AnasayfaBlogEstonca İK Asistanlığı: İK Operasyonlarında Kullanılan Terimler
Estonca Öğreniyorum

Estonca İK Asistanlığı: İK Operasyonlarında Kullanılan Terimler

18 Ocak 2025
Estonca İK Asistanlığı üzerine en güncel bilgilenin, İK operasyonlarındaki temel terimlerin anlamları ve kullanımı hakkında detaylı kılavuzumuzu okuyun.

Günümüz iş dünyasında İnsan Kaynakları İK) departmanı, kurumların temel taşlarından biri haline gelmiştir. Özellikle çok dilli ve kültürlü iş ortamında farklı dillerde İK terimlerinin bilinmesi ve doğru kullanılması büyük önem taşır. Bu kapsamda, İK dünyasının ve İK asistanlarının karşılaşabileceği bazı temel Estonca terimler ve kavramları ele alacağız. İçten ve samimi bir dille bilgilendirici bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?

Estonca gerçekten ilgi çekici bir dil. Bugün, hiçbir ön bilgiye sahip olmayan biri olarak Estonca İK Asistanlığı konusuna adım atacağız. Bu yazıda, İK operasyonlarında sıkça duyabileceğiniz ve kullanabileceğiniz Estonca terimler, kelimeler ve ifadeleri derinlemesine ele alacağız. Aynı zamanda günlük hayatta da işinize yarayabilecek bazı temel ifadelere yer vereceğiz. Bu şekilde, “Bu süreçte ne diyorum, nasıl okuyorum?” gibi sorulara yanıt bulabilir ve Estonca’yı ufak ufak kavramaya başlayabilirsiniz. İK’nın dinamik dünyasında, yabancı dillerin rolü giderek büyüyor. Dolayısıyla, *Estonca* gibi daha az bilinen bir dili öğrenmenin bir avantaj olması oldukça muhtemel.

Giriş
Bu yolculuğa başlamadan önce, nelerin önemli olduğuna ve neden Estonca’yı öğrenmenin değerli olabileceğine kısaca değinelim. Malumunuz, insan kaynakları alanı yalnızca CV toplamak, mülakat düzenlemek veya bordro hazırlamakla ilgili değildir. İK operasyonları, çalışanın şirkete girdiği ilk günden itibaren, hatta bazen öncesinden başlayıp işten ayrıldığı güne kadar süren ve hem şirketin hem de çalışanın haklarını gözeten birçok süreç içerir. Bu süreçlerde, çok dilli yetkinliğe sahip olmak büyük bir avantaj sağlayabilir. Çünkü bazen farklı milletten çalışanlar veya uluslararası projeler sebebiyle Estonca gibi dillere de ihtiyaç duyulabilir. Özellikle Avrupalı şirketlerde, *Estonya gibi küçük ama ekonomik açıdan aktif ülkelerle iş birliği yapmak gerekebilir. İşte bu noktada Estonca, stratejik bir iletişim* aracı haline gelir.

Unutmayın, aşağıdaki bölümlerde çeşitli Estonca kelimeler ve ifadelerle karşılaşacaksınız. Bazılarını kalın, bazılarını italik, bazılarını ise altı çizili şekilde vurgulayacağız. Bu anlatım biçiminin amacı, dikkatinizi çekmek ve kelimeyi belki de zihninize daha iyi kazımaktır. Ayrıca, günlük hayatta kullanabileceğiniz basit selamlaşma, teşekkür etme gibi ifadelere de yer vereceğiz. Çünkü, bir dili öğrenirken ufak günlük ifadelerle pratik yapmanın paha biçilemez olduğunu düşünüyoruz.

Estonca ve İK Terimleri Arasında Köprü Kurmak

Burada, Estonca ile İK operasyonları arasında nasıl bir bağ kurabileceğinizden söz edeceğiz. Öncelikle, “İş dünyasında neden Estonca?” sorusunu netleştirmek faydalı olabilir. Estonya, dijitalleşme konusunda Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden biri olup, teknoloji ve start-up ekosisteminde ciddi bir atılım gerçekleştirmiştir. Hal böyle olunca, uluslararası projelerde Estoncaya rastlamak mümkündür. Ayrıca Eston kültürü, iş etiği ve verimlilik gibi konularda oldukça titizdir. Dolayısıyla, bir İK asistanı olarak Estonca ile iletişim kurabilmeniz, hem çalışan memnuniyetini hem de verimliliği artırmada fark yaratabilir.

Bu bölümde anlatacaklarımızı iki alt başlıkta toplarsak, mesele daha kolay anlaşılır hale gelecektir:

1- Estonca’nın ses yapısı ve temel telaffuz ipuçları

2- İK süreçlerinde sıklıkla kullanılan Estonca kavramlar

1. Estonca’nın Ses Yapısı ve Temel Telaffuz İpuçları
Estonca, Fince ile akraba olan bir dildir. Dolayısıyla, Türkçe gibi Edil-Altay dil ailesine ait olmamasına rağmen, zaman zaman kulağınıza tanıdık gelen sesler veya benzer ünlü harf kullanımları yakalayabilirsiniz. Elbette Estonca telaffuz, Latin alfabesinin standart harfleri üzerine kurulu olsa da, “õ”, “ä”, “ö”, “ü” gibi işaretli karakterlere rastlamak olağandır. Mesela:

  • ä harfi Türkçedeki “e” sesine yakın bir tını verir.

  • õ harfi ise Türkçede tam karşılığı olmayan, boğazın hafif gerilerinden çıkan bir ses olup, “ö” veya “ı” arası bir tonlama gibidir.

  • ö ve ü harfleri, Alman dilindeki gibi okunur; Türkçeye benzese de ağzı biraz daha yuvarlayarak telaffuz etmeniz gerekebilir.

Estonca kelimeleri seslendirmeye çalışırken, heceleri düzgün ayırmaya özen gösterebilirsiniz. Örneğin, “Tere” (Merhaba) kelimesi "te-re" olarak iki heceye ayrılır. Uzun ünlüleri veya çift ünsüzleri görürseniz, o harfi daha uzun veya daha baskılı söylemeniz gerekir: Mesela, “Töö” (iş) kelimesi, “töö” diye uzatılarak telaffuz edilir. Bunlar ilk bakışta karmaşık görünse de, pratikle kolayca oturan kurallardır.

2. İK Süreçlerinde Sıklıkla Kullanılan Estonca Kavramlar
İnsan kaynaklarının temel yapıtaşlarından biri olan “işe alım”, “maaş yönetimi” veya “performans değerlendirme” gibi kavramları Estoncada da sıklıkla duyacaksınız. Bazı önemli örnekler:

  • Töölevõtmine (Türkçe karşılığı: işe alım)

Burada “töö” kelimesi “iş” anlamına gelir, “võtmine” ise “alma” ya da “kabul etme” gibi bir kavramı ifade eder. Dolayısıyla Töölevõtmine, birini iş gücüne katma, yani “işe alım” süreci demektir.

  • Palgaarvestus (bordro yönetimi)

Palga” maaş veya ücret anlamına gelir, “arvestus” ise hesaplama demektir. Böylece bordro düzenleme, maaş hesaplamaları, vergi kesintileri gibi tüm süreçleri içeren bir kavram.

  • Töötajate Hindamine (çalışan değerlendirmesi)

Burada “töötaja” “çalışan” demektir, “hindamine” ise “değerlendirme” veya “puanlama” anlamına gelir. Yani, çalışan performansının değerlendirilmesi veya geri bildirim süreçlerini kapsar.

  • Tööleping (iş sözleşmesi)

Leping” sözleşme anlamı taşır, “töö” ise yine “iş” demektir. İşveren ile çalışanın hak ve sorumluluklarını belirleyen resmi anlaşmaya işaret eder.

  • Tööõigus (iş hukuku)

Õigus” hukuk veya hak demektir. Estonya’nın iş hukuku kurallarını kapsayan bu terim, şirketlerin çalışana ne kadar ücret ödeyeceğinden çalışma saatlerine kadar pek çok düzenlemeyi içerir.

Bu gibi terimleri kalın ve altı çizili şekilde gördüğünüzde, gözünüzde canlandırmanız ve hatırlamanız kolaylaşacaktır. Ayrıca, her terimin Türkçe karşılığını öğrenir ve telaffuz çalışması yaparsanız, zamanla Estonca’da kendinizi çok daha rahat hissedebilirsiniz.

Gelişme
Şimdi, bu temel kavramları biraz daha derinlemesine incelemeye ve günlük hayat ifadeleriyle zenginleştirmeye başlayalım. Çünkü “İnsan Kaynakları” kavramının yalnızca şirket içindeki düzenlemelerle sınırlı olmadığını, zaman zaman çalışanlarla sosyal etkileşim gerektirdiğini de unutmamak gerekir. Örneğin, bir İK asistanı, yeni çalışanların oryantasyonunda Estonca “hoş geldin”, “nasılsın” gibi ifadeleri kullanabilirse, aradaki bariyeri hafifletebilir ve samimi bir iletişim kurabilir.

Günlük Hayatta Karşılaşabileceğiniz Estonca İfadeler

  • Tere hommikust (Günaydın)

Estonca’da sabah selamlaması olarak kullanılır. “Tere” kelimesi “merhaba” anlamına gelir, “hommikust” ise “sabah” vurgusuyla selamlamayı sabaha özel kılar.
- Tere päevast (İyi günler)
Gün ortası için kullanılan genel bir selamlaşma ifadesi.
- Tere õhtust (İyi akşamlar)
Akşam saatlerinde kullanılır ve kibar bir ifadeye sahiptir.
- Head aega (Hoşça kal)
Bir ayrılık ifadesi olarak, “iyi kalın” benzeri bir anlam taşır.
- Aitäh (Teşekkür ederim)
Günlük hayatta en çok kullanılan kelimelerden biridir.
- Vabandust (Özür dilerim / Pardon)
Yanlış bir şey yaptığınızda veya yolunuzu açmak istediğinizde kullanırsınız.
- Palun (Lütfen / Buyurun)
Hem rica hem de karşı tarafa bir şey uzatırken veya kapı açarken “buyurun” anlamında kullanılabilir.

Tüm bu ifadeleri gündelik konuşmalarda da kullanabilirsiniz. Örneğin, sabah şirkete gelirken bir Eston çalışanınıza “Tere hommikust!” demek, ona kendini değerli hissettirebilir. Küçük bir detay gibi görünse de dil farkındalığı yaratmak her zaman artı puan kazandırır.

İK Asistanının Sıkça Kullandığı Estonca İfadeler

Biraz daha kurumsal söylemler:

1- Tööintervjuu planeerimine (iş görüşmesi planlama):

- “Tööintervjuu” iş görüşmesi ya da mülakat anlamına gelir.
- “planeerimine” planlama veya programlama demektir.

Örneğin, “Kas me saame tööintervjuu planeerida kolmapäevaks?” yani “Mülakatı çarşamba günü planlayabilir miyiz?” diyerek uygunluk sorabilirsiniz.

2- Lepingutingimuste kooskõlastamine (sözleşme şartlarının mutabakatı):

- “Lepingutingimused” sözleşme şartları, “kooskõlastamine” ise koordinasyon veya mutabakat sağlama anlamına gelir.
Bir İK asistanı olarak, yeni bir çalışanla sözleşme maddelerini müzakere etmeniz gerekebilir.

3- Personalijuhtimine (personel yönetimi):

- “Personali” personel, “juhtimine” yönetim anlamına gelir. İK departmanının yönetimsel tarafından söz ederken sıklıkla karşınıza çıkar.

4- Töögraafik (iş çizelgesi / vardiya düzeni):

- Bu terim, özellikle farklı vardiyalarla çalışılan iş yerlerinde sıkça kullanılır. Bir aylık iş çizelgesi hazırlarken, “Kas oled näinud uut töögraafikut?” (“Yeni iş çizelgesini gördün mü?”) diye sorabilirsiniz.

5- Puudumiste registreerimine (devamsızlık kaydı):

- Çalışanların devamsızlıklarını, izinlerini veya raporlu günlerini kaydetme sürecine denir.

Tüm bu ifadeler, İK asistanı olarak günlük ve kurumsal sorumluluklarınızı yerine getirirken kullanabileceğiniz Estonca deyimleri yansıtır. Bir çalışana ya da yöneticinize, “Uue töötaja lepingu kinnitamine on juba lõpetatud” (yeni çalışanın sözleşmesini onaylama işi zaten tamamlandı) şeklinde bilgi geçebilirsiniz.

Daha Fazla Terim ve Açıklama

Estonca insan kaynakları terimleri tabi ki bunlarla sınırlı değil. Özellikle iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda da karşılaşabileceğiniz birkaç kavramdan bahsedelim:

  • Tööohutus (iş güvenliği):

Ohutus” güvenlik demektir, “töö” iş. Bir çalışanın güvenliğiyle ilgili yapılan eğitimler, policies ve denetlemeler bu kelimeyle anılır.

  • Haigusleht (sağlık raporu):

Hasta olduğunuzda ya da bir çalışanın hastalık izni almak için doktordan aldığı belge. Estonya’daki iş hukuku kapsamında, bu raporu işverene sunmamız gerekebilir.

  • Puhkus (tatil / izin):

Yıllık izin, anne-babalık izni, resmi tatil gibi durumlarda bu kelime sıkça duyulur.
- Mesela, “Aastapuhkus” (yıllık izin)
- “Emapuhkus” (annelik izni)
- “Isapuhkus” (babalık izni)

  • Tööandja ve Töötaja (işveren ve çalışan):

Bu çift, her iş ilişkisinin odağında bulunur. Estonca’da “tööandja” literally “iş veren / işi sağlayan”, “töötaja” ise “iş yapan” veya “çalışan” demektir.

  • Koondamine (işten çıkarma / küçülme):

Özellikle ekonomik dalgalanmalarda ya da departman küçülmelerinde her İK asistanının karşılaşabileceği bir kelimedir. Geçici veya kalıcı işten çıkarma, fesih gibi durumlarda kullanılır.

Günlük ve Kurumsal Dilin Estoncada Kesiştiği Noktalar

Estonca’da, *resmiyet ile gündelik dil aynı cümle içinde de örtüşebilir. Mesela, “Tööintervjuu planeerimine” gibi resmi bir ifade içinde “Palun” veya “Aitäh” gibi gündelik sözcükler de yer alabilir. Önemli olan*, kime hitap ettiğinizi ve hangi seviyede nezaket kullanmanız gerektiğini bilmektir.

  • Resmi bir mail yazmanız gerekiyorsa:

- “Lugupeetud hr. / pr. …” (Sayın Bay / Bayan …) diye başlayabilirsiniz.
- Teşekkür ederim anlamında e-postanın sonunda “Aitäh ja parimate soovidega” (Teşekkürler ve en iyi dileklerimle) diyebilirsiniz.

  • Gündelik bir konuşma yapacaksanız daha samimi ifadeler:

- “Tere!” (Merhaba!)
- “Kuidas läheb?” (Nasıl gidiyor?)
- “Vabandust, kas sul on hetk aega?” (Pardon, bir dakikan var mı?)

Böylece hem kurumsal hem de samimi bir tonda Estonca kullanımına alışabilirsiniz.

Kısa Bir Karşılıklı Konuşma Örneği

Aşağıdaki diyalog, yeni bir çalışana ilk gününde rehberlik eden bir İK asistanıyla ilgili ufak bir örnek olsun:

  • İK Asistanı: “Tere tulemast meie ettevõttesse!” (Şirketimize hoş geldiniz!)

  • Yeni Çalışan: “Aitäh! See on minu esimene tööpäev Eestis.” (Teşekkürler! Bu, Estonya’daki ilk iş günüm.)

  • İK Asistanı: “Kas teil on küsimusi tööülesannete kohta?” (Görevlerinizle ilgili sorularınız var mı?)

  • Yeni Çalışan: “Praegu kõik selge, aitäh. Võib-olla hiljem küsin veel.” (Şimdilik her şey net, teşekkürler. Belki daha sonra yine sorarım.)

Burada görebileceğiniz üzere, günlük hoş geldin ifadeleri ve İK ile ilgili “tööülesanded” (iş görevleri) gibi kavramlar aynı diyalog içinde gayet doğal bir şekilde harmanlanır. Böyle basit diyaloglarla, dil hem yaşar hem de pratik açıdan değer kazanır.

Estonca’da Yazışma Kültürü

Bir İK asistanı sıkça e-posta gönderir ve alır. Bu nedenle, Estonca yazışma kültürüne kısaca değinmek faydalı olabilir. Özellikle resmî iletişimde, “Lugupeetud” (Saygıdeğer) gibi ifadeler kullanılır. Aşağıda, basit bir mail örneği bulabilirsiniz:

Subject (Konu): Tööintervjuu kinnitamine (İş mülakatının onayı)

«Tere (Merhaba) …,

Soovin kinnitada, et tööintervjuu toimub 15. oktoobril kell 10:00 meie kontoris. Palun andke teada, kas see aeg sobib teile.

Aitäh ja parimate soovidega,
(Teşekkürler ve en iyi dileklerimle)
[İmza / Nâme]

Bu e-posta, işi kısa bir dille anlatırken karşı taraftan onay istiyor ve nezaket kalıpları içeriyor. Siz de benzer bir formu kullanarak kurumsal Estonca yazışmalarınızı düzenleyebilirsiniz.

Estonca’daki Rakamlar ve Tarihler

İK departmanında raporlar, izin hesaplamaları veya maaş günü gibi konularda sayılar ve tarihler önemlidir. İşte Estonca rakamlara kısaca göz atalım:

1- üks

2- kaks

3- kolm

4- neli

5- viis

6- kuus

7- seitse

8- kaheksa

9- üheksa

10- kümme

Rakamlar zamanla 11 (üksteist), 12 (kaksteist) gibi devam eder. Bu rakamları, maaş bordrosu hazırlarken, 201/10/2023 gibi tarihlerle ilgili konuşurken veya yıllık izin günlerini hesaplarken kullanabilirsiniz.

Tarih belirtirken Ay isimleri de önem taşır:

  • Ocak: jaanuar

  • Şubat: veebruar

  • Mart: märts

  • Nisan: aprill

  • Mayıs: mai

  • Haziran: juuni

  • Temmuz: juuli

  • Ağustos: august

  • Eylül: september

  • Ekim: oktoober

  • Kasım: november

  • Aralık: detsember

Örneğin, 15. oktoober ifadesi, 15 Ekim anlamına gelir. Bilhassa iş sözleşmesi başlangıcı ya da performans değerlendirmesi gibi tarihlerde, bu bilgilere hâkim olmak işinizi büyük ölçüde kolaylaştırır.

Ön Yazı ve CV Dilinde Karşınıza Çıkabilecek Terimler

İK asistanı olarak, özgeçmişler (CV’ler) ve ön yazılar (motivasyon mektupları) ile de sıkça ilgilenirsiniz. Peki Estonca CV’lerde hangi kelimeler öne çıkıyor?

  • Haridus (eğitim) – (Burada siz yalnızca bilgilendirme yapıyorsunuz, eğitim kavramını kurs şeklinde değil, özgeçmiş bilgisi şeklinde aktarabilirsiniz.)

  • Töökogemus (iş deneyimi)

  • Oskused (beceriler)

  • Keeleoskus (dil becerisi)

  • Hobid (hobiler)

Bir CV’de, “Haridus” başlığı altında kişinin mezun olduğu okullar listelenir. “Töökogemus” kısmında çalıştığı şirketler, pozisyonlar vs. belirtilir. “Keeleoskus” bölümünde “Eesti keel” (Estonca), “Türgi keel” (Türkçe), “Inglise keel” (İngilizce) gibi diller yazılabilir. Bir adayın Estonca dil seviyesi varsa, bu kesinlikle değer kazandırır. İK asistanı olarak, bu kısımları incelerken Estonca terimleri fark edebilirsiniz. Örneğin, “Hea suhtlemisoskus” (iyi iletişim becerisi) ifadesine rastlarsanız; “suhtlemisoskus”un iletişim becerisini belirttiğini hemen anlarsınız.

Örnek madde işaretleriyle bazı CV başlıkları:
- Töökogemus
- ABC OÜ (OÜ: Limited Şirket), personalispetsialist (İK uzmanı), 2020–2022
- XYZ AS (AS: Anonim Şirket), müügiesindaja (satış temsilcisi), 2018–2020
- Oskused
- Hea arvutikasutusoskus (İyi bilgisayar kullanma becerisi)
- Keeleoskus: Eesti keel (ileri seviye), Inglise keel (üst orta)
- Hobid
- Raamatute lugemine (kitap okumak)
- Jooksmine (koşu yapmak)

Bu tip terimleri birkaç kez tekrar ederseniz, Estonca’da iş dünyası ile ilgili temel kelime dağarcığınızı geliştirmeniz daha kolay hale gelir.

Estonca Telaffuz ve Ritim Hakkında Küçük İpuçları

Estonca’nın en dikkat çekici yönlerinden biri, üç aşamalı ses uzunluğu sistemidir. Kısa, uzun veya aşırı uzun ünlülerle veya çift ünsüzlerle karşılaşabilirsiniz. Bu, küçük bir dilbilgisi detayı olsa da, “performance review” gibi cümlelerde kelimelerinizi doğru telaffuz etmek istiyorsanız faydalı olabilir. Mesela, “Töö” (iş) kelimesinin “ö” harfi uzatılır. Kelimeyi kısa okursanız “to” benzeri bir şey çıkar ki bu yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
- Kısa: “to” (var olmayan bir kelime)
- Uzun: “töö” (iş)
- Aşırı uzun: Genelde harflerin üç kere tekrarı gibi görünür: “tooö” gibi yazılmaz ama söylemde hissedilir.

Numara vererek daha net bir rehber:

1- Kelimeyi hecelere ayırın: Töö-le-võt-mi-ne

2- Uzun ünlülere odaklanın: “töö” kelimesindeki “öö” sesini uzatın.

3- Ses vurgusunu dinleyin: Estonca, kelime başında veya ortasında vurgu yapabilir. Yeni kelimelerde bir Eston konuşmacıyı dinleyerek pratik yapabilirsiniz.

Böylelikle yanlış telaffuz kaynaklı anlam kayıplarını minimuma indirirsiniz. Bu konu özellikle resmi sunumlarda, toplantılarda veya iş görüşmelerinde hassas olabilir.

Gelişme Bölümünün Değerlendirmesi
Şimdiye kadar, Estonca’da hem günlük hayatta hem de İK operasyonlarında sıkça geçen terimlere, basit selamlaşmalara ve kurumsal yazışma örneklerine değindik. Kısacası, bir İK asistanı olarak temel bir Estonca kelime dağarcığına sahip olmak, hem çalışanlarla iletişiminizi güçlendirecek hem de uluslararası projelerde avantaj sağlayacaktır. Kaldı ki, dile ufaktan hâkim olmaya başlamak, çalıştığınız ortamda saygınlığınızı ve empatinizi artırabilir.

Burada öğrendiğimiz kelimeleri madde işaretleri halinde kısaca tekrar listelersek:

  • Selamlaşma:

- Tere, Tere hommikust, Tere õhtust, Head aega, Aitäh, Palun
- İK Temel Kavramları:
- Töölevõtmine (işe alım), Palgaarvestus (bordro yönetimi), Tööleping (iş sözleşmesi), Tööõigus (iş hukuku)
- Resmi Yazışma / Günlük İfadeler: Lugupeetud (Sayın), Palun (Lütfen / Buyurun), Aitäh (Teşekkürler)
- Öne Çıkan Diğer Terimler: Haigusleht (sağlık raporu), Puhkus (izin / tatil), Koondamine (işten çıkarma), Töötajate Hindamine (çalışan değerlendirmesi)

Sonuç
Yazımızın bu bölümünde, Estonca İK Asistanlığı konusunu toparlayıp temel çıkarımlara odaklanacağız. İlk olarak, *çok dilli olmanın insan kaynakları alanındaki değerinden söz ettik. Büyük şirketlerden küçük start-up’lara, Estonca gibi bölgesel, fakat ekonomik gücü yüksek bir dildeki temel İK terimlerini bilmek, sizi ve şirketinizi rakiplerinizin önüne geçirebilir. Samimiyetle* söylemeliyiz ki, çoğu zaman ufak bir “Tere” bile karşı tarafta pozitif bir etki bırakabilir.

Bu İK operasyonlarında kullanılan Estonca kelimeler, işe alım süreçlerinden performans değerlendirmesine, bordro yönetiminden iş hukuku bilgisine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Başlangıçta bu kelimeler yabancı gelse de, kullanım alanlarını gördüğünüzde size öyle büyük bir Engel teşkil etmeyecektir. Çünkü her kelimenin arkasında, mantıklı bir yapı ve ses formu yatar. Ayrıca, Estonca yazışma kültüründen de bahsederek, nasıl e-posta yazabileceğinizi ve resmi / gayrıresmi ifadelere nasıl yer verebileceğinizi gösterdik.

Şunu unutmamak gerek: Bir dili kullanmadan, hatta ufak tefek yanlışlar yapmadan öğrenemezsiniz. Dolayısıyla, başlangıçta telaffuz hataları veya kelimeleri unutma gibi durumlar yaşasanız bile moralinizi bozmayın. “Töölevõtmine”, “Tööõigus” gibi kelimeler zamanla ağzınıza oturacaktır. Arada sırada, bir Eston meslektaşınızı ya da danışabileceğiniz bir kişiyi bulup pratik yapabilirseniz, Estonca becerilerinizi kısa sürede ilerlettiğinizi görebilirsiniz.

Son Bir Bakış
Bu metinde anlattıklarımızı özetlemek için numaralı bir liste yapalım ve en kritik noktaları toparlayalım:

1) Estonca’yı Tanımak: Finceyle akraba bir dil olması ve kendine özgü harfleriyle, ilk başta garip gelse de kısa sürede aşina olacağınız bir dil yapısı vardır.
2) Günlük İfadelerin Gücü: Tere, Aitäh, Palun gibi kelimelerle samimiyet kurarken, aynı zamanda iş ilişkilerinde daha yakın bir dil oluşturabilirsiniz.
3) İK Terimleri:
- Töölevõtmine (işe alım),
- Palgaarvestus (bordro yönetimi),
- Töötajate Hindamine (çalışan değerlendirmesi),
- Tööõigus (iş hukuku),
- Tööleping (iş sözleşmesi),
- Koondamine (işten çıkarma),
- Puhkus (tatil / izin)
Gibi kelimeleri bilmek, personel yönetimi bağlamında size büyük kolaylık sağlar.
4) Telaffuzun Önemi: Uzun ünlüler ve kısa-uzun ünsüz farkları, doğru anlamı vermeniz için önemlidir. Kelimeleri hecelere bölerek çalışmak ve bir Eston konuşmacıyı dinlemek, en iyi yöntemdir.
5) Yazışma Kültürü: Resmi e-postalarda “Lugupeetud” gibi sözcüklerle başlamanız nezaket ve saygı çerçevesini korumanızı sağlar. Günlük konuşmalarda ise “Kuidas läheb?” gibi sorularla yakın ilişki kurabilirsiniz.

Sonuç olarak, Estonca İK asistanlığı, uluslararası projelerde veya Estonya ile iş birliği kuran şirketlerde özgüven sahibi bir konumda olmanızı sağlar. İnsan kaynakları alanında çalışanlar, sadece şirketin politikalarını değil, aynı zamanda kültürel ve dilsel iletişimi de yönetmekle yükümlüdür. Bu nedenle, Estonca’nın temel terimlerine aşinalık kazanmak, *kariyeriniz ve iletişim becerileriniz açısından önemli bir adım olabilir. “Bordroyu bu ay nasıl hesaplıyoruz, yeni gelen çalışanın sözleşmesi ne zaman hazır olacak, çalışanlarımızın izin belgeleri eksik mi?” gibi sorular, Estonca terimlerle yoğrulduğunda artık korkutucu olmaktan çıkıp, kısa sürede* aşina olduğunuz bir düzen haline gelir.

Elbette, her dilde olduğu gibi Estonca da yaşadıkça öğrenilir. Örneğin, maaş günü yaklaştığında, “Palgapäev” kelimesinin (“maaş günü”) ne anlama geldiğini pratikte deneyimlediğinizde hafızanızda çok daha sağlam oturacaktır. Mesai arkadaşlarına “Head aega!” (Hoşça kal!) demek, çay molasında “Kuidas läheb?” (Nasıl gidiyor?) diye sormak gibi küçük adımlar, dil öğrenme yolculuğunu eğlenceli ve öğretici bir hale getirir.

Böylece, hem İK operasyonlarını sorunsuz yürütmeye devam edebilir hem de globalleşen dünyada bir adım önde olursunuz. Şirketinizde belki bir gün Estoncayı bilen tek kişi olarak, yazışmaları, bordro yönetimini veya mülakatları rahatlıkla ele alabilirsiniz.

Sizlere son bir hatırlatma: Pratik, dil öğrenmenin can damarıdır. Günlük rutininizde küçük Estonca notlar tutmak, sık kullandığınız kelimelerin üzerine derinlemesine gitmek ve fırsat buldukça bir Eston konuşmacı ile sohbet etmek hızla ilerlemenize destek olur. Bunlar küçük gibi görünse de, ileride büyük farklar yaratacaktır. Şimdilik metnimizi burada bitiriyoruz, ama umarız ki Estonca’da temel İK terimlerini, günlük ifadeleri, yazışma kalıplarını ve telaffuz ipuçlarını özetlemiş olduk. Yeni bir dil, yeni bir bakış açısı demektir ve Estonca dünyasına attığınız bu adımlar, sizi insan kaynakları alanında yepyeni kapılarla karşılaştırabilir.

Tere tulemast uude maailma! (Yeni bir dünyaya hoş geldiniz!)
Hoşça kalın ve her daim öğrenme hevesinizi koruyun. Bu metinde öğrendiğiniz tüm kelimeleri ve kalıpları düzenli aralıklarla tekrar edin. Böylece hem İK operasyonları sırasında hem de günlük hayatta Estonca sizin için daha tanıdık ve kullanışlı hale gelecektir.

Aitäh (teşekkürler) ve head aega (hoşça kalın)!

Estonca İK Asistanlığı İK Operasyonları Terimler İşe Alım Eğitim ve Gelişim Bordro Yönetimi İş Kanunu Dil Becerisi ve İletişim Organizasyonel Esneklik Problem Çözme
Bu görüntüde kahverengi kat kat saçlarıyla kameraya gülümseyen bir kadın yer alıyor. Yüzünde sıcak ve davetkâr bir ifade var, dudakları dişlerini ortaya çıkarmak için hafifçe ayrılmış. Gözleri parlak ve uyanık, uzun kirpikler ve kemer şeklinde bakımlı kaşlarla çerçevelenmiş. Yanakları pembe ve dolgun, çene hattı ise güçlü ama narin. Portre, bu kadının yüzünün güzelliğini, cildindeki ince vurgulardan onu çerçeveleyen saç tellerine kadar tüm ayrıntılarıyla yakalıyor. Arka planın nötr gri olması, tüm dikkatin dikkat dağıtıcı veya kesintiye uğramadan öznenin özelliklerine odaklanmasını sağlıyor.  Bu fotoğraf, kompozisyonu ve ışığıyla hem duyguyu hem de kişiliği yansıttığı için insan portreleri koleksiyonlarına mükemmel bir katkı sağlayacaktır.
Annika Pärn
Estonca ve Letonca Eğitmeni

Estonca ve Letonca Eğitmeni Annika Pärn, dillerin inceliklerini ve kültürel zenginliklerini aktaran bir blog yazarıdır. Etkili öğretim metodlarıyla öğrencilerine ve okurlarına ilham verir ve dil öğrenmeyi kolaylaştıran bilgiler paylaşır. Annika, her iki Baltık dilinin öğrenimi konusunda değerli bilgiler ve pratik ipuçları sunar.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.