İş Dünyasında Profesyonel Zeka
Konu | Açıklama | Örnek şirketler |
---|---|---|
Klasik İşe Alım ve Değerlendirme | 1900-2000'ler arasında uzun saatler çalışmaya dayanıklı ve tanıdık elemanların işe alınması yöntemi. | Kökten gelen birçok firma. |
Modern İşe Alım ve Değerlendirme | 2000'lerden itibaren IQ testleri, görsel algı testleri, karakter analizine yönelik testler vb. kullanılarak çalışan seçimi. | Teknoloji ve yaratıcılık gerektiren firmalar. |
Profesyonel Zekanın Bileşenleri | Çalışanların zihinsel yeteneklerini ve olaylar karşısındaki davranış biçimlerini analiz eden bir değerlendirme yöntemi. | Gelişmiş ve inovatif şirketler. |
Zihinselleştirme | Karşısındaki insanı anlama ve empatisi yapabilme yeteneği. | Sabancı Holding, Koç Holding, Defacto, Mercedes-Benz, Turkcell, Arçelik. |
Yönetsel İşlevler | İnsan yönetme ve sağ sol beyin mekanizmalarını iyi bilme yeteneği. | İnsan yönetiminde başarılı olan birçok firma. |
Zihinsel Aktivite | İnsan beyninin hangi frekans aralığında ve hangi çevresel ortamda daha iyi çalıştığına yönelik yapılan araştırmalar. | Ofis tasarımları değişen modern şirketler. |
Çalışma Ortamı | Çalışma ortamının insan beynine uygun hale getirilmesi ve çalışanların verimliliğini artırmak. | İnsan kaynaklarına önem veren birçok firma. |
Stres Yönetimi | Yöneticilerin ekiplerindeki stres seviyesini düşürmek için uyguladıkları yöntemler. | Çalışanlarının ruh haliyle ilgilenen şirketler. |
Hırs Yönetimi | Yöneticilerin ekiplerindeki hırslı çalışanları dengede tutabilmek için uyguladıkları yöntemler. | Hırsın iş performansına olumlu ve olumsuz etkilerini anlayan şirketler. |
Verimlilik | Çalışanların iş performanslarını artırmak için uygulanan profesyonel zeka değerlendirme yöntemleri. | Verimlilik odaklı birçok firma. |
Sanayi devrimiyle başlayan üretimdeki artışlar, çeşitli iş kollarının oluşmasını sağladı. Zaman içinde bu iş kolları detaylı alt dallara ayrılarak, kendi disiplinlerini oluşturdu. Bu disiplinler, iş ahlakını ve kurallarını belirledi. 1900-2000'ler arasındaki bu yönteme klasik işe alım denilmektedir. Burada uzun saatler çalışmaya dayanıklı ve tanıdık elemanların işe alınması ön plandaydı.
Dünyada ve Türkiye'de gelişmiş ve köklü birçok firmanın temelinde yatan klasik işe alım ve çalışanı değerlendirme süreci, 2000'li yıllara kadar devam etti. Teknoloji çağına girişimizle ve insan beyni üzerinde yapılan çalışmalarla beraber, klasik çalışma yöntemindeki eksiklikler tespit edildi. Bunlardan en belirgini, 12-15 saat çalışan işçinin en verimli çalışan olmamasıydı. Üniversitelerdeki öğretim görevlileri, iş dünyasındaki profesyoneller ve bilim adamlarının çalışmalarıyla, farklı işe alım ve değerlendirme yöntemleri ortaya çıktı. Bunlara örnek verecek olursak iş başvurusuna gelen çalışana yapılan IQ testleri, görsel algı testleri, karakter analizine yönelik yapılan testler, beden dili uzmanının soru - cevap yapmasını sayabiliriz. Tüm bu gayretler iş verene en çok katkı sağlayacak, en doğru elemanı işe alıp, satışları arttırmaktır.
Profesyonel Zekanın Bileşenleri
Ön testleri geçip, işe alındıktan sonra rahatlık oluyor mu? Hayır! Her konuda uzmanlaşan firmalar, en profesyonellerle çalışmak istediği için, profesyonel zekanızı değerlendiriyorlar. Sizi çalışırken gözlemleyip, iş hayatında zihinsel olarak başarılı olabilecek yeteneklerinizi ve olaylar karşısındaki davranış biçimlerinizi analiz ediyorlar. Tüm bunlar için çalışma ortamında uygun koşullar hazırlanıyor ve yeterli değerlendirmelerle profesyonel zeka seviyeniz test ediliyor. Profesyonel zekanın 5 bileşeni vardır. Bunları alt başlıklar halinde inceleyelim.
Zihinselleştirme
İnsan sosyal bir varlıktır ve sürekli başka insanlarla etkileşimdedir. Karşısındaki insanı anlaması, tüm ikili ilişkilerin kilit noktasıdır. Gerek iş dünyasında gerekse özel hayatında başarılı olan insanların empati becerisi yüksektir. Empatiyse karşısındaki insanın hissettiklerini hissederek, yani zihinselleştirmeyle gerçekleşir. Günlük hayatta farkında olmadan çok fazla zihinselleştirme yaparız. Bir sanat eserini gördüğümüz zaman bizde hisler uyandırır. Sevdiğimiz takım maçı kazandığı zaman takımla beraber biz de sevinç çığlıkları atarız. Birisine haksızlık yapılırken, sessiz kalamayıp dahil oluruz. Örnekler bu şekilde çoğaltılabilir.
İş dünyasında zihinselleştirme konusunda başarılı yöneticilerin belli başlı işaretleri vardır:
Bu kişiler çatışmaları kolaylıkla ve kısa sürede anlaşmaya bağlarlar.
İkna yetenekleri yüksektir.
Çalışma ortamında huzur ve çalışanın mutluluğunu ön planda tutarlar.
Çalışanları ona bağlıdır ve ekip çalışmasında onun birimi başarılıdır.
Elemanlarının yeteneklerini ön planda tutan çalışma ortamı hazırlamıştır.
Bir probleme çözüm üreten çalışanını ödüllendirirler.
Çalışma koşulları esnektir.
Destekleyici yöntemlerle çalışanları iş yerine sadık, kurumlarına güvenir ve sürekli daha iyisi için çalışır.
Türkiye'de bu alanda başarılı olan firmaların başında Sabancı Holding, Koç Holding, Defacto, Mercedes-Benz, Turkcell, Arçelik gelmektedir.
Yönetsel İşlevler
İyi mevkilerde olan yöneticilere, şu anki konumunuzu neye borçlu olduğunu sorsak verecekleri klasik cevap ''İnsan yönetmeyi iyi biliyorum.'' olacaktır. İnsan yönetmenin altın kuralları, sağ ve sol beyin mekanizmalarını iyi bilmekten geçer. Sol beyin daha mantıksal, sayısal ve net sonuçlarla ilgilenirken; sağ beyin daha duygusal, sözel ve sezgiseldir. Bu konuda uzmanlaşmış yöneticiler, kendi öz denetimlerini iyi yapar. Olaylar karşısında ani çıkışlar yapmayıp, kendisinin ve çalışanlarının öfkesini sağlıklı şekilde yönetir. Duygu ve mantık dengesini iyi kurup; hızlı aksiyonlar ile zamanı iyi değerlendirirler.
Bu yöneticiler çalışanları arasında hırsın yüksek olmasına müsade etmezler. Çünkü, insanda hırs arttıkça mantıklı kararlar alamaz. Hata yapma riski artar. Empati yeteneği düşer. Çalışma ortamında gerginlikler ve stres artar. Ekip çalışması başarılı olmaz. Çalışanlarda psikolojik sorunlar görünmeye başlar ve bu da başarısızlığı getirir. Şu an Türkiye'de hangi sektörde olursa olsun, çalışanlar arasında hırsın yüksek olduğu firmalarda stres oranı %70'lerdedir ve çalışanlar eve mutsuz ve tükenmişlik sendromu ile gelmektedir. Bu da iş yerindeki verimliliklerini ciddi oradan düşürmektedir.
Zihinsel Aktivite
Aynı ofiste çalışan kişilere aynı oranda mobbing uygulansa, hepsinin verdiği tepki farklı olacaktır. Bunun temel sebebi çalışanların zihinsel aktivite düzeylerindeki farklılıktır. İnsan beyninin hangi frekans aralığında ve hangi çevresel ortamda daha iyi çalıştığına yönelik yapılan araştırmalar sonucunda, ofis tasarımları değişmektedir. Örneğin yüksek konsantrasyon gerektiren işlerde çalışanların ofislerinde ses ve dışarıdan gelen gürültüye karşı yalıtım yapılır. Yapılan bu araştırmalarla beraber 8 saatlik vardiyalar şeklinde çalışmanın, ya da 10 saatlik bir çalışma sisteminde 2 adet 15'er dakikalık molanın ve 1 saatlik öğle yemeği molasının kişilerdeki enerji düşüklüğünün önüne geçtiği tespit edilmiştir. Bunun nedeni gün içinde yoğun çalışan beynin, bilgileri işlemesi ve dinlenmesi için zaman ayrılmasıdır.
Zihinsel aktiviteyi daha da detaylandıracak olursak, çalışanların doğal nedenlerden bağımsız olarak (hastalık, mevsim geçişi, hormonal dengesizlik vb) uzun vadede biriken sıkıntılarının çözüme kavuşturulmasıdır. Burada yöneticilere düşen çalışanlarından zihinsel dayanıklılığı düşük olanların işten çıkartılmak yerine, gerekli eğitimleri almasıyla daha verimli hale gelmesini sağlamaktır. İlaveten çalışanlarında mevsimsel depresyon belirtilerini gözlemleyerek, çalışanını doğru şekilde motive ederek (para, terfi, ödül, tatile gönderme, eğitime gönderme vs.) çalışmasına devam ettirmelidir. Vardiyalı çalışma mevcutsa, dikkat gerektiren işlerin gündüz vardiyasında yapılacak şekilde ayarlamalıdır. Tüm bunlar bireyi, çalışma ortamını ve kurumu zincirleme etkiler. Ortamda tek bir çalışan bile mutsuz ve negatifse, bu diğer çalışanlarında moralini düşürüp, işlerin aksamasına neden olur.
Nöroplastite
İnsan beyni doğumdan başlayarak tüm hayatı boyunca öğrenmeye devam eder. Beynimizin içinde bulunan sinir hücreleri, dışarıdan gelen her uyaranla beraber değişime uğrar ve yeni bağlantılar yapar. Bu özelliğe nöroplastite denir. Çalışma ortamında farklı kültürlerden ve farklı eğitim seviyesine sahip çalışanlar varsa; çalışanların gün içinde fiziksel aktivite yapmalarına imkan veriliyorsa ya da çalışanların spor salonuna gidecek imkanları bulunuyorsa; çalışanların yeni bilgiler edinmesi ve sürekli kendisini geliştirmesini destekleyen bir yöneticileri varsa, çalışanların nöroplastite seviyeleri artar ve en sonunda yüksek adaptasyon yetenekleri gelişir. Tam tersi çalışanlar uzun saatler çalışır ve molaları yeterli olmazsa bu durum uykusuzluğa neden olur. Çalışanlar odaklanmakta zorlanır ve üzerlerinde aşırı stres olur. Zamanla bu durum depresyona neden olur ve çalışan hem verimsiz olurken hem de öğrenme seviyesi de gerilemeye başlar.
İlaveten yüksek adaptasyon yeteneği kazanan çalışanların, üretkenlikleri de artmaya başlar. Baskı altında yaratıcı çözüm yolları sunarak, kriz yönetimini iyi gerçekleştirirler. Üretim yapan bir firma için bu bulunmaz bir nimettir. Teknolojiyle şekillenen dünyamızda, müşterileri memnun etmek için yaratıcı ve tasarımsal ürünlere ihtiyaç vardır. Bunun için başarılı firmalar çalışanların yaratıcı fikirlerini ödüllendirir ve desteklerler. Örnek olarak Iphone, Arçelik, THY, Petrol Ofisi, Toyota, Turkcell vb firmalar verilebilir. Bu firmalar inovasyon çalışmalarını yukarıda saydığımız 4 kritere dikkat ederek yapmaktadır.
Profesyonel Ben
İş görüşmelerinde sorulan ''Bu firmadan beklentiniz nedir? Bu pozisyon için gerekli özellikleriniz var mı? 5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?'' gibi sorulan soruların cevabı, iş dünyasında ''Profesyonel Ben''i tanımlar. Çalışanların bireysel özellikleri farklıdır ve çalışma ortamında bazen liderliğin ön plana çıkarılması bazen de iyi dinleyici özelliğinin ön plana çıkarılması gerekmektedir. Bireyler kendi eksiklerini bilip, gerekli eğitimleri alarak kendi profesyonel kişiliklerini geliştirir. Bunun için yöneticilere de çok iş düşmektedir. Çalışanlarında gördüğü hatalı ve doğru tutumlara geri dönüşleri yaparak, onların gelişimlerine katkı sağlamalıdırlar.
Profesyonel ben aynı zamanda çalışanın iş dünyasındaki imajıdır. Patronun, müdürün, yöneticinin, meslektaşlarının, altındaki çalışanlarının, müşterilerinin gördüğü yansımasıdır. En başarılı profesyonel duruş için, kişinin iç dünyası ile çalışma hayatı dengeli olmalıdır. Bu dengeyi sağlamak için kafanızı rahatlatacak hobiler edinmeye özen gösterin. Dans edin, müzik dinleyin, sinemaya gidin, arkadaşlarınızla gezin, kitap okuyun, örgü örün size iyi gelen ne varsa yapın. Kafanızı boşaltmak için kendinize zaman ayırın. Her zaman bir problem çıkacağını kabullenin ve en ufak bir olayda hayıflanmayın. Uzun ve kısa vadeli hedeflerinizi gerçekçi yapın ve zaman zaman gözden geçirerek düzenlemeler yapın.
özetleyecek olursak, modern iş dünyasında ayakta kalmak ve başarılı olmak istiyorsak kendimizi sürekli geliştirmeye odaklanmalıyız. fırsat buldukça kişisel gelişim eğitimlerine katılarak, kendimize yatırım yapmalıyız. yeni nesil iş dünyasında duygusal zekanın ve normal zekanın harmanlandığını unutmayarak, beynimizi bol bol beslemeye özen gösterirsek tüm engelleri aşarız. her tecrübenin değerli olduğunu ve bizi bir adım ileri taşıdığını düşünüp, olumsuz durumları lehimize çevirmek için fırsata dönüştürelim. o zaman iş dünyasının aradığı profesyoneller olarak var olacağımızı unutmayalım.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.