Kişisel Gelişim Kapsamında Bilinç, Çağrışım ve Farkındalık
Konsept | Açıklama | Önemi |
---|---|---|
Kişisel Gelişim | Bireyin kendini gerçekleştirmesi ve hayatını bilinçli bir şekilde yönlendirebilmesi için gereken süreç. | Bireyin kendisini daha iyi anlayabilmesi ve hayatına değer katması. |
Bilinç | Düşüncelerimizin, duygularımızın ve düşüncelerimize dayanarak hareket etme becerimizin bilinciliği. | Davranışlarımızı bilinçli bir şekilde yönetme yeteneğimiz üzerinde etkilidir. |
Çağrışım | Bilinçaltımızda depolanan ve düşüncelerimiz üzerinde etkili olan imajlar. | Davranışlarımızı ve kişisel gelişimiz üzerinde önemli bir rol oynar. |
Farkındalık | Düşünce ve hislerimizin bilincinde olma durumu. | Kişisel gelişimde önemli bir unsur olan bilinçli düşünme ve hareket etme yeteneği üzerinde etkilidir. |
Mesafe | Farkındalık için kendimize bir mesafe koyma pratiği. | Sağlıklı düşünme için gerekli dinginliği ve sakinliği sağlar. |
Tarafsızlık | Kendimize acımasızca eleştiri yapmayacak bir durumu ifade eder. | Kişisel gelişimde kendine acımasız eleştiri yapmanın önüne geçer, daha sağlıklı bir perspektif sağlar. |
Yansıma | Düşüncelerimizi ve hislerimizi dış dünyaya yansıtma eylemi. | Kişisel gelişimimiz ve dünyaya bakış açımız üzerinde etkilidir. |
İçsel Yolculuk | Farkındalığa giden süreç, kişisel gelişime katkı sağlar. | Kişisel iç görü, kimlik ve hedef belirleme konusunda yardımcı olur. |
Evrilmek | Süreç içinde değişim ve gelişim göstererek daha iyi bir versiyonuna dönüşmek. | Kişisel gelişim sürecinde ilerleme ve hedeflerimize ulaşmanın önemli bir parçasıdır. |
Problem Çözme | Karşılaşılan zorlukların çözümüne yönelik bilinçli yaklaşımlar. | Bireyin başarı ve başarısızlıklarıyla başa çıkmasına yardımcı olur, kişisel gelişime katkı sağlar. |
Kişisel gelişim bireyin kendini gerçekleştirmesinde kullanacağı bir argümandır. Bilinçli bir birey hayatını yönlendirirken attığı her adımı temellendirecektir. Toplumda birey olarak tekilliği ifade ediyoruz ve bir araya gelerek topluluk kavramlarını oluşturuyoruz. Peki sen ve kafandakiler de bir topluluk değil mi? Bilinçli olarak bilinçaltımızda depolanan çağrışımları yönetebiliriz.
Hayatımızdaki anahtar kelime farkındalık. Düşüncelerimiz kelimelerimiz vasıtasıyla davranışlarımıza akseder. Kendimiz ile yansımamız arasında bir köprü oluverir hislerimiz. Nasıl hissettiğimiz ile nasıl olduğumuz arasındaki anlama dönüp bir bakalım. Hayat okulunda her daim öğrenci olan bizler kendimizi tanımak ve geliştirmek adına bilinçli bir adım atalım. Hazır mısınız? Kişisel gelişimimize katkı sağlamak için bilinçli olarak ele alacağımız temeller kişisel gelişimde; çağrışım ve farkındalık.
Kişisel Gelişimde "Çağrışım"
“Yansımamız Nasılsa Aynadaki de Öyle Olacaktır!”
Kişisel gelişim bir bebeğin büyümesi gibi gözlemlenecek bir alan değildir. Bilinçli ve bilinçsiz gelişim sürecinde yaşar her insan. Fark yaratanlar ipleri eline alanlar olacaktır. Kişisel gelişimimize katkı sağlamak için kendimizi en yakından anlamaya çalışacağız. Okuduklarımız, duyduklarımız birey olarak insanın şekillenmesinde etkili faktörlerdir. Çok çabuk etkilenen varlıklarız. Naif, kırılgan ve geçişken bir yapımız var. Gözlerimizi kapatıp bir hayal etsek beynimizde dönüp duran düşüncelerin bizden çok dış faktörlerden etkilendiğini algılayabiliriz. Neyse ki tüm yönetim bizim elimizde. Çağrışımların kişisel gelişime katkısı düşünce ve hislerimiz üzerinde kendini gösterir. Doğrudan ya da dolaylı etkisiyle benliğimiz şekillenir. İyiyi ve kötüyü süzüp ayıran bir mekanizmamız yok. Her çağrıyı olduğu gibi alır bilinçaltımız.
Çağrışımlardan oluşan kalabalık bir topluluk hali hazırda beynimizdedir artık. Her sahne tekrar oynatılmak üzere kayıt altına alınmıştır. Düşünce ve his kanalıyla erişime açılır bu kayıtlar. Kimin çalıp kimin söylediği değil repertuarımızda neler var ise onların çalacağı bir organizma olmuşuzdur. Çağrışımlardan beslenen bilinçaltımız insanın otomatik pilotu kesilir başına. Dümeni nereye çevirirse yol o yöne uzanır gider. İnsanlığın dünyayı ele geçirme hayali kendi kontrolünü ele alma konusundaki tecrübesizliğinden doğsa gerek. Kendimizi yönetme konusunda bilinçli olmak için kişisel gelişimize değer katmalıyız. Kendimizi tanımak için harekete geçmeliyiz. Her an maruz kaldığımız çağrışımlar direk his ve düşüncelerimizi etkilemektedirler. Çağrışımların farkındalığına erişmek bizi yenileyecektir. İhtiyacımız olan hazır olanı hazmetmek. Yeni bir sen olmaya az kaldı.
Kişisel gelişimde ‘Farkındalık’
“Düşüncelerimiz mi hislerimizi etkiler yoksa hislerimiz mi düşüncelerimizi?”
İnsanın geçişli yapısı tam da burada kendini gösterir. Birbirinden ayrılmayan bir bütündür düşünce ve hisler. Ayrımı var mutlaka ama bizim kendi perspektifimizde gizli. Bu sorunun tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan paradoksunu çağrıştırdığının farkındayım. Bir paradoksun içinde kaybolmadan nelerin farkında olduğumuzu sorgulayalım istiyorum. Hayatta bilinçli bilinçsiz döngüsel bir düzlemde yaşıyoruz. Düşündüklerimiz ve hissettiklerimiz bizi oluşturuyorken biz ne kadarının bilinçli olarak farkındayız? Sorunun cevabı kişisel gelişim farkındalığının doğal bir sonucu olacak. O zaman kolları sıvama zamanı.
Farkındalık nedir?
Anı yaşarken iliklerine kadar hissetmektir. Geçmiş yaşantıları düşünce süzgecinden geçirirken bilinçli arındırma becerisidir. Neden sonuç bağlantısı kurma yetisiyle hayat tecrübesi almaktır. Acısıyla tatlısıyla yaşanılan her şeyin bir getirisini görebilmektir. Farkındalık insanın kişisel gelişiminde hayatına kalite katacağı yegâne bir servettir. Aynı zamanda farkındalık bireyin içsel yolculuğudur. Herkes için yolda da uzunluğu da farklı olacaktır. Farkındalık yolcusu yolda olmakla fark yaratır. Farkındalıkta amaç bir sonuca ulaşmak değildir. Bu yolda evrilmeye müsait hale gelmek sorunların çözümünü de beraberinde getirecektir.
Farkındalığın ana bileşenleri nelerdir?
Genel anlamda beş tane bileşeninden bahsedeceğim. “Hadi farkındayım ben (!) demekle farkındalık sağlanmış olacak mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Sahaya inme vakti.
Mesafe: Kendimiz ile kendimize mesafe koymak ilk adımdır. Yaşadığımız anda o anı değerlendirebilmek için yaptığımız eyleme dışardan bakan bir göz olabilmek önemlidir. Bunun için kullanılabilecek yöntemler anlık soyutlanmak, durup düşünmek, sesli ifade etmek olabilir. Yaptığımız işle bizi o işi yaptıran düşünce ve his arasında kendimize bir köşe belirleyip oraya çekilebilmek farkındalık için gerekli mesafeyi sağlayacaktır. Böylelikle sakinlik, dinginlik, rahatlama ve en önemlisi sağlıklı düşünme için ciğer dolusu nefes alma vaktiniz olacak. Bu aşamada olmak başarmakla eş değerdir. Farkındalığın farkındasınız.
Tarafsızlık: Köşesine çekilmiş her bireyin kendine acımasızca çuvaldız batırmayacağı evredesiniz. Yansımanızla konuştuğunuzu hayal edin ona ne derdiniz? Cevap: yargılamamak.
Önyargısızlık: Kendimize karşı daha insaflı olmalıyız. Tüm açıklarını ve zayıf noktalarını bilen rakip de ta kendimiziz. Bu nedenle yarışta kazanan olmayacak. Zaten başarının kendisi biziz. Kuru eleştiriler yolunuza serpilen dikenlerden ibaretken kendi yolumuzu önyargılarımızdan arındırmayı başarmak farkındalığınızı taçlandıracaktır.
Kabullenme: İlerleme olarak da düşünülebilir. Kabul ettin! Peki adım mı atacaksın? Koşacak mısın? yoksa bir sıçrayış mı bekliyor seni? Kabullenmenin hemen arkasından gelecek olan harekete geçmek olacaktır.
Değerlendirme: Tüm bu ve buna benzer sorularınızın cevabı da farkındalık aşamasının son değerlendirmesini kapsıyor. Düşündüklerimiz ve hissettiklerimizin davranışlarımıza dökülmesi analiz edilecek veriyi sağlayacaktır. Davranışların kontrol altına alınması farkındalığın doğal sonucudur.
Sonuç Yerine “İnsan bilmediğinin esiridir.” Birey olarak bildiğimiz kadarını kullanır, işler, yönlendirir ve kontrol ederiz. Farkında olmak bu açıdan hayati önem taşıyor. Düşüncelerimiz ve hislerimiz ile aramıza mesafe koymalıyız. O an ne düşünüyorsak gerçekte odur düşüncesi yansımamıza prim yapıp öz benliğimizi askıya aldığımıza neden olur. Aslolan kimliğimizi sağlam bir temele oturtmak kişisel gelişimimizde farkındalık olgusunu geliştirmekle mümkündür. Kendimizi yargılamadan, tarafsız, üçüncü bir gözle, araya mesafe koyarak gözlemleyebilmek kişisel gelişimizi sağlıklı bir şekilde devamlı kılar. Maruz kalınan çağrışımların farkındalığını sağlar. Önemli olan bir şey olmak değil olma yolunda sürekli hareket edebilmektir. Hayat bir son yaşayacak kadar sıkıcı bir yer değildir. Aksine yeni heyecanlar barındıran harikulade bir mecraya çevirmek sizin elinizde. An başlamak anıdır.
Yazar: Büşra Arıkan
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.