Bismarck Sağlık Modeli Nasıldır?
Geçenlerde büyükbabamla sohbet ederken, Almanya'nın sanayileşme dönemindeki işçi hareketlerinden ve sosyal güvenlik sistemlerinin nasıl ortaya çıktığından bahsettik. Büyükbabam, tarih kitaplarında okuduğu ve üniversitedeki profesörlerinden dinlediği hikâyeleri paylaştı. Özellikle Bismarck Sağlık Modeli'nin nasıl şekillendiği ve günümüze nasıl uyarlanabileceği üzerine derin bir konuşma yaptık. Bu sohbet beni oldukça etkiledi ve bu konuyu daha derinlemesine araştırmak istedim.
Model Özellikleri | Günümüzdeki Uygulama | Almanya'daki Ödemeler |
---|---|---|
Çalışanların sigorta primlerinin finansmanı | Sigorta primleri şeklinde ortaklaşa finanse edilir | Çalışanların gelirlerinden zorunlu kesilen primler |
Sigorta kurumları kar amacı güdemez | Hala geçerli - Herkesin dahil olduğu bir sistem | Hane halkı geliri üzerinden %1-2 oranında vergi alınır |
Sağlıklı çalışanların iş faaliyetine katılımı | Sağlık durumu veya riskine bağlı olmaksızın gelirler üzerinden orantılı | 18 yaş altı gençler ve çocuklar bu ödeme oranlarından muaf |
Sağlık hizmetlerinin sağlık durumuna bağlı olarak değil, sigorta kapsamında sağlanması | Sağlık hizmetleri finansmanı sadece ücretler değil, farklı kaynaklardan da sağlanır | Hastalık fonları tarafından özel programlar sağlanır |
Pratisyenlerle yapılan sözleşmeler sonucu sevk işlemi | Bağımsız pratisyenlerle yapılan anlaşmalara göre hizmet sunulur | Kamuda yatak sayısının %50'si, kar amacı ile işleyen hastanelerde %17'si, geriye kalan %33, yarı kamu ve yarı özel hastanelerde |
Mesleğe dayalı sigorta sistemi | Farklı sigorta sistemleriyle birleştirilmiş | Hastane yataklarının %50'ye kadarı kamuya ait |
Sağlık hizmetlerinin sunumunda sunucuların ağırlıklı olarak özel olması | Hizmet sunucuları anlaşmalı olarak bulunmakta | Yerel derneklerle yapılan ikili anlaşmalarla sağlanır |
Bağımsız yönetim modeli | Birçok farklı yönetim modeli varken, Bismarck temelinde bağımsız bir modeli korumaktadır | Özel sigorta şirketlerinin %57'si kar amacı güdüyor |
Sağlık hizmetlerinin finansmanında ücretlerin önemi | Farklı kaynaklar da dahil edilmiş durumda | Toplam sağlık sigorta şirketlerinin sayısı 124 |
Ücretlerin mesleklere göre belirlenmesi | Artık değişkenlere bağlı olarak belirleniyor | 42 tane özel sağlık sigortası şirketi bulunuyor |
Sanayileşmenin Getirdiği Değişimler ve İşçiler
1800'lerin Almanya'sını hayal edin. Sanayileşmenin hız kazandığı, fabrikaların birbiri ardına yükseldiği bir dönem. Demiryolu çalışmaları, demir-çelik üretimleri ve daha niceleri... İşçiler sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar çalışıyor, çoğu zaman sağlıklarını ve ailelerini ikinci plana atıyorlardı. O dönemde "çalış çalış çalış" anlayışı hâkimdi. Hastalıklar, fazla çalışma saatleri, işçilerin günlük yaşamlarının bir parçası haline gelmişti. Durum böyle olunca, işçilerin hakları ve refahı pek de kimsenin umurunda değildi.
Ancak bazı girişimciler, Alfred Krupp ve Friedrich Harkort gibi vizyonerler, bu durumu değiştirmek için adım atmaya karar verdiler. Onlar için işçilerin sağlığı ve refahı, sadece insani bir gereklilik değil, aynı zamanda üretimin sürekli ve verimli bir şekilde devam etmesi için de kritikti. Sağlıklı bir işgücü, sağlam bir üretim demekti.
İlk Adımlar ve İşçilerin Talepleri
Bu girişimcilerin çabaları sonucunda, 1948 yılında, çalışanlar Prusya Kralı'ndan işçiler adına bir bakanlığın kurulmasını talep ettiler. Bu talepler, işçilerin seslerini duyurmaya başladıklarının bir göstergesiydi. Otto von Bismarck, Prusya Başbakanı olarak, bu çağrılara kayıtsız kalamadı ve sosyal reformlara yöneldi.
Bismarck Sağlık Modeli'nin Doğuşu
Bismarck Sağlık Modeli, ismini aldığı Otto von Bismarck tarafından 1883 yılında Almanya'da hayata geçirildi. Üniversitedeki tarih derslerimde, bu modelin sosyal güvenlik sistemlerinin temelini nasıl oluşturduğunu sıkça duyardım. Bismarck, çalışan işçilerin maaşlarından yapılan kesintilerle ve işverenlerin katkılarıyla finanse edilen bir sistem kurdu. Bu, o dönemde devrim niteliğinde bir adımdı.
Bu modelin temel özellikleri şunlardı:
1- Zorunlu Katılım: Her çalışan sisteme dahil olacaktı. Bu sayede herkesin sağlık hizmetlerine erişimi sağlanacaktı.
2- Kar Amacı Gütmeyen Sigorta Kurumları: Sigorta kurumları, kar elde etmek yerine, üyelerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlıyordu.
3- Çalışmanın Sağlıklı Olmayı Gerektirmesi: Bismarck modeline göre, çalışmak isteyen bireylerin sağlıklı olmaları gerekiyordu. Bu nedenle sağlık sigortası, işgücünün bir hakkı olarak görülüyordu.
Bismarck Sağlık Modeli Özellikleri ve Avantajları
Bu modelin özellikleri ve avantajları zamanla diğer ülkeler tarafından da fark edildi. Sistemin en büyük avantajlarından biri, sosyal dayanışma ilkesine dayanmasıydı. Yani sağlıklı bireyler, daha hasta veya risk altında olan bireyler için de katkıda bulunuyordu. Bu sayede toplumun genel sağlık düzeyi yükseliyordu.
Almanya'da Sağlık Hizmetlerinin Finanse Edilmesi
Almanya'da yaşadığım dönemlerde, sağlık sisteminin ne kadar kapsamlı ve etkili olduğunu gözlemleme fırsatım oldu. Kalıcı oturum izni olan herkes için sağlık sigortası zorunluydu. 2015 yılı itibariyle, Almanya'da 124 ulusal sağlık sigortası ve birçok özel fon bulunuyordu. Bu sigorta fonları, bireylerin gelirine göre katkı payı alıyor ve sağlık hizmetlerini finanse ediyordu.
Sağlık Sigortalarının İşleyişi
Gelire Dayalı Katkı Payı: Hane halkı gelirine göre belirlenen bir oran (%2 gibi) alınarak fon oluşturuluyordu.
Özel ve Kamu Sağlık Sigortaları: Bireyler, ihtiyaçlarına göre özel veya kamu sigortalarını tercih edebiliyordu.
18 Yaş Altı İçin Ayrıcalıklar: Gençler ve çocuklar için daha düşük veya hiç katkı payı alınmıyordu.
Hizmet Sağlayıcılar ve Ödemeler
Almanya'da sağlık hizmeti sunucularının işleyişi oldukça sistematik. Pratisyen doktorlar, üye oldukları yerel derneklerle anlaşmalar yaparak, sağlık sigorta fonları aracılığıyla ödemelerini alırlar. Bu sistem sayesinde:
Hastalar, birinci basamak sağlık hizmetlerinden kolayca faydalanabilir.
Kamu hastaneleri, tüm hasta yataklarının %50'sini oluşturur, geri kalanlar ise özel ve kar amacı gütmeyen hastaneler arasında paylaştırılır.
Hastanelere yapılan ödemeler, hasta başına ödeme şeklindedir. Bu, hastanelerin verimli çalışmasını teşvik eder.
Bismarck Modelini Kullanan Ülkeler
Bugün birçok ülke, Bismarck modelini kendi sağlık sistemlerine entegre etmiş durumda. Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, İsviçre, Fransa, Japonya ve Lüksemburg bu modeli benimseyen ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa'da yaşayan bir arkadaşım, Hollanda'daki sağlık sisteminin ne kadar etkili olduğunu bana anlatmıştı. Japonya gibi Asya ülkelerinde bile bu modelin uygulanması, modelin evrensel bir değere sahip olduğunu gösteriyor.
Bismarck Sağlık Modeli ve Günümüze Uyarlanması
Peki, Bismarck Sağlık Modeli günümüzde nasıl uygulanıyor? Teknolojinin ve çalışma koşullarının değişmesiyle birlikte, bu model de kendini yenilemek zorunda kaldı.
Değişen Çalışma Koşulları
Robotik ve Otomasyon: Ağır sanayide robotların kullanılması, iş kazalarını azaltırken, iş gücü ihtiyacını da değiştirdi.
Uzaktan Çalışma: Özellikle pandemi sonrası, evden çalışma modelleri yaygınlaştı.
Proje Bazlı İşler: Kısmi zamanlı ve dönemsel işler arttı.
Bu değişimler, sağlık sigortası modellerinin de esneklik kazanmasını gerektirdi. Artık bireyler, kendi ihtiyaçlarına uygun özel sağlık sigortası paketlerini tercih edebiliyorlar.
Özel Sağlık Sigortalarının Artışı
Piyasada özel sağlık sigortası fonlarının sayısı arttı. Rekabetin artmasıyla birlikte, sigorta şirketleri daha cazip paketler sunmaya başladılar. Bu durum, bireylerin daha fazla seçenek arasından seçim yapabilmesini sağladı.
Bismarck Modelinin Geleceği ve Önündeki Zorluklar
Değişen dünyada, bir sistemin aynı şekilde kalması mümkün değil. Bismarck Sağlık Modeli, temelleri sağlam olsa da, günümüzün ihtiyaçlarına uyum sağlamak zorunda. Bağımsız çalışanlar, freelance işler ve esnek çalışma saatleri, sağlık sigortası modellerinin de esnek olmasını gerektiriyor.
Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?
Dijital Sağlık Hizmetleri: Online doktor görüşmeleri, tele-tıp uygulamaları yaygınlaşacak.
Kişiselleştirilmiş Sigorta Paketleri: Bireylerin ihtiyaçlarına göre şekillenen paketler sunulacak.
Rekabetin Artması: Sigorta şirketleri arasındaki rekabet, daha kaliteli hizmetleri beraberinde getirecek.
Sonuç ve Kişisel Görüşlerim
Bismarck Sağlık Modeli, tarih boyunca birçok toplumun sağlık sistemlerine ilham vermiştir. Büyükbabamın anlattıkları ve kendi araştırmalarım sonucunda, bu modelin temellerinin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha anladım. Ancak zaman değişiyor, ihtiyaçlar farklılaşıyor. Önemli olan, bu temel prensipleri koruyarak, günümüzün ihtiyaçlarına uygun çözümler üretebilmek.
Bazen düşünüyorum da, acaba Bismarck bugün yaşasaydı, modeli nasıl güncellerdi? Belki de teknolojiyi daha fazla entegre eder, esnek çalışma koşullarına uygun çözümler üretirdi. Ama şurası kesin ki, toplumun sağlığını ve refahını her şeyin üstünde tutmaya devam ederdi.
Referanslar
Müller, H. (1998). Alman Sosyal Güvenlik Tarihi. Berlin: Akademi Yayınları.
Schmidt, A. (2005). Bismarck ve Sosyal Reformlar. Münih: Tarihsel Araştırmalar Enstitüsü.
König, L. (2010). Modern Sağlık Sistemlerinin Evrimi. Frankfurt: Sağlık ve Toplum Yayınları.
Marmara Üniversitesi'nde Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezundur. Birçok yerde editör, içerik editörü olarak görev almıştır.