Yeni Nesil Yayıncılık ve TV Platformları
Nesil | Özellikleri | Etkileri |
---|---|---|
İletişim Araçları | Çeşitli iletişim araçları, tarih boyunca evrim geçirdi. | Toplumsal değişiklikler iletişim araçlarını etkiledi ve geliştirdi. |
Yeni Medya | Dijital kodlama sistemine dayalı iletişim sistemleri. | Hedef kitleleri değiştirme ve dönüştürme yeteneği. |
Geleneksel Medya | Gazete, radyo, televizyon, sinema gibi araçları içerir. | Tüm dünyada etkili oldu, yaygınlaştı. |
Dijital Medya | Yeni dünyanın iletişim modeli. | Geleneksel medyanın düşüşü ve dijital medyanın yükselişi. |
Tematik Yayıncılık | Belirli konular üzerine odaklanan yayın politikaları. | Daha odaklı ve hedefe yönelik içerik oluşturma. |
Doğrusal Yayın | Yayın akışı ve içeriğinin yayıncı kurum/kuruluş tarafından planlanması. | Yayın kontrolünün tamamen yayıncıda olması. |
Doğrusal Olmayan Yayın | İstenilen cihazda, istenildiği zaman izleme imkanı. | İzleyicinin daha aktif olabilmesi ve kontrolü elinde bulundurabilmesi. |
Haber Kanalları | Haber ve gündem odaklı yayınlar. | Haber takipçilerinin özel ihtiyaçlarını karşılar. |
Spor Kanalları | Spor yayınları ve spor dünyası haberleri. | Spor severlerin ilgisini çeker. |
Sinema Kanalları | Film endüstrisinin örneklerini sunar. | Film severler için sürekli erişilebilir içerik sağlar. |
Tarih boyunca insanlık için iletişim, en etkili etkileşim aracı olmuş ve zaman içinde meydana gelen değişimlerle dönüşüp farklılaşarak sarsılmaz varlığını ve gücünü ortaya koymuştur. Yapısal olarak toplumsal katmanlarda meydana gelen her türlü değişim beraberinde yenilikleri de doğurmuş; sosyo-kültürel, ekonomik, siyasal ve teknolojik her türlü toplumsal değişimler de, insanlığın varlığını ve var oluşunu kökünden etkilemiştir.
İletişim kavramının en ilkel çağlardan itibaren ortaya çıkışıyla birlikte günümüze kadar evirilen bir çizgide kitle iletişim araçları da var olmaya başlamıştır. İletişim araçlarının var olması sürecinde, dinamik bir etken olarak iletişim evrenine dijitalin de dahil olmasıyla birlikte farklı açılımlar ve temas noktaları da ortaya çıkmıştır. Günümüzde ise, dijital ağırlıklı iletişim sistemi “yeni medya” olarak adlandırılmış ve bu medya türünün her türlü gelişme/dönüşme ve değişme süreci dinamik bir şekilde devam etmektedir.
Yeni medya kavramsallaştırılmasıyla, geleneksel medyadan (gazete, radyo, televizyon, sinema) farklı olarak, dijital kodlama sistemine temellenen, iletişim sürecinin aktörleri arasında eş anlı ve çok yoğun kapasitede, yüksek hızda karşılıklı ve çok katmanlı etkileşimin gerçekleştiği multimedya biçimselliğine sahip iletişim araçları kastedilmektedir (1).
Geleneksel medyanın ortaya çıkması ve tüm dünyaya yayılması, sonuçları itibariyle tüm dünyada etkili olmuştur. Benzer bir etki dijital medyanın varlığıyla da gündem olmuştur. Ancak dijitalin etki alanı ve yansımaları ise daha disiplinlerarası bakışı ve derin okumaları gerektirmektedir.
Bireysel yaşam formunu oluşturan her türlü tercih/beğeni/istek/talep ve tüketim alışkanlıkları vb. konularda hedef kitle konumundaki kitleleri değiştirip dönüştüren dijital medya, bu ve benzeri çok taraflı ve çok katmanlı yapısından hareketle geleneksel medyadan farklılaşmaktadır. Dijital medyanın bir uzantısı olan sosyal medyanın insanlar tarafından kolay ulaşılabilir olması, benzer zevk ya da hayat görüşüne sahip olanları bir araya getirmesi ve üretilen içeriklere dair geri dönüş sağlanabilmesi açısından sürekli gelişmeye müsait bir seyir izlemektedir. Bu dinamik ve çift taraflı iletişim modelinin uygulama sahası bulması hiç kuşkusuz yeni medya ve paydaşlarını farklı ve özgün bir konuma getirmiştir.
Yapılan araştırmalar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geleneksel medyanın tek taraflı, sert ve zorlayan bakışın ve kuralların şekillendirdiği eskinin yoğun izleme eylemlerinin yavaş da olsa azalma eğilime girdiğini gösteriyor. 26 ilde 2600 kişiyle gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türk insanı 2018 yılında günde 3 saat 34 dakika, haftada 28 saat 2 dakika ve yılda 1.457 saat 44 dakika TV seyrediyor (2). RTÜK tarafından yayınlanan televizyon izleme istatistiklerinde ilk defa gözlemlenen bu düşüş, geleneksel medyanın yerine artık dijital medyanın tercih edilmeye başlandığının bir göstergesi olarak okunabilir.
Geleneksel medya yayın içerikleri ve akışı baz alındığında, neredeyse her yaş, konum, eğitim seviyesi, tercih, beğeni, istek ve taleplere cevap verebilmek için oldukça karmaşık ve çoklu bir yayın içeriğine sahip olduğu görülecektir. Medyadaki bu geleneksel anlayıştan ilk kopuş, sadece ilgili kişilere seslenmek isteyen anlayışın ortaya çıkmasıyla başlamıştır.
Bu anlayışa göre, ilk olarak belirli konular üzerine yoğunlaşan ve yayın politikalarını bu mikro bakış açısına göre düzenleyen televizyon kanalları yayına başlamıştır. Böylelikle her beğeniye seslenmeyi amaç edinen ama genel olarak bakıldığında karmaşık bir içeriği ortaya çıkaran anlayış yerini daha minimal bir bakışla belirli alanlar üzerine yoğunlaştırmıştır.
Sadece haber dinlemek ya da haber programları ile gündemi yakalamak isteyenler için haber kanalları, spor yayınları, yarışmaları ve spor dünyasından haber almak isteyenler için spor kanalları, dünyadaki film endüstrisinin en seçkin, kaliteli ve önemli örneklerini izlemek isteyenler için sinema kanalları ortaya çıkmıştır. Böylelikle geleneksel yayıncılığa özellikle içerik açısından farklı bir alternatif olarak “tematik yayıncılık” anlayışı doğmuştur. Bu tematik yayıncılığın birer unsuru olarak tematik kanallar da sadece ilgilisine seslenerek, kişileri daha yalın, daha sade ve daha beğeni odaklı içerikleri tüketmeye teşvik etmiştir.
Tematik yayıncılığın hemen ardından iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim ve dönüşüm yanında internet yaygınlığı ve yoğunluğunun da etkisiyle yayınların üretim mekanları dijitale evirilmeye başlamıştır. Böylelikle yayın akışının ve içeriğinin yayıncı kurum/kuruluş tarafından planlandığı ve geleneksel medya tarafından sunulan “Doğrusal Yayın” ve yayıncılık anlayışı yerini istenilen cihazla, istendiği zamanda izleme olanağı sunan yayın olan “Doğrusal Olmayan Yayın”a bırakmıştır.
Bu yeni anlayışa göre, izleme eylemine katılan kişi daha aktif olarak sürecin içinde konumlanabilmekte, istemediği ya da beğenmediği içerikleri izlememek konusunda bağımsız bir birey olarak davranarak, tercihleri doğrultusunda yayınların içeriğini tüketebilmektedir. Ayrıca sadece televizyon aracılığıyla değil, akıllı cihazlar ve bilgisayar üzerinden de içerikleri izleme olanağı sunan sistemler geliştirilmiştir.
VoD (Video on Demand) adı verilen bu sistem, bir sunucuda depolanan içeriklerin isteğe bağlı olarak; kişi tarafından televizyon ya da akıllı cihazlar aracılığıyla istendiği zaman ve istendiği kadar izlenebilmesine olanak sağlayan yapıya verilen isimdir. Bu sistem, kişinin kendine özgü beğeni/istek/talep/tercihlerinin şekillendirdiği ve yayın içeriklerini da bu kişisel bakışının şekillendirdiği özgür bir yapının varlığına işaret etmektedir.
Kişisel beğenilere ve tercihlere seslenen ve kontrolü (içerik oluşturma-yayın akışını belirleme vb.) kişinin kendisine bırakan VoD sistemi uyarınca yabancı ve yerli platformlar oluşturulmuş ve bu platformlar farklılıkları, özgünlükleri ya da birbirlerine benzeyen yanlarıyla yayınlarına devam etmektedirler.
Yeni Nesil TV Platformları
Türkiye’de yerli yeni nesil tv platformu olarak BluTv, PuhuTV ve Exxen, çokuluslu yeni nesil tv platformu olarak ise Netflix sayılabilir. Dünya ölçeğinde ise yeni bakış açılarının şekillendirdiği bu anlayışa sahip platformlar içinde Hulu, SlingTV, CBS All Access, FuboTV, Amazon Video, Philo, HBO Now, Directnow, YouTubeTv ve StarZ sayılabilir.
Yeni Nesil TV Platformlarının Özellikleri
Yeni nesil tv platformları, yayıncılığa getirdiği yeni bakış açısı ve içeriklerle geleneksel medyadan farklılaşmaktadır. Ayrıca izleyiciyi de daha aktif konumlandırdıkları ve izleme eyleminde karar veren olarak izleyicilere ağırlık verdikleri için önemlidirler. Yeni neslin istekleri ve özellikleri dahilinde şekillenen bu yapılar, yayıncılıkta yeni bir kulvarın açılmasına sebep olmuştur. VoD sistemi uyarınca farklılaşan yeni tv platformları, geleneksel medyadan bazı özellikleri nedeniyle ayrışmaktadır. Bu özellikler yeni nesil tv platformlarının içeriğinde bulunan ve kitlelerin bu yayınlara yönelme sebeplerini oluşturmaktadır.
Reklamsız Yayın İçeriği
Geleneksel medya yayınları içerisinde yer alan reklamlar ve yayınlanma sıklıkları dikkat alındığında bile reklamsız olarak izleyicisine ulaştırılan içerik farklılığını ortaya koymaktadır. Artık reklamlar her an ve her yerde kişileri yakaladığı ve mesajını iletme becerisine sahip bir alan olduğu için, izleyenler özellikle reklamsız yayınları tercih etmektedirler. Bu anlayış uyarınca izleyenlere reklamsız yayın içeriği ile seslenen yeni nesil platformlar, her geçen gün katılımcı sayısını arttırmaktadır. Reklamın olmadığı sistemde, katılımcılardan alınan ufak bir katılım payı ile işleyiş sağlanmaktadır.
Zengin ve Orijinal İçerik
Yeni nesil tv platformlarında izleyenlere farklı seçeneklerle zenginleştirilmiş özgün, orijinal içerikler sunulmaktadır. İçeriklerin tüm dünya ile aynı anda ulaşılabiliyor olması da izleyenleri cezbetmektedir.
İzleyenleri Aktif Konumlandırma
Söz konusu bu yeni nesil platformları tercih eden izleyenler, geleneksel medyada pasif/edilgen olarak konumlanırken, bu platformlarda istedikleri içeriği istedikleri zaman ve istedikleri sürede izleme özgürlüğüne sahiptir. İzleme eylemi ve izleme alışkanlıkları konusunda sunulan bu özgürlük alanı izleyenleri aktif kılmaktadır. Karar verici kişi/kurum/kuruluş tarafından oluşturulan yayın içeriği ve akışından uzaklaşan bu yapıda kişi, tamamen kendi tercihleriyle şekillendirdiği akış ve içerik modeli ile izleme eylemine dahil olmaktadır.
Tavsiye Eden Model
Yeni nesil tv platformları, kişinin izleme tercihleri ya da izleme alışkanlıklarına bakarak kişiye önerilerde bulunabilir. Sistematik olarak yapılan bu tavsiye modeline göre, kişi tercihlerine yakın olarak listelenen içerikleri yönelerek zaman kazanmaktadır. Sunulan öneriler aracılığıyla kişi ve yayın platformu arasında ikili bir etkileşim ortamı doğmaktadır.
Teknolojik gelişmelerin yarattığı yeni ortamlardan biri olarak yeni nesil tv platformları, yapısal olarak sahip olduğu özellikler ile bireyler üzerinde farkındalık oluşturarak, özgünlüğünü ortaya koymuştur. Geleneksel medyanın karmaşık ve klasik yayın anlayışı ile şekillenen içeriklerden izleyenlerin tercihleriyle yol alan ve izleyenleri daha aktif konuma sokan yayıncılık anlayışına geçiş sağlanmıştır. Bireysel tercihlere önem veren yayıncılık anlayışı ile içerikler daha renkli ve kişisel olarak algılanmakta ve yeni nesil tv platformlarını tercih edenlerin sayısı da her geçen gün artmaktadır.
Kaynak:
(1) Binark, M. (2007). Yeni Medya Çalışmalarında Yeni Sorular ve Yöntem Sorunu. Mutlu Binark (der.) içinde. Yeni Medya Çalışmaları.
(2) RTÜK, Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması, 2018
(3) Türkinternetcom/ Geleneksel Televizyon Yayınlarının Sonu mu Geldi?(E.T.14 Şubat 2021)
Dr. Özgür Yılmazkol
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-tv ve Sinema bölümü mezunu. Aynı üniversitede doktora eğitimini tamamladı. Editörlüğünü yaptığı medya/sinema kitapları ve senaryosunu yazdığı belgesel, kısa film ve dizi senaryoları bulunmaktadır.