İK eğitimi ile insan kaynakları yönetiminin işleyişine dair teorik bilgileri ve uygulamadaki etkin yol ve metotları kavrayarak öğrenme sürecinizi minimuma indirirsiniz. İş hayatında aranılan nitelikli bir insan kaynakları çalışanı olarak öne çıkmak için İK eğitimi ile kendinizi beceri, bilgi ve yetenek konusunda geliştirebilirsiniz. Eğitim hedeflerinize açılan kapının anahtarı niteliğindedir. Bu bağlamda İK eğitimi kariyer planlamanızın en başında olması gereken temel adımlarından bir tanesidir. 

Teknoloji çağı olarak adlandırdığımız yeniçağda pek çok işin insan gücü yerine makinelere ve akıllı teknolojilere devredilmesine rağmen hala en eğerli kaynak insandır. Pek çok meslek değişime uğrarken bazıları yerini yenilerine bırakırken değer kaybetmeden tam tersi giderek değeri yükselen bir meslek olan İK iş hacmi açısından geniş bir alana sahiptir. İnsan kaynakları departmanlarının işletmelere kattığı ölçülebilir başarı nitelikli İK çalışanlarına olan ihtiyacı da arttırmaktadır. Siz de kariyerinizi insan kaynakları üzerinde ilerletmek istiyorsanız İK eğitimi ile iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. 

İnsan kaynakları eğitimi sadece bireyler için değil, şirketler için de bir ihtiyaçtır. İyi bir insan kaynakları departmanınız varsa şirketinizin tüm birimleri sorunsuz bir şekilde işleyecektir. Hem çalışanlar açısından hem şirket politikalarının doğru uygulanabilmesi açısından İK departmanı kilit noktadadır. Bu sebeple bu konuda eksikliği olan ve kendini geliştirmek isteyen şirketler yönetici ve çalışanlarını insan kaynakları eğitimi ile destekleyerek günümüz rekabet ortamında şirket performanslarını yükseltebilirler. 

İnsan kaynakları yönetimi, çeşitli işleri ve kariyer alanlarını kapsayan geniş bir alandır. En sık karşılaşılan görevlerden bazıları yeni çalışanların işe alınması, mülakatların yapılması, sosyal hakların yönetilmesi ve çalışan yönetmeliklerine uyumun sağlanmasıdır. İnsan kaynakları yönetimi alanı her zaman gelişmekte ve işletmelerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli olarak yeni iş unvanları oluşturulmaktadır. Ancak değişmeyen bir şey var: En iyi yetenekleri bulmanın ve elde tutmanın önemi. İnsan kaynakları yöneticileri, işletmelerin başarılı olmak için ihtiyaç duydukları personele sahip olmalarını sağlamada hayati bir rol oynamaktadır. İşgücü gelişmeye devam ettikçe, insan kaynakları yönetimi alanı da gelişecektir.

Herhangi bir işletmenin en önemli yönlerinden biri insan kaynaklarıdır. İnsan kaynakları departmanı, işe alım ve işe alımdan eğitim ve çalışan ilişkilerine kadar her şeyden sorumludur. Sonuç olarak, işletmelerin güçlü bir insan kaynakları yönetimi ekibine sahip olması gerekir. İnsan kaynakları yönetimi kursu, öğrencilerin bu alanda başarılı olmak için gerekli becerileri öğrenmelerine yardımcı olacaktır. Kurs, çalışan planlaması, performans değerlendirmeleri ve çatışma çözümü konularını kapsayacaktır. Ayrıca öğrenciler, iş hukuku ve sözleşme yapma gibi insan kaynaklarının yasal yönleri hakkında da bilgi sahibi olacaklardır. Kursun sonunda öğrenciler, bir ekip oluşturarak çalışanları etkin bir şekilde yönetmek için neler gerektiği konusunda kapsamlı bir anlayışa sahip olacaklardır. İşletmeler giderek daha karmaşık hale geldikçe, nitelikli insan kaynakları yöneticilerine duyulan ihtiyaç da artmaya devam edecektir. İnsan kaynakları yönetimi kursunu tamamlayanlar, bu artan talepten yararlanmak için iyi bir konuma sahip olacaklardır.

İnsan kaynakları yönetimi sertifikası, insanlarla çalışan tüm profesyoneller için değerli bir kazanım olacaktır. Bu program kapsamındaki dersler, işe alım ve işten çıkarma, çalışan hakları ve eğitim gibi geniş bir konu yelpazesini kapsamaktadır. Sonuç olarak, öğrenciler bir organizasyon içinde çeşitli görevler üstlenmeye hazırdır. Bölümün tüm yönlerini denetlemekten sorumlu insan kaynakları yöneticileri olarak çalışabilirler. Ayrıca, yetenekli kişileri bulup işe almaktan sorumlu işe alım uzmanı olarak da çalışabilirler. Ya da çalışanların becerilerini geliştirmelerine yardımcı olan programların tasarlanması ve uygulanmasından sorumlu eğitim ve gelişim uzmanı olarak çalışabilirler. Üstlendikleri görev ne olursa olsun, insan kaynakları yönetimi sertifikasına sahip profesyoneller her kuruluşun başarısı için gereklidir.

Eğitim her konuda yaptığınız veya yapmayı düşündüğünüz işin inceliklerini öğrenmekle ilgili size doğru ve nitelikli bilgiyi sunar. Aynı koşullar İK eğitimi için de geçerlidir. Önemi her geçen gün artan ve değeri bilinen İK alanında doğru bir yol çizebilmek için İK eğitiminin size katkısı büyük olacaktır. İK tanımı ve görev alanlarıyla ilgili oluşan kavram kargaşasından kurtulup öncelikle insan kaynaklarının ne olduğunu tam olarak öğrenmek, kendinizi bu işin neresinde görmek istediğiniz konusunda size bir netlik kazandırır. Çünkü insan kaynakları kendi içerisinde uzmanlık bölümlerine ayrılır ve her bir bölüm birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Siz İK’nın neresinde olmak istiyorsunuz? İK eğitimi size bu sorunun cevabını verir. 

İnsan kaynakları sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir birimdir. Buna bağlı olarak çalışma alanı zamana ve koşullara göre değişkenlik gösterir. Bu değişimlere ayak uydurabilmek ve çalışma alanınızda esneklik kazanabilmek için İK ‘nın işleyişini doğru öğrenmeniz gerekir. Buna en güzel örnek internet çağıyla gelen yeni Dijital İK anlayışıdır. Bir başka örnek işe alım süreçlerinde zamana bağlı değişen yeni metotlar ve kaynaklardır. Çağı yakalamak ve çağın gereksinimlerine göre hareket edebilmek için yapacağınız iş ile ilgili donanımlı bilgi sahibi olmalısınız.

Eğer insan kaynaklarını iyi öğrenmişseniz yeniliklere adapte olmak çok daha kolay olacaktır. Temelini doğru bilgiyle kurmadığınız bir kariyerde üzerine bir şeyler katarak ilerlemeniz çok da mümkün değildir. İK eğitimiyle teknik bilginin yanı sıra işinizi kolay öğrenip ilerlemenizi sağlayacak pratik bilgiler de edinirsiniz.İK eğitimi sonunda insan kaynakları biriminin bütünsel işleyişi hakkında bilgi sahibi olacağınız için, insan kaynakları yönetiminde de kariyer  hedefleyebilirsiniz. Yani bir insan kaynakları yöneticisi olmanız için İK eğitimiyle bu birimin işleyiş ve yönetim sürecini yakından tanırsınız. Bu da size bütünsel bakabilme ve yönetebilme yeteneğinizi kullanma imkânı tanır. 

Eğer insan kaynakları biriminde çalışacaksanız sürecin hangi kısmında olursanız olun, işiniz tamamen insanlar ilgili olduğundan kendinizi iletişim konusunda geliştirmelisiniz. Empati kurabilme, güçlü iletişim gibi konularda temel yeteneklerinizi  ön plana çıkarmalısınız. Aynı zamanda insan kaynakları olaylara şirket ve çalışanlar açısından bütünsel bakabilme ve strateji geliştirebilmeyi gerektirir. İK kursu ile öğrenecekleriniz sizi bu konularda gelişime yönlendirecektir. Kendinizi iletişim yetenekleriniz konusunda ölçerek geliştirmek istediğiniz alanlarda online kişisel gelişim eğitimlerinden yararlanabilirsiniz.

İK süreçleri içerisinden hedeflediğiniz ve size yakın gelen, uzmanlaşmak istediğiniz alanı seçerek kendinize bir yön çizebilirsiniz. İlginizi çeken işe alım süreçleri mi, yoksa performans değerlendirme mi ya da diğerleri mi? Kendinizi yakın bulduğunuz ve severek yapacağınıza inandığınız alanda ilerlemek başarı oranınızı arttıracak ve size daha hızlı bir kariyer yükselişi sağlayacaktır. Eğer karar veremiyorsanız ya da verdiğiniz bir alan üzerinde daha kapsamlı bilgi sahibi olmak isterseniz Enstitü insan kaynakları eğitimlerini inceleyebilir, farklı süreçlerle ilgili hazırlanmış eğitimlerden yararlanarak kendinizi yetenekli hissettiğiniz alanda geliştirebilirsiniz.

İnsan kaynakları sadece mutlu çalışanlar oluşturmaktan ibaret değildir. Mutlu çalışanlar ve mutlu işverenler dengesini sağlamak insan kaynaklarının temel yapısıdır. İnsan kaynakları yönetimi eğitimi size bu tanımın açılımını sunar. İnsan kaynaklarının genel tanımının ardından İK birimlerinin neler olduğu ve çalışma prensipleri hakkında size ihtiyacınız olan bilgileri verir. 

İnsan kaynakları yönetimi eğitimi kapsamında; İşgören bulma, seçme ve yerleştirme konusunda şirket ihtiyaçlarını karşılayacak doğru kişileri hangi kaynaklardan en etkin şekilde nasıl bulacağınızı, mülakatlarda doğru kriterleri nasıl belirleyeceğinizi ve verimli bir işe alım sürecini gerçekleştirme yöntemlerini öğrenirsiniz. İnsan kaynakları sadece bu işlevden ibaret değildir. İK eğitimi size ilk başta bunu öğretir. Ücret yönetimi insan kaynaklarının bir diğer birimidir. Doğru bir ücretlendirme politikası uygulama yöntemleri, maaş ve prim sistemleri üzerine öğrenecekleriniz çalışanlar için en kritik noktalardan biri olan ücretler konusunda başarılı bir yönetim uygulamanızı sağlayacaktır.

İşçi Sağlığı ve Güvenliğiyle ilgili yasal prosedürler İK eğitimi ile öğreneceğiniz bir diğer önemli süreçtir. Çalışanların performansını ölçmek buna göre terfilerini planlamak için neler yapılır, yeteneklerine göre gelişimleri için eğitim ve kariyer planlamalarına nasıl katkı sağlanır İK eğitimi içerisinde öğreneceğiniz diğer başlıklardır. Endüstriyel ilişkiler, kurumsal ilişkiler ile ilgili nasıl bir yaklaşım tarzınız olması gerektiği hakkında da bir öngörü sahibi olmanız ve stratejik hareket edebilmeniz de eğitim sonrası bilgi sahibi olacağınız önemli bir artıdır. Tüm bu süreçlerinin birbirine bağlı olarak yönetilmesi, insan kaynakları yönetiminin işleyişi de İnsan kaynakları yönetimi eğitimiyle öğreneceğiniz kendi içindeki bölümlerinden bir bütün olarak yönetim sistemine kadar bilgi sahibi olacağınız ders içeriğidir. 

İK’cıların iş zorluklarının başında gelen şey, hiçbir iş yapmadan para kazandıkları ve işe yaramayan bir birim oldukları algısıdır. Yaptıkları işler pek fazla gözle görülür olmadığı için, bu olumsuz algıların oluşması da kaçınılmaz olmuştur. 
İK’cıların yaşadığı zorluklara kısaca bakacak olursak, şöyle açıklayabiliriz:

• İK’cıların önemli bir kısmının mesleklerini kötüye kullanmaları da, işini iyi yapan İK’cılar için ek zorluklar getirir. 

• İK’cıların yaşadığı zorluklardan birisi de bu algıyı yıkmaya çalışmak için ekstra bir çaba göstermek zorunda kalmalarıdır. 

• İK’cıların hepsi olmasa da önemli çoğunluğunun, yetki elde ettiklerinde personele kötü tavırlar sergilemesi de ayrı bir zorluktur. Bu önyargının ortadan kaldırılması da yine iyi İK’cılar için zorluk anlamına geliyor. 

• İK’cıların yaşadığı zorluklardan birisi de, iş için başvuranların mülâkatı sırasında ve değerlendirme aşamasında yaşanan durumdur. İşe alım için mülâkat yapmanın zorluğunun yanı sıra, değerlendirmedeki zorluklar da İK’cılar için ayrı bir dert oluyor. 

• İK’cıların iş zorluklarını etkileyen şeylerden birisi de, çalışanlarla empati yapmamaları konusundaki düşüncelerdir. Tabii ki çalışanlarla empati kurmayan/kuramayan/kurmak istemeyen İK’cılar vardır. Ancak iyi bir İK’cı, çalışanlarla empati kurması sayesinde onlardan en yüksek verimi alacağını bilir ve ona göre davranır. 

• İK’cıların ciddiyet gerektiren işleri yapması, ‘gülümseme’ ve ‘nezaket’ gibi son derece basit ve insaniözellikleri yapmamalarına neden olabiliyor. Önemsiz gibi görünen bu neden, İK’cıların zorluk yaşamasının ve sevilmemesinin de en başta gelen nedenlerinden birisidir.

İnsan Kaynakları alanında çalışanları kapsayan bir tabir olan ‘İK aslında nedir?’ ve ‘İK ne değildir’ sorularına bir açıklama getirelim: 
İK Nedir?

• İK aslında, kurumun işlerinin verimliliğini baz alarak çalışmaları idare eden bir gizli idarecidir. Kurumun çalışmalarında verim alması, İK’cıların idaresinin de bir başarısıdır. 

• İK, çalışanlarla yöneticiler arasındaki iletişimi sağlayan ve yürüten bir köprüdür. Bir kurumda İK’nın iyi olması demek, bu iletişimin de iyi olması demektir. 

• İK, kurum çalışanlarını ilgilendiren bütün kayıtları ilgili sistemde saklayan bir kasadır. Kurum çalışanlarının her türlü özlük dosyalarını kayıt altında tutarlar ve bu da önemli bir görevdir.

• İK, çalışanların performansını ve ihtiyaçlarını gözeten önemli bir departmandır. Kurum yöneticilerinin önemsemediği bu personelin performansı ve ihtiyaçları, aslında kurum için çok önemlidir ve İK tarafından önemsenir. 

• İK, kurumdaki çalışma motivasyonunu düzenleyecek çalışmalar yapan bir koçluktur. İK, personelin istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda motivasyon çalışmaları yaparak kurumdaki işlerin verimliliğine destek olur. 

İK Ne Değildir? 

• İK, sadece personelin kayıtlarını tutan ve evrak işlerini yapan bir ‘personel birimi’ değildir. Evet, bu işleri yapar ama görevleri sadece bunlardan ibaret değildir. 

• İK, yönetimin yanında ve çalışanın karşısında olan bir departman değildir, olmamalıdır. Belirgin olarak yönetiminden yana tavır koyan bir İK, işini doğru yapmıyordur. 

• İK, performans değerlendirmelerini ‘çalışanların kıyaslanması’ amacıyla yapmaz. Tam tersine, bu değerlendirmeleri personel verimliliğini yükseltmek için yapar.  

• İK, insan kaynağını önemsiz, sadece yapılan işi önemli olarak görmez. Aksine insan kaynağını en önemli değerlerden birisi olarak görür. İnsana değer veren bir kurumun çalışmalarının verimliliği zaten yüksektir. 

• İK, statik (durgun, hareketsiz) bir çalışma prensibine sahip değildir, olmamalıdır. İyi bir İK, dinamik ve sürekli yenilenen bir yapıya sahiptir veya olmalıdır.  

İK’cılarla ilgili olarak, hem kurumsal anlamda hem de çalışanlar genelinde olumsuz bir algı olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Bu algının oluşmasında etken olan bazı nedenler de bulunuyor tabii ki. Bu olumsuz algının sebeplerini şöyle açıklayabiliriz:
Bulunduğu mevkinin yetkilerini kötüye kullanmak: Birçok meslekte olduğu gibi, mevkisel yetkilerini çalışanlara kötü davranarak kullananlar maalesef var, bu durum olumsuz algıyı besliyor.

•  Zor bir meslek olması ve yetkinlik için uzun süreli çalışma gerekmesi: Görevlerindeki zorlukların yanında, yetkinlik için çok uzun süre çalışmak zorunda kalmak, meslek mensupları üzerinde baskı yaratıyor. Bu baskının diğer çalışanlara yansıması da oluyor. 

• Mesleğini iyi yapamayanların oluşturduğu kötü algı: Meslek mensuplarında olması gereken özelliklere sahip olmayan kişiler nedeniyle, mesleği iyi yapanlar da “işe yaramaz” olarak etiketleniyor.   

• İşe başlama ve işten çıkarma sürecinde çalışanla muhatap olmak: İşe alımlar için yapılan mülâkatlarda adayları eleme görevleri İK’cıların olduğu için olumsuz algı oluşturmuştur. İşten çıkarma sürecinde de çalışanla nahoş bir şekilde karşı karşıya gelmek durumunda olmaları da olumsuz algıyı arttıran bir sebeptir. 

• İş başvurularını doğru değerlendirmeyen ve uygun olmayan üslûpla cevap verenler: İş için başvurularını liyakat’a göre değil de başka ölçütlere göre değerlendirenlerin olması çok olumsuz bir algı yaratmıştır. 

• Adayların başvurularını, "biz sizi ararız" gibi ucu açık ve net olmayan bir üslupla yanıtlamak ve aramamak: Çoğu İK’cının kurduğu ‘Biz sizi ararız’ cümlesi aslında ‘belki ararız, belki de aramayız’ anlamına geliyor. Aramadıkları gibi, ‘ararız’ deyip aramamaları da güven konusunda olumsuz bir algıya sebep oluyor. 

• İK’cıların çoğunun yüksek egoya sahip olduğunun düşünülmesi: Meslekteki yüksek egolu ve yetki sahibi kişilerin, diğer insanlara tepeden bakan tutumları da olumsuz bir etkendir. Egoları yüksek olan bu kişilerin çalışanlarla veya adaylarla iyi bir iletişim kuramayacağını da tahmin edebiliriz. 

• Kurum yönetimine fazlasıyla ‘yakın’ olan İK’cıların kattığı olumsuz algı: İK’cılar, kurum yöneticileri ve diğer çalışanlar arasında köprü konumunda olan kişilerdir. Köprünün ‘yönetim’ bölümüne daha yakın olan İK’cılar, çalışanlara uzak olarak algılanır ve bu nedenle de sevilmezler.

İK’cıların, özellikle de yetkileri olan yöneticilerin kuruma katkıları tahmin edilenden fazladır. Şöyle desek yanlış olmaz: İK’cılar, kurumun hem imajının temeli hem de belkemiğidir! 
Şimdi bu ifadeyi iki soru halinde biraz açıklayalım: 

• İK’cılar neden kurumun imajının temelidir? Bu sorunun cevabı, İK’cıların hem çalışanla hem de kuruma başvuru yapanlarla muhatap olmasıdır. Kuruma başvuru yapan adaylarla ilk görüşenler de İK’cılar olduğundan, kurumun ilk imajını da onlar çizer. İş başvurusu yapan kişiye nazik davranan ve değerlendirmede adaletli olan bir İK’cı, kurumun imajını olumlu etkiler. Bunun gibi, bir İK uzmanı veya yöneticisi personele nasıl davranıyorsa, personelin zihninde kuruma karşı benzer bir algı oluşur. Örneğin; İK’cıların nazik ve iyi iletişim kuran çalışanlar olması halinde, çalışan da kuruma karşı iyi düşünceler besler. Eğer kötü bir davranış içindeyse, o zaman çalışanın zihninde oluşan kurum algısı da olumsuz olur. Dolayısıyla çok açıkça söyleyebiliriz ki, kurumun imajını hem yapan hem de yıkan kişiler İK’cılardır…

• İK’cılar neden kurumun belkemiğidir? İK’cılar kurumun belkemiğidir. Çünkü kurumda mevcut bütün birimlerde ve bütün kademelerde çalışan kişiler, İK’nın sorumluluğundadır. Aslında pek işe yaramayan bir birim olarak görünmekle birlikte, kurum çalışanlarının ve kurum verimliliğinin en büyük destekçileridir. İK’cıların kurum çalışanlarının en büyük destekçisi olmasının nedeni, çalışanların performansını ve ihtiyaçlarını önemseyen çalışmalar yapmalarıdır. Performansı arttıran, motivasyon yükselten, ihtiyaç duyulan eğitim ve çalışmaları yapan İK’cılar aslında kurumun belkemiğidir. Çünkü, kurumda verimlilik ve kazanç elde edilebilmesi için; çalışanların mutlu ve iyi eğitimli olmaları gerekir. İşte İK’cıların belkemiği olma rollerinin temeli budur. 

İnsan kaynakları sertifikası ilk izlenim olarak size bir referans sağlar. Yani sertifika ile bilginizi belgelemiş olursunuz. Buradaki asıl önemli nokta bilginizdir. Dolayısıyla işin başında hedefiniz sadece rastgele bir sertifika almak olmamalıdır. Öğrenme ve nitelikli bilgi edinmek ilk hedefiniz olsun. Sertifika bunun sonucudur. Çünkü ikinci aşamada bilginiz sorgulanacaktır. İnsan kaynakları alanında kariyer yapmak istiyorsanız, sizi lisans programlarında öğrendiğiniz teorik bilgilerin ötesine taşıyacak bir sertifikaya ihtiyacınız vardır.

Çalışma hayatında kullanacağınız bilgilere ve uygulamalara göre uyarlanmış bir insan kaynakları kursu sonunda hemen işe başlayabilecek donanıma ulaşmanız önemlidir. İnsan kaynakları sertifikası ancak bu nitelikli eğitim kapsamında işe yarar. 
Ayrıca sertifikayı aldığınız kurum da önemlidir. Sizin için ikinci bir referans da güvenilir ve uzman bir kurumdan eğitim almış olmanızdır. Enstitünün nitelikli bilgiye dayalı İnsan Kaynakları Eğitim Programları sizi bu alanda çalışma hayatına hazırlamak üzere programlanmıştır. Eğitim bitiminde titizlikte uygulanan sınavdan başarı ile geçmeniz sonucu alacağınız sertifika öğrendiklerinizin bir belgesi olarak özel ve resmi kurumlarda ayrıca uluslararası iş başvurularınızda da geçerli olacaktır. O halde özetlersek İK sertifikası;

• İlk hedefinizin sadece sertifika almak değil bir şeyler öğrenmek olmasına

• Alacağınız sertifikanın iş başvurularında geçerliliğin olmasına

• Sertifika programının nitelikli bilgilerden oluşmasına 

Enstitünün İnsan kaynakları yönetimi eğitimi sonucunda kazanacağınız sertifika ile özel şirketler ya da kamu kurumlarının insan kaynakları departmanının herhangi bir biriminde çalışma şansına sahipsiniz. Ayrıca İK danışmanlık şirketlerin de başvuru yapabileceğiniz alternatiflerden biridir. Sivil toplum kuruluşlarının ilgili birimleri, bordro ve özlük işleri bölümü, işe alım birimleri İnsan kaynakları sertifikası ile çalışabileceğiniz diğer alanlardır. Eğer İK bölümlerinden uzmanlaşmak istediğiniz bir alan belirlediyseniz bu alanlarda alacağınız sertifikalar ile uzmanlık alanınızı destekleyebilirsiniz. Enstitünün alanlara göre ayrılan eğitimleri içerisinden kariyer hedefinize uygun olanlardan faydalanabilirsini

Bir şirketin etkin bir insan kaynakları yönetimi yoksa o şirkette takım çalışmasına dayalı başarılar elde edilemez. Hatta o şirkette asla ve asla iyi bir takım olunamaz. İnsan kaynakları yönetiminden beklenen birçok görev vardır. Bu görevler arasında diğerlerine göre daha ağırlıkta olan kilit diye tabir edebileceğim görevleri var. Bunların başında kimi akademik çevrelere göre işe alım ve eğitim gelse de ülkemizde son 1 yıldır yoğun şekilde yaşanan iş kazaları sebebiyle iş güvenliğinin insan kaynakları yönetiminin başat kilit fonksiyonu olduğunu söylemek yerinde olacaktır.

İnsan kaynakları yönetimi, çalışanları teşvik etmek ve iş performansını arttırmak için bir takım önlem, tedbir, çalışma esasları, yöntemler ve teşvikler oluşturur. Performans değerlendirmeleri arasında günümüzde uygunluğu kabul edilen ve en çok tercih edilen 360 derece performans değerlendirmeye uygulama alanı yaratır. Performans değerlendirme süreçlerinde personelle sürekli iletişim kurar ve onların performanslarını arttırmak için verimliliği arttırıcı yöntemler geliştirir. Bütün olarak baktığımızda ise insan kaynakları yönetimi personeli adeta bir takım koçu gibi motive eder.

İnsan kaynakları yönetimi, herhangi bir organizasyonun insan kaynaklarının etkin bir şekilde yönetilmesi işlevinin gerçekleştiren çalışmalardır. Günümüz koşullarında her organizasyonun başarılı bir şekilde işlemesini sağlayan insan kaynakları yönetiminin, organizasyon yöneticileri ile çalışanları arasında bir kademe bulunduğu kabul edilir. İnsan kaynakları ile ilgili her türlü faaliyet bu birim tarafından yürütülür.

İnsan kaynakları uzmanları iş süreçlerini yönetmek, bireysel ve takım çalışmasına dayalı çalışan performanslarını geliştirmek, çalışanlar arasındaki iletişimi sağlamak için yönetici ile yakın bir çalışma içerisindedirler. Çalışanlar ve işveren arasındaki sorunları çözmede önemli rolleri vardır. Bu durumun iki farklı konumu vardır birincisi çalışanların sorunlarına çözüm bularak çalışanları korumak ikincisi işverenin karşılaşabileceği hukuki sorunları önceden belirleyip önlem alarak işvereni bu sorunlardan korumak. Üstesinden gelinmesi zor bir durum olan bu sorunların ortadan kaldırılabilmesi için insan kaynakları yönetiminde yer alanların farklı bakış açılarına ve empati yeteneklerine sahip olmaları gerekir. Bu sayede örgüt içinde çatışma ortamı ortadan kaldırılarak huzurlu ve güvene dayalı bir çalışma ortamı sağlanır. Uyum içerisinde gerçekleştirilen çalışma istenilen verimlilik artışını da beraberinde getirecek ve örgütün gelişiminde önemli katkı sağlayacaktır.

Örgüt için gerekli görülen pozisyonları belirlemek ve o pozisyona uygun kişileri seçmek, çalışanların kariyer planlamasını yapmak ve kurum içi eğitimlerini sağlamak, özlük işlemleri de insan kaynakları yönetiminin görevleri arasındadır.

İnsan kaynakları yönetimi uzaktan eğitim kurumları tarafından e-sertifika verilen programlar arasında yer almaktadır. İnsan kaynakları yönetimi alanında uzmanlaşma amacıyla kendini geliştirmek, yeni bakış açıları kazanmak ve yeni uygulamaları öğrenmek isteyen kişilere insan kaynakları planlaması, mülakat teknikleri, seçme ve yerleştirme, özlük işleri, eğitim ve kariyer yönetimi, iş hukuku, performans yönetimi, iletişim becerileri konularında güncel teknik bilgi ve uygulama becerileri kazandırmak, insan kaynakları yönetimi programının amacı olup program sonunda öğrenciler, şirketlerin insan kaynakları birimlerinde uzman veya orta ve üst düzey yöneticiler olarak çalışabilecek düzeyde yetkinlik kazanmış olacaklardır

İnsan kaynakları temelinde bulunun sorunlara inerek, bir çözüm oluşturarak, çalışan bireyler için en etkili çalışma ortamını oluşturarak ve onların ihtiyaçlarını maksimum düzeyde karşılamaya çalışılarak, rekabeti doğurma amacıyla oluşan bir süreçtir.

Öğrencilerin ise yönetme yeteneklerini geliştirmekle birlikte, diğer kişileri yönetme kabiliyetini kazanmasına yardımcı olacaktır. Öğrencilerin eğitim, sosyal ve iş ahlakı alanındaki değerlerin bilincin de olmasına katkı sağlayarak, iş alanın bu değerleri uygulamalı olarak kullanması beklenir.

Personelin Eğitilmesi ve İşletmeye Katkısı Nedir?

Örgüt çalışmalarının ve örgüt çalışmalarına bağlılığın da katkılarıyla birlikte çalışan birey, o iş için kendisini en yeterli kişi sayarak, kendinin değerli olduğu kanısına varmaktadır. Bireysel anlamda kendini, eğiterek, becerilerini geliştirerek, bilgi dağarcını artırarak, diğerleri arasında fark yaratmaya çalışarak, tüm çalışanlardan çok daha farklı yönlerinin olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışan aldığı eğitimle birlikte gerçekleşen yenilikleri yakından takip ederek, gelişen koşullara adapte olarak çalışma ortamındaki etkinliğini en üst düzeye çıkarmaya çalışmaktadır. Bu alanda başarılı olduğunu keşfeden ve bu başarının verdiği memnuniyetle birlikte örgüt çalışmalarına katkısını daha artırmaktadır. Performans değerlendirmesiyle de kişide var olan gelişme potansiyeli ortaya konulabilmektedir. Üst düzey işverenlerin bu değerlendirme esnasında adil olmaları, çalışanın örgüt çalışmasına olan güvenini daha da artırmaktadır. Son olarak ödüllendirme ile, çalışan bireyin örgüt çalışması morali de mükafatla eşzamanlı olarak yükselmekte ve onun daha güdülenmesini sağlamaktadır.

İnsan kaynakları yönetimindeki örgüt çalışmasının rolü kendini büyük farkla ortaya çıkartmaktadır. Çalışanların ihtiyaçlarını ortaya koyarak, en uygun çalışma atmosferini oluşturmayı sağlamakta, örgüt çalışması yöntemi ile insan kaynakları yönetimi çalışanlarının en iyi performansla çalışması sağlanmaktadır. Bu sayede de, insan gücünü en verimli şekilde kullanarak, aynı zamanda çalışanların mutluluk içinde ve sorumlu bireyler olarak yönetim alanında veya bireysel, akademik alanlarda yetenekleri gelişmektedir.

• Olaylara bütünsel bakabilmek için stratejik düşünen

• Tüm düzeylerde çalışanları elde tutabilmek için etkin stratejiler oluşturabilen

• Yetenekli insanları hızla bulabilmek için kaynaklar hazırlayan

• Yüksek performanslı çalışanları yetiştirmek için gerekli eğitimleri planlayan ve hazırlayan

• Üst yönetimi yaratıcı teknikleri kullanmak için ikna eden

• İşletmedeki beyinleri yönetebilmek için kendi beynini yönetebilen

• Değişim yöneticisi olarak duygusal zekasını entelektüel zekası kadar başarı ile yönetebilen

• Kendine güvenen

• Güçlü iletişim yeteneği olan

• Kendini bilen ve insanı seven ve inanan

• Değişim ve dönüşüm ajanı olan 

• İnsanlar dokunan

• Hukuk bilen

• Duygularının farkında olan

• Verimlilik uzmanı olan

• En büyük rakibin tüketici olduğunu bilen

• Tutarlı bir kişiliğe sahip olan 

• Empati duygusu yüksek

• İç ve dış müşteri odaklı olabilen

• Ekip çalışmasına inanan ve başarabilen

• Kendini sürekli geliştiren ve değişime açık olan

• Yabancılarla çalışmaya açık ve farklılıkları yönetebilen

İnsan kaynakları uzmanı, işe alım, personel eğitimi ve çalışan ilişkileri gibi çok çeşitli görevlerden sorumludur. Bu nedenle, bir organizasyonun sorunsuz çalışmasını sağlamada önemli bir rol oynarlar. Ücret açısından, insan kaynakları uzmanları asgari ücreti iki katına yakın maaş alıyorlar. Bununla birlikte, maaşlar deneyim, eğitim ve işletmenin konumuna bağlı olarak değişebilir. Örneğin, özel sektörde çalışan insan kaynakları uzmanları ortalama asgari ücretin 4 katına kadar maaş alabiliyorken, devlet sektöründe çalışanlar ortalama daha düşük maaş alabiliyor. Deneyim arttıkça maaşın da arttığında söylemek isteriz.

İnsan kaynakları alanı her zaman gelişmektedir ve en son trendlere ayak uydurmak zor olabilir. Çağın ilerisinde kalmanın bir yolu da İK alanında profesyonel bir sertifika almaktır. Bir sertifika programını tamamlamanın bir iş veya terfi sağlayacağının garantisi olmasa da, size iş piyasasında rekabetçi olmanız için gereken bilgi ve becerileri kazandıracaktır. Buna ek olarak, birçok işveren sertifikayı mesleğe bağlılığın kanıtı olarak görür ve bir kimlik belgesi almak için zaman ayıran adayları değerlendirmeye daha yatkın olabilir. Potansiyel faydaları göz önüne alındığında, İK alanında profesyonel bir sertifika almak yatırım yapmaya değecektir.

İnsan kaynakları alanı, başarılı bir iş yürütmenin en önemli ve karmaşık yönlerinden biridir. Etkili bir insan kaynakları yöneticisi olmak için hem insanlar hem de iş hakkında derin bir bilgiye sahip olmanız gerekir. Bu becerileri geliştirmenin en iyi yolu, insan kaynakları yönetimi alanında bir eğitim almaktır. Bu tür bir derece, size bir ekibin verimli bir şekilde yönetilmesi için ihtiyaç duyduğunuz bilgi ve araçları sağlayacaktır. Buna ek olarak, çalışan ilişkilerini kapsayan karmaşık yasal ortamda nasıl gezineceğinizi de öğreneceksiniz. İnsan kaynakları yönetimi eğitimi ile insan kaynakları alanında önünüze çıkan her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek düzeye geleceksiniz.