Yabancı Dil Eğitimi Mi Çokkültürlü Sosyal Yaşam Mı?
Konu | Açıklama | Daha Fazla Bilgi |
---|---|---|
Yabancı Dil Eğitimi | Kişinin anadili dışındaki dillerde eğitim almasıdır, genellikle İngilizce, Almanca, Fransızca ve Rusça verilir. | Bireyler arası iletişim ve kültürlerarası anlayış için önemli bir araç. |
Çokkültürlü Sosyal Yaşam | Farklı milletlerden insanların aynı ortamı paylaşması ve iletişim kurmasıdır. | Çokkültürlü sosyal yaşam, bir toplumun dinamizmini artırır ve sosyal uyumu geliştirir. |
Göç Thematığı | Türkiye son yıllarda çeşitli ülkelerden göç almaktadır ve bu göçler sosyolojik ve ekonomik etkilere sahiptir. | Göçler nedeniyle Türkiye'de Arapça ve Farsça dil eğitiminin önemi artmıştır. |
Yabancı Dil Eğitimi Hataları | Yabancı dil öğrenim sürecinde aceleci olmak, mükemmeliyetçilik ve ders olarak görmek yaygın hatalardır. | Rahat bir arkadaş ortamında sohbet etme, yabancı dili günlük yaşama entegre etme bu hataları gidermeye yardımcı olabilir. |
Çokkültürlü Sosyal Yaşam ve Yabancı Dil Eğitimi | Yabancı dil eğitimi, çokkültürlü sosyal yaşamın bir parçasıdır ve birbirleriyle güçlü bir ilişkiye sahiptirler. | Yabancı dil eğitimi alan kişinin çokkültürlü farkındalığı artar ve daha kapsayıcı bir toplum oluşturulmasına katkıda bulunur. |
Yabancı Dil Eğitiminin Faydaları | Farklı kavramları, düşünceleri ve kültürleri anlamanın yanı sıra toplumda daha net ifade imkanı sağlar. | Çokkültürlü toplumlar, yabancı dil eğitimi ile potansiyel anlaşmazlıkları önleyebilir ve sosyal uyumu artırabilir. |
Yabancı Dil Eğitiminde Stres | Yabancı dil öğrenmekteki başarısızlık algısı stresli bir durum yaratabilir. | Bu stres, pratik yapmak, dilin gramer kurallarına odaklanmamak gibi yöntemlerle azaltılabilir. |
Yabancı Dillerin İş Dünyasındaki Yeri | Yabancı dil eğitimi, iş dünyasında global pazarlara giriş ve uluslararası işbirlikleri için önemlidir. | İş dünyasında yabancı dil bilgisi, kariyer gelişimine önemli bir katkı sağlar ve daha fazla fırsat sunar. |
Yabancı Dil Eğitimine Bakış | Bazı insanlar yabancı dil eğitimini sadece bir ders olarak görürler. | Yabancı dilin günlük yaşama entegre edilmesi, öğrenmeyi daha kolay ve verimli hale getirir. |
Türkiye'deki Yabancı Dil Eğitimi | Türkiye'de çeşitli dil kursları ve okullar müfredatında yabancı dil eğitimi sunar. | Türkiye'deki yabancı dil eğitimi genellikle İngilizce'ye odaklanır ancak diğer dillerin eğitimi de önemlidir. |
Yabancı dil eğitimi diğer uluslarla iletişim sağlamak için kişinin anadili dışındaki dillerde eğitim almasıdır. Ülkemizde %85 İngilizce, %8 Almanca, %5 Fransızca, %2 diğer dillerde eğitim veriliyor. Tarih, Edebiyat ve İlahiyat fakültelerinde ise Arapça, Farsça, Osmanlıca okutuluyor. Ayrıca ticaret ve turizmden dolayı Rusça ülkemizde rağbet gören diller arasında.
Bilgi ve kültür aktarımının hızlandığı bir çağdayız. Bilgi kolaylıkla yayılıyor. Bunun sebebi ise bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi. Ülkelerarası sınırlar kalktı, rekabet arttı. Teknoloji ve ticaretin dışında kalmamak, dünyaya açılmak gerekiyor. Bunun için yapılacak ilk şey uluslararası iletişimi geliştirmek. Kültürlerarası iletişim ortak bir dili gerekli hale getirdi. Bu gereklilik dil öğrenme zorunluluğunu doğurdu. Yani yabancı dil eğitimini.
Yabancı Dil Eğitimi ve Çokkültürlü Sosyal Yaşam
Sosyal yaşam kişilerin aynı ortamda duygu ve düşüncelerini paylaştıkları, iletişim ve etkileşimde bulundukları ortak alandır. İletişimin ve ulaşılabilir olmanın kolaylığı farklı ülkelerden insanların aynı ortak alanı paylaşmalarına neden oldu. Bu paylaşım çokkültürlü sosyal yaşamı meydana getirdi.
İnsanların çoğu büyük şehirlerde yaşıyor. Büyük şehirde yaşayan kişinin yabancı biri ile karşılaşması günlük rutin haline geldi. Örneğin Stuttgart( Almanya) şehrinin 581000 nüfusu var. Yapılan bir araştırmaya göre bu şehirde her beş kişiden biri farklı bir pasaporta sahip. Her üç kişiden biri Almanya’ da doğmamış. Stuttgart’ da her iki evlilikten birinde en az iki eşten birinin Alman pasaportu yok. Bu durum sadece Avrupa ülkeleri için geçerli değil. Türkiye de artık çokkültürlü sosyal yaşamın görüldüğü ülkelerden biri.
Resmi rakamlara göre ( Aralık 2020 itibariyle) ülkemizde 3 milyon 639 bin Suriyeli yaşıyor. Türkiye son yıllarda İran, Afganistan ve Orta Asya’dan hiç azımsanmayacak rakamlarda göç alıyor. Yabancı dil eğitimi dediğimizde sadece İngilizce aklımıza geliyor. Yazımızın başında ülkemizde verilen yabancı dil eğitiminin % 85’nin İngilizceye ait olduğunu belirtmiştik. Ama ülkemizin aldığı göçlere bakarsak gelen insanların çoğu Arapça ve Farsça konuşuyor. Yani ülkemizde sadece İngilizce değil Arapça ve Farsça dil eğitimi de önem kazanıyor.
Yabancı Dil Eğitimi Sürecindeki Hatalar Nelerdir?
Ülkemizde birçok yabancı dil eğitimi veren kurs ve okullar var. İnsanlar yabancı dile ait temel bilgilerini bu kurumlardan öğreniyor. Genel olarak gramer konusunda başarılı bir ülkeyiz. Fakat iş yabancı dilde derdimizi anlatmaya gelince orada tıkanmalar yaşıyoruz. Öğrendiklerimizi pratiğe dökmekte zorlanıyoruz. Peki, bunun sebebi nedir? Bu durumun birkaç sebebi var:
Aceleci olmak: Yabancı dil eğitim sürecinde çok aceleciyiz. Hemen hızlı ve akıcı konuşmak istiyoruz. Her şeyi bir anda anlamak, kavramak derdindeyiz. Oysaki yabancı dil eğitimi uzun bir süreç. Bu dönemde sabırla dinlemek, okumak ve izlemek gerekiyor. Çokkültürlü sosyal yaşam içerisinde acele etmeden sindire sindire kendimizi yabancı dil konusunda eğitmek mümkün.
Mükemmeliyetçi olmak: Konuşurken hata yapmaktan korkuyoruz. Gramer kurallarına göre konuşmaya kendimizi zorluyoruz. Oysaki insan kendi anadilini bile çoğu zaman kurallarına göre konuşmuyor. Kurallara odaklanan kişi o kurallar dünyasında kayboluyor ve derdini anlatamaz hale geliyor. Başarısızlığa uğradığı için strese giriyor. Bu durumu çözmek için en iyi yol rahat bir arkadaş ortamında sohbet etmek. Çokkültürlü sosyal yaşamda farklı dillerden birçok insanla arkadaşlık kurabiliriz.
Yabancı dil eğitimini ders olarak görmek: Yabancı dil eğitimi sadece bir okul dersi değildir. Çokkültürlü sosyal yaşamın bir parçasıdır. Anadili Türkçe olan bizler yıllarca Türkçe dersi görüyoruz. Bu dersleri işlerken aynı zamanda hayatımızda Türkçeyi kullanıyoruz. Bir yabancı dili hızlı ve pratik konuşmanın en kısa yolu günlük konuşma dilini öğrenmektir. Öğrenmek istediğimiz yabancı dili de günlük konuşmalarımıza dâhil etmeliyiz. Çokkültürlü sosyal yaşamda günlük konuşma dilini çok sık kullanır ve pratik yapmış oluruz. Bu durum öğrenmemizi daha kolay hale getirecektir. Yabancı dil eğitimi ile yaşamımız arasında bir bütünleşme sağlayacaktır. Çokkültürlü sosyal yaşam bu bütünleşme için bulunmaz bir fırsat.
Yabancı Dil Eğitiminin Çokkültürlü Sosyal Yaşama Faydaları
Yabancı dil eğitimi alan kişinin içinde bulunduğu çokkültürlü sosyal yaşama karşı farkındalığı artar. Yani dünyada sadece kendi milletinden, kültüründen insanların yaşamadığını anlar.
Farklılıklara saygısı çoğalır. Çokkültürlü sosyal yaşamın bir çeşitlilik olduğunu yaşayarak gözlemler.
Kişi sosyal yaşamında farklı dil kullanan bireyleri ötekileştirmez.
Aldığı yabancı dil eğitimi ile o ülkenin kültürünü, yaşam tarzını, geleneklerini öğrenir.
Çokkültürlü sosyal yaşama sahip insanlar aldıkları yabancı dil eğitimi neticesinde toplumda kendilerini daha net ifade ederler.
Bulundukları ortamlarda yanlış anlaşılmaların veya anlaşmazlıkların önüne geçerler.
Yabancı dil eğitimi çokkültürlü sosyal yaşamda basmakalıp düşünce, bağnazlık, önyargı gibi olumsuzlukları ortadan kaldırır.
Çokkültürlü sosyal yaşamda azınlık dili konuşanlar kendilerini anlayan bir toplumda yaşadıkları için psikolojik rahatlık içindedirler.
Çokkültürlü Sosyal Yaşamın Yabancı Dil Eğitimine Faydaları
Çokkültürlü sosyal yaşamda birden fazla dil konuşulur. Birey bu dillerden en az birini öğrenmek için kendini yabancı dil eğitimi almaya zorunlu hisseder.
Yabancı dil eğitimi alan kişi bol miktarda zihinsel jimnastik yapar. Sürekli yeni kelimeler öğrenme peşindedir.
Birey, çokkültürlü sosyal yaşama sahip olduğu için işte, okulda, çarşıda sürekli farklı dil konuşan insanları görür. Böylece yabancı dilde bolca pratik yapar.
Kişi çokkültürlü sosyal yaşamında samimi arkadaşlıklar kurar. Samimi ortamlarda konuşulan yabancı dil daha kolay gelişir. Günlük dile hâkimiyet artar. Konuşma hızı yükselir.
Kişi bulunduğu ortamda tam olarak ne konuşulduğunu anlamasa bile o dilin hangi dil olduğunu bilir.
Çokkültürlü sosyal yaşam sayesinde yabancı dil artık bir ders olmaktan çıkar. Kişinin, yaşadığı toplumda kullandığı bir araç haline gelir.
Kısacası, çokkültürlü sosyal yaşam her ülkede görülen bir hayat tarzı haline geldi. Savaşlar, iklim değişikliği ve ekonomik sorunlar nedeniyle birçok insan kendi ülkesinden göç etmek zorunda kalıyor. İçinde bulunduğumuz 21. Yy’ da adeta bir kavimler göçü yaşanıyor. Göç eden insanlar sadece kendileri göç etmiyor. Dil, kültür ve geleneklerini de gittikleri ülkelere taşıyor. Birey göç ettiği ülkeye hızla adapte olmak zorunda. Bu zorunlulukta yabancı dil eğitimini beraberinde getiriyor.
Birey anadilini annesinden öğreniyor. Yabancı dili ise hayatını geçirmek zorunda olduğu çokkültürlü sosyal yaşamdan. Karşılıklı faydalarını göz önünde bulundurursak sizce bize dil öğreten yabancı dil eğitimi mi yoksa çokkültürlü sosyal yaşam tarzı mı? İsterseniz bir düşünün.
Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünü, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. Amerika’da bulunduğu dönemde ‘’Tesol’’ ve ‘’Child Psychology’’ sertifikalarını aldı. Anaokullarında çalıştı. Türkiye’de ise çeşitli kurslarda Arapça öğreticiliği yaptı. Orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.