Kuantum Sıçrama Nedir?
Durumlar | İlgili Bilgiler | Etkileri |
---|---|---|
Günlük Hayatta Somut Odaklanma | Hayatımızı genellikle gördüğümüz ve dokunduğumuz nesneler üzerinden algılarız. | Bu durum materyalist bir düşünce yapısını beraberinde getirir. |
Hayatımıza Yön Verme | Önemli adımlar atmadan önce genellikle matematiksel hesaplar yaparız. | Hesaplarımız ve öngörülerimiz her zaman sonuçlarla tutarlılık göstermeyebilir. |
Geleceğe Dair Umutlar | Gelecekle ilgili beklentilerimizin ve umutlarımızın olması normaldir. | Bu umutlar hayal kurmamızı ve bu hayallerin gerçekleşmesi için çaba göstermemizi tetikler. |
Hayal Kurma | Umutlarımız ve beklentilerimiz bizi hayal kurmaya yönlendirir. | Özellikle hayatta amaçlarımızı ve hedeflerimizi belirlerken hayal kurma çok önemlidir. |
Hayallerimizin Gerçekleşmesi İçin Çaba Gösterme | Hayal kurduktan sonra hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için çaba gösteririz. | Bu çaba bazen hayatımızdaki diğer alanları da etkileyebilir. |
Bilinçaltının Etkisi | Bilinçaltımız, hayatımızı etkileyebilir ve bazen zincirleme reaksiyonlara neden olabilir. | Bu etki genellikle farkında olmadan gerçekleşir ve hayatımızı derinlemesine etkileyebilir. |
Zincirleme Reaksiyonlar | Bilinçaltımızın etkisiyle hayatımızda zaman zaman zincirleme reaksiyonlar yaşanabilir. | Bu durum hayatımızdaki dengemizi etkileyebilir ve bazen hayatımızın tamamen değişmesine neden olabilir. |
Hayaller ve Gerçekler | Hayallerimizin gerçeğe dönüşmesi hayatımızı olumlu yönde etkiler. | Bu durum genellikle bireyin yaşam doyumunu ve mutluluğunu artırır. |
Geleceği Şekillendirme | Geleceğimizi şekillendirecek adımları atma süreci, hayal kurma, çaba sarf etme ve bilinçaltının etkisiyle gerçekleşir. | Bu durum yaşamımızın kalitesini ve gelecekteki beklentilerimizi belirler. |
Kuantum Sıçrama | Tüm bu durumlarla karşı karşıya geldiğimizde hayatımızda kuantum sıçrama denilen olayları tecrübe edebiliriz. | Bu durum bizi yukarı doğru ilerlemeye ve hayatın daha fazla anlam kazanmasına yardımcı olacaktır. |
Günlük hayatımızın rutini içinde çoğu zaman somut olana odaklanırız. Yaşamı ise gördüğümüz, dokunduğumuz, işittiğimiz ve tattığımız nesneler aracılığı ile algılarız. Hayatımıza yön verecek önemli adımları atmadan önce matematiksel hesaplar yaparız. Tabii denenmiş formüllere kendi verilerimizi yüklediğimiz için sonuç çok da anlaşılır olmaz. Başka bir deyimle hesaplarımız ve öngörülerimiz her zaman sonuçlarla tutarlılık göstermez. Oysa geleceğe dair umutlarımız vardır. Bu umutlarla hayal kurar ve hayallerimizin gerçeğe dönüşmesini dileriz. Aynı zamanda çabalarız. Bazen bu hayallerimiz bilinçaltımız yoluyla tüm hayatımızı etkiler ve zincirleme reaksiyonlara dönüşür.
Yaşamımızı devam ettirmek için kalıplaşmış düşünce biçimleri dahilinde hareket ederiz. Enerjimiz de sınırlanır. Öte yandan hayallerimiz ve hedeflerimize ulaşmak için daha üst nitelikli ve özel bir düşünce biçimine ihtiyacımız vardır. Aksi takdirde olumsuza yatkın olan eğilimlerden kurtulamayız. Bu noktada, bütün, bütünün gücü, enerji akışı gibi kavramları da algılamamız gerekir. Kuantum felsefesi bu anlamda bize rehber olacaktır. Kuantum sıçrama ise farklı bir bilinç düzeyine ve boyuta taşıyacaktır. Hayatın karmaşıklıkları içinde sadeliği keşfetmemizi sağlayacaktır. Yazımın devamında bu büyüleyici ve mucizevi felsefeyi detaylandırmaya çalışacağım.
Kuantum Nedir?
İnsanlık tarihinin en önemli keşfi kuantum fiziği evrenin işleyişini inceleyen bilim dalıdır. Geleneksel fizik kurallarını yüksek hızdaki küçük cisimlerin hareketlerini tamamen açıklayamaz. Kuantum felsefesi bir dünya görüşüdür. Atomun içerisinde bulunan proton, nötron, elektron ve kuarklar aracılığıyla evreni anlamaya odaklıdır. Mikroskobik seviyedeki her türlü madde davranışını açıklayan teoriler ortaya koyar. Kuantum fiziği Max Planck ile ilişkilendirilir. Oysa birden fazla bilim insanının etkisi ile oluşturulmuş ve geliştirilmiştir. Einstein, Planck, Bohr, De Broglie, Schrödinger, Dirac, Pauli ve Heisenberg kuantum kuramı üzerinde çalışmışlardır. Ayrıca bu çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü ile ödüllendirildikleri bilgisini paylaşmak isterim.
Kuantum fiziği oldukça karmaşık bir süreçtir. Anlamak için önce kuantum felsefesini oluşturan parçaları anlamak gerekir. Sonrasında ise kuantum mekaniğinde uzman kişilerin vasıtasıyla bütünü algılamaya odaklanabilirsiniz. Kuantum felsefesinin temelinde canlılık, enerji ve beden kavramları vardır. Bu kavramların bir bütün olarak ele alınmasını içerir. Düşünsel ve manevi boyutu vardır.
İçinde bulunduğumuz evrende yoğun bir enerji akışı vardır. Kuantum mantığına göre insan düşünür ve düşünceleriyle doğru orantıda evrene enerji aktarır. Kozmik bilinç yoluyla aktardığı bu enerji yaşam akışına dâhil olur.
Bilinçaltımız yaşantımızı şekillendirir. Negatif düşünceler adımlarımızı henüz atmamışken yolun daha başında bizi zincirler. Pozitif düşünceler ise bizi motive eder ve özgüvenimizi besler. Kuantum felsefesini kullanan kişi bilinçli olarak negatif düşüncelerini bilinçaltından temizler. Pozitif duygu ve düşüncelerini güçlendirir. Bakış açısını değiştirmiş olur. Bu bilinçli çaba kişinin etrafına mutluluk ve olumlu enerji yayar. Yayılan yüksek enerji başarı ve mutluluğu çeker. Bilincimiz duyu ve algılarımızın merkezidir. Oraya ne kaydettiysek zihnimize o akar ve düşünce olarak bize gelir. Bir cümleyle ve çekim yasasına dayanarak açıklayacak olursak: “Ne düşünürsek onu yaşarız, ne düşünürsek o oluruz.
Kuantum Sıçrama Nedir?
Kuantum sıçrama karmaşık bir kavramdır. Bu nedenle bir örnekle açıklamam sanırım anlamanız için daha faydalı olacaktır. Su sıvı haldedir. Suyu kaynattığımızda yani ısı uyguladığımızda buharlaşır ve gaz haline dönüşür. Aynı şekilde sıcaklık derecesi eksiye düştüğünde buza dönüşür. Katı hale gelir. Bu değişimlerin hepsi nitelikseldir. Bu niteliksel değişim aslında niceliksel değişimlerin ürünüdür. Sıvı olarak algıladığımız suyun hal değiştirmesi hayranlık uyandırır ve sıçrama olarak değerlendirilir.
Benzer durum insanlar için de söz konusudur. İnsanlar farkında olmadan kendileri için düşünce ve davranış kalıpları geliştirirler. Bu kalıpların dışına çıkarak farklı bir kalıba geçmeleri bir tür sıçramadır. Sıçramanın güzel olan yönü ise insanın hayal ettiklerine kavuşmasıdır.
İnsanın kendi kuantum sıçramasını gerçekleştirmesi farkındalık geliştirmesi yoluyla olur. Hedeflediğimiz her ne ise varış noktamız olarak düşünebiliriz. Hedefimize ulaşmak için önce ön yargılarımızdan kurtulmamız gerekir. Bunu bir tür yol temizliği, yol açma ve yoldaki engelleri kaldırma olarak görebiliriz. Sonrasında engelleyici inançlarımızı kaldırıp yerine güçlendirici inançlarımızı koyarak devam edebiliriz. Bunu başardığımızda hedeflerimize en doğru zamanda kavuşabiliriz. Kuantum sıçramamız bize hayallerimize ulaştırır.
Kuantum Sıçrama İlkeleri
Kuantum sıçraması klasik kadercilik anlayışını tepetaklak eden bir anlayıştır. Başarısızlıklarımıza aradığımız nedenlerin hepsini reddeder. Şanssızlık, bahtsızlık gibi negatif yakıştırmaları mümkün olduğunca uzaklaştırır.
Evrende muhteşem bir denge vardır. Bize istediklerimizi yaşatmasını dileriz. Oysa yaşadıklarımız aslında hissettiklerimizdir. Öyleyse duygularımızın daha çok farkında olmak zorundayız. Duygularımız kuantum sıçramasının fitilini ateşler.
Fizik kurallarına göre bir madde sadece tek bir ortamda var olabilir. Kuantum fiziğini ise paralel evren kavramından bahseder. Bu kavrama göre kişi seçimlerinin neticesinde başka bir hayata sahip olabilir. Düşünce kalıplarının dışına çıkması yeterlidir. Farklı bir evrende istediği bir hayatı sürdürebilir. Bu noktadan yola çıkarak dilerseniz kuantum sıçrama ilkelerini özetleyelim.
İstemek ve karar vermek
İstediğimizin olacağına inanmak ve istediğimiz her ne ise olabildiğince detaylandırmak. Örneğin bir ev almak istiyorsak kaç katlı, hangi semtte hayal etmemiz gerekir. Duvar boyasından mobilyalara, perdeden halıya hatta aksesuarlara kadar detaylandırarak inancımızı kuvvetlendiririz.
İmgeleme gücünü kullanmak
Bilgi toplamak
İstediğimiz şeyi hak ettiğimize inanmak ve motive olmak.
Kararlı olmak ve vazgeçmemek.
Sezgilerine güvenmek ve sezgileri güçlendirmek.
Nasıl olacağını sorgulamak yerine “Nasıl daha hızlı olur?” sorusuna odaklanmak.
Kendini takdir etmek.
Engellerle karşılaştığında enerjiyi düşürmemek ve farklı yollar denemek.
Kuantum Sıçrama Tekniği Bize Ne Katar?
Alman fizikçi Werner Heisenberg tarafından ortaya atılan kuantum felsefesi insanların dünya görüşlerini temelinden sarstı. Şüphesiz kuantum düşünce tarzının hayata yansımalarının somut izleri önemliydi. Bu bölümde kuantum düşüncenin hayatımıza etkilerini detaylandırmaya çalışacağım.
Düşüncelerimiz doğrudan eylemlerimize etki eder. Kuantum düşünce hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızın temelini oluşturur. Yüksek ve mükemmel bir enerji akışına sahip olarak doğarız. Sonrasında yaşadığımız öfke, suçluluk, kaygı ve korkular enerjimizi düşürür.
Kuantum düşüncenin bize kattığı en önemli şey kendimizi tanıma fırsatıdır. Kendimizi iyi tanıdığımız anda sorunlarımızı aracısız keşfederiz. Sonrasında düşüncelerimizi yönetmeyi öğreniriz. Kalıcı şekilde çözmeye odaklanırız. Doğru kuantum sıçrama teknikleri uyguladığımız takdirde problemlerimizi çözmemiz mümkündür. Aynı şekilde başkalarını anlamaya ve evrenin karmaşıklığını çözmeye başlarız. Kuantum sıçrama tekniği bildiklerimizden öte derin ve etkili bir iletişim kurmamızı sağlar.
Sıkışan enerjilerimiz sesini fiziksel boyutta ortaya duyurmaya çalışır. Altta yatan sorunu bulmak ve yüzleşmek gerekir. Sonrasında olumlu telkinle tedavi süreci başlatılır. Bu şekilde fizyolojik problemlerimiz ve stresimiz azalır. İçsel huzur, mutluluk ve başarı bize altın tepside sunulmaz. Bunun için disiplinli şekilde çabalamamız gerekir. Düşüncelerimizi kontrol edebildiğimizde zihin haritamız bizim için en mükemmel resmi çizmeye başlar. Bu resmin yansımaları da istendik olur. Bir anlamda çekim gücü kullanırız. Negatif düşünceleri süzen bir güç isteklerimizi daha kuvvetli çeker. Kuantum sıçrama ilkeleri uygulanarak değişim-dönüşüm-gelişim gerçekleşir.
Kuantum Sıçramada Eğitimin Rolü
Sınırlayıcı düşünce kalıplarının dışına çıkmak isteyen bireyin bunu nasıl yapacağını öğrenmesi gerekir. Bu da eğitim yoluyla mümkün olur. Kuantum felsefesine ilgi duyan ve kendi kuantum sıçramasını gerçekleştirmek isteyen herkes bu alanda eğitim alabilir. Yine de kuantum sıçrama eğitimi bazı kişiler için daha avantajlıdır. “Kim bu kişiler?” derseniz hemen listeleyeyim.
Fizik eğitimi alan ve fizik felsefesi çalışanlar,
Kuantum fiziğinin felsefe boyutuyla ilgilenenler,
Kişisel gelişim koçları,
Sosyal bilim alanlarından mezun olanlar,
Kuantum felsefesi konusunda akademik araştırma yapanlar,
Kişisel gelişim eğitimi verenler.
Düşünce gücü ve yeteneğine güvenenler için ideal bir eğitimdir. Eğitim içeriklerinin heyecan verici olduğunu da ilave etmek isterim. Çift yarık deneyi ve paralel evrenler gibi başlıklar içerir. Aynı zamanda kuantum fiziğinin sanat, din ve felsefe ile ilişkilerine ışık tutar. Hatta politikaya etkilerini açıklamaya çalışır. Farklı işletmeler bünyesinde verilen eğitimlerin çoğunlukla online olması da bir avantajdır.
Sizin de tahmin edeceğiniz üzere bireylerin düşünce kalıplarını değiştirmek kolay değildir. Hele ki kendi davranışlarının bilinçaltındaki nedenlerini görmek can acıtıcıdır. Kuantum sıçrama eğitiminin faydalı olabilmesi için kişinin yüksek motivasyonu gerekir. Yoksa kişi bir hevesle başladığı eğitimden bir süre sonra vazgeçer. Kazanımı sadece kafa karışıklığı olur. Eğitimden mucizeler yaratmasını beklemek de abartıdır. Eğitimin başarısını bireyin beyin gücünü doğru noktaya yönlendirebilmesi belirler. Bunun için meditasyon ve imgeleme gibi teknikler kullanılır. Sonuçta kişinin vizyonu genişler.
Eğitimin başarılı olursa bolluk ve bereket hayatımıza doğru akar. Eğitim esnasında kişi sevgi, saygı, onaylanmak, ait olmak, güven, takdir görmek vb. gereksinimlerini sorgular. Kuantum eğitimini alan kişi özel bir bilinç düzeyine girer. Özel tasarlanmış sözel ve imgesel oluşumları keşfeder.