Tıbbi Cihazlar Sektöründe Kullanılan İngilizce Kelimeler
Tıbbi cihazlar dünyası, hem küresel çapta hem de Türkiye'de hızla büyüyen ve evrilen bir alan. Bu sektörün kilit noktalarından biri, cihazların tasarımı, üretimi ve kullanımı sırasında sıklıkla karşılaşılan İngilizce terimlerdir. Bu terimler, tıbbi cihazların teknik özelliklerinden operasyonel süreçlerine kadar her aşamada karşımıza çıkar. Özellikle, tıbbi cihazlar İngilizce terimler ve anlamları konusundaki bilgi birikimi, sektörde başarılı olmak için kritik bir rol oynar.
İngilizce Terim | Türkçe Karşılığı | Açıklama |
---|---|---|
Medical Device | Tıbbi Cihaz | Hastaların tedavi sürecinde kullanılan teknolojik ürünlerdir. |
Ultrasound | Ultrason | Vücudun iç organlarını görüntülemek için kullanılan cihazdır. |
Biopsy | Biyopsi | Teşhis amaçlı doku veya organ örneği alma işlemidir. |
MRI | MR | İç organları detaylı bir biçimde görüntüleyen tıbbi cihazdır. |
Defibrillator | Defibrilatör | Kalbi normal ritmine döndürmek için elektriksel uyarı uygulayan cihazdır. |
Pacemaker | Kalp Pili | Kalbin normal ritmini sağlamak için kullanılan cihazdır. |
Surgical Instruments | Cerrahi İntrumentler | Cerrahi operasyonlarda kullanılan tıbbi aletlerdir. |
Orthopedic Devices | Ortopedik Cihazlar | Kemik ve kas sistemini düzenlemek için kullanılan cihazlardır. |
Radiology | Radyoloji | Hastalıkların teşhis ve tedavisi için radyasyonu kullanır. |
Endoscope | Endoskop | Vücudun içini görüntülemek için kullanılan bir cihazdır. |
Tıbbi Cihazlar Dünyasına Giriş
"Medical Device" (Tıbbi Cihaz): FDA (U.S. Food and Drug Administration -A.B.D. Gıda ve İlaç İdaresi-) tarafından “hastalığı teşhis, önlemek, tedavi etmek, iyileştirmek veya hafifletmek amacıyla kullanılan instrüman, alet, aparat, makine veya sistem" şeklinde tanımlanmaktadır.
"Diagnostic Device" (Tanısal Cihaz): Hastalıkları belirlemek ve teşhis etmek için kullanılan cihazlar.
"Therapeutic Device" (Terapötik Cihaz): Hastaların tedavi edilmesinde kullanılan aletler veya cihazlar.
"Surgical instrument" (Cerrahi Alet): Cerrahi prosedürler sırasında kullanılan özelleşmiş araçlar.
"Implantable Device" (İmplantasyon Cihazları): Vücut içerisine cerrahi olarak yerleştirilerek kullanılan cihazlar.
"Sterilization" (Sterilizasyon): Sağlıkla ilgili tüm mikroorganizmaları, bakterileri ve virüsleri ortadan kaldırmak için kullanılan prosedür.
"Invasive Device" (İnvaziv Cihaz): Cilt veya vücut açıklığına girerek kullanıldığında invaziv cihaz olarak adlandırılır.
"Biocompatibility" (Biyouyumluluk): Bir malzemenin vücut dokuları ve sıvıları ile etkileşime geçtiğinde herhangi bir olumsuz etkisiz olması durumunda biyouyumlu olduğu kabul edilir.
Ben genç bir mühendisken, bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine tıbbi cihazlar sektörüne adım attım. İlk başta, işin teknik kısmında ne kadar zorlanabileceğimi tahmin bile edemedim. Ancak zamanla, İngilizce terimlerin bu dünyadaki önemini kavradım. İlk projemde karmaşık bir ameliyat cihazının teknik dökümanlarını çevirirken, “Medical Device” ve “Diagnostic Device” gibi terimlerle karşılaştım. Elbette, o dönemde tıbbi cihaz terimlerinin İngilizce anlamlarına olan hakimiyetimin ne kadar yetersiz olduğunu itiraf etmeliyim.
Burada bir anımı paylaşmak isterim. İlk iş günümde, ekip liderimiz bize yeni bir “Implantable Device” projesinden bahsetmişti. Bu terimi daha önce duymamıştım, ancak onun ne kadar kritik bir bileşen olduğunu anladığımda, heyecanla projeye dalmıştım. Geriye dönüp baktığımda, o heyecan ve kararlılığın ilerlememde ne kadar önemli olduğunu anlıyorum. Çoğu zaman başarının anahtarı, bilmediğiniz bir dünyaya hızlı bir giriş yapabilme cesaretinde yatar.
Kullanıcı Geri Bildirimi
Örnek Diyalog: Annika: We should really start to collect user feedback.
Amara: Yes, that would be a great idea. How do you think we should go about it?
Annika: We could start by sending out surveys or asking customers for their input after they make a purchase.
Amara: That sounds like a great idea. We could also get feedback from customer service interactions.
Annika: Absolutely. It's important to collect multiple types of user feedback so we can get a better understanding of our customer's needs.
Türkçe: Annika: Gerçekten kullanıcı geri bildirimlerini toplamaya başlamalıyız.
Amara: Evet, bu harika bir fikir olurdu. Sizce bu konuda nasıl bir yol izlemeliyiz?
Annika: Anketler göndererek veya müşterilere bir satın alma işlemi gerçekleştirdikten sonra görüşlerini sorarak başlayabiliriz.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Müşteri hizmetleri etkileşimlerinden de geri bildirim alabiliriz.
Annika: Bu harika bir fikir: Kesinlikle. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmemiz için birden fazla türde kullanıcı geri bildirimi toplamak önemlidir.
Klinik Deneme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new clinical trial that`s going on in town?
Amara: No, I haven`t. What`s it about?
Annika: Well, it`s a research study for a new drug that`s being developed to treat certain types of cancer. They`re looking for volunteers to take part in the trial and contribute to the research.
Amara: That sounds interesting. What would the volunteers have to do?
Annika: They would have to agree to take the drug for a certain period of time and keep track of any side effects they experience. The researchers would also monitor their health and take regular blood tests.
Amara: Wow, that sounds like a big commitment. Who would qualify to take part in the trial?
Annika: The criteria are quite specific. You have to be over a certain age, have a certain type of cancer, and have had no previous treatment for it.
Amara: Is there any compensation for taking part in the trial?
Annika: Yes, there is. Participants get a stipend to help cover the costs of travel and any other expenses related to the trial. They also get free medical care while they`re taking part in the trial.
Amara: That`s great. Do you know how to sign up?
Annika: Yes, there`s a website where you can find all the information and register. You just need to fill out a form and provide some basic information about yourself. They`ll contact you if you`re eligible to take part.
Türkçe: Annika: Hey Amara, şehirde devam eden yeni klinik araştırmayı duydun mu?
Hayır, görmedim. Ne hakkında?
Annika: Bu, belirli kanser türlerini tedavi etmek için geliştirilen yeni bir ilaç için yapılan bir araştırma çalışması. Denemeye katılacak ve araştırmaya katkıda bulunacak gönüllüler arıyorlar.
Amara: Kulağa ilginç geliyor. Gönüllüler ne yapmak zorunda?
Annika: Belirli bir süre boyunca ilacı almayı kabul etmeleri ve yaşadıkları yan etkileri takip etmeleri gerekecek. Araştırmacılar ayrıca sağlık durumlarını izleyecek ve düzenli kan testleri yapacaklardır.
Amara: Vay canına, bu büyük bir taahhüt gibi görünüyor. Denemeye katılmaya kimler hak kazanabilir?
Annika: Kriterler oldukça spesifik. Belirli bir yaşın üzerinde olmanız, belirli bir kanser türüne sahip olmanız ve daha önce tedavi görmemiş olmanız gerekiyor.
Amara: Denemeye katıldığınız için herhangi bir tazminat var mı?
Annika: Evet, var. Katılımcılar, seyahat masraflarını ve denemeyle ilgili diğer masrafları karşılamaya yardımcı olmak için bir burs alırlar. Ayrıca denemeye katıldıkları süre boyunca ücretsiz tıbbi bakım da alıyorlar.
Amara: Bu harika. Nasıl kaydolacağınızı biliyor musunuz?
Annika: Evet, tüm bilgileri bulabileceğiniz ve kayıt olabileceğiniz bir web sitesi var. Sadece bir form doldurmanız ve kendiniz hakkında bazı temel bilgileri vermeniz gerekiyor. Katılmaya uygun olup olmadığınızı öğrenmek için sizinle iletişime geçecekler.
Kalite Kontrol
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I wanted to talk to you about our new project.
Amara: Hey Annika, what’s up?
Annika: We need to make sure that we have quality control in place for this project. Do you have any ideas on how we can ensure that?
Amara: Absolutely. We can start by making sure that we have proper documentation for each step of the process. That way, we can easily trace back any problems and find out where the issue originated.
Annika: That’s a great idea. What else can we do?
Amara: We can also set up a system of checks and balances. We need to make sure that everyone is on the same page. Everyone should be aware of the requirements and expectations.
Annika: That makes sense. What about testing?
Amara: Yes, testing is key. We need to test the product before it is released to make sure that it meets the standards of quality. We should also have our own team of quality control specialists to review the product and make sure that it is up to par.
Annika: That sounds like a good plan. I think we have a good start for our quality control system.
Amara: Agreed. Let’s make sure to keep monitoring our progress and adjust our system as needed.
Annika: Sure thing. Thanks for your help.
Amara: No problem. Let’s keep up the good work.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, seninle yeni projemiz hakkında konuşmak istiyorum.
Hey Annika, naber?
Annika: Bu proje için kalite kontrolümüzün olduğundan emin olmamız gerekiyor. Bunu nasıl sağlayabileceğimiz konusunda bir fikriniz var mı?
Amara: Kesinlikle. Sürecin her adımı için uygun belgelere sahip olduğumuzdan emin olarak başlayabiliriz. Bu şekilde, herhangi bir sorunu kolayca geriye doğru izleyebilir ve sorunun nereden kaynaklandığını bulabiliriz.
Annika: Bu harika bir fikir. Başka ne yapabiliriz?
Amara: Ayrıca bir kontrol ve denge sistemi de kurabiliriz. Herkesin aynı fikirde olduğundan emin olmalıyız. Herkes gerekliliklerin ve beklentilerin farkında olmalıdır.
Annika: Bu mantıklı. Peki ya testler?
Amara: Evet, test etmek çok önemli. Kalite standartlarını karşıladığından emin olmak için ürünü piyasaya sürülmeden önce test etmemiz gerekiyor. Ayrıca ürünü incelemek ve standartlara uygun olduğundan emin olmak için kendi kalite kontrol uzmanları ekibimiz olmalı.
Annika: Kulağa iyi bir plan gibi geliyor. Kalite kontrol sistemimiz için iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum.
Amara: Katılıyorum. İlerlememizi izlemeye devam ettiğimizden ve sistemimizi gerektiği gibi ayarladığımızdan emin olalım.
Elbette. Yardımınız için teşekkürler.
Amara: Sorun değil. İyi çalışmaya devam edelim.
Tıbbi Cihaz
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you want to hear something interesting?
Amara: Sure! What is it?
Annika: I just read about a new medical device that can be used to monitor your vital signs. It’s called the SmartMonitor and it’s the latest in health technology.
Amara: Wow, that’s amazing! What does it do?
Annika: Basically, it’s a wearable device that continuously monitors your heart rate, blood pressure, and oxygen saturation levels. It also tracks your activity level and sleep patterns.
Amara: That’s incredible! How does it work?
Annika: You wear the device on your wrist or upper arm and it connects to an app on your phone. You can then view your vital signs anytime, anywhere. It’s really convenient and it can be used to help manage chronic conditions, like hypertension and diabetes.
Amara: Wow, that’s really useful. Does it also provide medical advice?
Annika: Yes, it can alert you if your vital signs are out of range and suggest ways to improve your health. It also provides personalized recommendations based on your data.
Amara: That’s really incredible. I think I need to get one of those devices!
Türkçe: Annika: Hey Amara, ilginç bir şey duymak ister misin?
Elbette! Neymiş o?
Annika: Az önce hayati belirtilerinizi izlemek için kullanılabilecek yeni bir tıbbi cihaz hakkında bir şeyler okudum. Adı SmartMonitor ve sağlık teknolojisindeki en son yenilik.
Vay canına, bu harika! Ne işe yarıyor?
Annika: Temel olarak, kalp atış hızınızı, kan basıncınızı ve oksijen doygunluk seviyenizi sürekli olarak izleyen giyilebilir bir cihazdır. Ayrıca aktivite seviyenizi ve uyku düzeninizi de takip eder.
Amara: Bu inanılmaz! Nasıl çalışıyor?
Annika: Cihazı bileğinize veya kolunuzun üst kısmına takıyorsunuz ve telefonunuzdaki bir uygulamaya bağlanıyor. Daha sonra hayati belirtilerinizi istediğiniz zaman, istediğiniz yerde görüntüleyebilirsiniz. Gerçekten kullanışlı ve hipertansiyon ve diyabet gibi kronik durumların yönetilmesine yardımcı olmak için kullanılabilir.
Amara: Vay canına, bu gerçekten faydalı. Tıbbi tavsiyeler de veriyor mu?
Annika: Evet, yaşamsal belirtileriniz aralık dışındaysa sizi uyarabilir ve sağlığınızı iyileştirmek için yollar önerebilir. Ayrıca verilerinize dayanarak kişiselleştirilmiş öneriler de sunar.
Amara: Bu gerçekten inanılmaz. Sanırım bu cihazlardan bir tane almalıyım!
Mevzuata Uygunluk
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I just wanted to talk to you about something important.
Amara: Sure, what is it?
Annika: I wanted to talk about Regulatory Compliance for our company. We have to make sure we are following all the rules and regulations set by the government.
Amara: That’s right. It’s very important that we remain compliant. Do you think we’re doing a good job so far?
Annika: I think so. We’ve been following all the necessary steps to ensure that we’re meeting all the requirements. We’ve been receiving regular audits and everything has been up to date and compliant.
Amara: That’s great. It’s always important to stay on top of things like that. I know government regulations can be tricky to keep track of, so I’m glad we’re doing a good job.
Annika: Yeah, me too. We should keep an eye on any new regulations that might be implemented and make sure we adjust our practices accordingly.
Amara: Absolutely. We don’t want to be in violation of any rules. We should also make sure to keep our employees informed of any changes so that they can stay compliant as well.
Annika: Good point. We’ll make sure to communicate any changes to our staff and make sure we’re all on the same page.
Amara: Sounds like a good plan. Thanks for bringing this up. I think we’ll be in good shape if we stay on top of our compliance.
Türkçe: Annika: Hey Amara, seninle önemli bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Şirketimiz için Mevzuata Uygunluk hakkında konuşmak istiyorum. Hükümet tarafından belirlenen tüm kural ve düzenlemelere uyduğumuzdan emin olmalıyız.
Amara: Bu doğru. Uyumlu kalmamız çok önemli. Şimdiye kadar iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyor musunuz?
Annika: Sanırım öyle. Tüm gereklilikleri karşıladığımızdan emin olmak için gerekli tüm adımları takip ediyoruz. Düzenli denetimler alıyoruz ve her şey güncel ve uyumlu.
Amara: Bu harika. Bu gibi şeyleri takip etmek her zaman önemlidir. Hükümet düzenlemelerini takip etmenin zor olabileceğini biliyorum, bu yüzden iyi bir iş çıkardığımıza sevindim.
Annika: Evet, ben de. Uygulanabilecek yeni düzenlemeleri takip etmeli ve uygulamalarımızı buna göre ayarladığımızdan emin olmalıyız.
Amara: Kesinlikle. Herhangi bir kuralı ihlal etmek istemeyiz. Ayrıca çalışanlarımızı her türlü değişiklikten haberdar ettiğimizden emin olmalıyız, böylece onlar da uyumlu kalabilirler.
Annika: İyi bir noktaya değindin. Herhangi bir değişikliği personelimize ilettiğimizden ve hepimizin aynı sayfada olduğundan emin olacağız.
Amara: İyi bir plana benziyor. Bu konuyu açtığın için teşekkürler. Uyumluluğumuza dikkat edersek iyi bir durumda olacağımızı düşünüyorum.
Sağlık Hizmetleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you up to?
Amara: Oh, hi Annika. I was just reading about the importance of health care.
Annika: That`s great! What have you learned?
Amara: Well, I`ve been learning about how important it is to have access to affordable health care. It`s important for everyone, but especially for those who are low-income or don`t have employer-provided health insurance.
Annika: That`s true. Do you know what kind of health care options are available?
Amara: Yeah, there`s a wide range of health care options. For example, there are government-sponsored programs like Medicaid and Medicare, private health insurance plans, and even health care sharing plans.
Annika: Interesting. Do you know how much these plans cost?
Amara: The cost of health care plans can vary depending on your income level, location, and other factors. Generally, government-sponsored programs like Medicaid and Medicare can be more affordable than private health insurance plans. Health care sharing plans are usually the least expensive option.
Annika: That makes sense. Is there anything else you`ve learned about health care?
Amara: Yeah, I`ve been learning about the importance of preventive care. Preventive care can help keep people healthy and help prevent serious illnesses in the long run. It`s also important to have access to quality health care professionals, like doctors and nurses, who can provide the best care possible.
Annika: Absolutely. It`s so important to have access to quality health care. Thanks for sharing what you`ve learned, Amara.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Merhaba Annika. Ben de tam sağlık hizmetlerinin önemi hakkında bir şeyler okuyordum.
Annika: Bu harika! Ne öğrendiniz?
Amara: Uygun fiyatlı sağlık hizmetlerine erişimin ne kadar önemli olduğunu öğreniyorum. Bu herkes için önemli, ancak özellikle düşük gelirli veya işveren tarafından sağlanan sağlık sigortası olmayanlar için önemli.
Annika: Bu doğru. Ne tür sağlık hizmetleri seçeneklerinin mevcut olduğunu biliyor musunuz?
Amara: Evet, çok çeşitli sağlık hizmetleri seçenekleri var. Örneğin, Medicaid ve Medicare gibi devlet destekli programlar, özel sağlık sigortası planları ve hatta sağlık bakım paylaşım planları var.
İlginç. Bu planların ne kadar tuttuğunu biliyor musunuz?
Amara: Sağlık planlarının maliyeti gelir düzeyinize, bulunduğunuz yere ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, Medicaid ve Medicare gibi devlet destekli programlar özel sağlık sigortası planlarından daha uygun fiyatlı olabilir. Sağlık bakım paylaşım planları genellikle en ucuz seçenektir.
Annika: Bu mantıklı. Sağlık hizmetleri hakkında öğrendiğiniz başka bir şey var mı?
Amara: Evet, önleyici bakımın önemini öğreniyorum. Önleyici bakım, insanların sağlıklı kalmasına ve uzun vadede ciddi hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, mümkün olan en iyi bakımı sağlayabilecek doktorlar ve hemşireler gibi kaliteli sağlık uzmanlarına erişmek de önemlidir.
Annika: Kesinlikle. Kaliteli sağlık hizmetlerine erişim çok önemli. Öğrendiklerini paylaştığın için teşekkürler Amara.
Standartlar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, we need to talk about the standards our department is setting for our team.
Amara: What do you mean?
Annika: We need to make sure that there are clear expectations and requirements for our team`s performance. It`s not just about meeting deadlines, we need to make sure that the quality of work is up to the standards we have set.
Amara: That makes sense. How do we go about setting those standards?
Annika: Well, we need to develop a set of guidelines or criteria for measuring the quality of the work. We can start by looking at our current processes and identifying areas where there may be room for improvement.
Amara: That sounds like a great place to start. What kind of criteria should we focus on?
Annika: We should consider things like accuracy, timeliness, thoroughness, and effectiveness. We also need to make sure that our team is aware of these standards and knows how to meet them.
Amara: I think that`s a good plan. What`s the next step?
Annika: We should create an action plan outlining the steps we need to take to ensure that these standards are met. We need to make sure that our team is trained and has access to the necessary tools and resources. We can also set up regular check-ins to ensure that the team is meeting the standards we have set.
Amara: That sounds like a good plan. I think we should get started right away.
Annika: Absolutely. Let`s get to work and make sure that our team is up to the standards we have set.
Türkçe: Annika: Hey Amara, departmanımızın ekibimiz için belirlediği standartlar hakkında konuşmamız gerekiyor.
Amara: Ne demek istiyorsun?
Annika: Ekibimizin performansı için net beklentiler ve gereklilikler olduğundan emin olmamız gerekiyor. Bu sadece teslim tarihlerine uymakla ilgili değil, iş kalitesinin belirlediğimiz standartlara uygun olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Bu mantıklı. Bu standartları nasıl belirleyeceğiz?
Annika: İşin kalitesini ölçmek için bir dizi kılavuz veya kriter geliştirmemiz gerekiyor. Mevcut süreçlerimize bakarak ve iyileştirmeye açık olabilecek alanları belirleyerek işe başlayabiliriz.
Amara: Başlamak için harika bir yer gibi görünüyor. Ne tür kriterlere odaklanmalıyız?
Annika: Doğruluk, zamanlılık, eksiksizlik ve etkinlik gibi hususları göz önünde bulundurmalıyız. Ayrıca ekibimizin bu standartların farkında olduğundan ve bunları nasıl karşılayacağını bildiğinden emin olmalıyız.
Amara: Bence bu iyi bir plan. Bir sonraki adım ne olacak?
Annika: Bu standartların karşılanmasını sağlamak için atmamız gereken adımları özetleyen bir eylem planı oluşturmalıyız. Ekibimizin eğitimli olduğundan ve gerekli araç ve kaynaklara erişebildiğinden emin olmalıyız. Ekibin belirlediğimiz standartları karşıladığından emin olmak için düzenli kontroller de yapabiliriz.
Amara: İyi bir plana benziyor. Bence hemen başlamalıyız.
Annika: Kesinlikle. İşe koyulalım ve ekibimizin belirlediğimiz standartlara uygun olduğundan emin olalım.
Klinik Araştırma
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, have you heard of the term “Clinical Research” before?
Amara: Yes, I have. It’s a type of research that is done to test and evaluate treatments, drugs, and medical devices before they can be used in the general population.
Annika: That’s right! Clinical research is also done to understand how diseases progress and how to prevent them. Can you tell me a bit more about it?
Amara: Sure! Clinical research is conducted in a systematic way and involves collecting and analyzing data from patients. This data helps researchers to understand how a certain medical intervention may help or harm the patient. It also helps them to determine the effectiveness of a certain treatment and if it is safe for use.
Annika: Wow, that sounds really interesting. How does clinical research actually take place?
Amara: Clinical research is conducted by doctors, nurses, and other healthcare professionals. They collect data from patients through different methods such as surveys, interviews, and physical examinations. This data is then analyzed and the results are used to develop new treatments and medications, or to adjust existing ones.
Annika: That’s really fascinating. Are there any risks associated with clinical research?
Amara: Yes, there are some risks associated with clinical research. For example, there is always a chance that the new medication or treatment could have unexpected side effects. Additionally, some research studies may involve collecting private information and this could put patients at risk of identity theft or fraud.
Annika: That’s really scary. Are there any measures taken to ensure the safety of the participants in clinical research?
Amara: Absolutely! The safety of participants is the number one priority in clinical research. Researchers must obtain informed consent from all participants before the start of the study. Additionally, all data must be collected and stored in a secure manner, and any new treatments must be thoroughly tested before they are used on any patient.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, `Klinik Araştırma` terimini daha önce duymuş muydun?
Amara: Evet, biliyorum. Genel popülasyonda kullanılmadan önce tedavileri, ilaçları ve tıbbi cihazları test etmek ve değerlendirmek için yapılan bir araştırma türüdür.
Annika: Bu doğru! Klinik araştırmalar da hastalıkların nasıl ilerlediğini ve nasıl önlenebileceğini anlamak için yapılıyor. Bana bu konuda biraz daha bilgi verebilir misiniz?
Amara: Elbette! Klinik araştırmalar sistematik bir şekilde yürütülür ve hastalardan veri toplanmasını ve analiz edilmesini içerir. Bu veriler, araştırmacıların belirli bir tıbbi müdahalenin hastaya nasıl yardımcı olabileceğini veya zarar verebileceğini anlamalarına yardımcı olur. Ayrıca belirli bir tedavinin etkinliğini ve kullanımının güvenli olup olmadığını belirlemelerine de yardımcı olur.
Annika: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Klinik araştırmalar gerçekte nasıl gerçekleşiyor?
Amara: Klinik araştırmalar doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları tarafından yürütülür. Anketler, görüşmeler ve fiziksel muayeneler gibi farklı yöntemlerle hastalardan veri toplarlar. Bu veriler daha sonra analiz edilir ve sonuçlar yeni tedaviler ve ilaçlar geliştirmek veya mevcut olanları düzenlemek için kullanılır.
Annika: Bu gerçekten büyüleyici. Klinik araştırmalarla ilgili herhangi bir risk var mı?
Amara: Evet, klinik araştırmalarla ilgili bazı riskler vardır. Örneğin, yeni ilaç veya tedavinin beklenmedik yan etkileri olma ihtimali her zaman vardır. Ayrıca, bazı araştırma çalışmaları özel bilgilerin toplanmasını içerebilir ve bu da hastaları kimlik hırsızlığı veya dolandırıcılık riski altına sokabilir.
Annika: Bu gerçekten korkutucu. Klinik araştırmalarda katılımcıların güvenliğini sağlamak için herhangi bir önlem alınıyor mu?
Amara: Kesinlikle! Klinik araştırmalarda katılımcıların güvenliği bir numaralı önceliktir. Araştırmacılar, çalışma başlamadan önce tüm katılımcılardan bilgilendirilmiş onam almalıdır. Ayrıca, tüm veriler güvenli bir şekilde toplanmalı ve saklanmalı ve yeni tedaviler herhangi bir hasta üzerinde kullanılmadan önce kapsamlı bir şekilde test edilmelidir.
Teknoloji Platformu
Örnek Diyalog: Annika: Hi, Amara! How are you doing?
Amara: Hi, Annika! I`m doing great. What`s up?
Annika: I wanted to talk to you about something really exciting. I`m in the process of developing a new technology platform and I wanted to get your advice on it.
Amara: Wow, that sounds really cool! What kind of technology platform is it?
Annika: It`s a platform that will help businesses streamline their operations, making them more efficient and cost-effective. The platform will have a variety of features, such as automated tasks, data analysis tools, and cloud computing capabilities.
Amara: That sounds amazing! What kind of challenges have you faced so far in developing the platform?
Annika: Well, the biggest challenge I`ve faced is making sure the platform is secure and reliable. I want to make sure that businesses will be able to trust the platform and have confidence in its security and performance.
Amara: That makes sense. Have you thought about using a third-party security service to help you ensure the platform is secure?
Annika: Yes, I have. I`m currently researching a few different services and weighing the pros and cons of each one.
Amara: That sounds like a great idea. It`s always important to make sure you`re doing everything you can to ensure the security of your platform.
Annika: Absolutely. Thank you so much for your advice. I really appreciate it.
Amara: No problem! I`m always happy to help. Good luck with your new technology platform.
Türkçe: Merhaba, Amara! Nasılsın bakalım?
Merhaba, Annika! Çok iyiyim. Ne var ne yok?
Annika: Sizinle gerçekten heyecan verici bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Yeni bir teknoloji platformu geliştirme sürecindeyim ve bu konuda tavsiyelerinizi almak istiyorum.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten harika geliyor! Ne tür bir teknoloji platformu bu?
Annika: İşletmelerin operasyonlarını kolaylaştırmalarına yardımcı olacak, onları daha verimli ve uygun maliyetli hale getirecek bir platform. Platform, otomatik görevler, veri analiz araçları ve bulut bilişim yetenekleri gibi çeşitli özelliklere sahip olacak.
Amara: Kulağa harika geliyor! Platformu geliştirirken şu ana kadar ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Annika: Karşılaştığım en büyük zorluk platformun güvenli ve güvenilir olduğundan emin olmak. İşletmelerin platforma güvenebileceklerinden ve platformun güvenliğine ve performansına güvenebileceklerinden emin olmak istiyorum.
Amara: Bu mantıklı. Platformun güvenliğini sağlamanıza yardımcı olması için üçüncü taraf bir güvenlik hizmeti kullanmayı düşündünüz mü?
Annika: Evet, öyle. Şu anda birkaç farklı hizmeti araştırıyorum ve her birinin artılarını ve eksilerini tartıyorum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Platformunuzun güvenliğini sağlamak için elinizden gelen her şeyi yaptığınızdan emin olmak her zaman önemlidir.
Annika: Kesinlikle. Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. Gerçekten minnettarım.
Amara: Sorun değil! Yardım etmekten her zaman mutluluk duyarım. Yeni teknoloji platformunuzda iyi şanslar.
Üretim Süreci
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, do you know about the manufacturing process?
Amara: Yes, I do. It is the process of transforming raw materials into a finished product.
Annika: What are the different stages of the manufacturing process?
Amara: Well, the manufacturing process typically consists of four stages. The first stage is the design and planning phase, where the product is designed and the production process is planned out. The second stage is the production phase, where the actual manufacturing of the product takes place. The third stage is the assembly phase, where the components of the product are assembled together. And the fourth stage is the testing and inspection phase, where the product is tested and inspected for quality assurance.
Annika: That makes sense. What are some of the techniques used in the manufacturing process?
Amara: There are a variety of techniques used in the manufacturing process, depending on the product being manufactured. Some of the most common techniques include casting, machining, welding, molding, and fabrication. Other techniques such as 3D printing, CNC machining, and laser cutting are also used for certain products.
Annika: That`s really interesting. What are some of the advantages of using a manufacturing process?
Amara: The advantages of using a manufacturing process are numerous. It increases efficiency by streamlining the production process and reducing errors. It also reduces costs by reducing the amount of labor and materials needed. Additionally, it increases quality since the product is produced according to a set of standards. Finally, it increases safety since all steps are taken to ensure that the product is safe to use.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, üretim süreci hakkında bilgin var mı?
Amara: Evet, biliyorum. Hammaddeleri bitmiş bir ürüne dönüştürme sürecidir.
Annika: Üretim sürecinin farklı aşamaları nelerdir?
Amara: Üretim süreci tipik olarak dört aşamadan oluşur. İlk aşama, ürünün tasarlandığı ve üretim sürecinin planlandığı tasarım ve planlama aşamasıdır. İkinci aşama, ürünün fiili imalatının gerçekleştiği üretim aşamasıdır. Üçüncü aşama, ürünün bileşenlerinin bir araya getirildiği montaj aşamasıdır. Dördüncü aşama ise ürünün kalite güvencesi için test edildiği ve denetlendiği test ve denetim aşamasıdır.
Annika: Bu mantıklı. Üretim sürecinde kullanılan tekniklerden bazıları nelerdir?
Amara: İmal edilen ürüne bağlı olarak imalat sürecinde kullanılan çeşitli teknikler vardır. En yaygın tekniklerden bazıları döküm, işleme, kaynak, kalıplama ve fabrikasyondur. Belirli ürünler için 3D baskı, CNC işleme ve lazer kesim gibi diğer teknikler de kullanılmaktadır.
Annika: Bu gerçekten ilginç. Bir üretim süreci kullanmanın bazı avantajları nelerdir?
Amara: Bir üretim süreci kullanmanın çok sayıda avantajı vardır. Üretim sürecini düzene sokarak ve hataları azaltarak verimliliği artırır. Ayrıca ihtiyaç duyulan işçilik ve malzeme miktarını azaltarak maliyetleri de düşürür. Ek olarak, ürün bir dizi standarda göre üretildiği için kaliteyi artırır. Son olarak, ürünün kullanımının güvenli olmasını sağlamak için tüm adımlar atıldığından güvenliği artırır.
Risk Yönetimi
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, how are you?
Amara: I`m doing great, Annika. How about you?
Annika: I`m doing well. I wanted to talk to you about something that`s been on my mind.
Amara: Sure, what is it?
Annika: I`ve been thinking about risk management lately. It`s such an important part of running a successful business but I don`t feel like I have a good understanding of how to go about it.
Amara: I totally understand. Risk management is a complex topic that requires a lot of research and understanding.
Annika: So what would you suggest I do first?
Amara: Well, I would start by doing some research. There are a lot of great resources online that can help you understand the basics of risk management. Once you have a general understanding, you can start to develop a risk management plan tailored to your business.
Annika: That sounds like a good starting point.
Amara: Absolutely. I`d also suggest talking to someone who has experience in the field. They can provide valuable insights and advice that you won`t find in a book.
Annika: That`s a great idea.
Amara: Yes, and don`t forget to document all of your processes. Having everything written down will help you stay on track and make sure you`re following best practices when it comes to risk management.
Annika: Thanks for the advice. I`m feeling a lot better now about tackling this topic.
Amara: You`re welcome. Feel free to reach out if you need any more help.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, nasılsın?
Ben harikayım, Annika. Sen nasılsın?
İyiyim. Seninle aklımda olan bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Son zamanlarda risk yönetimi hakkında düşünüyordum. Başarılı bir iş yürütmenin çok önemli bir parçası ama bunu nasıl yapacağıma dair iyi bir anlayışa sahip olduğumu hissetmiyorum.
Amara: Tamamen anlıyorum. Risk yönetimi, çok fazla araştırma ve anlayış gerektiren karmaşık bir konudur.
Annika: Peki ilk olarak ne yapmamı önerirsin?
Amara: Ben olsam işe biraz araştırma yaparak başlardım. İnternette risk yönetiminin temellerini anlamanıza yardımcı olabilecek pek çok harika kaynak var. Genel bir anlayışa sahip olduğunuzda, işinize özel bir risk yönetimi planı geliştirmeye başlayabilirsiniz.
Annika: Bu iyi bir başlangıç noktası gibi görünüyor.
Amara: Kesinlikle. Ayrıca bu alanda deneyimi olan biriyle konuşmanızı da öneririm. Bir kitapta bulamayacağınız değerli içgörüler ve tavsiyeler sağlayabilirler.
Annika: Bu harika bir fikir.
Amara: Evet ve tüm süreçlerinizi belgelemeyi unutmayın. Her şeyi yazılı hale getirmek, yolunuzdan sapmamanıza ve risk yönetimi söz konusu olduğunda en iyi uygulamaları takip ettiğinizden emin olmanıza yardımcı olacaktır.
Annika: Tavsiyen için teşekkürler. Şimdi bu konuyu ele alma konusunda kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Amara: Rica ederim. Daha fazla yardıma ihtiyacınız olursa çekinmeden ulaşabilirsiniz.
Klinik Kanıtlar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I wanted to talk to you about the clinical evidence we`ve been looking into.
Amara: Sure, what`s up?
Annika: Well, I`ve been going over the clinical evidence we`ve gathered and I think it`s solid enough to use as a basis for our research.
Amara: That`s great! What kind of evidence did you find?
Annika: We were able to get a variety of studies, both observational and experimental. We have studies from around the world that show the effectiveness of various treatments for a range of conditions.
Amara: That sounds promising. Are there any issues with the evidence?
Annika: There are a few concerns, but nothing that can`t be addressed. Some of the studies are from different countries and potentially have different standards of care. We should consider this when interpreting the results.
Amara: That`s a good point. What other issues need to be addressed?
Annika: We also need to make sure that the data is reliable and up-to-date. We need to make sure the studies are well-designed and that the findings are consistent and reproducible.
Amara: Okay, so we have our work cut out for us. Let`s start digging into the data and see what we can find.
Türkçe: Annika: Hey Amara, seninle incelediğimiz klinik kanıtlar hakkında konuşmak istiyorum.
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Topladığımız klinik kanıtları gözden geçiriyordum ve araştırmamız için temel olarak kullanabileceğimiz kadar sağlam olduğunu düşünüyorum.
Amara: Bu harika! Ne tür bir kanıt buldun?
Annika: Hem gözlemsel hem de deneysel çeşitli çalışmalar elde edebildik. Dünyanın dört bir yanından, çeşitli koşullar için çeşitli tedavilerin etkinliğini gösteren çalışmalarımız var.
Amara: Kulağa umut verici geliyor. Kanıtlarla ilgili herhangi bir sorun var mı?
Annika: Birkaç endişe var, ancak ele alınamayacak bir şey değil. Çalışmaların bazıları farklı ülkelerden ve potansiyel olarak farklı bakım standartlarına sahipler. Sonuçları yorumlarken bunu göz önünde bulundurmalıyız.
Amara: Bu iyi bir nokta. Başka hangi konuların ele alınması gerekiyor?
Annika: Verilerin güvenilir ve güncel olduğundan da emin olmamız gerekiyor. Çalışmaların iyi tasarlandığından ve bulguların tutarlı ve tekrarlanabilir olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Tamam, işimiz çok zor. Verileri incelemeye başlayalım ve neler bulabileceğimize bakalım.
Düzenleyici İşler
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara! What have you been up to lately?
Amara: Hey Annika! I`ve been working on some projects related to regulatory affairs.
Annika: Regulatory affairs? What does that involve?
Amara: Regulatory affairs is basically the process of ensuring that a company is compliant with all of the laws and regulations that apply to its operations. It involves keeping up with changing regulations and understanding how they affect the business.
Annika: Wow, that sounds like a lot of work. What kind of laws and regulations do you have to keep track of?
Amara: It really varies from company to company, but some of the laws and regulations we have to pay attention to include things like labor laws, environmental laws, consumer protection laws, and financial regulations.
Annika: That`s a lot to keep track of. How do you stay on top of it all?
Amara: It`s definitely challenging, but I`ve found that staying organized and creating a checklist of tasks helps a lot. It`s also important to stay up-to-date with changes in the law, so I read various legal publications and attend seminars or webinars that discuss the latest developments in regulatory affairs.
Annika: That makes sense. Well, it sounds like you have your hands full. Good luck with all of your regulatory affairs work!
Türkçe: Hey, Amara! Son zamanlarda neler yapıyorsun?
Amara: Hey Annika! Düzenleyici işlerle ilgili bazı projeler üzerinde çalışıyorum.
Annika: Düzenleyici işler mi? Bu neyi kapsıyor?
Amara: Düzenleyici işler temel olarak bir şirketin faaliyetleri için geçerli olan tüm yasa ve yönetmeliklerle uyumlu olmasını sağlama sürecidir. Değişen düzenlemelere ayak uydurmayı ve bunların işi nasıl etkilediğini anlamayı içerir.
Annika: Vay canına, çok fazla iş var gibi görünüyor. Ne tür yasa ve yönetmelikleri takip etmek zorundasınız?
Amara: Bu gerçekten şirketten şirkete değişiyor, ancak dikkat etmemiz gereken yasa ve yönetmeliklerden bazıları iş yasaları, çevre yasaları, tüketiciyi koruma yasaları ve mali düzenlemeler gibi şeyleri içeriyor.
Annika: Takip edilmesi gereken çok şey var. Hepsinin üstesinden nasıl geliyorsunuz?
Amara: Kesinlikle zorlayıcı, ancak organize olmanın ve görevler için bir kontrol listesi oluşturmanın çok yardımcı olduğunu gördüm. Yasadaki değişikliklerden haberdar olmak da önemli, bu nedenle çeşitli yasal yayınları okuyorum ve düzenleyici işlerle ilgili en son gelişmeleri tartışan seminerlere veya web seminerlerine katılıyorum.
Bu mantıklı. Elleriniz dolu gibi görünüyor. Tüm düzenleyici işlerinizde iyi şanslar!
Klinik Veriler
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know anything about clinical data?
Amara: Sure, clinical data are information about a person`s medical history, symptoms, diagnosis, treatments, or other health-related information. It`s usually collected from medical records, tests, and other medical procedures.
Annika: Interesting. What can you do with clinical data?
Amara: Well, it can be used to evaluate the effectiveness of treatments, identify risk factors, and improve diagnosis and care. It`s also used to inform research and policy decisions and to develop better drugs and treatments.
Annika: That`s really impressive. How do you collect clinical data?
Amara: There are a few different ways. Electronic medical records are the most common, but data can also be collected through surveys or interviews. Additionally, data can be collected through wearable devices or by linking medical records to other databases.
Annika: Wow, I had no idea there were so many ways to collect clinical data. Is there anything else I should know about it?
Amara: Yes, it`s important to remember that clinical data is highly sensitive and should be handled with care. It`s important to have clear policies and procedures in place to protect patient privacy. Additionally, it`s important to make sure the data is accurate and up to date.
Türkçe: Annika: Hey Amara, klinik veriler hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Elbette, klinik veriler bir kişinin tıbbi geçmişi, semptomları, teşhisi, tedavileri veya sağlıkla ilgili diğer bilgileri hakkındaki bilgilerdir. Genellikle tıbbi kayıtlardan, testlerden ve diğer tıbbi prosedürlerden toplanır.
Annika: İlginç. Klinik verilerle ne yapabilirsiniz?
Amara: Tedavilerin etkinliğini değerlendirmek, risk faktörlerini belirlemek, teşhis ve bakımı iyileştirmek için kullanılabilir. Ayrıca araştırma ve politika kararlarını bilgilendirmek ve daha iyi ilaçlar ve tedaviler geliştirmek için de kullanılır.
Annika: Bu gerçekten etkileyici. Klinik verileri nasıl topluyorsunuz?
Amara: Bunun birkaç farklı yolu var. Elektronik tıbbi kayıtlar en yaygın olanıdır, ancak veriler anketler veya görüşmeler yoluyla da toplanabilir. Ayrıca, giyilebilir cihazlar aracılığıyla veya tıbbi kayıtların diğer veri tabanlarına bağlanmasıyla da veri toplanabilir.
Annika: Vay canına, klinik veri toplamanın bu kadar çok yolu olduğunu bilmiyordum. Bu konuda bilmem gereken başka bir şey var mı?
Amara: Evet, klinik verilerin son derece hassas olduğunu ve dikkatle ele alınması gerektiğini unutmamak önemlidir. Hasta mahremiyetini korumak için açık politikalar ve prosedürler uygulamak önemlidir. Ayrıca, verilerin doğru ve güncel olduğundan emin olmak da önemlidir.
Tasarım Doğrulama
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I wanted to talk to you about design verification.
Amara: Sure, what did you want to know?
Annika: Well, can you explain what design verification is and why it`s important?
Amara: Of course. Design verification is the process of ensuring that a product meets its design requirements. It is important because it is used to identify any flaws or discrepancies in the design before the product is manufactured. This helps to ensure that the product meets the desired specifications and is safe for use.
Annika: That makes sense. How is it usually done?
Amara: There are a few different methods that can be used. One is to use simulations to test the design. This involves running computer models of the product to see how it would respond to various conditions. Another is to use test rigs and prototypes to test the design in the real world. This is usually done for more complex systems or products that cannot be accurately simulated.
Annika: That`s really interesting. Is there anything else I should know about design verification?
Amara: It is important to note that design verification is an ongoing process. The tests are often repeated at different stages of development to ensure that the design is still meeting its requirements. Also, the tests should be documented in order to provide proof that the design meets its requirements.
Annika: That`s helpful, thank you!
Türkçe: Annika: Hey Amara, seninle tasarım doğrulama hakkında konuşmak istiyorum.
Amara: Tabii, ne bilmek istiyordun?
Annika: Peki, tasarım doğrulamanın ne olduğunu ve neden önemli olduğunu açıklayabilir misiniz?
Amara: Elbette. Tasarım doğrulama, bir ürünün tasarım gereksinimlerini karşıladığından emin olma sürecidir. Ürün üretilmeden önce tasarımdaki kusurları veya tutarsızlıkları tespit etmek için kullanıldığı için önemlidir. Bu, ürünün istenen özellikleri karşılamasını ve kullanım için güvenli olmasını sağlamaya yardımcı olur.
Annika: Bu mantıklı. Genelde nasıl yapılır?
Amara: Kullanılabilecek birkaç farklı yöntem var. Bunlardan biri, tasarımı test etmek için simülasyonlar kullanmaktır. Bu, çeşitli koşullara nasıl tepki vereceğini görmek için ürünün bilgisayar modellerini çalıştırmayı içerir. Bir diğeri ise tasarımı gerçek dünyada test etmek için test donanımları ve prototipler kullanmaktır. Bu genellikle daha karmaşık sistemler veya doğru bir şekilde simüle edilemeyen ürünler için yapılır.
Annika: Bu gerçekten ilginç. Tasarım doğrulama hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı?
Amara: Tasarım doğrulamanın devam eden bir süreç olduğunu unutmamak önemlidir. Tasarımın hala gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için testler genellikle geliştirmenin farklı aşamalarında tekrarlanır. Ayrıca, tasarımın gereksinimlerini karşıladığına dair kanıt sağlamak için testler belgelenmelidir.
Annika: Bu çok yardımcı oldu, teşekkürler!
Ürün Geliştirme
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara. What are you up to?
Amara: Hi Annika. I`m working on the product development team here at the company. We`re working on a new product that should be ready to launch in the next few weeks.
Annika: Wow, that`s exciting! What kind of product is it?
Amara: It`s a new software platform that will help people collaborate more effectively in their teams.
Annika: That sounds really interesting. What kind of features will the product have?
Amara: We`re still in the early stages of development, so the features are still being finalized. But the basic idea is to create an easy-to-use platform that allows teams to stay organized and communicate more effectively.
Annika: That sounds like a great idea. What kind of challenges are you facing with product development?
Amara: Well, there are always challenges with developing any kind of product. We`re dealing with a lot of different technologies and making sure that everything is compatible and works together. And of course, we want to make sure that the product is as user-friendly as possible. So we`re still working on refining the user interface and making sure that all of the features are intuitive and easy to use.
Annika: That sounds like a lot of work. I`m sure the end product will be great!
Amara: Thanks. We`re all really excited to see the final product and get it out into the world.
Türkçe: Merhaba Amara. Ne yapıyorsun?
Amara: Merhaba Annika. Şirkette ürün geliştirme ekibinde çalışıyorum. Önümüzdeki birkaç hafta içinde piyasaya sürülmeye hazır olması gereken yeni bir ürün üzerinde çalışıyoruz.
Annika: Vay canına, bu heyecan verici! Ne tür bir ürün bu?
Amara: İnsanların ekiplerinde daha etkili bir şekilde işbirliği yapmalarına yardımcı olacak yeni bir yazılım platformu.
Annika: Kulağa gerçekten ilginç geliyor. Ürün ne tür özelliklere sahip olacak?
Amara: Henüz geliştirmenin ilk aşamalarındayız, bu nedenle özellikler hala son halini alıyor. Ancak temel fikir, ekiplerin düzenli kalmasını ve daha etkili iletişim kurmasını sağlayan kullanımı kolay bir platform oluşturmaktır.
Annika: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Ürün geliştirmede ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Amara: Her türlü ürünü geliştirmenin her zaman zorlukları vardır. Çok sayıda farklı teknolojiyle uğraşıyoruz ve her şeyin uyumlu olduğundan ve birlikte çalıştığından emin oluyoruz. Ve tabii ki ürünün mümkün olduğunca kullanıcı dostu olduğundan emin olmak istiyoruz. Bu nedenle hala kullanıcı arayüzünü iyileştirmek ve tüm özelliklerin sezgisel ve kullanımı kolay olduğundan emin olmak için çalışıyoruz.
Annika: Kulağa çok çalışılmış gibi geliyor. Son ürünün harika olacağına eminim!
Amara: Teşekkürler. Hepimiz nihai ürünü görmek ve dünyaya duyurmak için gerçekten heyecanlıyız.
Güvenlik Testi
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I was wondering if I could ask you something.
Amara: Sure, what do you need?
Annika: We`re looking into safety testing for a new product that we`re developing and I wanted to get your opinion on it.
Amara: What kind of safety testing are you looking at?
Annika: We want to make sure that the product is safe for use in the workplace, so we`re looking into different types of testing that can help us confirm that.
Amara: That`s important, especially if it`s going to be used in a high-risk environment. What kind of tests are you considering?
Annika: We`re looking at a few different options. One is a durability test to make sure that the product is able to withstand wear and tear. Another option is a toxicity test to make sure that it doesn`t release any hazardous substances. We`re also looking at a safety-performance test to make sure that the product meets safety standards.
Amara: Those all sound like great options. I think that it`s important to make sure that you consider all of the different types of tests in order to be sure that the product is safe.
Annika: Absolutely. We`re still in the early stages of planning, but I think that these tests will be crucial in making sure that the product is safe for use.
Amara: That makes sense. If there`s anything I can do to help with the safety testing, just let me know.
Annika: Thanks, I`ll keep that in mind. I think that`s all I needed for now. Thanks for your help!
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, sana bir şey sorabilir miyim diye merak ediyordum.
Amara: Tabii, neye ihtiyacın var?
Annika: Geliştirmekte olduğumuz yeni bir ürün için güvenlik testlerine bakıyoruz ve bu konuda sizin fikrinizi almak istedim.
Amara: Ne tür güvenlik testlerine bakıyorsunuz?
Annika: Ürünün işyerinde kullanım için güvenli olduğundan emin olmak istiyoruz, bu nedenle bunu doğrulamamıza yardımcı olabilecek farklı test türlerini araştırıyoruz.
Amara: Bu önemli, özellikle de yüksek riskli bir ortamda kullanılacaksa. Ne tür testler yapmayı düşünüyorsunuz?
Annika: Birkaç farklı seçeneğe bakıyoruz. Bunlardan biri, ürünün aşınma ve yıpranmaya dayanabildiğinden emin olmak için dayanıklılık testi. Diğer bir seçenek ise, herhangi bir tehlikeli madde salmadığından emin olmak için toksisite testidir. Ayrıca ürünün güvenlik standartlarını karşıladığından emin olmak için bir güvenlik-performans testine de bakıyoruz.
Amara: Bunların hepsi kulağa harika seçenekler gibi geliyor. Ürünün güvenli olduğundan emin olmak için tüm farklı test türlerini dikkate aldığınızdan emin olmanızın önemli olduğunu düşünüyorum.
Annika: Kesinlikle. Henüz planlamanın ilk aşamalarındayız, ancak bu testlerin ürünün kullanımının güvenli olduğundan emin olmak için çok önemli olacağını düşünüyorum.
Amara: Bu mantıklı. Güvenlik testi konusunda yardımcı olabileceğim bir şey olursa, bana haber verin.
Annika: Teşekkürler, bunu aklımda tutacağım. Sanırım şimdilik ihtiyacım olan tek şey bu. Yardımlarınız için teşekkürler!
Cihaz Sınıflandırması
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you up to?
Amara: I`m trying to understand Device Classification. What about you?
Annika: Oh, that sounds interesting. What is Device Classification?
Amara: Device Classification is the process of assigning devices into categories based on their common characteristics. This helps to better organize and manage them.
Annika: That makes sense. What kinds of devices are classified?
Amara: Well, any kind of device can be classified. For example, computers, phones, tablets, and other types of equipment.
Annika: How are the different types classified?
Amara: Each type of device is assigned to a specific category. For example, computers can be classified as laptops, desktops, and tablets. Phones can be classified as smartphones, basic phones, and feature phones.
Annika: What are the benefits of classifying devices?
Amara: There are a few benefits. For one, it helps to better organize devices. It also makes it easier to find and manage devices since they are all categorized. It also helps to identify any potential problems with the device and make sure it is up to date.
Annika: That`s really helpful. Thanks for the information!
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Cihaz Sınıflandırmasını anlamaya çalışıyorum. Peki ya siz?
Annika: Kulağa ilginç geliyor. Cihaz Sınıflandırması nedir?
Amara: Cihaz Sınıflandırması, cihazları ortak özelliklerine göre kategorilere ayırma işlemidir. Bu, onları daha iyi organize etmeye ve yönetmeye yardımcı olur.
Annika: Bu mantıklı. Ne tür cihazlar sınıflandırılır?
Amara: Her türlü cihaz sınıflandırılabilir. Örneğin, bilgisayarlar, telefonlar, tabletler ve diğer ekipman türleri.
Annika: Farklı türler nasıl sınıflandırılır?
Amara: Her cihaz türü belirli bir kategoriye atanır. Örneğin, bilgisayarlar dizüstü bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlar ve tabletler olarak sınıflandırılabilir. Telefonlar akıllı telefonlar, temel telefonlar ve özellikli telefonlar olarak sınıflandırılabilir.
Annika: Cihazları sınıflandırmanın faydaları nelerdir?
Amara: Birkaç faydası var. Birincisi, cihazların daha iyi organize edilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca hepsi kategorize edildiği için cihazları bulmayı ve yönetmeyi kolaylaştırır. Ayrıca cihazla ilgili olası sorunları tespit etmeye ve güncel olduğundan emin olmaya yardımcı olur.
Annika: Bu gerçekten çok yardımcı oldu. Bilgi için teşekkürler!
Klinik Çalışmalar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`ve been researching something interesting lately. Have you heard of Clinical Studies?
Amara: No, I haven`t. What are they?
Annika: Clinical Studies are research studies conducted with human volunteers, to determine if a medical intervention, such as a new drug, a medical device, or a new treatment, is safe and effective.
Amara: That sounds really interesting. How do they go about doing it?
Annika: Well, Clinical Studies are conducted in phases. A phase I study is the earliest stage of a clinical trial. It involves a small number of human volunteers and is designed to test a new drug or medical device for the first time. It looks at the safety of the intervention, any side effects, and how it`s tolerated by the body.
Amara: Wow, that`s really fascinating. What about Phase II and Phase III?
Annika: Phase II and Phase III trials involve larger groups of people, and are designed to assess the efficacy of the intervention. These studies are designed to measure the effectiveness of the drug or medical device, as well as its side effects.
Amara: I`m surprised at how much goes into the process. It seems like a lot of work!
Annika: It is! It can take years of clinical trials before a new medical intervention is approved for use. It`s a long and complex process, but it ensures that safe and effective treatments are available to the public.
Türkçe: Annika: Hey Amara, son zamanlarda ilginç bir şey araştırıyorum. Klinik Çalışmaları duydun mu?
Hayır, görmedim. Nedir onlar?
Annika: Klinik Çalışmalar, yeni bir ilaç, tıbbi cihaz veya yeni bir tedavi gibi tıbbi bir müdahalenin güvenli ve etkili olup olmadığını belirlemek için insan gönüllülerle yapılan araştırma çalışmalarıdır.
Amara: Kulağa gerçekten ilginç geliyor. Bunu nasıl yapıyorlar?
Annika: Klinik Çalışmalar aşamalı olarak yürütülür. Faz I çalışması, bir klinik araştırmanın en erken aşamasıdır. Az sayıda gönüllü insanı içerir ve yeni bir ilacı veya tıbbi cihazı ilk kez test etmek için tasarlanmıştır. Müdahalenin güvenliğine, herhangi bir yan etkisine ve vücut tarafından nasıl tolere edildiğine bakılır.
Amara: Vay canına, bu gerçekten büyüleyici. Peki ya Faz II ve Faz III?
Annika: Faz II ve Faz III denemeleri daha büyük insan gruplarını içerir ve müdahalenin etkinliğini değerlendirmek için tasarlanmıştır. Bu çalışmalar, ilacın veya tıbbi cihazın etkinliğinin yanı sıra yan etkilerini de ölçmek için tasarlanmıştır.
Amara: Sürece bu kadar çok şeyin dahil olması beni şaşırttı. Çok fazla iş var gibi görünüyor!
Annika: Öyle! Yeni bir tıbbi müdahalenin kullanım için onaylanması yıllar süren klinik deneyler gerektirebilir. Bu uzun ve karmaşık bir süreçtir, ancak güvenli ve etkili tedavilerin halka sunulmasını sağlar.
Tasarım Kontrolleri
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, how are you doing today?
Amara: Hi Annika, I`m doing well. What brings you to me?
Annika: I need your help with designing controls for a new project. We need to make sure that the controls are intuitive and easy to use. Can you help me out?
Amara: Sure, I`d be happy to help. What kind of project are you working on?
Annika: We`re creating a new mobile application that will help users keep track of their daily tasks. We need to make sure that the controls are easy to use, so users don`t get frustrated with trying to use the app.
Amara: That sounds like an interesting project. So what kind of controls do you need to design?
Annika: We need to design controls for the user interface, such as buttons, sliders, and input fields. We also need to make sure that the controls are easily accessible and intuitive, so users can easily understand how to use them.
Amara: That sounds like a lot of work. What kind of guidelines should I use when designing the controls?
Annika: We should use the principles of good design, such as simplicity, consistency, and feedback. We should also make sure that the controls are visually appealing and easy to use.
Amara: Got it. I think I have a good idea of what I need to do.
Annika: Great! I`m looking forward to seeing what you come up with. Thank you for your help.
Amara: No problem. I`m happy to help.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, bugün nasılsın?
Amara: Merhaba Annika, iyiyim. Seni bana getiren nedir?
Annika: Yeni bir proje için kontrollerin tasarlanması konusunda yardımınıza ihtiyacım var. Kontrollerin sezgisel ve kullanımı kolay olduğundan emin olmamız gerekiyor. Bana yardımcı olabilir misiniz?
Amara: Elbette, yardımcı olmaktan mutluluk duyarım. Ne tür bir proje üzerinde çalışıyorsunuz?
Annika: Kullanıcıların günlük işlerini takip etmelerine yardımcı olacak yeni bir mobil uygulama oluşturuyoruz. Kullanıcıların uygulamayı kullanmaya çalışırken hayal kırıklığına uğramamaları için kontrollerin kullanımının kolay olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Kulağa ilginç bir proje gibi geliyor. Peki ne tür kontroller tasarlamanız gerekiyor?
Annika: Kullanıcı arayüzü için düğmeler, kaydırıcılar ve giriş alanları gibi kontroller tasarlamamız gerekiyor. Ayrıca kontrollerin kolayca erişilebilir ve sezgisel olduğundan emin olmamız gerekir, böylece kullanıcılar bunları nasıl kullanacaklarını kolayca anlayabilirler.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Kontrolleri tasarlarken ne tür yönergeler kullanmalıyım?
Annika: Basitlik, tutarlılık ve geri bildirim gibi iyi tasarım ilkelerini kullanmalıyız. Ayrıca kontrollerin görsel olarak çekici ve kullanımının kolay olduğundan emin olmalıyız.
Anladım. Sanırım ne yapmam gerektiği konusunda iyi bir fikrim var.
Annika: Harika! Ne bulacağınızı görmek için sabırsızlanıyorum. Yardımlarınız için teşekkürler.
Sorun değil. Yardım etmekten mutluluk duyarım.
FDA Onayı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear the news?
Amara: What news?
Annika: The FDA just approved a new drug for treating depression.
Amara: Wow, that`s amazing! I`ve been looking for something to help me manage my depression.
Annika: Yeah, this drug is supposed to be really effective. It`s been tested and approved by the FDA, so it`s safe to take.
Amara: What kind of side effects does it have?
Annika: Well, there are some common side effects like nausea, headaches, and dizziness. But it`s usually mild and goes away after a few days.
Amara: That`s good to know. How do I get this drug?
Annika: You`ll need to get a prescription from your doctor. They`ll be able to tell you more about it and help you decide if it`s right for you.
Amara: Alright, I`ll talk to my doctor about it. I`m glad the FDA approved it. It`s good to know there`s something out there that can help with my depression.
Annika: Absolutely! It`s great that we have access to new treatments like this.
Türkçe: Annika: Hey Amara, haberleri duydun mu?
Amara: Ne haberi?
Annika: FDA depresyon tedavisi için yeni bir ilacı onayladı.
Amara: Vay canına, bu harika! Depresyonumu yönetmeme yardımcı olacak bir şey arıyordum.
Annika: Evet, bu ilacın gerçekten etkili olması gerekiyor. FDA tarafından test edildi ve onaylandı, yani kullanımı güvenli.
Amara: Ne tür yan etkileri var?
Annika: Mide bulantısı, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi bazı yaygın yan etkileri vardır. Ancak genellikle hafiftir ve birkaç gün sonra geçer.
Amara: Bunu bilmek güzel. Bu ilacı nasıl alabilirim?
Annika: Doktorunuzdan bir reçete almanız gerekecek. Size bu konuda daha fazla bilgi verebilir ve sizin için doğru olup olmadığına karar vermenize yardımcı olabilirler.
Amara: Tamam, doktorumla bu konuyu konuşacağım. FDA`nın onaylamasına sevindim. Dışarıda depresyonuma yardımcı olabilecek bir şey olduğunu bilmek güzel.
Annika: Kesinlikle! Bunun gibi yeni tedavilere erişimimizin olması harika.
Klinik Değerlendirme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how are you doing?
Amara: I`m doing alright, what about you?
Annika: Pretty good. I just had a clinical evaluation today and it was a bit nerve-racking.
Amara: A clinical evaluation? What`s that?
Annika: It`s a formal evaluation that assesses a person`s physical and mental condition. It`s typically done by a medical professional.
Amara: That sounds intense. What did you have to do?
Annika: Well, the doctor asked me a lot of questions about my medical history and then did a physical exam to check my vital signs and reflexes. They also had me do some cognitive tests to evaluate my mental functioning.
Amara: Wow, that sounds like a lot. How did it go?
Annika: It went okay. The doctor seemed pleased with the results and said I`m in good health overall.
Amara: That`s great to hear! It`s always nice to get a clean bill of health.
Annika: Yes, definitely! Overall, I`m glad I got the evaluation done. It was a bit nerve-wracking, but it was worth it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasılsın?
Amara: Ben iyiyim, ya sen?
Annika: Oldukça iyi. Bugün bir klinik değerlendirmem vardı ve biraz sinir bozucuydu.
Amara: Klinik değerlendirme mi? Neymiş o?
Annika: Bir kişinin fiziksel ve zihinsel durumunu değerlendiren resmi bir değerlendirmedir. Genellikle bir tıp uzmanı tarafından yapılır.
Amara: Kulağa yoğun geliyor. Ne yapmak zorundaydın?
Annika: Doktor bana tıbbi geçmişimle ilgili pek çok soru sordu ve ardından hayati belirtilerimi ve reflekslerimi kontrol etmek için fiziksel bir muayene yaptı. Ayrıca zihinsel işlevlerimi değerlendirmek için bana bazı bilişsel testler yaptırdılar.
Amara: Vay canına, kulağa çok fazla gibi geliyor. Nasıl geçti?
Annika: İyi geçti. Doktor sonuçlardan memnun görünüyordu ve genel olarak sağlığımın iyi olduğunu söyledi.
Amara: Bunu duymak harika! Temiz bir sağlık raporu almak her zaman güzeldir.
Annika: Evet, kesinlikle! Genel olarak değerlendirmeyi yaptırdığım için memnunum. Biraz sinir bozucuydu ama buna değdi.
Kullanıcı arayüzü
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what do you think of this new user interface design?
Amara: It`s really nice! I like how it`s so intuitive and easy to use.
Annika: I`m glad you like it! We`ve been working hard to make sure the user interface is as user-friendly as possible.
Amara: It definitely shows. I think this is going to be a huge hit with our customers.
Annika: Yeah, I`m sure it will be. We`ve put a lot of thought and effort into making sure the user experience is top-notch.
Amara: I love how the navigation is so straightforward. It makes it so much easier to find what you`re looking for.
Annika: That was one of the main goals with this design. We wanted to make it as easy as possible for users to find what they need.
Amara: I think you guys did a great job. I`m sure our customers are going to love it.
Annika: I`m glad you think so. We put a lot of hard work into this. It`s always nice to get some positive feedback.
Amara: Absolutely! I`m sure this user interface is going to be a hit.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu yeni kullanıcı arayüzü tasarımı hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Gerçekten çok güzel! Sezgisel ve kullanımı kolay olması hoşuma gitti.
Annika: Beğendiğinize sevindim! Kullanıcı arayüzünün mümkün olduğunca kullanıcı dostu olmasını sağlamak için çok çalışıyoruz.
Amara: Kesinlikle belli oluyor. Bence bu müşterilerimiz için büyük bir hit olacak.
Annika: Evet, eminim öyle olacaktır. Kullanıcı deneyiminin birinci sınıf olmasını sağlamak için çok düşündük ve çaba sarf ettik.
Amara: Navigasyonun bu kadar anlaşılır olmasını seviyorum. Aradığınız şeyi bulmanızı çok daha kolay hale getiriyor.
Annika: Bu tasarımın ana hedeflerinden biri de buydu. Kullanıcıların ihtiyaç duydukları şeyi bulmalarını mümkün olduğunca kolaylaştırmak istedik.
Amara: Bence harika bir iş çıkardınız. Müşterilerimizin buna bayılacağından eminim.
Annika: Böyle düşünmenize sevindim. Bu işe çok emek verdik. Olumlu geri dönüşler almak her zaman güzeldir.
Amara: Kesinlikle! Bu kullanıcı arayüzünün çok başarılı olacağına eminim.
Yazılım Doğrulama
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara! Do you have a few minutes to talk?
Amara: Sure, what’s up?
Annika: I wanted to discuss something about Software Validation.
Amara: What about it?
Annika: Well, I’m tasked with validating software and I wanted to get your opinion on how to approach it.
Amara: That sounds like a big undertaking. Do you have any idea about what you should be validating?
Annika: Yeah, I’ve done some research and there are three main areas I need to look at. The first is the functional requirements of the software. That’s making sure that the software meets the desired specifications and requirements. The second is performance requirements. This is making sure that the software works efficiently and accurately. The last is usability. This is making sure that the software is easy to use and navigate.
Amara: That definitely sounds like a lot to cover. Do you have a plan of action?
Annika: Yeah, I think the best way to tackle this is to break it down into smaller chunks and then test each part. That way I can make sure I get an accurate picture of the software.
Amara: That sounds like a good approach. What kind of tests are you going to use?
Annika: I’m going to use a combination of manual and automated tests. I’ll do manual tests for the functional requirements, performance requirements, and usability. Then for the automated tests, I’ll use regression tests to make sure that the software works correctly after every update.
Amara: That sounds like a good plan. Just make sure you document everything that you do so you have a record of your findings.
Annika: That’s a good idea. I’ll make sure I document everything. Thanks for the suggestion.
Türkçe: Hey Amara! Konuşmak için birkaç dakikan var mı?
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Yazılım Doğrulama hakkında bir şeyler konuşmak istiyorum.
Ne olmuş ona?
Annika: Bir yazılımı doğrulamakla görevlendirildim ve buna nasıl yaklaşmam gerektiği konusunda fikrinizi almak istedim.
Amara: Bu büyük bir girişim gibi görünüyor. Neyi doğrulamanız gerektiği hakkında bir fikriniz var mı?
Annika: Evet, biraz araştırma yaptım ve bakmam gereken üç ana alan var. Birincisi, yazılımın işlevsel gereksinimleri. Bu, yazılımın istenen özellikleri ve gereksinimleri karşıladığından emin olmak demek. İkincisi performans gereksinimleri. Bu, yazılımın verimli ve doğru bir şekilde çalıştığından emin olmaktır. Sonuncusu ise kullanılabilirliktir. Bu, yazılımın kullanımının ve gezinmesinin kolay olduğundan emin olmaktır.
Amara: Bu kesinlikle ele alınması gereken çok şey gibi görünüyor. Bir eylem planınız var mı?
Annika: Evet, sanırım bu işin üstesinden gelmenin en iyi yolu onu daha küçük parçalara ayırmak ve her bir parçayı test etmek. Bu şekilde yazılımın doğru bir resmini elde ettiğimden emin olabilirim.
Amara: Kulağa iyi bir yaklaşım gibi geliyor. Ne tür testler kullanacaksınız?
Annika: Manuel ve otomatik testlerin bir kombinasyonunu kullanacağım. İşlevsel gereksinimler, performans gereksinimleri ve kullanılabilirlik için manuel testler yapacağım. Ardından otomatik testler için, yazılımın her güncellemeden sonra doğru çalıştığından emin olmak için regresyon testlerini kullanacağım.
Amara: Kulağa iyi bir plan gibi geliyor. Sadece yaptığınız her şeyi belgelediğinizden emin olun, böylece bulgularınızın bir kaydına sahip olursunuz.
Annika: Bu iyi bir fikir. Her şeyi belgelediğimden emin olacağım. Önerin için teşekkürler.
Kalite Güvence
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara! What can I do for you?
Amara: Hi Annika! I`m actually here to talk to you about Quality Assurance. I`m sure you`re familiar with the concept.
Annika: Of course! Quality Assurance is a method of ensuring that the products or services we provide meet the standards set by our company.
Amara: Right. And I`m here to discuss how we can make sure we are providing the best quality possible.
Annika: Well, there are a few things that we can do. First of all, we should have a set of standards that everyone in the company adheres to. That way, we can ensure that the products or services we provide are of the highest quality.
Amara: That makes sense. What else can we do?
Annika: We should also have regular quality checks. We can have someone from the Quality Assurance department check the products or services periodically to make sure they are up to the standards we set.
Amara: That sounds like a great idea. What else?
Annika: We should also have a feedback system in place. That way, we can get feedback from our customers and use it to improve our products and services.
Amara: That sounds like a great way to ensure quality. Anything else?
Annika: Yes, we should also provide training to our employees. That way, they can be sure that they are providing the highest quality of service to our customers.
Amara: Great! That sounds like a comprehensive approach. Thanks for your help, Annika.
Annika: No problem! I`m glad I could help.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara! Senin için ne yapabilirim?
Amara: Merhaba Annika! Aslında sizinle Kalite Güvencesi hakkında konuşmak için buradayım. Eminim bu kavrama aşinasınızdır.
Annika: Elbette! Kalite Güvencesi, sunduğumuz ürün veya hizmetlerin şirketimiz tarafından belirlenen standartları karşılamasını sağlamaya yönelik bir yöntemdir.
Amara: Doğru. Mümkün olan en iyi kaliteyi sağladığımızdan nasıl emin olabileceğimizi tartışmak için buradayım.
Annika: Yapabileceğimiz birkaç şey var. Her şeyden önce, şirketteki herkesin uyması gereken bir dizi standarda sahip olmalıyız. Bu şekilde, sunduğumuz ürün veya hizmetlerin en yüksek kalitede olmasını sağlayabiliriz.
Amara: Bu mantıklı. Başka ne yapabiliriz?
Annika: Düzenli kalite kontrollerimiz de olmalı. Belirlediğimiz standartlara uygun olduklarından emin olmak için Kalite Güvence departmanından birinin ürünleri veya hizmetleri periyodik olarak kontrol etmesini sağlayabiliriz.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Başka ne var?
Annika: Ayrıca bir geri bildirim sistemimiz de olmalı. Bu şekilde müşterilerimizden geri bildirim alabilir ve bunu ürün ve hizmetlerimizi geliştirmek için kullanabiliriz.
Amara: Bu, kaliteyi sağlamak için harika bir yol gibi görünüyor. Başka bir şey var mı?
Annika: Evet, çalışanlarımıza da eğitim vermeliyiz. Bu şekilde, müşterilerimize en yüksek kalitede hizmet sunduklarından emin olabilirler.
Amara: Harika! Kulağa kapsamlı bir yaklaşım gibi geliyor. Yardımın için teşekkürler, Annika.
Annika: Sorun değil! Yardım edebildiğime sevindim.
Dokümantasyon
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, can you help me out?
Amara: Sure, what do you need?
Annika: I`m having trouble understanding the documentation for this project. Do you think you could take a look and help me figure it out?
Amara: Absolutely! Let me take a look.
Annika: Great, there`s just so much to read and it`s all so complicated.
Amara: Yeah, documentation can be a bit overwhelming. Don`t worry though, let`s start at the beginning. What`s the goal of the project?
Annika: We`re trying to create a customer rewards program.
Amara: Okay, so what have you been able to figure out so far?
Annika: Well, I know the rewards will be based on customer loyalty points, and I know that customers can earn points by making purchases.
Amara: Okay, so what else do you need help with?
Annika: Well, I`m confused about how customers will redeem their points and how the rewards will be issued.
Amara: Alright, let`s take a look at the documentation. It looks like customers will be able to redeem their points for coupons, discounts, and other rewards. The rewards will be issued in the form of gift cards, vouchers, or store credit. Is that clear?
Annika: Yes, that makes sense. Thanks for your help!
Türkçe: Annika: Hey Amara, bana yardım edebilir misin?
Amara: Tabii, neye ihtiyacın var?
Annika: Bu projenin belgelerini anlamakta güçlük çekiyorum. Bir göz atıp anlamama yardımcı olabilir misiniz?
Amara: Kesinlikle! Bir bakayım.
Annika: Harika, okunacak çok şey var ve hepsi çok karmaşık.
Amara: Evet, dokümantasyon biraz bunaltıcı olabilir. Yine de endişelenmeyin, en baştan başlayalım. Projenin amacı nedir?
Annika: Bir müşteri ödül programı oluşturmaya çalışıyoruz.
Amara: Peki, şimdiye kadar ne bulabildiniz?
Annika: Ödüllerin müşteri sadakat puanlarına dayalı olacağını ve müşterilerin alışveriş yaparak puan kazanabileceğini biliyorum.
Amara: Tamam, başka ne konuda yardıma ihtiyacın var?
Annika: Müşterilerin puanlarını nasıl kullanacakları ve ödüllerin nasıl verileceği konusunda kafam karıştı.
Amara: Pekala, belgelere bir göz atalım. Görünüşe göre müşteriler puanlarını kuponlar, indirimler ve diğer ödüller için kullanabilecekler. Ödüller hediye kartları, kuponlar veya mağaza kredisi şeklinde verilecek. Anlaşıldı mı?
Annika: Evet, bu mantıklı. Yardımınız için teşekkürler!
Denetimler
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you have any idea about audits?
Amara: Sure! An audit is an examination of an organization or individual`s financial records.
Annika: That`s right. So why do organizations need to audit their financial records?
Amara: Audits are necessary to help maintain the accuracy and reliability of financial records, as well as to identify any potential problems or areas in need of improvement. They also help to ensure that organizations are compliant with applicable laws and regulations.
Annika: Wow, that`s a lot of important information! What kind of information do audits typically review?
Amara: Audits usually review financial documents such as income statements, balance sheets, and cash flow statements. They also review other records such as contracts and agreements, as well as internal financial policies and procedures.
Annika: That`s really helpful! Are there different types of audits?
Amara: Yes, there are several different types of audits. Some of them include internal audits, external audits, operational audits, compliance audits, and financial statement audits.
Annika: That`s a lot to keep track of! Is there any way to make the audit process easier?
Amara: Yes, there are a few things you can do to make the audit process more efficient. For example, you can hire a certified public accountant to review your financial documents, or you can use an audit software to help automate the process. You can also use an audit checklist to ensure that all of the necessary steps are taken during the audit.
Türkçe: Annika: Hey Amara, denetimler hakkında bir fikrin var mı?
Amara: Elbette! Denetim, bir kuruluşun veya bireyin mali kayıtlarının incelenmesidir.
Annika: Bu doğru. Peki kuruluşlar neden mali kayıtlarını denetleme ihtiyacı duyarlar?
Amara: Denetimler, mali kayıtların doğruluğunu ve güvenilirliğini korumaya yardımcı olmanın yanı sıra olası sorunları veya iyileştirilmesi gereken alanları tespit etmek için gereklidir. Ayrıca kuruluşların yürürlükteki yasa ve yönetmeliklerle uyumlu olmasını sağlamaya da yardımcı olurlar.
Annika: Vay be, ne kadar çok önemli bilgi varmış! Denetimler tipik olarak ne tür bilgileri gözden geçirir?
Amara: Denetimler genellikle gelir tabloları, bilançolar ve nakit akış tabloları gibi mali belgeleri inceler. Ayrıca sözleşmeler ve anlaşmalar gibi diğer kayıtların yanı sıra şirket içi mali politika ve prosedürleri de incelerler.
Annika: Bu gerçekten çok yardımcı oldu! Farklı denetim türleri var mı?
Amara: Evet, birkaç farklı denetim türü vardır. Bunlardan bazıları iç denetimler, dış denetimler, operasyonel denetimler, uygunluk denetimleri ve mali tablo denetimleridir.
Annika: Takip edilmesi gereken çok şey var! Denetim sürecini kolaylaştırmanın bir yolu var mı?
Amara: Evet, denetim sürecini daha verimli hale getirmek için yapabileceğiniz birkaç şey var. Örneğin, mali belgelerinizi gözden geçirmesi için yeminli mali müşavir tutabilir veya süreci otomatikleştirmeye yardımcı olması için bir denetim yazılımı kullanabilirsiniz. Denetim sırasında gerekli tüm adımların atıldığından emin olmak için bir denetim kontrol listesi de kullanabilirsiniz.
Etiketleme Gereklilikleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you working on?
Amara: I`m trying to figure out the labeling requirements for our new product. It`s a bit of a hassle since I`m not sure what needs to be included.
Annika: Yeah, that can be tricky. What have you been able to figure out so far?
Amara: Well, I know the label needs to include the product name, the weight, and the ingredients.
Annika: That`s the basics. Anything else?
Amara: I`m also looking into the specifics for each ingredient. Like, do I have to list the percentage of each component?
Annika: That`s a good point. I think you should check with the FDA to make sure you`re meeting their labeling requirements.
Amara: Yeah, that`s a good idea. I`ll do some research and see what they`ve got to say.
Annika: Sounds like a plan. Let me know if you need any help with it.
Amara: I will. Thanks!
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Yeni ürünümüz için etiketleme gerekliliklerini anlamaya çalışıyorum. Nelerin dahil edilmesi gerektiğinden emin olamadığım için biraz zorlanıyorum.
Annika: Evet, bu zor olabilir. Şimdiye kadar ne bulabildiniz?
Amara: Etikette ürünün adının, ağırlığının ve içeriğinin yer alması gerektiğini biliyorum.
Annika: Temel bilgiler bunlar. Başka bir şey var mı?
Amara: Ayrıca her bir bileşen için ayrıntıları araştırıyorum. Mesela, her bileşenin yüzdesini listelemem gerekiyor mu?
Annika: Bu iyi bir nokta. Etiketleme gerekliliklerini karşıladığınızdan emin olmak için FDA`ya danışmanız gerektiğini düşünüyorum.
Amara: Evet, bu iyi bir fikir. Biraz araştırma yapacağım ve ne söyleyeceklerine bakacağım.
Annika: Kulağa bir plan gibi geliyor. Yardıma ihtiyacın olursa bana haber ver.
Yapacağım. Teşekkürler!
Klinik Protokoller
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I heard you recently started working as a nurse in the hospital. How`s it going?
Amara: It`s been quite busy, but I`m really enjoying it. I`m learning a lot about clinical protocols.
Annika: Clinical protocols? What are those?
Amara: Clinical protocols are sets of rules and procedures that medical staff must follow in order to provide the best patient care. They ensure that everyone is following the same standards and that patients are receiving the best possible treatment.
Annika: That sounds really important. How do you make sure everyone is following the protocols?
Amara: It`s actually quite a process. First, the hospital has to develop the protocols, which are often based on research or industry standards. Then, the protocols are reviewed and approved by a committee of healthcare professionals. Finally, they are implemented and monitored to make sure everyone is following them.
Annika: That sounds like a lot of work.
Amara: It is, but it`s important to ensure that the best care is being provided to our patients. Clinical protocols are also important because they help us stay up to date on the latest treatments and technologies.
Annika: That makes sense. It`s great that you`re learning so much in your new role.
Amara: Thanks, I`m really enjoying it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yakın zamanda hastanede hemşire olarak çalışmaya başladığını duydum. Nasıl gidiyor?
Amara: Oldukça yoğun geçti ama gerçekten keyif alıyorum. Klinik protokoller hakkında çok şey öğreniyorum.
Annika: Klinik protokoller mi? Nedir onlar?
Amara: Klinik protokoller, tıbbi personelin en iyi hasta bakımını sağlamak için uyması gereken kurallar ve prosedürler bütünüdür. Herkesin aynı standartları takip etmesini ve hastaların mümkün olan en iyi tedaviyi almasını sağlarlar.
Annika: Bu kulağa gerçekten önemli geliyor. Herkesin protokolleri takip ettiğinden nasıl emin oluyorsunuz?
Amara: Aslında oldukça zorlu bir süreç. İlk olarak hastane, genellikle araştırma veya endüstri standartlarına dayanan protokolleri geliştirmelidir. Daha sonra protokoller sağlık uzmanlarından oluşan bir komite tarafından gözden geçirilir ve onaylanır. Son olarak, herkesin bunlara uyduğundan emin olmak için uygulanmakta ve izlenmektedir.
Annika: Kulağa çok iş gibi geliyor.
Amara: Öyle, ancak hastalarımıza en iyi bakımın sağlandığından emin olmak için önemli. Klinik protokoller de önemlidir çünkü en son tedaviler ve teknolojiler konusunda güncel kalmamıza yardımcı olurlar.
Annika: Bu mantıklı. Yeni rolünüzde bu kadar çok şey öğreniyor olmanız harika.
Amara: Teşekkürler, gerçekten hoşuma gidiyor.
Kalite Sistemleri
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, we need to talk about the current quality systems in our organization.
Amara: Yes, I agree. We`ve been relying on the same systems for quite some time now and it`s not as efficient as it should be.
Annika: Right, and with the new regulations that have been implemented, we need to ensure that our quality systems are up to date.
Amara: Absolutely. What do you think we should do?
Annika: Well, for starters, we need to make sure that our processes are documented and that our quality systems are fully compliant with the current regulations.
Amara: That makes sense. What else?
Annika: Well, we also need to make sure that our staff are properly trained so they can understand and implement the quality systems.
Amara: That`s a great idea. What else can we do?
Annika: We should also consider investing in tools and technology that will help us monitor and analyze our quality systems.
Amara: That sounds like a good plan. How should we go about implementing these changes?
Annika: Well, I think it`s best if we start by creating a task force that will be responsible for managing the process. They can look into the current regulations and develop a plan for implementing the changes. In addition, they can also look into the various tools and technologies that are available to help us with our quality systems.
Amara: That sounds like a good plan. Let`s get started!
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, kuruluşumuzdaki mevcut kalite sistemleri hakkında konuşmamız gerekiyor.
Amara: Evet, katılıyorum. Bir süredir aynı sistemlere güveniyoruz ve olması gerektiği kadar verimli değil.
Annika: Doğru ve uygulamaya konulan yeni düzenlemelerle birlikte kalite sistemlerimizin güncel olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Kesinlikle. Ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsun?
Annika: Öncelikle süreçlerimizin belgelendirildiğinden ve kalite sistemlerimizin mevcut yönetmeliklerle tam uyumlu olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Bu mantıklı. Başka ne var?
Annika: Kalite sistemlerini anlayabilmeleri ve uygulayabilmeleri için personelimizin uygun şekilde eğitildiğinden de emin olmamız gerekiyor.
Amara: Bu harika bir fikir. Başka ne yapabiliriz?
Annika: Kalite sistemlerimizi izlememize ve analiz etmemize yardımcı olacak araçlara ve teknolojiye yatırım yapmayı da düşünmeliyiz.
Amara: Kulağa iyi bir plan gibi geliyor. Bu değişiklikleri nasıl uygulamalıyız?
Annika: Bence en iyisi süreci yönetmekten sorumlu olacak bir görev gücü oluşturarak işe başlamak. Mevcut düzenlemeleri inceleyebilir ve değişiklikleri uygulamak için bir plan geliştirebilirler. Ayrıca, kalite sistemlerimizde bize yardımcı olacak çeşitli araç ve teknolojileri de inceleyebilirler.
Kulağa iyi bir plan gibi geliyor. Hadi başlayalım!
Düzenleyici Başvurular
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you have a minute?
Amara: Sure, what’s up?
Annika: We need to start preparing for the upcoming regulatory submissions.
Amara: Oh, right! I completely forgot about that! What do you need me to do?
Annika: Well, the first step is to collect all the relevant documents. We will need to include things like data from clinical trials, product information, and safety information.
Amara: Got it. Is there anything else?
Annika: Yes, we also need to prepare a detailed submission document. This document should include a summary of the product, the intended use, the clinical trial results, and any potential risks associated with the product.
Amara: That sounds like a lot of work!
Annika: It will be, but it’s important that we get it right. We need to ensure that all the information we submit is accurate and up-to-date.
Amara: Absolutely. When do you want to start?
Annika: Let’s aim to have everything ready by the end of the week. That should give us enough time to make any necessary changes or updates before the submission deadline.
Amara: Sounds like a plan. I’ll get started right away.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bir dakikan var mı?
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Yaklaşan ruhsatlandırma başvuruları için hazırlanmaya başlamamız gerekiyor.
Amara: Ah, doğru ya! Bunu tamamen unutmuşum! Ne yapmamı istiyorsun?
Annika: İlk adım, ilgili tüm belgeleri toplamaktır. Klinik deneylerden elde edilen veriler, ürün bilgileri ve güvenlik bilgileri gibi şeyleri dahil etmemiz gerekecek.
Anladım. Başka bir şey var mı?
Annika: Evet, ayrıca ayrıntılı bir başvuru belgesi hazırlamamız gerekiyor. Bu belge ürünün bir özetini, kullanım amacını, klinik araştırma sonuçlarını ve ürünle ilgili potansiyel riskleri içermelidir.
Amara: Kulağa çok iş gibi geliyor!
Annika: Öyle olacak ama doğru yapmamız çok önemli. Gönderdiğimiz tüm bilgilerin doğru ve güncel olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Kesinlikle. Ne zaman başlamak istiyorsun?
Annika: Hafta sonuna kadar her şeyin hazır olmasını hedefleyelim. Bu bize son teslim tarihinden önce gerekli değişiklikleri veya güncellemeleri yapmak için yeterli zaman verecektir.
Kulağa bir plan gibi geliyor. Hemen başlayacağım.
Piyasa Sonrası Gözetim
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new post market surveillance process?
Amara: No, I haven’t. What is it?
Annika: Post market surveillance is a process companies use to monitor their products after they have been released. They use it to identify any potential issues that may have been missed during development and to provide the best possible product for the customer.
Amara: That sounds like a great way to make sure customers are getting the best product possible.
Annika: It is! Companies use a variety of methods to monitor the performance of their products, such as customer feedback, surveys, and reviews. They also look at any reported problems that have been identified by customers, or any other related issues.
Amara: So, how do they address the issues they find?
Annika: Companies typically use a corrective action plan to address any identified issues. They will make changes to the product or process to ensure that customers are receiving the best product possible. If needed, they may also issue a recall of the product.
Amara: That’s really good to know. So, why do companies use post market surveillance?
Annika: Companies use post market surveillance to improve the quality of their products and to ensure customer satisfaction. It’s also important for companies to stay compliant with relevant regulations and standards. By using post market surveillance, companies can mitigate risks associated with their products and ensure that they are providing the best possible product to their customers.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni piyasa sonrası gözetim sürecini duydun mu?
Hayır, görmedim. Ne oldu?
Annika: Pazar sonrası gözetim, şirketlerin ürünlerini piyasaya sürüldükten sonra izlemek için kullandıkları bir süreçtir. Bunu, geliştirme sırasında gözden kaçmış olabilecek potansiyel sorunları tespit etmek ve müşteri için mümkün olan en iyi ürünü sağlamak için kullanırlar.
Amara: Bu, müşterilerin mümkün olan en iyi ürünü aldığından emin olmak için harika bir yol gibi görünüyor.
Annika: Öyle! Şirketler, ürünlerinin performansını izlemek için müşteri geri bildirimleri, anketler ve incelemeler gibi çeşitli yöntemler kullanır. Ayrıca müşteriler tarafından bildirilen sorunlara veya diğer ilgili konulara da bakarlar.
Amara: Peki, buldukları sorunları nasıl ele alıyorlar?
Annika: Şirketler genellikle tespit edilen sorunları ele almak için bir düzeltici eylem planı kullanır. Müşterilerin mümkün olan en iyi ürünü aldıklarından emin olmak için üründe veya süreçte değişiklikler yaparlar. Gerekirse ürünü geri çağırma yoluna da gidebilirler.
Amara: Bunu bilmek gerçekten güzel. Peki, şirketler neden piyasa sonrası gözetimi kullanıyor?
Annika: Şirketler, ürünlerinin kalitesini artırmak ve müşteri memnuniyetini sağlamak için piyasa sonrası gözetimi kullanmaktadır. Şirketlerin ilgili yönetmelik ve standartlarla uyumlu kalması da önemlidir. Şirketler, piyasa sonrası gözetimi kullanarak ürünleriyle ilgili riskleri azaltabilir ve müşterilerine mümkün olan en iyi ürünü sunduklarından emin olabilirler.
Klinik Uygulamalar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what have you been up to today?
Amara: Hey Annika! I`ve been doing research on clinical practices for my graduate course. It`s a lot of work, but I`m finding it really interesting.
Annika: That sounds intense! What are you learning about clinical practices?
Amara: Well, I`m learning about the different processes involved in clinical practice, and how they help to ensure that patients receive the best possible care. It`s a really important area of medicine, and I`m learning a lot.
Annika: Wow, that`s impressive. What type of processes are you studying?
Amara: I`m looking at diagnosis and treatment processes, as well as how to assess the effectiveness of different treatments. I`m also looking at how to ensure that all clinical practices are in line with the latest ethical and legal guidelines.
Annika: That sounds like a lot of work, but it`s important. Do you think this research will help you in your future medical career?
Amara: Absolutely! Clinical practices are essential for providing quality care, and I`m learning a lot about the processes and regulations that are involved. This knowledge will be really useful when I start my medical career.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bugün neler yaptın?
Amara: Hey Annika! Yüksek lisans dersim için klinik uygulamalar üzerine araştırma yapıyorum. Çok fazla iş var ama gerçekten ilginç buluyorum.
Annika: Kulağa yoğun geliyor! Klinik uygulamalar hakkında ne öğreniyorsunuz?
Amara: Klinik uygulamalarda yer alan farklı süreçleri ve bunların hastaların mümkün olan en iyi bakımı almalarını sağlamaya nasıl yardımcı olduklarını öğreniyorum. Bu, tıbbın gerçekten önemli bir alanı ve ben de çok şey öğreniyorum.
Annika: Vay canına, bu çok etkileyici. Ne tür süreçler üzerinde çalışıyorsunuz?
Amara: Tanı ve tedavi süreçlerinin yanı sıra farklı tedavilerin etkinliğinin nasıl değerlendirileceğine bakıyorum. Ayrıca tüm klinik uygulamaların en son etik ve yasal yönergelere uygun olmasını nasıl sağlayacağımı da araştırıyorum.
Annika: Kulağa çok iş gibi geliyor ama önemli. Bu araştırmanın gelecekteki tıp kariyerinizde size yardımcı olacağını düşünüyor musunuz?
Amara: Kesinlikle! Klinik uygulamalar kaliteli bakım sağlamak için çok önemli ve ben de bu süreçler ve düzenlemeler hakkında çok şey öğreniyorum. Bu bilgiler tıp kariyerime başladığımda gerçekten faydalı olacak.
Risk Analizi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about our new project?
Amara: No, what is it?
Annika: We are going to conduct a Risk Analysis to identify and assess the risks that could affect the success of the project.
Amara: That sounds like a lot of work. How will we go about doing that?
Annika: Well, first we need to identify all the potential risks associated with the project. Then we can analyze each risk to determine its severity and probability. We also have to figure out ways to mitigate the risks.
Amara: So what kind of risks are we going to be looking at?
Annika: All types. We need to look at financial risks, operational risks, and regulatory risks. We also need to consider the potential for natural disasters and other external factors that could affect the project.
Amara: That sounds like a lot to cover. How long do you think it will take?
Annika: It could take anywhere from a few days to a few weeks depending on how complex the project is. We can break the project into smaller tasks to make it more manageable.
Amara: Alright, I think I get the gist of it. Let’s get started then!
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni projemizi duydun mu?
Amara: Hayır, ne oldu?
Annika: Projenin başarısını etkileyebilecek riskleri belirlemek ve değerlendirmek için bir Risk Analizi yapacağız.
Amara: Bu kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Bunu nasıl yapacağız?
Annika: Öncelikle projeyle ilgili tüm potansiyel riskleri belirlememiz gerekiyor. Daha sonra her bir riskin ciddiyetini ve olasılığını belirlemek için analiz edebiliriz. Ayrıca riskleri azaltmanın yollarını da bulmalıyız.
Amara: Peki ne tür risklere bakacağız?
Annika: Her türden. Finansal risklere, operasyonel risklere ve düzenleyici risklere bakmamız gerekiyor. Ayrıca doğal afet potansiyelini ve projeyi etkileyebilecek diğer dış faktörleri de göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Amara: Kapsanacak çok şey var gibi görünüyor. Ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
Annika: Projenin ne kadar karmaşık olduğuna bağlı olarak birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Projeyi daha yönetilebilir hale getirmek için daha küçük görevlere bölebiliriz.
Amara: Pekala, sanırım işin özünü anladım. O zaman başlayalım!
Test Protokolleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how`s it going?
Amara: Pretty good, what`s up?
Annika: I was wondering if you could help me out with something. We`re rolling out new test protocols and I`m having a bit of trouble understanding it all.
Amara: Sure, what do you need help with?
Annika: Well, I`m having trouble understanding the different types of tests that are included in the protocol. Could you explain it to me?
Amara: Of course. The test protocols include a variety of tests that help assess the performance of our products. These tests include functional tests, usability tests, compatibility tests, performance tests, and security tests.
Annika: Okay, so what do these tests do exactly?
Amara: Basically, these tests are used to evaluate the product`s performance in terms of its functionality, usability, compatibility, performance, and security. Functional tests make sure that the product performs the tasks it`s meant to do. Usability tests gauge the product`s user-friendliness. Compatibility tests measure how well the product works with other products. Performance tests track the product`s speed and reliability. Lastly, security tests assess the product`s ability to protect data and prevent unauthorized access.
Annika: Alright, that makes sense. So how do we carry out these tests?
Amara: We use a combination of manual and automated testing. Manual testing involves manually testing the product with test scenarios and collecting the results. Automated testing involves using software tools to automate the testing process. These tools can generate test scripts, execute tests, collect results, and generate reports.
Annika: That sounds like a lot of work.
Amara: It can be, but the results are worth it. Testing is an important part of the development process and it helps us ensure that our products are of the highest quality. Plus, it`s a great way to find and fix any bugs before the product is released.
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasıl gidiyor?
Amara: Oldukça iyi, ne oldu?
Annika: Bana bir konuda yardım edebilir misin diye merak ediyordum. Yeni test protokollerini uygulamaya koyuyoruz ve ben bunları anlamakta biraz zorlanıyorum.
Amara: Elbette, hangi konuda yardıma ihtiyacınız var?
Annika: Protokolde yer alan farklı test türlerini anlamakta güçlük çekiyorum. Bana açıklayabilir misiniz?
Amara: Elbette. Test protokolleri, ürünlerimizin performansını değerlendirmeye yardımcı olan çeşitli testler içerir. Bu testler arasında işlevsel testler, kullanılabilirlik testleri, uyumluluk testleri, performans testleri ve güvenlik testleri yer alıyor.
Annika: Peki, bu testler tam olarak ne işe yarıyor?
Amara: Temel olarak, bu testler ürünün performansını işlevsellik, kullanılabilirlik, uyumluluk, performans ve güvenlik açısından değerlendirmek için kullanılır. İşlevsel testler, ürünün yapması gereken görevleri yerine getirdiğinden emin olur. Kullanılabilirlik testleri ürünün kullanıcı dostu olup olmadığını ölçer. Uyumluluk testleri, ürünün diğer ürünlerle ne kadar iyi çalıştığını ölçer. Performans testleri ürünün hızını ve güvenilirliğini takip eder. Son olarak, güvenlik testleri ürünün verileri koruma ve yetkisiz erişimi önleme becerisini değerlendirir.
Annika: Pekala, bu mantıklı. Peki bu testleri nasıl yapacağız?
Amara: Manuel ve otomatik testlerin bir kombinasyonunu kullanıyoruz. Manuel test, ürünün test senaryolarıyla manuel olarak test edilmesini ve sonuçların toplanmasını içerir. Otomatik test, test sürecini otomatikleştirmek için yazılım araçlarının kullanılmasını içerir. Bu araçlar test senaryoları oluşturabilir, testleri yürütebilir, sonuçları toplayabilir ve raporlar oluşturabilir.
Annika: Kulağa çok iş gibi geliyor.
Amara: Olabilir, ancak sonuçlar buna değer. Test, geliştirme sürecinin önemli bir parçasıdır ve ürünlerimizin en yüksek kalitede olmasını sağlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, ürün piyasaya sürülmeden önce hataları bulmak ve düzeltmek için harika bir yol.
Kullanıcı Gereksinimleri
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I`m here to discuss the user requirements for our new project.
Amara: Great, let`s get started. What do you think the user requirements should be?
Annika: Well, the first requirement should be that the project should be easy to use. We need to make sure that it is intuitive and straightforward so that users don`t have to spend a long time learning how to use it.
Amara: That sounds reasonable. What else should we consider?
Annika: We should make sure that the project is secure. We don`t want any unauthorized access to the system, so we should make sure that we have the necessary security protocols in place.
Amara: Absolutely. Anything else?
Annika: Yes, we should also make sure that the project is scalable. We want to make sure that it can handle a large number of users and still perform efficiently.
Amara: That makes sense. Anything else?
Annika: Of course. We should also make sure that the project is customizable. We want to make sure that users can tailor the project to their needs.
Amara: That sounds like a great idea. Anything else?
Annika: I think that covers the main user requirements. We should also make sure that the project is compatible with existing systems and can integrate easily with other software.
Amara: That sounds like a great plan. Anything else?
Annika: I think that`s it. Those are the main user requirements that we should consider for this project.
Amara: Great. Let`s get started on making sure that we meet all of these requirements.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, yeni projemiz için kullanıcı gereksinimlerini görüşmek üzere buradayım.
Amara: Harika, hadi başlayalım. Kullanıcı gereksinimlerinin ne olması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Annika: İlk gereksinim projenin kullanımının kolay olması. Sezgisel ve anlaşılır olduğundan emin olmalıyız, böylece kullanıcılar nasıl kullanılacağını öğrenmek için uzun zaman harcamak zorunda kalmazlar.
Amara: Bu kulağa mantıklı geliyor. Başka nelere dikkat etmeliyiz?
Annika: Projenin güvenli olduğundan emin olmalıyız. Sisteme yetkisiz erişim istemiyoruz, bu nedenle gerekli güvenlik protokollerine sahip olduğumuzdan emin olmalıyız.
Amara: Kesinlikle. Başka bir şey var mı?
Annika: Evet, projenin ölçeklenebilir olduğundan da emin olmalıyız. Çok sayıda kullanıcıyı idare edebildiğinden ve yine de verimli bir şekilde çalıştığından emin olmak istiyoruz.
Amara: Bu mantıklı. Başka bir şey var mı?
Annika: Elbette var. Projenin özelleştirilebilir olduğundan da emin olmalıyız. Kullanıcıların projeyi kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabileceklerinden emin olmak istiyoruz.
Amara: Bu kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Başka bir şey var mı?
Annika: Sanırım bu ana kullanıcı gereksinimlerini kapsıyor. Ayrıca projenin mevcut sistemlerle uyumlu olduğundan ve diğer yazılımlarla kolayca entegre olabileceğinden emin olmalıyız.
Amara: Kulağa harika bir plan gibi geliyor. Başka bir şey var mı?
Annika: Sanırım hepsi bu kadar. Bunlar bu proje için dikkate almamız gereken ana kullanıcı gereksinimleri.
Amara: Harika. Tüm bu gereksinimleri karşıladığımızdan emin olmak için başlayalım.
Ürün Özellikleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, are you familiar with product specifications?
Amara: A little bit. What do you mean by product specifications?
Annika: Product specifications are the details that describe a product, such as its size, weight, performance, and features.
Amara: Oh, okay. So how can product specifications help us?
Annika: Well, they can help us to evaluate and compare different products to find the one that best meets our needs. They also help us to understand how a product will work and how well it will perform.
Amara: That makes sense. So what do we need to look out for when reading product specifications?
Annika: We need to look at the product`s performance, features, and usability. We also need to make sure the product meets our requirements.
Amara: Got it. What else do we need to consider?
Annika: We also need to make sure that the product is reliable and that it meets safety and quality standards. We also need to make sure that it is cost-effective and that it is easy to use.
Amara: Alright, that sounds like a lot of information to take in.
Annika: It is, but it`s important to consider all of these factors when purchasing a product. Product specifications can help us make sure we`re getting the best value for our money.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ürün özelliklerine aşina mısın?
Amara: Birazcık. Ürün özellikleri derken neyi kastediyorsunuz?
Annika: Ürün özellikleri, bir ürünü tanımlayan boyut, ağırlık, performans ve özellikler gibi ayrıntılardır.
Amara: Oh, tamam. Peki ürün özellikleri bize nasıl yardımcı olabilir?
Annika: İhtiyaçlarımızı en iyi şekilde karşılayanı bulmak için farklı ürünleri değerlendirmemize ve karşılaştırmamıza yardımcı olabilirler. Ayrıca bir ürünün nasıl çalışacağını ve ne kadar iyi performans göstereceğini anlamamıza da yardımcı olurlar.
Amara: Bu mantıklı. Peki ürün özelliklerini okurken nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Annika: Ürünün performansına, özelliklerine ve kullanılabilirliğine bakmamız gerekiyor. Ayrıca ürünün gereksinimlerimizi karşıladığından da emin olmamız gerekiyor.
Anladım. Başka neleri dikkate almamız gerekiyor?
Annika: Ürünün güvenilir olduğundan, güvenlik ve kalite standartlarını karşıladığından da emin olmamız gerekiyor. Ayrıca uygun maliyetli olduğundan ve kullanımının kolay olduğundan da emin olmamız gerekiyor.
Amara: Pekala, bu kulağa çok fazla bilgi gibi geliyor.
Annika: Öyle, ancak bir ürün satın alırken tüm bu faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir. Ürün özellikleri, paramızın karşılığını en iyi şekilde aldığımızdan emin olmamıza yardımcı olabilir.
Kullanıcı Kılavuzları
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you know that my new laptop came with user manuals?
Amara: Wow, that`s great! I didn`t even know they made those anymore.
Annika: Oh, they definitely do! They have great diagrams and instructions that make it really easy to learn how to use the laptop`s features.
Amara: Can you show me one?
Annika: Sure! Here`s the manual for the laptop. It has everything you need to know about the laptop`s hardware and software.
Amara: That`s really helpful. It looks like it`s written in a way that`s easy to understand.
Annika: Yeah, the user manual for this laptop is really nice. It`s even color-coded so you can find the information you need quickly.
Amara: That`s really neat. Do you think I could borrow it when I need to figure something out?
Annika: Of course! I`m happy to share my user manual with you. I`m sure it`ll be a big help.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni dizüstü bilgisayarımın kullanım kılavuzuyla birlikte geldiğini biliyor muydun?
Vay canına, bu harika! Bunları artık yaptıklarını bile bilmiyordum.
Annika: Kesinlikle öyle! Dizüstü bilgisayarın özelliklerinin nasıl kullanılacağını öğrenmeyi gerçekten kolaylaştıran harika diyagramlar ve talimatlar var.
Amara: Bana bir tane gösterebilir misin?
Annika: Elbette! İşte dizüstü bilgisayarın kılavuzu. Dizüstü bilgisayarın donanımı ve yazılımı hakkında bilmeniz gereken her şey var.
Amara: Bu gerçekten çok yardımcı oldu. Anlaşılması kolay bir şekilde yazılmış gibi görünüyor.
Annika: Evet, bu dizüstü bilgisayarın kullanım kılavuzu gerçekten güzel. İhtiyacınız olan bilgileri hızlı bir şekilde bulabilmeniz için renk kodlu bile.
Bu gerçekten harika. Bir şeyi çözmem gerektiğinde ödünç alabilir miyim?
Annika: Elbette! Kullanım kılavuzumu sizinle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Çok yardımcı olacağına eminim.
Klinik Sonuçlar
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, how are you?
Amara: I`m doing well, how about you?
Annika: Pretty good. I need to ask you something about the new clinical outcomes study.
Amara: Sure, what do you need to know?
Annika: Well, what do you think about it? Do you think it`s a good idea?
Amara: I think it`s a great idea. Clinical outcomes are so important for understanding the efficacy of treatments and medications, and it`s important to have a standardized way to measure outcomes.
Annika: That`s true. Do you think the study will be successful?
Amara: I think it has the potential to be successful. It will depend on how well the study is designed, how much data is collected, and how it is analyzed. But I think it has a good chance of being successful.
Annika: That`s great to hear. I`m glad you`re so optimistic about it.
Amara: Yeah, me too. I`m excited to see what the results will be.
Annika: Me too. I think it could lead to some great advances in healthcare.
Amara: Absolutely. Clinical outcomes studies have a lot of potential to improve patient care. I`m looking forward to seeing the results of this one.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, nasılsın?
Amara: Ben iyiyim, ya sen?
Annika: Oldukça iyi. Size yeni klinik sonuçlar çalışması hakkında bir şey sormam gerekiyor.
Amara: Tabii, ne bilmek istiyorsun?
Annika: Peki, bu konuda ne düşünüyorsun? Sence bu iyi bir fikir mi?
Amara: Bunun harika bir fikir olduğunu düşünüyorum. Klinik sonuçlar, tedavilerin ve ilaçların etkinliğini anlamak için çok önemlidir ve sonuçları ölçmek için standartlaştırılmış bir yola sahip olmak önemlidir.
Annika: Bu doğru. Çalışmanın başarılı olacağını düşünüyor musunuz?
Amara: Bence başarılı olma potansiyeli var. Bu, çalışmanın ne kadar iyi tasarlandığına, ne kadar veri toplandığına ve nasıl analiz edildiğine bağlı olacaktır. Ancak başarılı olma şansının yüksek olduğunu düşünüyorum.
Annika: Bunu duymak harika. Bu konuda bu kadar iyimser olmana sevindim.
Amara: Evet, ben de. Sonuçların ne olacağını görmek için heyecanlıyım.
Annika: Ben de öyle düşünüyorum. Bence sağlık alanında büyük ilerlemelere yol açabilir.
Amara: Kesinlikle. Klinik sonuç çalışmaları hasta bakımını iyileştirmek için çok büyük bir potansiyele sahiptir. Bunun sonuçlarını görmek için sabırsızlanıyorum.
Klinik Uygulama
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how’s it going?
Amara: Pretty good, and you?
Annika: Not bad. I’m really excited about this new project we’re working on.
Amara: Oh yeah, the one about Clinical Practice? What’s the goal?
Annika: Well, the goal is to develop a comprehensive overview of the current clinical practice standards in the healthcare industry. We’ll be looking at the best practices in terms of diagnosis, treatment and management of a wide range of conditions.
Amara: Wow, sounds like a big task.
Annika: It is. We’re going to need to research a lot of different studies and data to get an accurate picture. We’ll also need to talk to a lot of experts in the field.
Amara: Makes sense. What else do we need to do?
Annika: We’ll also have to develop a plan for implementation and evaluation. This will involve creating a set of guidelines and protocols to ensure that healthcare providers are following the best practices. We’ll also need to develop an assessment tool to measure the effectiveness of the new standards.
Amara: That does sound like a lot of work.
Annika: It definitely is, but I think it’s going to be a great opportunity to improve the quality of healthcare. We’ll be making a real difference.
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasıl gidiyor?
Amara: Oldukça iyi, ya sen?
Annika: Fena değil. Üzerinde çalıştığımız bu yeni proje için gerçekten heyecanlıyım.
Amara: Evet, Klinik Uygulama ile ilgili olan mı? Amaç ne?
Annika: Amaç, sağlık sektöründeki mevcut klinik uygulama standartlarına kapsamlı bir genel bakış geliştirmek. Çok çeşitli koşulların teşhis, tedavi ve yönetimi açısından en iyi uygulamalara bakacağız.
Amara: Vay canına, büyük bir görev gibi görünüyor.
Annika: Öyle. Doğru bir resim elde etmek için çok sayıda farklı çalışma ve veriyi araştırmamız gerekecek. Ayrıca bu alandaki pek çok uzmanla da konuşmamız gerekecek.
Mantıklı. Başka ne yapmamız gerekiyor?
Annika: Uygulama ve değerlendirme için de bir plan geliştirmemiz gerekecek. Bu, sağlık hizmeti sağlayıcılarının en iyi uygulamaları takip etmelerini sağlamak için bir dizi kılavuz ve protokol oluşturmayı içerecektir. Ayrıca yeni standartların etkinliğini ölçmek için bir değerlendirme aracı geliştirmemiz gerekecek.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor.
Annika: Kesinlikle öyle ama bence sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için harika bir fırsat olacak. Gerçek bir fark yaratacağız.
Klinik Araştırmalar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about the new clinical trials that are being conducted?
Amara: Wow, no I haven`t. What are they for?
Annika: Well, they are researching possible treatments for various diseases, including cancer and diabetes.
Amara: That`s really incredible. How do they conduct the trials?
Annika: Generally, the trials involve volunteers who are willing to test out new treatments. The volunteers are typically monitored closely throughout the trial, and the results are carefully documented.
Amara: So how do people find out about these trials?
Annika: Usually, the clinical trials are advertised in medical journals or on the internet. Doctors and other healthcare professionals may also be aware of them and may be able to provide more information.
Amara: That`s really interesting. Do you know if the trials are open to anyone?
Annika: Yes, usually the trials are open to anyone who meets the criteria. A doctor or healthcare professional will be able to provide more information on the specific requirements for each trial.
Amara: That sounds really helpful. Thank you for the information!
Türkçe: Annika: Hey Amara, yürütülmekte olan yeni klinik deneylerden haberin var mı?
Vay canına, hayır görmedim. Bunlar ne için?
Annika: Kanser ve diyabet de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklar için olası tedavileri araştırıyorlar.
Amara: Bu gerçekten inanılmaz. Denemeleri nasıl yapıyorlar?
Annika: Genel olarak, denemeler yeni tedavileri test etmek isteyen gönüllüleri içerir. Gönüllüler genellikle deneme boyunca yakından izlenir ve sonuçlar dikkatle belgelenir.
Amara: Peki insanlar bu denemelerden nasıl haberdar oluyor?
Annika: Klinik araştırmalar genellikle tıp dergilerinde veya internette ilan edilir. Doktorlar ve diğer sağlık uzmanları da bunlardan haberdar olabilir ve daha fazla bilgi sağlayabilir.
Amara: Bu gerçekten ilginç. Denemelerin herkese açık olup olmadığını biliyor musunuz?
Annika: Evet, genellikle denemeler kriterleri karşılayan herkese açıktır. Bir doktor veya sağlık uzmanı, her bir deneme için özel gereklilikler hakkında daha fazla bilgi sağlayabilecektir.
Amara: Bu gerçekten çok yardımcı oldu. Bilgi için teşekkür ederim!
Tasarım Tarihi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you doing?
Amara: I`m studying design history.
Annika: Oh, really? What kind of design history?
Amara: I`m focusing on the history of modern architecture and design.
Annika: Interesting. What have you learned?
Amara: Well, I`ve been reading about the modernist movement, which emerged in the early twentieth century. It was a major shift away from traditional architecture and design, towards simpler, more functional forms.
Annika: Wow, that`s fascinating. What kind of impact did the modernist movement have?
Amara: It had a huge impact! It changed the way people thought about design, and it also inspired a lot of different design styles. For example, the Bauhaus School of Design was founded in 1919 to embrace the principles of modernism.
Annika: That`s really cool. What else have you been learning about?
Amara: Well, I`ve also been looking at the rise of industrial design in the mid-twentieth century. This was a period characterized by mass production and the emergence of new materials like plastic and aluminum. This led to a whole new approach to design, emphasizing efficiency and functionality.
Annika: Wow, that`s incredible. It`s amazing to see how design has evolved over time.
Amara: It really is. I`m so glad I`m getting to learn about the history of design. It`s an amazing subject.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Tasarım tarihi okuyorum.
Annika: Oh, gerçekten mi? Ne tür bir tasarım geçmişi?
Amara: Modern mimarlık ve tasarım tarihine odaklanıyorum.
Annika: İlginç. Ne öğrendiniz?
Amara: Yirminci yüzyılın başlarında ortaya çıkan modernist hareket hakkında bir şeyler okuyordum. Geleneksel mimari ve tasarımdan uzaklaşarak daha basit, daha işlevsel formlara doğru büyük bir değişimdi.
Annika: Vay canına, bu büyüleyici. Modernist hareketin ne tür bir etkisi oldu?
Amara: Çok büyük bir etkisi oldu! İnsanların tasarım hakkındaki düşüncelerini değiştirdi ve aynı zamanda pek çok farklı tasarım stiline ilham verdi. Örneğin, Bauhaus Tasarım Okulu 1919 yılında modernizmin ilkelerini benimsemek için kuruldu.
Annika: Bu gerçekten harika. Başka neler öğreniyorsun?
Amara: Ben de yirminci yüzyılın ortalarında endüstriyel tasarımın yükselişine bakıyordum. Bu dönem, seri üretim ve plastik ve alüminyum gibi yeni malzemelerin ortaya çıkmasıyla karakterize edilen bir dönemdi. Bu durum, verimlilik ve işlevselliği vurgulayan yepyeni bir tasarım yaklaşımına yol açtı.
Annika: Vay canına, bu inanılmaz. Tasarımın zaman içinde nasıl geliştiğini görmek inanılmaz.
Amara: Gerçekten öyle. Tasarım tarihi hakkında bilgi edindiğim için çok mutluyum. Bu inanılmaz bir konu.
Uyumluluk Gereklilikleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about the new compliance requirements?
Amara: No, I haven’t. What are they?
Annika: Well, the company has just released a new set of guidelines for all employees to follow, to ensure that the company is in compliance with all applicable laws and regulations.
Amara: That sounds like a lot of work. What do the requirements include?
Annika: A few of the big ones are that everyone must take part in regular training sessions, to ensure that everyone is up to date on any changes in the law. Also, we need to make sure that all of our documents and financial processes are in compliance.
Amara: That sounds like a lot of work. Is there anyone I can speak to if I have any questions?
Annika: Yes, absolutely. You can speak with the HR department, who should be able to answer any of your questions.
Amara: Ok, thanks. I’ll make sure to look into that. Anything else I should know about the compliance requirements?
Annika: Yes, it’s important to remember that all employees must adhere to the requirements and any violations can result in disciplinary action. So it’s important to stay up to date and remain compliant with all the rules.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni uyumluluk gerekliliklerinden haberin var mı?
Hayır, görmedim. Nedir onlar?
Annika: Şirket, yürürlükteki tüm yasa ve yönetmeliklere uygun hareket edilmesini sağlamak amacıyla tüm çalışanların uyması için yeni bir dizi kılavuz yayınladı.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Gereklilikler neleri içeriyor?
Annika: En önemlilerinden birkaçı, herkesin yasadaki değişikliklerden haberdar olmasını sağlamak için düzenli eğitim oturumlarına katılması gerektiğidir. Ayrıca, tüm belgelerimizin ve mali süreçlerimizin uyumlu olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Herhangi bir sorum olursa konuşabileceğim biri var mı?
Annika: Evet, kesinlikle. Sorularınızı yanıtlayabilecek olan İK departmanı ile konuşabilirsiniz.
Amara: Tamam, teşekkürler. Bunu araştıracağımdan emin olabilirsiniz. Uyumluluk gereklilikleri hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı?
Annika: Evet, tüm çalışanların gerekliliklere uyması gerektiğini ve herhangi bir ihlalin disiplin cezasıyla sonuçlanabileceğini unutmamak önemlidir. Bu nedenle güncel kalmak ve tüm kurallara uymaya devam etmek önemlidir.
Klinik Deneyim
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I heard you`re applying for medical school.
Amara: Yeah, I am. I`m trying to get all my materials together so I can get a good application.
Annika: What have you been doing to make your application stand out?
Amara: Well, I`m focusing on getting some clinical experience. I`m hoping to shadow some doctors and get some hands-on experience in a hospital setting.
Annika: That`s a great idea. Clinical experience is really important for medical school admissions. It shows that you have an understanding of the practical elements of medicine and that you`re serious about pursuing a career in healthcare.
Amara: Exactly. I think it`s important to have some real-life experience in the field. Plus, it looks great on my resume.
Annika: Definitely. Are you planning to do any other activities to boost your application?
Amara: Yeah, I`m going to get some volunteer experience at a clinic or hospital, and I`m also going to join some student clubs related to medicine. I think it`s important to show that I`m passionate about the field.
Annika: That sounds like a great plan. Good luck with your application. I`m sure you`ll get in!
Türkçe: Annika: Hey Amara, tıp fakültesine başvurduğunu duydum.
Amara: Evet, öyle. İyi bir başvuru yapabilmek için tüm materyallerimi bir araya getirmeye çalışıyorum.
Annika: Başvurunuzu öne çıkarmak için neler yapıyorsunuz?
Amara: Klinik deneyim kazanmaya odaklanıyorum. Bazı doktorların gölgesi olmayı ve hastane ortamında uygulamalı deneyim kazanmayı umuyorum.
Annika: Bu harika bir fikir. Klinik deneyim, tıp fakültesine kabul için gerçekten önemlidir. Tıbbın pratik unsurlarını anladığınızı ve sağlık alanında kariyer yapma konusunda ciddi olduğunuzu gösterir.
Amara: Kesinlikle. Bu alanda gerçek hayat deneyimi edinmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, özgeçmişimde harika görünüyor.
Annika: Kesinlikle. Başvurunuzu artırmak için başka faaliyetler yapmayı planlıyor musunuz?
Amara: Evet, bir klinikte veya hastanede gönüllü olarak çalışacağım ve ayrıca tıpla ilgili bazı öğrenci kulüplerine katılacağım. Bu alanda tutkulu olduğumu göstermenin önemli olduğunu düşünüyorum.
Annika: Kulağa harika bir plan gibi geliyor. Başvurunuzda iyi şanslar. Kabul edileceğinize eminim!
İzlenebilirlik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m looking for a way to ensure traceability and accountability in our supply chain.
Amara: Traceability and accountability? That`s an important component, especially in this industry. What do you have in mind?
Annika: Well, I think it`s important that we have a system that can track each component of the supply chain, from start to finish. We need to know who is involved in the process, what is being shipped, and the timeline for delivery.
Amara: That makes sense. We need to be able to track all of our products to ensure quality, and to make sure they`re delivered on time. How do you propose we do this?
Annika: We could set up a digital system, such as a cloud-based application, that would allow us to track and monitor all aspects of the supply chain. We could also use bar codes or RFID tags to track each item, and store the data in the application.
Amara: Okay, that sounds like a great plan. What other benefits does this system provide?
Annika: Well, it allows us to have complete transparency and traceability over our supply chain, so we can quickly identify any problems or delays. It also helps us to ensure that our products are of the highest quality. Furthermore, with the data we collect, we can analyze trends and make better decisions in the future.
Amara: That`s great. So, what`s the next step?
Annika: The next step is to find a suitable application that can provide the features we need. Once we find the right system, we can move forward with implementation.
Türkçe: Annika: Hey Amara, tedarik zincirimizde izlenebilirliği ve hesap verebilirliği sağlamanın bir yolunu arıyorum.
Amara: İzlenebilirlik ve hesap verebilirlik mi? Bu önemli bir bileşen, özellikle de bu sektörde. Aklınızda ne var?
Annika: Bence tedarik zincirinin her bir bileşenini başından sonuna kadar takip edebilecek bir sisteme sahip olmamız önemli. Sürece kimin dahil olduğunu, neyin sevk edildiğini ve teslimat için zaman çizelgesini bilmemiz gerekiyor.
Amara: Bu mantıklı. Kaliteyi sağlamak ve zamanında teslim edildiklerinden emin olmak için tüm ürünlerimizi takip edebilmemiz gerekiyor. Bunu nasıl yapmamızı öneriyorsunuz?
Annika: Bulut tabanlı bir uygulama gibi, tedarik zincirinin tüm yönlerini takip etmemizi ve izlememizi sağlayacak dijital bir sistem kurabiliriz. Ayrıca her bir ürünü takip etmek için barkodlar veya RFID etiketleri kullanabilir ve verileri uygulamada saklayabiliriz.
Amara: Tamam, bu harika bir plana benziyor. Bu sistem başka ne gibi faydalar sağlıyor?
Annika: Tedarik zincirimiz üzerinde tam bir şeffaflığa ve izlenebilirliğe sahip olmamızı sağlıyor, böylece herhangi bir sorunu veya gecikmeyi hızlı bir şekilde tespit edebiliyoruz. Ayrıca ürünlerimizin en yüksek kalitede olmasını sağlamamıza da yardımcı oluyor. Ayrıca, topladığımız veriler sayesinde trendleri analiz edebiliyor ve gelecekte daha iyi kararlar alabiliyoruz.
Amara: Bu harika. Peki, bir sonraki adım ne?
Annika: Bir sonraki adım, ihtiyacımız olan özellikleri sağlayabilecek uygun bir uygulama bulmak. Doğru sistemi bulduğumuzda, uygulama ile ilerleyebiliriz.
Kanıta Dayalı Tıp
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what is Evidence-Based Medicine?
Amara: Hi Annika! Evidence-Based Medicine is an approach to medical practice that evaluates and uses scientific evidence to guide clinical decision-making. It also involves the integration of best research evidence with clinical expertise and patient values.
Annika: That sounds interesting. What is the rationale behind Evidence-Based Medicine?
Amara: The main goal of Evidence-Based Medicine is to reduce the risk of medical errors while improving the quality of healthcare. It is based on the idea that medical decisions should be based on the most reliable and up-to-date scientific evidence. This means that healthcare providers should use the best information available to make decisions about treatment and care plans.
Annika: How is Evidence-Based Medicine different from other approaches?
Amara: Evidence-Based Medicine is different from other approaches because it is based on evidence from research studies and clinical trials. This evidence is collected and analyzed to determine the most effective treatment options for a particular patient. This approach is different from other approaches because it takes into account the individual patient’s needs, values, and preferences when making medical decisions.
Annika: What are some of the advantages of Evidence-Based Medicine?
Amara: Some of the advantages of Evidence-Based Medicine include improved patient outcomes, lower costs, and reduced medical errors. Evidence-Based Medicine helps to ensure that the most effective and safe treatments are used for each patient. It also helps to minimize medical errors because decisions are based on scientific evidence, not just on individual opinions. Additionally, Evidence-Based Medicine helps to reduce healthcare costs because it focuses on the most effective treatments available.
Türkçe: Annika: Hey Amara, Kanıta Dayalı Tıp nedir?
Amara: Merhaba Annika! Kanıta Dayalı Tıp, klinik karar verme sürecini yönlendirmek için bilimsel kanıtları değerlendiren ve kullanan bir tıbbi uygulama yaklaşımıdır. Aynı zamanda en iyi araştırma kanıtlarının klinik uzmanlık ve hasta değerleri ile bütünleştirilmesini de içerir.
Annika: Kulağa ilginç geliyor. Kanıta Dayalı Tıbbın arkasındaki mantık nedir?
Amara: Kanıta Dayalı Tıbbın temel amacı, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırırken tıbbi hata riskini azaltmaktır. Tıbbi kararların en güvenilir ve güncel bilimsel kanıtlara dayanması gerektiği fikrine dayanır. Bu, sağlık hizmeti sağlayıcılarının tedavi ve bakım planları hakkında karar vermek için mevcut en iyi bilgileri kullanması gerektiği anlamına gelir.
Annika: Kanıta Dayalı Tıbbın diğer yaklaşımlardan farkı nedir?
Amara: Kanıta Dayalı Tıp diğer yaklaşımlardan farklıdır çünkü araştırma çalışmaları ve klinik deneylerden elde edilen kanıtlara dayanır. Bu kanıtlar, belirli bir hasta için en etkili tedavi seçeneklerini belirlemek üzere toplanır ve analiz edilir. Bu yaklaşım diğer yaklaşımlardan farklıdır çünkü tıbbi kararlar alınırken hastanın bireysel ihtiyaçları, değerleri ve tercihleri dikkate alınır.
Annika: Kanıta Dayalı Tıbbın bazı avantajları nelerdir?
Amara: Kanıta Dayalı Tıbbın avantajlarından bazıları hasta sonuçlarının iyileştirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi ve tıbbi hataların azaltılmasıdır. Kanıta Dayalı Tıp, her hasta için en etkili ve güvenli tedavilerin kullanılmasını sağlamaya yardımcı olur. Ayrıca, kararlar sadece bireysel görüşlere değil, bilimsel kanıtlara dayandığı için tıbbi hataların en aza indirilmesine de yardımcı olur. Ayrıca Kanıta Dayalı Tıp, mevcut en etkili tedavilere odaklandığı için sağlık hizmeti maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olur.
Düzenleyici Gereklilikler
Örnek Diyalog: Annika: Hello Amara, have you been keeping up with the latest regulatory requirements?
Amara: Yes I have. It`s been a bit of a challenge to stay on top of it, but I think I`m up to date.
Annika: That`s great! I`ve been trying to do the same, but it can be overwhelming with all the new changes coming in.
Amara: Absolutely. I think the biggest challenge is trying to figure out which regulations apply to our business and how to comply with them.
Annika: Yes, that`s true. I think the best way to stay on top of it is to read the regulations carefully, and if something doesn`t make sense we should find out more information.
Amara: That`s a great idea. We also need to make sure we`re sharing the information with the rest of the team so everyone is on the same page.
Annika: Yes, communication is key. We should also make sure our systems are updated to reflect the new regulations.
Amara: Absolutely. We should also review our processes and procedures to make sure they are compliant.
Annika: That`s a great idea. We should also look into getting independent advice from a regulatory expert if we`re unsure about something.
Amara: Good point. I think that`s all we need to do to stay up to date with the latest regulatory requirements.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, en son yasal gereklilikleri takip ediyor musunuz?
Amara: Evet. Takip etmek biraz zor oldu ama sanırım güncelim.
Annika: Bu harika! Ben de aynısını yapmaya çalışıyorum, ancak gelen tüm yeni değişikliklerle bunaltıcı olabiliyor.
Amara: Kesinlikle. Bence en büyük zorluk, hangi düzenlemelerin işimiz için geçerli olduğunu ve bunlara nasıl uyacağımızı anlamaya çalışmak.
Annika: Evet, bu doğru. Bence bu konuyu takip etmenin en iyi yolu yönetmelikleri dikkatlice okumak ve eğer bir şey mantıklı gelmiyorsa daha fazla bilgi edinmek.
Amara: Bu harika bir fikir. Ayrıca, herkesin aynı sayfada olması için bilgileri ekibin geri kalanıyla paylaştığımızdan emin olmamız gerekiyor.
Annika: Evet, iletişim çok önemli. Ayrıca sistemlerimizin yeni düzenlemeleri yansıtacak şekilde güncellendiğinden emin olmalıyız.
Amara: Kesinlikle. Uyumlu olduklarından emin olmak için süreçlerimizi ve prosedürlerimizi de gözden geçirmeliyiz.
Annika: Bu harika bir fikir. Ayrıca bir konuda emin olmadığımız durumlarda bir mevzuat uzmanından bağımsız tavsiye almayı da düşünmeliyiz.
Amara: İyi bir nokta. Sanırım en son yasal gereklilikleri takip etmek için yapmamız gereken tek şey bu.
Tasarım Doğrulama
Örnek Diyalog: Annika: Hi, Amara. Have you heard about Design Validation?
Amara: No, I haven`t. What is Design Validation?
Annika: Design Validation is a process used to ensure that a product or service meets certain quality requirements by testing its design against the customer`s requirements.
Amara: So, it`s basically a way of making sure that the product or service meets the customer`s needs?
Annika: Exactly. It helps companies identify flaws in their design early on and make necessary changes before it`s too late.
Amara: That`s interesting. What kind of tests are conducted during Design Validation?
Annika: There are several tests that can be used depending on the product and its intended use. Some of the most common tests include usability testing, functional testing, compatibility testing, and performance testing.
Amara: How do you know if the product or service is meeting the customer`s requirements?
Annika: Well, the results of the tests conducted during the Design Validation process are analyzed to determine if the product or service meets the customer`s requirements. If the requirements are not met, then the design needs to be improved or changed in order to meet the customer`s needs.
Amara: That sounds like a lot of work.
Annika: Yes, it does. But it`s worth it in the long run because it helps prevent costly mistakes that could cause a product or service to fail. It also ensures that the final product or service is of the highest quality.
Türkçe: Annika: Merhaba, Amara. Tasarım Doğrulama hakkında bir şey duydun mu?
Amara: Hayır, duymadım. Tasarım Doğrulama nedir?
Annika: Tasarım Doğrulama, bir ürün veya hizmetin tasarımını müşterinin gereksinimlerine göre test ederek belirli kalite gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için kullanılan bir süreçtir.
Amara: Yani temelde ürün veya hizmetin müşterinin ihtiyaçlarını karşıladığından emin olmanın bir yolu mu?
Annika: Kesinlikle. Şirketlerin tasarımlarındaki kusurları erkenden tespit etmelerine ve çok geç olmadan gerekli değişiklikleri yapmalarına yardımcı olur.
Amara: Bu ilginç. Tasarım Doğrulama sırasında ne tür testler yapılıyor?
Annika: Ürüne ve kullanım amacına bağlı olarak kullanılabilecek çeşitli testler vardır. En yaygın testlerden bazıları kullanılabilirlik testi, işlevsel test, uyumluluk testi ve performans testidir.
Amara: Ürün veya hizmetin müşterinin gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığını nasıl anlıyorsunuz?
Annika: Tasarım Doğrulama sürecinde yapılan testlerin sonuçları, ürün veya hizmetin müşterinin gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığını belirlemek için analiz edilir. Gereksinimler karşılanmıyorsa, müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak için tasarımın iyileştirilmesi veya değiştirilmesi gerekir.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor.
Annika: Evet, öyle. Ancak uzun vadede buna değer çünkü bir ürün veya hizmetin başarısız olmasına neden olabilecek maliyetli hataları önlemeye yardımcı olur. Ayrıca nihai ürün veya hizmetin en yüksek kalitede olmasını sağlar.
Üretim Desteği
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, what can I do for you?
Amara: Hi Annika. I’m looking for some Manufacturing Support. Do you think you can help me out?
Annika: Absolutely. What kind of Manufacturing Support are you looking for?
Amara: Well, I’m looking for a partner who can provide me with the necessary resources and expertise to manufacture a product for my company.
Annika: Sounds like you’re looking for a manufacturing partner. I can definitely help with that. I have a few contacts in the industry who have the expertise and resources you’re looking for.
Amara: That’s great! Can you tell me more about them?
Annika: Sure. I’m talking about companies that have years of experience in the industry and access to the latest technology and equipment that you need. They also offer a range of services such as product design, prototyping, tooling, and production.
Amara: That sounds perfect. Can you tell me more about the services they offer?
Annika: Absolutely. The services they offer include product design, prototyping, tooling, and production. They also provide quality assurance and supply chain management services.
Amara: That sounds great. How soon can they start?
Annika: They typically require a few weeks to get the project up and running. However, depending on the scope of the project and the timeline you have in mind, they can be flexible and adjust their services accordingly.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, senin için ne yapabilirim?
Merhaba Annika. Üretim desteği arıyorum. Bana yardımcı olabilir misin?
Annika: Kesinlikle. Ne tür bir Üretim Desteği arıyorsunuz?
Amara: Şirketim için bir ürün üretmek üzere bana gerekli kaynakları ve uzmanlığı sağlayabilecek bir ortak arıyorum.
Annika: Görünüşe göre bir üretim ortağı arıyorsunuz. Bu konuda kesinlikle yardımcı olabilirim. Sektörde aradığınız uzmanlığa ve kaynaklara sahip birkaç bağlantım var.
Amara: Bu harika! Bana onlardan biraz daha bahsedebilir misin?
Annika: Elbette. Sektörde uzun yıllara dayanan deneyime ve ihtiyacınız olan en son teknoloji ve ekipmana erişimi olan şirketlerden bahsediyorum. Ayrıca ürün tasarımı, prototipleme, kalıplama ve üretim gibi bir dizi hizmet de sunuyorlar.
Amara: Kulağa mükemmel geliyor. Bana sundukları hizmetler hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?
Annika: Kesinlikle. Sundukları hizmetler arasında ürün tasarımı, prototipleme, kalıplama ve üretim yer alıyor. Ayrıca kalite güvencesi ve tedarik zinciri yönetimi hizmetleri de sağlıyorlar.
Amara: Kulağa harika geliyor. Ne zaman başlayabilirler?
Annika: Projenin hazır ve çalışır hale gelmesi için genellikle birkaç haftaya ihtiyaç duyarlar. Ancak, projenin kapsamına ve aklınızdaki zaman çizelgesine bağlı olarak esnek olabilir ve hizmetlerini buna göre ayarlayabilirler.
Ürün Testi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m looking for a way to improve our product testing process. Do you have any ideas?
Amara: Yeah, I do have some ideas. We could start by incorporating more user feedback into our testing process. That would help us see how our products are being used in the real world.
Annika: That`s a great suggestion! What else do you recommend?
Amara: Well, another idea is to create a feedback survey after each test. This way we can get more detailed feedback from users about their experience with the product.
Annika: I like that idea. Do you have any other suggestions?
Amara: Yes, we could also use automated testing tools to help us detect bugs and other issues more quickly. This would save us time and money in the long run.
Annika: That sounds useful. Anything else?
Amara: Yes, I think we should also look into using artificial intelligence to help with our product testing. AI can be used to automate tasks and make the process more efficient.
Annika: That`s a great idea! I think we should start looking into these methods right away. Thanks for the input!
Türkçe: Annika: Hey Amara, ürün test sürecimizi iyileştirmenin bir yolunu arıyorum. Herhangi bir fikrin var mı?
Amara: Evet, bazı fikirlerim var. Test sürecimize daha fazla kullanıcı geri bildirimi dahil ederek başlayabiliriz. Bu, ürünlerimizin gerçek dünyada nasıl kullanıldığını görmemize yardımcı olacaktır.
Annika: Bu harika bir öneri! Başka ne önerirsiniz?
Amara: Bir başka fikir de her testten sonra bir geri bildirim anketi oluşturmak. Bu şekilde kullanıcılardan ürünle ilgili deneyimleri hakkında daha ayrıntılı geri bildirim alabiliriz.
Annika: Bu fikri sevdim. Başka bir öneriniz var mı?
Amara: Evet, hataları ve diğer sorunları daha hızlı tespit etmemize yardımcı olması için otomatik test araçlarını da kullanabiliriz. Bu bize uzun vadede zaman ve para tasarrufu sağlayacaktır.
Annika: Kulağa faydalı geliyor. Başka bir şey var mı?
Amara: Evet, bence ürün testlerimize yardımcı olması için yapay zeka kullanmayı da düşünmeliyiz. Yapay zeka, görevleri otomatikleştirmek ve süreci daha verimli hale getirmek için kullanılabilir.
Annika: Bu harika bir fikir! Bence hemen bu yöntemleri araştırmaya başlamalıyız. Katkılarınız için teşekkürler!
Klinik Son Noktalar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what is clinical endpoints?
Amara: Clinical endpoints are measurements used to determine the effectiveness of treatments for various medical conditions. They are used to assess the safety, efficacy, and effectiveness of a drug or treatment.
Annika: Wow, that sounds really useful. What kind of measurements are used?
Amara: Well, there are a few different types. Some of the most common include mortality, morbidity, quality of life, and disease progression.
Annika: How does a doctor use clinical endpoints to decide which treatment is best for a patient?
Amara: Clinical endpoints can be used to compare different treatments, as well as to track a patient`s progress during and after treatment. For example, if a doctor is comparing two different treatments for a particular medical condition, they would look at the mortality rate, morbidity rate, and quality of life of patients who received either treatment. The doctor would then be able to decide which treatment was more effective.
Annika: That makes sense. Are there any other ways that clinical endpoints can be used?
Amara: Sure. Clinical endpoints can also be used to monitor the effectiveness of treatments over time. For example, if a patient has a chronic condition, the doctor may want to track the patient`s quality of life or disease progression over the course of treatment. This can help the doctor determine if the treatment is having a positive effect on the patient`s condition.
Türkçe: Annika: Hey Amara, klinik son noktalar nedir?
Amara: Klinik son noktalar, çeşitli tıbbi durumlar için tedavilerin etkinliğini belirlemek için kullanılan ölçümlerdir. Bir ilacın veya tedavinin güvenliğini, etkinliğini ve etkililiğini değerlendirmek için kullanılırlar.
Annika: Vay canına, kulağa gerçekten faydalı geliyor. Ne tür ölçümler kullanılıyor?
Amara: Birkaç farklı türü var. En yaygın olanlarından bazıları mortalite, morbidite, yaşam kalitesi ve hastalığın ilerlemesini içerir.
Annika: Bir doktor, bir hasta için hangi tedavinin en iyisi olduğuna karar vermek için klinik son noktaları nasıl kullanır?
Amara: Klinik son noktalar, farklı tedavileri karşılaştırmanın yanı sıra bir hastanın tedavi sırasında ve sonrasında kaydettiği ilerlemeyi izlemek için de kullanılabilir. Örneğin, bir doktor belirli bir tıbbi durum için iki farklı tedaviyi karşılaştırıyorsa, her iki tedaviyi de alan hastaların ölüm oranına, morbidite oranına ve yaşam kalitesine bakacaktır. Doktor daha sonra hangi tedavinin daha etkili olduğuna karar verebilir.
Annika: Bu mantıklı. Klinik son noktaların kullanılabileceği başka yollar var mı?
Amara: Elbette. Klinik sonlanım noktaları tedavilerin zaman içindeki etkinliğini izlemek için de kullanılabilir. Örneğin, bir hastanın kronik bir rahatsızlığı varsa, doktor tedavi süresince hastanın yaşam kalitesini veya hastalığın ilerlemesini izlemek isteyebilir. Bu, doktorun tedavinin hastanın durumu üzerinde olumlu bir etkisi olup olmadığını belirlemesine yardımcı olabilir.
Cihaz Testi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard? We need to do device testing for the new project.
Amara: What? Why do we have to do device testing?
Annika: Well, device testing is essential to ensuring that the new project runs without any issues. It involves testing the performance and functionality of the device, including its software and hardware, to make sure it works properly.
Amara: That sounds like a lot of work. How do we start?
Annika: We need to create a test plan. This plan will include what we need to test, how we will test it, and how long we expect it to take.
Amara: Okay, so what are the steps for device testing?
Annika: The steps for device testing include setting up the environment, running and documenting tests, and evaluating results. We can also use automated testing tools to help make the process faster and easier.
Amara: That sounds pretty straightforward. What kind of tests do we run?
Annika: We need to run tests for performance, reliability, compatibility, usability, and security. We also need to run tests for any new features that the device may have.
Amara: That`s a lot of testing. What do we do after we`ve completed the tests?
Annika: After we`ve completed the tests, we need to document our findings and make any necessary changes. We should then retest the device to make sure that the changes have been successful. Finally, we can then release the device to production.
Türkçe: Annika: Hey Amara, duydun mu? Yeni proje için cihaz testi yapmamız gerekiyor.
Amara: Ne? Neden cihaz testi yapmamız gerekiyor?
Annika: Cihaz testi, yeni projenin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamak için çok önemlidir. Düzgün çalıştığından emin olmak için yazılım ve donanımı da dahil olmak üzere cihazın performansını ve işlevselliğini test etmeyi içerir.
Amara: Kulağa çok iş varmış gibi geliyor. Nasıl başlayacağız?
Annika: Bir test planı oluşturmamız gerekiyor. Bu plan neyi test etmemiz gerektiğini, nasıl test edeceğimizi ve ne kadar sürmesini beklediğimizi içerecek.
Amara: Peki, cihaz testi için adımlar nelerdir?
Annika: Cihaz testinin adımları arasında ortamın kurulması, testlerin yürütülmesi ve belgelenmesi ve sonuçların değerlendirilmesi yer alır. Süreci daha hızlı ve kolay hale getirmeye yardımcı olmak için otomatik test araçlarını da kullanabiliriz.
Amara: Kulağa oldukça basit geliyor. Ne tür testler yapıyoruz?
Annika: Performans, güvenilirlik, uyumluluk, kullanılabilirlik ve güvenlik için testler yapmamız gerekiyor. Ayrıca cihazın sahip olabileceği yeni özellikler için de testler yapmamız gerekiyor.
Amara: Bu çok fazla test demek. Testleri tamamladıktan sonra ne yapacağız?
Annika: Testleri tamamladıktan sonra bulgularımızı belgelememiz ve gerekli değişiklikleri yapmamız gerekir. Daha sonra değişikliklerin başarılı olduğundan emin olmak için cihazı yeniden test etmeliyiz. Son olarak, cihazı üretime verebiliriz.
Veri Analizi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what are you working on?
Amara: I`m doing some data analysis.
Annika: Data analysis? I`m not familiar with the term.
Amara: It`s basically the process of collecting, organizing, and interpreting data. It can be used to draw conclusions and make decisions based on the analysis.
Annika: Interesting. What kind of data are you analyzing?
Amara: I`m looking at customer data from our online store. I`m analyzing the data to get a better understanding of our customers and their buying habits.
Annika: That sounds like a lot of work. How are you going about it?
Amara: I`m using different tools and techniques to organize and analyze the data. I`m using a combination of statistical methods, predictive modeling, and data visualization to get the insights I need.
Annika: Wow, that`s impressive! So, what have you found out so far?
Amara: So far, I`ve found that our customers tend to purchase more products during the holidays and that our most popular products are related to electronic gadgets.
Annika: That`s really interesting! Thanks for explaining it to me. I definitely have a better understanding of data analysis now.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Bazı veri analizleri yapıyorum.
Annika: Veri analizi mi? Bu terime aşina değilim.
Amara: Temel olarak verilerin toplanması, düzenlenmesi ve yorumlanması sürecidir. Sonuç çıkarmak ve analize dayalı kararlar almak için kullanılabilir.
Annika: İlginç. Ne tür verileri analiz ediyorsunuz?
Amara: Online mağazamızdaki müşteri verilerine bakıyorum. Müşterilerimizi ve satın alma alışkanlıklarını daha iyi anlamak için verileri analiz ediyorum.
Annika: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Nasıl gidiyor?
Amara: Verileri düzenlemek ve analiz etmek için farklı araçlar ve teknikler kullanıyorum. İhtiyacım olan içgörüleri elde etmek için istatistiksel yöntemler, tahmine dayalı modelleme ve veri görselleştirmenin bir kombinasyonunu kullanıyorum.
Annika: Vay canına, bu çok etkileyici! Peki, şimdiye kadar ne buldunuz?
Amara: Şimdiye kadar müşterilerimizin tatillerde daha fazla ürün satın alma eğiliminde olduğunu ve en popüler ürünlerimizin elektronik aletlerle ilgili olduğunu gördüm.
Annika: Bu gerçekten ilginç! Bana açıkladığın için teşekkürler. Veri analizini şimdi kesinlikle daha iyi anlıyorum.
Tasarım Değişiklikleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I wanted to talk to you about the design changes we discussed. I think it would really help us to get the project finished on time.
Amara: Of course. What kind of changes were you thinking about?
Annika: Well, I was thinking about changing the color palette, simplifying the design to make it easier to understand, and adding more visual elements.
Amara: Hmm. I like the idea of changing the color palette, but I`m not sure about simplifying the design. Do you think it would still be visually appealing?
Annika: Absolutely. I think the simplified design would make it easier to understand, but it would still be visually appealing.
Amara: Okay, that makes sense. What about the visual elements?
Annika: I was thinking of adding more illustrations, icons, and photos to make the design more interesting.
Amara: That sounds like a great idea. I like the idea of adding more visuals to make the design more interesting. Do you have any other ideas?
Annika: I think we could also add more animation and motion graphics to make the design more dynamic.
Amara: That sounds great. I think these design changes will really help us meet our deadline. Let`s start brainstorming and come up with a plan of action.
Türkçe: Annika: Hey Amara, seninle konuştuğumuz tasarım değişiklikleri hakkında konuşmak istedim. Projeyi zamanında bitirmemize gerçekten yardımcı olacağını düşünüyorum.
Amara: Tabii ki. Ne tür değişiklikler düşünüyordunuz?
Annika: Renk paletini değiştirmeyi, anlaşılmasını kolaylaştırmak için tasarımı basitleştirmeyi ve daha fazla görsel unsur eklemeyi düşünüyordum.
Amara: Hmm. Renk paletini değiştirme fikrini beğendim, ancak tasarımı basitleştirme konusunda emin değilim. Sizce görsel olarak hala çekici olur mu?
Annika: Kesinlikle. Basitleştirilmiş tasarımın anlaşılmasını kolaylaştıracağını, ancak yine de görsel olarak çekici olacağını düşünüyorum.
Amara: Tamam, bu mantıklı. Peki ya görsel unsurlar?
Annika: Tasarımı daha ilginç hale getirmek için daha fazla illüstrasyon, simge ve fotoğraf eklemeyi düşünüyordum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Tasarımı daha ilginç hale getirmek için daha fazla görsel ekleme fikrini beğendim. Başka fikirleriniz var mı?
Annika: Tasarımı daha dinamik hale getirmek için daha fazla animasyon ve hareketli grafik de ekleyebileceğimizi düşünüyorum.
Amara: Kulağa harika geliyor. Bence bu tasarım değişiklikleri teslim tarihimize yetişmemize gerçekten yardımcı olacak. Beyin fırtınası yapmaya başlayalım ve bir eylem planı oluşturalım.
Uyumluluk Denetimleri
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I hope you`re doing well.
Amara: Hi Annika, I`m doing great. What`s up?
Annika: I wanted to talk to you about something I`m working on. It`s the annual compliance audit.
Amara: Oh, okay. What is that?
Annika: So, a compliance audit is when a company reviews its internal policies and procedures to make sure they are following any applicable laws or regulations. It`s an important part of a company`s risk management strategy.
Amara: I see. What do you need to do for the audit?
Annika: Well, the first step is to gather all the relevant documentation. This includes financial records, contracts, internal procedures, and any other documents related to the company`s operations. Once we have the documents, we need to review them to make sure they are compliant with the applicable laws and regulations.
Amara: Got it. What happens after that?
Annika: Once the documents are reviewed, the audit team will meet with managers and staff to discuss the findings. We`ll ask questions about how the policies and procedures are being implemented and if there are any areas of concern. After that, the audit team will prepare a report that outlines any non-compliance issues and suggests solutions.
Amara: That sounds like a lot of work.
Annika: It can be, but it`s important to make sure the company is operating in a compliant manner. Compliance audits can help to identify potential risks and help the company to address them before they become a problem.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, umarım iyisindir.
Merhaba Annika, çok iyiyim. Ne var ne yok?
Annika: Sizinle üzerinde çalıştığım bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Yıllık uygunluk denetimi.
Amara: Oh, tamam. Neymiş o?
Annika: Uygunluk denetimi, bir şirketin yürürlükteki yasalara veya yönetmeliklere uyduklarından emin olmak için iç politikalarını ve prosedürlerini gözden geçirmesidir. Bir şirketin risk yönetimi stratejisinin önemli bir parçasıdır.
Amara: Anlıyorum. Denetim için ne yapmanız gerekiyor?
Annika: İlk adım, ilgili tüm belgeleri toplamaktır. Buna mali kayıtlar, sözleşmeler, iç prosedürler ve şirketin faaliyetleriyle ilgili diğer belgeler dahildir. Belgeler elimize geçtikten sonra, yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uygun olduklarından emin olmak için bunları incelememiz gerekir.
Anladım. Ondan sonra ne olacak?
Annika: Belgeler incelendikten sonra, denetim ekibi bulguları tartışmak üzere yöneticiler ve personelle bir araya gelecektir. Politika ve prosedürlerin nasıl uygulandığı ve herhangi bir endişe alanı olup olmadığı hakkında sorular soracağız. Bunun ardından denetim ekibi, uyumsuzluk sorunlarını özetleyen ve çözüm önerileri sunan bir rapor hazırlayacaktır.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor.
Annika: Olabilir, ancak şirketin uyumlu bir şekilde çalıştığından emin olmak önemlidir. Uyumluluk denetimleri potansiyel risklerin belirlenmesine ve şirketin bunları bir sorun haline gelmeden önce ele almasına yardımcı olabilir.
Üretim Süreçleri
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, what brings you to our manufacturing facility today?
Amara: Hi Annika, I’m here to learn more about your manufacturing processes. I’ve heard a lot of great things about them and wanted to see it for myself.
Annika: Sure! We’d be happy to show you around. We use a variety of manufacturing processes here depending on the product we’re producing. We have everything from injection molding to CNC machining.
Amara: Wow, that’s impressive. Can you explain a bit more about each process?
Annika: Sure! Injection molding is a process where we create plastic parts from a mold. We inject melted plastic into the mold and then it hardens into the desired shape. For CNC machining, we use a computer-controlled machine to create metal parts of specific shapes.
Amara: That’s interesting. Do you have any other processes you use?
Annika: Yes, we also use 3D printing, laser cutting, and metal stamping. 3D printing is a process where we use a 3D printer to create a 3D object from a digital file. Laser cutting is a process where we use a laser to cut and engrave materials like wood, metal, and plastic. And metal stamping is a process where we use a die to stamp shapes into metal.
Amara: That’s great. I’ve learned a lot about your manufacturing processes today. Thank you for taking the time to explain them to me.
Annika: You’re welcome! I’m glad you found it useful. Feel free to come back anytime if you have any more questions.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, sizi bugün üretim tesisimize getiren nedir?
Amara: Merhaba Annika, üretim süreçleriniz hakkında daha fazla bilgi edinmek için buradayım. Onlar hakkında çok güzel şeyler duydum ve kendim görmek istedim.
Elbette! Size etrafı gezdirmekten mutluluk duyarız. Burada ürettiğimiz ürüne bağlı olarak çeşitli üretim süreçleri kullanıyoruz. Enjeksiyon kalıplamadan CNC işlemeye kadar her şeyimiz var.
Amara: Vay canına, bu çok etkileyici. Her bir süreç hakkında biraz daha açıklama yapabilir misiniz?
Annika: Elbette! Enjeksiyon kalıplama, bir kalıptan plastik parçalar oluşturduğumuz bir süreçtir. Eritilmiş plastiği kalıba enjekte ediyoruz ve ardından istenen şekilde sertleşiyor. CNC işleme için, belirli şekillerde metal parçalar oluşturmak üzere bilgisayar kontrollü bir makine kullanıyoruz.
Amara: Bu ilginç. Kullandığınız başka süreçler var mı?
Annika: Evet, 3D baskı, lazer kesim ve metal damgalama da kullanıyoruz. 3D baskı, dijital bir dosyadan 3D bir nesne oluşturmak için bir 3D yazıcı kullandığımız bir süreçtir. Lazer kesim, ahşap, metal ve plastik gibi malzemeleri kesmek ve oymak için lazer kullandığımız bir süreçtir. Metal damgalama ise şekilleri metale damgalamak için bir kalıp kullandığımız bir süreçtir.
Amara: Bu harika. Bugün üretim süreçleriniz hakkında çok şey öğrendim. Bana bunları açıklamak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Annika: Rica ederim! Faydalı bulduğunuza sevindim. Başka sorularınız olursa istediğiniz zaman geri gelmekten çekinmeyin.
Kalite Ölçütleri
Örnek Diyalog: Annika: Amara, what do you think about quality metrics?
Amara: Quality metrics are a way to measure the success of a product or service. It’s a metric that helps you understand how well an organization meets its goals and how well it satisfies customers.
Annika: That sounds great! How can we use quality metrics to measure our success?
Amara: Well, the quality metrics can help us assess the customer experience and satisfaction. We can find out what our customers think about our services and products, and how well we’re delivering. We can also measure things like customer retention and loyalty, response time, quality of customer service, and customer feedback.
Annika: That’s really useful! Can you tell me about some of the metrics we should be tracking?
Amara: Sure. There are several metrics we should be monitoring. We can track customer satisfaction with surveys and other customer feedback. We should also track customer churn rate, response time, customer lifetime value, customer loyalty, and customer experience. All of these metrics can help us understand how well we’re delivering our services and products.
Annika: That makes sense. What kind of tools can we use to track quality metrics?
Amara: There are several different tools that we can use. We can use customer relationship management (CRM) software or customer feedback tools to track customer satisfaction. We can also use analytics software to track customer lifetime value and customer loyalty. Finally, we can use customer feedback surveys to track customer experience. All of these tools can help us track our quality metrics and make sure we’re delivering the best customer experience possible.
Türkçe: Annika: Amara, kalite ölçütleri hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Kalite ölçümleri, bir ürün veya hizmetin başarısını ölçmenin bir yoludur. Bir kuruluşun hedeflerine ne kadar iyi ulaştığını ve müşterileri ne kadar memnun ettiğini anlamanıza yardımcı olan bir metriktir.
Annika: Kulağa harika geliyor! Başarımızı ölçmek için kalite ölçütlerini nasıl kullanabiliriz?
Amara: Kalite ölçümleri müşteri deneyimini ve memnuniyetini değerlendirmemize yardımcı olabilir. Müşterilerimizin hizmetlerimiz ve ürünlerimiz hakkında ne düşündüğünü ve ne kadar iyi hizmet verdiğimizi öğrenebiliriz. Ayrıca müşteriyi elde tutma ve sadakat, yanıt süresi, müşteri hizmetlerinin kalitesi ve müşteri geri bildirimi gibi şeyleri de ölçebiliriz.
Annika: Bu gerçekten çok faydalı! Bana izlememiz gereken bazı metriklerden bahsedebilir misiniz?
Amara: Elbette. İzlememiz gereken birkaç metrik var. Anketler ve diğer müşteri geri bildirimleri ile müşteri memnuniyetini takip edebiliriz. Ayrıca müşteri kayıp oranını, yanıt süresini, müşteri yaşam boyu değerini, müşteri sadakatini ve müşteri deneyimini de takip etmeliyiz. Tüm bu metrikler, hizmetlerimizi ve ürünlerimizi ne kadar iyi sunduğumuzu anlamamıza yardımcı olabilir.
Annika: Bu mantıklı. Kalite ölçümlerini takip etmek için ne tür araçlar kullanabiliriz?
Amara: Kullanabileceğimiz birkaç farklı araç var. Müşteri memnuniyetini takip etmek için müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) yazılımı veya müşteri geri bildirim araçları kullanabiliriz. Müşteri yaşam boyu değerini ve müşteri sadakatini takip etmek için analitik yazılımları da kullanabiliriz. Son olarak, müşteri deneyimini takip etmek için müşteri geri bildirim anketlerini kullanabiliriz. Tüm bu araçlar kalite ölçütlerimizi takip etmemize ve mümkün olan en iyi müşteri deneyimini sunduğumuzdan emin olmamıza yardımcı olabilir.
Klinik Sonuç Verileri
Örnek Diyalog: Annika: So, Amara, what have you been working on lately?
Amara: I`ve been looking into the Clinical Outcomes Data from our research study.
Annika: Interesting. What have you found?
Amara: Well, I have found that the Clinical Outcomes Data from our research study shows a strong correlation between the treatments we have been providing and patient outcomes.
Annika: That`s great news! So, what other information have you been able to glean from the Clinical Outcomes Data?
Amara: Well, I was able to identify which treatments were most effective in improving patient outcomes. I was also able to identify which treatment regimens were most cost effective.
Annika: Fantastic! Have you been able to identify any other patterns or trends in the Clinical Outcomes Data?
Amara: Yes, I have. I have identified a few trends in the data that suggest that certain treatments may be more beneficial to certain patient populations.
Annika: That`s really interesting. I`m sure this information will be very useful in developing our treatment protocols.
Amara: Absolutely. I`m sure the Clinical Outcomes Data will be a valuable resource for us going forward.
Türkçe: Annika: Peki Amara, son zamanlarda ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Araştırma çalışmamızın Klinik Sonuç Verilerini inceliyordum.
Annika: İlginç. Ne buldun?
Amara: Araştırma çalışmamızdan elde ettiğimiz Klinik Sonuç Verilerinin, uyguladığımız tedaviler ile hasta sonuçları arasında güçlü bir korelasyon olduğunu gördüm.
Annika: Bu harika bir haber! Peki, Klinik Sonuç Verilerinden başka hangi bilgileri elde edebildiniz?
Amara: Hasta sonuçlarını iyileştirmede hangi tedavilerin en etkili olduğunu belirleyebildim. Ayrıca hangi tedavi rejimlerinin en uygun maliyetli olduğunu da belirleyebildim.
Annika: Harika! Klinik Sonuç Verilerinde başka kalıplar veya eğilimler tespit edebildiniz mi?
Amara: Evet, öyle. Verilerde, belirli tedavilerin belirli hasta popülasyonları için daha faydalı olabileceğini düşündüren birkaç eğilim tespit ettim.
Annika: Bu gerçekten ilginç. Bu bilginin tedavi protokollerimizi geliştirirken çok faydalı olacağından eminim.
Amara: Kesinlikle. Klinik Sonuç Verilerinin ileride bizim için değerli bir kaynak olacağından eminim.
Klinik Güvenlik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what’s up?
Amara: Oh, nothing much. Just trying to figure out this Clinical Safety report. It’s giving me a headache.
Annika: Oh no, that sounds tough! Can I help?
Amara: That would be great! I’m trying to understand what “Clinical Safety” really means.
Annika: Sure, let’s start with the basics. Clinical Safety is a term used in the medical industry to refer to the protection of patients and staff from any risks associated with medical processes, products or services. It’s a way of making sure medical processes are done in a way that is safe and effective.
Amara: Got it. But what do they mean by “risks”?
Annika: Well, risks are any potential harm that could result from medical processes. It could be anything from an allergic reaction to a medical procedure to a misdiagnosis.
Amara: Okay, so Clinical Safety is basically about minimizing or eliminating these risks.
Annika: Yes, exactly. Clinical Safety is all about making sure that medical processes are done in a way that is safe for both patients and staff. It involves making sure that any medical products or services are properly tested and approved before they are used. It also involves making sure that medical procedures are followed correctly and that any potential risks are identified and managed.
Amara: Got it. So Clinical Safety is all about making sure that medical processes are done in a way that is safe for everyone.
Annika: Yes, that’s right. It’s an important part of the medical industry and is essential for ensuring that medical processes are done in a way that is safe and effective.
Türkçe: Annika: Hey Amara, naber?
Amara: Pek bir şey yok. Sadece şu Klinik Güvenlik raporunu anlamaya çalışıyorum. Başımı ağrıtıyor.
Annika: Olamaz, kulağa zor geliyor! Yardım edebilir miyim?
Amara: Bu harika olur! `Klinik Güvenlik `in gerçekte ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum.
Annika: Elbette, temel bilgilerle başlayalım. Klinik Güvenlik, tıp sektöründe hastaların ve personelin tıbbi süreçler, ürünler veya hizmetlerle ilişkili her türlü riskten korunmasını ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Tıbbi süreçlerin güvenli ve etkili bir şekilde yapıldığından emin olmanın bir yoludur.
Anladım. Ama `riskler` derken neyi kastediyorlar?
Annika: Riskler, tıbbi süreçlerden kaynaklanabilecek her türlü potansiyel zarardır. Tıbbi bir prosedüre karşı alerjik bir reaksiyondan yanlış bir teşhise kadar her şey olabilir.
Amara: Tamam, Klinik Güvenlik temelde bu riskleri en aza indirmek veya ortadan kaldırmakla ilgilidir.
Annika: Evet, kesinlikle. Klinik Güvenlik, tıbbi süreçlerin hem hastalar hem de personel için güvenli bir şekilde yapıldığından emin olmakla ilgilidir. Herhangi bir tıbbi ürün veya hizmetin kullanılmadan önce uygun şekilde test edildiğinden ve onaylandığından emin olmayı içerir. Ayrıca tıbbi prosedürlerin doğru bir şekilde takip edildiğinden ve olası risklerin tespit edilip yönetildiğinden emin olmayı da içerir.
Amara: Anladım. Yani Klinik Güvenlik, tıbbi süreçlerin herkes için güvenli bir şekilde yapıldığından emin olmakla ilgilidir.
Annika: Evet, bu doğru. Tıp endüstrisinin önemli bir parçasıdır ve tıbbi süreçlerin güvenli ve etkili bir şekilde yapılmasını sağlamak için gereklidir.
Risk Azaltma
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I`m glad we could set up this meeting.
Amara: Hi Annika, it`s good to finally meet you. What did you want to discuss today?
Annika: I wanted to talk about risk mitigation. Our company is facing some potential risks, and I think we should be proactive about addressing them.
Amara: Risk mitigation is definitely an important topic. What kind of risks are we looking at?
Annika: Well, the main risk is market volatility. We need to be prepared for any changes in the market that could hurt our business.
Amara: That makes sense. What kind of strategies do you have in mind for mitigating this risk?
Annika: I think the best approach is to diversify our investments. We should spread our money across different asset classes, so if one type of investment starts to decline, we won`t take too big of a hit.
Amara: That`s a great idea. We could also look into hedging strategies to help protect us against market volatility.
Annika: Absolutely. We should also work on improving our internal processes to reduce the chances of any mistakes that could lead to losses.
Amara: Yes, that`s a good point. We should also look into insurance policies that can help us in the event of a major loss.
Annika: Definitely. I think these are all great ideas that we should pursue. We should create a risk management plan and start implementing it as soon as possible.
Amara: Agreed. I`ll work on creating a plan and we can go over it at our next meeting.
Annika: Sounds good. Thanks for your help with this.
Amara: No problem. I`m glad I can help.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, bu buluşmayı ayarlayabildiğimize sevindim.
Amara: Merhaba Annika, sonunda seninle tanışmak güzel. Bugün ne konuşmak istiyordun?
Annika: Risk azaltma hakkında konuşmak istiyorum. Şirketimiz bazı potansiyel risklerle karşı karşıya ve bunları ele alma konusunda proaktif olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Amara: Risk azaltma kesinlikle önemli bir konu. Ne tür risklere bakıyoruz?
Annika: Asıl risk piyasadaki dalgalanmalar. Piyasada işimize zarar verebilecek her türlü değişikliğe karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor.
Amara: Bu mantıklı. Bu riski azaltmak için aklınızda ne tür stratejiler var?
Annika: Bence en iyi yaklaşım yatırımlarımızı çeşitlendirmektir. Paramızı farklı varlık sınıflarına yaymalıyız, böylece bir yatırım türü düşmeye başlarsa, çok büyük bir darbe almayız.
Amara: Bu harika bir fikir. Ayrıca bizi piyasadaki dalgalanmalara karşı korumaya yardımcı olacak riskten korunma stratejilerine de bakabiliriz.
Annika: Kesinlikle. Kayıplara yol açabilecek hataların olasılığını azaltmak için iç süreçlerimizi iyileştirmeye de çalışmalıyız.
Amara: Evet, bu iyi bir nokta. Büyük bir kayıp durumunda bize yardımcı olabilecek sigorta poliçelerine de bakmalıyız.
Annika: Kesinlikle. Bence bunların hepsi takip etmemiz gereken harika fikirler. Bir risk yönetimi planı oluşturmalı ve mümkün olan en kısa sürede uygulamaya başlamalıyız.
Amara: Katılıyorum. Bir plan oluşturmaya çalışacağım ve bir sonraki toplantımızda bunun üzerinden geçebiliriz.
Annika: Kulağa hoş geliyor. Bu konudaki yardımlarınız için teşekkürler.
Sorun değil. Yardım edebildiğime sevindim.
Düzenleyici Dokümantasyon
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you finish the report on regulatory documentation?
Amara: Yes, I did. I just sent it off to the client.
Annika: Great! What did you include in it?
Amara: Well, I included a summary of the regulations, an analysis of how they apply to the company, and a list of potential risks and recommendations.
Annika: That`s really thorough. I`m sure the client will be impressed.
Amara: Thanks! I wanted to make sure the regulatory documentation was comprehensive and easy to understand.
Annika: Is there anything else we should be aware of?
Amara: Well, there`s always the possibility of new regulations being added or existing regulations being amended. So, it`s important to stay up-to-date on any changes.
Annika: That`s true. We should make sure to review the regulatory documentation periodically to make sure it`s still accurate.
Amara: Absolutely. And I think it`s also important to keep in mind that different countries have different regulations, so it`s important to be aware of any regional variations when writing regulatory documentation.
Annika: Good point. Well, I think that`s all I have for now. Thanks for your hard work on this project, Amara!
Amara: Sure thing! Glad I could help.
Türkçe: Annika: Hey Amara, düzenleyici dokümantasyonla ilgili raporu bitirdin mi?
Amara: Evet, yaptım. Az önce müşteriye gönderdim.
Annika: Harika! İçine ne eklediniz?
Amara: Düzenlemelerin bir özetini, şirket için nasıl geçerli olduklarının bir analizini ve potansiyel risklerin ve tavsiyelerin bir listesini ekledim.
Annika: Bu gerçekten kapsamlı. Eminim müşteri etkilenecektir.
Amara: Teşekkürler! Düzenleyici belgelerin kapsamlı ve kolay anlaşılır olduğundan emin olmak istedim.
Annika: Bilmemiz gereken başka bir şey var mı?
Amara: Her zaman yeni düzenlemelerin eklenmesi veya mevcut düzenlemelerin değiştirilmesi olasılığı vardır. Bu nedenle, değişiklikler konusunda güncel kalmak önemlidir.
Annika: Bu doğru. Hala doğru olduğundan emin olmak için düzenleyici belgeleri periyodik olarak gözden geçirdiğimizden emin olmalıyız.
Amara: Kesinlikle. Ayrıca, farklı ülkelerin farklı düzenlemelere sahip olduğunu akılda tutmanın da önemli olduğunu düşünüyorum, bu nedenle düzenleyici belgeleri yazarken bölgesel farklılıkların farkında olmak önemlidir.
Annika: İyi bir noktaya değindin. Sanırım şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Bu projedeki sıkı çalışman için teşekkürler, Amara!
Elbette! Yardım edebildiğime sevindim.
Kullanıcı Kabul Testi
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know what User Acceptance Testing is?
Amara: Sure, I do! It`s a type of software testing that`s used to ensure that a software product meets the requirements of the customer. It`s usually done at the end of the development process and involves the customer using the system and providing feedback on its functionality.
Annika: Wow, that`s really interesting! I didn`t realize there was a specific type of testing for software products. What type of feedback do customers provide?
Amara: Well, customers provide feedback on the product`s usability, stability, and performance. They also determine whether or not the product meets their needs and expectations.
Annika: That makes sense. So what kind of tests are included in User Acceptance Testing?
Amara: Generally, there are two types of tests that are included in User Acceptance Testing; functional testing and system testing. Functional testing looks at how the application behaves when certain inputs are provided. System testing looks at the overall performance of the system.
Annika: That`s really helpful. So how do you know if a product has passed User Acceptance Testing?
Amara: After the customer has tested the product, they provide feedback and determine if it meets their needs and expectations. If the customer is satisfied with the product, then it has passed User Acceptance Testing.
Türkçe: Annika: Hey Amara, Kullanıcı Kabul Testinin ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Elbette, biliyorum! Bir yazılım ürününün müşterinin gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için kullanılan bir yazılım testi türüdür. Genellikle geliştirme sürecinin sonunda yapılır ve müşterinin sistemi kullanmasını ve işlevselliği hakkında geri bildirim sağlamasını içerir.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç! Yazılım ürünleri için özel bir test türü olduğunu fark etmemiştim. Müşteriler ne tür geri bildirimler sağlıyor?
Amara: Müşteriler ürünün kullanılabilirliği, istikrarı ve performansı hakkında geri bildirimde bulunurlar. Ayrıca ürünün ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayıp karşılamadığını da belirlerler.
Annika: Bu mantıklı. Peki Kullanıcı Kabul Testine ne tür testler dahildir?
Amara: Genel olarak, Kullanıcı Kabul Testine dahil olan iki tür test vardır; fonksiyonel test ve sistem testi. İşlevsel test, belirli girdiler sağlandığında uygulamanın nasıl davrandığına bakar. Sistem testi ise sistemin genel performansına bakar.
Annika: Bu gerçekten çok yardımcı oldu. Peki bir ürünün Kullanıcı Kabul Testini geçip geçmediğini nasıl anlarsınız?
Amara: Müşteri ürünü test ettikten sonra geri bildirimde bulunur ve ürünün ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayıp karşılamadığını belirler. Müşteri üründen memnun kalırsa, ürün Kullanıcı Kabul Testini geçmiş demektir.
Tasarım Dokümantasyonu
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I`m working on the design documentation for our project. Have you had a chance to take a look at it?
Amara: No, not yet. Is it ready?
Annika: About 90% complete. I`m just waiting on a few final pieces of data before I can finish it.
Amara: Okay, great. What kind of information does it contain?
Annika: Well, it includes the project`s timeline and milestones, the feature set, the technical requirements, and the cost estimates.
Amara: Sounds like it covers all the important bases. Is there anything else you would like me to review?
Annika: Yes, I would appreciate your feedback on the overall design. Does it make sense to you? Are there any areas that seem confusing or unclear?
Amara: Sure, I can do that. When do you need my comments by?
Annika: Let`s say by the end of the week. That should give me enough time to make any necessary revisions before we submit the design documentation.
Amara: No problem. I`ll take a look and get back to you with my thoughts as soon as I can.
Annika: Great. I really appreciate it. That should help make sure we have a good document to present.
Amara: Absolutely. I`m happy to help.
Türkçe: Annika: Hey Amara, projemiz için tasarım dokümantasyonu üzerinde çalışıyorum. Bir göz atma şansın oldu mu?
Hayır, henüz değil. Hazır mı?
Annika: Yaklaşık %90`ı tamamlandı. Bitirmeden önce sadece birkaç son veri parçasını bekliyorum.
Amara: Tamam, harika. Ne tür bilgiler içeriyor?
Annika: Projenin zaman çizelgesini ve kilometre taşlarını, özellik setini, teknik gereksinimleri ve maliyet tahminlerini içerir.
Amara: Tüm önemli noktaları kapsıyor gibi görünüyor. İncelememi istediğiniz başka bir şey var mı?
Annika: Evet, genel tasarım hakkındaki görüşleriniz için teşekkür ederim. Size mantıklı geliyor mu? Kafa karıştırıcı veya belirsiz görünen alanlar var mı?
Amara: Elbette, bunu yapabilirim. Yorumlarımı ne zamana kadar istiyorsunuz?
Annika: Hafta sonuna kadar diyelim. Bu bana tasarım belgelerini sunmadan önce gerekli revizyonları yapmam için yeterli zamanı verecektir.
Amara: Sorun değil. Bir göz atacağım ve mümkün olan en kısa sürede düşüncelerimle birlikte size geri döneceğim.
Annika: Harika. Gerçekten minnettarım. Bu, sunacak iyi bir belgemiz olduğundan emin olmamıza yardımcı olacaktır.
Amara: Kesinlikle. Yardım etmekten mutluluk duyarım.
Düzenleyici Kılavuzlar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I need to talk to you about something.
Amara: Sure, what`s up?
Annika: We need to review our regulatory guidelines. It`s been a while since we last looked at them, and I want to make sure we`re up to date.
Amara: Yes, that`s a great idea. What kind of guidelines are we talking about?
Annika: Well, we need to look at all the laws and regulations that govern our industry. We have to make sure that we`re complying with all of them to avoid any legal issues.
Amara: That makes sense. Where do we start?
Annika: First, we need to go through all the applicable laws and regulations. We need to make sure we understand them and that we have the necessary policies and procedures in place to comply with them.
Amara: Okay, that`s a good place to start. What about our internal guidelines? Do we need to review those as well?
Annika: Absolutely. We should also review our internal guidelines to ensure that our policies and procedures are in line with the applicable regulations. It`s important to stay up to date with any changes or updates to the law.
Amara: That sounds like a lot of work. How long do you think it will take?
Annika: It`s hard to say. It depends on how many regulations we need to look at and how well our internal policies and procedures are already in place. But I think if we work together, we should be able to get it done in a reasonable amount of time.
Türkçe: Annika: Hey Amara, seninle bir şey konuşmam lazım.
Amara: Tabii, ne oldu?
Annika: Mevzuat kılavuzlarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Bunlara en son baktığımızdan bu yana epey zaman geçti ve güncel olduğumuzdan emin olmak istiyorum.
Amara: Evet, bu harika bir fikir. Ne tür kurallardan bahsediyoruz?
Annika: Sektörümüzü yöneten tüm yasa ve yönetmeliklere bakmamız gerekiyor. Herhangi bir yasal sorundan kaçınmak için hepsine uyduğumuzdan emin olmalıyız.
Bu mantıklı. Nereden başlayacağız?
Annika: Öncelikle, yürürlükteki tüm yasa ve yönetmelikleri gözden geçirmemiz gerekir. Bunları anladığımızdan ve bunlara uymak için gerekli politika ve prosedürlere sahip olduğumuzdan emin olmalıyız.
Amara: Tamam, bu başlamak için iyi bir yer. Peki ya iç yönergelerimiz? Onları da gözden geçirmemiz gerekiyor mu?
Annika: Kesinlikle. Politika ve prosedürlerimizin yürürlükteki düzenlemelerle uyumlu olduğundan emin olmak için iç yönergelerimizi de gözden geçirmeliyiz. Yasalarda yapılan değişiklikleri veya güncellemeleri takip etmek önemlidir.
Amara: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
Annika: Bunu söylemek zor. Kaç tane yönetmeliğe bakmamız gerektiğine ve iç politika ve prosedürlerimizin halihazırda ne kadar iyi olduğuna bağlı. Ancak birlikte çalışırsak, bunu makul bir süre içinde halledebileceğimizi düşünüyorum.
Teknik Dokümantasyon
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you get the technical documentation I sent you?
Amara: Yes, I got it. I was just about to go through it.
Annika: Great. What do you think so far?
Amara: Well, I think it looks pretty good. It looks like you put a lot of effort into it.
Annika: Yeah, I spent a good amount of time on it. So, what do you think we should do next?
Amara: I think we should have some of our developers review it. We can have them give us feedback on any improvements or changes that should be made.
Annika: That`s a great idea. Once we get their feedback, we can finalize the document and then start working on the implementation.
Amara: Yes, that sounds like a good plan. We should also make sure to keep the document up-to-date as we make progress with the project.
Annika: Definitely. We should do a review every few months to make sure the document is accurate.
Amara: Agreed. I think that`s all we need to discuss for now.
Annika: Alright, let`s move on to the next agenda item then.
Türkçe: Annika: Hey Amara, sana gönderdiğim teknik belgeleri aldın mı?
Amara: Evet, anladım. Ben de tam üzerinden geçmek üzereydim.
Annika: Harika. Şu ana kadar ne düşünüyorsun?
Amara: Bence oldukça iyi görünüyor. Çok çaba sarf etmişsiniz gibi görünüyor.
Annika: Evet, üzerinde epey zaman harcadım. Peki, sence bundan sonra ne yapmalıyız?
Amara: Bence geliştiricilerimizden bazılarının incelemesini sağlamalıyız. Yapılması gereken iyileştirmeler veya değişiklikler konusunda bize geri bildirimde bulunmalarını sağlayabiliriz.
Annika: Bu harika bir fikir. Geri bildirimlerini aldıktan sonra belgeye son halini verebilir ve ardından uygulama üzerinde çalışmaya başlayabiliriz.
Amara: Evet, bu iyi bir plana benziyor. Projede ilerleme kaydettikçe belgeyi güncel tuttuğumuzdan da emin olmalıyız.
Annika: Kesinlikle. Belgenin doğru olduğundan emin olmak için birkaç ayda bir gözden geçirme yapmalıyız.
Amara: Katılıyorum. Sanırım şimdilik tartışmamız gereken tek şey bu.
Annika: Pekala, o zaman bir sonraki gündem maddesine geçelim.
Kalite Kayıtları
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara! What are you up to?
Amara: Hey Annika. I`m browsing through Quality Records, trying to find some new music.
Annika: Quality Records? I haven`t heard of them before. What kind of music do they carry?
Amara: Oh, they carry a wide variety of genres. From classic rock to modern hip hop and everything in between.
Annika: That`s great! Do they have any records from my favorite band?
Amara: Let me check. What`s the name of the band?
Annika: It`s called We The Kings.
Amara: Hmm...I`m not seeing anything from them here. But they do have some albums from similar bands that you might like.
Annika: That`s okay. I`m sure I`ll find something to listen to here. Thanks for the help!
Amara: No problem. I`m sure you`ll find something you like. Quality Records has a wide selection of great music. Enjoy your shopping!
Türkçe: Hey, Amara! Ne yapıyorsun?
Selam Annika. Quality Records`a göz atıyorum, yeni müzikler bulmaya çalışıyorum.
Annika: Quality Records mu? Daha önce duymamıştım. Ne tür müzik yapıyorlar?
Amara: Oh, çok çeşitli türler taşıyorlar. Klasik rock`tan modern hip hop`a ve aradaki her şeye kadar.
Annika: Bu harika! En sevdiğim grubun plakları var mı?
Amara: Bir bakayım. Grubun adı ne?
Annika: Adı We The Kings.
Amara: Hmm... Burada onlardan bir şey göremiyorum. Ama benzer grupların beğenebileceğiniz bazı albümleri var.
Annika: Sorun değil. Burada dinleyecek bir şeyler bulacağıma eminim. Yardımınız için teşekkürler!
Amara: Sorun değil. Hoşunuza gidecek bir şeyler bulacağınıza eminim. Quality Records harika müziklerden oluşan geniş bir seçkiye sahip. Alışverişinizin tadını çıkarın!
Klinik Uzmanlık
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, it`s so nice to finally meet you in person.
Amara: Hi Annika, it`s lovely to meet you as well. So, what brings you here?
Annika: I`m here to discuss the possibility of you joining our clinical expertise team. We are a small but highly specialized group of medical professionals dedicated to providing the best possible care to our patients.
Amara: Wow, that sounds like an amazing opportunity. What kind of qualifications do I need to be part of the team?
Annika: We are looking for someone with a minimum of five years` experience in the medical field, preferably with a focus in a specific specialty, and of course excellent communication skills.
Amara: That sounds like me! I have five years of experience in family medicine and two years of experience in geriatrics.
Annika: That`s perfect! We are looking for someone with experience in both family medicine and geriatrics. We need someone who can provide high-quality care for our patients and be a resource for our other medical professionals.
Amara: Yes, I`m confident I can do that. I`m very passionate about providing the best care possible to my patients.
Annika: Great! We are looking forward to having you join our team. We are sure you will be an asset to our clinical expertise team.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, sonunda seninle yüz yüze tanışmak çok güzel.
Amara: Merhaba Annika, ben de seninle tanıştığıma çok sevindim. Seni buraya getiren nedir?
Annika: Klinik uzmanlık ekibimize katılma olasılığınızı görüşmek için buradayım. Kendilerini hastalarımıza mümkün olan en iyi bakımı sağlamaya adamış küçük ama son derece uzmanlaşmış bir tıp uzmanları grubuyuz.
Amara: Vay canına, kulağa harika bir fırsat gibi geliyor. Ekibin bir parçası olmak için ne tür niteliklere ihtiyacım var?
Annika: Tıp alanında en az beş yıllık deneyime sahip, tercihen belirli bir uzmanlık alanına odaklanmış ve tabii ki mükemmel iletişim becerilerine sahip birini arıyoruz.
Amara: Kulağa benim gibi geliyor! Beş yıllık aile hekimliği ve iki yıllık geriatri deneyimim var.
Annika: Bu mükemmel! Hem aile hekimliği hem de geriatri alanında deneyimli birini arıyoruz. Hastalarımız için yüksek kalitede bakım sağlayabilecek ve diğer tıp uzmanlarımız için bir kaynak olabilecek birine ihtiyacımız var.
Amara: Evet, bunu yapabileceğime eminim. Hastalarıma mümkün olan en iyi bakımı sağlama konusunda çok tutkuluyum.
Annika: Harika! Ekibimize katılmanızı dört gözle bekliyoruz. Klinik uzmanlık ekibimiz için bir değer olacağınızdan eminiz.
Klinik Performans
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, did you review the latest Clinical Performance report?
Amara: Yes, I did. It looks like our hospital is doing better than ever.
Annika: That’s great news! I’m so pleased with the results.
Amara: Me too! We have improved on just about every metric. We are seeing fewer medical errors and better patient outcomes overall.
Annika: That’s wonderful. I’m so proud of our staff for their hard work and dedication.
Amara: Absolutely. They deserve a lot of credit for this.
Annika: Yes, they do. I think we should send out a memo to thank them for their efforts.
Amara: I agree. We should also include some of the highlights from the report in the memo to show them how their hard work is paying off.
Annika: That sounds like a great idea. We can also take this opportunity to remind everyone that we are striving for even better clinical performance in the future.
Amara: Absolutely. We should keep our standards high and continue to strive for excellence.
Annika: I couldn’t agree more. Let’s get started on the memo right away.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, en son Klinik Performans raporunu incelediniz mi?
Evet, duydum. Görünüşe göre hastanemiz her zamankinden daha iyi durumda.
Annika: Bu harika bir haber! Sonuçlardan çok memnunum.
Amara: Ben de! Hemen hemen her metrikte gelişme kaydettik. Daha az tıbbi hata ve genel olarak daha iyi hasta sonuçları görüyoruz.
Annika: Bu harika. Sıkı çalışmaları ve özverileri için personelimizle gurur duyuyorum.
Amara: Kesinlikle. Bunun için çok fazla övgüyü hak ediyorlar.
Annika: Evet, öyle. Bence onlara çabalarından dolayı teşekkür etmek için bir not göndermeliyiz.
Amara: Katılıyorum. Ayrıca, sıkı çalışmalarının karşılığını aldıklarını göstermek için raporda öne çıkan bazı hususları da nota eklemeliyiz.
Annika: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor. Bu vesileyle herkese gelecekte daha da iyi klinik performans için çabaladığımızı da hatırlatabiliriz.
Amara: Kesinlikle. Standartlarımızı yüksek tutmalı ve mükemmellik için çaba göstermeye devam etmeliyiz.
Daha fazla katılamazdım. Hemen nota başlayalım.
Teknik Özellikler
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, what are you working on?
Amara: Hi Annika, I`m working on understanding the technical specifications for a new project we`re starting.
Annika: Oh wow, that sounds complicated. What kind of project are you working on?
Amara: We`re creating a new database system for the company. It`s a big project and it`s important that all the technical specifications are correct.
Annika: I see. What kind of specifications do you need to look into?
Amara: Well, first of all, I need to look into the data types and how they are to be stored, as well as the database structure. Then I need to look into the access rules, the security protocols, and the backup and recovery procedures.
Annika: That sounds like a lot. Do you need help with any of it?
Amara: No, I think I`m doing okay. Thanks for the offer though! I`m just trying to make sure I understand all the technical specifications before I can get the project started.
Annika: Sure, no problem. Let me know if you need any help.
Amara: Thanks Annika. I appreciate it.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Merhaba Annika, yeni başladığımız bir proje için teknik özellikleri anlamaya çalışıyorum.
Annika: Vay canına, kulağa karmaşık geliyor. Ne tür bir proje üzerinde çalışıyorsunuz?
Amara: Şirket için yeni bir veritabanı sistemi oluşturuyoruz. Bu büyük bir proje ve tüm teknik özelliklerin doğru olması çok önemli.
Annika: Anlıyorum. Ne tür özelliklere bakmanız gerekiyor?
Amara: Öncelikle veri türlerine ve bunların nasıl depolanacağına ve veritabanı yapısına bakmam gerekiyor. Daha sonra erişim kurallarına, güvenlik protokollerine ve yedekleme ve kurtarma prosedürlerine bakmam gerekiyor.
Annika: Kulağa çok fazla gibi geliyor. Yardıma ihtiyacın var mı?
Amara: Hayır, sanırım iyiyim. Yine de teklif için teşekkürler! Sadece projeye başlamadan önce tüm teknik özellikleri anladığımdan emin olmaya çalışıyorum.
Annika: Elbette, sorun değil. Yardıma ihtiyacınız olursa haber verin.
Amara: Teşekkürler Annika. Minnettarım.
Yazılım Geliştirme
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how`s it going?
Amara: Pretty good! How about you?
Annika: I`m doing great, thanks for asking. So, I heard you`re working on software development?
Amara: Yes, that`s right. I`m developing an application for one of my clients.
Annika: Wow, that sounds like a lot of work! What`s the application supposed to do?
Amara: Basically, it`s going to help people manage their finances. It`ll keep track of their income and expenses, as well as provide budgeting advice and reminders.
Annika: That sounds like a really useful tool. What sort of challenges have you faced while developing it?
Amara: Well, the biggest challenge is making sure the application is secure. I want to make sure that no one can access the user`s financial data without their permission. So I`m making sure the application is encrypted and only allows access to authorized users.
Annika: That`s great! Is there anything else you`re working on in terms of software development?
Amara: Yes, I`m also developing a mobile app for one of my other clients. It`s going to be a productivity app that helps users keep track of their tasks and projects. It`s still in the early stages, but it`s coming along nicely.
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasıl gidiyor?
Amara: Oldukça iyi! Peki ya sen?
Annika: Harikayım, sorduğun için teşekkürler. Yazılım geliştirme üzerine çalıştığını duydum.
Amara: Evet, doğru. Müşterilerimden biri için bir uygulama geliştiriyorum.
Annika: Vay canına, bu çok fazla iş gibi görünüyor! Uygulamanın ne yapması gerekiyor?
Amara: Temel olarak, insanların mali durumlarını yönetmelerine yardımcı olacak. Gelir ve giderlerini takip etmenin yanı sıra bütçeleme tavsiyeleri ve hatırlatmaları da sunacak.
Annika: Bu gerçekten kullanışlı bir araca benziyor. Bunu geliştirirken ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Amara: En büyük zorluk uygulamanın güvenli olduğundan emin olmak. İzinleri olmadan hiç kimsenin kullanıcının finansal verilerine erişemeyeceğinden emin olmak istiyorum. Bu yüzden uygulamanın şifreli olduğundan ve yalnızca yetkili kullanıcıların erişimine izin verdiğinden emin oluyorum.
Annika: Bu harika! Yazılım geliştirme konusunda üzerinde çalıştığınız başka bir şey var mı?
Amara: Evet, diğer müşterilerimden biri için de bir mobil uygulama geliştiriyorum. Kullanıcıların görevlerini ve projelerini takip etmelerine yardımcı olacak bir üretkenlik uygulaması olacak. Henüz ilk aşamalarında ama güzel bir şekilde ilerliyor.
Kalite Güvence Planı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about the new Quality Assurance Plan?
Amara: No, what’s that?
Annika: It’s a plan we’re introducing to ensure the highest quality of our products and services. It’s a five-step process that we’ll be following to make sure that whatever we’re offering to our customers is of the highest quality.
Amara: Wow, that sounds like a great idea! What are the five steps?
Annika: The first step is to define our quality standards and expectations. We need to know exactly what it is that we’re expecting from our products and services. The second step is to design a plan for testing and inspecting the products and services. This will help us make sure that they’re meeting our quality expectations. The third step is to create processes for monitoring and tracking quality performance. This will help us identify areas where we can improve. The fourth step is to develop a system for responding to customer feedback. This will help us make sure that our customers are getting the best experience possible. And the fifth step is to create a system for tracking and evaluating our Quality Assurance Plan. This will help us continually improve our products and services.
Amara: That’s an amazing plan. I think it’s going to be really effective in ensuring the highest quality of our products and services.
Annika: Yeah, I think so too. The Quality Assurance Plan is going to help us stay ahead of the competition and make sure that we’re always delivering the best.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni Kalite Güvence Planından haberin var mı?
Hayır, o ne?
Annika: Ürün ve hizmetlerimizin en yüksek kalitede olmasını sağlamak için uygulamaya koyduğumuz bir plan. Müşterilerimize sunduğumuz her şeyin en yüksek kalitede olduğundan emin olmak için izleyeceğimiz beş adımlı bir süreç.
Amara: Vay canına, kulağa harika bir fikir gibi geliyor! Beş adım nedir?
Annika: İlk adım kalite standartlarımızı ve beklentilerimizi tanımlamaktır. Ürün ve hizmetlerimizden tam olarak ne beklediğimizi bilmemiz gerekir. İkinci adım, ürün ve hizmetleri test etmek ve denetlemek için bir plan tasarlamaktır. Bu, kalite beklentilerimizi karşıladıklarından emin olmamıza yardımcı olacaktır. Üçüncü adım, kalite performansını izlemek ve takip etmek için süreçler oluşturmaktır. Bu, iyileştirebileceğimiz alanları belirlememize yardımcı olacaktır. Dördüncü adım, müşteri geri bildirimlerine yanıt vermek için bir sistem geliştirmektir. Bu, müşterilerimizin mümkün olan en iyi deneyimi yaşadıklarından emin olmamıza yardımcı olacaktır. Beşinci adım ise Kalite Güvence Planımızı izlemek ve değerlendirmek için bir sistem oluşturmaktır. Bu, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sürekli olarak geliştirmemize yardımcı olacaktır.
Amara: Bu harika bir plan. Ürün ve hizmetlerimizin en yüksek kalitede olmasını sağlamada gerçekten etkili olacağını düşünüyorum.
Annika: Evet, ben de öyle düşünüyorum. Kalite Güvence Planı, rekabette bir adım önde olmamıza ve her zaman en iyisini sunduğumuzdan emin olmamıza yardımcı olacak.
Tıbbi Cihazlar ve İngilizce Terimlerin Kullanımı
1. Medical Device (Tıbbi Cihaz):
FDA'nın tanımına göre, tıbbi cihazlar, bir hastalığı teşhis, önlemek, tedavi etmek veya hafifletmek amacıyla kullanılan enstrüman, aparat veya sistemlerdir. Genç bir mühendis olarak, tıbbi cihazların bu tanımla ne kadar kapsamlı ve önemli bir rol üstlendiğini öğrendim. Tıbbi cihazların İngilizce terimler ve anlamları, sektöre yeni giriş yapanlar için bir tür rehber niteliğindedir.
2. Diagnostic Device (Tanısal Cihaz):
Bu cihazlar hastalıkların teşhisi için oldukça kritiktir. Tanısal cihazlar sayesinde erken teşhis, birçok hastalığı önlemede hayati bir rol oynar. Üniversitede katıldığım bir seminere katılan bir doktor, diagnostic devices ile yapılan çalışmaları paylaştığında, gelişen teknoloji ile bu cihazların sağlık üzerindeki muazzam etkisini açıkça görebildim.
3. Surgical Instrument (Cerrahi Alet):
Cerrahi aletler her zaman dikkatimi çekmiştir. Süper hassas ve yüksek teknoloji gerektiren bu aletler, bir cerrahin işini daha da başarılı hâle getirir. Geçtiğimiz yıllarda, ünlü bir cerrah olan Dr. Thomas’tan cerrahi aletlerin evrimi üzerine bir konuşma dinleme fırsatım oldu. Konuşmasında, “Her yeni cerrahi alet, tıpta yeni bir çağ Başlatabilir” demesi, bu cihazların önemini bir kez daha kavramamı sağladı.
4. Implantable Device (İmplantasyon Cihazları):
Bu cihazlar vücuda cerrahi olarak yerleştirilir. Kalp pillerinden ortopedik implantlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. İlk gördüğüm zamanlarda biraz ürkütücü görünse de, bunların bir yaşam kalitesini nasıl artırabileceğini zamanla anladım. Özellikle dedemin kalp pili takılmasının ardından, implantların ne kadar anlamlı bir fark yaratabildiğini bizzat deneyimleme fırsatım oldu.
5. Biocompatibility (Biyouyumluluk):
Biyouyumluluk, bir malzemenin vücut dokuları ile uyum içinde olup olmadığını anlatır. Tıbbi cihazlar tasarlanırken bu terim oldukça önemlidir çünkü cihaza olan tepki en aza indirilmeli, vücut tarafından kabul edilebilir olmalıdır. Bir zamanlar laboratuvar derslerinde sevgili profesörümün, “Bir cihazın biyouyumluluğu, onun en sessiz performansıdır” demesi beni çok etkiledi ve bu terimi daha iyi anlamamı sağladı.
Tıbbi Cihazlar Sektöründe İngilizce Öğrenmenin Önemi
Sektörde İngilizce bilmek neden bu kadar önemli? Kendi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki, İngilizce terimler ve iletişim platformları arasında köprü görevi görmektedir. İngilizceyi iyi bilen bir profesyonel, uluslararası konferanslarda ön sıralarda yer almakta ve yenilikleri takip etmekte zorlanmaz.
Üniversitenin üçüncü yılında katıldığım bir sağlık teknolojileri kongresinde, İngilizce bilgim sayesinde bir Japon tıbbi cihaz üreticisi ile yeni işbirlikleri kurmanın yollarını tartışabildim. Farklı ülkelerde, farklı kültürlere ait profesyonellerle çalışabilmek, İngilizcenin bir dünya dili olduğunu ve sektörde ne denli geçerli olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Neden İngilizce Öğrenmeli?
- İngilizce, bilimsel literatürün ana dilidir.
- Uluslararası iş fırsatlarına kapı açar.
- Teknolojik yenilikleri takip etmenizi kolaylaştırır.
- Profesyonel ağları genişletir.
İngilizceyi Geliştirmek için Öneriler
Dil Kurslarına Katılmak: Farklı düzeylerdeki İngilizce kursları ile terimleri kolayca öğrenebilir ve günlük pratiğinizi artırabilirsiniz.
Tıbbi Dergi ve Kitaplar Okumak: Tıbbi dergi ve literatürleri takip etmek, terminolojiye aşina olmanıza yardımcı olur.
Partner Bulgusu: İngilizce konuşan meslektaşlarınızla iletişim kurmanız, hem dil bilginizi artırmanıza hem de yeni dostluklar kurmanıza yardımcı olacaktır.
Online Seminerler: Çevrimiçi seminerler ve webinarlara katılarak yeni bilgiler öğrenebilir, sektördeki gelişmeleri takip edebilirsiniz.
İngilizce Filmler ve Belgeseller: Sağlıkla ilgili filmler ve belgeseller izleyerek terminolojiye yönelik bilginizi genişletebilirsiniz.
Sonuç: Bilgi Her Şeydir
Sonuç olarak, tıbbi cihazlar İngilizce terimler ve anlamlarına hakim olmak, sektörün kapılarını ardına kadar açar. İngilizce, sizin için sadece bir dil değil, aynı zamanda dünya çapında bir bilgi kapısı olabilir. Bir mühendis olarak meslek hayatım boyunca bu terimlerle iletişim becerilerimi geliştirdim ve işimi bir üst seviyeye taşımayı başardım. Tıpkı benim gibi, siz de doğru eğitimi ve iletişimi sağlayarak bu sektörde güçlü bir varlık gösterebilirsiniz. Unutmayın, bilgi güçtür ve bu gücü elinizde bulundurmak sizin yararınıza olacaktır.
Referanslar
Smith, J. (2005). Medical Devices: An Introduction to their Application and Function. New York: Medical Press.
Jonson, L. (2010). Biocompatibility of Medical Implants. London: Health Publishers.
Carter, P. (2018). Innovative Surgical Instruments and their Development. Berlin: Surgical World.
Umarım bu makale, tıbbi cihazlar sektöründeki İngilizce terimlerin önemini ve nasıl daha iyi bir profesyonel olunabileceğini açıklayıcı bulmuşsunuzdur. Tıbbı cihazlar alanında çok özel misyonlar üstlenmek ve hayatları değiştirmek için önerilen yöntemleri kullanarak dil becerilerinizi geliştirin.
Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.