Sporcularda Stres Yönetimi
Konu | Açıklama | Önemi |
---|---|---|
Sporcularda Stres Yönetimi | Profesyonel sporun yoğun rekabet ortamı sporcunun sürekli yüksek performans sergilemesini gerektirir. | Stres yönetimi, sporcu performansının anahtar bileşenlerinden biridir. |
Duygusal Yönetim | Sporcuların duygularını anlamak ve kontrol etmek, stres yönetiminin önemli bir parçasıdır. | Duygusal dengesizlikler sporcu performansını olumsuz etkileyebilir. |
Öfke Kontrolü | Öfke kontrol edilebilir bir duygu olup, sporcunun maç esnasında rasyonel karar verme becerisini etkiler. | Kontrolsüz öfke, sporcunun performansını düşürebilir ve takım dinamiklerini bozabilir. |
Nefes Kontrolü | Derin ve dikkat odaklı nefes alma-verme beden sistemini yavaşlatır, hormonal sistemimizi dengelemeye yardımcı olur. | Nefes kontrolü stres seviyelerini düşürmeye yardımcı olur ve konsantrasyonu arttırır. |
Sportif Değerler | Kazanma kültürü ve başarı elde etme arzusu, sportif değerlerin önüne geçmiştir. | Başarı odaklılık stres yaratırken, sportif değerlerin korunması sporun olumlu etkilerini arttırır. |
Performans İsteği | Profesyonel sporcular, her daim performanslarını en üst düzeyde tutmak zorundadır. | Hedef ve beklentilerin gerçekçi ve sağlıklı olması, sporcularda stres ve tükenmişliği önler. |
Profesyonel Spor Alanı | Sportif etkinlikler ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüşmüştür. | Bu dönüşüm, sporcular üzerindeki maddi ve manevi baskıları arttırmıştır. |
Psikolojik Etkileşimler | Sporcularda motivasyon, iç güdü, stres ve stresör etkiler, zihinsel hazırlık, duygusal yeterlilik gibi konular önemlidir. | Bu faktörlerin yönetimi spor performansını olumlu yönde etkiler. |
Bireysel ve Takım Performansı | Sporcuların bireysel performanslarını yüksek tutma ve takıma aktarma zorunluluğu vardır. | Bu durumun etkili bir şekilde yönetilmesi takımın genel performansını etkiler. |
Spor Yönetimi | Spor kulüplerinin üst yöneticileri, idari birimler ve teknik ekibin de stres yönetiminde önemli rolleri vardır. | Tüm ekip tarafından etkili stres yönetimi, kulübün genel başarısını ve huzurunu sağlar. |
Küreselleşmenin yanı sıra profesyonelleşme süreci; sportif etkinlikleri bir oyun olma özelliğinden çıkartıp, ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüştürmüştür. Bunun sonucunda ise, kazanma kültürü ve başarı elde etme arzusu, sportif değerlerin önüne geçerek stres yükü ağır ortamların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Yoğun stres ortamlarının aktörleri olan kulüplerin üst yönetici, bütün idari yönetim birimleri, profesyonel sporcular, teknik adamlar dahil, sektördeki hemen hemen herkes yoğun stres altında çalışmak zorunda kalmaktadır.
Spor dünyasının ana aktörü konumunda bulunan, her daim performansını en üst düzeyde tutmak zorunda bırakılan profesyonel sporcular, en yüksek beklenti ile stres yükünün en önemli bileşeni haline gelmiştir. Profesyonel sporlardaki motivasyon, iç güdü, stres ve stresör etkiler, zihinsel hazırlık, duygusal yeterlilik gibi psikolojik kavram ve etkileşimlerin rolü yadsınamaz bir gerçektir.
Sporcunun performansını artırması ve bu performansını yaptığı işe aktarması, onun zihinsel hazırlığı ile mümkün olmaktadır.
Stres Yönetimi Nedir?
Duyguların bilinçli olarak yönetilebilmesi, bir sporcunun başarısını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden, antrenmanlarda duyguların ele alınması gerekmektedir. Duyguların kontrol altına alınması, onların baskılanması anlamına gelmez çünkü duygularımız deneyimlerin ve öğrenme sürecinin kontrolü altındadır. Bir sporcu duygularının farkına varamaz ve yönetemezse, iyi bir performans sergilenmesi beklenmemelidir. Sporcuların stres seviyelerini aşağı indirebilmek ve kontrol altına alabilmek için ne yapacaklarını iyi bilmeleri gerekir. Bilimsel çalışmalar, stres ve stres yaratan durumları kontrol altına almakta nefesimizi kontrol etmenin yararlarını ortaya koymaktadır.
Performans sporcularının çok çekişmeli olan maçlarda başarıya odaklı olarak performans gösterirken, rakip takım oyuncusunun bilerek veya bilmeyerek yaptığı fauller ortamın gerilmesine zemin hazırlamaktadır. Öfke ve kızgınlık kontrolü konusunda eğitim almamış sporcuların kısa zamanda öfke patlamasına doğru gittikleri ve takımın diğer fertlerinin de onu korumak adına benzer duyguları geliştirdiği görülmektedir. Kızgınlık, birçok nedene bağlı olarak kolayca gelişebilir. Bu duygu, kişinin dış dünyası ile ilgili olduğu kadar, içsel de olabilir. Belirli seviyede bir kızgınlık normaldir ve hayatın devamlılığı için gereklidir fakat belirli bir düzeyi aşarak kişiye veya çevresine zarar vermeye kadar ulaşan durumlarda kontrol edilmesi gerekmektedir.
Kızgınlık kontrol edilebilir bir duygudur ve önemli olan, kızgınlık sınırını koruyabilmektir. Bu sınırı koruyabilmenin yollarından birisinin doğru ve kaliteli nefes alış verişinde yattığını söylemek yanlış olmayacaktır çünkü doğru nefes alışverişi insanı sağlam bir sinir sistemine, dengeli bir zihne ve huzurlu bir yapıya kavuşturur.
Derin, düzenli ve dikkat odaklı nefes alıp verme beden sistemini yavaşlatır ve daha uzun zamanda düşünerek hareket etmemizi sağlar. Kalp atışlarımızı ve hormonal sistemimizi dengeye getirir. Gereksiz adrenalin üreterek, ‘savaş ya da kaç etkisi’ yaratmamızı engeller. Kızgınlığın katlanılabilir bir seviyeye çekilmesine imkan verir ve maçlar esnasında daha sakin ve dingin kalabilmenizi sağlar.
İçsel huzurunuzu çoğaltıp, beden/zihin/ruh sağlığı yerinde kişiler olarak toplumdaki değerli yerinizi almanızı diliyorum. Nice huzur dolu günlere, sınavlara, antrenmanlara, maçlara ve yarışmalara!
Spor Yönetimi Uzmanı olan Serdar Samur, Türk spor yönetimi ve kültürünün gelişmesine katkı sağlamak maksadıyla, Gedik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. Futbol Yönetimine ışık tutacak çok sayıda ulusal ve uluslararası makaleler yanında 5 kitabı bulunmaktadır.