Ütopya Nedir? Distopya ile Arasındaki Fark Nedir?
Herkesin hayalini kurduğu, mutlu, eşitlikçi ve ideal bir toplum mümkün müdür? Çocukluğumda dedemle yaptığımız uzun sohbetlerde, onun eski günlere dair anlattığı hikayelerde hep daha güzel bir dünya arayışı hissederdim. Ütopyalarda bu mümkün görünüyor. Tarih boyunca, insanlar yaşadıkları dönemlerin sıkıntılarından kaçış yolu olarak gelecekte daha güzel bir yaşamın olmasını istemiş ve buna inanmışlardır. Pek çok düşünür, yaşanan sorunlara çözüm niteliğinde, şartların çok daha iyi olduğu ideal toplum düzeninin olduğu eserler kaleme almıştır. Bu her açıdan iyimser ve hayali denebilecek eserler için de ütopya kavramı kullanılmıştır.
Kavramlar | Tanımlar | Örnekler |
---|---|---|
Ütopya | Gerçekleşmesi imkansız şekilde tasarlanmış ideal toplum hayalidir. | Thomas More’un Utopia eseri |
Distopya | Gelecekte gerçekleşmesinin mümkün olacağından korkulan baskıcı ve totaliter toplumları tarif eder. | |
Ütopya ve Distopya Arasındaki Fark | Ütopya ideal ve mükemmel bir toplumu anlatırken, distopya baskıcı ve totaliter bir toplumu resmeder. | |
Ütopik | Ütopya kavramının özelliklerini taşıyan anlatımlar ütopik düşüncelerdir. | |
Distopik | Distopyaların kötümser düşüncelerini taşıyan anlatımlara distopik denir. | |
Ütopya Örnekleri | Tarih boyunca birçok yazarın üzerine yazdığı ideal toplum tasarımlarıdır. | Platon'un 'Devlet' eseri |
Ütopyanın Tarihi | Thomas More'un 1516 yılında 'Utopia' eseri ile yaygınlaştı. | |
Ütopya Amaçları | Ekonomik sıkıntılara çözüm bulma, en iyi toplum düzenini oluşturma, bilim ve teknolojinin gelecekteki ilerlemesini tasvir etme gibi amaçlar taşır. | |
Distopya Özellikleri | Baskıcı, kontrol eden bir hükümet, eşitsizlik, özgür düşüncenin olmaması ve insanların zihinlerinin kontrol edilmesi gibi özellikler içerir. | |
Ütopya ve Distopyanın İnsan Hayatındaki Etkisi | Ütopya ve distopya kavramları, insanların toplum ve geleceğe ilişkin düşüncelerini şekillendirir. |
Ütopya Ne Demek?
Ütopya kavramı en bilinen şekliyle; gerçekleşmesi imkânsız şekilde tasarlanmış ideal toplum hayalidir. Kelimenin yaygın biçimde kullanılmaya başlanmasında ise Thomas More'un 1516 yılında yazdığı De Optimo Reipublicae Statu deque Nova Insula Utopia ya da daha yaygın bilinen ismiyle Utopia eseri etkili olmuştur. Ütopya kavramı "hiçbir yer" kelimesinden gelmektedir. Kelime köken olarak Yunanca "yok/olmayan" anlamına gelen ou, "mükemmel" anlamına gelen eu ve "yer/toprak/ülke" anlamına gelen topos kelimeleri bir araya getirilerek oluşturulmuştur.
Ütopyalara, gerçekleşmesi imkânsız olan hayali tasarımlar gözüyle bakılır. Bunlar her yönüyle muhteşem olan ve arzu edilen yaşantı, düzen ve toplum yapısı düşünceleridir. Gelişmemiş toplumların temelini oluşturduğu ve bunlara çözüm amaçlı bir düzen getirmeyi planlayan geleceğin toplumu arzusu vardır. Bu ideal toplumlarda yasalar mükemmel işler, adalet egemendir. Herkes eşit, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürür. Ancak bu kusursuz yaşam ve toplum düzenine erişilemeyecek bir durum gözüyle bakılması, ütopyaların imkânsız hayaller olarak görülmesine sebep olmaktadır.
Tarih boyunca çok sayıda ütopyanın hayali kurulmuştur. Bunların bazıları kitaplaştırılırken bazıları da yok olmuştur. Kitap hâline getirilebilen ütopyaları gerçekleştirmek için çalışmalar yapılmış olsa da maalesef bu eylemler başarısız olmuştur. Oluşturulmak istenen ideal toplumların kurulduğu bölgenin, bulundukları ülkeden bağımsız olamaması, başarının önündeki en büyük engeldir.
Ütopik Ne Demek?
Ütopyaya dayanan ve buradaki düşünceleri tasvir etmek için ütopik kavramı kullanılmaktadır. Gerçekleşmesi imkânsız olarak görülen ve hayali düşünceler olarak nitelendirilen ütopya kavramının özelliklerini taşıyan anlatımlar ütopik düşüncelerdir. Kötülüklere yer verilmeyen ütopik düşüncelerde her konuda daima iyi düşünceler söz konusudur. Harika bir toplum yapısı, herkesin eşit şartlarda yaşaması ve arzu edilen toplum düzeninin hâkim olmasını istemek ütopik bir düşüncedir.
Günümüzde de gerçekleşmesi çok zor olarak görülen ve içinde iyilik barındıran düşünceler için ütopik kavramı kullanılmaktadır. Hayali derecede iyimser düşünceler için kullanılan ütopik kavramının aksine, her şeye kötümser yaklaşan anti-ütopyalar da söz konusudur. Bu anti-ütopyalara distopya denir. Distopyalar, gelecekte gerçekleşmesinin mümkün olacağından korkulan baskıcı ve totaliter toplumlardır. Distopyalardaki kötümser düşünceler için de distopik kavramı kullanılmaktadır.
Ütopya ve Distopya Arasındaki Farklar Nelerdir?
Peki, birbirinin tam zıttı olan bu iki kavramın özellikleri nelerdir? Öncelikle en belirgin farklılık; ütopik düşüncenin sonsuz iyimserlik ve distopik düşüncenin de sonsuz kötümserlik içermesidir.
Ütopyaların Özellikleri
Ütopyalar, gerçekleşmesinin istendiği, arzu edilen ideal toplum anlayışından doğmuştur. Ütopik düşüncenin hâkim olduğu ütopyalarda:
1- Tüm vatandaşlar için mutlak eşitlik söz konusudur.
2- Eğitim ve sağlık gibi alanlara herkes sorunsuz erişebilir.
3- Tüm vatandaşlar için güvenli bir ortamda yaşama durumu vardır.
4- Adalet ve huzur topluma egemendir.
5- Özel mülkiyet çoğunlukla yoktur veya sınırlıdır.
Ütopyalardaki yaşantılar bu şekilde tasarlanmıştır. Örneğin, Thomas More'un Ütopya'sında özel mülkiyetin olmadığı, herkesin eşit ve mutlu yaşadığı bir toplum tasvir edilir.
Distopyaların Özellikleri
Distopyalar ise gelecekte olması beklenen ve aynı zamanda bundan korkulan toplum düşüncesidir. Distopik düşüncelerin hâkim olduğu distopyalarda:
Baskıcı, her şeyi kontrol eden bir hükümet mevcuttur.
Eşitliğin hiçbir şekilde mümkün olmadığı, ya herkesin aşırı yoksul olduğu ya da zenginler ve yoksullar arasındaki gelir farkının büyük olduğu toplumlardır.
Özgür ve bağımsız düşünce söz konusu değildir.
İnsanların zihinleri kontrol edilmektedir.
Teknoloji, genellikle insanlar üzerinde baskıyı artırmak için kullanılır.
Devlet - Platon
Distopyalarda genellikle karamsar bir gelecek tasvir edilir. Örneğin, George Orwell'ın 1984 adlı eserinde, sürekli gözetim altında tutulan ve özgür düşüncenin yasaklandığı bir toplum anlatılır.
Kişisel Bir Bakış Açısı
Üniversite yıllarımda, Platon'un Devlet eserini okuduğumda, ideal toplum kavramı beni derinden etkilemişti. Kampüsün bahçesinde arkadaşlarımla yaptığımız sohbetlerde, biz de kendi ütopyamızı kurgulamaya çalışırdık. Herkesin eşit olduğu, sevginin ve saygının hüküm sürdüğü bir dünya hayal ederdik. Ancak hayatın gerçekleriyle yüzleştiğimizde, bunun ne kadar zor olduğunu da fark ettik.
Bir keresinde, bir arkadaşım "Belki de küçük adımlarla başlamak gerekir" demişti. O an anladım ki, ütopyalar sadece hayal ürünü değil, aynı zamanda daha iyi bir dünya için ilham kaynağı olabilir.
Ütopya Örnekleri
Ütopya - Thomas More
Tarih boyunca çok sayıda yazar ütopya kaleme almıştır. Bu ütopyalar; toplum, ekonomi, feminizm, bilim ve teknoloji, din, ekoloji, tarih ve politika gibi çeşitli konuları ele almıştır. Kaleme alınan ütopyalar, ekonomik sıkıntılara bir çözüm yolu bulmak ve en iyi toplum düzenini oluşturmak gibi amaçlar taşımaktadır. Aynı zamanda gelecekte bilimin ve teknolojinin ilerleyeceğine ve insan yaşamını çok iyi noktalara getireceğine dair ütopik bir düşünce de hâkimdir.
Kadınlar Ülkesi - Charlotte Perkins Gilman
Devlet - Platon
Arzu edilen ideal toplum tasarımı olan ütopyalardan ilki, Platon'un Devlet eseridir. Platon burada Sokrates'in ideal bir toplum için düşlediği devlet modelinin nasıl olacağını anlatmıştır. Devlet içerisinde üç sınıfa ayrılan insanlar; çalışanlar, bekçiler ve yöneticilerdir.
Çalışanlar: İşçi, çiftçi ve zanaatkârlardan oluşur ve üretim yaparak devlete maddi kazanç sağlar.
Bekçiler: Devletin güvenliğini sağlar.
Yöneticiler: Devletin yönetiminden sorumludur.
Burada sınıflara ayrılma durumu söz konusu olsa da bu bir ayrımcılık göstergesi değildir. Aksine her sınıfın kendine özgü bir erdemi vardır. Bunlar da:
1- Çalışan sınıfının kanaatkâr olması,
2- Bekçi sınıfının cesur olması,
3- Yöneticilerin bilge olmasıdır.
Güneş Ülkesi - Tommasso Campanella
Bu toplumda kadın ve erkek için de bir eşitlik söz konusudur. Platon'un bu ütopik devlet anlayışı, Doğu felsefesinde de Farabi'de görülmektedir.
Ütopya - Thomas More
Pek çok yönüyle Platon'un Devlet eserine dayanan Thomas More'un Ütopyasında, herkesin eşit olduğu, hümanizmin hâkim olduğu bir devlet vardır. Bu devlette:
Tüm dinlere hoşgörüyle yaklaşılır.
Çok az savaş vardır.
Özel mülkiyet yasaktır; üretim devlet adına yapılır ve herkes ihtiyacı kadarını alır.
El-Medinet’ül Fazıla / İdeal Devlet - Farabi
Yeni Atlantis - Francis Bacon
Geçmişe Bakış - Edward Bellamy
Hiçbir Yerden Haberler - William Morris
Çalışma saatlerinin dışında bilim ve sanatla uğraşmaları için bireylere yeterli zaman kalmaktadır.
1984 - George Orwell
Hayvan Çiftliği - George Orwell
Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
Biz - Yevgeni Zamyatin
Otomatik Portakal – Anthony Burgess
Gelecek Irk - Edward Bulwer-Lytton
Kadınlar Ülkesi - Charlotte Perkins Gilman
Feminist ütopyanın ilk örneklerinden olan Kadınlar Ülkesi, barışçıl ve paylaşımcı bir toplum modelinin var olduğu bir dünyayı anlatmaktadır. Sadece kadınların yaşadığı bir ülkenin varlığını duyan üç erkek, bu fikri hem ilginç hem de imkânsız bularak meraklarına yenik düşer ve bu ülkeyi keşfetmek isterler.
Ülkeye vardıklarında gördükleri karşısında, bunları sadece kadınların yaptığını kabullenmek istemez ve sürekli bir yerlerden erkeklerin çıkmasını beklerler. Ancak buradaki her iş sadece kadınlar tarafından yürütülmektedir. Aynı zamanda bu ülkedeki inanç, ekonomi, yönetim ve kültür adeta kusursuz görünmektedir.
Kadınlar Ülkesi, önemli olan şeyleri sadece erkeklerin yapabileceği düşüncesinin sorgulanarak, kadınların erkeklere ihtiyaç duymadan bir şeyler başarabileceğini güzel bir şekilde anlatmıştır. Böylelikle toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanmasına da sebep olmuştur.
Güneş Ülkesi - Tommaso Campanella
Tommaso Campanella'nın ütopik devlet tasarımında Platon'un düşüncelerinin etkisine rastlanmaktadır. Güneş Ülkesi'nin yöneticisi filozof bir rahiptir ve ülkeyi adilce yönetmektedir. Herkesin eşit ve her şeyin ortak olduğu bu ülkede, her bireyin toplum için yararlı olacak bir görevi vardır.
Bireyler günün kısa bir zamanını çalışarak geçirirken, diğer zamanlarını kendilerine zevk verecek faaliyetlere ayırma imkânına sahiptir. Böylece bireysel mutluluk ve toplumsal fayda dengelenmiştir.
Diğer Ütopya Örnekleri
El-Medinetü'l-Fazıla (İdeal Devlet) - Farabi: İdeal bir İslam toplumunun nasıl olması gerektiğini anlatır.
Yeni Atlantis - Francis Bacon: Bilim ve teknolojinin toplumu nasıl ileriye taşıyacağını gösterir.
Geçmişe Bakış - Edward Bellamy: Sosyalist bir toplum düzenini tasvir eder.
Hiçbir Yerden Haberler - William Morris: Sanayi devriminin olumsuz etkilerine karşı bir toplum modeli sunar.
Distopya Örnekleri
Ütopyanın aksine, distopyalar da edebiyatta önemli bir yer tutar. Bazı distopya örnekleri şunlardır:
1- 1984 - George Orwell: Totaliter bir rejimin insanları nasıl kontrol ettiğini anlatır.
2- Hayvan Çiftliği - George Orwell: Bir çiftlik üzerinden siyasal eleştirilerde bulunur.
3- Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley: Teknolojinin insanlığı nasıl esir alabileceğini gösterir.
4- Biz - Yevgeni Zamyatin: Bireyselliğin yok edildiği bir toplum tasvir eder.
5- Otomatik Portakal - Anthony Burgess: Şiddetin ve suçun hüküm sürdüğü bir geleceği anlatır.
Sonuç ve Değerlendirme
Ütopyalar ve distopyalar, insanlığın geleceğe dair umutlarını ve korkularını yansıtan önemli edebi eserlerdir. Ütopya ve distopya arasındaki farklar nelerdir sorusuna baktığımızda, birinin ideal bir dünya hayali, diğerinin ise bu hayalin tersine karamsar bir gelecek senaryosu olduğunu görürüz.
Bu eserler, sadece birer hayal ürünü olmaktan öte, toplumsal sorunlara dikkat çeken ve insanları düşünmeye sevk eden çalışmalardır. Kendi hayatımızda da daha iyi bir dünya için küçük adımlar atmak, belki de ütopyaları gerçeğe dönüştürmenin ilk adımı olabilir.
Bir sabah uyandığımızda, haberlerde iyi şeyler duymak, sokakta insanların birbirine gülümsediğini görmek isteriz. Belki de ütopyalar, daha güzel bir geleceğin mümkün olduğunu hatırlatmak için vardır.
Referanslar
More, Thomas; Ütopya, Çev. Şen Süer Kaya, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2019.
Platon; Devlet, Çev. Sabahattin Eyüboğlu, MEB Yayınları, İstanbul, 1998.
Gilman, Charlotte Perkins; Kadınlar Ülkesi, Çev. Kıvanç Güney, İthaki Yayınları, İstanbul, 2017.
Campanella, Tommaso; Güneş Ülkesi, Çev. Furkan Akderin, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2016.
Farabi; El-Medinetü'l-Fazıla (Erdemli Şehir), Çev. Ahmet Arslan, Klasik Yayınları, İstanbul, 2004.
2019 yılında Celal Bayar Üniversitesi'nde Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Kendini geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek amacıyla çeşitli eğitimlere katıldı, sertifikalar aldı. Okumaya ve araştırmaya olan ilgisi zamanla yazmaya yöneldi.