İş Hukukunun Temel İlkeleri Nelerdir?
İlke | Tanım | Örnek veya Uygulama |
---|---|---|
İşçinin Korunması | İşverenin güçlü konumuna karşı ekonomik ve kurumsal açıdan daha zayıf durumda olan işçinin korunması ilkesi. | İşçilerin ekonomik olarak işverene bağımlı olması ve işverenin emirlerine uygun davranması gerekmekte olup, bu durum işçinin korunmasını gerektirir. |
İşçi Yararına Yorum | Kanunların yeterince açık olmadığı durumlarda, işçinin haklarını koruyacak şekilde yorumlanması ilkesi. | İş hukukundaki boşlukların ve belirsizliklerin işçi lehine yorumlanması, özellikle belirsiz ve tamamlanmamış durumlarda uygulanır. |
İşçinin Kişiliğinin Tanımlanması | Kanun koyucunun, işveren ve işçi arasındaki kişisel ilişkiyi düzenleyici ilkesi. | Bu ilke, işverene işçinin kişilik haklarını koruma ve eşit davranma yükümlülüğünü getirir. |
Emredici Kurallar | İş hukukunda, işçi ile işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen zorunlu normlar. | Örneğin, asgari ücretin altında bir ücretin ödenemeyeceği hükümet tarafından belirlenen bir emredici kuraldır. |
Adil Ücret | İşçinin çalışmasından karşılıklı olarak hakkaniyetli bir ücret alması ilkesi. | Karşılıklı faydanın dikkate alındığı bir gözetim sürecinde, işveren bunu bir ücretle dengelemelidir. |
Eşitlik İlkesi | İşçiler arasında cinsiyet, dil, din ve mezhep, siyasi düşünce farkı gözetilmeyerek onların eşit bir şekilde işe alınması ve işyerinde eşit muamele görme ilkesi. | Tüm işçilerin aynı işi yapmasına karşın farklı ücrete tabi tutulamazlar. |
İş Güvencesi | İşçinin haksız yere işten çıkarılmasını önleyen ilke. | İşçinin haksız yere işten çıkarılması durumunda işe iade davası açabilme hakkı. |
Çalışma Özgürlüğü | Kişinin dilediği işte çalışabilme özgürlüğüdür. | Bir kişi dilediği alanda çalışabilir, iş yeri seçebilir ve istediği zaman bırakabilir. |
Çalışma Sağlığı ve Güvenliği | İşçinin sağlığının ve yaşam hakkının korunması için işyerlerinde alınması gereken önlemleri içerir. | İşveren, işyerinin sağlık ve güvenlik koşullarını düzeltmekle yükümlüdür. |
Toplu Pazarlık ve Greve Hak | İşçilerin iş koşullarını geliştirmek için işverenle topluca müzakere etme ve gerektiğinde işi durdurma hakkını korur. | İşçiler, sendikalar üzerinden işverenle toplu sözleşme yapabilir ve gerektiğinde greve gidebilirler. |
Bir işçinin ekonomik olarak bağımlı olduğu işveren ile arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalına iş hukuku denir. İşçi-işveren haklarının korunması için, işçinin işveren karşısında yer aldığı konumu ve karşılaştığı sorunlar işçilerin hukuki olarak koruma altına alınması zorunluluğunu doğurmuştur. İşçilerin yaşadığı sorun ve maruz kaldığı zorluklar devlet tarafından onların korunması amacıyla ortaya çıkmış ve hukuki olarak korunmalarını ve haklarını aramalarını sağlamıştır. Buradan bakıldığında iş hukuku kavramı işçinin haklarını, çalışma koşullarını, hak ettiği çalışma ücretleri, işçi sendikalarını kapsayan bir hukuk dalıdır.
Belirtilenlerin yanında işçiler adına kurulmuş dernek ve vakıfları, işçi ile işveren arasında yer alan hukuk kurallarını da kapsayan bir daldır. İş hukuku kavramı, özel hukuk ve kamu hukuku çerçevesinde değerlendirilen karma bir hukuk dalıdır. İş hukukunu özel hukukta değerlendirmeyi sağlayan, işçi ile işveren arasında imzalan iş sözleşmesinin özel hukuk alanına girmesidir. Kamu hukuku alanında değerlendirilmesini sağlayan durum ise emredici hükümlerin yer alması durumudur. İş hukukunun en büyük amacı, üretimde yer alan işçinin emeğinin korunmasını sağlamaya çalışmak ve hak kaybına uğranılmasını engellemeye çalışmaktır.
Peki, iş hukukunun kuralları çalışanları yani üretim yapanları kapsamaktadır. Bunlarda kendi içerisinde iki kısma ayrılır. Bağımlı çalışanlar ve bağımsız çalışanlardır. Bağımlı çalışanların içinde işçi ve memurlar yer alırken bağımsız çalışanların içinde esnaf, serbest meslek sahipleri, zanaatkarlar vb. gruplar yer alır. Yazıya giriş yaptıktan sonra şimdi de hep beraber iş hukukunun temel ilkeleri hakkında bilgi sahibi olalım.
İş Hukukunun Temel İlkeleri
i̇ş hukukunun ortaya çıkış amacı işçinin haklarını korumaktır. bunun yanında toplumsal fayda ve sosyal adalet anlayışının sağlanması da iş hukuku dalının amacı arasında yer alır. İşçi ile karşısında daha güçlü konumda yer alan işveren arasındaki dengenin sağlanması için bazı ilkelerin varlığına gerek duyulmuştur. Bu ilkeler iş hukukunun temel ilkeleri olarak adlandırılmıştır. İş hukukunun temel ilkeleri hakkında bilgi sahibi olarak bu konuyu derinlemesine öğrenebilirsiniz. İşçi ile işveren arasında dengenin sağlanmasında kullanılan ve toplumsal fayda amacı güden iş hukukunun temel ilkeleri birkaç başlık altında toplanmıştır. Bu başlıklar iş hukuku kavramının daha anlaşılır hale gelmesinde etkisi yüksek kavramlardır.
İşçinin Korunması:
İşçinin korunması ilkesi iş hukukunun temel ilkeleri arasında en bilineni ve etkili olanıdır. İşçinin korunması ilkesi, güçlü olan işveren ile onun karşısında yer alan ekonomik yönden güçsüz ve işverene bağlı olan işçinin korunmasına dayanan bir ilkedir. Aynı zamanda işçinin korunması iş hukukunun temel ilkesi olup işçi ile işveren arasında sosyal dengeyi kurmayı amaçlamaktadır. İşçinin korunması ilkesi işçinin işveren karşısındaki bağımlılığından doğmuştur. İşçilerin tek geçim kaynağının ücret olması durumu onu sermaye sahibi olan işverene ekonomik anlamda bağlamaktadır. Ekonomik yönünün dışında işçinin korunması ilkesi işçinin, işverenin emirlerine uymak zorunda olmasından kaynaklanan bir bağlılığa dayanır. Yaşanan ekonomik ve bireysel bağlılık nedenleri işçinin korunması durumunu meydana getirmiştir.
İşçinin kendisine işveren ve ekonomik olarak ondan güçlü olan kişiden kendini koruması ilk önce sosyal devletin sorumluluğudur. Ancak işçinin korunması sınırsız yetkileri de peşinden getirmemektedir. İşçilerin korunması sağlarken yapılan düzenlemeler toplumsal yarar ile çatışmamalı, işletmeler taşıyamayacağı yüklerin altına sokulmamalı ve mali durum sarsılmamalıdır. İşçinin haklarını koruma altında bu gibi düzenlemelerin yapılması sonuç olarak tekrar işçiye olumsuz bir şekilde tekrar yansıyacaktır.
İşçi Yararına Yorum:
İşçi yararına yorum ilkesi iş hukukunun temel ilkeleri arasında yer alır. İşçi yararına yorum ilkesi bir önceki ilkenin sonucu olarak yorumlanır. İşçi yararına yorum ilgili kanun maddelerinin yeterince açık olmaması durumunda yaşanan uyumsuzluklarda yaşanan boşlukların giderilmesinin işçi yararına yorum yapılmasını konu alan bir ilkedir. Eğer uyuşmazlığa uygulanacak hükmün açık olması halinde işçi yararına yorum ilkesi kullanılmamaktadır. İş hukuku kanunlarında bir eksik veya boşluk yaşanması durumunda yapılacak olan yorumun işçi yararına yorum yapılması bu hukuk dalının gereğidir. İşçi yararına yorum ilkesi gerçekleşebilmesi için kanunda açık ve seçik bir hükmün yer almaması gerekir.
İşçinin Kişiliğinin Tanımlanması:
İşçinin kişiliğinin tanımlanması iş hukukunun temel ilkeleri arasında yer alır. Yapılan iş sözleşmesi bir kere yerine getirildiğinde sona eren bir sözleşme değildir. Bu özelliği nedeniyle iş sözleşmesi, işçi ile işveren arasında karşılıklı değiş tokuşu öngören sürekliliği olan kişisel bir ilişkinin kurulmasını sağlamaktadır. Bu ilişkiyi işçiyi gözetme, işçilere eşit davranma, sadakat gibi yükümlülükleri beraberinde getirmektedir. Yani işçinin kişiliğinin tanımlanması ilkesi onun sadece maddi açıdan korunmasının yeterli olmayacağını açıklayan bir ilkedir. İşçinin kişiliğinin tanımlanması ilkesi maddi açıdan işçiyi korumanın yanında kişiliğinin de korunmasını amaç edinen bir ilkedir. Çünkü işçi ile işveren arasında imzalan iş sözleşmesi içerik olarak mal varlığını vb. içeren bir sözleşme değil tam tersine kişisel ilişki kurulmasını sağlayan bir sözleşmedir.
İş sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin kişilik unsurları barındığı ortaya çıkar. Sözleşme özenle iş görmeyi öngörmektedir ve burada bahsedilen kişilik ise ancak işçinin ölümü ile sonlanabilir. Bu açıdan işçinin kişiliğinin tanımlanması oldukça önemlidir. İşçinin kişiliğinin tanımlanması ilkesi işçinin maddi açıdan değil de kişiliğinin de korunması gerektiği amacı ile hareket eder. İşçi ile işveren arasındaki ilişki işçinin kişiliğine bağlı olduğu düşünülürse işçinin kişiliğinin tanımlanması ilkesi de bu bakımdan büyük önem taşır.
Sözleşme Özgürlüğünün Sınırlanması:
İş hukukunun temel ilkeleri arasında son sırada sözleşme özgürlüğünün sınırlanması yer alır. Türk hukukunda sözleşme özgürlüğü esastır. Sözleşme özgürlüğü ile sözleşme yapma, sözleşmenin diğer tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ve şeklini seçme vb. durumlar özgürlükleri temsil etmektedir. İş hukuku alanında ise mutlak emredici ve nispi emredici hükümler yer almaktadır. Mutlak emredici hükümler hiçbir şekilde kararlaştırılamaz ve hükümler değiştirilemez. Nispi emredici hükümler ise işçinin yararına olmak koşuluyla aksi kararlar alınabilir. İş hukuku içerisinde yer alan kararlar da genellikle nispi emredici olarak bilinir.
Sözleşme özgürlüğünün sınırlandırılması ilkesi işçi lehine işleyen bir ilke olma özelliği taşır. İşçi ile işveren arasında yapılan sözleşmenin nispi emredici hükümler doğrultusunda alınması gerektiğini öne sürer. Bu anlamda sözleşme özgürlüğünün sınırlanması oldukça elzemdir.
İş Hukuku Eğitimi:
İş hukukunun temel ilkeleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra bu konuya daha çok merak saracağınızı biliyorum. Bu yüzden tam adıyla temel iş kanunu ve iş hukuku eğitimi hakkında sizlere bilgi vermek istedim. Çünkü iş hukuku eğitimi ilkelerden daha ayrıntılı ve derinlemesine bilgi sunarak katılımcılarına kazanım sağlamaktadır. İş hukuku eğitimi iş yaşamında sahip olduğunuz hakları öğrenerek kendinizi güvence altında hissetmenizi sağlayacak bir eğitimdir. İş hukuku eğitimi iş yaşamınızda işçi ve işveren perspektifinden iş ilişkisini öğrenebilmenizi sağlamaktadır. Bunun yanında sosyal güvenlik mevzuatına yönelik güncel bilgiler hakkında donanımlı olmayı sağlayan bir eğitimdir.
İş hukuku eğitimi iş yaşamındaki kanunlardan haberdar olmayı ve güncel konuları takip etmenizi sağlayacak bir eğitimdir. İş hukuku eğitimi iş yeri uygulamalarını ve politikalarını etkileyen hukuku ve kanunu anlayarak temel anlamda seviye sahibi olmanızı sağlar. İş hukuku eğitimi iş yeri mevzuatı hakkında katılımcılarını bilgilendiren ve bu alanda etkili kararlar almasını sağlayan bir eğitimdir. İş hukuku eğitimi iş hukukunun temel kavramlarını, iş sözleşmesini, iş ilişkisini, sosyal güvenlik mevzuatını, işçi ve işveren ilişkisini, iş akdinin sonlandırılmasını ve daha fazlasını kursiyerlerine öğreten bir eğitimdir.
Sezer AÇİLER, 19 Haziran 1995 tarihinde Sakarya’da dünyaya geldi. 2018 yılında Sakarya Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Gayrimenkul danışmanı, stajyer sosyolog ve Felsefe Grubu öğretmeni olarak çalıştı. Sertifika programlarına katıldı. 2019 yılında İstanbul İşletme Enstitüsünde blog yazarı olarak çalışmaya başladı.