Yeşil Pazarlama ile Tanışın
Yeşil Pazarlama Konuları | Açıklamalar | Örnekler |
---|---|---|
Yeşil Pazarlama Anlayışı | Çevre ile etkileşim halinde olan ve çevre sorunlarına duyarlı bir pazarlama anlayışı. | Çevreye zarar vermeyen ürünlerin pazarlanması, çevre dostu ambalajlar kullanılması. |
Çevreye Sadakat Pazarlaması | İşletme ve markaların çevre sorunlarına farkındalığını ve sosyal sorumluluklarını geliştiren bir pazarlama stratejisi. | İklim krizi ve ekolojik denge meselelerine odaklanan markalar, çevre dostu malzemeler kullanarak ürün üretimi. |
Yeşil Duyarlılık | Yeşil tüketiciye hitap ederek rekabet avantajı elde etme ve çevresel sorunların kaynağı olmamayı hedefleyen bir konsept. | Yeşil enerji kullanımı, sürdürülebilir üretim yöntemleri. |
Yeşil Pazarlama Karması | Ürün, dağıtım, satış ve tutundurma aşamalarının yeşil farkındalığa göre düzenlenmesi. | Elektronik faturaya geçiş, çevreci üretim ve dağıtım yöntemleri. |
İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve Yeşil Pazarlama | İşletmelerin sosyal sorumluluk bilincine dayanarak yeşil pazarlamayı benimsemesi ve uygulaması. | Sosyal sorumluluk projeleri, çevreyi koruyan üretim yöntemleri. |
Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm | İşletmelerin atıklarını yönetmek ve geri dönüşümü teşvik etmek için yeşil pazarlama stratejisi uygulaması. | Geri dönüşüm kutularının yerleştirilmesi, atıkların azaltılması için stratejiler. |
Çevre Dostu Ürünler | Çevreye zarar vermeyen malzeme ve üretim yöntemlerinin kullanılması ile üretilen ürünlerin pazarlanması. | Organik gıda ürünleri, doğal temizlik malzemeleri. |
Yeşil Fiyatlandırma | Çevreye zarar vermeyen ürün ve hizmetlerin, çevreyi koruma maliyetini düşünerek fiyatlandırılması. | Enerji tasarruflu ürünlerin fiyatlandırılması. |
Yeşil Dağıtım | Çevreye minimum zarar veren dağıtım kanallarının ve yöntemlerinin tercih edilmesi. | Elektrikli araçlarla teslimat, yerel tedarikçilerle çalışma. |
Yeşil Tutundurma ve Reklam Faaliyetleri | Çevre dostu ürün ve hizmetlerin tanıtılması ve müşteriye sunulması. | Çevreyi koruma mesajları içeren reklam kampanyaları, sosyal medya üzerinde çevreci bilinçlendirme. |
Pazarlama alanı, gerçekten geniş ve kendini yenileyen bir dünyaya sahip. Bugün şirket ve markaların en çok kullandığı işlevsel pazarlama türleri haricinde, daha gölgede kalmış ve adını tam olarak duyuramayan pazarlama türleri de var. Geniş bir içeriğe sahip pazarlama türleri, bazı alan ve sektörler dahilinde oldukça ilgi çekici ve kâr getirici özelliklere de sahip olarak görülüyor. Bugün sözünü edeceğimiz pazarlama türü de ilgi ve dikkat çekmesini beklediğimiz bir pazarlama anlayışına sahip.
Yeşil pazarlama (Green Marketing) olarak adlandırılan pazarlama türü, yaşadığımız çevre ile etkileşim hâlinde olduğunun farkına varan bir anlayışı içermektedir. Yeşil pazarlamanın örneklerini günümüzde daha çok görmekteyiz; çünkü yaşadığımız dönemdeki çevre sorunlarına olan hassasiyet biraz daha artmış durumda. Bu farkındalığı yaratan en büyük sebeplerden biri ise çevre sorunlarının kaçınılmaz bir döngüye neden olması ve döngünün de insan tarafından yaratılması.
Yeşil pazarlama ve yeşil pazarlama örneklerinin ileriki dönemlerde daha da artacağını söyleyebiliriz. Bununla birlikte çevre sorunlarına duyarlı gözüken ama bunu kâr elde etmek için kullanan markalar da azımsanmayacak derecede fazla.
Çevreye Sadakat Pazarlaması: Yeşil Pazarlama
Çevre sorunlarına farkındalık, ekolojik hareketler ve çevreci sivil toplum kuruluşları, bir şekilde işletme ve markaları da bilinçlendirmeye davet ediyor. Sadece ürün ve hizmet üretmekle yetinmemesi gereken marka ve işletmeler, sosyal sorumluluğu da bir kurum niteliği olarak görebilmelidirler. Uzun yıllardır çevremizi bilinçli ya da bilinçsiz olarak bir sorunlar yumağına dönüştürdük ve bu durumun bir karşılığı olarak gündemimize nihayet iklim krizi ve ekolojik denge meseleleri girebildi. Sonuçta yaşadığımız dönemde yeşil pazarlamaya ve çevre farkındalığa bir dönüş de meydana geldi.
Yeşil pazarlama; yeşil duyarlılığını öne çıkarma, yeşil tüketici gözünde rekabet avantajı elde etme ve çevresel sorunların kaynağı olmayı tercih etmeme üzerinedir. Yeşil pazarlama anlayışında, tabii ki pazarlama ve reklam faaliyetleri de vardır. Yeşil pazarlamayı benimseyen işletme ve markalar, uzun vadede çevresel dengeyi koruyan ürün ve hizmetlerini, bu anlayış içinde pazarlarlar.
Yeşil pazarlama anlayışında; ürün, dağıtım, satış ve tutundurma aşamaları yeşil farkındalığa göre düzenlenir. Yani pazarlama karması olarak bildiğimiz aşamalarda duyarlılık bir uygulama hâline dönüşür. Yeşil pazarlamayı gerçekten benimseyen markalar, duyarlılıklarını kurumun sosyal sorumluluğu olarak görürler. Nitekim sosyal sorumluluk gösteren marka ve işletmeler, tüketici ve müşteri desteğini de alarak itibar ve imajlarını olumlu yönde etkilerler.
İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve Yeşil Pazarlama
İşletme ve kurumlar, yaşadıkları çevre içerisinde hizmet ya da ürün üretirler. Büyük ölçekli işletme ve markalardan da yaşadıkları çevreye karşı bir duyarlılık geliştirmeleri beklenir. Sosyal sorumluluk geliştiren markalar, tüketicinin istek ve ihtiyaçları dışında çevrenin de bir parçası olduklarının bilincinde olarak üretim gerçekleştirirler.
Halkla ilişkilerde sosyal sorumluluk içerisinde yeşil pazarlama anlayışı da var olabilir. söz konusu işletme, kendini yeşil pazarlama anlayışı içinde ifade edebilir ve bunun bir sorumluluk dahilinde uygular. i̇şletmeler ürün ve hizmetlerini yeşil pazarlama yöntemlerine uygun olarak üretir ve pazarlarlar. yeşil pazarlama yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm
Çevre Dostu Ürünler
Yeşil Fiyatlandırma
Yeşil Dağıtım
Yeşil Tutundurma
Çevreci Reklam Faaliyetleri
İşletmeler, yukarıdaki yöntemlerden bir ya da birkaçını benimseyerek üretime geçebilirler. Bununla birlikte bazı işletmeler, yeşil pazarlamayı tamamen benimseyerek işletmenin nihai hedeflerinden biri olarak çevre duyarlılığını öne çıkaran uygulamalarla tanılırlar. Yeşil pazarlamayı sosyal sorumluluğun bir parçası olarak görmek işletmeler için zorlayıcı olabilir.
Tüm aşinalık yaratan alışkanlıkları terk etmek, sanayi ve çevre kirliğinin önüne geçen alternatifleri bulmak ve tüm canlıları kapsayan bir hassasiyeti taşımak, kâr amacı güden işletmelere ters gelebilir. Fakat, yaşadığımız çevre içinde bir faaliyet yürütüyor ve bu faaliyetleri yürütmek için onları kullanıyorsak bir şekilde çevrenin kaygılarını da taşımak zorundayız. Sonuçta sosyal bir topluluk olan işletmenlerin, herkes gibi yaşadıkları çevrenin farkında olarak kurumsal sorumluluğunu göstermesi beklenir.
Tüketiciye Aldatmak: Kısa Vadede Yeşiliz
Yeşil pazarlamayı, bir fırsat ve kâr amacı olarak gören markaların olduğundan daha önce söz açtık. Konuyu biraz daha ilerletirsek yeşil pazarlamanın özelliklerini uygulamış gibi gözüken işletmelerin, geçici uygulamalarla tüketiciyi yanılttığını söyleyebiliriz. Bazı markalar, tüketici ve müşterilerin hassasiyetlerinden faydalanarak belli ürün ve hizmetlerini pazarlama yolunu tercih ediyorlar. Gerçek bir yeşil pazarlama yöntemi benimsemeden üreten ve pazarlayan markaları, çevre farkındalığı konusunda gri bölgeye yerleştirmek zorundayız.
Gerçekten bir hassasiyet taşıyarak uygulamaya geçen markaların, diğer ürün ve hizmetleriyle tezat oluşturmaması gerekir. Bu durumu en çok kozmetik ve giyim dünyasında görebiliriz. Bir marka, yeşil duyarlılığı ve ekoloji sorunlarını öne çıkaran bir kampanya düzenlerken bir yandan da ürünleriyle yeni bir atık ve kirlilik yaratmamalı. Dolayısıyla yeşil pazarlama iddialarında bulunan bir markayı kolay kolay bu sınıfa dahil edemeyiz. Markaların ve işletmelerin, yeşil tüketici gözünde kötü niyetli rekabet avantajı yaratmak için yeşil pazarlamayı kullandıkları bilinen bir gerçek.
Yeşil Tüketici Kimdir?
Yeşil tüketici, çevrenin farkında olarak pazarlama ve satış ürünlerine karşı bilinçli bir tercihte bulunabilen tüketicidir. Yeşil tüketiciler, duyarlılıklarını ürün ve hizmet satın alırken de sürdürürler. Satın alma aşamasına varmadan mevcut ürünleri, çevreye verdiği zarar ya da destek üzerinden değerlendiren tüketici, satın alma davranışını kendisi belirler.
Yeşil tüketiciler; kozmetik, otomotiv, giyim, yiyecek ve teknolojik ürün ve hizmetlere yönelik çevre duyarlılığını ön plana çıkaran bir satın alma davranışı gerçekleştirirler. Yeşil tüketici grubu, marka ve işletmeleri de duyarlılığa davet ederek yeşil pazarlama ürünlerinin artmasına yönelik çağrılarını sürdürmektedir.
Yeşil tüketiciler, işletme ve markaları da bir şekilde bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır. Tüketim çağında alternatif ve daha çevre dostu ürünlerin artmasından yana olan yeşil tüketiciler, farkındalıklarını diğer tüketici gruplarına da aşılamayı bir görev saymaktadırlar. Çevre dostu tüketimi yaygınlaştırmak ve dayanışmayı güçlendirmek adına da 28 Eylül günü "Yeşil Tüketici Günü " olarak kutlanmaktadır.
Yeşil Pazarlama Nedir?
Yeşil pazarlama kavramı, ilk kez Amerikan Pazarlama Birliğinin 1975 yılındaki seminer toplantısında tartışıldıktan sonra pazarlama dünyasındaki yerini almıştır. Yeşil pazarlama, işletmelerin çevre duyarlılıklarını ürün, hizmet ve pazarlama yöntemlerinde gösterdikleri bir anlayışı içerir. Yeşil pazarlamada, çevre koruma ve ekolojik sorunlara farkındalığı gösteren ürünler ve pazarlama yöntemleri kullanılır.
Yeşil Pazarlama Yöntemleri Nelerdir?
Yeşil pazarlama yöntemleri, yalnızca yeşil ürün üretmeyi kapsamına almaz. Yeşil pazarlama aşamalarında; ürün, dağıtım, tutundurma ve satış yöntemleri de yeşil pazarlama anlayışına uygun olarak tasarlanır. Uygulanan yeşil pazarlama yöntemleri şunlardır: Yeşil ürün, yeşil dağıtım, yeşil fiyat, yeşil reklam ve tutundurma faaliyetleri, yeşil sosyal sorumluluk projeleri, geri dönüşüm ve atık yönetimi.
Yeşil Tüketici Kimdir?
Yeşil tüketici, satın alma davranışında çevre duyarlılığını ve çevresel pazarlama anlayışını ön plana çıkaran tüketiciyi ifade eder. Yeşil tüketiciler, işletme ve markaları çevreye gösterdikleri farkındalık uygulamalarıyla sınıflandırır ve satın alma davranışında yeşil pazarlama yöntemlerini benimseyen markaları tercih ederler. Günümüzde yeşil pazarlama ve yeşil tüketici hassasiyetini bir farkındalığa dönüştürmek için her yılın 28 Eylül günü "Yeşil Tüketici Günü" olarak kutlanır.
Ankara Üniversitesi Halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünden mezun oldu. Lisans öğreniminde sosyal farkındalık kampanyalarında görev aldı. İstanbul İşletme Enstitüsü’nde fotoğrafçılık, iletişim, kişisel gelişim ve diğer farklı konularında yazmaya başladı.