AnasayfaBlogKurumlarda İş Sağlığı ve Güvenliği
İş Güvenliği

Kurumlarda İş Sağlığı ve Güvenliği

17 Mayıs 2019
Baret takmış bir kadın dikkatle bir bilgisayar ekranına bakıyor. Parlak renkli bir baret ve ağır bir ceket giymektedir. Bilgisayar ekranında, kadının dikkatle incelediği bir planın yanı sıra çok sayıda çizim ve diyagram var. Görüntünün köşesinde bir kişinin kulağının yakın çekimi var. Kadın dikkatini bilgisayara ve planlara odaklamış gibi görünüyor. Kadın profesyonel bir çalışma ortamında ve yüz ifadesi yoğun bir konsantrasyona sahip.

İş güvenliği, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla alınan önlemler bütünüdür. İş güvenliği kurallarının temeli, 18. yüzyılda sanayi devriminin gerçekleşmesi ve bununla beraber meslek hastalıklarının ortaya çıkmasıyla atılmıştır. Sanayileşmenin getirdiği yeni üretim yöntemleri ve çalışma koşulları, işçilerin sağlığını ve güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Bu durum, iş güvenliği konusunda yasal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmıştır.

TarihOlay/KonuAçıklama
18. yüzyılİş Güvenliğini İlk Kez Gündeme Getiren OlaySanayi devrimi ve meslek hastalıkları
1788İlk Hukuki Gelişmeİngiltere'de çıkarılan 'Baca Temizleme Kanunu'
1919Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) KuruluşuÇalışma sağlığı ve güvenliği konusunda birçok sözleşme çıkarıldı
1932Türkiye'deki İlk İş Güvenliği Çalışmalarının BaşlamasıILO sözleşmelerinin imzalanması
1987İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nın İlk Kez KutlanmasıÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kutlanmaya başlandı
2012İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun Yürürlüğe Girmesi6331 sayılı kanun çıkarıldı
-İş Güvenliği Uzmanı İhmali6331 sayılı kanun sonrası istihdam açığı oluştu
-İş Güvenliği Uzmanı Kim Olabilir?Mühendis, mimar ve teknik elemanlar
-Uzmanlık SeviyeleriC-A arası seviyeler ve eğitimci ünvanı
-İnşaat Sektöründe İş GüvenliğiKişisel koruyucu donanımın önemi

İş Güvenliği Tarihi

İş güvenliği ile ilgili ilk hukuki gelişme, 1788 yılında İngiltere'de çıkarılan Baca Temizleme Kanunu olarak nitelendirilmektedir. Bu kanunu sırası ile 1802 yılında, İngiltere'de çıkarılan Sağlık ve Ahlakın Korunması Kanunu ve 1833 yılında çıkarılan Fabrikalar Kanunu izlemiştir. 1847 yılında ise, ilk kez günümüzdeki uygulamaların temelleri atılarak, iş yeri denetimi ve iş müfettişliği yapısı oluşturulmuştur.

1919 yılında Cenevre'de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kurulmuş ve iş sağlığı ve güvenliği konusunda birçok sözleşme çıkarılmıştır. ILO, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için uluslararası standartlar belirleyerek, üye ülkelerin bu standartları uygulamasını sağlamaya çalışmaktadır. ILO'nun 155 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi, bu alanda en kapsamlı sözleşmelerden biridir (Arıcı, 1999).



Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği

Türkiye'de iş güvenliği çalışmaları, 1932 yılında ILO Sözleşmelerinin imzalanmasıyla başlamıştır. Konu ile ilgili çalışmalar 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (2012) çerçevesinde yapılmaktadır. Bu kanun, işverenlerin ve çalışanların yükümlülüklerini belirleyerek, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için gerekli çalışmaları düzenlemektedir.

Türkiye'de çalışanların, iş yerlerinde oluşabilecek kazalar için gerekli önlemlerin alınması ve iş güvenliği bilincinin geliştirilmesi amacıyla 1987 yılından beri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından her yılın 4-10 Mayıs tarihleri arasında İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kutlanmaktadır. Bu hafta boyunca, iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.



6331 sayılı kanun ile beraber ciddi bir istihdam açığı oluşmuş ve piyasanın kalifiye eleman ihtiyacı artmıştır. Bu durum, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı adında bir mesleğin oluşmasında önemli rol oynamıştır. Günümüzde birçok kişi iş sağlığı ve güvenliği eğitimi alarak bu alana yönelmeyi tercih etmiştir.

İş Güvenliği Uzmanı Olmak İçin Gerekenler

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belgelendirilen mühendis, mimar ve teknik elemanlara iş güvenliği uzmanı denilmektedir. Teknik eleman olarak bahsedilen grupta, teknik öğretmenler, fen-edebiyat fakültelerinin fizik veya kimya mezunları ile iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları yer almaktadır.

Uzmanlık Seviyeleri

Bakanlıkça yapılan sınavdan, 70 ve üzeri puan alan kişiler kariyerlerine C sınıfı uzman unvanıyla başlarlar. C sınıfı uzman olarak, 3 sene fiili çalışma sonrasında bakanlıkça yapılacak B sınıfı uzmanlık sınavından da 70 ve üzeri puan alındığı takdirde B sınıfı uzman unvanı; B sınıfı uzman olarak 4 sene fiili çalışma ve sonrasında yine bakanlıkça yapılacak olan A sınıfı uzman sınavından 70 ve üzeri puan alınması durumunda kişi A sınıfı uzman unvanına sahip olur.

İş sağlığı ve güvenliği alanında eğitimci olmak isteyen kişiler ise 5 yıl A sınıfı uzmanlık yaptıktan sonra eğitimci unvanına sahip olabilirler (Bayram, 2018).

İş Güvenliği Uzmanlarının Görevleri

İş güvenliği konusunda uzmanların yaptığı çalışmalar genel hatları ile şu şekilde özetlenebilir:

18 yüzyıl, İş Güvenliğini İlk Kez Gündeme Getiren Olay, Sanayi devrimi ve meslek hastalıkları, 1788, İlk Hukuki Gelişme, İngiltere'de çıkarılan 'Baca Temizleme Kanunu', 1919, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Kuruluşu, Çalışma sağlığı ve güvenliği konusunda birçok sözleşme çıkarıldı, 1932, Türkiye'deki İlk İş Güvenliği Çalışmalarının Başlaması, ILO sözleşmelerinin imzalanması, 1987, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nın İlk Kez Kutlanması, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kutlanmaya başlandı, 2012, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun Yürürlüğe Girmesi, 6331 sayılı kanun çıkarıldı, -, İş Güvenliği Uzmanı İhmali, 6331 sayılı kanun sonrası istihdam açığı oluştu, -, İş Güvenliği Uzmanı Kim Olabilir?, Mühendis, mimar ve teknik elemanlar, -, Uzmanlık Seviyeleri, C-A arası seviyeler ve eğitimci ünvanı, -, İnşaat Sektöründe İş Güvenliği, Kişisel koruyucu donanımın önemi

1- Acil eylem planları hazırlamak

2- Risk analizleri yapmak

3- Risk değerlendirme raporları hazırlamak

4- Çalışan temsilcisi belirlemek

5- Yangın, ilk yardım, hijyen ve arama kurtarma eğitimlerini alacak personel sayısını belirlemek

6- Personele işbaşı eğitimlerinin verilmesini sağlamak

Tehlike sınıfına göre istihdam edilmesi gereken uzmanların belge sınıfı ise az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için C sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için B sınıfı ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için A sınıfı uzman olarak belirlenmiştir. Bu tehlike sınıfları için uzmanlar tarafından risk önleyici etmenler belirlenerek, tehlikenin ve dolayısı ile olası birçok kazanın engellenmesi amaçlanır.

İş Güvenliğinde Kişisel Koruyucu Donanımlar

Özellikle inşaat sektöründe iş güvenliği oldukça önemlidir ve tehlikelerin minimum seviyeye indirilmesi için kişisel koruyucu donanım olarak adlandırdığımız ekipmanların kullanılması hayati önem taşımaktadır. Kişisel koruyucu donanımlar, çalışanları iş yerindeki fiziksel, kimyasal ve biyolojik risk faktörlerine karşı koruyan ekipmanlardır. Bu ekipmanlar arasında şunlar yer alır:

Baş koruyucular (baret, şapka, kasket vb.)

Göz ve yüz koruyucular (gözlük, yüz siperleri vb.)

Solunum sistemi koruyucuları (gaz maskeleri, toz maskeleri vb.)

El ve kol koruyucular (eldivenler, kolluklar vb.)

Ayak ve bacak koruyucular (güvenlik botları, dizlikler vb.)

Cilt koruyucular (koruyucu kremler, koruyucu giysiler vb.)

Vücut koruyucular (iş elbiseleri, iş önlükleri vb.)

Kişisel koruyucu donanımların doğru seçilmesi, düzenli olarak kullanılması ve bakımının yapılması, iş kazalarının önlenmesinde kritik öneme sahiptir (Özdemir, 2019).

Risk Analizi ve Acil Eylem Planları

İş güvenliği uzmanları, iş yerlerindeki riskleri belirlemek ve bu riskleri minimum seviyeye indirmek için risk analizleri yaparlar. Risk analizi, iş yerindeki tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin yol açabileceği risklerin değerlendirilmesi ve risklerin kontrolü için gerekli önlemlerin alınması sürecidir. Risk analizi yapılırken çeşitli yöntemler kullanılır. Bunlar arasında en yaygın olanları şunlardır:

1- Ön Tehlike Analizi (PHA)

2- İş Güvenliği Analizi (JSA)

3- Hata Türleri ve Etkileri Analizi (FMEA)

4- Tehlike ve İşletilebilirlik Analizi (HAZOP)

5- Olay Ağacı Analizi (ETA)

6- Hata Ağacı Analizi (FTA)

Risk analizi sonucunda, iş yerindeki risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için alınması gereken önlemler belirlenir. Bu önlemler arasında mühendislik kontrolleri, idari kontroller ve kişisel koruyucu donanımların kullanılması yer alır (Yılmaz, 2016).

İş güvenliği uzmanları ayrıca, iş yerlerinde meydana gelebilecek acil durumlara karşı hazırlıklı olmak için acil eylem planları hazırlarlar. Acil eylem planları, yangın, patlama, doğal afetler, kimyasal sızıntılar gibi acil durumlarda yapılması gereken eylemleri belirleyen planlardır. Bu planlar, acil durumların etkin bir şekilde yönetilmesini ve zararların en aza indirilmesini sağlar.

Acil eylem planları hazırlanırken şu hususlar dikkate alınır:

Acil durum ekiplerinin oluşturulması

Acil durum müdahale prosedürlerinin belirlenmesi

Tahliye planlarının hazırlanması

Acil durum tatbikatlarının yapılması

İlk yardım ve yangın eğitimlerinin verilmesi

Acil durum ekipmanlarının sağlanması

Acil eylem planları, tüm çalışanların katılımıyla hazırlanmalı ve düzenli olarak gözden geçirilmelidir. Ayrıca, acil durumlarda kullanılacak ekipmanların düzenli olarak bakımı yapılmalı ve çalışır durumda olduğundan emin olunmalıdır (Şimşek, 2018).

Kaynakça

Arıcı, K. (1999). İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Dersleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Bayram, F. (2018). İş Sağlığı ve Güvenliği. İstanbul: Beta Yayınevi.

Özdemir, M. (2019). İş Güvenliğinde Kişisel Koruyucu Donanımlar. Ankara: İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, 99, 15-22.

Şimşek, H. (2018). Acil Eylem Planları. Ankara: İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, 94, 8-12.

Yılmaz, G. (2016). İş Kazalarının Önlenmesinde Risk Analizi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, 45(2), 145-162.

iş güvenliği iş sağlığı ve güvenliği iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı Türkiye'de iş güvenliği
Bu resimde ikisi de gözlük takan bir erkek ve kadın görülüyor. Adam mavi bir gömlek ve siyah bir pantolon giyerken, kadın beyaz bir gömlek ve mavi bir kot pantolon giymektedir. Her ikisinin de gözlükleri takılı ve dümdüz ileriye bakıyorlar. Adamın kolu kadının beline dolanmış ve yüzleri birbirine yakın göründüğü için birlikte bir anı paylaşıyor gibi görünüyorlar. Arka plan yumuşak, kirli beyaz bir renktedir. Işık hafif loş, görüntüye yumuşak ve sıcak bir his veriyor. Gözlüklerine rağmen, gözleri hala bir duygu belirtisi gösteriyor. Birbirlerinin varlığından memnun ve mutlu görünüyorlar.
Konuk Yazar
Blog Yazarı

İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.