İş Hayatında Kadının Var Olma Çabası

İş Hayatında Kadın Olmanın Zorlukları
Dönemler | Kadının Durumu | Zorluklar |
---|---|---|
İlkel Kabile Hayatı | Aileden sorumlu, soyu devam ettiren. | Özgürlüklerin sınırlı olması. |
Ataerkil Sistem Dönemi | Ekonomi ve siyasette erkeklerden daha az katılım. | Yetersiz eğitim, iş yerinde yaşanan sorunlar, anne olmak. |
Modern Zamanlar | Ev ve aile ile birlikte iş hayatında da yer alması beklenir. | Dengeli bir hayat sürdürme, çocuklar ve eş arasında denge kurma. |
İş Hayatı | Eşit haklara sahip olmayan ve cinsiyet ayrımına maruz kalan birey. | İş hayatında eşitsizlik, cinsiyetçi yaklaşım, takdir edilmeme. |
Toplum Beklentisi | Ev işleri, çocuk bakımı ve eşini mutlu etmekle sorumlu. | Kişisel gelişim ve kariyer yapma fırsatı bulamama. |
Eğitim | Eğitim seviyesi yetersiz kalabilir. | Kırsal kesimlerde eğitim fırsatlarından yoksun olma. |
Siyasi Katılım | Erkeklerden daha düşük katılım oranı. | Ayrımcılık, cinsiyetçi yaklaşımlar. |
Evlenme ve Çocuk Sahibi Olma | Toplum tarafından zorunlu kılınmış birey. | Erken yaşta evlilik, istenmeyen hamilelikler. |
Ekonomik Bağımsızlık | Ekonomik açıdan bağımsız olmak için çaba gösterir. | Cinsiyet ayrımcılığı, düşük ücretler. |
Gelişmiş Ülkelerde Kadın | Gelişmiş ülkelerde daha fazla hak ve eşitliğe sahip. | Yine de bazı alanlarda eşitsizlik. |
İnsan soyunun evrimsel gelişim tarihine baktığımızda, kabile hayatında anaerkil sistemin baskın olduğu görülür. İlkel kabile hayatında kadın, aileden sorumlu ve soyu devam ettiren en güçlü kişi örneği ile karşımıza çıkar. Kabileler arası güç - iktidar savaşlarının başladığı dönemle birlikte de ataerkil sistemin daha baskın hale geldiğini görebiliriz. Ataerkil anlayışın yönetimde olduğu bu dönemde kadınların ekonomi veya siyaset gibi alanlarda erkeklere oranla daha az katılım sağladığını görmekteyiz. Bunun nedenleri arasında yetersiz eğitim, iş yerinde yaşanan sorunlar ve anne olmak gibi konuları sayabiliriz. Ne yazık ki günümüzde de kadınların iş hayatına girmesi ve kariyer sahibi olması oldukça zordur.
Tarihsel süreçte kadın ve erkek rolleri incelendiğinde, anaerkil dönem ve kabile yaşamında kadınların daha baskın bir role sahip olduğu görülmektedir. Antropolog Sherry B. Ortner'ın "Is Female to Male as Nature Is to Culture?" makalesinde belirttiği gibi, ilkel toplumlarda kadınlar doğurganlık özellikleri nedeniyle saygı görür ve kabilenin devamlılığını sağlayan en önemli unsur olarak kabul edilirdi (Ortner, 1974). Ancak tarım toplumuna geçiş ve sonrasında sanayileşme ile birlikte patriarkal düzenin hâkim olmaya başladığını ve bunun kadınlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söyleyebiliriz.
Günümüzde İş Hayatında Kadın Olmak
İş hayatında kadın çalışanların yaşadığı sıkıntılar, günümüzün büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu durum yüz binlerce yıllık insanlık tarihi ile karşılaştırıldığında büyük bir ironi yaratmaktadır. Bugün toplumun bir kadından beklentisi yemek yapmak, evi temizlemek, mutlaka evlenmek, çocuk yapmak ve bakmak, kocasını mutlu etmek veya kocasının kazancı ile yetinebilmek. Bu listeyi çok daha uzatılabilir. Aynı şekilde toplumun erkekten beklentisi de çalışıp para kazanmak, askerlik yapmak ve evlenmek. Bu anlayışla birlikte kadının iş hayatına girmesi daha da zorlaşmakta.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülke genelinde erkek çalışan nüfus oranı %65,8 iken bu oran kadın çalışanlarda %29,3'tür. Bununla beraber büyük şehirlerde yaşayan kadınların iş hayatına katılım oranı da küçük şehirlerde yaşayan kadınlara göre daha fazladır (TÜİK, 2021). Ancak yine de kadınların iş hayatına katılımı erkeklere oranla oldukça düşüktür ve bu farkın kapatılması için çalışmalar yapılması gerekmektedir.
İş Yerinde Cinsiyet Ayrımcılığı
Kadınların iş hayatına katılım oranının düşük olmasının en önemli sebeplerinden birisi geleneksel düşünce yapısıdır. "Erkek çalışır, kadın evde kalır" zihniyeti ile hareket eden bireyler, iş yerinde mobbing, taciz ve iş kollarına göre cinsiyet ayrımcılığı gibi sorunları daha da arttırmaktadır. Örneğin, bir erkeğin okul servisi şoförlüğü yapması normal karşılanırken bir kadının bu işi yapması anormal karşılanmakta. Şoförlük mesleği erkeklere ait bir olgu gibi benimsenmiş. Burada mesleği icra etmek için erkek olma ön koşulu toplum bilinçaltına yerleşmiştir. Bir okulun servis şoförlüğü için kadın ve erkek bireylerin başvurusu değerlendirilirken, güvenilir ya da iyi şoför olma kabiliyetinden ziyade öncelik cinsiyete verilmektedir. Bu durum iş yerinde kadınlara karşı ayrımcılık örneklerinden sadece biridir.
Kadınların Yaşadığı Zorluklar
Kadınların iş hayatında karşılaştığı bir diğer zorluk da anne olup iş bulmakta zorlanmalarıdır. Çocuk sahibi kadınlar, iş görüşmelerinde genellikle bu durumlarının aleyhlerine kullanıldığını belirtmektedir. İşverenler, çocuk sahibi kadınların işe devamsızlık yapacağını veya performanslarının düşeceğini düşündüklerinden onları işe almaktan kaçınabilmektedir. Aynı zamanda çalışan kadınların yaşadığı zorluklar arasında, ev ve iş yaşamı dengesini sağlamak, çocuk bakımı, ev işleri gibi sorumlulukları yerine getirmek de bulunmaktadır.
Psikolog ve yazar Alice Eagly, "Through the Labyrinth: The Truth About How Women Become Leaders" kitabında, kadınların iş hayatında karşılaştığı cam tavan engelinden bahsetmiştir. Cam tavan, görünmez ancak aşılması güç olan ve kadınların üst düzey yönetici pozisyonlarına gelmelerini engelleyen bariyerleri ifade eder (Eagly & Carli, 2007). Bu engeller arasında, önyargılar, stereotipler, mentorluk eksikliği gibi faktörler yer almaktadır.
Ayrımcılığa Yaşanmış Bir Örnek
Daha farklı bir sektörde yaşadığım bir örnek üzerinde incelersek yine aynı algıyı görmek mümkün. Yeni mezun bir genç kadın olarak bilgisayar teknisyenliği pozisyonu için başvuruda bulunduğum firmanın insan kaynakları personeli ile yaptığım mülakat sadece 5 dakika sürdü. Önceden gönderdiğim özgeçmişimi inceleyerek beni görüşmeye çağıran insan kaynakları uzmanı, karşısında genç bir kadın gördüğü için şaşkınlık taşıyan yüz ifadesini gizlemekte bir an zorluk yaşadı.
Kişisel bilgilerimi teyit ettikten sonra "Biz aslında erkek teknisyen arıyoruz ama değerlendirdikten sonra size dönüş yaparız" diyerek görüşmeyi sonlandırdı. Bu iki farklı örnekte yaşanan sorunları ele aldığımızda ortak bir sonuç elde ediyoruz: İşin cinsiyete ait olması fikri.

Kadın İstihdamını Artırma Yolları
Bugün birçok firma öncülüğünde kadın istihdam projeleri yürütülmekte. Özellikle anne olup iş bulma konusunda sıkıntı çeken kadınlar için pozitif ayrımcılık içeren projeler de var. Bunun en güzel örneği, Türkiye'nin önde gelen boya firmalarından birinin başlattığı "Ustam Kadın" projesidir. Bu proje kapsamında kadınlar, teknik eğitimler alarak boya ustalığı konusunda yetiştirilmekte ve istihdam edilmektedir.
Genelde bu tip projeler kapsamında çok iyi sonuçlar alınmakta. Fakat tek çözüm bu projeler değil. Asıl çözümlerden biri, "iş hayatında kadın" çalışmasının normalleşmesi. Bunun için de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ortak bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında geleneksel düşünce yapısının etkilerinden kurtulduğumuz anda, kadınlar iş hayatında var olmaya çalışma ve beraberinde getirdiği sorunlardan da kurtulmuş olacak.
Kadınların iş hayatına katılımını desteklemek için hükümetin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün ortak hareket etmesi gerekmektedir. Uygun yasal düzenlemeler, esnek çalışma modelleri, kreş ve bakım hizmetleri, eğitim ve farkındalık çalışmaları gibi adımlar atılarak kadın istihdamını artırma yolları geliştirilebilir. Unutulmamalıdır ki; toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların güçlendirilmesi ve iş hayatında aktif rol almaları, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasında büyük önem taşımaktadır.
Kaynakça:
Eagly, A. H., & Carli, L. L. (2007). Through the labyrinth: The truth about how women become leaders. Harvard Business School Press.
Ortner, S. B. (1974). Is female to male as nature is to culture? In M. Z. Rosaldo & L. Lamphere (Eds.), Woman, culture, and society (pp. 68-87). Stanford University Press.
Türkiye İstatistik Kurumu. (2021). İşgücü istatistikleri, Ocak 2021. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Isgucu-Istatistikleri-Ocak-2021-37485

İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.