Mekanik Mühendislerinin Bilmesi Gereken İngilizce Terimler
İngilizce Terim | Türkçe Anlamı | Açıklama |
---|---|---|
Torque | Tork | Fizik ve mühendislikte moment veya moment kuvveti anlamına gelir. Bir nesnenin dönme hareketini etkileyen bir tür güç olarak tanımlanabilir. |
Thermodynamics | Termodinamik | Isı ve diğer enerji türlerinin dönüşümünü kapsayan bir fizik dalıdır. Aynı zamanda fiziksel bir sistemdeki maddenin durumunu ve değişimlerini açıklar. |
Tribology | Triboloji | Sürtünme, aşınma ve yağlama ile ilgili bir bilim dalıdır. Bu, özellikle otomobil motorundaki pistonların ve dişlilerin hareketleriyle ilişkilendirilebilir. |
Stress Analysis | Gerilme Analizi | Bir yapıda veya malzemede meydana gelen gerilme, aşınma ve hasarı değerlendiren bir süreçtir. |
Mechanical Vibration | Mekanik Titreşim | Bir nesne veya bir yapının zamanla hareketlerini ve dalgalanmalarını inceleyen bir fizik dalıdır. |
Component | Bileşen | Makine veya sistemin parçasını ifade eder. |
Prototype | Prototip | Bir ürünün işlevsel veya estetik özelliklerini test etmek için kullanılan ilk modelini ifade eder. |
System | Sistem | Birbiriyle ilişkili veya etkileşimde olan bileşenler koleksiyonu anlamına gelir. |
Standards | Standartlar | Bir ürün, hizmet, sistem vb. için belirlenmiş minimum kabul edilebilir kriterleri ifade eder. |
Maintenance | Bakım | Makine veya sistemin düzgün çalışmasını sürdürmek için yapılan düzenli veya düzenli olmayan işlemler anlamına gelir. |
Bir mekanik mühendis olarak, profesyonel yaşamda başarılı olmak için hem yerel dil yeteneklerinizi hem de İngilizcenizi kullanma becerisine sahip olmalısınız. Teknik terminolojiye hakim olmanız, yurt dışında veya dil farklılıklarının yaşandığı çalışma ortamlarında ilişkiler kurmanızı ve deneyimlerinizi paylaşmanızı kolaylaştırır. Bu yazıda, mekanik mühendislerinin bilmesi gereken bazı temel İngilizce terimleri ve bunların Türkçe anlamlarını ele alacağız.
Mekanik Mühendisliğinde Sık Kullanılan İngilizce Terimler ve Anlamları
Torque (Tork): Fizik ve mühendislikte moment veya moment kuvveti anlamına geliyor. Bir nesnenin dönme hareketini etkileyen bir tür güç olarak tanımlanabilir.
Thermodynamics (Termodinamik): Isı ve diğer enerji türlerinin dönüşümünü kapsayan bir fizik dalıdır. Bu terim aynı zamanda fiziksel bir sistemdeki maddenin durumunu ve değişimlerini açıklar.
Tribology (Triboloji): Sürtünme, aşınma ve yağlama ile ilgili bir bilim dalıdır. Bunu bir otomobil motorundaki pistonların ve dişlilerin hareketleriyle ilişkilendirilebilir.
Stress Analysis (Gerilme Analizi): Bir yapıda veya malzemede meydana gelen gerilme, aşınma ve hasarı değerlendiren bir süreçtir.
Mechanical Vibration (Mekanik Titreşim): Bir nesne veya bir yapının zamanla hareketlerini ve dalgalanmalarını inceleyen bir fizik dalıdır.
Terimlerin yanı sıra, mühendislik raporları ve belgeler hazırlarken veya teknik konuşmalar yaparken kullanılacak bazı yararlı İngilizce cümleler ve ifadeler de bulunmaktadır. İşte bazıları:
This component can withstand high pressures and temperatures (Bu bileşen yüksek basınç ve sıcaklıkta dayanabilir): Dayanıklı bir bileşeni tarif etmek için kullanılır.
The system needs periodic maintenance (Sistem periyodik bakım gerektirir): Bakım gerektiren bir sistemi tanımlar.
The prototype does not meet the established standards (Prototip, belirlenen standartları karşılamıyor): Bir prototipin veya tasarımın beklenen standartları karşılamayacağını belirtir.
Söz konusu terimler ve ifadeler, mekanik mühendisler için kilit bir vokabülerden oluşur. Sadece bu alan da değil aynı zamanda hemen hemen her teknik disiplinde, teknik terimlerin ve ifadelerin doğru bir şekilde kullanılmasına dikkat etmek, profesyonel başarıyı arttırır.
Kaynakça:
Hibbeler, R.C. (2011). Mekanik Mühendisliği: Statik ve Dinamik. NYC: Pearson Eğitim.
Cengel, Y.A., ve Boles, M.A. (2006). Termodinamik: Mühendislik Yaklaşımı. NYC: McGraw-Hill Eğitim.
Niemann, G. (2005). Makine Elemanları. Berlin: Springer.
Kinematik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about kinematics?
Amara: Kinematics? No, I`m not familiar with that. What is it?
Annika: Kinematics is the branch of classical mechanics that deals with the motion of objects. It`s a part of physics and helps us to understand the motion of objects such as cars, airplanes, and rockets.
Amara: Wow, that sounds really interesting. What kind of things can you learn from kinematics?
Annika: Well, you can use kinematics to calculate the velocity, acceleration, and displacement of an object. It can also be used to analyze the motion of a system of particles or rigid bodies.
Amara: That`s really cool. How is it different from other branches of physics?
Annika: Kinematics is different from other branches of physics because it focuses solely on the motion of objects, whereas other branches of physics also take into account other factors such as energy and forces. Kinematics is also different because it`s a classical, rather than a quantum, field.
Amara: Interesting! I think I`d like to learn more about kinematics. Do you know of any resources I could use to get started?
Annika: Sure! There are plenty of online resources available that can help you get a better understanding of kinematics. You can also find some great textbooks on the subject. I`d be more than happy to help you out if you need it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, kinematiği duydun mu?
Amara: Kinematik mi? Hayır, buna aşina değilim. Nedir o?
Annika: Kinematik, klasik mekaniğin nesnelerin hareketiyle ilgilenen dalıdır. Fiziğin bir parçasıdır ve arabalar, uçaklar ve roketler gibi nesnelerin hareketini anlamamıza yardımcı olur.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Kinematikten ne tür şeyler öğrenebilirsiniz?
Annika: Kinematiği bir nesnenin hızını, ivmesini ve yer değiştirmesini hesaplamak için kullanabilirsiniz. Ayrıca bir parçacık veya katı cisim sisteminin hareketini analiz etmek için de kullanılabilir.
Amara: Bu gerçekten harika. Fiziğin diğer dallarından farkı nedir?
Annika: Kinematik, fiziğin diğer dallarından farklıdır çünkü yalnızca nesnelerin hareketine odaklanır, oysa fiziğin diğer dalları enerji ve kuvvetler gibi diğer faktörleri de dikkate alır. Kinematik ayrıca kuantumdan ziyade klasik bir alan olduğu için de farklıdır.
Amara: İlginç! Sanırım kinematik hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum. Başlamak için kullanabileceğim herhangi bir kaynak biliyor musunuz?
Annika: Elbette! Kinematiği daha iyi anlamanıza yardımcı olabilecek çok sayıda çevrimiçi kaynak mevcuttur. Ayrıca konuyla ilgili bazı harika ders kitapları da bulabilirsiniz. İhtiyacınız olursa size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Temperleme
Örnek Diyalog: Annika: I'm having a hard time tempering my emotions.
Amara: That's understandable. It can be difficult to keep your emotions in check. What can I do to help?
Türkçe: Annika: Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum.
Amara: Bu anlaşılabilir bir durum. Duygularınızı kontrol altında tutmak zor olabilir. Yardımcı olmak için ne yapabilirim?
Döküm
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you working on?
Amara: Oh, I`m just casting for a new movie I`m directing. It`s going to be a horror film.
Annika: Interesting! What kind of roles are you looking for?
Amara: Well, I need an actor to play the lead role of the protagonist, someone to play the antagonist, and then a few supporting roles.
Annika: Do you have any preferences when it comes to the actors?
Amara: Yes, I`d like the protagonist to be a young woman between the ages of 20-30 and the antagonist to be a male between the ages of 30-40. For the supporting roles, I`m open to any age and gender.
Annika: Got it. Sounds like you have a pretty specific vision for the film.
Amara: Absolutely. I want the casting to be spot on, so I`m being very particular about who I choose.
Annika: That makes sense. It`s important to find the right actors to bring the story to life.
Amara: Exactly. I`m looking for actors who can bring a certain intensity to the characters and really make the audience feel the emotions of the story.
Annika: That`s a great goal. Good luck with the casting!
Amara: Thanks! I`m sure I`ll find the perfect actors for the roles.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Yönetmenliğini yaptığım yeni bir film için oyuncu seçiyorum. Bir korku filmi olacak.
Annika: İlginç! Ne tür roller arıyorsunuz?
Amara: Başrolü oynayacak bir oyuncuya, antagonisti oynayacak birine ve birkaç yardımcı role ihtiyacım var.
Annika: Aktörler söz konusu olduğunda herhangi bir tercihiniz var mı?
Amara: Evet, baş karakterin 20-30 yaş arası genç bir kadın, karşıt karakterin ise 30-40 yaş arası bir erkek olmasını istiyorum. Yardımcı roller için her yaş ve cinsiyete açığım.
Annika: Anladım. Film için oldukça spesifik bir vizyonunuz var gibi görünüyor.
Amara: Kesinlikle. Oyuncu seçiminin tam isabet olmasını istiyorum, bu yüzden kimi seçeceğim konusunda çok titiz davranıyorum.
Annika: Bu mantıklı. Hikayeyi hayata geçirecek doğru oyuncuları bulmak önemli.
Amara: Kesinlikle. Karakterlere belli bir yoğunluk getirebilecek ve izleyiciye hikayenin duygularını gerçekten hissettirebilecek oyuncular arıyorum.
Annika: Bu harika bir hedef. Oyuncu seçiminde iyi şanslar!
Amara: Teşekkürler! Eminim roller için mükemmel oyuncuları bulacağım.
HVAC
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I have to tell you something.
Amara: What is it?
Annika: I think we have a problem with the HVAC.
Amara: What do you mean?
Annika: Well, I`ve been feeling really cold lately and it`s been a bit stuffy in here. I think the HVAC isn`t working properly.
Amara: That doesn`t sound good. What do you think we should do about it?
Annika: I think we should call a professional to come and take a look. I`m sure they`ll be able to tell us what`s wrong and how to fix it.
Amara: That`s a good idea. How soon can we get someone here?
Annika: I`m not sure. I`ll call around and see what the soonest appointment is.
Amara: Okay, that sounds good. Let`s get someone over here as soon as possible so we can start getting comfortable again.
Annika: Yeah, I`ll make some calls now and see what I can do.
Türkçe: Annika: Hey Amara, sana bir şey söylemeliyim.
Amara: Ne oldu?
Annika: Sanırım HVAC ile ilgili bir sorunumuz var.
Amara: Ne demek istiyorsun?
Annika: Şey, son zamanlarda gerçekten üşüyorum ve burası biraz havasız. Sanırım havalandırma düzgün çalışmıyor.
Amara: Bu kulağa iyi gelmiyor. Sence bu konuda ne yapmalıyız?
Annika: Bence gelip bakması için bir profesyonel çağırmalıyız. Eminim bize neyin yanlış olduğunu ve nasıl düzeltileceğini söyleyebileceklerdir.
Amara: Bu iyi bir fikir. Buraya ne kadar sürede birini getirebiliriz?
Annika: Emin değilim. Etrafı arayıp en yakın randevunun ne olduğuna bakacağım.
Amara: Tamam, kulağa hoş geliyor. En kısa zamanda buraya birini getirelim ki tekrar rahatlamaya başlayabilelim.
Annika: Evet, şimdi birkaç yeri arayıp ne yapabileceğime bakacağım.
Sertleştirme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara! How have you been?
Amara: Hey Annika! I`ve been doing alright. How about you?
Annika: I`m doing okay. I`m starting to think about hardening my security practices.
Amara: That`s a great idea! What kind of hardening do you have in mind?
Annika: Well, I`m thinking about using two-factor authentication, creating complex passwords, and using a password manager.
Amara: Those are all great ideas. Two-factor authentication is especially important these days.
Annika: Yeah, I know. But I`m also thinking about hardening my home network.
Amara: What do you mean?
Annika: I want to make sure my home network is secure by changing the default password, using encryption, and setting up a virtual private network.
Amara: That sounds like a good plan. What about hardening your systems?
Annika: Definitely. I`m going to use antivirus software, a firewall, and keep my systems updated. I`m also going to disable unnecessary services and install updates regularly.
Amara: That`s a great plan. You should also consider setting up a backup system.
Annika: Yeah, that`s a good idea. I`ll make sure to do that too. Thanks for the advice!
Türkçe: Annika: Hey Amara! Nasılsın bakalım?
Hey Annika! Ben iyiyim. Sen nasılsın?
Annika: Ben iyiyim. Güvenlik uygulamalarımı sertleştirmeyi düşünmeye başladım.
Amara: Bu harika bir fikir! Aklınızda ne tür bir sertleştirme var?
Annika: İki faktörlü kimlik doğrulama kullanmayı, karmaşık parolalar oluşturmayı ve bir parola yöneticisi kullanmayı düşünüyorum.
Amara: Bunların hepsi harika fikirler. İki faktörlü kimlik doğrulama bugünlerde özellikle önemli.
Annika: Evet, biliyorum. Ama ev ağımı da güçlendirmeyi düşünüyorum.
Ne demek istiyorsun?
Annika: Varsayılan parolayı değiştirerek, şifreleme kullanarak ve bir sanal özel ağ kurarak ev ağımın güvenli olduğundan emin olmak istiyorum.
Amara: Bu iyi bir plana benziyor. Sistemlerinizi güçlendirmeye ne dersiniz?
Annika: Kesinlikle. Antivirüs yazılımı, güvenlik duvarı kullanacağım ve sistemlerimi güncel tutacağım. Ayrıca gereksiz hizmetleri devre dışı bırakacağım ve güncellemeleri düzenli olarak yükleyeceğim.
Amara: Bu harika bir plan. Ayrıca bir yedekleme sistemi kurmayı da düşünmelisiniz.
Annika: Evet, bu iyi bir fikir. Bunu da yapacağımdan emin olabilirsin. Tavsiyeniz için teşekkürler!
Motor
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you up to?
Amara: Hey Annika. Nothing much, just thinking about getting my first motor. What about you?
Annika: Wow, that’s amazing! I’ve been thinking about getting one too.
Amara: Are you serious? That’s great! We could go shopping together and look for the perfect motor.
Annika: I’d love to! What type of motor are you looking for?
Amara: Well, I’m not sure yet. I’ve been researching some different types and I’m still trying to decide.
Annika: What have you been looking at?
Amara: I’ve been looking at some electric motors, as well as some small petrol engines.
Annika: Wow, that’s a lot of research. What do you think you’ll go with?
Amara: I’m still not sure. I think I’m leaning towards an electric motor because they’re more environmentally friendly, but I’m not sure how reliable they are.
Annika: Yeah, that’s a good point. I’ve heard that electric motors can be a bit finicky.
Amara: Yeah, that’s what I’m worried about. I’m still not sure which way to go.
Annika: Well, why don’t we go shopping together and see what’s available? That way, you can get a better idea of which motor would work best for you.
Amara: That’s a great idea! Let’s do it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Selam Annika. Pek bir şey yok, sadece ilk motorumu almayı düşünüyorum. Peki ya sen?
Annika: Vay canına, bu harika! Ben de bir tane almayı düşünüyordum.
Amara: Ciddi misin? Bu harika! Birlikte alışverişe çıkıp mükemmel motoru arayabiliriz.
Annika: Çok isterim! Ne tür bir motor arıyorsunuz?
Amara: Şey, henüz emin değilim. Bazı farklı türleri araştırıyorum ve hala karar vermeye çalışıyorum.
Annika: Neye bakıyordun?
Amara: Bazı elektrikli motorların yanı sıra bazı küçük benzinli motorlara da bakıyordum.
Annika: Vay canına, çok fazla araştırma yapmışsın. Sence neyle devam edeceksin?
Amara: Hala emin değilim. Sanırım daha çevre dostu oldukları için elektrikli motora yöneliyorum ama ne kadar güvenilir olduklarından emin değilim.
Annika: Evet, bu iyi bir nokta. Elektrikli motorların biraz titiz olabileceğini duymuştum.
Amara: Evet, ben de bundan endişeleniyorum. Hala hangi yöne gideceğimden emin değilim.
Annika: Peki, neden birlikte alışverişe çıkıp nelerin mevcut olduğuna bakmıyoruz? Bu şekilde, hangi motorun sizin için en iyi olacağı konusunda daha iyi bir fikir edinebilirsiniz.
Amara: Bu harika bir fikir! Hadi yapalım.
Testere
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara! What are you up to?
Amara: Hey Annika! I`m actually sawing some wood right now.
Annika: Wow, that sounds like a lot of work! What are you making?
Amara: I`m making a wooden bench for our backyard. I`m almost done sawing the pieces, so I`ll be able to assemble it soon.
Annika: That sounds amazing! Do you need any help?
Amara: That would be great! Could you help me sand the pieces down?
Annika: Sure thing! Let`s grab some sandpaper and get to work.
Amara: Alright. I`m going to grab the saw and start cutting the pieces to the right size.
Annika: Sounds like a plan. Let me know when you`re done sawing and I`ll start sanding them down.
Amara: Will do! Thanks for the help!
Türkçe: Hey Amara! Ne yapıyorsun?
Hey Annika! Aslında şu anda biraz odun kesiyorum.
Annika: Vay canına, bu çok fazla iş gibi görünüyor! Ne yapıyorsun?
Amara: Arka bahçemiz için ahşap bir bank yapıyorum. Parçaları kesmeyi neredeyse bitirdim, bu yüzden yakında monte edebileceğim.
Annika: Kulağa harika geliyor! Yardıma ihtiyacın var mı?
Bu harika olur! Parçaları zımparalamama yardım eder misin?
Elbette! Hadi biraz zımpara kağıdı alalım ve işe koyulalım.
Pekala. Testereyi alacağım ve parçaları doğru boyutta kesmeye başlayacağım.
Plana benziyor. Kesmeyi bitirdiğinde bana haber ver, zımparalamaya başlayayım.
Amara: Yapacağım! Yardımınız için teşekkürler!
Sürtünme
Örnek Diyalog: Annika: Have you heard of the concept of Friction?
Amara: No, I'm not familiar with it. What is it?
Annika: Friction is the resistance force that one surface or object encounters when moving over another.
Amara: Oh, I see. What kind of applications does this have?
Annika: Well, friction is useful for things like brakes, tires, and other objects that require resistance for safe operation.
Türkçe: Annika: Sürtünme kavramını hiç duydunuz mu?
Amara: Hayır, aşina değilim. Nedir peki?
Annika: Sürtünme: Sürtünme, bir yüzeyin veya nesnenin başka bir yüzey üzerinde hareket ederken karşılaştığı direnç kuvvetidir.
Amara: Oh, anlıyorum. Bunun ne tür uygulamaları var?
Annika: Sürtünme, frenler, lastikler ve güvenli çalışma için direnç gerektiren diğer nesneler gibi şeyler için kullanışlıdır.
Şanzıman
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know anything about a gearbox?
Amara: Sure, what do you want to know?
Annika: Well, I`m trying to figure out how it works.
Amara: Alright, let`s start with the basics. A gearbox is a device used to transmit power from one system to another. It typically contains a set of gears that can be used to increase or decrease the speed of rotation of a shaft.
Annika: Oh, so it`s like a transmission, then?
Amara: Exactly. The gears in the gearbox are arranged in a specific way to ensure that the power is transmitted from one system to another efficiently.
Annika: What other functions does a gearbox have?
Amara: A gearbox can be used to reduce the number of revolutions per minute of a shaft in order to increase torque, or it can be used to increase the number of revolutions per minute of a shaft in order to increase speed. It can also be used to change the direction of rotation of a shaft.
Annika: Wow, that`s really interesting. Is there anything else I should know about gearboxes?
Amara: Yes, you should also know that gearboxes require proper lubrication in order to work properly and prevent wear and tear. You should also pay attention to the size and type of gearbox you`re using, as different types of gearboxes are designed for different applications.
Türkçe: Annika: Hey Amara, şanzıman hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Tabii, ne bilmek istiyorsun?
Annika: Şey, nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorum.
Amara: Pekala, temel bilgilerle başlayalım. Şanzıman, gücü bir sistemden diğerine aktarmak için kullanılan bir cihazdır. Tipik olarak bir milin dönüş hızını artırmak veya azaltmak için kullanılabilen bir dizi dişli içerir.
Annika: O zaman bu bir aktarım gibi mi?
Amara: Kesinlikle. Şanzımandaki dişliler, gücün bir sistemden diğerine verimli bir şekilde iletilmesini sağlamak için belirli bir şekilde düzenlenmiştir.
Annika: Bir dişli kutusunun başka ne gibi işlevleri vardır?
Amara: Bir dişli kutusu, torku artırmak için bir milin dakikadaki devir sayısını azaltmak için kullanılabilir veya hızı artırmak için bir milin dakikadaki devir sayısını artırmak için kullanılabilir. Ayrıca bir milin dönüş yönünü değiştirmek için de kullanılabilir.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Dişli kutuları hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı?
Amara: Evet, dişli kutularının düzgün çalışması ve aşınma ve yıpranmayı önlemek için uygun yağlama gerektirdiğini de bilmelisiniz. Ayrıca kullandığınız dişli kutusunun boyutuna ve türüne de dikkat etmelisiniz, çünkü farklı dişli kutusu türleri farklı uygulamalar için tasarlanmıştır.
Isı Transferi
Örnek Diyalog: Annika: Have you heard of heat transfer?
Amara: Yes, I have. It's the process of transferring thermal energy from one object to another.
Annika: Interesting! How is it done?
Amara: It's done through a variety of methods, such as conduction, convection, and radiation.
Annika: What exactly is conduction?
Amara: Conduction is when heat is transferred through direct contact between two objects. For example, when you put a metal spoon in hot water, the heat from the water will travel through the metal and heat up the spoon.
Annika: That's fascinating! What about convection?
Amara: Convection is when heat is transferred by the movement of fluids, like air or water. For example, when you have a fan in a room, the fan will move the air, which helps transfer heat from one part of the room to another.
Türkçe: Annika: Isı transferi diye bir şey duydunuz mu?
Amara: Evet, biliyorum. Termal enerjinin bir nesneden diğerine aktarılması sürecidir.
Annika: İlginç! Nasıl yapılıyor?
Amara: İletim, konveksiyon ve radyasyon gibi çeşitli yöntemlerle yapılır.
Annika: İletim tam olarak nedir?
Amara: İletim, ısının iki nesne arasında doğrudan temas yoluyla aktarılmasıdır. Örneğin, metal bir kaşığı sıcak suya koyduğunuzda, suyun ısısı metalden geçerek kaşığı ısıtacaktır.
Annika: Bu büyüleyici! Peki ya konveksiyon?
Amara: Konveksiyon, ısının hava veya su gibi sıvıların hareketiyle aktarılmasıdır. Örneğin, bir odada vantilatör bulunduğunda, vantilatör havayı hareket ettirerek ısının odanın bir bölümünden diğerine aktarılmasına yardımcı olur.
PLC
Örnek Diyalog: Annika: Have you heard of PLCs?
Amara: No, what is a PLC?
Annika: PLC stands for Programmable Logic Controller. It is a type of industrial computer control system used to automate processes and control machines.
Amara: Wow, that sounds really useful. How does it work?
Annika: Basically, it reads in data from sensors and other components, then performs various operations on that data and sends a signal to a motor or other device to activate it.
Amara: Interesting. What kind of applications can you use PLCs for?
Annika: PLCs are used in a variety of industrial and manufacturing applications, such as machine control, material handling, and process control.
Türkçe: Annika: PLC'leri hiç duydunuz mu?
Amara: Hayır, PLC nedir?
Annika: PLC, Programlanabilir Mantık Denetleyicisi anlamına gelir. Süreçleri otomatikleştirmek ve makineleri kontrol etmek için kullanılan bir tür endüstriyel bilgisayar kontrol sistemidir.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten kullanışlı geliyor. Nasıl çalışıyor?
Annika: Temel olarak, sensörlerden ve diğer bileşenlerden gelen verileri okur, ardından bu veriler üzerinde çeşitli işlemler gerçekleştirir ve bir motoru veya başka bir cihazı etkinleştirmek için bir sinyal gönderir.
Amara: İlginç. PLC'leri ne tür uygulamalar için kullanabilirsiniz?
Annika: PLC'ler makine kontrolü, malzeme taşıma ve proses kontrolü gibi çeşitli endüstriyel ve üretim uygulamalarında kullanılır.
Talaşlı İmalat
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know anything about machining?
Amara: Yeah, I know a bit about it. Machining is a process of cutting, shaping and forming materials with a machine tool.
Annika: Wow, that's really interesting. So how does it work exactly?
Amara: Well, a machining process usually involves using a computer numerical control, or CNC, machine to remove material from the workpiece. Depending on the type of machining, the machine can be used to cut, drill, shape, or form the workpiece.
Annika: That's fascinating. Are there any other types of machining processes?
Amara: Yes, there are many different types of machining processes, including turning, milling, grinding, honing, and drilling.
Türkçe: Annika: Hey Amara, talaşlı imalat hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Evet, biraz biliyorum. Talaşlı imalat, bir takım tezgahı ile malzemeleri kesme, şekillendirme ve biçimlendirme işlemidir.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Peki tam olarak nasıl çalışıyor?
Amara: Bir işleme süreci genellikle iş parçasından malzeme çıkarmak için bir bilgisayarlı sayısal kontrol veya CNC makinesinin kullanılmasını içerir. İşleme türüne bağlı olarak, makine iş parçasını kesmek, delmek, şekillendirmek veya biçimlendirmek için kullanılabilir.
Annika: Bu büyüleyici. Başka türde işleme süreçleri de var mı?
Amara: Evet, tornalama, frezeleme, taşlama, honlama ve delme dahil olmak üzere birçok farklı işleme süreci vardır.
Elektrik Mühendisliği
Örnek Diyalog: Annika: Have you ever considered studying Electrical Engineering?
Amara: Actually, that's something I'm looking into right now. I'm researching the different specializations and the job outlook for graduates.
Annika: Wow, that sounds like a great opportunity. What have you learned so far?
Amara: I've been looking into the different types of electrical engineering like power engineering and electronics engineering. It seems like there are a lot of opportunities for electrical engineers in the industry.
Annika: Yeah, I heard that it's a field that's growing. Have you thought about what you want to specialize in?
Amara: I'm leaning towards power engineering because it seems more interesting to me. I'm also looking into the different job opportunities in this field.
Annika: That's great. I'm sure you'll be able to find something that fits your interests. Good luck with your research!
Türkçe: Annika: Elektrik Mühendisliği okumayı hiç düşündünüz mü?
Amara: Aslında bu şu anda araştırdığım bir şey. Farklı uzmanlık alanlarını ve mezunların iş bulma olanaklarını araştırıyorum.
Annika: Vay canına, kulağa harika bir fırsat gibi geliyor. Şimdiye kadar ne öğrendin?
Amara: Güç mühendisliği ve elektronik mühendisliği gibi farklı elektrik mühendisliği türlerini araştırıyorum. Görünüşe göre sektörde elektrik mühendisleri için pek çok fırsat var.
Annika: Evet, büyümekte olan bir alan olduğunu duydum. Hangi alanda uzmanlaşmak istediğinizi düşündünüz mü?
Amara: Güç mühendisliğine yöneliyorum çünkü bana daha ilginç geliyor. Ayrıca bu alandaki farklı iş fırsatlarını da araştırıyorum.
Annika: Bu harika. Eminim ilgi alanlarınıza uygun bir şey bulabileceksiniz. Araştırmanızda iyi şanslar!
Otomasyon
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about automation?
Amara: Yeah, I have! It's the use of technology to automate certain processes and tasks, right?
Annika: That's right! It's becoming increasingly popular in the business world.
Amara: It sure is! Automation can help businesses save time and money.
Annika: Exactly! Plus, it can help to reduce human error and increase productivity.
Amara: That's true. Automation is definitely something that businesses should consider.
Türkçe: Annika: Hey Amara, otomasyondan haberin var mı?
Amara: Evet, duydum! Belirli süreçleri ve görevleri otomatikleştirmek için teknolojinin kullanılması, değil mi?
Annika: Bu doğru! İş dünyasında giderek daha popüler hale geliyor.
Amara: Kesinlikle öyle! Otomasyon, işletmelerin zamandan ve paradan tasarruf etmesine yardımcı olabilir.
Annika: Kesinlikle! Ayrıca, insan hatalarını azaltmaya ve üretkenliği artırmaya yardımcı olabilir.
Amara: Bu doğru. Otomasyon kesinlikle işletmelerin göz önünde bulundurması gereken bir şey.
Dinamikler
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara! How`s it going?
Amara: It`s going alright, Annika. What about you?
Annika: Pretty good. I wanted to talk to you about something.
Amara: Sure, what`s up?
Annika: I was thinking about our team dynamics and how we can improve them.
Amara: Interesting. What do you have in mind?
Annika: Well, I think we should focus on communication and understanding each other`s strengths and weaknesses. We should also make sure that everyone has a chance to contribute during meetings.
Amara: That sounds like a great idea. I think it`s important to remember that we all have different perspectives and approaches to problem solving.
Annika: Absolutely. We should also encourage open dialogue and respect each other`s opinions.
Amara: That`s a great point. We need to create an environment where everyone feels comfortable sharing their ideas and thoughts.
Annika: Exactly. We should also make sure to be mindful of each other`s time and work commitments.
Amara: Agreed. I think if we focus on communication and understanding each other, we can create a strong team dynamic.
Annika: I totally agree. Let`s make sure to keep these things in mind moving forward.
Türkçe: Hey, Amara! Nasıl gidiyor?
Her şey yolunda gidiyor, Annika. Sen nasılsın?
Annika: Oldukça iyi. Seninle bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
Tabii, ne oldu?
Annika: Ekip dinamiklerimizi ve bunları nasıl geliştirebileceğimizi düşünüyordum.
İlginç. Aklında ne var?
Annika: Bence iletişime ve birbirimizin güçlü ve zayıf yönlerini anlamaya odaklanmalıyız. Ayrıca toplantılar sırasında herkesin katkıda bulunma şansı olduğundan emin olmalıyız.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Hepimizin farklı bakış açılarına ve sorun çözme yaklaşımlarına sahip olduğumuzu hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Annika: Kesinlikle. Ayrıca açık diyaloğu teşvik etmeli ve birbirimizin görüşlerine saygı göstermeliyiz.
Amara: Bu harika bir nokta. Herkesin fikir ve düşüncelerini paylaşırken kendini rahat hissedeceği bir ortam yaratmamız gerekiyor.
Annika: Kesinlikle. Ayrıca birbirimizin zamanına ve iş taahhütlerine dikkat ettiğimizden emin olmalıyız.
Amara: Katılıyorum. Bence iletişime ve birbirimizi anlamaya odaklanırsak güçlü bir ekip dinamiği yaratabiliriz.
Annika: Kesinlikle katılıyorum. İlerlerken bunları aklımızda tuttuğumuzdan emin olalım.
CAD
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how are you?
Amara: I`m doing great. How about you?
Annika: Pretty good. I just got a new job and I`m really excited about it.
Amara: That`s great! What kind of job is it?
Annika: It`s a CAD position at an engineering firm. I`ll be working with computer-aided design software.
Amara: Wow, that sounds like a great opportunity. What made you apply for the job?
Annika: Well, I`ve always been interested in engineering, so when I saw the job listing I knew I had to apply. Plus, I`ve heard that the company is great to work for.
Amara: That`s awesome. What kind of projects will you be working on?
Annika: I`ll be helping to create 3D models and designs for the firm`s projects. It`s really exciting because I get to use some of the latest technology and work on interesting projects.
Amara: Sounds like a great job. I`m sure you`ll do really well in it.
Annika: Thanks. I`m really looking forward to it. Hopefully I can learn a lot and make a great contribution to the firm.
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasılsın?
Amara: Ben harikayım. Sen nasılsın?
Annika: Oldukça iyi. Yeni bir iş buldum ve bu konuda gerçekten heyecanlıyım.
Amara: Bu harika! Ne tür bir iş bu?
Annika: Bir mühendislik firmasında CAD pozisyonu. Bilgisayar destekli tasarım yazılımı ile çalışacağım.
Amara: Vay canına, kulağa harika bir fırsat gibi geliyor. Bu işe başvurmanıza ne sebep oldu?
Annika: Her zaman mühendislikle ilgilenmişimdir, bu yüzden iş ilanını gördüğümde başvurmam gerektiğini biliyordum. Ayrıca, şirketin çalışmak için harika olduğunu duymuştum.
Amara: Bu harika. Ne tür projeler üzerinde çalışacaksınız?
Annika: Firmanın projeleri için 3D modeller ve tasarımlar oluşturmaya yardımcı olacağım. Bu gerçekten heyecan verici çünkü en son teknolojilerden bazılarını kullanabilecek ve ilginç projeler üzerinde çalışabileceğim.
Amara: Harika bir işe benziyor. Eminim çok başarılı olacaksın.
Annika: Teşekkürler. Gerçekten dört gözle bekliyorum. Umarım çok şey öğrenebilir ve firmaya büyük katkı sağlayabilirim.
Bitirme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m almost done with this project.
Amara: That`s great! Are you finishing soon?
Annika: Yeah, I`m almost done. It`s been a lot of work but I`m almost there.
Amara: That`s really impressive. What kind of project is it?
Annika: I`m working on creating a website for my business. It`s been a lot of work but it`s finally coming together.
Amara: Wow, it sounds like a lot of work. How long have you been working on it?
Annika: I started it a few months ago, but I`ve been working on it non-stop for the past few weeks.
Amara: That`s dedication! So are you finishing up soon?
Annika: I think so. I just have a few more tweaks to make and the website should be good to go.
Amara: That`s great news! I`m sure your business will benefit from having an online presence.
Annika: Yeah, I`m really excited about it. I`m just finishing up the last few things and then I`ll be ready to launch it.
Amara: Well, I`m sure it will be a success. Good luck with finishing up the project!
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu projeyi neredeyse bitirdim.
Amara: Bu harika! Yakında bitirecek misin?
Annika: Evet, neredeyse bitirdim. Çok çalıştım ama neredeyse bitirdim.
Amara: Bu gerçekten etkileyici. Ne tür bir proje bu?
Annika: İşim için bir web sitesi oluşturmaya çalışıyorum. Çok çalıştım ama sonunda bir araya geliyor.
Amara: Vay canına, kulağa çok çalışılmış gibi geliyor. Ne zamandır üzerinde çalışıyorsunuz?
Annika: Birkaç ay önce başladım ama son birkaç haftadır durmadan üzerinde çalışıyorum.
Amara: Bu adanmışlık! Yakında bitiriyor musun?
Annika: Sanırım öyle. Yapmam gereken birkaç ince ayar daha var ve web sitesi kullanıma hazır olmalı.
Amara: Bu harika bir haber! Eminim işiniz çevrimiçi bir varlığa sahip olmaktan fayda sağlayacaktır.
Annika: Evet, bu konuda gerçekten heyecanlıyım. Sadece son birkaç şeyi bitiriyorum ve sonra piyasaya sürmeye hazır olacağım.
Amara: Başarılı olacağına eminim. Projeyi bitirirken iyi şanslar!
Gerilme-Şekil Değiştirme Diyagramı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, can you give me a hand here? I`m trying to understand the Stress-Strain Diagram.
Amara: Sure, what do you need help with?
Annika: I`m trying to figure out how the Stress-Strain Diagram works. Can you explain it to me?
Amara: Of course. The Stress-Strain Diagram is a graphical representation of the relationship between stress and strain. It shows how a material responds to an applied force.
Annika: Okay, so how do I read it?
Amara: Well, the diagram is divided into two sections: the elastic region and the plastic region. In the elastic region, the material returns to its original shape once the force is removed. In the plastic region, the material does not return to its original shape.
Annika: That makes sense. So what does the line on the diagram represent?
Amara: That line is called the yield point. It represents the point at which the material begins to deform permanently. Anything to the left of the yield point is in the elastic region, and anything to the right of the yield point is in the plastic region.
Annika: That`s really helpful. Anything else I should know about the Stress-Strain Diagram?
Amara: Sure. The diagram also shows the ultimate strength of the material, which is the maximum stress it can withstand before it breaks. It is usually located at the top right of the diagram.
Annika: Got it! Thanks for your help. I think I understand the Stress-Strain Diagram now.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bana yardım edebilir misin? Gerilme-Şekil Değiştirme Diyagramını anlamaya çalışıyorum.
Amara: Tabii, ne konuda yardıma ihtiyacınız var?
Annika: Stres-Şekil Değiştirme Diyagramının nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorum. Bana açıklayabilir misiniz?
Amara: Elbette. Gerilme-Şekil Değiştirme Diyagramı, gerilme ve şekil değiştirme arasındaki ilişkinin grafiksel bir gösterimidir. Bir malzemenin uygulanan bir kuvvete nasıl tepki verdiğini gösterir.
Annika: Tamam, peki nasıl okuyacağım?
Amara: Diyagram iki bölüme ayrılıyor: elastik bölge ve plastik bölge. Elastik bölgede, kuvvet kaldırıldığında malzeme orijinal şekline geri döner. Plastik bölgede ise malzeme orijinal şekline geri dönmez.
Annika: Bu mantıklı. Peki diyagramdaki çizgi neyi temsil ediyor?
Amara: Bu çizgiye akma noktası denir. Malzemenin kalıcı olarak deforme olmaya başladığı noktayı temsil eder. Akma noktasının solundaki herhangi bir şey elastik bölgede, akma noktasının sağındaki herhangi bir şey ise plastik bölgededir.
Annika: Bu gerçekten çok yardımcı oldu. Gerilme-Şekil Değiştirme Diyagramı hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı?
Diyagram ayrıca malzemenin nihai mukavemetini de gösterir; bu, kırılmadan önce dayanabileceği maksimum gerilimdir. Genellikle diyagramın sağ üst kısmında yer alır.
Annika: Anladım! Yardımınız için teşekkürler. Sanırım Stress-Strain Diyagramını şimdi anladım.
Rulman
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what`s up?
Amara: Not much, just trying to figure out which bearing I should take while hiking this weekend.
Annika: That sounds like an adventure. Where are you planning to go?
Amara: I`m thinking of heading up to the mountains and doing some camping.
Annika: Sounds great! Have you decided which way you`re going?
Amara: Not yet. I`m trying to figure out the best route. I`m not sure which bearing I should take.
Annika: Hmm, that`s a tough one. I would suggest looking at a map and seeing which way will get you to your destination the fastest.
Amara: That`s a great idea. I`ll take a look at the map and see which direction I should go.
Annika: You could also check with other hikers in the area and see what direction they suggest taking.
Amara: That`s a good idea. I`ll ask around and see if I can get some advice.
Annika: Good luck! Let me know how it goes.
Amara: Thanks. I will.
Türkçe: Annika: Hey Amara, naber?
Amara: Çok değil, sadece bu hafta sonu yürüyüş yaparken hangi rulmanı almam gerektiğini bulmaya çalışıyorum.
Annika: Kulağa macera gibi geliyor. Nereye gitmeyi planlıyorsun?
Amara: Dağlara çıkıp biraz kamp yapmayı düşünüyorum.
Annika: Kulağa harika geliyor! Hangi yöne gideceğinize karar verdiniz mi?
Henüz değil. En iyi rotayı bulmaya çalışıyorum. Hangi yöne gitmem gerektiğinden emin değilim.
Annika: Hmm, bu zor bir soru. Bir haritaya bakmanızı ve hangi yolun sizi hedefinize en hızlı şekilde ulaştıracağını görmenizi öneririm.
Amara: Bu harika bir fikir. Haritaya bakıp hangi yöne gitmem gerektiğini göreceğim.
Annika: Bölgedeki diğer yürüyüşçülere de danışabilir ve hangi yöne gitmeyi önerdiklerini görebilirsiniz.
Amara: Bu iyi bir fikir. Etrafa sorup tavsiye alıp alamayacağıma bakacağım.
Annika: İyi şanslar! Nasıl gittiğini bana haber ver.
Teşekkürler. Alacağım.
Titreşim
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you feel that vibration?
Amara: Oh yeah, I totally felt it. What was that?
Annika: It must be an earthquake. We should go outside and check.
Amara: Alright, let`s go.
Annika and Amara both rushed outside only to realize that the vibration was caused by a construction crew working on a nearby building.
Amara: Wow, I thought it was an earthquake!
Annika: Me too! But it looks like it was just construction.
Amara: I`m glad it wasn`t anything serious.
Annika and Amara walked back inside and continued with their day. Later that evening, the same vibration happened again.
Annika: Do you feel that vibration again?
Amara: Yeah, I do. Wait, what if it`s an earthquake this time?
Annika: We should go outside and check it out.
Annika and Amara rushed outside again, but this time it was a truck driving by that had caused the vibration.
Amara: That`s a relief! I was really worried it was an earthquake.
Annika: Me too. But I`m glad it was just a truck.
Amara: Yeah, me too.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu titreşimi hissediyor musun?
Amara: Evet, kesinlikle hissettim. Neydi o?
Annika: Deprem olmalı. Dışarı çıkıp kontrol etmeliyiz.
Amara: Tamam, hadi gidelim.
Annika ve Amara dışarı koştuklarında, titreşimin yakındaki bir binada çalışan inşaat ekibinden kaynaklandığını fark ettiler.
Amara: Vay canına, deprem oldu sandım!
Annika: Ben de! Ama görünüşe göre sadece inşaatmış.
Amara: Ciddi bir şey olmadığına sevindim.
Annika ve Amara içeri girip günlerine devam ettiler. O akşam ilerleyen saatlerde aynı titreşim tekrar yaşandı.
Annika: O titreşimi tekrar hissediyor musun?
Amara: Evet, hissediyorum. Bekle, ya bu sefer bir depremse?
Annika: Dışarı çıkıp kontrol etmeliyiz.
Annika ve Amara tekrar dışarı koştular ama bu sefer sarsıntıya neden olan şey yoldan geçen bir kamyondu.
Amara: Bu rahatlatıcı! Deprem oldu diye çok endişelenmiştim.
Annika: Ben de. Ama sadece bir kamyon olduğuna sevindim.
Amara: Evet, ben de.
Torna Tezgahı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you seen the lathe in the workshop?
Amara: Yeah, I saw it earlier. It looked really cool! What’s it for?
Annika: It’s used to shape and cut objects. It’s a really versatile tool. You can use it to make almost anything.
Amara: Wow, that’s really cool. I’ve never used one before.
Annika: It’s not too hard to learn. I can show you how to use it if you want.
Amara: That would be great! What do I need to do?
Annika: Well, the first thing you need to do is measure and mark the material you’re going to work with. You should also make sure the lathe is properly secured before you start.
Amara: Okay, that sounds doable. What’s the next step?
Annika: Once you’ve done that, you need to set the speed and feed rate. That’s how fast the cutting tool turns and how quickly it moves along the material.
Amara: Got it. Anything else?
Annika: Yeah, you should also make sure the cutting tool is sharp and in good condition. And you need to pay attention to the pressure you’re applying to the material.
Amara: Alright, I think I understand. Thanks for the tips! I’m excited to give it a try.
Türkçe: Annika: Hey Amara, atölyedeki torna tezgahını gördün mü?
Amara: Evet, daha önce görmüştüm. Gerçekten harika görünüyordu! Bu ne için?
Annika: Nesneleri şekillendirmek ve kesmek için kullanılır. Gerçekten çok yönlü bir alet. Neredeyse her şeyi yapmak için kullanabilirsiniz.
Amara: Vay canına, bu gerçekten harika. Daha önce hiç kullanmamıştım.
Annika: Öğrenmesi çok zor değil. İstersen sana nasıl kullanılacağını gösterebilirim.
Amara: Bu harika olur! Ne yapmam gerekiyor?
Annika: Yapmanız gereken ilk şey, çalışacağınız malzemeyi ölçmek ve işaretlemektir. Ayrıca başlamadan önce torna tezgahının düzgün bir şekilde sabitlendiğinden emin olmalısınız.
Amara: Tamam, kulağa yapılabilir geliyor. Bir sonraki adım ne?
Annika: Bunu yaptıktan sonra, hızı ve ilerleme oranını ayarlamanız gerekir. Bu, kesici takımın ne kadar hızlı döndüğü ve malzeme boyunca ne kadar hızlı hareket ettiğidir.
Anladım. Başka bir şey var mı?
Annika: Evet, kesici aletin keskin ve iyi durumda olduğundan da emin olmalısınız. Ve malzemeye uyguladığınız basınca dikkat etmeniz gerekir.
Amara: Pekala, sanırım anladım. İpuçları için teşekkürler! Deneyeceğim için heyecanlıyım.
Basınç
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how are you doing?
Amara: Hey there Annika, I`m doing alright. How about you?
Annika: I`m doing okay, but I`m feeling the pressure. I`m behind on my assignments and I don`t know how I`m going to catch up.
Amara: That does sound stressful. What kind of assignments are you behind on?
Annika: I have a paper due for my English class and I haven`t even started it yet. I also need to do a few math problems for a test I have coming up and I`m not sure how I`m going to get it all done in time.
Amara: That does sound like a lot of pressure. If it`s any consolation, I`m feeling a little overwhelmed too.
Annika: That`s true. It seems like this semester is just flying by!
Amara: Yeah, it sure is. But, I know that if we just take it one step at a time, we can get through it. What kind of help do you need with your assignments?
Annika: Well, I could use some help with my math problems. Do you think you could help me with that?
Amara: Absolutely! Let`s sit down and review them together. I`m sure we can figure something out.
Annika: That would be great. Thanks for your help!
Amara: No problem. That`s what friends are for.
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasılsın?
Amara: Selam Annika, ben iyiyim. Sen nasılsın?
Annika: İyi gidiyorum ama üzerimde baskı hissediyorum. Ödevlerimin gerisindeyim ve nasıl yetişeceğimi bilmiyorum.
Amara: Kulağa stresli geliyor. Ne tür ödevlerin gerisinde kaldın?
Annika: İngilizce dersim için bir ödevim var ve henüz ona başlamadım bile. Ayrıca yaklaşan bir sınav için birkaç matematik problemi çözmem gerekiyor ve hepsini zamanında nasıl yapacağımdan emin değilim.
Amara: Kulağa çok baskı varmış gibi geliyor. Eğer teselli olacaksa, ben de biraz bunalmış hissediyorum.
Annika: Doğru. Bu dönem uçup gidiyor gibi görünüyor!
Amara: Evet, kesinlikle öyle. Ama her seferinde bir adım atarsak bunun üstesinden gelebileceğimizi biliyorum. Ödevleriniz için ne tür bir yardıma ihtiyacınız var?
Annika: Matematik problemlerimde yardıma ihtiyacım var. Bana bu konuda yardım edebilir misin?
Amara: Kesinlikle! Oturup bunları birlikte gözden geçirelim. Bir şeyler bulabileceğimize eminim.
Annika: Bu harika olur. Yardımlarınız için teşekkürler!
Sorun değil. Arkadaşlar bunun içindir.
Tasarım
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I`m so excited to talk to you about design! I`m working on a new project and I`m looking for ideas.
Amara: Wow, that sounds awesome! What kind of design are you working on?
Annika: I`m trying to design a new website for a client. I want to make something that`s visually appealing and user-friendly.
Amara: That sounds like a great project. What have you come up with so far?
Annika: Well, I`m thinking of using a minimalist approach, with a white background and black text. I want to keep things simple and easy to navigate.
Amara: I like the idea of a minimalist design. How about incorporating some color to make the website pop?
Annika: I think that`s a great idea. I`m thinking of using some shades of blue and green for a calming effect.
Amara: That sounds like a good plan. What other elements are you considering?
Annika: I`m thinking of using a minimalist font, with some larger text for headings and smaller text for the body. I also want to include some icons and illustrations to make the website look more interesting.
Amara: That sounds like a great idea. Have you thought of any other design elements?
Annika: Yes, I`m thinking of adding some interactive elements, like a contact form or a chatbot to make it easier for users to get in touch with us.
Amara: That`s a great idea. Anything else?
Annika: I`m also thinking of adding some subtle animations to the website to make it more engaging. I think that would be a nice touch.
Amara: That sounds like a great plan. Do you have any other ideas for the design?
Annika: Yes, I`m also thinking of adding a few images to the website, just to make it look more inviting.
Amara: That sounds like a great idea. I think with all of these elements, you`ll have a really great website design.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, seninle tasarım hakkında konuşacağım için çok heyecanlıyım! Yeni bir proje üzerinde çalışıyorum ve fikirler arıyorum.
Amara: Vay canına, kulağa harika geliyor! Ne tür bir tasarım üzerinde çalışıyorsun?
Annika: Bir müşterim için yeni bir web sitesi tasarlamaya çalışıyorum. Görsel olarak çekici ve kullanıcı dostu bir şey yapmak istiyorum.
Amara: Kulağa harika bir proje gibi geliyor. Şimdiye kadar neler yaptınız?
Annika: Beyaz arka plan ve siyah metin ile minimalist bir yaklaşım kullanmayı düşünüyorum. Her şeyi basit ve gezinmesi kolay tutmak istiyorum.
Amara: Minimalist tasarım fikrini beğendim. Web sitesini öne çıkarmak için biraz renk eklemeye ne dersiniz?
Annika: Bence bu harika bir fikir. Sakinleştirici bir etki için mavi ve yeşilin bazı tonlarını kullanmayı düşünüyorum.
Amara: Kulağa iyi bir plan gibi geliyor. Başka hangi unsurları düşünüyorsunuz?
Annika: Minimalist bir yazı tipi kullanmayı, başlıklar için biraz daha büyük ve gövde için daha küçük metinler kullanmayı düşünüyorum. Ayrıca web sitesinin daha ilginç görünmesini sağlamak için bazı simgeler ve illüstrasyonlar da eklemek istiyorum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Başka tasarım unsurları düşündünüz mü?
Annika: Evet, kullanıcıların bizimle iletişime geçmesini kolaylaştırmak için bir iletişim formu veya bir chatbot gibi bazı etkileşimli öğeler eklemeyi düşünüyorum.
Amara: Bu harika bir fikir. Başka bir şey var mı?
Annika: Ayrıca web sitesini daha ilgi çekici hale getirmek için bazı ince animasyonlar eklemeyi düşünüyorum. Bunun hoş bir dokunuş olacağını düşünüyorum.
Amara: Kulağa harika bir plan gibi geliyor. Tasarım için başka fikirleriniz var mı?
Annika: Evet, daha davetkar görünmesi için web sitesine birkaç resim eklemeyi de düşünüyorum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Bence tüm bu unsurlarla gerçekten harika bir web sitesi tasarımına sahip olacaksınız.
Sürtünme Katsayısı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I need your help understanding something.
Amara: Sure, what’s up?
Annika: It’s about friction coefficient. What does that mean exactly?
Amara: Friction coefficient is a measure of the amount of friction between two surfaces. Basically, it’s a measure of how well one surface slides against another. The coefficient of friction is a ratio of the force pressing two surfaces together divided by the force pressing them apart.
Annika: That makes sense. How do we measure the coefficient of friction?
Amara: Well, there are a few different ways to measure the coefficient of friction. One method is to measure the force required to move one surface over another. Another method is to measure the force required to keep one surface stationary while the other is moving.
Annika: So, what affects the coefficient of friction?
Amara: Factors that can affect the coefficient of friction include the type of materials involved, the surface area of each material, and the amount of pressure between the surfaces. The condition of the surfaces can also have an effect. For example, if the surfaces are rough they will have a higher coefficient of friction than if they are smooth. The temperature and any lubricants used can also affect the coefficient of friction.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bir şeyi anlamak için yardımına ihtiyacım var.
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Sürtünme katsayısı ile ilgili. Bu tam olarak ne anlama geliyor?
Amara: Sürtünme katsayısı, iki yüzey arasındaki sürtünme miktarının bir ölçüsüdür. Temel olarak, bir yüzeyin diğerine karşı ne kadar iyi kaydığının bir ölçüsüdür. Sürtünme katsayısı, iki yüzeyi birbirine bastıran kuvvetin, onları birbirinden ayıran kuvvete bölünmesiyle elde edilen bir orandır.
Annika: Bu mantıklı. Sürtünme katsayısını nasıl ölçeriz?
Amara: Sürtünme katsayısını ölçmenin birkaç farklı yolu vardır. Yöntemlerden biri, bir yüzeyi diğerinin üzerinde hareket ettirmek için gereken kuvveti ölçmektir. Diğer bir yöntem ise bir yüzey hareket ederken diğerini sabit tutmak için gereken kuvveti ölçmektir.
Annika: Peki, sürtünme katsayısını ne etkiler?
Amara: Sürtünme katsayısını etkileyebilecek faktörler arasında ilgili malzemelerin türü, her bir malzemenin yüzey alanı ve yüzeyler arasındaki basınç miktarı yer alır. Yüzeylerin durumu da bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, yüzeyler pürüzlüyse, pürüzsüz olmalarına göre daha yüksek bir sürtünme katsayısına sahip olacaklardır. Sıcaklık ve kullanılan yağlayıcılar da sürtünme katsayısını etkileyebilir.
Stres Analizi
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, what brings you here?
Amara: Hi Annika. I`m here to discuss a project that I`m working on. It`s an analysis of stress levels among millennials.
Annika: Interesting. What led you to investigate this topic?
Amara: Well, I`ve been hearing more and more stories of burnout and depression among young people and I wanted to get a better understanding of what`s going on.
Annika: That sounds like a great idea. How do you plan to do the analysis?
Amara: I`m going to conduct interviews with millennials about their stress levels and how they manage it. I`ll also be looking at data from surveys and polls to get a better understanding of the causes of stress and how it affects people.
Annika: That sounds like a comprehensive approach. What do you hope to learn from the results of your stress analysis?
Amara: I want to get a better understanding of the factors that contribute to stress, how it affects people, and how it can be managed. I`m also interested in exploring how different generational characteristics may be associated with stress levels.
Annika: Sounds like a fascinating project. I`m sure it will yield some interesting results. Good luck with it!
Amara: Thanks Annika, I really appreciate your support.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, seni buraya getiren nedir?
Amara: Merhaba Annika. Üzerinde çalıştığım bir proje hakkında konuşmak için buradayım. Y kuşağı arasındaki stres seviyelerinin bir analizi.
Annika: İlginç. Sizi bu konuyu araştırmaya iten neydi?
Amara: Gençler arasında tükenmişlik ve depresyonla ilgili giderek daha fazla hikaye duyuyorum ve neler olup bittiğini daha iyi anlamak istedim.
Annika: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Analizi nasıl yapmayı planlıyorsunuz?
Amara: Y kuşağı ile stres düzeyleri ve stresle nasıl başa çıktıkları hakkında görüşmeler yapacağım. Ayrıca stresin nedenlerini ve insanları nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için anketlerden ve kamuoyu yoklamalarından elde edilen verilere bakacağım.
Annika: Kulağa kapsamlı bir yaklaşım gibi geliyor. Stres analizinizin sonuçlarından ne öğrenmeyi umuyorsunuz?
Amara: Strese katkıda bulunan faktörleri, insanları nasıl etkilediğini ve nasıl yönetilebileceğini daha iyi anlamak istiyorum. Ayrıca farklı nesil özelliklerinin stres seviyeleriyle nasıl ilişkili olabileceğini araştırmakla da ilgileniyorum.
Annika: Büyüleyici bir projeye benziyor. Bazı ilginç sonuçlar vereceğinden eminim. İyi şanslar dilerim!
Amara: Teşekkürler Annika, desteğiniz için gerçekten minnettarım.
Akışkanlar Dinamiği
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new course in Fluid Dynamics?
Amara: What’s that?
Annika: It’s a course that focuses on the mathematical principles of fluid mechanics. It’s really interesting and I’m thinking of taking it.
Amara: That sounds difficult. What topics will it cover?
Annika: Well, it’ll cover topics such as fluid statics, fluid kinematics, the Navier-Stokes equations, and boundary layer theory.
Amara: Wow, that sounds really complex. I’m not sure I could handle that.
Annika: Don’t worry, a lot of the concepts will be simplified. Plus, it’s not as if we’ll be doing actual experiments. We’ll be mostly doing theoretical work.
Amara: But what kind of problems will we be solving?
Annika: We’ll be dealing with a lot of problems related to fluid flow, such as how fluids interact with boundaries and how the forces of the fluid affect its motion. We’ll also learn how to use numerical methods to solve these problems.
Amara: That sounds interesting. I think I might give it a try.
Annika: That’s great! I’m sure you’ll do well. Fluid Dynamics is a fascinating subject and I think you’ll learn a lot.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni Akışkanlar Dinamiği kursunu duydun mu?
O da ne?
Annika: Akışkanlar mekaniğinin matematiksel prensiplerine odaklanan bir ders. Gerçekten ilginç ve ben de almayı düşünüyorum.
Amara: Kulağa zor geliyor. Hangi konuları kapsayacak?
Annika: Akışkan statiği, akışkan kinematiği, Navier-Stokes denklemleri ve sınır tabaka teorisi gibi konuları kapsayacak.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten karmaşık geliyor. Bununla başa çıkabileceğimden emin değilim.
Annika: Merak etmeyin, pek çok kavram basitleştirilecek. Ayrıca, gerçek deneyler yapmayacağız. Daha çok teorik çalışmalar yapacağız.
Amara: Ama ne tür sorunları çözeceğiz?
Annika: Akışkanların sınırlarla nasıl etkileşime girdiği ve akışkan kuvvetlerinin hareketini nasıl etkilediği gibi akışkan akışıyla ilgili birçok problemle ilgileneceğiz. Ayrıca bu problemleri çözmek için sayısal yöntemleri nasıl kullanacağımızı da öğreneceğiz.
Amara: Kulağa ilginç geliyor. Sanırım bir deneyebilirim.
Annika: Bu harika! Başarılı olacağına eminim. Akışkanlar Dinamiği büyüleyici bir konu ve çok şey öğreneceğinizi düşünüyorum.
Burulma
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know what torsion is?
Amara: Yes, I do. Torsion is the twisting of an object due to an applied force.
Annika: Right, that’s what I thought. So could you explain a bit more about it?
Amara: Sure. Torsion is a mechanical force that twists an object by applying a torque. This torque is usually applied to a shaft or rod, and the force acts in a circular motion. When the force is applied, the object is twisted along its longitudinal axis, resulting in a change in its shape and size.
Annika: Interesting. So, what are some of the uses of torsion?
Amara: Torsion is used in many applications, such as in the movement of a car’s suspension system and in the operation of a wind turbine. Torsion is also used in the construction of bridges, as it helps to evenly distribute the weight of the bridge across its span. It’s also used to construct aircraft, as it helps to improve their aerodynamic performance.
Annika: Wow, that’s really interesting. So how is torsion measured?
Amara: Torsion is typically measured using a torque wrench. This tool measures the amount of force applied to an object in order to twist it. The amount of force applied is measured in newton-meters, which is a measure of torque.
Annika: Interesting. Do you know of any other ways to measure torsion?
Amara: Yes, there are other ways to measure torsion. For example, you can use a strain gauge or a torsion pendulum. A strain gauge measures the amount of strain in an object when an applied force is applied to it, while a torsion pendulum measures the amount of angular displacement of an object when an applied force is applied to it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, torsiyonun ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Evet, biliyorum. Burulma, uygulanan bir kuvvet nedeniyle bir nesnenin bükülmesidir.
Annika: Doğru, ben de öyle düşünmüştüm. Peki biraz daha açıklayabilir misiniz?
Amara: Elbette. Burulma, bir tork uygulayarak bir nesneyi büken mekanik bir kuvvettir. Bu tork genellikle bir şafta veya çubuğa uygulanır ve kuvvet dairesel bir hareketle etki eder. Kuvvet uygulandığında, nesne uzunlamasına ekseni boyunca bükülür, bu da şeklinde ve boyutunda bir değişikliğe neden olur.
Annika: İlginç. Peki, torsiyonun bazı kullanım alanları nelerdir?
Amara: Burulma, bir arabanın süspansiyon sisteminin hareketi ve bir rüzgar türbininin çalışması gibi birçok uygulamada kullanılır. Burulma, köprünün ağırlığını açıklığı boyunca eşit olarak dağıtmaya yardımcı olduğu için köprülerin yapımında da kullanılır. Aerodinamik performanslarını artırmaya yardımcı olduğu için uçak yapımında da kullanılır.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Peki burulma nasıl ölçülüyor?
Amara: Burulma tipik olarak bir tork anahtarı kullanılarak ölçülür. Bu alet, bir nesneyi bükmek için nesneye uygulanan kuvvet miktarını ölçer. Uygulanan kuvvet miktarı, torkun bir ölçüsü olan newton-metre cinsinden ölçülür.
Annika: İlginç. Burulmayı ölçmenin başka bir yolunu biliyor musunuz?
Amara: Evet, burulmayı ölçmenin başka yolları da var. Örneğin, bir gerinim ölçer veya bir burulma sarkacı kullanabilirsiniz. Bir gerinim ölçer, bir nesneye kuvvet uygulandığında nesnede meydana gelen gerinim miktarını ölçerken, bir burulma sarkacı, bir nesneye kuvvet uygulandığında nesnenin açısal yer değiştirme miktarını ölçer.
Çekme Dayanımı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, can you help me understand what tensile strength is?
Amara: Sure, of course. Tensile strength is the measure of a material`s ability to resist forces that are being applied to it in tension.
Annika: Oh, okay. So how is it measured?
Amara: Well, it`s usually measured as the maximum amount of stress a material can withstand before it breaks. It`s usually expressed in pounds per square inch or mega pascals.
Annika: Got it. So how does it differ from other types of strength?
Amara: Well, tensile strength is the measure of a material`s ability to stretch or elongate under a force, whereas other types of strength, like compressive strength, measure a material`s ability to resist forces that attempt to compress or squeeze it.
Annika: Interesting. So in what ways can tensile strength be used?
Amara: Tensile strength is used in a variety of applications, including engineering, construction, textile manufacturing, and medical technology. For example, it`s used to calculate the load a structure can support, to determine the strength of aircraft wings, and to measure the durability of clothing fabrics.
Annika: Wow, that`s really cool. Is there any way to increase tensile strength?
Amara: Yes, there are several ways to increase tensile strength. It can be increased by using stronger materials, such as steel or titanium, or by adding reinforcement, such as fibers or wires. Additionally, applying heat treatments or chemical treatments to materials can also increase tensile strength.
Türkçe: Annika: Hey Amara, gerilme mukavemetinin ne olduğunu anlamama yardımcı olabilir misin?
Amara: Elbette, tabii ki. Çekme mukavemeti, bir malzemenin kendisine gerilim halinde uygulanan kuvvetlere direnme kabiliyetinin ölçüsüdür.
Annika: Oh, tamam. Peki nasıl ölçülür?
Amara: Genellikle bir malzemenin kırılmadan önce dayanabileceği maksimum gerilim miktarı olarak ölçülür. Genellikle inç kare başına pound veya mega paskal cinsinden ifade edilir.
Annika: Anladım. Peki diğer mukavemet türlerinden farkı nedir?
Amara: Çekme mukavemeti, bir malzemenin bir kuvvet altında esneme veya uzama kabiliyetinin ölçüsüdür, oysa basınç mukavemeti gibi diğer mukavemet türleri, bir malzemenin onu sıkıştırmaya veya sıkıştırmaya çalışan kuvvetlere direnme kabiliyetini ölçer.
Annika: İlginç. Peki çekme mukavemeti hangi şekillerde kullanılabilir?
Amara: Çekme mukavemeti mühendislik, inşaat, tekstil üretimi ve tıbbi teknoloji dahil olmak üzere çeşitli uygulamalarda kullanılır. Örneğin, bir yapının taşıyabileceği yükü hesaplamak, uçak kanatlarının mukavemetini belirlemek ve giysi kumaşlarının dayanıklılığını ölçmek için kullanılır.
Annika: Vay canına, bu gerçekten harika. Çekme mukavemetini artırmanın herhangi bir yolu var mı?
Amara: Evet, gerilme mukavemetini artırmanın birkaç yolu var. Çelik veya titanyum gibi daha güçlü malzemeler kullanılarak ya da elyaf veya tel gibi takviyeler eklenerek artırılabilir. Ayrıca, malzemelere ısıl işlem veya kimyasal işlem uygulamak da gerilme mukavemetini artırabilir.
İşlenebilirlik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you ever use the term `machinability` before?
Amara: Actually, I haven`t heard of that word before. What does it mean?
Annika: Machinability is a term used to describe the ability of a material to be machined or cut. It`s a measure of how easily a material can be cut, formed, or shaped into a desired product or component.
Amara: Interesting. What kind of materials are usually the most machinable?
Annika: Well, metals are some of the most machinable materials out there, such as aluminum, brass, bronze, copper, and steel. These materials can be cut, formed, and shaped into a variety of shapes and sizes.
Amara: That`s really cool. What about other materials?
Annika: Other materials that have good machinability include plastics and certain woods. Plastics can be cut relatively easily, while certain types of wood can be machined without too much difficulty. However, some materials, such as ceramics, are more difficult to machine and require special tools and techniques.
Amara: So what are some of the factors that affect machinability?
Annika: There are several factors that can influence the machinability of a material, such as its hardness, its ductility, its thermal conductivity, and its grain structure. Each of these factors can affect how easily a material can be cut, formed, or shaped.
Amara: That makes sense. Thanks for teaching me about machinability!
Türkçe: Annika: Hey Amara, daha önce hiç `işlenebilirlik` terimini kullandın mı?
Amara: Aslında bu kelimeyi daha önce duymamıştım. Ne anlama geliyor?
Annika: İşlenebilirlik, bir malzemenin işlenebilme veya kesilebilme kabiliyetini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bir malzemenin ne kadar kolay kesilebileceğinin, şekillendirilebileceğinin veya istenen bir ürün veya bileşen haline getirilebileceğinin bir ölçüsüdür.
Amara: İlginç. Ne tür malzemeler genellikle en çok işlenebilir?
Annika: Metaller, alüminyum, pirinç, bronz, bakır ve çelik gibi en çok işlenebilen malzemelerden bazılarıdır. Bu malzemeler çeşitli şekil ve boyutlarda kesilebilir, şekillendirilebilir ve biçimlendirilebilir.
Amara: Bu gerçekten harika. Peki ya diğer malzemeler?
Annika: İyi işlenebilirliğe sahip diğer malzemeler arasında plastikler ve bazı ahşaplar yer alır. Plastikler nispeten kolay kesilebilirken, bazı ahşap türleri çok fazla zorluk çekmeden işlenebilir. Ancak seramik gibi bazı malzemelerin işlenmesi daha zordur ve özel aletler ve teknikler gerektirir.
Amara: Peki işlenebilirliği etkileyen bazı faktörler nelerdir?
Annika: Bir malzemenin işlenebilirliğini etkileyebilecek sertliği, sünekliği, termal iletkenliği ve tane yapısı gibi çeşitli faktörler vardır. Bu faktörlerin her biri bir malzemenin ne kadar kolay kesilebileceğini, şekillendirilebileceğini veya biçimlendirilebileceğini etkileyebilir.
Amara: Bu mantıklı. Bana işlenebilirliği öğrettiğin için teşekkürler!
Stres Testi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what`s going on?
Amara: Oh not much, just trying to figure out how to pass this stress test for my finance class.
Annika: That sounds tough. What kind of stress test is it?
Amara: It`s a simulation of the stock market, and I have to make decisions based on what I think the market will do.
Annika: Oh wow. That sounds complicated. What do you think you`ll need to do to pass it?
Amara: Well, I need to understand the market and how it functions. I also need to be able to make informed decisions about what stocks to buy and sell, and when.
Annika: That sounds like a lot to learn.
Amara: Yeah, it definitely is. I`m really trying to put in the effort to learn as much as I can, but it`s still pretty overwhelming.
Annika: Well, maybe I can help. What do you need help with?
Amara: Thanks Annika, that would be great. I think the biggest help would be if you could explain how the stock market works and how stock prices are determined.
Annika: Sure, no problem. Well, to start, the stock market is a place where people buy and sell stocks. The stock price is determined by the demand for the stock, which is determined by how much people think the company is worth and how well it is expected to do in the future. Supply and demand are what drive the stock price up and down.
Amara: Okay, that makes sense. So, what else should I know?
Annika: You should also learn about financial indicators, like the P/E ratio, and how to interpret them. These indicators can help you make more informed decisions about what stocks to buy and sell.
Amara: Okay, that`s really helpful. Thanks Annika!
Annika: No problem, anything else I can help with?
Amara: Actually, if you could explain how to interpret financial news and how economic events can affect the stock market, that would be really helpful.
Annika: Sure, I can do that. Basically, when there is news about the economy or a company, it can affect the stock market. So it`s important to stay up to date on news and economic events so you know how they may affect the market. This will help you make better decisions about what stocks to buy or sell.
Amara: Great, thank you so much for your help, Annika.
Annika: Of course! I`m always here to help. Good luck on your stress test.
Türkçe: Annika: Hey Amara, neler oluyor?
Amara: Çok değil, sadece finans dersim için bu stres testini nasıl geçeceğimi anlamaya çalışıyorum.
Kulağa zor geliyor. Ne tür bir stres testi bu?
Amara: Bu bir borsa simülasyonu ve piyasanın ne yapacağını düşündüğüme göre kararlar vermem gerekiyor.
Annika: Vay canına. Kulağa karmaşık geliyor. Sence geçmek için ne yapman gerekecek?
Amara: Piyasayı ve nasıl işlediğini anlamam gerekiyor. Ayrıca hangi hisse senetlerini ne zaman alıp satacağım konusunda bilinçli kararlar verebilmem gerekiyor.
Annika: Öğrenecek çok şey varmış gibi geliyor.
Amara: Evet, kesinlikle öyle. Öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmek için gerçekten çaba sarf etmeye çalışıyorum, ancak yine de oldukça bunaltıcı.
Belki ben yardımcı olabilirim. Ne konuda yardıma ihtiyacın var?
Amara: Teşekkürler Annika, bu harika olur. Bence en büyük yardım, borsanın nasıl çalıştığını ve hisse senedi fiyatlarının nasıl belirlendiğini açıklayabilirseniz olacaktır.
Annika: Elbette, sorun değil. Başlangıç olarak, borsa insanların hisse senedi alıp sattığı bir yerdir. Hisse senedi fiyatı, insanların şirketin ne kadar değerli olduğunu düşündükleri ve gelecekte ne kadar iyi performans göstermesinin beklendiği ile belirlenen hisse senedine olan talep tarafından belirlenir. Arz ve talep, hisse senedi fiyatını yukarı ve aşağı çeken şeylerdir.
Amara: Tamam, bu mantıklı. Peki, başka ne bilmeliyim?
Annika: F/K oranı gibi finansal göstergeler ve bunların nasıl yorumlanacağı hakkında da bilgi edinmelisiniz. Bu göstergeler, hangi hisse senetlerini alıp satacağınız konusunda daha bilinçli kararlar vermenize yardımcı olabilir.
Amara: Tamam, bu gerçekten çok yardımcı oldu. Teşekkürler Annika!
Annika: Sorun değil, yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı?
Amara: Aslında, finansal haberlerin nasıl yorumlanacağını ve ekonomik olayların borsayı nasıl etkileyebileceğini açıklayabilirseniz, bu gerçekten yardımcı olacaktır.
Annika: Elbette, bunu yapabilirim. Temel olarak, ekonomi veya bir şirket hakkında bir haber olduğunda, bu borsayı etkileyebilir. Bu nedenle, piyasayı nasıl etkileyebileceklerini bilmek için haberler ve ekonomik olaylar hakkında güncel kalmak önemlidir. Bu, hangi hisse senetlerini alacağınız veya satacağınız konusunda daha iyi kararlar vermenize yardımcı olacaktır.
Amara: Harika, yardımın için çok teşekkür ederim Annika.
Annika: Tabii ki! Yardım etmek için her zaman buradayım. Stres testinde iyi şanslar.
Kesme Kuvveti
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m so glad you`re here! I`ve wanted to talk to you about something for a while now.
Amara: What`s up?
Annika: I`ve been doing some research on engineering and I came across something called Shear Force. Do you know what that is?
Amara: Yeah, I know a bit about it. Basically, it`s a type of stress that`s applied to a material when two opposing forces are acting on it. It`s like a pair of scissors cutting through something.
Annika: Wow, that`s a great analogy! So how is this relevant to engineering?
Amara: Well, Shear Force is an important concept in engineering because it helps us understand how materials react under different kinds of loads. By understanding Shear Force, we can design structures that are strong and safe.
Annika: Interesting. Can you give me an example?
Amara: Sure. Say you`re building a bridge. The bridge has to be able to support the weight of cars and trucks crossing it. To do this, you have to understand how the bridge will react to the Shear Force caused by the vehicles. You have to make sure the bridge is designed in a way that will be able to handle that Shear Force.
Annika: That`s really cool. I never knew Shear Force was so important in engineering. Thanks for the explanation!
Türkçe: Annika: Hey Amara, burada olmana çok sevindim! Bir süredir seninle bir şey hakkında konuşmak istiyordum.
Ne oldu?
Annika: Mühendislik üzerine biraz araştırma yapıyordum ve Kesme Kuvveti diye bir şeye rastladım. Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Evet, bu konuda biraz bilgim var. Temel olarak, bir malzemeye iki zıt kuvvet etki ettiğinde uygulanan bir stres türüdür. Bir makasın bir şeyi kesmesi gibi.
Annika: Vay canına, bu harika bir benzetme! Peki bunun mühendislikle ne ilgisi var?
Amara: Kesme Kuvveti mühendislikte önemli bir kavramdır çünkü malzemelerin farklı yük türleri altında nasıl tepki verdiğini anlamamıza yardımcı olur. Kesme Kuvvetini anlayarak güçlü ve güvenli yapılar tasarlayabiliriz.
Annika: İlginç. Bana bir örnek verebilir misiniz?
Amara: Elbette. Diyelim ki bir köprü inşa ediyorsunuz. Köprü, üzerinden geçen araba ve kamyonların ağırlığını taşıyabilmelidir. Bunu yapmak için köprünün araçların neden olduğu kesme kuvvetine nasıl tepki vereceğini anlamanız gerekir. Köprünün bu kesme kuvvetini kaldırabilecek şekilde tasarlandığından emin olmalısınız.
Annika: Bu gerçekten harika. Kesme kuvvetinin mühendislikte bu kadar önemli olduğunu hiç bilmiyordum. Açıklama için teşekkürler!
Elastisite Modülü
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what did you learn in science class today?
Amara: We were talking about the Modulus of Elasticity.
Annika: What is the Modulus of Elasticity?
Amara: It`s a measure that allows us to determine the elasticity of a material. It`s also referred to as Young`s modulus.
Annika: What does the Modulus of Elasticity measure?
Amara: It measures the ability of a material to return to its original shape after it`s been stretched or compressed. The higher the modulus, the more elastic the material.
Annika: How is the Modulus of Elasticity calculated?
Amara: To calculate the modulus, you need to divide the amount of stress applied to a material by the amount of strain it causes. The modulus is then expressed in pascals.
Annika: What materials are usually tested for the Modulus of Elasticity?
Amara: Materials like rubber, steel, plastic, and wood are commonly tested for their modulus. It`s important to measure the modulus of a material before it`s used in any engineering applications, since it can affect the overall performance of the design.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bugün fen dersinde ne öğrendin?
Amara: Esneklik Modülü hakkında konuşuyorduk.
Annika: Elastisite Modülü nedir?
Amara: Bir malzemenin esnekliğini belirlememizi sağlayan bir ölçüdür. Young modülü olarak da adlandırılır.
Annika: Esneklik Modülü neyi ölçer?
Amara: Bir malzemenin gerildikten veya sıkıştırıldıktan sonra orijinal şekline dönme yeteneğini ölçer. Modül ne kadar yüksekse, malzeme o kadar elastiktir.
Annika: Elastisite Modülü nasıl hesaplanır?
Amara: Modülü hesaplamak için, bir malzemeye uygulanan gerilme miktarını, neden olduğu gerilme miktarına bölmeniz gerekir. Modül daha sonra paskal cinsinden ifade edilir.
Annika: Elastisite Modülü için genellikle hangi malzemeler test edilir?
Amara: Kauçuk, çelik, plastik ve ahşap gibi malzemeler genellikle modülleri açısından test edilir. Tasarımın genel performansını etkileyebileceğinden, herhangi bir mühendislik uygulamasında kullanılmadan önce bir malzemenin modülünü ölçmek önemlidir.
Sertlik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what do you think of when you hear the word `rigidity`?
Amara: Hmm, that`s an interesting question. To me, rigidity means a lack of flexibility or openness to change.
Annika: Yes, that`s one way of looking at it. I think of it as a very strict adherence to rules, laws, and customs, without any room for adaptation.
Amara: Yeah, that`s true as well. Rigidity can be a good thing in certain situations, like when it comes to following the law.
Annika: Absolutely. It helps to ensure that people act ethically and within the confines of the law. But it can also be a bad thing, like when it comes to progress and innovation.
Amara: Yes, I agree. If a society is too rigid, it can become stagnant and difficult to progress. It can be a hindrance to creativity and ingenuity.
Annika: Exactly. So, rigidity can be both a blessing and a curse, depending on the situation. It can play an important role in maintaining order, but it can also be a barrier to growth.
Türkçe: Annika: Hey Amara, `sertlik` kelimesini duyduğunda aklına ne geliyor?
Amara: Hmm, bu ilginç bir soru. Bana göre katılık, esneklik eksikliği veya değişime açıklık anlamına geliyor.
Annika: Evet, bu da bir bakış açısı. Ben bunu kurallara, yasalara ve geleneklere çok sıkı bir bağlılık olarak görüyorum, adaptasyona yer yok.
Amara: Evet, bu da doğru. Katılık bazı durumlarda iyi bir şey olabilir, örneğin yasalara uymak söz konusu olduğunda.
Annika: Kesinlikle. İnsanların etik ve yasaların sınırları dahilinde hareket etmesini sağlamaya yardımcı olur. Ancak ilerleme ve yenilik söz konusu olduğunda olduğu gibi kötü bir şey de olabilir.
Amara: Evet, katılıyorum. Eğer bir toplum çok katı ise, durağanlaşabilir ve ilerlemesi zorlaşabilir. Yaratıcılığın ve yaratıcılığın önünde bir engel olabilir.
Annika: Kesinlikle. Dolayısıyla, duruma bağlı olarak katılık hem bir nimet hem de bir lanet olabilir. Düzenin korunmasında önemli bir rol oynayabilir, ancak aynı zamanda büyümenin önünde bir engel de olabilir.
Pnömatik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, welcome to the robotics club. I see you`ve been admiring our pneumatics system.
Amara: Yes, it`s amazing! I`ve never seen anything like it. What does it do?
Annika: Well, pneumatics is a system that uses compressed air to power machines. We use it to control the movements of robots and other automated machines.
Amara: Wow, that`s incredible! So, how does it work?
Annika: Basically, it uses a series of valves, pumps, and cylinders to create and control the air pressure. The air pressure is then used to move the robot parts in a certain direction.
Amara: That`s amazing! How do you control the pressure?
Annika: We use a pressure switch to regulate the air pressure. We can also adjust the speed and force of the robot`s movements by adjusting the pressure.
Amara: That`s really cool! Can I try it?
Annika: Sure! Just be careful and follow my instructions. First, we need to make sure the air pressure is set to the right level. Then, you can turn the switch on and control the robot with the pressure switch.
Amara: Ok, I`m ready!
Annika: Great! Let`s give it a try. (Annika and Amara work together to adjust the pressure switch and successfully control the robot.)
Amara: Wow, this is amazing! I can`t believe I just did that!
Annika: You did great! Pneumatics is a powerful tool that can help us create amazing robots.
Türkçe: Hey Amara, robotik kulübüne hoş geldin. Görüyorum ki pnömatik sistemimize hayran kalmışsın.
Amara: Evet, inanılmaz! Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Ne işe yarıyor?
Annika: Pnömatik, makinelere güç sağlamak için basınçlı hava kullanan bir sistemdir. Biz bunu robotların ve diğer otomatik makinelerin hareketlerini kontrol etmek için kullanıyoruz.
Amara: Vay canına, bu inanılmaz! Peki, nasıl çalışıyor?
Annika: Temel olarak, hava basıncını oluşturmak ve kontrol etmek için bir dizi valf, pompa ve silindir kullanır. Hava basıncı daha sonra robot parçalarını belirli bir yönde hareket ettirmek için kullanılır.
Amara: Bu inanılmaz! Basıncı nasıl kontrol ediyorsun?
Annika: Hava basıncını düzenlemek için bir basınç anahtarı kullanıyoruz. Basıncı ayarlayarak robotun hareketlerinin hızını ve kuvvetini de ayarlayabiliyoruz.
Amara: Bu gerçekten harika! Deneyebilir miyim?
Elbette! Sadece dikkatli olun ve talimatlarımı izleyin. İlk olarak, hava basıncının doğru seviyeye ayarlandığından emin olmamız gerekiyor. Daha sonra anahtarı açabilir ve robotu basınç anahtarıyla kontrol edebilirsiniz.
Amara: Tamam, ben hazırım!
Annika: Harika! Hadi bir deneyelim. (Annika ve Amara basınç anahtarını ayarlamak için birlikte çalışırlar ve robotu başarıyla kontrol ederler)
Vay canına, bu inanılmaz! Bunu yaptığıma inanamıyorum!
Annika: Harikaydın! Pnömatik, harika robotlar yaratmamıza yardımcı olabilecek güçlü bir araçtır.
Alaşım
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara! What are you up to?
Amara: Hi Annika! I`m currently working on a new alloy for my project. It`s a combination of two metals to create a stronger material.
Annika: That sounds cool. What are the metals?
Amara: I`m combining iron and aluminum to make the alloy. Iron is a strong metal, but aluminum is lightweight. When they`re combined, the alloy will be both strong and light.
Annika: That`s really smart. What are you going to use the alloy for?
Amara: I`m going to use it to create a new kind of machine part. It`s going to be much more durable and efficient than anything else out there.
Annika: That sounds like an awesome project. What do you need help with?
Amara: Right now, I`m trying to figure out the best proportions of iron and aluminum to use in the alloy. I`m also experimenting with different ways to shape it.
Annika: I`m sure you`ll figure it out. Is there anything I can do to help?
Amara: Actually, yes. I need someone to help me test the alloy to make sure it`s strong enough for the machine part. Would you be willing to do that?
Annika: Absolutely! I`d love to help out.
Amara: Great! I`m sure it will be a fun project. Thanks for your help Annika.
Türkçe: Hey Amara! Ne yapıyorsun?
Amara: Merhaba Annika! Şu anda projem için yeni bir alaşım üzerinde çalışıyorum. Daha güçlü bir malzeme oluşturmak için iki metalin birleşiminden oluşuyor.
Annika: Kulağa hoş geliyor. Metaller nedir?
Amara: Alaşım yapmak için demir ve alüminyumu birleştiriyorum. Demir güçlü bir metaldir ama alüminyum hafiftir. Birleştirildiklerinde alaşım hem güçlü hem de hafif olacak.
Annika: Bu gerçekten akıllıca. Alaşımı ne için kullanacaksın?
Amara: Bunu yeni bir tür makine parçası yaratmak için kullanacağım. Dışarıdaki her şeyden çok daha dayanıklı ve verimli olacak.
Annika: Kulağa harika bir proje gibi geliyor. Hangi konuda yardıma ihtiyacınız var?
Amara: Şu anda, alaşımda kullanmak için en iyi demir ve alüminyum oranlarını bulmaya çalışıyorum. Ayrıca şekillendirmek için farklı yollar deniyorum.
Annika: Eminim bir yolunu bulacaksın. Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Amara: Aslında evet. Makine parçası için yeterince güçlü olduğundan emin olmak için alaşımı test etmeme yardım edecek birine ihtiyacım var. Bunu yapmaya istekli misiniz?
Annika: Kesinlikle! Yardım etmeyi çok isterim.
Amara: Harika! Eğlenceli bir proje olacağına eminim. Yardımın için teşekkürler Annika.
Frezeleme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what’s up?
Amara: Hey Annika, not much. I was just milling around the store, looking for something interesting.
Annika: Really? What kind of things were you looking for?
Amara: Well, I`m trying to redecorate my room, so I was looking for some new wall art or maybe a cool throw blanket.
Annika: Ah, nice! So did you find anything?
Amara: Actually, I did! I found the most beautiful print of a painting that I`ve been eyeing for months. It was on sale for a great price too!
Annika: That`s awesome! So what else did you find?
Amara: I also found a really cozy throw blanket that I thought would look great on my bed. It`s the perfect shade of blue.
Annika: Sounds like you have great taste!
Amara: Thanks! I`m excited to get home and hang up the painting and put the blanket on my bed.
Annika: Well, I`m sure it will look great! Have a great day milling around and let me know how it turns out.
Amara: Will do! Thanks Annika.
Türkçe: Annika: Hey Amara, naber?
Hey Annika, pek bir şey yok. Sadece dükkânda dolaşıp ilginç bir şeyler arıyordum.
Annika: Gerçekten mi? Ne tür şeyler arıyordun?
Amara: Şey, odamı yeniden dekore etmeye çalışıyorum, bu yüzden yeni bir duvar resmi ya da belki havalı bir battaniye arıyordum.
Annika: Ah, güzel! Peki bir şey bulabildin mi?
Amara: Aslında buldum! Aylardır gözüme kestirdiğim bir tablonun en güzel baskısını buldum. Hem de harika bir fiyata indirimdeydi!
Annika: Bu harika! Peki başka ne buldun?
Amara: Ayrıca yatağımın üzerinde harika duracağını düşündüğüm çok rahat bir battaniye buldum. Mavinin mükemmel bir tonu.
Annika: Kulağa harika bir zevkin varmış gibi geliyor!
Amara: Teşekkürler! Eve gidip tabloyu asmak ve battaniyeyi yatağıma koymak için sabırsızlanıyorum.
Annika: Eminim harika görünecektir! Etrafta dolaşarak harika bir gün geçirin ve nasıl sonuçlandığını bana bildirin.
Amara: Yapacağım! Teşekkürler Annika.
Sondaj
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I heard that you`re drilling a new well in your backyard?
Amara: Yeah, I figured it was about time to start drilling. We`ve been needing more water for the garden and the animals, and I figured this was the best way to get it.
Annika: That makes sense. How deep do you think you`ll be drilling?
Amara: Well, I`m not sure yet. I`m planning on going down at least 30 feet, but it really depends on what I find when I start drilling. If I find a good water source, then I`ll go deeper, but if not, then I`ll stop at 30 feet.
Annika: Wow, that`s pretty deep. Do you think you`ll need any help with the drilling?
Amara: I think I can handle it on my own. I`ve been doing a lot of research and watching videos on how to drill a well, so I think I`m prepared. I do appreciate the offer of help though.
Annika: Sure thing! Are there any special tools or equipment you`re going to need?
Amara: Yeah, I`m going to need a drill, a bit, a pipe, and a pump. I already have most of the stuff, but I`m going to have to rent the bit and the pump. I`m also going to need to get some extra pipe just in case.
Annika: That sounds like a lot of work. I hope it goes well!
Amara: Thanks! I`m sure it will be a lot of hard work, but I`m confident I can do it. I`m excited to get started!
Türkçe: Annika: Hey Amara, arka bahçende yeni bir kuyu açtığını duydum?
Amara: Evet, sondaj yapmaya başlamanın zamanının geldiğini düşündüm. Bahçe ve hayvanlar için daha fazla suya ihtiyacımız vardı ve bunu elde etmenin en iyi yolunun bu olduğunu düşündüm.
Annika: Bu mantıklı. Ne kadar derine inmeyi düşünüyorsun?
Amara: Şey, henüz emin değilim. En az 30 metre derine inmeyi planlıyorum ama bu gerçekten de sondaja başladığımda ne bulacağıma bağlı. Eğer iyi bir su kaynağı bulursam daha derine inerim ama bulamazsam 30 fitte dururum.
Annika: Vay canına, oldukça derin. Sondaj için yardıma ihtiyacınız olacak mı?
Amara: Kendi başıma halledebileceğimi düşünüyorum. Bir kuyunun nasıl açılacağına dair çok araştırma yaptım ve videolar izledim, bu yüzden hazır olduğumu düşünüyorum. Yine de yardım teklifiniz için teşekkür ederim.
Annika: Elbette! İhtiyacınız olan herhangi bir özel alet veya ekipman var mı?
Amara: Evet, bir matkaba, bir uca, bir boruya ve bir pompaya ihtiyacım olacak. Malzemelerin çoğuna zaten sahibim ama matkap ucu ve pompayı kiralamam gerekecek. Ayrıca her ihtimale karşı fazladan boru almam gerekecek.
Annika: Kulağa çok iş gibi geliyor. Umarım iyi gider!
Amara: Teşekkürler! Eminim çok çalışmam gerekecek ama yapabileceğime eminim. Başlamak için heyecanlıyım!
Taşlama
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara! What are you up to?
Amara: Hey Annika! I`m grinding away on this project. It`s a lot of work and I`m trying to get it done as quickly as possible.
Annika: That sounds like a lot. What kind of project are you working on?
Amara: It`s a research project for my sociology class. I`m trying to figure out the effects of technology on social interaction.
Annika: Wow, that`s really interesting! What have you found out so far?
Amara: So far, I`ve found that technology has both positive and negative effects on social interaction. On the one hand, it makes it easier to connect with people who are geographically distant. On the other hand, it can also lead to people relying more on technology and less on face-to-face interaction.
Annika: That`s a great point. What else have you discovered in your research?
Amara: I`ve also found that technology can be used to bridge cultural gaps. For example, people in different parts of the world can communicate with each other and learn about each other`s cultures.
Annika: That`s really cool! I`m sure your project will be amazing.
Amara: Thanks! I`m hoping to finish it soon. I just need to keep grinding away at it.
Türkçe: Hey, Amara! Ne yapıyorsun?
Hey Annika! Bu proje üzerinde çalışıyorum. Çok fazla iş var ve mümkün olduğunca çabuk bitirmeye çalışıyorum.
Annika: Kulağa çok fazla gibi geliyor. Ne tür bir proje üzerinde çalışıyorsunuz?
Amara: Sosyoloji dersim için bir araştırma projesi. Teknolojinin sosyal etkileşim üzerindeki etkilerini anlamaya çalışıyorum.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç! Şimdiye kadar ne öğrendiniz?
Amara: Şimdiye kadar teknolojinin sosyal etkileşim üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu gördüm. Bir yandan coğrafi olarak uzakta olan insanlarla bağlantı kurmayı kolaylaştırıyor. Öte yandan, insanların teknolojiye daha fazla güvenmesine ve yüz yüze etkileşime daha az güvenmesine de yol açabilir.
Annika: Bu harika bir nokta. Araştırmanızda başka neler keşfettiniz?
Amara: Teknolojinin kültürel uçurumları kapatmak için de kullanılabileceğini gördüm. Örneğin, dünyanın farklı bölgelerindeki insanlar birbirleriyle iletişim kurabilir ve birbirlerinin kültürleri hakkında bilgi edinebilirler.
Annika: Bu gerçekten harika! Projenizin harika olacağından eminim.
Amara: Teşekkürler! Yakında bitirmeyi umuyorum. Sadece üzerinde çalışmaya devam etmem gerekiyor.
Tavlama
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m so excited to finally be able to take a break from all the hard work I`ve been doing lately.
Amara: You deserve a break, Annika. What do you have planned?
Annika: Well, I`ve been wanting to try something called `Annealing`. Have you heard of it?
Amara: Yes, I have. It`s a process of heating and cooling metal, right?
Annika: That`s right. I`ve been wanting to try it out, and I finally have the time to do it.
Amara: What exactly are you planning to make with this process?
Annika: Well, I`m hoping to make some jewelry pieces. I`ve been gathering materials for the past few weeks and I`m ready to get started.
Amara: That sounds like a great idea. What kind of jewelry pieces are you making?
Annika: I`m planning on making necklaces, rings, and earrings. I`m also thinking about making some bracelets.
Amara: That sounds awesome. Do you know how to anneal metal?
Annika: Yes, I do. I`ve been doing some research on the process and I feel like I have a good grasp on how it works. Basically, it involves heating and cooling the metal in order to create a softer and more malleable material.
Amara: That`s great! So, when will you be starting your project?
Annika: I`m planning on starting this weekend. I`m really excited to get started and see what I can create.
Amara: That sounds awesome. Let me know if you need any help.
Türkçe: Annika: Hey Amara, son zamanlarda yaptığım tüm sıkı çalışmalara nihayet ara verebileceğim için çok heyecanlıyım.
Amara: Bir molayı hak ediyorsun, Annika. Ne planlıyorsun?
Annika: Şey, `Annealing` denen bir şeyi denemek istiyordum. Hiç duymuş muydun?
Amara: Evet, duydum. Metali ısıtma ve soğutma işlemi, değil mi?
Annika: Doğru. Denemek istiyordum ve sonunda bunu yapmak için zamanım oldu.
Amara: Bu süreçte tam olarak ne yapmayı planlıyorsunuz?
Annika: Bazı takı parçaları yapmayı umuyorum. Son birkaç haftadır malzeme topluyorum ve artık başlamaya hazırım.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Ne tür takı parçaları yapacaksınız?
Annika: Kolyeler, yüzükler ve küpeler yapmayı planlıyorum. Ayrıca bazı bilezikler yapmayı da düşünüyorum.
Kulağa harika geliyor. Metalin nasıl tavlanacağını biliyor musun?
Annika: Evet, biliyorum. Süreç hakkında biraz araştırma yaptım ve nasıl çalıştığını iyi anladığımı hissediyorum. Temel olarak, daha yumuşak ve dövülebilir bir malzeme oluşturmak için metalin ısıtılması ve soğutulmasını içeriyor.
Amara: Bu harika! Peki, projenize ne zaman başlayacaksınız?
Annika: Bu hafta sonu başlamayı planlıyorum. Başlamak ve neler yaratabileceğimi görmek için gerçekten heyecanlıyım.
Amara: Kulağa harika geliyor. Yardıma ihtiyacın olursa bana haber ver.
Kompresör
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you working on?
Amara: I`m just finishing up the installation of a compressor. It`s part of a larger air conditioning system.
Annika: Wow, that sounds complicated. Do you know much about compressors?
Amara: Yeah, I know quite a bit. Compressors are used to pressurize refrigerant gas and circulate it throughout the system. Without them, the air conditioning unit wouldn`t be able to do its job.
Annika: So how do they work?
Amara:Well, it`s a bit complicated but basically, the compressor is powered by an electric motor. It draws in the refrigerant gas and pushes it through the system, which causes it to become pressurized. This increases the temperature of the gas, which helps to cool the air in the room.
Annika: Interesting! So what kind of maintenance do they need?
Amara:Compressors need regular maintenance to keep them running efficiently. You should check the oil levels, inspect the belts, and make sure everything is properly connected. Also, it`s important to keep the filters clean to ensure the system is working properly.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Bir kompresörün montajını yeni bitiriyorum. Daha büyük bir klima sisteminin parçası.
Annika: Vay canına, kulağa karmaşık geliyor. Kompresörler hakkında çok şey biliyor musun?
Amara: Evet, biraz biliyorum. Kompresörler soğutucu gazı basınçlandırmak ve sistem boyunca dolaştırmak için kullanılır. Onlar olmadan klima ünitesi işini yapamaz.
Annika: Peki nasıl çalışıyorlar?
Amara: Biraz karmaşık ama temel olarak kompresör bir elektrik motoru tarafından çalıştırılır. Soğutucu gazı çeker ve sistem boyunca iterek basınçlı hale gelmesini sağlar. Bu da gazın sıcaklığını artırarak odadaki havanın soğutulmasına yardımcı olur.
Annika: İlginç! Peki ne tür bir bakıma ihtiyaç duyuyorlar?
Amara: Kompresörlerin verimli çalışmasını sağlamak için düzenli bakıma ihtiyaçları vardır. Yağ seviyelerini kontrol etmeli, kayışları incelemeli ve her şeyin doğru şekilde bağlandığından emin olmalısınız. Ayrıca, sistemin düzgün çalıştığından emin olmak için filtreleri temiz tutmak da önemlidir.
CNC
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new CNC machines they`re installing at the factory?
Amara: No, I haven`t. What are CNC machines?
Annika: CNC stands for Computer Numerical Control. It`s a type of machine that can automate complex manufacturing processes. It uses a computer program to control a machine`s movements and tools.
Amara: That sounds pretty cool. How does it work?
Annika: Basically, a CNC machine will take in a 3D design of a part and then use a cutting tool to create that part. It can do things like drilling, milling, and even cutting and engraving. It`s much more precise than manual machining or hand tools.
Amara: Wow, that`s amazing. What kind of materials can the machine work with?
Annika: It can work with almost any kind of material, from metals like steel and aluminum to plastics, wood, and composites. It can even work with foam and wax.
Amara: That`s incredible. Will the machines be able to replace some of the manual machining that`s done at the factory?
Annika: Definitely. By using CNC machines, the factory will be able to increase its production capacity and improve the quality of their products. It`s a win-win for everyone!
Türkçe: Annika: Hey Amara, fabrikaya kurdukları yeni CNC makinelerini duydun mu?
Amara: Hayır, görmedim. CNC makineleri nedir?
Annika: CNC, Bilgisayarlı Sayısal Kontrol anlamına gelir. Karmaşık üretim süreçlerini otomatikleştirebilen bir makine türüdür. Bir makinenin hareketlerini ve aletlerini kontrol etmek için bir bilgisayar programı kullanır.
Amara: Kulağa çok hoş geliyor. Nasıl çalışıyor?
Annika: Temel olarak, bir CNC makinesi bir parçanın 3D tasarımını alır ve ardından bu parçayı oluşturmak için bir kesme aleti kullanır. Delme, frezeleme ve hatta kesme ve oyma gibi işler yapabilir. Manuel işleme veya el aletlerine göre çok daha hassastır.
Amara: Vay canına, bu inanılmaz. Makine ne tür malzemelerle çalışabiliyor?
Annika: Çelik ve alüminyum gibi metallerden plastik, ahşap ve kompozitlere kadar neredeyse her türlü malzeme ile çalışabilir. Hatta köpük ve balmumu ile bile çalışabilir.
Amara: Bu inanılmaz. Makineler fabrikada elle yapılan bazı işlemlerin yerini alabilecek mi?
Annika: Kesinlikle. Fabrika, CNC makineleri kullanarak üretim kapasitesini artırabilecek ve ürünlerinin kalitesini iyileştirebilecek. Bu herkes için bir kazan-kazan!
YAPAY ZEKA
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about AI?
Amara: AI? What is that?
Annika: Artificial Intelligence. It’s a form of computer technology that enables machines to think like humans.
Amara: Wow, that sounds really cool. How does it work?
Annika: AI works by learning from the data it gets and using algorithms to come up with solutions to problems. It has the ability to recognize patterns, learn from experience, and make decisions without the need for human intervention.
Amara: That’s amazing. What kind of tasks can AI do?
Annika: AI can do a whole range of tasks, from self-driving cars to facial recognition and natural language processing. It’s also being used in medical diagnosis, robotics, and marketing.
Amara: Wow, that’s a lot of applications. Are there any concerns with AI?
Annika: Of course, there are concerns with AI. For example, it could be used to manipulate people or even be used for malicious purposes. There is also the potential for AI to cause job loss and inequality.
Amara: That’s true. It’s important to consider these issues when talking about AI.
Annika: Absolutely. We also need to think about how we can use AI responsibly and ethically. We need to make sure we’re using it for good and not for harm.
Amara: Yeah, that’s a really important point. What do you think the future holds for AI?
Annika: I think the future of AI is very bright. We’ll continue to see more applications of AI, and it will become more and more integrated into our everyday lives. It has the potential to revolutionize the way we live and work, and I’m excited to see what the future holds.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yapay zekayı duydun mu?
Amara: AI? O da ne?
Annika: Yapay Zeka. Makinelerin insanlar gibi düşünmesini sağlayan bir tür bilgisayar teknolojisi.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten harika geliyor. Nasıl çalışıyor peki?
Annika: Yapay zeka, elde ettiği verilerden öğrenerek ve sorunlara çözüm bulmak için algoritmalar kullanarak çalışır. Kalıpları tanıma, deneyimlerden öğrenme ve insan müdahalesine ihtiyaç duymadan karar verme yeteneğine sahiptir.
Amara: Bu inanılmaz. Yapay zeka ne tür görevler yapabilir?
Annika: YZ, sürücüsüz arabalardan yüz tanıma ve doğal dil işlemeye kadar çok çeşitli görevleri yerine getirebilir. Ayrıca tıbbi teşhis, robotik ve pazarlama alanlarında da kullanılıyor.
Amara: Vay canına, bu çok fazla uygulama demek. Yapay zeka ile ilgili endişeleriniz var mı?
Annika: Elbette yapay zeka ile ilgili endişeler var. Örneğin, insanları manipüle etmek için kullanılabilir veya hatta kötü niyetli amaçlar için kullanılabilir. YZ`nin iş kaybına ve eşitsizliğe neden olma potansiyeli de var.
Amara: Bu doğru. Yapay zeka hakkında konuşurken bu konuları göz önünde bulundurmak önemli.
Annika: Kesinlikle. Ayrıca yapay zekayı sorumlu ve etik bir şekilde nasıl kullanabileceğimizi de düşünmemiz gerekiyor. Onu zarar vermek için değil, iyilik için kullandığımızdan emin olmalıyız.
Amara: Evet, bu gerçekten önemli bir nokta. Sizce gelecekte YZ`yi neler bekliyor?
Annika: Yapay zekanın geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyorum. Yapay zekanın daha fazla uygulamasını görmeye devam edeceğiz ve günlük hayatımıza giderek daha fazla entegre olacak. Yaşam ve çalışma şeklimizde devrim yaratma potansiyeline sahip ve geleceğin neler getireceğini görmek için heyecanlıyım.
Kaplin
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what do you think about the new show Coupling?
Amara: I absolutely love it! It`s such a different kind of show and it`s so funny.
Annika: I know, right? I`m so glad that it`s finally on the air. I can`t believe how well it does with relationships and couplings.
Amara: Yeah, it`s definitely unique. It`s definitely one of a kind.
Annika: What do you think about the characters? I think they`re all so different and yet so relatable.
Amara: Yeah, I think they`re all really great characters. I love the way the show explores different kinds of relationships, like the married couple, the office romance, and the friends with benefits.
Annika: It`s so interesting to watch how the show portrays different dynamics between people. I love how the show shows how relationships can be complicated and messy.
Amara: Yeah, I think it`s a great show for exploring relationships and how they work. I`m definitely going to keep watching it.
Annika: Me too. I`m so glad that this show is on the air. It`s a great way to explore relationships and couplings in a unique way.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni dizi Coupling hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Kesinlikle bayıldım! Çok farklı bir dizi ve çok komik.
Biliyorum, değil mi? Sonunda yayında olduğu için çok mutluyum. İlişkiler ve çiftler konusunda bu kadar iyi olduğuna inanamıyorum.
Amara: Evet, kesinlikle eşsiz. Kesinlikle türünün tek örneği.
Annika: Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence hepsi çok farklı ve yine de çok ilişkilendirilebilir.
Amara: Evet, bence hepsi gerçekten harika karakterler. Dizinin evli çift, ofis aşkı ve çıkarları olan arkadaşlar gibi farklı ilişki türlerini keşfetme şeklini seviyorum.
Annika: Dizinin insanlar arasındaki farklı dinamikleri nasıl yansıttığını izlemek çok ilginç. Dizinin ilişkilerin nasıl karmaşık ve dağınık olabileceğini göstermesini seviyorum.
Amara: Evet, bence ilişkileri ve nasıl işlediklerini keşfetmek için harika bir dizi. Kesinlikle izlemeye devam edeceğim.
Annika: Ben de öyle. Bu programın yayında olmasından çok memnunum. İlişkileri ve çiftleri benzersiz bir şekilde keşfetmek için harika bir yol.
Yağlama
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about the new lubrication system that was recently installed in the factory?
Amara: No, I haven`t heard about it. What is it?
Annika: It`s a new lubrication system that is designed to reduce friction and make the machines run more efficiently. It helps reduce wear and tear on the machinery, while also reducing energy consumption.
Amara: Interesting. How does it work?
Annika: It works by using a lubricant, such as oil or grease, which is applied to the moving parts of the machines. This reduces friction, which helps the machinery run more smoothly and improves efficiency.
Amara: That sounds like a great idea. Is it expensive to install?
Annika: Not really. The cost of the lubricant is minimal and the installation is fairly straightforward. It`s a great way to save money in the long run by reducing wear and tear on the machinery and improving efficiency.
Amara: I think I`m sold. What would you recommend for our factory?
Annika: Well, it depends on what kind of machinery you have. For example, if you have bearings or gears, you may want to use a grease-based lubricant. If you have pistons or other moving parts, then a synthetic oil-based lubricant may be a better option.
Türkçe: Annika: Hey Amara, fabrikada yakın zamanda kurulan yeni yağlama sistemini duydun mu?
Amara: Hayır, hiç duymadım. Neymiş o?
Annika: Sürtünmeyi azaltmak ve makinelerin daha verimli çalışmasını sağlamak için tasarlanmış yeni bir yağlama sistemi. Makinelerdeki aşınma ve yıpranmayı azaltmaya yardımcı olurken aynı zamanda enerji tüketimini de azaltır.
İlginç. Nasıl çalışıyor?
Annika: Makinelerin hareketli parçalarına uygulanan yağ veya gres gibi bir yağlayıcı kullanarak çalışır. Bu, sürtünmeyi azaltarak makinelerin daha sorunsuz çalışmasına yardımcı olur ve verimliliği artırır.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Kurulumu pahalı mı?
Annika: Pek sayılmaz. Yağlayıcı maliyeti minimumdur ve kurulumu oldukça basittir. Makinelerdeki aşınma ve yıpranmayı azaltarak ve verimliliği artırarak uzun vadede paradan tasarruf etmenin harika bir yoludur.
Amara: Sanırım ikna oldum. Fabrikamız için ne önerirsiniz?
Annika: Bu, ne tür makinelere sahip olduğunuza bağlıdır. Örneğin, rulmanlarınız veya dişlileriniz varsa, gres bazlı bir yağlayıcı kullanmak isteyebilirsiniz. Pistonlarınız veya diğer hareketli parçalarınız varsa, sentetik yağ bazlı bir yağlayıcı daha iyi bir seçenek olabilir.
Jeneratör
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know what a generator is?
Amara: Sure, a generator is a device that converts mechanical energy into electrical energy.
Annika: That`s interesting! What kind of applications can it be used for?
Amara: Generators are commonly used for a variety of applications like powering a motor, providing electricity in remote locations, and even supplying back-up power during a power outage.
Annika: Wow, that`s really cool! What types of generators exist?
Amara: Well, there are several different types. There are diesel generators, gasoline generators, propane generators, and solar generators. Each type of generator has its own unique qualities and benefits. Diesel generators are generally more expensive but they are more reliable and efficient. Gasoline generators are less expensive but they are louder and less efficient. Propane generators are very efficient but they require a tank of propane fuel to run. Solar generators are a great option if you want to go green and rely on renewable energy sources.
Annika: That`s a lot of information. What about safety? Are there any safety considerations for using a generator?
Amara: Absolutely! Generators can be very dangerous so it`s important to take safety precautions. Make sure the generator is in a well-ventilated area away from any windows and doors. Never use a generator indoors and always use it with a proper extension cord. Additionally, it`s important to keep the generator away from any flammable materials and to read the instructions carefully before using it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, jeneratörün ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Elbette, jeneratör mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren bir cihazdır.
Annika: Bu ilginç! Ne tür uygulamalar için kullanılabilir?
Amara: Jeneratörler genellikle bir motora güç sağlamak, uzak yerlerde elektrik sağlamak ve hatta elektrik kesintisi sırasında yedek güç sağlamak gibi çeşitli uygulamalar için kullanılır.
Annika: Vay canına, bu gerçekten harika! Ne tür jeneratörler var?
Amara: Pekala, birkaç farklı türü var. Dizel jeneratörler, benzinli jeneratörler, propan jeneratörler ve güneş jeneratörleri vardır. Her jeneratör türünün kendine özgü nitelikleri ve faydaları vardır. Dizel jeneratörler genellikle daha pahalıdır ancak daha güvenilir ve verimlidirler. Benzinli jeneratörler daha ucuzdur ancak daha gürültülü ve daha az verimlidirler. Propan jeneratörleri çok verimlidir ancak çalıştırmak için bir depo propan yakıta ihtiyaç duyarlar. Yeşile dönmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına güvenmek istiyorsanız güneş jeneratörleri harika bir seçenektir.
Annika: Bu çok fazla bilgi. Peki ya güvenlik? Jeneratör kullanırken dikkat edilmesi gereken güvenlik hususları var mı?
Amara: Kesinlikle! Jeneratörler çok tehlikeli olabilir, bu nedenle güvenlik önlemleri almak önemlidir. Jeneratörün pencerelerden ve kapılardan uzakta, iyi havalandırılan bir alanda olduğundan emin olun. Jeneratörü asla kapalı alanda kullanmayın ve her zaman uygun bir uzatma kablosu ile kullanın. Ayrıca, jeneratörü yanıcı maddelerden uzak tutmak ve kullanmadan önce talimatları dikkatlice okumak önemlidir.
Isı Eşanjörü
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I’ve been looking into heating solutions for our office building and I think I’ve found a great one.
Amara: Oh really? What did you find?
Annika: It’s called a heat exchanger. It works by taking heat from one location and transferring it to another. We would be able to use it to exchange the heat from the warm air outside to the inside of the building.
Amara: That sounds like a great idea! But how would it work?
Annika: Well, the heat exchanger is basically a closed loop system. It takes the warm air from outside and then transfers it to the inside of the building. The air from the outside is passed through a coil that has a refrigerant in it. This refrigerant absorbs the heat from the air and then passes it to the inside of the building.
Amara: Wow, that’s really cool! So how efficient is this system?
Annika: It’s actually very efficient. It can reduce energy costs by up to 30% compared to traditional heating systems. Plus, it doesn’t require any additional fuel to run and it’s very easy to maintain.
Amara: That sounds great! So when do we get it installed?
Annika: We can start the process right away. I’ve already contacted a few companies that specialize in heat exchangers, so we should be able to get the system up and running within a few weeks.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ofis binamız için ısıtma çözümleri arıyordum ve sanırım harika bir tane buldum.
Amara: Gerçekten mi? Ne buldun?
Annika: Buna ısı eşanjörü deniyor. Isıyı bir yerden alıp başka bir yere aktararak çalışır. Bunu, dışarıdaki sıcak havadan binanın içine ısı alışverişi yapmak için kullanabiliriz.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor! Ama nasıl çalışacak?
Annika: Isı eşanjörü temelde kapalı bir döngü sistemidir. Sıcak havayı dışarıdan alır ve daha sonra binanın içine aktarır. Dışarıdan gelen hava, içinde soğutucu akışkan bulunan bir serpantinden geçirilir. Bu soğutucu akışkan havadaki ısıyı emer ve daha sonra binanın içine iletir.
Amara: Vay canına, bu gerçekten harika! Peki bu sistem ne kadar verimli?
Annika: Aslında çok verimli. Geleneksel ısıtma sistemlerine kıyasla enerji maliyetlerini %30`a kadar azaltabilir. Ayrıca, çalıştırmak için herhangi bir ek yakıt gerektirmez ve bakımı çok kolaydır.
Kulağa harika geliyor! Peki ne zaman kurduracağız?
Annika: Süreci hemen başlatabiliriz. Isı eşanjörleri konusunda uzmanlaşmış birkaç şirketle temasa geçtim bile, bu nedenle sistemi birkaç hafta içinde çalışır hale getirebiliriz.
Diş açma
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you ever heard of threading?
Amara: No, what is it?
Annika: Threading is an ancient method for removing unwanted facial hair. It`s usually done with a thin cotton thread that is twisted and rolled along the surface of the skin to pluck the hairs from the follicles. It`s a great way to shape eyebrows and keep your skin looking smooth.
Amara: Wow, that sounds like a great way to get rid of unwanted hair. Is it painful?
Annika: Not at all. In fact, some people say it`s more comfortable than waxing. The process is relatively quick and you don`t have to deal with any sticky residue or redness. The only downside is that it can be a bit pricey, but it`s worth it in the long run.
Amara: That`s great! Do you know of any places that offer threading services?
Annika: Sure! There are a few salons in the area that offer threading as a beauty service. You can also purchase threading kits online if you want to try it yourself.
Amara: That`s great. I think I`ll give it a try. Thanks for the recommendation!
Türkçe: Annika: Hey Amara, hiç diş açma diye bir şey duydun mu?
Amara: Hayır, ne oldu?
Annika: Threading, istenmeyen yüz tüylerini almak için kullanılan eski bir yöntemdir. Genellikle kılları foliküllerden koparmak için cilt yüzeyi boyunca bükülen ve yuvarlanan ince bir pamuk ipliği ile yapılır. Kaşları şekillendirmek ve cildinizin pürüzsüz görünmesini sağlamak için harika bir yoldur.
Amara: Vay canına, istenmeyen tüylerden kurtulmak için harika bir yol gibi görünüyor. Acı veriyor mu?
Annika: Hiç de değil. Aslında, bazı insanlar ağdadan daha rahat olduğunu söylüyor. İşlem nispeten hızlıdır ve herhangi bir yapışkan kalıntı veya kızarıklıkla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Tek dezavantajı biraz pahalı olabilmesidir, ancak uzun vadede buna değer.
Amara: Bu harika! Diş açma hizmeti veren herhangi bir yer biliyor musunuz?
Annika: Elbette! Bölgede diş açma işlemini güzellik hizmeti olarak sunan birkaç salon var. Kendiniz denemek isterseniz diş açma kitlerini çevrimiçi olarak da satın alabilirsiniz.
Amara: Bu harika. Sanırım bir deneyeceğim. Tavsiye için teşekkürler!
Tork
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I heard you talking about torque the other day. Can you explain what it is?
Amara: Sure Annika! Torque is a type of force that causes rotation. It’s a vector quantity, so it has both magnitude and direction.
Annika: Interesting. How do we measure it?
Amara: We measure torque in Newton-meters. It’s the product of the force applied and the distance from the point of application to the axis of rotation.
Annika: So how can torque be useful?
Amara: Torque is useful in many ways. In engineering, it’s used to calculate the strength of a structure or object, and it’s also used to measure the efficiency of a machine. It’s also used in physics to measure the rotational force of an object.
Annika: That’s really cool. I’d love to learn more about it.
Amara: Well, if you’re interested, there are plenty of online resources and books you can read. There’s even a Wikipedia page about it.
Annika: Thanks for the info! I think I’ll do a little research on torque.
Amara: No problem. I’m sure you’ll be a torque expert in no time.
Türkçe: Annika: Hey Amara, geçen gün tork hakkında konuştuğunu duydum. Ne olduğunu açıklayabilir misin?
Amara: Elbette Annika! Tork, dönmeye neden olan bir kuvvet türüdür. Vektörel bir büyüklüktür, yani hem büyüklüğü hem de yönü vardır.
Annika: İlginç. Bunu nasıl ölçeceğiz?
Amara: Torku Newton-metre cinsinden ölçeriz. Uygulanan kuvvet ile uygulama noktasından dönme eksenine olan mesafenin çarpımıdır.
Annika: Peki tork nasıl faydalı olabilir?
Amara: Tork birçok açıdan faydalıdır. Mühendislikte, bir yapının veya nesnenin gücünü hesaplamak için kullanılır ve ayrıca bir makinenin verimliliğini ölçmek için de kullanılır. Ayrıca fizikte bir nesnenin dönme kuvvetini ölçmek için de kullanılır.
Annika: Bu gerçekten harika. Bu konuda daha fazla şey öğrenmek isterim.
Amara: Eğer ilgileniyorsanız, okuyabileceğiniz pek çok çevrimiçi kaynak ve kitap var. Hatta bu konuda bir Wikipedia sayfası bile var.
Annika: Bilgi için teşekkürler! Sanırım tork konusunda biraz araştırma yapacağım.
Sorun değil. Eminim kısa sürede bir tork uzmanı olacaksın.
Doğrusal Hareket
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you remember linear motion from physics class?
Amara: Yeah, of course! Linear motion is when an object moves in a straight line, right?
Annika: That`s right! It`s a type of motion where the object moves in one direction and not in any other direction.
Annika: So, what do you think the formula is for linear motion?
Amara: Well, the formula for linear motion is v=d/t, which means velocity is equal to the distance travelled divided by the time taken.
Annika: Yes, that`s correct! So, could you explain how the formula works?
Amara: Sure! The formula tells us the speed of an object in one direction. If we know the distance an object has moved in a certain amount of time, we can calculate its velocity.
Annika: That makes sense. So, what can we use linear motion for?
Amara: We can use it to calculate the speed of something moving in a straight line, like a car or a plane. It can also be used to calculate the force needed to move an object.
Annika: That`s really interesting! I never realized there were so many uses for linear motion.
Amara: Yeah, it`s really useful in a lot of different fields. We can use it to measure the speed of a roller coaster or to calculate the velocity of a rocket.
Türkçe: Annika: Hey Amara, fizik dersindeki doğrusal hareketi hatırlıyor musun?
Amara: Evet, tabii ki! Doğrusal hareket bir nesnenin düz bir çizgi üzerinde hareket etmesidir, değil mi?
Annika: Doğru! Nesnenin bir yönde hareket ettiği ve başka bir yönde hareket etmediği bir hareket türüdür.
Annika: Peki, doğrusal hareket için formülün ne olduğunu düşünüyorsun?
Amara: Doğrusal hareketin formülü v=d/t`dir, yani hız kat edilen mesafenin harcanan zamana bölünmesine eşittir.
Annika: Evet, bu doğru! Peki, formülün nasıl çalıştığını açıklayabilir misiniz?
Amara: Elbette! Formül bize bir nesnenin bir yöndeki hızını söyler. Bir nesnenin belirli bir süre içinde kat ettiği mesafeyi biliyorsak, hızını hesaplayabiliriz.
Annika: Bu mantıklı. Peki, doğrusal hareketi ne için kullanabiliriz?
Amara: Araba veya uçak gibi düz bir çizgide hareket eden bir şeyin hızını hesaplamak için kullanabiliriz. Ayrıca bir nesneyi hareket ettirmek için gereken kuvveti hesaplamak için de kullanılabilir.
Annika: Bu gerçekten ilginç! Doğrusal hareket için bu kadar çok kullanım alanı olduğunu hiç fark etmemiştim.
Amara: Evet, pek çok farklı alanda gerçekten faydalı. Bir hız treninin hızını ölçmek ya da bir roketin hızını hesaplamak için kullanabiliriz.
Triboloji
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you up to?
Amara: Hi Annika, I`m just studying for my Tribology class.
Annika: Tribology? What`s that?
Amara: Tribology is the study of friction, lubrication, and wear of surfaces in contact.
Annika: Oh, so it`s more than just the study of friction?
Amara: Right, Tribology also covers the effects of the environment on surfaces, like corrosion and erosion.
Annika: Interesting. What types of applications do you use Tribology for?
Amara: Tribology is used in a lot of industries, like automotive engineering and aerospace engineering. It`s also used in the medical field, since it can help to reduce wear and tear on joint implants.
Annika: That`s really cool! What kinds of research do you do in Tribology?
Amara: My research focuses on the development of new lubricants and coatings to reduce wear and improve performance in industrial applications. We use a variety of techniques, such as tribometry and surface analysis, to evaluate the effectiveness of our materials.
Annika: Wow, that sounds really challenging!
Amara: It can be, but I`m learning a lot. Plus, the research has a lot of practical applications, so it`s really rewarding to see our work make a difference.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Merhaba Annika, Triboloji dersime çalışıyorum.
Annika: Triboloji? Neymiş o?
Amara: Triboloji, temas halindeki yüzeylerin sürtünmesi, yağlanması ve aşınmasının incelenmesidir.
Annika: Yani sadece sürtünme çalışmasından daha fazlası mı?
Amara: Doğru, Triboloji aynı zamanda korozyon ve erozyon gibi çevrenin yüzeyler üzerindeki etkilerini de kapsar.
Annika: İlginç. Tribolojiyi ne tür uygulamalar için kullanıyorsunuz?
Amara: Triboloji, otomotiv mühendisliği ve havacılık mühendisliği gibi pek çok sektörde kullanılıyor. Eklem implantlarındaki aşınma ve yıpranmayı azaltmaya yardımcı olabileceğinden tıp alanında da kullanılmaktadır.
Annika: Bu gerçekten harika! Triboloji alanında ne tür araştırmalar yapıyorsunuz?
Amara: Araştırmalarım, endüstriyel uygulamalarda aşınmayı azaltmak ve performansı artırmak için yeni yağlayıcıların ve kaplamaların geliştirilmesine odaklanıyor. Malzemelerimizin etkinliğini değerlendirmek için tribometri ve yüzey analizi gibi çeşitli teknikler kullanıyoruz.
Annika: Vay canına, bu kulağa gerçekten zorlayıcı geliyor!
Amara: Olabilir ama ben çok şey öğreniyorum. Ayrıca, araştırmanın pek çok pratik uygulaması var, bu nedenle çalışmalarımızın bir fark yarattığını görmek gerçekten ödüllendirici.
Giyim
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara! You look great today. Love the new outfit!
Amara: Thanks Annika, I`m really liking it too! I just bought this dress yesterday, and I`m so excited to wear it out.
Annika: That`s awesome. I love shopping for new clothes. It`s so much fun to find something unique and stylish. Where did you find it?
Amara: I went to this vintage store that opened up a few blocks away. They had a ton of great stuff, so I had to buy something!
Annika: Oh wow, I`m definitely going to have to check it out. What kind of stuff did they have?
Amara: They had a lot of vintage dresses and shirts, but also some cute accessories. The prices were really reasonable too.
Annika: Sounds amazing! I`m so excited to go shopping.
Amara: Me too! I think I might go back soon and get some more stuff. I love finding unique pieces to add to my wardrobe.
Annika: Definitely! I`m sure you`ll find some great stuff.
Amara: Yeah, and it`s always fun to mix and match different pieces to create new looks. I think I`m going to wear this dress to the party this weekend.
Annika: That`s perfect. You`ll look amazing!
Amara: Thanks! I`m so excited to wear it.
Türkçe: Hey, Amara! Bugün harika görünüyorsun. Yeni kıyafetine bayıldım!
Amara: Teşekkürler Annika, ben de gerçekten çok beğendim! Bu elbiseyi daha dün aldım ve giymek için çok heyecanlıyım.
Annika: Bu harika. Yeni kıyafetler için alışveriş yapmayı seviyorum. Eşsiz ve şık bir şey bulmak çok eğlenceli. Nereden buldun bunu?
Amara: Birkaç blok ötede açılan vintage mağazasına gittim. Bir sürü harika şey vardı, bu yüzden bir şeyler almalıydım!
Annika: Vay canına, kesinlikle kontrol etmem gerekecek. Ne tür şeyler varmış?
Amara: Çok sayıda vintage elbise ve gömleğin yanı sıra sevimli aksesuarlar da vardı. Fiyatlar da gerçekten makuldü.
Annika: Kulağa harika geliyor! Alışverişe gideceğim için çok heyecanlıyım.
Ben de! Sanırım yakında geri dönüp daha fazla şey alabilirim. Gardırobuma eklemek için benzersiz parçalar bulmayı seviyorum.
Annika: Kesinlikle! Harika şeyler bulacağınıza eminim.
Amara: Evet ve yeni görünümler yaratmak için farklı parçaları karıştırıp eşleştirmek her zaman eğlencelidir. Sanırım bu elbiseyi bu hafta sonu partide giyeceğim.
Bu mükemmel. Harika görüneceksin!
Amara: Teşekkürler! Bunu giyeceğim için çok heyecanlıyım.
Şaft
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what`s up?
Amara: Not much, just thinking about the shaft project.
Annika: Oh yeah, how`s that going?
Amara: It`s going alright. I`m still trying to figure out the best way to build the shaft.
Annika: What kind of shaft are you talking about?
Amara: I`m talking about building a vertical shaft that will be used to transport materials from one place to another.
Annika: Wow, that sounds like a pretty big project. What have you been doing to get it done?
Amara: Well, I`ve been doing a lot of research into the best materials to use and the most efficient way to construct the shaft. I`ve also been looking at different designs and layouts to make sure everything is done right.
Annika: Have you run into any problems so far?
Amara: Actually, I have. I`m having trouble finding the right materials to use for the shaft. I also need to figure out how to make sure everything is secure and safe for workers to use.
Annika: That sounds like a tough problem. Do you have any ideas on how to solve it?
Amara: Yeah, I`ve been talking to some experts in the field to get their advice. I`m also considering outsourcing the construction of the shaft so I don`t have to worry about finding the right materials and designs.
Annika: That sounds like a good plan. Do you think you`ll be able to get the project done on time?
Amara: I`m confident I can. I`m working hard to make sure it gets done right and that everything is secure and safe. I`m confident I can get the project done on time and within budget.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne haber?
Amara: Pek bir şey yok, sadece şaft projesi hakkında düşünüyordum.
Annika: Oh evet, nasıl gidiyor?
Amara: İyi gidiyor. Hala şaftı inşa etmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyorum.
Annika: Ne tür bir şafttan bahsediyorsun?
Amara: Malzemeleri bir yerden başka bir yere taşımak için kullanılacak dikey bir şaft inşa etmekten bahsediyorum.
Annika: Vay canına, oldukça büyük bir projeye benziyor. Bunu yapmak için neler yaptınız?
Amara: Kullanılacak en iyi malzemeler ve şaftı inşa etmenin en verimli yolu hakkında çok fazla araştırma yapıyorum. Ayrıca her şeyin doğru yapıldığından emin olmak için farklı tasarımlara ve düzenlere bakıyordum.
Annika: Şimdiye kadar herhangi bir sorunla karşılaştınız mı?
Amara: Aslında karşılaştım. Şaft için kullanacağım doğru malzemeleri bulmakta zorlanıyorum. Ayrıca işçilerin kullanması için her şeyin güvenli ve emniyetli olduğundan nasıl emin olacağımı bulmam gerekiyor.
Annika: Bu zor bir soruna benziyor. Bunu nasıl çözeceğinize dair bir fikriniz var mı?
Amara: Evet, tavsiyelerini almak için bu alandaki bazı uzmanlarla konuşuyorum. Ayrıca şaftın inşası için dış kaynak kullanmayı düşünüyorum, böylece doğru malzemeleri ve tasarımları bulma konusunda endişelenmeme gerek kalmayacak.
Annika: İyi bir plana benziyor. Projeyi zamanında bitirebileceğinizi düşünüyor musunuz?
Amara: Yapabileceğime eminim. Doğru yapıldığından ve her şeyin güvenli ve emniyetli olduğundan emin olmak için çok çalışıyorum. Projeyi zamanında ve bütçe dahilinde tamamlayabileceğime eminim.
Akma Dayanımı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard of the term “yield strength”?
Amara: No, I haven’t. What is it?
Annika: It’s an important concept in engineering. It’s a measure of how much stress a material can withstand before it begins to deform permanently.
Amara: Interesting! How is it measured?
Annika: Typically, it’s measured by applying a force to a material and then measuring the amount of strain that occurs. The point at which the strain begins to increase more rapidly is the material’s yield strength.
Amara: How important is yield strength for engineering projects?
Annika: It’s very important. If a material doesn’t have enough yield strength, it won’t be able to withstand the forces it may be exposed to in an engineering application. This can lead to weak points in a structure, which can lead to failure.
Amara: So it’s important to make sure that the yield strength of a material is suited for whatever application it’s being used for?
Annika: Exactly. You need to make sure that the material you’re using has the correct yield strength. Otherwise, it could lead to problems down the line.
Türkçe: Annika: Hey Amara, `verim gücü` diye bir terim duydun mu?
Hayır, görmedim. Ne oldu?
Annika: Mühendislikte önemli bir kavramdır. Bir malzemenin kalıcı olarak deforme olmaya başlamadan önce ne kadar gerilime dayanabileceğinin bir ölçüsüdür.
Amara: İlginç! Nasıl ölçülüyor?
Annika: Tipik olarak, bir malzemeye bir kuvvet uygulayarak ve ardından meydana gelen gerilme miktarını ölçerek ölçülür. Gerilmenin daha hızlı artmaya başladığı nokta malzemenin akma dayanımıdır.
Amara: Mühendislik projeleri için akma dayanımı ne kadar önemlidir?
Annika: Bu çok önemli. Eğer bir malzeme yeterli akma dayanımına sahip değilse, bir mühendislik uygulamasında maruz kalabileceği kuvvetlere dayanamayacaktır. Bu da bir yapıda zayıf noktalara yol açabilir ve bu da arızaya neden olabilir.
Amara: Yani bir malzemenin akma dayanımının kullanıldığı uygulama için uygun olduğundan emin olmak önemli mi?
Annika: Kesinlikle. Kullandığınız malzemenin doğru akma dayanımına sahip olduğundan emin olmanız gerekir. Aksi takdirde, ileride sorunlara yol açabilir.
Dokunmak
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara! What have you been up to?
Amara: Not much, just tapping away at my laptop, trying to finish up a project.
Annika: Sounds like you’ve been busy. What kind of project are you working on?
Amara: I’m designing a website for a client. I have this great idea, but I’m having some trouble bringing it to life.
Annika: Hmm, that sounds like a challenge. What kind of trouble are you having?
Amara: Well, I’m having trouble getting the images to look right. No matter how much I tap away at it, I can’t seem to get it to look the way I want it.
Annika: That’s too bad. Maybe I can help. What do you need help with?
Amara: I think I just need some fresh eyes to take a look at it. Can you take a look and let me know what you think?
Annika: Sure, I’d be happy to. Let me take a look and then we can talk about it.
Amara: Great, thanks! I really appreciate it.
Annika: No problem. Let me just grab my laptop and then I’ll come over and take a look.
Amara: Sounds good. I’ll be here tapping away until you get here.
Türkçe: Annika: Hey Amara! Neler yapıyorsun?
Amara: Pek bir şey yok, sadece dizüstü bilgisayarımın başında bir projeyi bitirmeye çalışıyorum.
Annika: Kulağa meşgulmüşsün gibi geliyor. Ne tür bir proje üzerinde çalışıyorsunuz?
Amara: Bir müşterim için web sitesi tasarlıyorum. Harika bir fikrim var ama bunu hayata geçirmekte zorlanıyorum.
Annika: Hmm, bu bir meydan okuma gibi geliyor. Ne tür bir sorun yaşıyorsun?
Amara: Görüntülerin doğru görünmesini sağlamakta sorun yaşıyorum. Ne kadar dokunursam dokunayım, istediğim gibi görünmesini sağlayamıyorum.
Annika: Bu çok kötü. Belki yardım edebilirim. Ne konuda yardıma ihtiyacın var?
Amara: Sanırım bir göz atmak için taze gözlere ihtiyacım var. Bir göz atıp ne düşündüğünü bana bildirir misin?
Annika: Elbette, memnuniyetle. Bir göz atayım, sonra konuşuruz.
Amara: Harika, teşekkürler! Gerçekten minnettarım.
Annika: Sorun değil. Bilgisayarımı alıp geleyim ve bir göz atayım.
Kulağa hoş geliyor. Sen gelene kadar ben burada tıkır tıkır çalışacağım.
Robotik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what did you think of that robotics lecture?
Amara: I thought it was really cool! I’ve been interested in robotics for a while, and I learned so much from the lecture. Did you know that robotics can now be used in many aspects of manufacturing?
Annika: Yeah, I did know that. It’s amazing how quickly the technology has advanced in the past few years. Did the lecture cover the different types of robots?
Amara: Yes, it did. We learned about industrial robots, service robots, and healthcare robots. There are robots that can do anything from assembling car parts to helping people with disabilities.
Annika: Wow, that’s incredible. What do you think the future of robotics holds?
Amara: I think robotics will continue to be used in more and more industries. I also think that the technology will become more advanced, with robots being able to do complex tasks that were previously impossible.
Annika: That makes sense. It’s exciting to think about what new possibilities robotics might open up.
Amara: It definitely is! I think robotics is going to play a big role in the future, and I’m glad I’m learning more about it now.
Türkçe: Annika: Hey Amara, robotik dersi hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Gerçekten harika olduğunu düşündüm! Bir süredir robotikle ilgileniyordum ve derste çok şey öğrendim. Robot teknolojisinin artık üretimin birçok alanında kullanılabildiğini biliyor muydunuz?
Annika: Evet, bunu biliyordum. Teknolojinin son birkaç yılda bu kadar hızlı ilerlemesi şaşırtıcı. Derste farklı robot türleri anlatıldı mı?
Amara: Evet, öyle oldu. Endüstriyel robotlar, hizmet robotları ve sağlık robotları hakkında bilgi edindik. Araba parçalarını monte etmekten engelli insanlara yardım etmeye kadar her şeyi yapabilen robotlar var.
Annika: Vay canına, bu inanılmaz. Sizce robot teknolojisinin geleceği ne olacak?
Amara: Robot teknolojisinin giderek daha fazla sektörde kullanılmaya devam edeceğini düşünüyorum. Ayrıca teknolojinin daha da gelişeceğini ve robotların daha önce imkansız olan karmaşık görevleri yapabileceğini düşünüyorum.
Annika: Bu mantıklı. Robot teknolojisinin ne gibi yeni olasılıklara yol açabileceğini düşünmek heyecan verici.
Amara: Kesinlikle öyle! Bence robotik gelecekte büyük bir rol oynayacak ve şu anda bu konuda daha fazla şey öğrendiğim için mutluyum.
Honlama
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you doing?
Amara: Hi Annika. I`m honing my knife.
Annika: What do you need to hone it for?
Amara: Well, I use it for my hobby of whittling wood and I want it to be sharp enough to make good cuts.
Annika: I see. What kind of technique do you use to hone it?
Amara: I use a honing stone to sharpen it. I hold the stone at a specific angle and move the blade in a circular motion.
Annika: That makes sense. How often do you need to hone your knife?
Amara: It depends on how much I use it. If I`m whittling a lot, then I need to hone it more often. But if I`m not using it much, then I only need to hone it once or twice a month.
Annika: That`s good to know. What kind of honing stone do you use?
Amara: I use a natural honing stone. It`s a soft stone that`s made of quartz, so it`s gentle enough to not damage the blade.
Annika: That`s a good choice. Is honing the only way you sharpen your knife?
Amara: No, I also use a whetstone to sharpen it. It`s a harder stone so it`s better at removing material from the blade, which makes it sharper. But I don`t use it as often as the honing stone because it can be too aggressive.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Merhaba Annika. Bıçağımı bileyliyorum.
Annika: Ne için bilemeniz gerekiyor?
Amara: Ahşap yontma hobim için kullanıyorum ve iyi kesimler yapabilecek kadar keskin olmasını istiyorum.
Annika: Anlıyorum. Bilemek için ne tür bir teknik kullanıyorsunuz?
Amara: Bilemek için bileme taşı kullanıyorum. Taşı belirli bir açıda tutuyorum ve bıçağı dairesel hareketlerle hareket ettiriyorum.
Annika: Mantıklı. Bıçağınızı ne sıklıkla bilemeniz gerekiyor?
Amara: Ne kadar kullandığıma bağlı. Eğer çok yontuyorsam, o zaman daha sık bilemem gerekiyor. Ama çok kullanmıyorsam, o zaman ayda bir veya iki kez bilemem gerekiyor.
Annika: Bildiğim iyi oldu. Ne tür bir bileme taşı kullanıyorsunuz?
Amara: Doğal bir bileme taşı kullanıyorum. Kuvarsdan yapılmış yumuşak bir taş, bu yüzden bıçağa zarar vermeyecek kadar nazik.
Annika: Bu iyi bir seçim. Bıçağını bilemenin tek yolu bilemek mi?
Amara: Hayır, bilemek için bileme taşı da kullanıyorum. Daha sert bir taş olduğu için bıçaktan daha iyi malzeme kaldırıyor, bu da onu daha keskin yapıyor. Ancak onu bileme taşı kadar sık kullanmıyorum çünkü çok agresif olabiliyor.
Dayanıklılık
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m so glad you`re here. It`s been a tough week for both of us.
Amara: Yeah, it has. But no matter what life throws at us, we can make it through.
Annika: That`s true. I`m so proud of us for showing resilience in the face of adversity.
Amara: I am too. It`s not always easy to stay positive in difficult times, but we`ve been doing it together.
Annika: Absolutely. We have each other to lean on and that makes a world of difference.
Amara: It really does. I`m so grateful to have you as a friend.
Annika: Same here. I want to make sure we keep being resilient, no matter what happens.
Amara: That`s a great idea. We`ll face whatever comes our way, together.
Annika: Yes, that`s the plan. We`re stronger when we`re together, and I think it`s made us even more resilient.
Amara: I agree. I think the more we go through together, the more we`ll be able to handle in the future.
Annika: You know, I`m so glad we met. I know I can depend on you and that gives me strength.
Amara: I feel the same way. We`ve been there for each other and we`ll continue to be. That`s what resilience is all about.
Türkçe: Annika: Hey Amara, burada olmana çok sevindim. İkimiz için de zor bir hafta oldu.
Amara: Evet, öyle. Ama hayat karşımıza ne çıkarırsa çıkarsın, üstesinden gelebiliriz.
Annika: Bu doğru. Zorluklar karşısında direnç gösterdiğimiz için bizimle gurur duyuyorum.
Amara: Ben de öyle. Zor zamanlarda pozitif kalmak her zaman kolay değildir ama biz bunu birlikte başarıyoruz.
Annika: Kesinlikle öyle. Birbirimize yaslanıyoruz ve bu çok büyük bir fark yaratıyor.
Amara: Gerçekten öyle. Senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok minnettarım.
Annika: Ben de öyle. Ne olursa olsun dirençli olmaya devam ettiğimizden emin olmak istiyorum.
Amara: Bu harika bir fikir. Karşımıza ne çıkarsa çıksın birlikte göğüs gereceğiz.
Annika: Evet, planımız bu. Birlikte olduğumuzda daha güçlüyüz ve bence bu bizi daha da dirençli hale getirdi.
Amara: Katılıyorum. Birlikte ne kadar çok şey yaşarsak, gelecekte o kadar çok şeyin üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum.
Annika: Biliyor musun, tanıştığımıza çok memnunum. Sana güvenebileceğimi biliyorum ve bu bana güç veriyor.
Amara: Ben de aynı şekilde hissediyorum. Birbirimizin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. İşte dayanıklılık budur.
Türbin
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about the new turbine project that is being developed in the city?
Amara: Turbine project? What’s that about?
Annika: Well, it’s a project to build a wind turbine farm in a remote region of the city. It’s part of a larger initiative to increase the city’s energy sustainability.
Amara: Wow, that sounds really cool! What is a turbine, exactly?
Annika: A turbine is a device that converts energy into useful work. In this case, it’s a wind turbine, which uses the energy of the wind to generate electricity.
Amara: So it’s like a windmill?
Annika: Yes, it’s a kind of windmill. Wind turbines have blades that rotate in the wind and turn a generator to produce electricity. The electricity is then sent to the city’s power grid.
Amara: That’s really interesting! What kind of impact will this project have on the city?
Annika: It’s expected that the turbines will generate enough electricity to power thousands of homes in the region. It will also reduce the city’s carbon footprint and help protect the environment by using renewable energy.
Amara: That’s great! It sounds like this project will have a really positive impact on the city.
Annika: Absolutely! It’s an exciting new development and I’m looking forward to seeing the results.
Türkçe: Annika: Hey Amara, şehirde geliştirilmekte olan yeni türbin projesinden haberin var mı?
Amara: Türbin projesi mi? Ne hakkında?
Annika: Şehrin uzak bir bölgesinde bir rüzgar türbini çiftliği kurma projesi. Şehrin enerji sürdürülebilirliğini artırmaya yönelik daha büyük bir girişimin parçası.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten harika geliyor! Türbin tam olarak nedir?
Annika: Türbin, enerjiyi faydalı bir işe dönüştüren bir cihazdır. Bu durumda, elektrik üretmek için rüzgarın enerjisini kullanan bir rüzgar türbini söz konusudur.
Amara: Yani yel değirmeni gibi mi?
Annika: Evet, bu bir tür yel değirmeni. Rüzgar türbinlerinin rüzgarda dönen ve elektrik üretmek için bir jeneratörü döndüren kanatları vardır. Elektrik daha sonra şehrin elektrik şebekesine gönderilir.
Amara: Bu gerçekten ilginç! Bu projenin şehir üzerinde nasıl bir etkisi olacak?
Annika: Türbinlerin bölgedeki binlerce eve yetecek kadar elektrik üretmesi bekleniyor. Ayrıca şehrin karbon ayak izini azaltacak ve yenilenebilir enerji kullanarak çevrenin korunmasına yardımcı olacaktır.
Amara: Bu harika! Bu projenin şehir üzerinde gerçekten olumlu bir etkisi olacak gibi görünüyor.
Annika: Kesinlikle! Bu heyecan verici yeni bir gelişme ve sonuçları görmek için sabırsızlanıyorum.
Kaynak
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you working on?
Amara: I`m welding some metal pieces together to create a sculpture. It`s a lot of work, but I`m really enjoying it.
Annika: Wow, that sounds complicated. How did you learn how to do that?
Amara: I took a welding class at the local community college. It was a lot of fun and I learned a lot.
Annika: That sounds great! I`ve always wanted to learn how to weld.
Amara: Well, it`s not too difficult. I can teach you if you want.
Annika: Yes, please! I`d love to learn.
Amara: Okay, great. Let`s start with the basics. First, you`ll need to get the right equipment. You`ll need a welding helmet, gloves, and protective clothing.
Annika: Got it. What else do I need to know?
Amara: You`ll need to learn the different types of welding and the techniques and safety procedures. You should also practice on scrap metal before you start working on a project.
Annika: That sounds like a lot to learn.
Amara: It`s not as hard as it sounds. With practice, you`ll get the hang of it. And I`m here to help.
Annika: Thanks, Amara. I`m excited to get started.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Bir heykel oluşturmak için bazı metal parçaları birbirine kaynak yapıyorum. Çok fazla iş var ama gerçekten keyif alıyorum.
Annika: Vay canına, kulağa karmaşık geliyor. Bunu nasıl yapacağını nasıl öğrendin?
Amara: Yerel halk üniversitesinde kaynakçılık dersi aldım. Çok eğlenceliydi ve çok şey öğrendim.
Annika: Kulağa harika geliyor! Her zaman kaynak yapmayı öğrenmek istemişimdir.
Amara: Şey, çok zor değil. İstersen sana öğretebilirim.
Annika: Evet, lütfen! Öğrenmeyi çok isterim.
Amara: Tamam, harika. Temel bilgilerle başlayalım. Öncelikle doğru ekipmanı edinmeniz gerekecek. Bir kaynak kaskına, eldivenlere ve koruyucu giysilere ihtiyacınız olacak.
Annika: Anladım. Başka ne bilmem gerekiyor?
Amara: Farklı kaynak türlerini, tekniklerini ve güvenlik prosedürlerini öğrenmeniz gerekecek. Ayrıca bir proje üzerinde çalışmaya başlamadan önce hurda metal üzerinde pratik yapmalısınız.
Annika: Öğrenecek çok şey varmış gibi geliyor.
Amara: Göründüğü kadar zor değil. Pratik yaptıkça öğreneceksiniz. Ve ben yardım etmek için buradayım.
Annika: Teşekkürler, Amara. Başlamak için heyecanlıyım.
Yorgunluk
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how are you feeling today?
Amara: I`m feeling so tired. I think I`m just so fatigued.
Annika: That sounds rough. Is there anything I can do to help?
Amara: I don`t know if there is. I`ve been feeling really drained lately and I don`t know what to do about it.
Annika: Have you been getting enough sleep?
Amara: I`ve been trying to get as much sleep as possible, but I still wake up feeling exhausted.
Annika: That`s not good. Have you been exercising or eating healthy?
Amara: I`ve been trying. I`ve been trying to make healthier choices, but I don`t have a lot of energy to exercise.
Annika: That could be part of the problem. Maybe you should try and get more rest, or find ways to increase your energy levels.
Amara: That`s a good idea. I`ll try and take more naps and get some extra sleep.
Annika: That sounds like a good plan. Is there anything else I can do to help?
Amara: No, I think I`m good. I`m just going to focus on taking care of myself and hopefully that will help.
Annika: That sounds like a great plan. I`m here for you if you need anything.
Amara: Thanks Annika. I really appreciate it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bugün nasıl hissediyorsun?
Amara: Çok yorgun hissediyorum. Sanırım çok yorgunum.
Kulağa zor geliyor. Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Amara: Var mı bilmiyorum. Son zamanlarda gerçekten tükenmiş hissediyorum ve bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum.
Annika: Yeterince uyuyor musun?
Amara: Mümkün olduğunca çok uyumaya çalışıyorum ama yine de kendimi bitkin hissederek uyanıyorum.
Annika: Bu iyi değil. Egzersiz yapıyor musun ya da sağlıklı besleniyor musun?
Amara: Deniyorum. Daha sağlıklı seçimler yapmaya çalışıyorum ama egzersiz yapmak için çok fazla enerjim yok.
Annika: Bu sorunun bir parçası olabilir. Belki de daha fazla dinlenmeyi denemeli veya enerji seviyenizi artırmanın yollarını bulmalısınız.
Amara: Bu iyi bir fikir. Daha fazla kestirmeye ve fazladan uyumaya çalışacağım.
İyi bir plana benziyor. Yardım edebileceğim başka bir şey var mı?
Amara: Hayır, sanırım iyiyim. Sadece kendime bakmaya odaklanacağım ve umarım bu yardımcı olur.
Kulağa harika bir plan gibi geliyor. Bir şeye ihtiyacın olursa ben buradayım.
Amara: Teşekkürler Annika. Gerçekten minnettarım.
CAM
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you up to?
Amara: I`m just looking at some of the new cameras that just came out.
Annika: Oh, cool! What kind of cameras?
Amara: Well, they`re all camcorders, but they come in a variety of sizes and styles. I`m trying to decide which one to get.
Annika: That sounds complicated. What are you looking for in a camera?
Amara: I want a good quality camcorder with lots of features and options. I`m looking for good image stabilization, manual focus, and good sound quality.
Annika: Have you looked at the Panasonic HVX200? I think it fits all your criteria.
Amara: I`ve heard good things about the HVX200. I`ll have to check it out.
Annika: It`s a great camera. I`m sure you`ll be happy with it.
Amara: Yeah, I think I will. Thanks for the suggestion.
Annika: No problem. I`m sure you`ll find the perfect camcorder for you.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Yeni çıkan bazı kameralara bakıyorum.
Annika: Oh, harika! Ne tür kameralar?
Amara: Aslında hepsi video kamera ama farklı boyutlarda ve tarzlarda. Hangisini alacağıma karar vermeye çalışıyorum.
Annika: Kulağa karmaşık geliyor. Bir kamerada ne arıyorsunuz?
Amara: Çok sayıda özelliği ve seçeneği olan kaliteli bir video kamera istiyorum. İyi görüntü sabitleme, manuel odaklama ve iyi ses kalitesi arıyorum.
Annika: Panasonic HVX200`e baktınız mı? Bence tüm kriterlerinize uyuyor.
Amara: HVX200 hakkında iyi şeyler duydum. Kontrol etmem gerekecek.
Annika: Harika bir kamera. Eminim onunla mutlu olacaksın.
Amara: Evet, sanırım yapacağım. Önerin için teşekkürler.
Annika: Sorun değil. Sizin için mükemmel video kamerayı bulacağınızdan eminim.
Soğutma
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara! What have you been up to lately?
Amara: Oh nothing much. I just bought a new refrigerator.
Annika: Wow, that`s great! What made you decide to get a new one?
Amara: Well, my old one had been acting up. It wasn`t cooling food properly, so I decided it was time for an upgrade.
Annika: That`s understandable. Refrigeration is so important for keeping food fresh and safe.
Amara: Absolutely. I`m really happy with my new one. It`s bigger than my old one and has lots of great features.
Annika: What kind of features?
Amara: For starters, it has a temperature control system that allows me to adjust the temperature inside to my needs. It also has a humidity control system to keep the air at the right humidity level. Plus, it has a frost-free feature so I don`t have to worry about frost buildup.
Annika: That sounds amazing! Do you have a warranty on it?
Amara: Yes, I do. I purchased an extended warranty so if anything goes wrong with it, I`m covered.
Annika: That`s great. Having a good warranty is always a good idea.
Amara: Definitely. I`m really happy with my new refrigerator. I think it will last me a long time.
Türkçe: Hey, Amara! Son zamanlarda neler yapıyorsun?
Amara: Pek bir şey yok. Yeni bir buzdolabı aldım.
Annika: Vay canına, bu harika! Yeni bir tane almaya neden karar verdiniz?
Amara: Eskisi sorun çıkarıyordu. Yiyecekleri düzgün soğutmuyordu, ben de bir üst modele geçme zamanının geldiğine karar verdim.
Annika: Bu anlaşılabilir bir durum. Soğutma, yiyecekleri taze ve güvenli tutmak için çok önemlidir.
Amara: Kesinlikle. Yeni makinemden gerçekten çok memnunum. Eskisinden daha büyük ve pek çok harika özelliği var.
Annika: Ne tür özellikler?
Amara: Yeni başlayanlar için, içerideki sıcaklığı ihtiyaçlarıma göre ayarlamamı sağlayan bir sıcaklık kontrol sistemi var. Ayrıca havayı doğru nem seviyesinde tutmak için bir nem kontrol sistemine de sahip. Ayrıca, donma yapmama özelliği var, böylece donma konusunda endişelenmeme gerek kalmıyor.
Annika: Kulağa harika geliyor! Garantisi var mı?
Amara: Evet, var. Uzatılmış garanti satın aldım, böylece herhangi bir sorun çıkarsa, garanti kapsamındayım.
Annika: Bu harika. İyi bir garantiye sahip olmak her zaman iyi bir fikirdir.
Amara: Kesinlikle. Yeni buzdolabımdan gerçekten çok memnunum. Bana uzun süre yeteceğini düşünüyorum.
Dövme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what have you been up to lately?
Amara: Oh, you know, just forging ahead with some projects.
Annika: Forging ahead? What kind of projects?
Amara: Well, I`m working on some research projects. I`m trying to find out more about the effects of climate change on biodiversity.
Annika: Wow, that`s really interesting. What kind of research are you doing?
Amara: I`m using a combination of field research, statistical analysis, and computer modeling to look at the data.
Annika: That sounds like a lot of work.
Amara: It is, but it`s really fascinating. I`m learning a lot about how different species are affected by climate change, and how their habitats are changing.
Annika: That`s great. I`m sure you`ll make some important discoveries.
Amara: I hope so. But for now, I`m just forging ahead with my research, and trying to make as much progress as I can.
Türkçe: Annika: Hey Amara, son zamanlarda neler yapıyorsun?
Amara: Oh, bilirsin, sadece bazı projelere devam ediyorum.
Annika: İlerliyor musunuz? Ne tür projeler?
Amara: Bazı araştırma projeleri üzerinde çalışıyorum. İklim değişikliğinin biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorum.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Ne tür bir araştırma yapıyorsunuz?
Amara: Verilere bakmak için saha araştırması, istatistiksel analiz ve bilgisayar modellemesinin bir kombinasyonunu kullanıyorum.
Annika: Kulağa çok iş gibi geliyor.
Amara: Öyle, ama gerçekten büyüleyici. Farklı türlerin iklim değişikliğinden nasıl etkilendiği ve yaşam alanlarının nasıl değiştiği hakkında çok şey öğreniyorum.
Annika: Bu harika. Bazı önemli keşifler yapacağınızdan eminim.
Amara: Umarım. Ama şimdilik sadece araştırmamı sürdürüyorum ve elimden geldiğince ilerleme kaydetmeye çalışıyorum.
Hidrolik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what have you been up to this week?
Amara: Not much, I`ve been studying hydraulics.
Annika: Hydraulics? What is that?
Amara: It`s a branch of engineering that studies the mechanical properties of fluids. We use it to build machines and systems that use pressurized fluids to generate, control, and transmit power.
Annika: Sounds pretty complicated.
Amara: It can be, but I`m enjoying learning about it. It`s really fascinating how we can use the principles of hydraulics to create so many different machines and systems.
Annika: What kind of machines and systems?
Amara: Hydraulics are used in many different industries and applications. For example, they`re used in the automotive industry for brakes, power steering, and suspension systems. They`re also used in aviation, construction, and industrial equipment.
Annika: Wow, that`s really cool.
Amara: Yeah, it`s amazing how much we can do with the principles of hydraulics. We can use them to design and build machines that can do all kinds of things, from lifting heavy loads to controlling precise movements.
Annika: That is really impressive.
Amara: Thanks! I`m looking forward to learning more about it and applying it in the future.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu hafta neler yaptın?
Amara: Çok değil, hidrolik çalışıyorum.
Hidrolik mi? Nedir o?
Amara: Akışkanların mekanik özelliklerini inceleyen bir mühendislik dalıdır. Bunu, güç üretmek, kontrol etmek ve iletmek için basınçlı sıvıları kullanan makineler ve sistemler inşa etmek için kullanıyoruz.
Annika: Kulağa oldukça karmaşık geliyor.
Amara: Olabilir ama bu konuda bir şeyler öğrenmekten keyif alıyorum. Bu kadar farklı makine ve sistem yaratmak için hidrolik prensiplerini nasıl kullanabileceğimiz gerçekten büyüleyici.
Annika: Ne tür makineler ve sistemler?
Amara: Hidrolikler birçok farklı sektörde ve uygulamada kullanılmaktadır. Örneğin, otomotiv endüstrisinde frenler, hidrolik direksiyon ve süspansiyon sistemleri için kullanılırlar. Ayrıca havacılık, inşaat ve endüstriyel ekipmanlarda da kullanılırlar.
Annika: Vay canına, bu gerçekten harika.
Amara: Evet, hidrolik prensipleriyle ne kadar çok şey yapabileceğimiz şaşırtıcı. Bunları, ağır yükleri kaldırmaktan hassas hareketleri kontrol etmeye kadar her türlü şeyi yapabilen makineler tasarlamak ve inşa etmek için kullanabiliriz.
Annika: Bu gerçekten etkileyici.
Amara: Teşekkürler! Bu konuda daha fazla şey öğrenmek ve gelecekte uygulamak için sabırsızlanıyorum.
Sıkıştırma
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I wanted to talk to you about compression.
Amara: Compression? What kind of compression?
Annika: Well, I`m talking about data compression, which is a type of technology used to reduce the size of a file or data set.
Amara: Wow, that sounds really interesting. How does it work?
Annika: Well, data compression works by using algorithms to identify and remove redundant or unnecessary information from a file or data set, resulting in a smaller file size that can be more easily stored or transmitted.
Amara: That`s really cool. So why would I need to use data compression?
Annika: Well, data compression can be used to reduce the amount of storage space needed to save a file, or to reduce the amount of time needed to transmit a file over the internet. Data compression can also help to reduce the amount of bandwidth required to transmit a file, which can be especially useful for streaming media files.
Amara: That makes a lot of sense. Are there any drawbacks to using data compression?
Annika: Yes, there can be some drawbacks. For example, data compression can reduce the quality of a file, especially if the compression is too aggressive. Also, data compression can be computationally expensive, so it may take some time to compress and decompress large files.
Amara: That`s really helpful. Thanks for explaining data compression to me.
Türkçe: Annika: Hey Amara, seninle sıkıştırma hakkında konuşmak istiyorum.
Amara: Sıkıştırma? Ne tür bir sıkıştırma?
Annika: Bir dosyanın veya veri setinin boyutunu küçültmek için kullanılan bir teknoloji türü olan veri sıkıştırmadan bahsediyorum.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Nasıl çalışıyor?
Annika: Veri sıkıştırma, bir dosya veya veri kümesindeki gereksiz veya gereksiz bilgileri tanımlamak ve kaldırmak için algoritmalar kullanarak çalışır, bu da daha kolay depolanabilen veya iletilebilen daha küçük bir dosya boyutuyla sonuçlanır.
Amara: Bu gerçekten harika. Peki neden veri sıkıştırma kullanmam gerekiyor?
Annika: Veri sıkıştırma, bir dosyayı kaydetmek için gereken depolama alanı miktarını azaltmak veya bir dosyayı internet üzerinden iletmek için gereken süreyi azaltmak için kullanılabilir. Veri sıkıştırma, bir dosyayı iletmek için gereken bant genişliği miktarını azaltmaya da yardımcı olabilir, bu da özellikle akışlı medya dosyaları için yararlı olabilir.
Amara: Bu çok mantıklı. Veri sıkıştırma kullanmanın herhangi bir dezavantajı var mı?
Annika: Evet, bazı dezavantajları olabilir. Örneğin, veri sıkıştırma bir dosyanın kalitesini düşürebilir, özellikle de sıkıştırma çok agresifse. Ayrıca, veri sıkıştırma hesaplama açısından pahalı olabilir, bu nedenle büyük dosyaları sıkıştırmak ve açmak biraz zaman alabilir.
Amara: Bu gerçekten çok yardımcı oldu. Veri sıkıştırmayı bana açıkladığınız için teşekkürler.
Hoşgörü
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about tolerance?
Amara: Yeah, I’ve heard of it. What about it?
Annika: Well, I’ve been thinking about it a lot lately. It’s something that I’ve been trying to practice more in my life.
Amara: That’s great! What do you mean by “tolerance”?
Annika: Well, tolerance is a way of thinking and behaving that involves respecting and accepting the beliefs, practices, and life choices of other people, even if they’re different from our own.
Amara: That makes sense. What has made you think about it so much?
Annika: Well, I’ve been seeing a lot of division and hostility in the world lately and I just want to do my part to try and create a more tolerant and accepting environment.
Amara: That’s so admirable. What steps have you taken to practice tolerance?
Annika: Well, I’ve been trying to be more open-minded when I interact with people, not to assume that my beliefs are always right, and to really listen to and understand other people’s perspectives.
Amara: That’s really great! It’s not always easy to practice tolerance, but it’s so important.
Annika: Yeah, I totally agree. I think it’s important to remember that no one is perfect and that everyone is entitled to their own beliefs and opinions. We can all learn a lot from each other if we just take the time to listen and be tolerant.
Türkçe: Annika: Hey Amara, hoşgörüyü duydun mu?
Amara: Evet, duymuştum. Ne hakkında peki?
Annika: Şey, son zamanlarda bunun hakkında çok düşünüyorum. Hayatımda daha fazla uygulamaya çalıştığım bir şey.
Amara: Bu harika! `Hoşgörü` ile ne demek istiyorsunuz?
Annika: Hoşgörü, bizimkilerden farklı olsalar bile diğer insanların inançlarına, uygulamalarına ve yaşam tercihlerine saygı duymayı ve bunları kabul etmeyi içeren bir düşünme ve davranış biçimidir.
Amara: Bu mantıklı. Sizi bu konuda bu kadar düşündüren neydi?
Annika: Son zamanlarda dünyada çok fazla bölünme ve düşmanlık görüyorum ve daha hoşgörülü ve kabullenici bir ortam yaratmak için üzerime düşeni yapmak istiyorum.
Amara: Bu çok takdire şayan. Hoşgörülü olmak için ne gibi adımlar attınız?
Annika: İnsanlarla etkileşime girdiğimde daha açık fikirli olmaya, inançlarımın her zaman doğru olduğunu varsaymamaya ve diğer insanların bakış açılarını gerçekten dinlemeye ve anlamaya çalışıyorum.
Amara: Bu gerçekten harika! Hoşgörüyü uygulamak her zaman kolay değil ama çok önemli.
Annika: Evet, tamamen katılıyorum. Kimsenin mükemmel olmadığını ve herkesin kendi inanç ve görüşlerine sahip olma hakkı olduğunu hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Dinlemek ve hoşgörülü olmak için zaman ayırırsak hepimiz birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.
Sonuç olarak, mekanik mühendisliğinde kullanılan İngilizce terimlere hakim olmak ve bu terimleri doğru bir şekilde kullanabilmek, profesyonel başarı için önemlidir. Teknik tartışmalardan belgelerin ve raporların hazırlanmasına kadar çeşitli durumlarda İngilizce vokabülerinizin geniş olması sizin yurt dışında veya dil farklılıklarının olduğu bir ortamda rahatlıkla iş yapabilmenizi, bilgilerinizi paylaşabilmenizi ve yeni fikirler kazanabilmenizi sağlar.
ingilizce kurslarımız (ingilizce a1-a2, ingilizce b1-b2, ingilizce c1-c2, sıfırdan ingilizce) ile bu kelime dağarcığınızı geliştirebilirsiniz. sıfırdan ingilizce kursumuzla özellikle mekanik mühendislik alanında size fazlasıyla yardımcı olacak ingilizce terimleri öğrenme fırsatı bulacaksınız.
Kurslarımıza katılarak, ileride karşılaşabileceğiniz dil bariyerlerini aşmanın yanı sıra, kariyerinize ivme kazandırmanın kapılarını aralamış olacaksınız. Uzmanlık alanında parlak bir geleceğin kapıları, yeterli İngilizce bilgisi ile kolaylıkla aralanacaktır.
Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.