AnasayfaBlogResesyon Nedir? Resesyon Sürecinde Neler Yaşanır?
İktisat

Resesyon Nedir? Resesyon Sürecinde Neler Yaşanır?

24 Mart 2020
Bir el aşağıya doğru bakan kırmızı bir ok tutuyor ve okun kendisi de görüntünün altını gösteriyor. Elin işaret parmağı ve başparmağı oku sıkıca tutarken görülüyor. Görüntünün arka planı bulanıktır ve mavi ve siyah renklerden oluşmaktadır. Parmak ve başparmağın okun tam tepesine yerleştirildiği ve okun geri kalan kısmının görüntünün altına doğru uzandığı görülüyor. Ok parlak kırmızı renkte ve bulanık arka plana karşı öne çıkıyor. Ok aşağıya doğru baktığı için görüntünün tamamında bir hareket ve yön duygusu var.
Resesyon KavramıResesyon Sürecinde YaşananlarResesyonla Mücadele Yöntemleri
Ekonomik durgunluğu, reel Gayri Safi yurtiçi Hasılanın düşmesini ifade eder.Ekonomide durgunluk, işsizlik artar, yatırımlar azalır, gelir dağılımı olumsuz etkilenir.Kamu harcamalarını arttırma, vergi indirimlerine gitme.
Bir ülkenin ekonomik büyümesinin durması veya gerilemesi süreci.Üretimin ve ticaretin düşmesi, ülkenin para biriminin değer kaybetmesi.Finansal yönetim, ekonomik genişleme aşamasına geçiş.
En az altı ay süreli ekonomik gerilemeyi ifade eder.Şirketlerin küçülme ya da kapanma eğiliminde olması, reel gelir seviyelerinin düşmesi.Etkili bir finansal yönetim, vergi politikasının revize edilmesi.
Ekonomik büyüme hızının nüfus artış hızından daha düşük olması.İşsizlik oranlarında artış, ulusal para biriminin değerinin düşmesi.Kamu harcamalarını çoğaltma, daraltıcı güçlerin ortadan kaldırılması.
İki çeyrek dönem neticesinde ekonomik büyümenin olmaması.Ücretlerde reel bir gerileme, ekonomide belirsizlik ve karamsarlık.İyi bir işletme yönetimi ve kriz yönetimi.
Ekonomide talep canlılığının düşme süreci.Yatırımlarda azalma, tüketim ve harcama hareketlerinin gerileyişi.Ekonominin yeniden canlandırılması için uygulamalar.
Genel anlamda ekonomik gerileyişi ifade eder.İşsizliğin artması, milli gelirin düşmesi.Yatırım ve tüketim hareketlerinin artırılması.
Makroekonomik verilerin bozulma süreci.Faizlerin ve borçlanma maliyetlerinin artması.Kullanılabilir geliri yükseltme ve özel sektör harcamalarını çoğaltma.
Ekonomik faaliyetlerdeki düşüşü ifade eder.Finansman maliyetlerinin artması ve reel sektörün daralma eğiliminde olması.Kamu harcamalarının aynı düzeyde tutarak vergilerin düşürülmesi.
Ekonomideki durgunluk ve gerileme süreci.Ekonomik büyümenin demografik büyüme hızının altına düşmesi, kişi başına milli gelirin artış göstermemesi.Vergi konusunun geniş tutulması ve vergi indirimlerine gidilmesi.

Resesyon, en az altı ay olmak üzere ülke ekonomisinin gerileme içinde olması sebebiyle, reel Gayri Safi yurtiçi Hasılanın düşüşe geçmesi, ekonomik hareketlerin durması anlamına gelir. Ekonomide durgunluk olarak ta nitelendirilir. Uzun süre devam eden bir resesyon, ekonomik çöküş anlamına gelir. Tüm dünyayı etkileyen, enfekte olduğu ülkelerde çok sayıda insanın ölümüne sebebiyet veren Coronavirus ekonomiyi olan olumsuz etkisi sebebi ile Amerika Birleşik Devletleri içindeki ekonomi kuruluşları tarafından, resesyon sürecine girme ihtimali olarak yorumlanmaya başlamış durumdadır.

Tarihte bilinen en büyük resesyon örneklerinden biri 1929 ekonomik buhranıdır. 3 yıl devam eden buhran sürecinde binlerce şirket ve banka iflas etti. Borsa en dibi gördü. Milyonlarca insanın işsiz kalmasına neden oldu. 24 Ekim 1929 tarihte “Kara Perşembe” olarak biliniyor ve büyük buhranın başlangıcı olarak kabul ediliyor.

Resesyon Ne Demek?

Resesyon kelimesinin anlamı “durgunluk” olarak bilinmektedir. Birkaç ayı geçen sürede ekonomide meydana gelen belirgin düşüşü ifade eder. Ülke ekonomisinde gelişen büyüme hızının ülkedeki nüfus artış hızından düşük olması nedeniyle, kişi başına belirlenen milli gelirin artış göstermemesidir. Böyle bir süreçte, ekonomi ivme kaybeder, talepte canlılık olmaz ve genel bir karamsar hava hakimdir. Makro ekonomi göstergeleri; reel gelir, istihdam, üretim, tüm ticaret verileri bu ölçümlemeye dahil edilir.

Bir resesyondan bahsedebilmek için birbirini izleyen iki çeyrek dönemin olumsuz ekonomik büyüme bildirmesi veya ülke tarafından ölçülen Gayri safi Yurtiçi Hasılanın izlenmesi yeterli olmaktadır. Büyüme oranında gelişen 1 puanlık düşüş neticesinde, 80 ile 100 bin kişi aralığındaki işsiz kitlenin iş bulması imkansızlaşır. Bu süreçte, yatırım eğrileri düşer ve yeni iş kurmayı planlayanlar, bekleme sürecine geçer. Ülkelerin resesyon süreci yaşaması sıklıkla görülmese de 1960-2007 yıl aralığında 21 gelişmiş ülke ekonomisi 122 resesyon yaşamıştır.



Resesyon Sürecinde Neler Yaşanır?

Resesyon etkileri, resesyon yaşama süresi ve derinliği ile ilişkili olarak değişiklik gösterir. Reel Gayri Safi Yurtiçi Harcama art arda iki çeyrek dönem boyunca gerilediği ekonomide aşağıdaki durumlar meydana gelir. Bu durumların iyi bir kriz yönetimi ile aşılabileceği unutulmamalıdır.

  • Ekonomik büyüme, ülkedeki demografik büyüme hızının altına düşer.

  • Kişi başına belirlenen milli gelir, durağan veya geriye gelen harekete dönüşür.

  • Bu süreçte işsizlik artar.

  • Gelir dağılımı olumsuz etkilenir.

  • Şirketler küçülmeye gider.

  • Ekonomik faaliyetlerde düşüşler meydana gelir.

  • Üretim hareketleri düşmesi yaşanır.

  • Ulusal para biriminde değer yitimi meydana gelir.

  • Ücretlerde reel bir gerileme olur.

Resesyon yaşayan ülke ekonomileri, küçülme eğilimi gösterir. Talepte meydana gelen gerilemeler neticesinde üretim azalır ve yukarıda bahsi geçen makroekonomik veriler bozulmaya başlar. İşsizlik oranında meydana gelen artışlar, resesyon derinleştikçe hız kazanır. Ulusal para biriminin temel para birimlerine göre değer yitirmesi sonucu enflasyon hızı artar. Reel gelir düzeyinde meydana gelen gerileme resesyonun derinlik kazanmasında etken olur. Yükselmeye başlayan faizler ve borçlanma maliyetindeki artış tüketim ve harcama hareketlerinin gerilemesine neden olur. Artan finansman maliyetleri ve ortaya çıkan nakit sıkıntısı sebebi ile daralma eğilimi gösteren reel sektörde, şirketler küçülmeyi dener veya kapanır. Resesyon süreci yaşayan ülke ekonomilerinde, piyasa belirsizliği sebebiyle; ekonominin yavaşlamasından sorun yaşamayan işletmeler, yatırımcı ve tüketiciler olmak üzere, gelecek kaygısı yaşar ve beklerler. Bu durum da ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasına etkendir. Ancak bu süreçte iyi bir işletme yönetimi iyi bir çözüm oluşturur.



Resesyon Sürecinde Mücadele

Bu süreçte farklı mücadeleler gelişir, kamu harcamaları politikası ile, ekonomin tam çalışma düzeyini dengeye oturtabilmek için özel harcamalardaki yetersiz durumun, kamu harcamaları ile ortadan kaldırılması sonucu doğar. Uygulanan bu politika ile milli gelir düzeyi düşüşü engellenmiş, özel sektör harcamalarının çoğaltılması sağlanmış ve ekonomide rol oynayan daraltıcı güçler aradan çıkartılmaya çalışılarak, ekonomide genişleme aşamasına geçiş sağlanacaktır. Bir anlamda etkili bir finansal yönetim çözümde önemli bir katkı sağlayacaktır.

Vergi uygulamaları için; kamu harcamalarını aynı düzeyde tutarak, vergi düşürme yoluna gidilir. Vergi politikası uygulamasında, vergi konusu geniş olursa, vergi indiriminden fazla kişi faydalanarak, kullanılabilir gelir yükselir. İnsanların yatırım, aynı zamanda tüketim harcamaları artar. Resesyon sürecinde mücadele uygulamaları ile ekonominin yeniden canlandırılması hedeflenir.

Türkiye’de Yaşanan Resesyon Dönemleri

Geçtiğimiz 20 yıl incelendiğinde Türkiye’de 5 resesyon dönemi karşımıza çıkmaktadır. “1988-1989, 1991, 1994-1995, 1998-1999 ve 2001-2002” olarak bilinmektedir. Bu yıllarda yaşanan durgunluk süreci ortalama 11 ay devam etmiştir. En kısası 1991 yılında yaşanan a ay süren dönemdir. En uzun süren durgunluk dönemi ise 1998-1999 yılları arasında 14 ay süren süreçtir. 1998-1999 durgunluklarında 1997 de Asya’da meydana gelen krizin 1998 senesinde Rusya’ya da sıçraması Türkiye piyasalarında zorlayıcı etkiler yaratmıştır.

Bunun yanı sıra 1999 Marmara depremi ve Düzce depremleri, doğal afetler etkisi olarak süreci uzatmıştır. 2002 yılında yaşanan durgunlukta, ABD’de yaşanan durgunluğun dünya ekonomisine olan etkisinden dolayı ülkemizde de yansımalar olmuştur. Türkiye’de yaşanan durgunluk bundan öncesine olmasına rağmen, süresinin uzamasına etkisi olmuştur. 1991 ve 1998-1999 durgunluk dönemleri dış kaynaklı sorunlardan ortaya çıkmıştır. 1991 yılında yaşanan 1990 tarihinde Irak ve Kuveyt arasında yaşanan sorunların Körfez Krizini doğurması ile oluşan etkidir. Petrol fiyatlarında ortaya çıkan tırmanış ile kriz, sıcak savaş meydana getirmiş ve dünya ekonomisi yavaşlama süreci yaşamıştır.

Kriz ve Durgunluk Süreçlerinde Hangi Sektörler Avantajlı Olur?

Kriz ve resesyon dönemlerinde avantajlı olabilecek sektörler, ekonomiye katkıda bulunan şirket ve sektörler olarak görülmektedir. Üretim aynı zamanda verimliliğin artmasına, büyümesine katkıda bulunacak her sektör kriz ve resesyon dönemlerinde gelişecek, bu süreçlerde avantajlı duruma geçecektir. Bunun yanı sıra insanların en çok ihtiyaç duyduğu ilaç sektörü, yine üretkenliği arttıran bilgi teknolojileri sektörü bu süreçlerde, zaman içinde gelişim gösterecektir. Bu sektörler, bu süreçlerde küçülüyor olsada, gelecek dönemlerde daha da güçlenmiş olarak varlıklarını sürdüreceklerdir.

Resesyon yani ekonomide meydana gelen durgunluk işgücünden işletmeye, ülke ekonomisine ve hatta dünyanın genel ekonomik büyümesine kadar eğer iyi yönetilmezse ciddi krizlere yol açabilir. Bu süreci iyi yönetmek hem işletmeler hem de ülke ekonomileri açısından çok önemlidir. 

Ekonomik durgunluğu, reel Gayri Safi yurtiçi Hasılanın düşmesini ifade eder, Ekonomide durgunluk, işsizlik artar, yatırımlar azalır, gelir dağılımı olumsuz etkilenir, Kamu harcamalarını arttırma, vergi indirimlerine gitme, Bir ülkenin ekonomik büyümesinin durması veya gerilemesi süreci, Üretimin ve ticaretin düşmesi, ülkenin para biriminin değer kaybetmesi, Finansal yönetim, ekonomik genişleme aşamasına geçiş, En az altı ay süreli ekonomik gerilemeyi ifade eder, Şirketlerin küçülme ya da kapanma eğiliminde olması, reel gelir seviyelerinin düşmesi, Etkili bir finansal yönetim, vergi politikasının revize edilmesi, Ekonomik büyüme hızının nüfus artış hızından daha düşük olması, İşsizlik oranlarında artış, ulusal para biriminin değerinin düşmesi, Kamu harcamalarını çoğaltma, daraltıcı güçlerin ortadan kaldırılması, İki çeyrek dönem neticesinde ekonomik büyümenin olmaması, Ücretlerde reel bir gerileme, ekonomide belirsizlik ve karamsarlık, İyi bir işletme yönetimi ve kriz yönetimi, Ekonomide talep canlılığının düşme süreci, Yatırımlarda azalma, tüketim ve harcama hareketlerinin gerileyişi, Ekonominin yeniden canlandırılması için uygulamalar, Genel anlamda ekonomik gerileyişi ifade eder, İşsizliğin artması, milli gelirin düşmesi, Yatırım ve tüketim hareketlerinin artırılması, Makroekonomik verilerin bozulma süreci, Faizlerin ve borçlanma maliyetlerinin artması, Kullanılabilir geliri yükseltme ve özel sektör harcamalarını çoğaltma, Ekonomik faaliyetlerdeki düşüşü ifade eder, Finansman maliyetlerinin artması ve reel sektörün daralma eğiliminde olması, Kamu harcamalarının aynı düzeyde tutarak vergilerin düşürülmesi, Ekonomideki durgunluk ve gerileme süreci, Ekonomik büyümenin demografik büyüme hızının altına düşmesi, kişi başına milli gelirin artış göstermemesi, Vergi konusunun geniş tutulması ve vergi indirimlerine gidilmesi
resesyon ekonomide durgunluk resesyon süreci ekonomi büyüme hızı reel gelir
Bu, canlı mavi gömlek giymiş bir kadının görüntüsüdür. Yüzünü çerçeveleyen uzun, koyu renk saçları var. Ten rengi açık ve yüz ifadesi kararlı. Beyaz duvarlı ve aydınlık pencereli bir odada duruyor. Gömleğinin mavisi beyaza karşı öne çıkıyor ve güçlü bir kontrast hissi veriyor. Kadın kollarını vücudunun önünde kavuşturmuş, kendinden emin bir havaya sahip. Gözleri ileriye odaklanmış ve kararlılığını gösteriyor. Önüne ne çıkarsa çıksın üstesinden gelmeye hazır görünüyor.
Esra Girgin

İşletme Eğitimimi tamamladıktan sonra uzun yıllar eğitim sektöründe hizmet verdim. Eğitim alanında çalışmalara devam ederek, her alanda içerik üreterek, kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.