AnasayfaBlogİspanyolca Kitap ve Edebiyat Terimleri
İspanyolca Öğreniyorum
İspanyolca Kitap ve Edebiyat Terimleri
27 Temmuz 2024
İspanyol edebiyatı, tarih boyunca dünya edebiyatına eşsiz katkılarda bulunmuş, Cervantes'ten Lorca'ya, Marquez'ten Isabel Allende'ye kadar pek çok değerli yazarı yetiştirmiştir.
Bunun yanı sıra, İspanyolca edebiyat terimleri de her edebiyatseverin, özellikle de bu dili öğrenme sürecinde olanların aşina olmak isteyeceği konulardan biri haline gelmiştir. Bu makalemizde, İspanyolca kitap ve edebiyat dünyasının zengin mazisini keşfederken kullanabileceğiniz terimleri ve bu terimlerin anlamlarını ele alacağız.
İspanyol Edebiyatının Kalbinde Yer Alan Kavramlar
İspanyol edebiyatına dair konuşurken kütüphanede sıkça duyabileceğiniz bazı terimlere göz atmaya ne dersiniz? Örneğin, "novela" kelimesi İspanyolca'da roman anlamına gelir ve geniş bir kurgusal metin türünü ifade eder. Bu tür, okurları hem duygusal hem de düşünsel bir yolculuğa çıkarmak için karakter ve olay örgüsünden faydalanır. "Poesía", yani şiir bölümü ise, dize ve kafiye zenginliğiyle dilin müzikal gücünü ön plana çıkartır ve evrenselliğiyle her dönemde ilgi görmüş bir türdür.
Cuento: Kısa öykü
Teatro: Tiyatro eseri
Ensayo: Deneme
Crítica literaria: Edebi eleştiri
İspanyolca Edebiyat Terimleri ve Anlamları
İspanyol edebiyatının kendine has terimleri bir köprü görevi görür; dilimize de dahil olan bu terimler, edebiyatın evrenselliğinin bir kanıtıdır. Örnek verecek olursak:
Realismo mágico: Ne olduğunu tam olarak açıklamak gerekirse, gerçekçi ayrıntılarla bezeli, ancak olağanüstü olayların doğal kabul edildiği bir anlatım teknik ve edebiyat akımıdır. Gabriel García Márquez bu akımın en tanınmış temsilcilerindendir.
Narrativa: Öyküleyici metinler olarak çevrilebilir ve romanlar, kısa hikayeler, hatta bazı şiirler bu kavram altında incelenebilir.
Spesifik İspanyolca Edebiyat Terimleri
İspanyolca kitap ve edebiyat terimleri arasında, belli başlı eser türlerine özel kullanılan sözcükler de vardır:
Epopeya: Destan
Fábula: Masal
Seneca: Trajedi ve komedi gibi klasik tiyatro formları için kullanılan bir terim
Kullanıcı Odaklı İspanyolca Kitap Önerileri
İspanyol edebiyatına daha yakından bakmak ve kendinizi bu dilin lirik güzellikleri içinde kaybetmek istiyorsanız, bol örnekli okuma listeleri hazırlamak bize büyük bir keyif verir. İşte başlamanız için birkaç öneri:
"Don Quijote de la Mancha'"- Miguel de Cervantes Saavedra
"Cien años de soledad" - Gabriel García Márquez
"La casa de los espíritus" - Isabel Allende
Bu eserler, İspanyol edebiyatının zenginliğini ve çeşitliliğini görmek adına harika başlangıç noktaları sunar.
İspanyolca edebiyat terimlerine ve kitap çeşitlerine olan bu yolculukta yeni keşifler yapmanız dileğiyle! Her kitap, tarih ve kültürlerin kokusunu sayfalarında saklar; ve her sayfa çevirildiğinde, dilin ve edebiyatın büyülü dünyasında yeni bir maceranın kapıları aralanır. Okumak, öğrenmek ve keşfetmek isteyen herkes için İspanyol edebiyatı, sonsuz bir hazinedir.
Kitapçı
Örnek Diyalog: Caminábamos por el centro cuando vimos la nueva librería; decidimos entrar y comprar algunos libros.
Türkçe: Merkezde yürüyorduk, yeni kitapçıyı gördük; girmeye ve birkaç kitap satın almaya karar verdik.
Roman
Örnek Diyalog: Pedro se sumergió tanto en la lectura de su última novela que olvidó por completo la hora de la cena.
Türkçe: Pedro, son romanını okumaya öylesine dalmıştı ki akşam yemeği saatinin tamamen farkında olmadı.
Şiir
Örnek Diyalog: Cuando hablé con Sofía, su pasión era inconfundible poesía era lo que llenaba su alma de alegría.
Türkçe: Sofia ile konuştuğumda, tutkusu açıkça belliydi şiir, ruhunu neşeyle dolduran şeydi.
Masal
Örnek Diyalog: Después de leer el último libro de García Márquez, no pude resistirme y te escribí un cuento inspirado en su estilo mágico.
Türkçe: García Márquez'in son kitabını okuduktan sonra, kendimi tutamayıp onun büyülü tarzından ilham alarak sana bir öykü yazdım.
Deneme
Örnek Diyalog: Para la próxima clase, por favor asegúrate de leer y analizar el ensayo sobre cambios climáticos.
Türkçe: Önümüzdeki ders için, lütfen iklim değişiklikleri hakkındaki makaleyi okuyup analiz ettiğinden emin ol.
Yazar
Örnek Diyalog: Mientras buscaba en la biblioteca, murmuró para sí misma Autor desconocido, esa siempre es la parte más misteriosa de un libro antiguo.
Türkçe: Kütüphanede araştırma yaparken kendi kendine mırıldandı Bilinmeyen yazar, bu her zaman eski bir kitabın en gizemli kısmıdır.
Editöryal
Örnek Diyalog: Our team is meeting tomorrow to brainstorm the theme for the next issue's editorial.
Türkçe: Takımımız yarın bir araya gelip bir sonraki sayının başyazısına konu bulmak üzere beyin fırtınası yapacak.
Önsöz
Örnek Diyalog: Prefacio este informe destacando la importancia de los hallazgos científicos presentados.
Türkçe: Bu raporu sunulan bilimsel bulguların önemini vurgulayarak başlıyorum.
Özet
Örnek Diyalog: Antes de la conferencia de mañana, por favor envíame un resumen de los puntos clave que discutiremos.
Türkçe: Yarınki konferanstan önce, lütfen tartışacağımız ana noktaların bir özetini bana gönder.
Bölüm
Örnek Diyalog: Finalmente terminé de leer el último Capítulo de mi novela favorita y me dejó totalmente sorprendido.
Türkçe: Sonunda, en sevdiğim romanın son bölümünü bitirdim ve beni tamamen şaşırttı.
Ses düzeyi
Örnek Diyalog: Cuando revises el informe, asegúrate de ajustar el volumen de inversión para reflejar las últimas tasas de mercado.
Türkçe: Raporu gözden geçirdiğinde, yatırım hacmini piyasa son döviz kurlarını yansıtacak şekilde ayarlamandan emin ol.
Baskı / Yayın / Edisyon
Örnek Diyalog: Recuerdo que la edición limitada de ese libro salía a la venta hoy, ¡tengo que asegurarme de obtener una copia!
Türkçe: Bu kitabın sınırlı sayıdaki baskısının bugün satışa çıkacağını hatırlıyorum, bir kopya edinmekten emin olmalıyım!
Kapak
Örnek Diyalog: El diseñador gráfico presentó la nueva portada de la revista durante la reunión.
Türkçe: Grafik tasarımcı, toplantı sırasında derginin yeni kapağını sundu.
Arka kapak
Örnek Diyalog: Revisando la contraportada del libro, Mario descubrió una sinopsis que capturó su interés de inmediato.
Türkçe: Kitabın arka kapağını gözden geçirirken, Mario ilgisini hemen yakalayan bir özetle karşılaştı.
Önsöz
Örnek Diyalog: Prólogo, dijo el autor, es donde se siembra la semilla que germinará a lo largo de nuestra historia.
Türkçe: Önsöz, dedi yazar, tohumun ekildiği ve tüm hikayemiz boyunca filizlenecek olan yerdir.
Epilog
Örnek Diyalog: Al pasar la última página del libro, suspiró con satisfacción y exclamó: Epílogo, el final perfecto para una historia inolvidable.
Türkçe: Kitabın son sayfasını çevirdiğinde tatminle iç çekti ve Epilog, unutulmaz bir hikaye için mükemmel bir son! diye seslendi.
Özgeçmiş
Örnek Diyalog: Mi última asignación de la clase de español fue escribir una biografía sobre Frida Kahlo.
Türkçe: İspanyolca dersimin son ödevi Frida Kahlo hakkında bir biyografi yazmaktı.
Otobiyografi
Örnek Diyalog: Al revisar la sección de literatura, encontré una autobiografía que detallaba la vida de un aventurero que nunca se dio por vencido ante las adversidades.
Türkçe: Edebiyat bölümünü gözden geçirirken, karşılaştığı zorluklar karşısında asla pes etmeyen bir maceracının hayatını detaylandıran bir otobiyografi buldum.
Kurgu
Örnek Diyalog: Cuando leí esa historia de ciencia ficción, sentí que estaba viviendo en otro universo.
Türkçe: O bilimkurgu hikayesini okuduğumda, kendimi başka bir evrende yaşıyormuş gibi hissettim.
Kurgusal Olmayan
Örnek Diyalog: Me encanta leer libros de no ficción, especialmente los que tratan sobre ciencia e historia.
Türkçe: Kurgusal olmayan kitapları okumayı çok severim, özellikle de bilim ve tarihle ilgili olanları.
Bilimkurgu
Örnek Diyalog: Al abrir el libro titulado Universos Paralelos, Ana murmuró para sí misma: Ciencia ficción, mi género favorito.
Türkçe: Paralel Evrenler adlı kitabı açarken, Ana kendi kendine mırıldandı: Bilimkurgu, en sevdiğim tür.
Klasik edebiyat
Örnek Diyalog: Me encanta leer, especialmente la literatura clásica, porque ofrece una visión atemporal de la humanidad y sus complejidades.
Türkçe: Kitap okumayı çok severim, özellikle klasik edebiyatı, çünkü bu tür eserler insanlığın ve onun karmaşıklıklarının zamansız bir vizyonunu sunar.
Çağdaş edebiyat
Örnek Diyalog: Aunque admiro los clásicos, mi verdadera pasión es sumergirme en las corrientes de la literatura contemporánea.
Türkçe: Klasikleri takdir etmeme rağmen, gerçek tutkum çağdaş edebiyat akımlarına dalmaktır.
Ders kitabı
Örnek Diyalog: Necesito un nuevo libro de texto para mi clase de biología porque el mío está desactualizado.
Türkçe: Bioloji dersim için yeni bir ders kitabına ihtiyacım var çünkü benimki güncel değil.
İçindekiler
Örnek Diyalog: El libro que estoy leyendo tiene un excelente índice al final para encontrar los temas con facilidad.
Türkçe: Okuduğum kitabın sonunda temaları kolayca bulabilmek için mükemmel bir indeksi var.
Özet
Örnek Diyalog: Before we watch the movie, let's read the Sinopsis to get an idea of the plot.
Türkçe: Film izlemeden önce, konu hakkında fikir edinmek için özetini okuyalım.
Antoloji
Örnek Diyalog: He handed me the thick book with a smile, saying, Here's the Antología de poesía española we've been looking for all semester.
Türkçe: Gülümseyerek bana kalın kitabı uzattı, İşte bütün dönem boyunca aradığımız Antología de poesía española burada, dedi.
Karakterler
Örnek Diyalog: La novela tiene unos personajes muy bien desarrollados que capturan la esencia de la época histórica en la que se ambienta.
Türkçe: Roman, hikayenin geçtiği tarihi dönemin özünü yakalayan çok iyi geliştirilmiş karakterlere sahip.
Tartışma
Örnek Diyalog: Al analizar el libro, el profesor destacó el argumento principal como un aspecto brillante de la obra.
Türkçe: Kitabı analiz ederken, profesör eserin parlak yönleri olarak ana argümanı öne çıkardı.
Örgü Dokuma Hikâye kontekse bağlı olarak) Konu kontekse bağlı olarak)
Örnek Diyalog: After reading through the novel, I found its trama utterly captivating, constantly kept me guessing what would happen next.
Türkçe: Romanı baştan sona okuduktan sonra, hikayesinin son derece etkileyici olduğunu buldum, sürekli olarak ne olacağını tahmin etmeye çalıştım.
Edebi tür
Örnek Diyalog: ¿Cuál es tu género literario favorito para leer en tus ratos libres?
Türkçe: Boş zamanlarında okumaktan en çok hoşlandığın edebi tür nedir?
Anlatı
Örnek Diyalog: Al examinar el libro de cuentos, el crítico exclamó: Narrativa así enriquece cualquier género literario.
Türkçe: Masal kitabını inceledikten sonra eleştirmen şöyle haykırdı: Böyle bir anlatım herhangi bir edebi türü zenginleştirir.
Dram
Örnek Diyalog: She sighed and said, Drama always seems to follow you, doesn't it?
Türkçe: İçini çekerek dedi ki, Drama hep senin peşini bırakmıyor, değil mi?
Komedi
Örnek Diyalog: Siempre he tenido una debilidad por la comedia italiana; su sutil humor es simplemente incomparable.
Türkçe: İtalyan komedyasına karşı hep bir zaafım olmuştur; onların ince mizahı basitçe kıyaslanamaz.
Trajedi
Örnek Diyalog: Tragedia struck when the ancient oak tree, a symbol of our childhood, was struck down by lightning last night.
Türkçe: Talihsizlik dün gece oldu; çocukluğumuzun sembolü olan kadim meşe ağacı, yıldırım çarpması sonucu devrildi.
Şiir
Örnek Diyalog: Al admirar el atardecer, exclamó con emoción: Poema viviente es este paisaje.
Türkçe: Gün batımına hayranlıkla, duygulanarak şöyle haykırdı: Bu manzara yaşayan bir şiir.
Özgün metinde verilen tek kelime Verso birçok dili ve bağlamı olan bir kelime olabilir. Bu nedenle bağlam sağlanmadan kesin ve doğru bir çeviri sağlamak zor. Fakat kelimenin çeşitli anlamlarından birini seçerek Türkçeye çevirecek olursak:
Eğer bu kelime İtalyanca bir kelime ise ve otomobil markası bağlamında kullanılıyorsa Verso model bir Toyota otomobil modelinin adıdır ve Türkçeye çevrilmez, aynı şekilde kullanılır.
Eğer bu kelime kitapçılık terimi olarak kullanılmışsa, verso kelimesi İngilizce'de bir kitabın sayfasının sol tarafına denk gelen yerdir bir kitabın açık sayfalarının arka yüzeyi). Bu durumda Türkçe karşılığı verso yerine sayfanın arka yüzü veya basitçe arka sayfa olabilir.
Yine de daha spesifik bir çeviri için Verso kelimesinin hangi dilde olduğu ve hangi bağlamda kullanıldığını bilmek gerekmektedir.
Örnek Diyalog: As she pored over the ancient manuscript, Maria pointed and said to her colleague, Look, the clue to the cipher is hidden right here verso!
Türkçe: Eski el yazması üzerinde dikkatle eğilirken Maria işaret etti ve meslektaşına dedi ki, Bak, şifrenin ipucu hemen burada gizli arka yüzde!
Kıta
Örnek Diyalog: Al leer su poema me di cuenta de que la fuerza de sus emociones se revela en la última estrofa.
Türkçe: Onun şiirini okurken, duygularının gücünün son bendinde ortaya çıktığını fark ettim.
Bu cümlenin tam bir bağlamı olmadığı için doğrudan bir karşılık veremem. Rima genellikle bir isim olarak kullanılır ve Türkçede de aynı şekilde, yani Rima olarak kalır. Eğer Rima kelimesinin ya da ifadenin belirli bir anlam veya kullanımı hakkında daha fazla bilgi sağlarsanız, daha işlevsel bir çeviri yapabilirim. Ancak verdiğiniz bilgilerle, Rima sadece bir ad olarak Türkçeye aktarılır ve değişmez.
Örnek Diyalog: After pondering for a moment, Raul turned and said, Rima, do you think we should take the path less traveled on our hike today?
Türkçe: Bir an düşündükten sonra Raul döndü ve dedi ki Rima, bugünkü yürüyüşümüzde daha az kullanılan yolu mu takip etmeliyiz, ne dersin?
Metafor
Örnek Diyalog: Al explicarle la complejidad de sus emociones, utilizó la metáfora del mar en tempestad para describirlas.
Türkçe: Duygularının karmaşıklığını açıklarken, onları tanımlamak için fırtınalı deniz metaforunu kullandı.
Özdeş
Örnek Diyalog: When you compare the two models, their features are -similarin functionality but differ in design.
Türkçe: İki modeli karşılaştırdığınızda, özellikleri işlevsellik açısından -benzerfakat tasarımda farklılık gösteriyor.
Alegori
Örnek Diyalog: La escultura en la plaza principal es una alegoría de la libertad y la justicia.
Türkçe: Ana meydandaki heykel özgürlük ve adaletin bir alegorisidir.
Anlatıcı
Örnek Diyalog: Narrador, dijo con énfasis en su título, era su momento de dar vida a la historia.
Türkçe: Anlatıcı, unvanına vurgu yaparak, hikayeye hayat verme zamanının geldiğini söyledi.
Bakış açısı
Örnek Diyalog: Aunque entiendo tu punto de vista, no estoy completamente de acuerdo con tus conclusiones.
Türkçe: Bakış açını anladığım halde, sonuçlarınla tam olarak aynı fikirde değilim.
Ön plan
Örnek Diyalog: El director decidió que la actriz debía estar en primer plano para capturar mejor la emoción de la escena.
Türkçe: Yönetmen, sahnenin duygusunu daha iyi yakalayabilmek için aktrisin ön planda olması gerektiğine karar verdi.
Flashback, Türkçe'de anımsama veya geriye dönüş olarak ifade edilir.
Örnek Diyalog: As the room fell silent, Maria whispered, Flashback to the summer of '09, and all our troubles seemed so far away.
Türkçe: Oda sessizliğe büründüğünde, Maria fısıldadı, 2009 yazına geri dönüp baktığımızda, tüm sıkıntılarımız çok uzakta görünüyordu.
Doruk noktası
Örnek Diyalog: Cuando leí la novela, el clímax fue tan intenso que no pude dejarla hasta terminar.
Türkçe: Romanı okuduğumda, doruk noktası o kadar yoğundu ki bitirene kadar bırakamadım.
Sonuç, son, netice
Örnek Diyalog: El suspenso en la novela fue insoportable hasta que finalmente llegué al desenlace y todo cobró sentido.
Türkçe: Romandaki gerilim, sonunda çözümlemeye ulaşıp her şey anlam kazanana kadar dayanılmazdı.
Diğer kişiyle konuşuyorsunuz.
Örnek Diyalog: When studying Spanish, we learned that Diálogo literally means dialogue, an essential component of conversational language.
Türkçe: İspanyolca öğrenirken Diálogonun kelime anlamının diyalog olduğunu ve bu kavramın konuşma dilinde vazgeçilmez bir öğe olduğunu öğrendik.
Monolog
Örnek Diyalog: Confundida con sus propios pensamientos, ella susurró Monólogo interior, necesito encontrarte para entenderme a mí misma.
Türkçe: Kendi düşünceleriyle karışık halde, o fısıldadı İçsel monolog, kendimi anlamak için seni bulmam gerekiyor.
Acto
Örnek Diyalog: When the curtain rose, the audience hushed in anticipation of the opening acto.
Örnek Diyalog: Cuando lleguemos al teatro, recuérdame que quiero ensayar la última escena.
Türkçe: Tiyatroya vardığımızda bana son sahneyi prova etmek istediğimi hatırlat.
Kaynakça
Örnek Diyalog: Para finalizar tu ensayo, asegúrate de incluir una sección de bibliografía con todas las fuentes que consultaste.
Türkçe: Makaleni sonlandırmadan önce, danıştığın tüm kaynakları içeren bir bibliyografi bölümünün dahil edildiğinden emin ol.
Randevular
Örnek Diyalog: Después de revisar mi calendario, confirmé que puedo asistir a nuestras citas planeadas para la próxima semana.
Türkçe: Takvimimi gözden geçirdikten sonra, gelecek hafta planlanan randevularımıza katılabileceğimi doğruladım.
Referanslar
Örnek Diyalog: Al terminar la entrevista, le pregunté al candidato si podría proporcionarme algunas referencias adicionales para respaldar su experiencia.
Türkçe: Mülakatı bitirdikten sonra, adaya deneyimini desteklemek için bana bazı ek referanslar sağlayıp sağlayamayacağını sordum.
İki dilli baskı
Örnek Diyalog: Podrías mejorar tu español con esta edición bilingüe de Don Quijote, trae el texto en ambos idiomas y es muy práctica.
Türkçe: Bu iki dilli Don Quijote baskısı ile İspanyolcanı geliştirebilirsin, hem iki dilde metni içeriyor hem de çok pratik.
Sıkı dur
Örnek Diyalog: Prefiero comprar el libro en versión tapa dura, porque es más resistente y dura más tiempo.
Türkçe: Kitabı ciltli versiyon olarak satın almayı tercih ediyorum, çünkü daha dayanıklı ve daha uzun süre dayanır.
Yumuşak tıpa
Örnek Diyalog: Prefiero comprar la versión en tapa blanda porque es más ligera y fácil de llevar.
Türkçe: Karton kapaklı sürümü almayı tercih ediyorum çünkü daha hafif ve taşıması daha kolay.
Elektronik Kitap
Örnek Diyalog: I just downloaded an insightful eBook about ancient history that I think you would love.
Türkçe: Antik tarih hakkında derinlemesine bilgiler sunan bir e-kitap indirdim, sanırım sen de bayılacaksın.
Okuyucu
Örnek Diyalog: Whenever I'm feeling uncertain about a concept, I just turn to my trusty Pocket Lector; it's my go-to gadget for instant knowledge.
Türkçe: Bir konsept hakkında belirsiz hissettiğim zaman, sadece güvenilir Cep Lektörüm'e başvururum; anında bilgi için başvurduğum alet budur.
Adanma / Bağlılık
Örnek Diyalog: La clave de su éxito fue su impresionante dedicación al proyecto.
Türkçe: Onun başarısının sırrı, projeye olan olağanüstü bağlılığıydı.
Daha fazla bilgi edinmek için kurslarımıza katılın.
Kitapçı İspanyolca edebiyat terimler yazarlar roman şiir kısa öykü tiyatro deneme eleştiri gerçeklik epopeya fabula Seneca
Isabella Martínez
İspanyolca Tercüman
Isabella Martínez, tutkulu bir blogger ve yetenekli bir İspanyolca tercümandır. Üniversitedeki dilbilim eğitimi, ona farklı kültürler arasında anlam köprüleri kurma becerisi kazandırmıştır. Seyahat ve kültür üzerine yazdığı popüler blogu ile geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmaktadır. Profesyonel tercüman olarak, metinleri dikkatle ve kültürel bağlamı göz önünde bulundurarak çevirir.
Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.