Kendimi Tanıyorum! Gelişim Bana Ayak Uydursun!
Konular | Açıklamalar | Ek Bilgiler |
---|---|---|
Kendini Tanıma | Kendi karakter özelliklerimizi, ilgi alanlarımızı, güçlü ve zayıf yanlarımızı anlama süreci | Her bireyin kendine özgü hikayesi olduğu ve bunu keşfettiğimizi belirtir. |
Farkındalığın Doğumu | Bireyin dünyayla etkileşime girebilme ve buna uyum sağlama yeteneği | Bireyin ruhsal evrimlerini ve toplumsal ortamlara ve ilişkilere etkilediği süreçleri kapsar. |
Benliğin Doğumu | Kendi irademizin ve kültürel yapımızın mantık ve inanç temelinde şekillendiği süreç | Doğumun sancısı, kendi özümüzü anlamamızı ve net olarak tanımamızı sağlar. |
Varlıkla Barışmak | Kendimizle ve çevremizle barış yapma hali | Barış, karmaşık dünyadan ziyade kendi varlığımızla olur ve bu anlayışa ulaşılmasını sağlar. |
Yeniden Doğma | Kişi değişime açıktır ve her canlı seçimleriyle değişir. | İrade gücüne sahip olduğumuzda değişim yerini gelişime bırakır, bu büyük ölçüde yeniden doğarak olur. |
Bilincin Bilinci | Geçmişi ve geleceği unutarak anı yaşamak, çözüm üretmek ve sonuçları kabul etme durumu | Bilincin bilinci olarak adlandırılan bu durum, pratik düşünme yeteneği sunar ve negatif yaşanmışlık durumunu soyutlar. |
Ben Varım ve Buradayım! | Kendini seven ve yeniden yaratmanın bir parçası olan bir ifade | Duygularımızın düşüncelerimizden arınmış cesareti ile bu duvarı yıkmak mümkün. |
Potansiyelin Keşfi | Kendimize yönelme ve ayağa kalkma süreci | Başarının, kendini tanıyanların zorunlu istikameti, kendi olma ve hayata merkezden bakma durumu içerir. |
Yeniden Şekillendirme | Kendini sevmek ve kendinizi yeniden yaratmak süreçleri | Bu yolun haritasını çizmek herkesin yapabileceği bir şey olmayabilir. |
Soru Sormalar | Kendini tanıma yolunda sorunun özüne inerek düşündürücü sorular sormalı | Her soru, bir sonraki sorunun kapısını aralayan bir adımdır. |
İnsanoğlu, doğum ile ölüm arasında bir ring görevlisi gibidir. Hayatın gelip geçişlerinin irade gücünü elinde tutan, aynı zamanda bir gücün de emrinde olan bir varlıktır. Kendi hayatının rotasını yaşayan ve anlamlandırmaya çalışan her insan, varlığını anlama ve fark etme arayışını doğaçlama yaşamaktadır. Bu nedenle düşünebilme yetisi, her sağlıklı birey için önemlidir. Sokrates'in akademisinin kapısına dayanmalı ve uzun süre "Kendini Bil" yazısına bakmalıdır.
Kendini tanıma yolunda ilerleyen bir kişi, karakter özelliklerini, ilgi alanlarını, güçlü ve zayıf yanlarını biyolojik yapısının ötesinde bilmek, varoluşunun anlamını keşfetmek için önemli dinamikleri keşfetmiştir. Hayat, insana sadece bir kez doğumu gösterirken, binlerce kez doğduğumuzu söyleyebilecek ruhsal evrimleri de ömür boyunca içinde barındırır. Doğumlarımızın standart olduğu halde, herkesin kendine özgü bir hikayesi olduğu muhtemeldir.
Bilimsel araştırmalar, kemik kırığı gibi acılarla belirlenen doğumdan sonra bir ailenin bireyi olduğumuzu gösterir. Daha sonra ise farkındalığımızın her gün geliştiği bir bilinç doğumu yaşarız. Her doğum bir aşama, her aşama bir sancı ve her sancı bir sorgu ve silsilesidir.
Bireysellikten toplumsal hayatın karmaşık dünyasına açılan bir başka doğum ise ruhsal uyanışın toplumsal ortamlara ve ilişkilere etkilediği uzun bir süreçtir. Bu süreçler, herkesin farklı hikayeler serpiştirdiği, belki de kendisinin bile fark etmediği binlerce doğumu içerir. İşte bu noktada doğumun sancısı, kendi özünü net olarak tanıma yeteneğini geliştirmek için olmalıdır. Kendi irademizin ve kültürel yapımızın mantık ve inanç temelinde şekillendiği bir benlik doğumu mümkündür.
Varlıkla Barışmak
Çoğumuz, her şeyi karmaşık teorilerle açıklamaya çalışmayı sever olduk, bu teorilerin zayıf bir temele sahip olmasına rağmen, kendilerini çevreleyen dünyanın etrafında dönen fikirlerle, benzer düşüncelere sahip insanların ilgisini çekti. Bu küçük fikirler, sık sık sınamadan ve tartışmadan geçirilmediği ortamlarda yaşayabilirler. Ancak kişi, dijital çağın karmaşık dünyasından ziyade kendi varlığıyla barış yaparak anlayışa ulaşır.
Kişi, kendini tanıma yolunda ilk olarak düşünme yetisine ve zamanına ihtiyaç duyar. Anı yaşamak ve nedenini düşünmek, gelişimin temelidir. Bu yolculukta, öz disiplin, çevresini gözlemleme yeteneği, çözüm üretme yeteneği, durumlara yaklaşım ve sorumluluk bilinci, yeteneklerin açığa çıkmasını sağlayacaktır.
Yenilik, Belki de Yeniden Doğmakla Mümkün!
Her insan değişime açıktır ve her canlı seçimleriyle değişir. İstemsiz değişimler doğanın etkisi altındayken, irade gücüne sahip olduğumuzda değişim yerini gelişime bırakır. Hayatın her anında bize "kendini geliştir, potansiyelini keşfet" diye fısıldayan sesi dinleyerek uyanmamız gerekir. Uyanmak, güçlü yanlarımızı ortaya çıkarmak, zayıf yanlarımızı kabul etmek ve yaşamımızı koordine etmek anlamına gelir. Gelişim büyük ölçüde yeniden doğmakla mümkündür.
Bilincin Bilinci
Son zamanlarda kişisel gelişimcilerin üzerinde durduğu farkındalık, yani an'a odaklanma, derin bir düşünme biçimidir. Anı kaçıran bir yaşam, dünkü kayıpları yarının tekrar etmesine neden olur. Geçmiş pozitif deneyim vermiyorsa ve gelecek motive edici düşünce sunmuyorsa, zamanınızı çalan bir hırsız haline gelir. Bilinçli bir yaklaşım, "Şu an yapabileceğim en iyi şey nedir?" sorusunu bir pozitif itici güç haline getirir. Geçmişi ve geleceği unutarak anı yaşamak, çözüm üretmek ve sonuçları kabullenmek, yani bilincin bilinci, bu derin bilinç hali olarak adlandırılabilir. Bu, negatif yaşanmışlık durumunu soyutlar ve pratik düşünme yeteneği sunar.
Ben Varım ve Buradayım!
Düşünceler, duygusal düşünme becerilerinin cesaretinden çalabilir. Gelişimi engelleyen en büyük faktör, içsel özgüvensiz düşüncelerdir. Bu düşünceler, geçmiş ve gelecek kaygısı ile gelişim ve yenilenme sürecimize set oluşturabilirler. Ancak duygularımızın düşüncelerimizden arınmış cesareti ile kendimize odaklanarak bu duvarı yıkabiliriz. "Ben varım, buradayım, dünün dersi yarının motivasyonunu alıp şu an buradayım ve uyanığım" demek, kendini sevmek ve kendini yeniden yaratmanın bir parçasıdır.
Potansiyelini Keşfet
Varışın ilk adımı ayağa kalkmaktır, yani önce kendimize yönelmeliyiz. Tüm yollar, kişinin içinden geçer. Başarı, kendini tanıyanların zorunlu istikametidir. Kendini tanıyan bir insan, bir yerlere gitmek istiyorsa önce kendini tanır ve adım atmak için ayağa kalkar. Hayata merkezden bakabilmek, kendi olmaktır. Hayatınızı yeniden şekillendirmek, kendinizi sevmek ve kendinizi yeniden yaratmak olduğunu belki de birçok kez duymuşsunuzdur. Ancak bu yolun haritasını çizmek herkesin yapabileceği bir şey değildir.
Kendinizi tanıma yolunda soruların yeni soruları doğurmasından korkmayın. Her soru, bir önceki sorunun cevabını bulmak için vardır. Yeni sorular sorun. Kişi, kodların oluşturduğu kelimelerden ziyade sorunun özüne inerek düşündürücü sorular sormalıdır. Her soru, bir sonraki sorunun kapısını aralamalıdır.
Ben kimim?
Ben herkesin bildiğinden farklı olarak kimim ve ne istiyorum?
Hedefim ve amacım nedir?
Bu hedefler benim hayallerim mi, toplumun istekleri mi?
Potansiyelimin farkında mıyım?
Başarıya ulaşmamı sağlayan yol haritam nedir?
Artı ve eksileriyle harita keşfi nedir?
Kişisel başarıya ulaşmak için değerlerim neler?
Yeni soruların yeni cevaplarını aramak için gereken tüm adımları atın. Bir düşünceyi birkaç kez düşünün. Her düşüş, bir kalkışı içerir. Kendinizi tanımak cesaretle başlar. Erteleme yapmayın! Ertelenmiş her düşünce, yarının pişmanlığını oluşturur.
Değerleriniz Olsun
Bir psikiyatrist, değer konusunda bir testi üçü kendi alanlarında uzman meslektaşı ve üçü de farklı uzmanlık alanlarından kişilere uyguladı. Katılımcılardan, hayatlarında asla vazgeçemeyecekleri altı şeyi yazmalarını istedi. Bu bir değer olabilir, bir inanç, bir insan, bir eşya veya bir özellik olabilir. Sadece "O olmadan asla" dedikleri şeyleri yazmaları gerekiyordu.
Sonra katılımcılardan büyük bir felaketin geldiğini ve bu altı değerden iki tanesinden vazgeçmek zorunda olduklarını düşünmeleri istendi. İki değeri karalamaları gerekiyordu. Daha sonra bu altı değer arasında tercih yapmaları ve diğer dört değere göre hangi ikisini daha çok tercih ettiklerini belirlemeleri gerekti. Ve son olarak bir felaket daha geldiğinde bir değerlerini daha elemeleri gerekti.
Sonuç olarak, bu testin amacı düşünmeye teşvik etmek ve uyanışı desteklemekti. Ancak ilginç bir şekilde, hiç kimse bu testte kendini değer olarak yazmamıştı. Değerler yaşanır ve değerlerle yaşatılır. Değerlerle eğitim, kişisel gelişimin en büyük anahtarıdır. Kendisi en büyük değer olan kişi, potansiyelinin ve gücünün farkında olur. Bu yolculukta her adım, kendini yeniden doğurmanın bir parçasıdır.
Anadolu Üniversitesi Adalet bölümünden mezundur. Kamu kurumunda görev almakta ve edinmiş olduğu deneyimleri yazılarında okuyuculara aktarmaktadır.