Kişisel Gelişim Tanımı
Konular | Tanımı | Örnekler |
---|---|---|
Kişisel Gelişim | İnsanın kendisini, potansiyelini kullanarak geliştirmesi süreci | Kariyer gelişimi, özgüven artırma, hedef belirleme |
NLP (Nöro-Linguistik Programlama) | İnsanın iyi olabilmesini baz alan yöntemler bütünü | Duygusal zekâ geliştirme, olumlu düşünce teknikleri |
Bireysel Gelişim | Kişinin kendi içinde ve çevresiyle ilgili gelişim süreci | Zaman yönetimi, motivasyon artırma, yaratıcılığı geliştirme |
Okuma | Kişinin bilgi ve düşünce horizontunu genişletmesi | Felsefe, psikoloji, genel kültür kitapları okuma |
Düşünme | Olayları ve kavramları analiz etme yeteneği | Problem çözme, strateji geliştirme, analitik düşünme |
Uygulama | Öğrenilen bilgi ve yeteneklerin pratikte kullanılması | Liderlik yeteneklerini kullanma, stres altında verimli olma, etkili iletişim kurma |
Bedenin Farkında Olma | Kendine ait bedensel özelliklerin farkında olma ve onları kabul etme | Kendini olduğu gibi kabul etme, beden imgesiyle barışma |
Duyuları Kullanma | Bir durum veya kişi hakkında bilgi toplamada duyuları kullanma | Göz teması kurma, beden dilini okuma, dinleme becerileri |
Jest ve Mimikler | İletişim sırasında kullanılan beden dilinin bir parçası | Mimiklerle ifade etme, jestlerle vurgulama |
kişisel gelişim nedir? veya ‘kişisel gelişim deyince aklınıza ne geliyor’ diye yönetildiğinde birçoğunuzun; insanın kendisini geliştirmesi, kariyer anlamında veya başka alanlarda geliştirmesi düşüncelerini duyar gibiyim. peki duyulunca kulağa basit gibi gelen kişisel gelişimin "özü nedir?", gelin birlikte inceleyelim.
Kişisel Gelişim Tanımı
İngilizce ismi ile ‘’Neuro Linguistic Programming’’ (NLP) Türkçe anlamı ile "Algısal Davranış Kontrolü" veya "Sinir Dili Programlaması" olarak anlam bulmaktadır. NLP insanın iyi olabilmesini baz alan programlanmış yöntemler bütünüdür.
İlgili eğitim: Nlp Eğitimi
Anlam bütünlüğünü kelimelere indirgediğimizde;
Programlama (Davranışınız): Düşünce ve fiillerinizi organize etme şekliniz.
Nöro (Düşünme süreciniz): Duyularınız ile çevreyi anlama şekliniz.
Dil (Kelimeleriniz): Sözcüklerinizi nasıl aktarıp, bundan kendinizin ve çevrenizin nasıl etkilendiği.
Bireysel Gelişim
Evvela ilk adımımız okuma diyoruz. Mesela bir üniversite sınavına hazırlanan genç, danışmanına gidererek psikoloji bölümü istediğini söylüyor. Danışmanda bunu neye dayanarak karar verdiğini soruyor. Genç okuduğu kitaptan etkilendiğini söylüyor. Ve okuduğu kitap bir felsefe kitabı. Psikolojiden bağımsız. Ama genç, psikoloji ile özümsemiş. Danışmanda gencin ilgi yeteneğini ölçen, sohbet havasında ona hissettirmeden bir test uygulayarak onu deniyor. Ve gencin psikolojiye ilgisi olmadığı kanaatine varıyor. Buna tek bir sonuçla ulaşmak olmazdı tabii ki. Psikoloji alanında bir kitap verip bir sonraki görüşmeye o kitabı okuyup gelmesini söylüyor. Genç, danışmanı verdiği için okur gelir. O görüşmede de danışman analiz yapmaya devam eder. Bir sonraki görüşme içinde bir kitap verir. Ve üçüncü görüşmede de son analizini yaparak gence şu sözleri söyler: "Üniversitede seçeceğin alan gelecekte senin işini etkileyecek." Ve o alanı seçme sebebin senin o yolda karşılaştığın engelleri aşmanın sağlayacak en büyük dayanak olacak. İlk okuyup geldiğin esinlendiğin kitap aslında bir felsefe kitabı olmakla beraber psikolojiye yönelik bir şeyler barındırmıyor.
Sana okuman için verdiğim ilk kitap psikoloji alanında olup onu okurken ne kadar sıkıldığını ama ben verdiğim için okuyup bitirmeye çalıştığını gördüm. Okuman için verdiğim ikinci kitap ise kimin yazdığı belli olmayan cinsi türü olmayan, içeriğine dair bilgi vermeyen bir kitaptı. O kitap ise içerik bakımından sana anlamsız geldi. Yani kısaca; okuduğun kitap olsun veya başka bir şey, kimin yazdığı varsa kaynakçasına bunlar yoksa yayınevine daha sonra türüne içeriğine bakarak okuyacağın şeyleri seçebilmelisin. Bu tarz ince şeyler senin daha kaliteli-verimli sonuçlara ulaşmana yardımcı olacaktır.’’ diyerek sözlerini tamamladı.
Okuduğumuz kitaplarda kapakta yazarın ismini göremiyoruz bazen. Ve kitabın resmi de içeriğine uymayabilir. Arka kapaktaki yazıları da es geçmeyin. Sonuç olarak okuyacağınız şeyi inceliklerle seçin okuyun. Ve okuduğunuz şeylerden benliğimize pay çıkaralım.
İkinci adım düşünme. Aslında hepimizin en iyi yaptığı iş. Ama nasıl düşündüğümüzde var. Önemli olan nokta bu. Düşünerek kendinizi daha mı çok doldurup öfkeleniyor veya geriliyorsunuz? Yoksa düşünerek mi rahatlıyorsunuz? Yoksa o derinlikte yatan benliğinizi daha çok mu üzüp kırıyorsunuz? Ya birilerini ya da kendinizi mi suçluyorsunuz? Bunları kenara koyup en sakin anımızda objektif bir şekilde dışarıdan kendimize bakmayı deneyebiliriz. Sonra çevremizi ve olup biten olayları tekrar inceleyerek rolümüzün ne olduğuna baksak. Karşıdakini es geçmeyip empati kurabilir miyiz mesela? Empati yapıyorum deyip kendimizi kandırmayalım, çünkü empati gerçekten var olsa şu an dünya çok iyi bir yer olurdu. Eğer bireysel gelişimin bu üçüncü adımını başarabilirsek objektifliği yakalayabiliriz.
Ve dördüncü adım olan uygulamaya gelirsek. İş fiillere gelince tıkanıyoruz değil mi? Eğer bize iyi gelen o doğruyu yaşayarak uygulamaya dökebilirsek o zaman bazı şeyleri aşmış olacağız. Kendinizi sevin. Yoksa başkalarını da sevemezsiniz. Sevmek bu işin neresinde diyebilirsiniz. Sevmek en büyük fiillerden. Bunu başarabilirseniz güzel şeyler olacaktır, buna inanın.
Bedensel Özellikler
Vücudumuzu tanıma: İnsanın bedeniyle barışık yaşamasıdır. Kusurum var deyip kapatma çabaları yerine onunla yaşamayı öğrenmek sizin için problem olmaktan çıkar. Gerilmez ve devamlı sizin için problem haline gelmez. Kimse mükemmel değildir. Her güzelin de bir kusuru vardır. Zaten bedeninizle barışıksanız bu kısma takılmayabilirsiniz..
Duyularımız: Karşı taraf ile göz teması kurmamız, onu ne kadar çok dikkatli dinlediğimiz. Bunlar sohbeti veya karşı taraf hakkındaki düşüncelerinizi etkileyecektir. Şahsen ben göz teması kurmakta çok iyi değilimdir. Uzun süre bakınca gözlerim doluyor ?
Jest ve Mimikler: Beden dilimizi ne kadar etkili kullanıyoruz? Soğuk ve donuk ifadeler mi? Normal mi? Yoksa çok mu coşkulu? Jest ve mimikleriniz ne kadar etkiliyse karşı tarafın, özellikle bu bir topluluksa dikkatini olumlu yönden etkileyecektir. Donuk ifadelere sahipseniz aynanın karşısına geçip kendinize dostane yaklaşarak denemeler yapabilirsiniz. Hatta sizle, yapılan bir psikolojik deneyi paylaşmak isterim. Bir seminer veriliyor. 10 kişi olduğunu düşünün. Konuşmacı da karşılarına geçip oturuyor. Sohbet edasında anlatımını yaparken birkaç saat sonra elini başına götürüyor, o sırada fark etmeden dinleyicilerde aynı şeyi tekrar ediyor. Yine biraz zaman geçtikten sonra ayak ayak üstüne atıyor. Dinleyiciler fark etmeden tekrar aynısını yapıyorlar. Bu sefer dinleyiciler ve konuşmacı değişiyor. Yine zaman geçiyor. Bu sefer konuşmacı aynı hareketleri yapıyor fakat dinleyiciler tekrar etmiyorlar. Çünkü hepsinin dikkati dağılmış; etrafa bakanlar, uyuklayanlar, başka şeylerle uğraşanlar. Çünkü konuşmacı çok donuk, düz ifadeler. Mahkeme duvarı misali derler ya? O yüzden bırakın tüm içtenliğinizle jest ve mimiklerinizi kullanın, iyi hissettirecektir.
Zihinsel Gelişim
Bilinç
Bilinçaltı
Bilinç üstü
Sözel zeka
Sayısal zeka
Bunlar, yaşadıklarınızın zihninize nasıl yansıdığı ve bunu nasıl kontrol ettiğinizi temsil eder. Ve istekleriniz doğrultusunda sizi yönlendirir. Kişisel gelişimi de bu yönden etkiler. Bilinç, kişiyi kişi yapan şeydir. İnsanın kavrama, fark etme ve algılama yetisidir. Bilinçaltı kişinin ana belleğidir. Nasıl ki telefon anakartı yanarsa telefon çalışmaz, bilinç altıda o diriliği temsil eder insanda. Kasların yönetilmesi, gece uyurken vücut fonksiyonlarının çalışmasını sağlayan, duyularımızla algıladığımız her şeyi kaydeden ve bilince kullanması gerektiği zaman o emri verendir. Doğduğunuz andan itibaren kendimizi işletmemize yardımcı olur. Bilinç üstünde ise, kişinin süper egosu yani yapmaması gereken anormal davranışlar vardır.
Sayısal ve sözel zekada; kişi yeteneklerine göre her ne kadar ayrılsa da insan iki tarafı da kullanır. Sadece bu ayrıma göre biri daha ağır basar.
Kontrol sizin elinizde. Odaklandığınız düşünceye göre kendinize şekil verirsiniz. Evet kişisel gelişim eğitimleri veriliyor. İstediğiniz kadar eğitimlere katılın, ki önemli olan size iyi gelmesi. Ama insanın ilacı yine kendisidir. Eğitimler sadece size rehber-yol gösterici niteliğindedir. ‘Öz’ siz iken, size iyi gelecek olan yine sizsiniz.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.