Hangi Değere Derman Olabilirsiniz?
Kişisel Değer | Öz-Değer | Vaktin Kullanımı |
---|---|---|
Bireyin önceliği ve motivasyon kaynağı | Bireyin sahip olduğu ve savunduğu değerler | Bireyin öz-değerine ne kadar alan açtığı ve onun için zaman harcaması |
Kişinin hareket tarzını belirler | Bireyin üretebilmesi için gerekli olan değerler | Değerlerini savunduğunda bireyin üretim kapasitesinin arttığı süre. |
Bireyi belli bir hedefe yönlendirir | Bireyin dünya üzerinde var olma amacını belirler | Bireyin hayatta kalma ve öz-değerini gerçekleştirme arzusunu yerine getirme süresi. |
Bireyin kendisini ve çevresini tanıması için gerekli bir süreç | Kişinin kendine ait bir değeri olduğunda daha dolu ve anlamlı bir yaşamı teşvik eder | Bireyin öz-değerini anlama ve bu değeri hayatına uygulama süresi. |
Kişisel değer ya da öz-değer; bir bireyin önceliğini ve onu harekete geçiren gücü ifade eder. İnsanın üretebilmesi için dünya üzerinde savunucusu olduğu değerleri için vaktini harcaması gereklidir. Buradaki vakitten kasıt; rutininde, günlük yaşamında, sahip olduğu öz-değere ne kadar alan açtığıdır.
Viktor Frankl’in “Anlam Arayışı”, Irvın Yalom’un ölüm korkusu üzerinden yaşamı onurlandırma çabası, altına bin bir başlık atabileceğimiz anlam ve değer kavramlarını somutlaştırma gayretidir. Değer kavramı bulunduğumuz konumdan bağımsız olarak, yansıtmamız gereken ya da davranışlarımızın içinde yer alması gereken farklılıkları ifade eder. Buradan da anlaşılamadığı üzere fazlasıyla soyut bir kavramdır ve daha somut ifadelere ihtiyacı vardır. Uyandığınız her sabah, meşguliyetiniz her ne ise çevrenize katkıda bulunacağınıza inanıyorsanız, uğraşınızla ilgili bir inanç taşıyorsanız değerlerinizle örtüşen bir amaca hizmet edeceksiniz demektir.
Sektör, iş kolu ya da ünvan fark etmez; harcadığımız saatlerin tatmin ile geçebilmesinin koşulu çoğunlukla bu ufak detaya bağlıdır. Güçlü olduğunuz ya da geliştirdiğiniz yönleriniz; cesaret, bilgelik, özgürlük gibi insanlığın şaşmayan değerleriyle buluşuyorsa kendinizi gerçekleştirmişsinizdir. Kendinize, ihtiyaçlarınıza, bakış açınıza sahip çıktığınız sürece yer alacağınız işte ya da çalışmada temsilcisi olduğunuz parçanın da vizyonuna sahip çıkarsınız demektir. Sizde olmayanı göremez ve etki edemezsiniz; ancak sizde olanı görebilir, fark edebilir ve çatlaklara çözüm bulabilirsiniz.
İş hayatında kısa süreli başarılar yakalamak da mümkün tabii. İnsanın olgunlaşma sürecine göre tatmin olduğu alanlar da değişiklik gösterir. İlk iş günüyle, beş yıl sonrakinin aynı olması beklenemez. Ne mutludur ki; sizi mutlu eden başarıların artık mutlu edememesinin sebebi olgunlaşma sürecinizdeki yargılarınızın değişmeye başlamasıdır. Yavaş yavaş değerlerinizi keşfetmeye başlamış, en basit ifadeyle özgürlüğünüzün saygınlıktan daha önce geldiğini bulmuş olabilirsiniz. Başarı tanımınız gün geçtikçe değişiyor, anlam ve amaç soruları daha ağır basıyor olabilir. Başarının matematiğinde “Değerler neden önemlidir?” sorulabilecek en doğru soru olabilir.
Başarı ve Öz-Değer Arasındaki İlişki
Bu noktada küçük bir gözlem tüm resmi küçültebilir. Etrafınızda ya da dünya üzerinde en başarılı bulduğunuz kişileri düşünün ve sıralayın. Ve hayatlarını incelediğinizde size göre başarılı gelen tarafları not alın; birçok kişi de ortak kümeleri sizi doğrudan sonuca da götürebilir. Aşağıdaki örneği her biri için cevaplayabilir ya da örnek aldığınız bir kişi üzerinden de çalışmayı yapabilirsiniz. Yalnız çerçeveye yaşamındaki tüm bölümleri koymakta fayda var. Misal; öz değeri hizmet etmek- mentorlük olan bir kişinin aile yaşantısını da göz önünde bulundurun. Ne olursa olsun saygınlığı ve bağımsızlığı üstte tutuyorsanız kendi ailevi değerlerinizi sorgulamanız gerekebilir, öncelik hangisinde olacaktır? Kendi özgürlüğünüz mü, sorumlu olduğunuz insanların varlığı mı?
Öte yandan; çocuklarına bağlı kendi kendini idare etmekte güçlük çekmeyen aksine bundan mutluluk duyan insanlar dikkatinizi çekiyorsa; öz değerlerinizin temeli bağlılık ve aileye dayanıyor olabilir. Bir diğer uç örnek; hayatında bolca seyahat olan, tek başına yeterli hisseden, saygınlıktan ödün veremeyen, toplumsal yardımlara bütçe ayırabilen, özgür ve etki eden kişilere hayranlık da duyabilirsiniz. İlk etapta özgür oluşu dikkatinizi çekecektir; bununla beraber yalnız oluşu dikkatinizi olumsuz bir yöne çevirirse özgürlüğün kendi içinizde tanımını tekrar yapabilirsiniz. Bağımsızlığın aksine, başarının tanımını sizin için evliliğini sürdürebilen, çocuklarına emsal olmuş ve bunun için gayret göstermiş biri de olabilir. Ailesini, teknesini kucaklayan, hayatında kim var ise deneyimlerindeki kontrolden memnun olan kişiler, öz değerinizin resmedilmiş hali olabilir. Başarının tanımı herkese göre değişebilir, değişmek zorundadır bu bağlamda örneklere verilen anlamlar da değişecektir. Öz değer listesi oluşturmak gerekirse; en bariz farklılıklara sahip olanları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Bağımsızlık
Aile
Bilgelik
Saygınlık
Sürekli Öğrenme
Cesaret
Güvenilirlik
Yetkinlik
İlgili eğitim: Liderlik Eğitimi Sertifikası
Problem Nerede İse Çözüm Oradadır
Bir problemin çözümünde fark yaratmak ve sorunu bir önceki halinden daha iyi bir forma getirebilmek aslında hepimizin dünya ile iletişime geçtiği yerdir. Her ne ise üzerine vakit harcadığınız, giriş kısmını kim olduğunuz, gelişme kısmını değerleriniz, sonuç kısmını da iletişim biçiminiz belirler. Pandemiden önce henüz düzen bozulmamışken daha doğrusu kimse olduğu yeri sorgulamamaya başlamamışken dahi; Galllup’un 2019 yılında yaptığı bir araştırmada dünya genelinde mutlu olduğu işi yapanların oranı sadece %15 idi. Bunun birçok sebebi olabilir. Ama genelinde insanın kendisi hakkında farkındalığının az oluşu ve hayatıyla ne yapacağını bilememesi olarak değerlendirebiliriz.
Vizyonuna hak vermediğiniz, misyonuna anlam veremediğiniz bir şirketin bünyesinden çalışmak iki taraf için de kazançlı olmaz. Aksine sizin fikirlerinizi temsil eden bir kurumda ya da toplulukta yer alıyorsanız kurucusuna kadar herkesle ortak paydada buluşabilirsiniz. Problemin ne kadar içerisinde yer alırsanız çözümü de o kadar net görürsünüz. Bir başarı elde edebilmek, derde derman olabilmek, küresel ölçekte insan hayatına etki edebilmek istiyorsanız baktığınız pencereler aynı olmalı. Tabii ki gayeniz para kazanmak da olabilir. Yalnız bu amaç, problemin kaynağını görmekten sizi alıkoyabilir, sadece söyleneni yaptığınız bir seviyeye gelebilirsiniz. Sonunda çabaladığınız seviye de Gallup çalışmasını destekleyen bir veri haline dönüşür. Üretkenlik hayal gücünün çalıştırılmasıyla hayal gücünün çalışması da önceliklerinizin dış dünyada yer bulmasına bağlıdır. Yaratıcılık yapılmayanı yapmakla, görülmeyeni görebilmekle yakından ilgilidir.
Ortak Amaç, Ortak Değer
Fayda sağlayabilmek için daha doğrusu, ortak vizyon ve ortak değerlere sahip olabilmek için; yaptığınız her ne ise hem sizin için hem de hizmet ettiğiniz kurum için önemli olmalı. Bu sayede yapabileceğiniz işin önemli olduğunu idrak eder, gelişiminize sürekli katkıda bulunmak istersiniz. Sizin gelişiminiz, sektörü besler; sektörün dönüşümü de sizi besler. Aslında amaç ve değer kişinin ilgi ve yeteneğinden önce gelir. Bir başka ifade ile amacınız ve değerleriniz dünyaya bakacağınız pencere, hayatı anlamlı bulduğunuz ve kişiliğinizi ortaya koyacağınız yerdir. Öz değerleriniz; bilginin ulaştırılması, herkesin savunulması gereken bir yanı olduğuna inanmanız, sürekli öğrenme gibi spesifik tanımlar içerebilir. Ve yaptığınız işin özünde de bu değerlerin yer alması gerekir. İşiniz ve kişiliğiniz ortak kümede kesişmesi gerekir.
Kendini gerçekleştiren, hayat amacını bulan kesimin pastada çok büyük yeri yok aslında; çünkü çoğunluk olarak yıllar sonra buluyoruz. Destek mekanizmalarımız yeteri kadar destek olamıyor, karakterimiz deneyimle yerini buluyor, tüm bunları zaman içerisinde çözüyoruz. Ancak konu üzerinde düşünürler, psikologlar uzun süredir kafa yoruyor olacak ki; Aristoteles’in “eudaimonia”sından tutun logoterapiye kadar her biri anlam, değer ve özle ilgili bir tanım geliştirmiştir. Bu bağlamda tüm bu kendini keşfetme araçlarına yeni bir isim verebilir miyiz?
Değerizm
Yıllar boyu cevabı merak edilen soruların başında gelmiştir; “Anlamlı Bir Hayat Nedir?” arayışı. Mesela; Ken Robinson’un “Öz”ü, Japonların “İkigai”si, Viktor Frankl’in anlam odaklı terapileri de insanı amaç ve değer olgularının keşfine yönlendirmiştir danışanları. Bu keşif iş yaşamında da özel hayatta da başarıyı tek bir noktaya odaklar, insana ve insani değerlere.
Gallup araştırmalarından devam edersek eğer; dünya genelinde işini, önemseyerek yapanların oranı %13’tür. Böyle bir matematikten sonra başarının tanımından, meditasyonun gerekliliğinden, gelişimin öneminden bahsetmek yine zaman kaybı olacaktır.
Sonuç da aynı, sebep de. Değerlerinizle örtüşen her işte farklılık yaratırsınız. Derde derman olabilmek için aynı pencereden bakmak aynı dili konuşmak gerekir.
Değer Nedir?
Bir kişinin hayatına dair temel olarak benimsediği inanca denir. Saygı, sevgi ve özgürlük örnek olarak gösterilebilir. Farkında olmasak da amaçlarımız, hedeflerimiz değerlerimize göre şekillenir.
İnsani Değerler Neden Önemlidir?
Çünkü temel değerlerin bilinci, birçok sorunun çözümünü içerir. Hür irade ile verilen kararların yönünü belirler. Hislerimizde de bir o kadar söz sahibidir.
Değerler Zamanla Değişir Mi?
Değişmez sadece fark edilmesi zaman alır. Sadece bulunduğumuz çevre tarafından değişkenlik gösterebilir. Planlarımızı bu değerler üzerine inşa ederiz.
Uluslararası İlişkiler mezunu, perakendenin marka yönetimi ve ithalat departmanlarında görev aldı. Özel sektör deneyiminden sonra insan gelişimine yönelerek; nefes teknikleri, beslenme ve yaşam koçluğu üzerine eğitimler aldı. Bireysel ve kurumsal nefes eğitmenliği yaptı. Bir süredir güçlü yönler ve meslek seçimiyle ilgili eğitimler alıyor.