Kişisel mi Gelişmeliyiz?
Konu | Açıklama | Önemi |
---|---|---|
Kişisel Gelişim | Kişi önce kendini tanıyarak başlar ve köklü bir bilgi ile donanmalıdır. | Kendimizin farkına varıp, yeteneklerimizi geliştirebilmek ve hayata karşı daha güçlü olabilmek. |
Farkındalık | Kişinin kendi potansiyelini ve yeteneklerinin farkına varması. | Kişi, ancak kendini tanıdığı ve farkında olduğu ölçüde hayatta başarılı olabilir. |
İrade | İrade, insanın içinde var olan ve kişiliğini şekillendiren en güçlü araçtır. | İnsanın istediği her şeyi başarabilme gücünün kaynağıdır. |
Yetenekler | Kişi hangi konuda yeteneğe sahipse o konuda gelişmeye çalışır. | Kişinin yeteneklerini fark edip bu yetenekler üzerinden kendini geliştirmesi, kendi potansiyelini kullanabilmesi. |
Motivasyon | İş yapabilme gücünü ve isteğini canlı tutmaya yardımcı olan güç. | Motivasyon eksikliğinde, verimlilik ve iş bitirme hızı düşer. |
Süreklilik ve Özgünlük | Gelişimin sürekli olması ve kişinin kendi düşünceleriyle hareket etmesi. | Sürekli gelişim kişinin kendini yönetebilmesi ve özgünlük de kişinin gerçek benliğiyle hareket edebilmesi için şarttır. |
Tecrübeler | Hayatta yaşanan olumlu veya olumsuz her olay kişiye tecrübe kazandırır. | Tecrübeler, gelecekte alınacak kararlar ve çözüm yolları konusunda yol göstericidir. |
Duygusal Gelişim | Gelişim sadece akademik veya bilgi anlamında değil, duygusal anlamda da olmalıdır. | Duygusal gelişim, empati kurabilme ve çevreye karşı tutumun olumlu olabilmesi için gereklidir. |
Sınırlar | Kişi, kendini tanıdığında ve geliştirdiğinde sınırlarını aşabilmekte ve daha fazlasını yapabilmektedir. | Sınırlarını aşan kişi daha başarılı ve üretken olabilir. |
Girişimcilik | Girişimcilik ve özgüven kişisel gelişim açısından önemli bir noktadır. | Girişimci bir kişi, kendine güvendiği ölçüde yeni fırsatları değerlendirebilir ve başarılı olabilir. |
Hayatımıza şöyle dönüp baktığımızda bizi bir adım geriye atan etkenin tamamıyla kendimiz olduğumuzu görürüz. Daha az araştırma, daha az bilme, daha doğrusu bilmeyi ya da bilmediğini bilmeyi istememek hepsi bizim kendimize koyduğumuz sınır ve engellerdir. Yaşamımız boyunca daha perspektif bakabilmeyi, daha anlaşılır olmayı ve kendimizi dinlettirmeyi kişisel gelişimimiz ile sağlayabiliriz.
Peki kişisel gelişim nedir?
Kişisel gelişim, kişinin her türlü sorununa kendisinin çözüm bulacak düzeyde ve durumların daha iyileşmesi ve geliştirilmesi sağlayacak birikime sahip olmasıdır.
İnsanda hayatı boyunca edindiği tecrübeler, okuduğu kitaplar, izlediği filmler daha birçok etken bakış açısı oluşturur. Bir konu hakkında düşüncesi, tepkisi ve aktarması bu bakış açısı ile şekil kazanır.
Bir piramit olarak düşünürsek, kişisel gelişim ilk önce farkındalık (mindfulness) ile başlamaktadır. Neyin farkındalığı peki? Tabi ki insanın kendi potansiyelinin ve yeteneklerinin farkındalığı. James Cash Penney’in “En fazla çabayı gerektiren her zaman başlangıçtır” sözü insanın kendini tanıma sürecinin zor olduğu mesajını vermektedir. İnsan kendisini tanırsa tüm kainatı tanır. İlk olarak kendimizi tanıyoruz. Bunun yanında irade kontrolü yapmak da önemlidir. İrade kadar kuvvetli olan bir olgu daha yoktur sanırım. Albert Einstein "Buhar, elektrik ve nükleer güçten çok daha etkili itici bir kuvvet mevcut: irade" diyerek kişi iradesinin dünyadaki tüm itici kuvvet yani maddesel kuvvetlerden daha etkili olduğunu vurgulamıştır. İnsan iradesi doğrultusunda sabreder, üstüne gider yeteneklerinin. İrade insanın içindedir. Bunu ortaya çıkarmak insanın elindedir. Bunun doğrultusunda kendimize yararlı yine kendimiziz aslında.
Kişisel anlamda gelişim dışarıdan içeriyi onarmaktır ve iyi bir düzeye çıkarmaktır. İkinci aşama kendini tanıdıktan, kendi potansiyelinin ve yeteneklerinin farkına vardıktan sonra bu potansiyel doğrultusunda işe koyulmaktır. Hangi konuda yeteneğe sahipsek üstüne giderek gelişimini sağlayabiliriz. Okuduğumuz bir kitap, makale, blog veya izlediğimiz bir film, belgesel bizim birikimimiz olmaktadır. Her okunan kitapta farklı bir bakış, her izlenen filmde farklı bir yol öğrenilebilir. Akıldaki yanlış olgular düzeltilebilir.
Günümüzde bazı insanlar sorgulama yapma, eksik bilme veya bilmeyi istememek gibi hastalıklara kapılmıştır. Öğrenme yetisini kaybetme aşamasına gelmişlerdir. Daha üşengeç, daha az düşünür, sorgulama yetisi bulunmayan insanlar ortaya çıkmıştır. İnsan kendini unutmuştur. İnsan her anlamda gelişebilecek, düşünebilecek, iş yapabilecek kapasitede bir varlıktır. Aklın sınırlarını keşfeden insanlar hep ilime, bilime ve bilmeye açtır. Ben hep insan kendine yetebilmeli derim. Bu yetebilme tecrübeler ile mümkündür. Kişisel gelişim sadece kitap okumak, film izlemek değildir. Duygu anlamında, insani anlamda da gelişim olmalıdır. “Bu nasıl mümkündür?” birçok insan tanımak, duyguları yaşamak veya tecrübe edinmiş kişilerden dinlemek gibi durumlar insanı manevi anlamda geliştirir. Hayatta yaşamış olduğumuz olumlu ve olumsuz her olay tecrübe niteliğindedir. İnsan her açıdan kendini yetkin hale getirdiğinde kendine yetebilir. Sorunlar ile başa çıkmak, çözüm bulmak, üretken olmak, girişken olmak, risk alabilmek kişisel gelişim ile başarılmaktadır. Her konuda çözüm odaklı düşünmeyi öğrenmeli, sorun olmaktan çok çözüm olmalıyız. Her yapılan işte en olabiliri düşünmeli. İleriye dönük çıkabilecek sorunları ortaya koyabilmeliyiz.
Kusur bulmayın çare bulun
Henry Ford “Kusur bulmayın, çare bulun” derken başa dert olmayın demek istiyor. Şöyle şu an elinizde bir iş var diyelim. Siz sürekli bu işin eksilerini görürseniz motivasyonunuz sürekli düşebilir ve bu sizin iş gücünüzü düşürebilir. Eğer yaptığınız işte eksiler var ise siz bu eksileri, artılara dönüştürmeye çalışmalısınız. Piramidimizin üçüncü aşaması da motivasyonumuzdur. Motivasyon yok ise iş yapabilme gücümüzü canlı tutamayabiliriz. Her zaman ilk günkü gibi canla başla işimize sarılmalıyız. Bu da motivasyon ile mümkün.
Son aşamamız ise süreklilik ve özgünlük olsun. Eğer sürekli gelişim halinde olmaz isek bir yerden sonra tıkanmalar olur. Sürekli gelişim sizin kendinizi yönetmeniz için önemlidir. Herkesin hayatında mutlaka bir hedefi vardır. Hedefimize ulaştıran ise bizim çabalarımız ve irademizdir. İrademiz başka kişilerin elinde ya da çabalarımızı şekillendiren başka kişiler var ise bu durum özgünlüğümüzü etkiler. Özgünlük, insanı tamamen kendi yapar. Kendi olamayan da sürekliliğini sürdüremez. Bir başkasının düşüncesi, bir başkasının planı, bir başkasının çözümü sizin için hep sınır olacaktır. Kimse sınırlardan söylediği kadar hoşlanmaz. Ki insan sınırlarının ötesinde bir varlıktır. O yüzden özgünlüğümüzü yani bir duruma bakışımızı, tepkimizi, “X burda olsaydı, şöyle yapardı” gibi bizi tanımlayan olguları, ifadeleri korumak önemlidir.
kişisel gelişim ile ilgili başka bir konu ise girişimci ve özgüvenli olmaktır. bu konuları ise piramide etki eden takviye kuvvetler olarak düşünebiliriz. eminim dünyadaki her başarılı insan hata yapa yapa, düşe kalka başarı elde etmiştir. ama girişmekten, denemekten vazgeçmemiştir. beşer hata yapabilir. hatalar farkındalık sağlar. “Bunu böyle yaparsam, sonucunda bu olur” gibi saptamalar ile ihtimallerin, durumların çıkarsamaları yapılmış olmaktadır. Bu nedenle denemekten vazgeçmiyor, devam ediyor ve çözüm üreten, geliştiren, gelişen bireyler oluyoruz. Toparlayalım mı? O zaman;
Kendini tanı,
İşe koyul,
Motivasyonunu unutma,
Sürekliliğini sağlamak için gelişime devam et,
Özgün ol, kendin ol.
Sonunda kişisel gelişirsin.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.