulurlar.

Sonuç olarak, tükenmişlik sendromu günümüzün en önemli sorunlarından biridir ve özellikle sağlık çalışanlarını derinden etkilemektedir. Ancak, bireysel ve kurumsal düzeyde alınacak önlemler ve verilecek eğitimlerle bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Tükenmişlik sendromuyla mücadelede en önemli adım, farkındalık oluşturmak ve bu konuda kararlı olmaktır.

Kaynakça:

Ardıç, K., & Polatcı, S. (2008). Tükenmişlik sendromu akademisyenler üzerinde bir uygulama (GOÜ örneği). Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 10(2), 69-96.

Çam, O. (1991). Hemşirelerde tükenmişlik ve çeşitli değişkenlere göre incelenmesi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 7(1), 135-147.

Freudenberger, H. J. (1974). Staff burn‐out. Journal of social issues, 30(1), 159-165.

Kaya, N., Kaya, H., Ayık, S. E., & Uygur, E. (2010). Bir devlet hastanesinde çalışan hemşirelerde tükenmişlik. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 7(1), 401-419.

Maslach, C., & Jackson, S. E. (1981). The measurement of experienced burnout. Journal of organizational behavior, 2(2), 99-113.

Taycan, O., Kutlu, L., Çimen, S., & Aydın, N. (2006). Bir üniversite hastanesinde çalışan hemşirelerde depresyon ve tükenmişlik düzeyinin sosyodemografik özelliklerle ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 7(2), 100-108.

  • İş harici zamanlarda molalar vermek, dinlenmek ve kendinize zaman ayırmak,

  • Spor ve egzersiz yapmak,

  • Beslenme ve uyku düzenine dikkat etmek,

  • Pozitif olmak,

  • Sağladığınız faydayı ve pek çok kişinin hayatına dokunduğunuzu sık sık kendinize hatırlatmak,

  • Kitap okumak,

  • Sevdiğiniz konularda dizi ve filmler izlemek,

  • Müzik dinlemek,

  • Hobiler, yeni ilgi alanları edinmek,

  • Meditasyon ve olumlamalar yapmak,

  • Bol bol çevrim içi ortamda sohbetler yapmak, dijital ortamda da olsa sevdiklerinizle iletişimde kalmak,

  • Geçmişteki stresli dönemlerinizin üstesinden nasıl geldiğinizi ve yine bu dönemin üstesinden geleceğinizi düşünmek,

  •  Hiçbir şeyin kalıcı olmadığını, bunun da biteceğini sık sık kendinize hatırlatmak.

Kavramı ilk tanımlayan Herbert Freudenberger (1974), Kronik yorgunluk, bitkinlik, bağışıklık sisteminde düşme ve konsantrasyon eksikliği gibi belirtiler ortaya çıkar, Fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak tükenme, Daha sonra Maslach (1981) tarafından üç boyutta ele alınmıştır: duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissi, Duygusal olarak yıpranma, duyarsızlaşma ve işindeki çabalarının boşa gittiği hissi, Salgın döneminde stres yükü artarak tükenme daha da belirgin hale geliyor, Ruh hastalığı olarak kabul edilmemekte, sendrom belirteçleri incelendiğinde çaresizlik, umutsuzluk, huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösteriyor, Olumlu duygularda azalma, sabır eşiğinde düşme ve huzursuzluk gibi belirtiler, Aşırı iş yükü, yoğun iş temposu ve zorlu çalışma koşulları sağlık çalışanlarını tükenmeye itiyor, Özellikle insanlara hizmet eden ve birebir insanla iletişim halinde olması gereken meslek gruplarında daha çok görülüyor, Enerji ve güç kaybı, moral ve motivasyon eksikliği, Pandemi sürecinde risk altında olan sağlık çalışanları, sürekli stres altında olmanın yanı sıra aşırı iş yükü sebebiyle tükeniyor, Öğretmenler, polisler, akademisyenler, yöneticiler ve hayati kararlar almak zorunda olan kişilerde de görülüyor, Tedirginlik, yalnızlık, huzursuzluk hissi ve endişe halinin oluşması, Bulundukları ortamın olumsuz fiziksel koşulları ve maske ile çalışmanın rahatsızlığı sağlık çalışanlarını tükenmeye sürüklüyor
tükenmişlik sendromu sağlık çalışanları covid19 pandemi
Uzun dalgalı siyah saçlı genç bir kadın beyaz bir arka plan üzerinde duruyor. Üzerinde ince siyah beyaz çizgili bir gömlek ve mavi bir kot pantolon var. Ellerini kalçalarına koymuş, kendinden emin ve kararlı bir ifadeyle doğrudan kameraya bakıyor. Gözlerinin kenarları kırışan sıcak bir gülümsemesi var. Saçları geriye doğru toplanmış ve birkaç tutam yüzünü çerçeveliyor. Duruşu rahat ama kendinden emin, güçlü ve bağımsız bir varlık sergiliyor.
Dr. Burcu Yiğit
Eğitmen - Yazar

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde İşletme Yönetimi doktora eğitimini tamamladı. İşletme, insan kaynakları ve kişisel gelişim üzerine yazıyor.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.