İktisat Nedir? Klasik İktisadi Görüş Nedir?
Konular | Açıklamalar | Örnekler |
---|---|---|
İktisatın Tanımı | Mevcut kaynakları sınırsız olan insan ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlemeyi inceler. | Üretim, ticaret, dağıtım, bölüşüm, para sirkülasyonu ve tüketim |
Klasik İktisadi Görüş | Ekonomiye herhangi bir müdahale olmamalı ve ekonomi kendi dengesini bulacaktır. | Adam Smith Ekolü |
Mikroekonomi | Bireysel tüketiciler üzerinden piyasa talebini belirlemeyi inceler. | Bireylerin tüketim kararları |
Makroekonomi | Birey gruplarını veya bir pazardaki ortalama bir kişinin davranışını inceler. | Toplam tüketim, üretim, tasarruf ve yatırım miktarları |
Kaynakların Kıtlığı | İnsanların kendi isteklerini tatmin etmek için sınırlı kaynakları nasıl tahsis ettiklerini inceler. | Su, enerji, hammadde vb. sınırlı kaynakların kullanımı |
Arz ve Talep | Mal ve hizmetler için oluşan talepleri ve bu talepleri karşılamak için verilen arzları inceler. | Bir ürün için artan talep, arzın artmasına neden olabilir. |
Ekonomik Varsayımlar | İktisat biliminin gerçekçi olmayan varsayımları eleştiri alır. | İnsanların tamamen rasyonel olduğu varsayımı |
Fikirler Tarihi Sözlüğü'nün İktisat Tanımı | İktisat, toplumdaki zenginliğin üretimi, tüketimi ve transferi ile ilgilidir. | Ülke ekonomilerinin analizi |
İktisadın Psikolojik, Sosyolojik ve Politik Yönleri | İktisat insan davranışlarına, toplumsal yapıya ve politikaların ekonomi üzerindeki etkisini inceler. | Tüketici davranışları, toplumsal sınıfların ekonomik etkileri, ekonomik politikalar |
İktisadi Seçimler | Sınırlı kaynakları en verimli şekilde nasıl dağıtılacağına karar vermek. | Hangi ürünlerin üretileceği, hangi hizmetlerin sunulacağı |
En geniş anlamıyla mevcut kaynakların sınırlı olması ve bu kaynakları sunacağımız insan ihtiyaçlarının ise sınırsız olması sonucu doğmuş bir bilimdir. Eldeki bu sınırlı kaynaklarla yapılacak üretim, fiyat, yine bu üretimin ticareti, dağıtımı, bölüşümü, para sirkülasyonu ve nihai tüketimini insan tercihlerine en uygun şekilde belirlemek iktisat konuları arasında yer alır. Yüzyıllar içinde insanlık her alanda olduğu gibi iktisat alanında da farklı görüşlere sahip olmuş, iktisadı kendi hayat pencerelerine göre yorumlamışlardır.
İktisat için evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımı yoktur. "Fikirler Tarihi Sözlüğü" bunu şöyle tanımlar:
İktisat, toplumdaki zenginliğin üretimi, tüketimi ve transferi ile ilgilenir. Temel düzeyde, mal ve hizmetler için arz ve talebi oluşturur. İnsanların, başkalarının durumunu daha da kötüleştirmeden, kendi isteklerini tatmin etmek için sınırlı kaynakları tahsis etme seçimleri bu şekildedir... Bununla birlikte, iktisat, insan davranışını psikolojiden daha geniş bir anlamda inceleyen bir sosyal bilim de olabilir.
Ekonomistler tarafından kullanılan tanımların çoğu analiz ve varsayımdır. Samuelson'a göre, iktisat hakkında yapılan tartışmaların çoğu üç konu üzerinde yoğunlaşıyor: kıtlık, seçim ve dağıtım.
Hangi mal ve hizmetler hangi miktarlarda üretilecek?
Nereye? Değerin en yüksek olduğu yerde mi üretilecekler? Nasıl? Hangi kaynaklar veya teknikler veya yöntemler kombinasyonu ile? Kimin için? Bütün bu emek ve fedakarlıktan kimin çıkarı var?
Ancak, bu cevapların bize iktisat hakkında pek bir şey söylemediğini belirtiyor. İlk üçü analitik konularken, dördüncü soru normatiftir. Seçimle ilgili bir tanımın daha uygun olacağını düşünüyor: İktisat, toplumun kıt kaynaklarını nasıl yönettiğinin incelenmesidir. Ekonominin bir parçasını oluşturan ahlaki ve etik konularla ilgili olduğu için bu tanımın hala geniş olacağını düşünüyor.
Krugman'ın önerdiği tanım, alanın sadece iktisadi bir yoldan çok daha fazla genişlemesi nedeniyle birçok iktisatçı tarafından da uygun görülüyor. Günümüzde iktisat sosyolojik, psikolojik ve politik yönleri de içermektedir (Krugman). Aslında, ülke çapında çeşitli üniversitelerde profesörler tarafından verilen birkaç farklı tanım vardır. "Ancak", çoğu tanım, tam olarak ekonominin ne olduğunun ardındaki bazı temel fikirler üzerinde hemfikirdir. İncelenen başlıca teoriler arasında mikroekonomi ve makroekonomi; bu ikisi tek başına ekonominin birkaç farklı tanımını sağlar.
Makroekonomi ve mikroekonomi, ekonominin iki farklı dalı olarak kategorize edilir. Mikroekonomi, piyasa talebini belirlemek için bireysel tüketiciye odaklanır (Whaples & Hoke). Öte yandan, makroekonomi, birey gruplarını veya ortalama bir kişinin bir pazardaki davranışını inceler. Makroekonomistler, mikroekonomik teorinin kapsamadığı küresel ülkeleri ve uluslararası ilişkileri daha da inceler.
Her iki şubenin de eleştirilerinden payları var. İktisat biliminin gerçekçi olmayan varsayımlar kullandığı ve insan mantıksızlığını analiz modellerine yeterince dahil etmediği yaygın olarak belirtilmektedir (Krugman). Gordon Tullock gibi savunucular, ekonomistlerin rasyonalite modeli gibi kendi varsayımlarını başından beri sorguladıklarını belirterek bu inanca karşı çıkıyorlar. Hatta bu modelin sadece ekonomide değil, psikoloji ve biyolojide de kullanıldığını iddia ediyor.
Bu iki çalışma alanını analiz ederken, birçok ekonomik varsayım mevcuttur. Bununla birlikte, Mankiw'in "İktisat Disiplini" makalesine göre, hem mikroekonomi hem de makroekonomi için ortak olan birkaç varsayım vardır:
Bu varsayımlar birçok kişinin ekonomiyi bir bütün olarak eleştirmesine yol açmıştır. Bununla birlikte, çeşitli konuları incelerken ekonomistler için genel bir çerçeve sağlarlar. Makroekonomistler, yukarıdaki çerçeveye dayalı yasaları analiz edebilirken, mikroekonomistler belirli pazarlardaki küçük ayrıntılara odaklanabilirler. İktisatçıların kendi alanlarını ve onun tüm eleştirilerini anlamaları önemlidir. Bununla birlikte, ekonominin sabit olmadığını ve ilkelerinin eleştirilebilirken yine de birçok alanda faydalı olabileceğini anlamak gerekir.
Özetle, ekonomiyi tanımlamak kime sorduğunuza bağlıdır. Her biri, tam olarak ekonominin neyi gerektirdiği konusunda biraz farklı şeyler varsayar.
Klasik İktisadi Görüş Nedir?
Klasik iktisadi görüş ekonomiyi sosyolojik bir yapı olarak ele alarak hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiğini, ekonominin çarklarının görünmez bir el tarafından kendi içinde her halükârda dengede olduğunu savunmuştur. Klasik iktisadi görüşün arz ile fazlaca ilgilendiğini talebe yeterince önem vermediğini düşünen Keynes ise, ekonomiye dengenin devlet müdahalesi ile mümkün olduğunu ve oluşacak her talebin kendi arzını yaratacağını savunan Keynesyen iktisadi görüş ile iktisat tarihi içinde yerini almıştır. Keynes’e göre devlet kamu hizmetleri ve vergi silahlarıyla ekonomide denge/ayar mekanizmasıdır.
Zaman içinde klasik iktisadi görüşü temel alarak Adam Smith ekolünden yola çıkan kapitalist iktisadi görüş ile üretim faktörlerinin özel mülkiyette olduğu serbest ekonominin temelleri atılmıştır. Serbest girişim, rekabet, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi temelli bu iktisat sistemi hala dünya ekonomisi üzerindeki en etkili görüş olarak hayatını sürdürmektedir.
İlgili yazı: Kapitalist Sistem Nedir?
Sosyalist İktisadi Görüş
Komünizmin başladığı dönemlerde, halkın ve girişimin serbestliğini sınırlayan ve ekonominin plancı adı verilen devlet yöneticilerinin istek ve tercihlerine göre yönetildiği sosyalist iktisadi görüş ortaya çıkmıştır. Hedefinde burjuvazi, sömürgecilik ve sınıf ayrımcılığı olan bu iktisat görüşü eşitlik ilkesi kapsamında piyasanın devlet otoritesi ile yönetilmesini, mülkiyetin kamuda olmasını, ekonominin serbest girişim ve rekabet yerine planlı programlı bir devletçilik ile idare edilmesi gerektiğini ön görmüştür.
Zamanla kapitalist ve sosyalist iktisadi görüşlerin karışımı olan, özel mülkiyet yanına kamu mülkiyeti ekleyerek sürdürülen ve adına karma ekonomik iktisadi görüş denen sistemler ortaya çıkmıştır. Bu iktisat görüşündeki sistemlerde piyasa genel olarak özel mülkiyet eliyle serbestçe yönetilir, kamu mülkiyeti ise arz talep yasalarını gözeterek sisteme teşvik ve yasal düzenlemelerle küçük dengeleyici müdahalelerde bulunur. Tarihsel süreçte bu seyirleri yaşayan iktisadi ekonomik bilim, kendi içinde makro ve mikro olarak ikiye ayrılır.
Makro İktisat
Mal, hizmet, para, döviz, sermaye piyasaları, iş gücü gibi ekonomik kavramları dünya ve ülkeler boyutunda inceler. İşsizlik, enflasyon, büyüme, kur ve para politikaları gibi parametreler makro iktisadın konusudur. Kısacası, bir ekonomideki paydaşların tamamının oluşturduğu toplam faaliyetler ile ilgilenmektedir. Büyük resmin peşindedir. Ülkeler, vatandaşlarının refahı için, piyasalarına ve ekonomik hayatlarına makro iktisadi durumlarını sürekli olarak gözetim altında tutarak devam etmek zorundadırlar.
Mikro İktisat
Kısıtlı üretim kaynakları ile en verimli üretim çıktılarına ulaşmak amacındaki üretici ile kısıtlı gelir altında elde edilebilecek en verimli tüketim faydasına ulaşmak amacındaki tüketici odaklıdır. Fiyat, piyasa, maliyet, fayda, kar, zarar, arz, talep, denge mikro iktisadın konusudur. Tek bir mal/ürün/hizmet ile alakalı olabileceği gibi tek bir firma ya da sektör ile de alakalı olabilir. Firma davranışları, arz talep koşulları, maliyetler, piyasa türleri mikro iktisat konusudur.
İster makro ister mikro olsun her iki iktisat türündeki hesaplamalarda matematik ve istatistik modelleri kullanılmaktadır. Gerek ulusal ekonomiler, sektörler, piyasalar, firmalar, gerekse uluslararası ekonomik sistemlerdeki veriler bazı matematik ve istatistik yöntemlerden geçirilerek kurgulanır veya sınanır. İstatistik ve matematiğin bir arada yoğun şekilde kullanıldığı bu derin alana da ekonometri adı verilmiştir.
Yazar: Serdar Altan
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.