Öğrenmenin Önemi Nedir?

Konu | Açıklama | Detaylar |
---|---|---|
Öğrenme İsteği | Bütün kişiler doğuştan öğrenme isteğiyle doğar | Aristoteles'in de belirttiği üzere, öğrenme insanın doğasında vardır |
Kişisel Gelişim | Kişiler, yaşanan hayatın daha kaliteli hale getirilmesi için kendilerini geliştirme yolculuğuna çıkarlar | Motivasyon teknikleri, meditasyon yolları, yaratıcılık teknikleri gibi birçok konu kullanılır |
Teorikten Pratiğe | Öğrenilen bilgilerin hayata aktarılması aşaması | Teoride öğrenilenlerin pratiğe dökülmesi sırasında bazen zorluklar yaşanabiliyor |
Bilinçaltı | Bilincimizin kontrolü dışındaki eylemler ve düşünceler | Yaptıklarımızın ve düşündüklerimizin çoğu bilincimizin kontrolü dışındadır |
Beyin ve Gerçeklik | Beynimizin algıladığı gerçeklik ve inançlarımız arasındaki ilişki | Beynimiz gerçek bilgi ile inanılan bilgiyi değiştirebilir |
İnanç Sistemi | İnandığımız değerlerin bizi nasıl etkilediği | İnancımız, beynimizin algıladığı gerçekliği etkiler |
Çevresel Koşullar | Bizi çevremizdeki koşullar şekillendirir | Aldığımız eğitimler, rol modellerimiz, okuduklarımız ve okumadıklarımız bizim dolaylı olarak şekillendirir |
Bilinçaltı ve Koşullar | Beynimizin gerçeklik algısını etkileyen koşullar | Bilinçaltımız, çevresel koşulların etkisiyle belirlenen bir çerçeve içinde hareket eder |
Fikir Üretme | Bilinçaltımızdan zaman zaman fikirler belirir | Bunlar genellikle bilincimizin kontrolü dışında gerçekleşir ancak yaşamımızı etkileyebilir |
Öğrenmenin Amacı | Kişinin kendini geliştirmesi ve daha bilinçli bir yaşam sürmesi | Öğrenme süreci hayatın her aşamasında devam eder ve kişiyi daha bilinçli ve özgür bir birey haline getirir |
Yaradılış bakımından bütün kişiler öğrenmek isteği içindedir. - Aristoteles
Yaşam yolculuğumuzun özü, devinimden ve gelişimden geçiyor. Hedeflerimizi yaşanabilir kılmak adına bin bir türlü kavramlar uyguluyoruz. Bu kavramlar arasında motivasyon yöntemleri, yaratıcı olma teknikleri, meditasyon yolları, bağımlılıktan kurtulma taktikleri gibi hem bilimsel hem de felsefi alanlarda bilinçli olarak kendimize değer katıyoruz.
Teorikten Pratiğe
Radikal kararlar alıyor ve değişimi gerçekleştirmek için harekete geçiyoruz. Teorikte öğrendiklerimizi pratiğe dönüştürüyoruz. Bu sefer başardım diyemeden içinde bulunduğumuz koşulları bahane ederek duruma teslim oluyor yani pes ediyoruz. Sinir bilimci David Eagleman’a göre Yaptıklarımızın düşündüklerimizin ve hissettiklerimizin çoğu bilincimizin kontrolü dışındadır der.
Kontrol Kimin Elinde?
Beyin, iç dünyamızın engin okyanusudur. Orada ki yaşayan canlıları, nöronlar olarak düşünürsek eğer her zaman besine ihtiyacı olan büyük balık küçük balığı yiyecektir. Beynimiz gerçekliliği olan bilgiyi inanılan bilgiyle değiştirecek kadar güçlü bir yapıdadır. Ancak inanç yapımızla nasıl bir ilişki kuruyoruz?
Her bir olgunun üstünden bakabilecek perspektife sahip miyiz? Çevre koşulları aldığımız eğitimler, rol modellerimiz, okuduklarımız ve okumadıklarımız bizi o engin okyanusun bilinmezliğine iter. Bilinçaltımıza. Zaman zaman aklımızda bir fikir belirir.
İşte o zamanda çalışkan nöronlar dışarıdan aldığı verileri işlemesiyle ilgili bir bağlantı kurmuştur.
Bilgiye verdiğimiz önem kadar değerimiz biçilir. Nöronlar yeni bilgi öğrendikçe iletişimleri kuvvetlenir tekrar edersek çok daha güçlenir. Bir şehir yolunu, bir de kırsal kesimde ki yolu düşünün aradaki fark barizdir. Ulaşımı hızlandırmak için nöronlar asfalt döküyor siz hiç merak etmeyin. Okyanusta sörf yapabilecek cesaretin var mı?
Unutmak Zamanla Orantılı
Öğrenme üzerine bilimsel olarak araştırma yapan ilk psikolog Hermann Ebbinghaus, yüzyıl kadar önce bir araştırma yapmış ve unutmanın zamana bağlı grafiğini ortaya sunmuştur.
Öğrenmede 1-3-6 kuramı nedir?
Bu sistem aralık etkisi yani1-3-6 kuramı olarak da bilinir. Öğrendiğimiz bilgilerin tümünün 3. günün sonunda tamamen unutulduğunu ortaya koymuştur. Bilginin kalıcılığını sağlamaksa bizim elimizde. Kuram şu şekilde ifade edilebilir. Öğrendiğimiz önemli bilgiler, ertesi gün %80 e düşer, tekrar ederiz. 3.gün sonunda %80 vardığında yine tekrar ederiz.
Daha sonra 6. günün sonunda tekrar ettiğimizde hafızada uzun süre bizimle kalabilir. Böylece kalıcı olarak öğrenmiş oluruz ve bilgiyi ihtiyacımız olduğunda engin okyanustan çıkarırız. Northwestern Üniversitesi ruh bilimci Paul Rebe ise beynimiz yaklaşık olarak 2.5 petabayta yakın hafıza işleme gücüne sahiptir şeklinde bir açıklamada bulunuyor. Bu değer her bir bilimciye göre kapasite değişiklik gösteriyor. 10000 yakın nöron olduğu düşünülürse, bu işleme hızı hayli fazladır da denilebilir.
Çocuğum Zeki Ama Çalışmıyor
Kapasite var fakat işlevsellikte sıkıntı var. Bu kesinlikle doğru. Çalışmıyoruz. Tam üretir gibi tam yaratacak gibi oluyoruz derken bilgi eksikliği yaşıyoruz. Üretmek için çok çalışmak gerektiğinin farkındayız. Yaşamaya üşenir hale geldik. Belki de işimize gelmiyor. Biz kendimizi kandırmaya devam edelim. Altımıza son model arabamızı altımıza çektik mi işte o zaman tamamlanmış olacağımızı hissederiz. Nereye gidiyoruz?
Emek Vermek
Emek, maddi ve manevi olarak sevginin ürünüdür. Kendimize ve çevremize ne kadar emek verirsek yaşamı o kadar seveceğiz. Her zaman motivasyonumuz yüksek olmayabilir. Disiplin işlek caddedeki ışıklar gibidir, durmadan çalışır. Yolumuz nereye düşerse düşsün öğrenmenin önemi okumak ve çalışmaktan ibarettir. Atalet bize hiçbir şey kazandırmayacaktır. Hadi kalk! Okyanusta sörf yapalım. Tabi ilk önce dengemizi nasıl güçlendirmeliyiz, öğrenmek gerek.
Yazar: Cansu Erhan


İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.