İnşaat İşletmeciliği Sektörü İçin İngilizce Kelimeler
İngilizce Kelime | Türkçe Karşılığı | Kullanımı / Örnek Cümle |
---|---|---|
Construction | İnşaat | The construction of the building will start next month. (Bina inşaatı gelecek ay başlayacak.) |
Blueprint | Proje, Plan | The architect has presented the blueprint to the client. (Mimar, projeyi müşteriye sundu.) |
Contractor | Taşeron, Müteahhit | The contractor is responsible for the construction works. (Taşeron, inşaat işlerinden sorumludur.) |
Scaffold | İskele | All workers should be careful while using the scaffold. (Tüm işçiler iskeleyi kullanırken dikkatli olmalıdır.) |
Materials | Malzemeler | We need more materials to continue the construction. (İnşaata devam etmek için daha fazla malzemeye ihtiyacımız var.) |
Infrastructure | Altyapı | Strong infrastructure is essential for the development of a city. (Bir şehrin gelişimi için güçlü altyapı gerekli.) |
Surveyor | Kadastro | The surveyor is responsible for inspecting the land. (Kadastro, araziyi denetlemek için sorumludur.) |
Civil Engineering | İnşaat Mühendisliği | He has a degree in civil engineering. (O, inşaat mühendisliği derecesine sahip.) |
Defect | Kusur, Hata | The defect in construction should be reported immediately. (İnşaatta bir hata derhal bildirilmeli.) |
Validation | Onaylama | Blueprint needs validation before starting the construction. (Planın, inşaata başlamadan önce onaylanması gerekiyor.) |
Türkiye'deki inşaat sektörü her geçen gün büyümekte ve gelişmektedir. Sektörde çalışan bireylerin en çok ihtiyaç duyduğu konulardan biri ise İngilizce dilinde sektöre özel kelimeler ve ifadeler bakımından yetkin olmaktır. İşte bu blog yazımızda biz de, inşaat işletmeciliği sektöründe sıkça kullanılan İngilizce kelimelerin ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını ele alacağız.
Bu bilgilerin, sektörde faaliyet gösteren bireylerin İngilizce dilinde daha etkin ve verimli bir şekilde iletişim kurabilmesine yardımcı olacağını ummaktayız.
İnşaat Sektöründe Karşılaşılan Anahtar İngilizce Kelimeler
İlk olarak, en sık kullanılan bazı terminolojilere ve bunların Türkçe anlamlarına göz atalım:
'Contractor' (Yüklenici/Müteahhit): İnşaat projelerini taahhüt eden ve gerçekleştiren kişi veya firmalar.
'Specifications' (Ürün Teknik Bilgileri/Özellikler): Malzeme ya da hizmetlerin detaylı teknik tanımlamaları.
'Blueprint' (Mimari Proje): İnşaatın yapılacağı alanın ve yapının ayrıntılı çizimleri ve planları.
'Excavation' (Kazı): İnşaat yapılacak zeminin kazılarak hazırlanması.
'Insulation' (Yalıtım): İnşaat malzemelerinin çeşitli dış etkenlere karşı korunmasını sağlayan işlem.
'Reinforced Concrete' (Demirli Beton): Gücünü çelik takviyelerden alan beton türü.
Bu ve benzeri kelimelerin anlamlarına hakim olmak, sektörde İngilizce dilinde yapılan işbirliği ve anlaşmaların daha etkin bir şekilde yürütülmesini sağlar.
Ancak yalnızca kelime bilgisine sahip olmak yeterli değildir. Bunları doğru bağlamda ve doğru şekilde kullanabilmek de son derece önemlidir. Bu yüzden, kelimelerin tanımlarını anladıktan sonra onları nasıl kullanacağımızı da öğrenmeliyiz.
Şimdi bu konuda bazı ipuçları ve önerilerde bulunalım:
Örneğin, bir inşaat proje yöneticisi olarak bir müteahhite (contractor) iş tasviri (job description) ve teknik özellikleri (specifications) iletmek isteriz. Bu durumda kullanabileceğimiz bir ifade şu şekilde olabilir:
'I'm the project manager and I want to discuss about the job description and the specifications with the contractor.' (Ben proje yöneticisiyim ve iş tasviri ve teknik özellikler hakkında müteahhit ile konuşmak istiyorum.)
Sonuç olarak, sektörde başarılı olmak ve iletişim becerilerini geliştirmek adına, inşaat işletmeciliği sektöründe kullanılan İngilizce kelimelerin anlamlarını ve kullanımlarını bilmek son derece önemlidir. Bu alanda yetkin olmak, global düzeyde rekabet edebilmemiz ve işbirliği kurabilmemiz için gereklidir. Bunun için İngilizce dilinde sürekli pratik yapmalı ve sektöre özgü terminolojiyi öğrenmeye devam etmeliyiz. Bu bilgiler, sadece sektördeki diyalogları anlamamıza yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda iş kalitemizi ve verimliliğimizi de artıracaktır.
maliyet
Örnek Diyalog: Annika: How much does this dress cost?
Amara: It's $50. Is that within your budget?
Annika: Yes, that's perfect. I'll take it.
Türkçe: Annika: Bu elbisenin fiyatı ne kadar?
Amara: 50 dolar. Bütçenize uygun mu?
Annika: Evet, bu mükemmel. Ben alırım.
inşaat
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new construction project on the other side of town?
Amara: Yeah, I heard about it! I'm so excited to see the finished product. It's going to be a huge improvement for the area.
Annika: That's true. I heard that the construction is expected to take about a year.
Amara: Wow, that's a long time! I hope they finish it soon.
Türkçe: Annika: Hey Amara, şehrin diğer tarafındaki yeni inşaat projesini duydun mu?
Amara: Evet, duydum! Bitmiş halini göreceğim için çok heyecanlıyım. Bölge için büyük bir gelişme olacak.
Annika: Bu doğru. İnşaatın yaklaşık bir yıl sürmesinin beklendiğini duydum.
Amara: Vay canına, bu çok uzun bir süre! Umarım yakında bitirirler.
dayanıklılık
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I'm looking for a new laptop and I really want one with good durability. Do you have any suggestions?
Amara: Yeah, I would recommend getting a laptop with a solid-state drive. They tend to be much more durable than traditional hard-disk drives.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni bir dizüstü bilgisayar arıyorum ve gerçekten dayanıklı bir tane istiyorum. Herhangi bir öneriniz var mı?
Amara: Evet, katı hal sürücüsü olan bir dizüstü bilgisayar almanızı tavsiye ederim. Geleneksel sabit disk sürücülerden çok daha dayanıklı olma eğilimindedirler.
İnşaat
Örnek Diyalog: Annika: Have you seen all the construction that's going on around town?
Amara: Yes, it's amazing how much they've been able to accomplish in such a short time. It's like a brand new city!
Türkçe: Annika: Şehirde devam eden tüm inşaatları gördünüz mü?
Amara: Evet, bu kadar kısa sürede bu kadar çok şeyi başarmış olmaları inanılmaz. Sanki yepyeni bir şehir!
site
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you ever checked out the new site I told you about?
Amara: No, I haven't had a chance yet. What kind of site is it?
Annika: It's a great resource for learning about different cultures. They have videos, articles, and other interactive content.
Amara: That sounds really interesting. I'm going to check it out tonight.
Türkçe: Annika: Hey Amara, sana bahsettiğim yeni siteye hiç baktın mı?
Amara: Hayır, henüz fırsatım olmadı. Ne tür bir site bu?
Annika: Farklı kültürler hakkında bilgi edinmek için harika bir kaynak. Videolar, makaleler ve diğer interaktif içerikler var.
Amara: Kulağa gerçekten ilginç geliyor. Bu akşam bir göz atacağım.
bina
Örnek Diyalog: Annika: Let's go to the building downtown. I hear they have some amazing food there.
Amara: Sure! I've heard great things about that place. What kind of food do they serve?
Annika: They have a bit of everything. Burgers, tacos, salads, and more.
Amara: Sounds delicious. Let's go and check it out!
Türkçe: Annika: Şehir merkezindeki binaya gidelim. Orada harika yemekler olduğunu duydum.
Amara: Elbette! Orası hakkında harika şeyler duydum. Ne tür yemekler servis ediyorlar?
Annika: Her şeyden biraz var. Burgerler, tacolar, salatalar ve daha fazlası.
Amara: Kulağa lezzetli geliyor. Hadi gidip bir bakalım!
yüklenici
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I heard you were looking for a contractor to do some work around your house.
Amara: Yes, I am. I've heard some horror stories of contractors doing shoddy work. Do you know of anyone reliable?
Annika: Actually, I do! My brother is a contractor and he always does an excellent job. I can put you in touch with him if you like.
Amara: That would be great! Please do.
Türkçe: Annika: Hey Amara, evinin etrafında bazı işler yapmak için bir müteahhit aradığını duydum.
Amara: Evet, arıyorum. Kalitesiz iş yapan müteahhitlerle ilgili bazı korku hikayeleri duydum. Güvenilir birini tanıyor musun?
Annika: Aslında var! Kardeşim bir müteahhit ve her zaman mükemmel bir iş çıkarır. İsterseniz sizi onunla görüştürebilirim.
Amara: Bu harika olur! Lütfen yap.
proje
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you want to help me with this project?
Amara: What project?
Annika: I'm working on a project for school and I could use some help.
Amara: Sure, what do you need me to do?
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu projede bana yardım etmek ister misin?
Amara: Ne projesi?
Annika: Okul için bir proje üzerinde çalışıyorum ve biraz yardıma ihtiyacım var.
Amara: Tabii, ne yapmamı istiyorsun?
YÖNETİM
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I was just talking to my boss and he mentioned something about management. What do you think that means?
Amara: Well, management usually refers to the process of organizing and controlling activities to achieve specific goals. It's usually used in the context of businesses and organizations.
Türkçe: Annika: Hey Amara, az önce patronumla konuşuyordum ve yönetimle ilgili bir şeyden bahsetti. Sence bu ne anlama geliyor?
Amara: Yönetim genellikle belirli hedeflere ulaşmak için faaliyetleri organize etme ve kontrol etme sürecini ifade eder. Genellikle işletmeler ve kuruluşlar bağlamında kullanılır.
müşteri
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I'm here to meet with you about a potential client.
Amara: Great! What can I do for you?
Annika: I was hoping to discuss the details of the project with you and see if it's something we can work on together.
Amara: Absolutely. Let's go over the specifics and see if it's a good fit.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, seninle potansiyel bir müşteri hakkında görüşmek için buradayım.
Amara: Harika! Sizin için ne yapabilirim?
Annika: Projenin detaylarını seninle tartışmayı ve birlikte çalışabileceğimiz bir şey olup olmadığını görmeyi umuyordum.
Amara: Kesinlikle. Ayrıntıların üzerinden geçelim ve uygun olup olmadığına bakalım.
mimarlık
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you ever seen the architecture of the new museum?
Amara: Yes, I have! It's amazing. The building has a very modern style, but it still pays homage to the city's history and culture.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni müzenin mimarisini hiç gördün mü?
Amara: Evet, gördüm! İnanılmaz bir şey. Bina çok modern bir tarza sahip, ancak yine de şehrin tarihine ve kültürüne saygı gösteriyor.
malzemeler
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, we need to start thinking about our project materials.
Amara: Absolutely. What kind of materials do you think we should use?
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, proje materyallerimiz hakkında düşünmeye başlamamız gerekiyor.
Amara: Kesinlikle. Ne tür malzemeler kullanmamız gerektiğini düşünüyorsun?
alt yüklenici
Örnek Diyalog: Annika: We need to hire a sub-contractor for this project.
Amara: Yeah, that's a great idea. Do you have any recommendations?
Annika: Yes, I know someone who is very reliable and experienced.
Amara: Perfect! Let's hire them and get the job done quickly.
Türkçe: Annika: Bu proje için bir alt yüklenici tutmamız gerekiyor.
Amara: Evet, bu harika bir fikir. Herhangi bir öneriniz var mı?
Annika: Evet, çok güvenilir ve deneyimli birini tanıyorum.
Amara: Mükemmel! Onları işe alalım ve işi çabucak bitirelim.
Güvenlik
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I was thinking about our safety this summer.
Amara: Yeah, me too! What did you have in mind?
Annika: Well, I think we should make sure to wear sunscreen whenever we go outside and maybe even carry a bottle of water with us.
Amara: That's a great idea. We should also always have a charged phone with us in case of emergency.
Annika: Definitely! We should also look out for each other when we're out and about.
Amara: Absolutely! Let's make sure we always stay safe.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu yaz güvenliğimiz hakkında düşünüyordum.
Amara: Evet, ben de! Aklında ne var?
Annika: Bence dışarı çıkarken güneş kremi sürmeliyiz ve hatta belki yanımızda bir şişe su taşımalıyız.
Amara: Bu harika bir fikir. Ayrıca acil durumlar için yanımızda her zaman şarjlı bir telefon bulundurmalıyız.
Annika: Kesinlikle! Dışarıdayken birbirimize de dikkat etmeliyiz.
Amara: Kesinlikle! Her zaman güvende olduğumuzdan emin olalım.
zaman çizelgeleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, what do you think about timelines?
Amara: Timelines are great for organizing tasks and keeping track of progress. Why do you ask?
Annika: I'm working on a project and I'm trying to figure out the best way to manage the timelines.
Do you have any ideas?
Amara: Yeah, why don't you create a timeline that outlines all the tasks that need to be done and set deadlines for each task? That way, you can make sure that everything gets done on time.
Türkçe: Annika: Hey Amara, zaman çizelgeleri hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Zaman çizelgeleri görevleri düzenlemek ve ilerlemeyi takip etmek için harikadır. Neden sordunuz?
Annika: Bir proje üzerinde çalışıyorum ve zaman çizelgelerini yönetmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyorum.
Senin bir fikrin var mı?
Amara: Evet, neden yapılması gereken tüm görevleri özetleyen ve her görev için son tarihler belirleyen bir zaman çizelgesi oluşturmuyorsunuz? Bu şekilde, her şeyin zamanında yapıldığından emin olabilirsiniz.
plan
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you have any plans for the weekend?
Amara: Yes, I have a few things planned. I'm going to the movies with some friends and then I'm going to do some shopping with my mom. How about you? What do you have planned?
Annika: I'm planning to go to the beach with a few of my friends. We're going to have a picnic, go for a swim, and just relax. It should be fun!
Amara: That sounds like a great plan! Have a great time!
Türkçe: Annika: Hey Amara, hafta sonu için bir planın var mı?
Amara: Evet, planladığım birkaç şey var. Arkadaşlarımla sinemaya gideceğim ve sonra annemle alışveriş yapacağım. Peki ya senin? Senin ne planın var?
Annika: Birkaç arkadaşımla sahile gitmeyi planlıyorum. Piknik yapacağız, yüzeceğiz ve sadece dinleneceğiz. Eğlenceli olacak!
Amara: Kulağa harika bir plan gibi geliyor! İyi eğlenceler!
BÜTÇE
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you look at the budget for the upcoming project?
Amara: Yes, I did. It looks like we can afford to do what we had planned.
Annika: That's great news! We'll be able to stay within our budget and still get the job done.
Amara: Yeah, it looks like we have enough money to cover the costs.
Annika: Perfect. Now we can move forward with the project!
Türkçe: Annika: Hey Amara, gelecek projenin bütçesine baktın mı?
Amara: Evet, baktım. Planladığımız şeyi yapmaya gücümüz yetecek gibi görünüyor.
Annika: Bu harika bir haber! Bütçemiz dahilinde kalabileceğiz ve yine de işi bitirebileceğiz.
Amara: Evet, masrafları karşılayacak kadar paramız var gibi görünüyor.
Annika: Mükemmel. Artık projeye devam edebiliriz!
Tasarım
Örnek Diyalog: Annika: What do you think of this design?
Amara: It looks great! I love the colors and the shape. It's really unique.
Türkçe: Annika: Bu tasarım hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Harika görünüyor! Renklere ve şekle bayıldım. Gerçekten eşsiz.
Kalite
Örnek Diyalog: Annika: Wow, these shoes are really nice. What do you think is the quality of them?
Amara: Well, I think the quality is pretty good. The materials are very durable and the stitching is well-done.
Türkçe: Annika: Vay canına, bu ayakkabılar gerçekten çok güzel. Sizce bunların kalitesi nasıl?
Amara: Bence kalitesi oldukça iyi. Malzemeler çok dayanıklı ve dikişler iyi yapılmış.
İŞÇİLİK
Örnek Diyalog: Annika: It's so hard to find good labour these days.
Amara: You're telling me! I've been looking for someone to help with the housework, but it's been impossible to find someone reliable.
Annika: You should try posting an ad online. That's the best way to find quality labour these days.
Amara: Good idea. I'll give it a try.
Türkçe: Annika: Bugünlerde iyi işçi bulmak çok zor.
Amara: Bana mı söylüyorsun! Ev işlerine yardım edecek birini arıyordum ama güvenilir birini bulmak imkansızdı.
Annika: İnternete ilan vermeyi denemelisin. Bugünlerde kaliteli işgücü bulmanın en iyi yolu bu.
Amara: İyi fikir. Bir deneyeceğim.
Risk
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you like taking risks?
Amara: Not really, I prefer to play it safe. Why do you ask?
Annika: Well, I was thinking about starting a new business venture, but I'm not sure if it's too risky.
Amara: That does sound like a big risk. What kind of venture are you thinking about?
Annika: I was thinking about opening a restaurant.
Amara: That can be a risky business. Have you done any research and looked into potential risks?
Annika: Yes, I have and I think I'm prepared to take on the risk. I just wanted to hear your opinion first.
Türkçe: Annika: Hey Amara, risk almayı sever misin?
Amara: Pek değil, güvenli oynamayı tercih ederim. Neden sordun?
Annika: Şey, yeni bir iş girişimi başlatmayı düşünüyordum ama çok riskli olup olmadığından emin değilim.
Amara: Kulağa büyük bir risk gibi geliyor. Ne tür bir girişim düşünüyorsun?
Annika: Bir restoran açmayı düşünüyordum.
Amara: Bu riskli bir iş olabilir. Herhangi bir araştırma yaptınız mı ve potansiyel riskleri incelediniz mi?
Annika: Evet, araştırdım ve sanırım risk almaya hazırım. Sadece önce senin fikrini duymak istedim.
çevresel
Örnek Diyalog: Annika: We need to think more about our environmental impact.
Amara: Agreed. We can start by reducing our energy consumption and recycling whenever possible.
Annika: We should also encourage others to be more mindful of the environment. We can start a campaign to raise awareness of environmental issues in our community.
Amara: That's a great idea! We can spread the word about the importance of conservation, and highlight the positive impact it has on the environment.
Türkçe: Annika: Çevresel etkilerimiz hakkında daha fazla düşünmemiz gerekiyor.
Amara: Katılıyorum. Enerji tüketimimizi azaltarak ve mümkün olduğunca geri dönüşüm yaparak başlayabiliriz.
Annika: Başkalarını da çevre konusunda daha duyarlı olmaya teşvik etmeliyiz. Toplumumuzda çevre sorunlarına ilişkin farkındalığı artırmak için bir kampanya başlatabiliriz.
Amara: Bu harika bir fikir! Çevreyi korumanın önemini yayabilir ve bunun çevre üzerindeki olumlu etkilerini vurgulayabiliriz.
taşeron
Örnek Diyalog: Annika: We need to hire a subcontractor to help us with this project.
Amara: Yes, that makes sense. Do you have any ideas on who to hire?
Annika: I was thinking of contacting Johnson Construction. They have great reviews and are known for their reliability.
Amara: That sounds great. Let's reach out to them and see if they're available.
Türkçe: Annika: Bu projede bize yardımcı olması için bir taşeron tutmamız gerekiyor.
Amara: Evet, bu mantıklı. Kimi işe alabileceğimiz konusunda bir fikriniz var mı?
Annika: Johnson İnşaat ile iletişime geçmeyi düşünüyordum. Harika yorumları var ve güvenilirlikleriyle biliniyorlar.
Amara: Kulağa harika geliyor. Onlara ulaşalım ve müsait olup olmadıklarına bakalım.
spesifikasyon
Örnek Diyalog: Annika: So, what are the specifications for this project?
Amara: Well, the specifications are that the project must be completed within two weeks and must include all of the required elements.
Türkçe: Annika: Peki, bu projenin şartnamesi nedir?
Amara: Şartnameye göre proje iki hafta içinde tamamlanmalı ve gerekli tüm unsurları içermeli.
Uyumluluk
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I need your help with something.
Amara: Sure, what is it?
Annika: I need to make sure our company is in compliance with the new regulations.
Amara: Of course, do you need help understanding the requirements?
Annika: Yes, that would be great. Can you help me with that?
Amara: Absolutely. Let's start by going over the regulations together and then we can discuss what needs to be done to ensure compliance.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bir konuda yardımına ihtiyacım var.
Amara: Elbette, nedir?
Annika: Şirketimizin yeni düzenlemelere uygun olduğundan emin olmam gerekiyor.
Amara: Elbette, gereklilikleri anlamak için yardıma ihtiyacın var mı?
Annika: Evet, bu harika olur. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?
Amara: Kesinlikle. Birlikte düzenlemelerin üzerinden geçerek başlayalım ve ardından uyumluluğu sağlamak için ne yapılması gerektiğini tartışabiliriz.
program
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, how's it going?
Amara: Hey Annika, pretty good. What's up?
Annika: I'm trying to figure out our schedule for the week. Can you help me out?
Amara: Sure, what do you need?
Annika: I need to know what our meetings and deadlines are for the week.
Amara: Let me check my planner. Hmm, ok we have a meeting on Monday at 3pm, then a deadline on Wednesday at 7pm and a meeting on Friday at 11am.
Annika: Perfect, thank you so much!
Türkçe: Annika: Hey Amara, nasıl gidiyor?
Amara: Hey Annika, oldukça iyi. Ne var ne yok?
Annika: Bu haftaki programımızı anlamaya çalışıyorum. Bana yardım edebilir misin?
Amara: Tabii, neye ihtiyacın var?
Annika: Bu haftaki toplantılarımızı ve teslim tarihlerimizi öğrenmem gerekiyor.
Amara: Ajandama bir bakayım. Pazartesi günü saat 15:00'te bir toplantımız, Çarşamba günü saat 19:00'da bir teslim tarihimiz ve Cuma günü saat 11:00'de bir toplantımız var.
Annika: Mükemmel, çok teşekkür ederim!
ihale
Örnek Diyalog: Annika: What a beautiful day! I'm feeling so tender and relaxed.
Amara: It sure is! I'm feeling that way too. It's nice to just take a moment and appreciate the peace and quiet.
Türkçe: Annika: Ne güzel bir gün! Kendimi çok yumuşak ve rahatlamış hissediyorum.
Amara: Kesinlikle öyle! Ben de öyle hissediyorum. Bir an durup huzur ve sessizliği takdir etmek çok güzel.
anket
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I'm working on a survey for my project and I need your help.
Amara: Sure thing, what do you need?
Annika: Could you take a few minutes to answer some questions about your thoughts on the product we discussed?
Amara: Of course, what would you like to know?
Türkçe: Annika: Hey Amara, projem için bir anket üzerinde çalışıyorum ve yardımına ihtiyacım var.
Amara: Elbette, neye ihtiyacın var?
Annika: Konuştuğumuz ürün hakkındaki düşüncelerinizle ilgili bazı soruları yanıtlamak için birkaç dakikanızı ayırabilir misiniz?
Amara: Elbette: Elbette, ne öğrenmek istiyorsunuz?
operasyonlar
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, do you know anything about operations?
Amara: Yes, I do! Operations is a broad field that deals with the management of resources, money, and people in order to achieve a specific goal.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, operasyonlar hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Evet, biliyorum! Operasyon, belirli bir hedefe ulaşmak için kaynakların, paranın ve insanların yönetimiyle ilgilenen geniş bir alandır.
işler
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know how this new software works?
Amara: Sure, I can explain it to you. It's pretty simple. Basically, you just input the data and it does the rest of the work for you.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu yeni yazılımın nasıl çalıştığını biliyor musun?
Amara: Elbette, sana açıklayabilirim. Oldukça basit. Temel olarak, sadece verileri giriyorsunuz ve işin geri kalanını sizin için yapıyor.
Teslimat
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you order something for delivery?
Amara: Yeah, I ordered food from my favorite restaurant.
Annika: That's great! When's it supposed to arrive?
Amara: In about an hour. I'm so excited!
Annika: Well, I hope you enjoy it!
Türkçe: Annika: Hey Amara, teslimat için bir şey mi sipariş ettin?
Amara: Evet, en sevdiğim restorandan yemek sipariş ettim.
Annika: Bu harika! Ne zaman gelecek?
Amara: Bir saat içinde. Çok heyecanlıyım!
Annika: Umarım beğenirsin!
DENETİM
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear that the building is going to have an inspection?
Amara: Yeah, I did. Are they going to check everything?
Annika: Yeah, they're going to inspect the plumbing, the wiring, and even the paint job.
Amara: Wow, that's a lot. Are they going to be done quickly?
Annika: It might take a few days. We should make sure the place is spotless before the inspection starts.
Türkçe: Annika: Hey Amara, binanın denetleneceğini duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Her şeyi kontrol edecekler mi?
Annika: Evet, su tesisatını, elektrik tesisatını ve hatta boya işini bile denetleyecekler.
Amara: Vay canına, bu çok fazla. Çabucak bitecek mi?
Annika: Birkaç gün sürebilir. Denetim başlamadan önce her yerin tertemiz olduğundan emin olmalıyız.
DENETİM
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I was wondering if I could have your help with something.
Amara: Sure, what do you need?
Annika: I have to finish a project for work, but I'm having trouble getting everything done on time. I was wondering if you could provide me with some supervision?
Amara: Of course! I'm happy to help. What kind of guidance do you need?
Türkçe: Annika: Hey Amara, bir konuda yardımını alabilir miyim diye merak ediyordum.
Amara: Tabii, neye ihtiyacın var?
Annika: İş için bir projeyi bitirmem gerekiyor ama her şeyi zamanında yetiştirmekte zorlanıyorum. Acaba bana biraz gözetim sağlayabilir misin?
Amara: Elbette! Yardım etmekten mutluluk duyarım. Ne tür bir rehberliğe ihtiyacınız var?
standartlar
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I'm really concerned about the standards of work we are producing.
Amara: What do you mean?
Annika: Well, I think our output needs to be of higher quality than what it currently is.
Amara: I see. What do you suggest we do to improve the standards?
Annika: I think we should start by setting some clear expectations for ourselves and our team. That way, we can make sure we consistently meet or exceed the standards we set.
Türkçe: Annika: Hey Amara, ürettiğimiz işin standartları konusunda gerçekten endişeliyim.
Amara: Ne demek istiyorsun?
Annika: Bence çıktılarımızın şu anda olduğundan daha yüksek kalitede olması gerekiyor.
Amara: Anlıyorum. Standartları iyileştirmek için ne yapmamızı önerirsiniz?
Annika: Bence işe kendimiz ve ekibimiz için bazı net beklentiler belirleyerek başlamalıyız. Bu şekilde, belirlediğimiz standartları tutarlı bir şekilde karşıladığımızdan veya aştığımızdan emin olabiliriz.
yönetmelikler
Örnek Diyalog: Annika: Did you read the new regulations at work?
Amara: Yes, I did. They seem quite strict.
Annika: I know, it's going to be tough to follow all of them.
Amara: Yeah, it's going to be a challenge, but we need to make sure we comply with the regulations.
Annika: Absolutely. We don't want to face any consequences.
Türkçe: Annika: İş yerindeki yeni düzenlemeleri okudun mu?
Amara: Evet, okudum. Oldukça katı görünüyorlar.
Annika: Biliyorum, hepsine uymak zor olacak.
Amara: Evet, zor olacak ama yönetmeliklere uyduğumuzdan emin olmamız gerekiyor.
Annika: Kesinlikle. Herhangi bir sonuçla karşılaşmak istemeyiz.
TEKNİK
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, I heard you had a technical issue with your computer.
Amara: Yeah, I'm having some difficulties with my laptop. It's been acting up all day.
Annika: Do you think it could be a software issue?
Amara: I'm not sure. I've tried restarting it a few times, but that didn't seem to help.
Annika: Have you tried updating your software or running a virus scan?
Amara: No, I haven't. Do you think that might fix it?
Annika: It could be worth a try. It may be a technical issue that can be easily solved.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, bilgisayarınla ilgili teknik bir sorun yaşadığını duydum.
Amara: Evet, dizüstü bilgisayarımla ilgili bazı sorunlar yaşıyorum. Bütün gün sorun çıkardı.
Annika: Sence yazılımsal bir sorun olabilir mi?
Amara: Emin değilim. Birkaç kez yeniden başlatmayı denedim ama işe yaramadı.
Annika: Yazılımınızı güncellemeyi ya da virüs taraması yapmayı denediniz mi?
Amara: Hayır, denemedim. Bunun sorunu çözebileceğini düşünüyor musun?
Annika: Denemeye değer olabilir. Kolayca çözülebilecek teknik bir sorun olabilir.
yöntemleri
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you been learning about different methods for solving problems lately?
Amara: Yes I have! I'm really interested in algorithm analysis and design. I've been studying different methods like divide and conquer, greedy algorithms and dynamic programming.
Annika: Wow, that's impressive! Do you think any of these methods are better than the others?
Amara: Well, it depends on the situation. Each method has its own strengths and weaknesses, so it's important to choose the right one for the job.
Türkçe: Annika: Hey Amara, son zamanlarda problem çözmek için farklı yöntemler öğreniyor musun?
Amara: Evet var! Algoritma analizi ve tasarımı ile gerçekten ilgileniyorum. Böl ve yönet, açgözlü algoritmalar ve dinamik programlama gibi farklı yöntemler üzerinde çalışıyorum.
Annika: Vay canına, bu çok etkileyici! Bu yöntemlerden herhangi birinin diğerlerinden daha iyi olduğunu düşünüyor musunuz?
Amara: Duruma göre değişir. Her yöntemin kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri vardır, bu nedenle iş için doğru olanı seçmek önemlidir.
KAZI
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new excavation project that's starting in town?
Amara: No, what is it?
Annika: A team of archeologists is excavating a site near the river. They're hoping to find some artifacts from the ancient civilization that lived there.
Amara: Wow, that sounds fascinating! I'd love to go and check it out.
Annika: Me too! We should go down there sometime and see what they're up to.
Türkçe: Annika: Hey Amara, kasabada başlayan yeni kazı projesini duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o?
Annika: Arkeologlardan oluşan bir ekip nehrin yakınındaki bir alanda kazı yapıyor. Orada yaşamış olan eski uygarlığa ait bazı eserler bulmayı umuyorlar.
Amara: Vay canına, kulağa büyüleyici geliyor! Gidip kontrol etmek isterdim.
Annika: Ben de! Bir ara oraya gidip neler yaptıklarını görmeliyiz.
kalıp
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara, do you know what formwork is?
Amara: Sure, it's the process of forming and supporting concrete until it has hardened. It's used in construction to provide a structure for the concrete to keep its shape.
Türkçe: Annika: Hey, Amara, kalıbın ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Elbette, betonun sertleşene kadar şekillendirilmesi ve desteklenmesi sürecidir. İnşaatlarda betonun şeklini koruması için bir yapı sağlamak amacıyla kullanılır.
Vakıflar
Örnek Diyalog: Annika: Have you been doing anything to work on the foundations of our project?
Amara: Yes, I've made some progress. I've identified a few areas that could be improved and I'm now working on coming up with solutions.
Türkçe: Annika: Projemizin temelleri üzerinde çalışmak için bir şeyler yaptın mı?
Amara: Evet, biraz ilerleme kaydettim. Geliştirilebilecek birkaç alan belirledim ve şimdi çözümler üretmeye çalışıyorum.
duvarlar
Örnek Diyalog: Annika: Have you heard about the new walls they're building around the city?
Amara: Yes, I heard about it. It sounds like a lot of people are against it.
Annika: Yeah, I don't really understand why they need to build them.
Amara: Well, I think it's a way for the government to control the population. It's a bit concerning.
Annika: That does sound concerning. I hope it doesn't come to that.
Amara: Me too.
Türkçe: Annika: Şehrin etrafına inşa edilen yeni duvarları duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Görünüşe göre pek çok insan buna karşı.
Annika: Evet, onları neden inşa etmeleri gerektiğini gerçekten anlamıyorum.
Amara: Bence bu hükümetin nüfusu kontrol etmesinin bir yolu. Bu biraz endişe verici.
Annika: Kulağa endişe verici geliyor. Umarım iş o noktaya gelmez.
Amara: Ben de.
Çatı
Örnek Diyalog: Annika: I heard a loud noise coming from the roof, did you hear it too?
Amara: Yeah, I heard it. It sounded like thunder. I hope there aren't any problems with the roof.
Türkçe: Annika: Çatıdan gelen yüksek bir ses duydum, sen de duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Gök gürültüsü gibiydi. Umarım çatıda bir sorun yoktur.
sıhhi tesisat
Örnek Diyalog: Annika: The plumbing in my house is acting up again.
Amara: Oh no, that sounds like a headache! What's wrong?
Annika: I'm not sure, but I think there might be a leak. The water pressure is really low.
Amara: That doesn't sound good. Have you called a plumber?
Annika: Yes, I called them this morning. They said they can come by tomorrow.
Türkçe: Annika: Evimdeki su tesisatı yine sorun çıkarıyor.
Amara: Olamaz, baş ağrısına benziyor! Sorun nedir?
Annika: Emin değilim ama sanırım bir sızıntı var. Su basıncı gerçekten çok düşük.
Amara: Bu kulağa iyi gelmiyor. Tesisatçı çağırdın mı?
Annika: Evet, bu sabah aradım. Yarın gelebileceklerini söylediler.
ısıtma
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, it's so cold in here. Is the heating not working?
Amara: It's not working in my room either. I think the boiler is broken. We should call the landlord to fix it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, burası çok soğuk. Isıtma çalışmıyor mu?
Amara: Benim odamda da çalışmıyor. Sanırım kazan bozulmuş. Tamir etmesi için ev sahibini aramalıyız.
Havalandırma
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard about the poor ventilation in this building?
Amara: Yeah, it's been an issue for a while now. It's getting pretty hot in here!
Annika: I know, right? I heard they are considering installing new fans to help with the ventilation.
Amara: That would be great! Anything to make this place more comfortable would be a welcome change.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu binadaki kötü havalandırmayı duydun mu?
Amara: Evet, bir süredir bu sorun var. Burası çok sıcak olmaya başladı!
Annika: Biliyorum, değil mi? Havalandırmaya yardımcı olmak için yeni fanlar takmayı düşündüklerini duydum.
Amara: Bu harika olur! Burayı daha konforlu hale getirecek her şey hoş bir değişiklik olacaktır.
nem yalıtımı
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, I need your help. I'm having a problem with damp proofing in my house.
Amara: That's not good. What kind of problem?
Annika: It's affecting the walls and it's causing water damage. I need to do something about it soon.
Amara: Have you contacted a professional yet?
Annika: Yes, I have. They said they need to come and inspect the area to see what needs to be done.
Amara: That sounds like a good plan. I'm sure they'll be able to help with the damp proofing.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yardımına ihtiyacım var. Evimde nem yalıtımı ile ilgili bir sorun yaşıyorum.
Amara: Bu hiç iyi değil. Ne tür bir sorun?
Annika: Duvarları etkiliyor ve su hasarına neden oluyor. Bu konuda yakında bir şeyler yapmam gerekiyor.
Amara: Bir profesyonelle görüştünüz mü?
Annika: Evet, görüştüm. Ne yapılması gerektiğini görmek için gelip bölgeyi incelemeleri gerektiğini söylediler.
Amara: Kulağa iyi bir plan gibi geliyor. Eminim nem yalıtımı konusunda yardımcı olabilirler.
Yalıtım
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you know that adding insulation to your home can reduce your energy bills?
Amara: Really? I had no idea. What kind of insulation should I use?
Annika: Well, there are a few different types of insulation you can use. It depends on the climate in your area and the type of home you have.
Amara: Interesting. How much does insulation usually cost?
Annika: It depends on the type of insulation you choose and how much of it you need. It can range from a few hundred dollars to a few thousand.
Amara: Wow, that's a lot of money.
Annika: It can be expensive, but it's worth it in the long run. Insulation can help you save a lot of money on your energy bills.
Türkçe: Annika: Hey Amara, evinize yalıtım eklemenin enerji faturalarınızı azaltabileceğini biliyor muydunuz?
Amara: Gerçekten mi? Hiçbir fikrim yoktu. Ne tür bir yalıtım kullanmalıyım?
Annika: Kullanabileceğiniz birkaç farklı yalıtım türü var. Bu, bölgenizdeki iklime ve sahip olduğunuz ev tipine bağlıdır.
Amara: İlginç. Yalıtım genellikle ne kadara mal olur?
Annika: Seçtiğiniz yalıtım türüne ve ne kadarına ihtiyacınız olduğuna bağlı. Birkaç yüz dolar ile birkaç bin dolar arasında değişebilir.
Amara: Vay canına, bu çok para demek.
Annika: Pahalı olabilir ama uzun vadede buna değer. Yalıtım, enerji faturalarınızda çok fazla tasarruf etmenize yardımcı olabilir.
bitirme
Örnek Diyalog: Annika: I'm almost finished with my work.
Amara: That's great! What are you finishing up?
Annika: I'm finishing up a report on the company's budget.
Amara: Wow, that sounds like a big project. How long did it take you?
Annika: It took me almost a week. But I'm happy to say that I'm almost finished.
Amara: That's impressive! I'm sure your boss will be pleased.
Türkçe: Annika: İşimi neredeyse bitirdim.
Amara: Bu harika! Neyi bitiriyorsun?
Annika: Şirketin bütçesiyle ilgili bir raporu bitiriyorum.
Amara: Vay canına, büyük bir projeye benziyor. Ne kadar zamanını aldı?
Annika: Neredeyse bir haftamı aldı. Ama neredeyse bitirdiğimi söylemekten mutluluk duyuyorum.
Amara: Bu etkileyici! Eminim patronun çok memnun olacaktır.
peyzaj düzenlemesi
Örnek Diyalog: Annika: I'm thinking of redoing the landscaping in my front yard.
Amara: That sounds like a great idea! What did you have in mind?
Annika: Well, I was thinking about adding some shrubs and flowers for color, and maybe a small fountain or birdbath.
Amara: That will look great! Have you decided on any specific plants or features yet?
Annika: Not yet. I want to do some research to find out what will look best in my area.
Amara: That's a good idea. Make sure you take your time to find the perfect combination.
Türkçe: Annika: Ön bahçemin peyzajını yeniden yapmayı düşünüyorum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor! Aklınızda ne var?
Annika: Renklendirmek için birkaç çalı ve çiçek, belki küçük bir çeşme veya kuş banyosu eklemeyi düşünüyordum.
Amara: Bu harika görünecek! Belirli bir bitki veya özelliğe henüz karar vermediniz mi?
Annika: Henüz değil. Bölgemde en iyi neyin görüneceğini bulmak için biraz araştırma yapmak istiyorum.
Amara: Bu iyi bir fikir. Mükemmel kombinasyonu bulmak için zaman ayırdığınızdan emin olun.
Bakım
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know where I can get my car serviced? It's time for some maintenance.
Amara: Absolutely! I know a great place that does car maintenance. It's reliable and affordable.
Türkçe: Annika: Hey Amara, arabamın bakımını nerede yaptırabileceğimi biliyor musun? Biraz bakım zamanı geldi.
Amara: Kesinlikle! Araba bakımı yapan harika bir yer biliyorum. Güvenilir ve uygun fiyatlı.
sürdürülebi̇li̇rli̇k
Örnek Diyalog: Annika: We need to talk about sustainability.
Amara: Absolutely. What do you think we should do to ensure sustainable practices?
Annika: I think we should look into ways to reduce our energy consumption and carbon footprint.
Amara: That's a great idea. We should also focus on recycling and using green materials in our products.
Annika: We should also train our staff in sustainability and make sure they are aware of the importance of these measures.
Amara: Absolutely. We can also start to look into ways to give back to the communities we operate in.
Annika: That's a great idea. We can use our resources to support local environmental initiatives.
Türkçe: Annika: Sürdürülebilirlik hakkında konuşmamız gerekiyor.
Amara: Kesinlikle. Sizce sürdürülebilir uygulamaları sağlamak için ne yapmalıyız?
Annika: Bence enerji tüketimimizi ve karbon ayak izimizi azaltmanın yollarını aramalıyız.
Amara: Bu harika bir fikir. Ayrıca geri dönüşüme ve ürünlerimizde yeşil malzemeler kullanmaya odaklanmalıyız.
Annika: Ayrıca personelimizi sürdürülebilirlik konusunda eğitmeli ve bu önlemlerin öneminin farkında olduklarından emin olmalıyız.
Amara: Kesinlikle. Ayrıca faaliyet gösterdiğimiz toplumlara geri verme yollarını da araştırmaya başlayabiliriz.
Annika: Bu harika bir fikir. Kaynaklarımızı yerel çevre girişimlerini desteklemek için kullanabiliriz.
enerji̇ veri̇mli̇li̇ği̇
Örnek Diyalog: Annika: I've been thinking about ways to reduce our electricity bill. Have you heard of energy efficiency?
Amara: Yes, I've heard of it. What did you have in mind?
Annika: Well, energy efficiency is the practice of using less energy to achieve the same level of comfort or performance. We could start by replacing our lightbulbs with LED bulbs, which are more energy efficient.
Amara: That makes a lot of sense. We should also look into getting more energy efficient appliances to reduce our electricity consumption.
Annika: Definitely. We should also look into installing solar panels or wind turbines to generate our own electricity.
Amara: That's a great idea! Let's get started right away!
Türkçe: Annika: Elektrik faturamızı azaltmanın yollarını düşünüyordum. Enerji verimliliği diye bir şey duydun mu?
Amara: Evet, duymuştum. Aklınızda ne var?
Annika: Enerji verimliliği, aynı konfor veya performans seviyesine ulaşmak için daha az enerji kullanma uygulamasıdır. Ampullerimizi daha enerji verimli olan LED ampullerle değiştirerek işe başlayabiliriz.
Amara: Bu çok mantıklı. Ayrıca elektrik tüketimimizi azaltmak için daha enerji verimli cihazlar almayı da düşünmeliyiz.
Annika: Kesinlikle. Ayrıca kendi elektriğimizi üretmek için güneş panelleri veya rüzgar türbinleri kurmayı da düşünmeliyiz.
Amara: Bu harika bir fikir! Hemen başlayalım!
YENİLİK
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you hear about the new innovation in healthcare?
Amara: No, what is it? I'm always interested in new advancements!
Annika: It's a revolutionary new device that uses artificial intelligence to detect illnesses earlier than ever before.
Amara: That sounds amazing! How can we get our hands on it?
Annika: It's still in the experimental phase, but I'm sure it will be available soon. I'm sure it will revolutionize the healthcare industry.
Amara: I'm sure it will. Innovation is always a great thing for progress.
Türkçe: Annika: Hey Amara, sağlık alanındaki yeni inovasyonu duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o? Her zaman yeni gelişmelerle ilgilenirim!
Annika: Hastalıkları daha önce hiç olmadığı kadar erken tespit etmek için yapay zeka kullanan devrim niteliğinde yeni bir cihaz.
Amara: Kulağa harika geliyor! Bunu nasıl elde edebiliriz?
Annika: Henüz deneysel aşamada ama yakında kullanıma sunulacağından eminim. Sağlık sektöründe devrim yaratacağına eminim.
Amara: Eminim öyle olacaktır. Yenilik, ilerleme için her zaman harika bir şeydir.
modernizasyon
Örnek Diyalog: Annika: Have you heard about the modernisation project going on in our city?
Amara: Yes, I have! It sounds like it would bring a lot of positive changes.
Annika: I agree. I think it's a great initiative to improve the infrastructure and quality of life in our city.
Amara: Absolutely. I just hope that they would take into account the needs of the local community.
Annika: Yes, that's something that has been discussed quite a bit. Let's just hope that the project will be a success.
Türkçe: Annika: Şehrimizde devam eden modernizasyon projesini duydunuz mu?
Amara: Evet, duydum! Kulağa pek çok olumlu değişiklik getirecekmiş gibi geliyor.
Annika: Katılıyorum. Şehrimizin altyapısını ve yaşam kalitesini iyileştirmek için harika bir girişim olduğunu düşünüyorum.
Amara: Kesinlikle. Umarım yerel toplumun ihtiyaçlarını dikkate alırlar.
Annika: Evet, bu oldukça fazla tartışılan bir konu. Umalım da proje başarılı olsun.
YENİLEME
Örnek Diyalog: Annika: Hey, Amara, did you hear that the office is undergoing a major refurbishment?
Amara: No, I hadn't heard that. What kind of refurbishment?
Annika: They're replacing the furniture, repainting the walls, and updating the lighting.
Amara: Wow, that's a lot of work! When will it be finished?
Annika: They said it should be done in a few weeks. Can't wait to see the end result!
Türkçe: Annika: Hey, Amara, ofisin büyük bir tadilattan geçtiğini duydun mu?
Amara: Hayır, duymamıştım. Ne tür bir tadilat?
Annika: Mobilyaları değiştiriyorlar, duvarları yeniden boyuyorlar ve aydınlatmayı yeniliyorlar.
Amara: Vay canına, çok iş varmış! Ne zaman bitecek?
Annika: Birkaç hafta içinde biteceğini söylediler. Sonucu görmek için sabırsızlanıyorum!
değer mühendisliği
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, have you heard of value engineering?
Amara: No, I haven't. What is it?
Annika: Value engineering is a process that helps to identify and eliminate costs while increasing the value of a product or service.
Amara: How does it work?
Annika: Well, it's a systematic process that involves looking at all of the components of a product or service, determining which are necessary and which are not, and then eliminating or substituting the unnecessary elements. By doing this, it helps to reduce costs and increase the value of the product or service.
Türkçe: Annika: Hey Amara, değer mühendisliği diye bir şey duydun mu?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir o?
Annika: Değer mühendisliği, bir ürün veya hizmetin değerini artırırken maliyetleri belirlemeye ve ortadan kaldırmaya yardımcı olan bir süreçtir.
Amara: Nasıl işliyor?
Annika: Bir ürün veya hizmetin tüm bileşenlerine bakmayı, hangilerinin gerekli, hangilerinin gereksiz olduğunu belirlemeyi ve ardından gereksiz unsurları ortadan kaldırmayı veya ikame etmeyi içeren sistematik bir süreçtir. Bunu yaparak maliyetleri düşürmeye ve ürün veya hizmetin değerini artırmaya yardımcı olur.
DEĞİŞİM YÖNETİMİ
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, do you know anything about change management?
Amara: Yeah, I'm a big fan of it. Change management is all about making an organization more efficient by identifying areas of improvement and implementing strategies to drive change.
Türkçe: Annika: Hey Amara, değişim yönetimi hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Evet, büyük bir hayranıyım. Değişim yönetimi, iyileştirme alanlarını belirleyerek ve değişimi yönlendirmek için stratejiler uygulayarak bir kuruluşu daha verimli hale getirmekle ilgilidir.
mühendis
Örnek Diyalog: Annika: Hi Amara, what do you do for a living?
Amara: I'm an engineer. I specialize in computer engineering.
Annika: Wow, that sounds interesting! What kind of projects do you work on?
Amara: Right now I'm developing a new search engine for an online media platform. It's challenging but rewarding work.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, ne iş yapıyorsun?
Amara: Ben bir mühendisim. Bilgisayar mühendisliğinde uzmanım.
Annika: Vay canına, kulağa ilginç geliyor! Ne tür projeler üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Evet: Şu anda bir çevrimiçi medya platformu için yeni bir arama motoru geliştiriyorum. Zorlu ama ödüllendirici bir iş.
elektriksel
Örnek Diyalog: Annika: Hey Amara, did you know that I'm taking an electrical engineering course this semester?
Amara: Wow, that's really impressive. What made you decide to study electrical engineering?
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu dönem elektrik mühendisliği dersi aldığımı biliyor muydun?
Amara: Vay canına, bu gerçekten etkileyici. Elektrik mühendisliği okumaya karar vermene ne sebep oldu?
Sonuç olarak, inşaat sektöründe İngilizce iletişim yeteneklerini geliştirmek ve sektörde kullanılan özgü terminolojiye hakim olmak önemlidir. Bu yüzden, bu blogda İngilizce inşaat işletmeciliği kelimeleri ve ifadeleri üzerine yönelik bilgilendirmeler sunduk.
Bu bilgiler, sadece sektördeki diyalogları anlamakla kalmayıp aynı zamanda verimli ve etkili bir işbirliği sağlamamıza yardımcı olacaktır. İngilizce kurslarımızda (İngilizce A1-A2, İngilizce B1-B2, İngilizce C1-C2, Sıfırdan İngilizce) daha fazla cümle ve ifade öğrenebilirsiniz.
Özellikle Sıfırdan İngilizce kursumuz, dil becerilerinizi temelden başlayarak geliştirmeniz için harika bir fırsattır. Kendi alanlarında uzman eğitmenlerimizle, İngilizceyi hızlı ve etkili bir şekilde öğrenmenin keyfini çıkaracaksınız. Her seviye ve yaş grubuna uygun eğitimlerimizle, İngilizcenizi günlük yaşamda ve iş yerinde kullanabileceğiniz seviyeye getirebilirsiniz. Kendinizi geliştirmeye ve yeni ufuklara ulaşmaya hazır mısınız? O zaman sıfırdan İngilizce kursumuza katılın, başarınıza başarı katın.
Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.