AnasayfaBlogYer Bilimleri Sektöründe Kullanılan İngilizce Kelimeler
Yabancı Dil Eğitimi
Yer Bilimleri Sektöründe Kullanılan İngilizce Kelimeler
12 Temmuz 2023
English Term
Turkish Equivalent
Definition
Sedimentology
Sedimentoloji
It is a branch of science that deals with the formation, accumulation, transport and distribution of sediments.
Stratigraphy
Stratigrafi
It is a branch of science that deals with the relative ages and characteristics of rocks and layers.
Paleontology
Paleontoloji
It is a branch of science that studies the life stories of fossil organisms and human evolution.
Geophysics
Jeofizik
It is a sub-branch of earth sciences that provides information about the shape, size, structure and past of the earth.
Petrology
Petroloji
It is a branch of science that provides information about the formation, structure and density of rocks.
English Language Proficiency
İngilizce Dil Yetenek
In the Earth Sciences sector, it is essential for individuals to possess a good command of English and understand the specific English terminology in the sector.
International Relevance
Uluslararası Geçerlilik
Most of the knowledge in the field of Earth Sciences is expressed in English terms with international validity.
Professional Development
Profesyonel Gelişim
To pursue professional or academic career in the Earth Sciences sector, it is inevitable to learn and understand the sector-specific English terms.
Sector-Specific English Terms
Sektöre Özgü İngilizce Terimler
These are words that one must know and understand to receive a proper Earth Sciences education and to professionally establish oneself in the sector in the future.
Learning Platform
Öğrenme Platformu
One can further advance in this field by discovering our English course from scratch, English A1-A2, English B1-B2, English C1-C2.
Geçmişten günümüze dek bilim ve teknoloji her alanda olduğu gibi Yer Bilimleri sektöründe de ciddi atılımlar yapmıştır. Bu atılımların kimisinden genellikle sadece sektör profesyonelleri haberdar olmaktadır. Yer Bilimleri alanındaki bu özel dil, herkesin kolaylıkla anlayamayacağı şekildedir. Bu anlamda Yer Bilimleri sektöründe kullanılan bazı İngilizce terimlerin Türkçe karşılıklarına ve anlamlarına değinelim.
Yer Bilimleri Sektöründe Kullanılan Bazı İngilizce Kelimeler
Sedimentology (Sedimentoloji): İngilizce bir terim olan Sedimentology, Türkçede Sedimentoloji olarak kullanılır. Tortulların (sedimanların) oluşumu, birikimi, taşınması ve dağılımıyla ilgilenen bir bilim dalıdır.
Stratigraphy (Stratigrafi): İngilizce bir kelime olan Stratigraphy, Türkçede Stratigrafi olarak geçmektedir. Taşların ve tabakaların birbirine olan göreceli yaşları ve özellikleriyle ilgilenen bilim dalıdır.
Paleontology (Paleontoloji): İngilizcede Paleontology olarak bilinen bu kelimenin Türkçe karşılığı Paleontoloji'dir. Fosil canlıların yaşam öykülerini ve insanın evrimini inceleyen bilim dalıdır.
Geophysics (Jeofizik): İngilizce kökenli bir kelime olan Geophysics, Türkçede Jeofizik olarak kullanılır. Yer bilimlerinin, dünyanın şekli, büyüklüğü, yapısı ve geçmişi hakkında bilgi veren bir alt dalıdır.
Petrology (Petroloji): Petrology, İngilizce bir terim olup Türkçe’de Petroloji şeklinde kullanılır. Kayaçların oluşumları, yapıları ve yoğunlukları hakkında bilgi veren bir bilim dalıdır.
Bu terimler, Yer Bilimleri sektöründe yer alan bireylerin sıkça kullanıldığı ve bilinmesi belleklerinde pek çok işlemi kolaylaştıracaktır. Genellikle İngilizce kökenli olan bu kelimeler, doğru bir Yer Bilimleri eğitimi almak ve ilerleyen dönemlerde sektörde profesyonel olarak yer almak için bilmek ve anlamak zorunda olduğumuz kelimelerdir.
Yer Bilimleri alanında çalışmak veya bu alanda eğitim almak her zaman sınırlı bir bilgi birikimini gerektirir. Bu bilgilerin çoğunluğu aynı zamanda uluslararası geçerliliği olan İngilizce terimlerle ifade edilir. Bu nedenle Yer Bilimleri profesyonelleri, kendi alanlarında daha başarılı olmak için bu İngilizce terimleri öğrenmeli ve kullanmalıdır. Bu makalede yer verilen terimler, Yer Bilimlerinde çalışanlar veya bu alanda çalışmayı hedefleyen kişiler için önemli bir başlangıç noktası olabilir.
Kaynakça:
- Earth Sciences. Encyclopædia Britannica. 29 April 2021.
- Yer Bilimleri (2013), Nature Publishing Group.
paleontoloji
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever thought about taking a course in paleontology? Amara: What's paleontology? Annika: It's the study of fossils and ancient life forms. It's really fascinating. Amara: That does sound interesting. What would I learn in such a course? Annika: You'd learn about the different eras of Earth's history, the evolution of different organisms, and the techniques used to study and identify fossils.
Türkçe: Annika: Hiç paleontoloji dersi almayı düşündün mü? Amara: Paleontoloji nedir? Annika: Fosillerin ve eski yaşam formlarının incelenmesidir. Gerçekten büyüleyici. Amara: Kulağa ilginç geliyor. Böyle bir kursta ne öğrenebilirim? Annika: Dünya tarihinin farklı dönemleri, farklı organizmaların evrimi ve fosilleri incelemek ve tanımlamak için kullanılan teknikler hakkında bilgi edinirsiniz.
jeomorfoloji
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you know geomorphology is a branch of physical geography? Amara: No, I didn't know that. What does geomorphology study? Annika: It studies the physical features of the Earth's surface, like landforms, rivers and mountains. Amara: Interesting. Does it also study the processes that shape these landforms? Annika: Yes, it looks at how they are created, maintained and changed over time.
Türkçe: Annika: Hey Amara, jeomorfolojinin fiziki coğrafyanın bir dalı olduğunu biliyor muydun? Amara: Hayır, bunu bilmiyordum. Jeomorfoloji neyi inceler? Annika: Yeryüzü şekilleri, nehirler ve dağlar gibi Dünya yüzeyinin fiziksel özelliklerini inceler. Amara: İlginç. Bu yeryüzü şekillerini şekillendiren süreçleri de inceliyor mu? Annika: Evet, zaman içinde nasıl oluştuklarını, korunduklarını ve değiştiklerini inceler.
sondaj kuyusu
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard about the new borehole being dug up in our neighborhood? Amara: Yes, I heard about it. I'm glad that the local government is taking initiative to provide us with clean water. Annika: Yeah, it's a great step forward. I'm looking forward to seeing the results. Amara: Me too. I'm sure it will provide us with a reliable source of water.
Türkçe: Annika: Mahallemizde kazılan yeni sondaj kuyusunu duydun mu? Amara: Evet, duydum. Yerel yönetimin bize temiz su sağlamak için inisiyatif almasına sevindim. Annika: Evet, bu ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Sonuçları görmek için sabırsızlanıyorum. Amara: Ben de. Eminim bize güvenilir bir su kaynağı sağlayacaktır.
litosfer
Örnek Paragraf: Annika: Hey, Amara, do you know what the lithosphere is? Amara: Sure, it's the outermost layer of the Earth's surface, composed of solid rock.
Türkçe: Annika: Hey, Amara, litosferin ne olduğunu biliyor musun? Amara: Elbette, Dünya yüzeyinin katı kayalardan oluşan en dış tabakasıdır.
manto
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, do you know what's under the mantle? Amara: No, I'm not sure. What do you think it is? Annika: I heard it's a secret chamber full of treasure! Amara: Wow, that sounds amazing. Do you think it's true? Annika: I'm not sure, but I'm sure going to find out!
Türkçe: Annika: Hey Amara, mantonun altında ne olduğunu biliyor musun? Amara: Hayır, emin değilim. Ne olduğunu düşünüyorsun? Annika: Hazine dolu gizli bir oda olduğunu duydum! Amara: Vay canına, kulağa harika geliyor. Sence doğru mu? Annika: Emin değilim ama öğreneceğimden eminim!
çekirdek
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, do you remember what we discussed in the core group meeting last week? Amara: Yes, I do. We talked about revamping the core strategies to increase efficiency.
Türkçe: Annika: Hey Amara, geçen hafta çekirdek grup toplantısında ne konuştuğumuzu hatırlıyor musun? Amara: Evet, hatırlıyorum. Verimliliği artırmak için temel stratejileri yenilemekten bahsetmiştik.
DEPREM
Örnek Paragraf: Annika: Did you feel that? It was an earthquake! Amara: Yeah, it was kind of scary. I'm glad it wasn't too strong.
Türkçe: Annika: Bunu hissettin mi? Deprem oldu! Amara: Evet, biraz korkutucuydu. Çok şiddetli olmadığına sevindim.
İFADE
Örnek Paragraf: Annika: I have to attend a deposition tomorrow. Amara: What is that for? Annika: It's a part of the lawsuit I'm involved in. I'm required to answer questions under oath. Amara: Wow, that sounds intense. Are you prepared? Annika: I've done my research and I'm as ready as I can be. Hopefully, it will all go smoothly.
Türkçe: Annika: Yarın bir ifadeye katılmam gerekiyor. Amara: Bu ne için? Annika: Dahil olduğum davanın bir parçası. Yemin altında sorulara cevap vermem gerekiyor. Amara: Vay canına, kulağa yoğun geliyor. Hazırlandın mı? Annika: Araştırmamı yaptım ve olabildiğince hazırım. Umarım her şey yolunda gider.
metamorfik
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of the term 'metamorphic'? Amara: No, what does it mean? Annika: Metamorphic rocks are formed when existing rocks are subjected to heat and pressure over time. Amara: Oh, so they change their form? Annika: Yes, exactly. The heat and pressure cause changes in the minerals and textures of the rocks.
Türkçe: Annika: 'Metamorfik' terimini hiç duydunuz mu? Amara: Hayır, ne anlama geliyor? Annika: Metamorfik kayaçlar, mevcut kayaçların zaman içinde ısı ve basınca maruz kalmasıyla oluşur. Amara: Oh, yani formlarını mı değiştiriyorlar? Annika: Evet, aynen öyle. Isı ve basınç, kayaların minerallerinde ve dokularında değişikliklere neden olur.
uyumsuzluk
Örnek Paragraf: Annika: What do you think about the unconformity of the new regulations? Amara: I think it's quite problematic. It's hard to adjust to such a sudden change.
Türkçe: Annika: Yeni düzenlemelerin uygunsuzluğu hakkında ne düşünüyorsunuz? Amara: Bence oldukça sorunlu. Bu kadar ani bir değişikliğe uyum sağlamak zor.
Jeoloji
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, have you decided what major to choose in college yet? Amara: Not yet, but I'm interested in geology. Annika: That's an interesting choice. What do you like about geology? Amara: I'm fascinated by the way it studies the Earth's structure and composition. I think it's a fascinating and complex field of study. Annika: Yeah, I can see why that would be appealing. What specific areas of geology do you want to focus on? Amara: I'm particularly interested in learning about the Earth's history and the different processes that have shaped the planet over time.
Türkçe: Annika: Hey Amara, üniversitede hangi bölümü seçeceğine karar verdin mi? Amara: Henüz değil ama jeolojiyle ilgileniyorum. Annika: Bu ilginç bir seçim. Jeolojinin nesini seviyorsun? Amara: Dünya'nın yapısını ve bileşimini inceleme şekli beni büyülüyor. Büyüleyici ve karmaşık bir çalışma alanı olduğunu düşünüyorum. Annika: Evet, bunun neden çekici olduğunu anlayabiliyorum. Jeolojinin hangi özel alanlarına odaklanmak istiyorsunuz? Amara: Özellikle Dünya'nın tarihini ve zaman içinde gezegeni şekillendiren farklı süreçleri öğrenmekle ilgileniyorum.
tektonik
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of plate tectonics? Amara: No, what is it? Annika: Plate tectonics is the study of the movement and interactions of the earth's lithospheric plates. Amara: That sounds interesting. What are the lithospheric plates? Annika: The lithospheric plates are pieces of the earth's outermost layer that move around on top of the mantle. They are responsible for the formation of mountains, volcanoes, and earthquakes. Amara: Wow, that's amazing! How do scientists study plate tectonics? Annika: Scientists use seismic waves, satellite imagery, and geological data to study the movements of the lithospheric plates. They can then use this data to predict future movements, and the potential effects they may have on the Earth's surface.
Türkçe: Annika: Levha tektoniği diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, nedir o? Annika: Levha tektoniği, dünyanın litosferik plakalarının hareket ve etkileşimlerinin incelenmesidir. Amara: Kulağa ilginç geliyor. Litosferik levhalar nedir? Annika: Litosferik levhalar, mantonun üzerinde hareket eden dünyanın en dış katmanının parçalarıdır. Dağların, volkanların ve depremlerin oluşumundan sorumludurlar. Amara: Vay canına, bu inanılmaz! Bilim insanları levha tektoniğini nasıl inceliyor? Annika: Bilim insanları litosferik plakaların hareketlerini incelemek için sismik dalgaları, uydu görüntülerini ve jeolojik verileri kullanırlar. Daha sonra bu verileri gelecekteki hareketleri ve bunların Dünya yüzeyi üzerindeki potansiyel etkilerini tahmin etmek için kullanabilirler.
sismoloji
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of seismology? Amara: Sure, it's the study of earthquakes, right? Annika: That's right. It's a fascinating field of science! Amara: Interesting. What all do they study? Annika: Seismologists look at seismic waves, the speed of the seismic waves, and the geological structure of the Earth, among other things. They use all of this information to better understand earthquakes.
Türkçe: Annika: Sismoloji diye bir şey duydun mu? Amara: Elbette, depremlerin incelenmesi, değil mi? Annika: Doğru. Büyüleyici bir bilim dalı! Amara: İlginç. Ne üzerinde çalışıyorlar? Annika: Sismologlar diğer şeylerin yanı sıra sismik dalgalara, sismik dalgaların hızına ve Dünya'nın jeolojik yapısına bakarlar. Tüm bu bilgileri depremleri daha iyi anlamak için kullanıyorlar.
stratigrafi
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you learn anything new in your earth science class today?
Amara: Yeah, we learned about stratigraphy—the study of rock layers and their formation.
Annika: That sounds fascinating, can you tell me more about it?
Amara: Sure! Stratigraphy looks at the physical and chemical characteristics of the different layers, as well as the fossils found within them, to better understand the history of a particular area and the way the landscape has evolved over time.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bugün yer bilimi dersinde yeni bir şey öğrendin mi?
Amara: Evet, stratigrafiyi öğrendik - kaya katmanlarının ve oluşumlarının incelenmesi.
Annika: Kulağa büyüleyici geliyor, bana biraz daha anlatabilir misiniz?
Amara: Elbette! Stratigrafi, belirli bir alanın tarihini ve peyzajın zaman içinde nasıl geliştiğini daha iyi anlamak için farklı katmanların fiziksel ve kimyasal özelliklerinin yanı sıra içlerinde bulunan fosillere de bakar.
Hidroloji
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you study hydrology for your geography exam? Amara: Yeah, I did. I learned a lot about the movement and distribution of water on Earth. Annika: That's really cool! I'm glad you got to learn about that. Amara: It was interesting to understand how the hydrological cycle works and the different stages of water. Annika: That sounds like a fascinating subject to learn about. Do you think you're ready for the exam? Amara: I think so. I've studied everything I need to know and I'm feeling pretty confident.
Türkçe: Annika: Hey Amara, coğrafya sınavın için hidroloji çalıştın mı? Amara: Evet, çalıştım. Suyun yeryüzündeki hareketi ve dağılımı hakkında çok şey öğrendim. Annika: Bu gerçekten harika! Bunu öğrenebildiğine sevindim. Amara: Hidrolojik döngünün nasıl işlediğini ve suyun farklı aşamalarını anlamak ilginçti. Annika: Öğrenmek için büyüleyici bir konuya benziyor. Sınava hazır olduğunu düşünüyor musun? Amara: Sanırım hazırım. Bilmem gereken her şeyi çalıştım ve kendime oldukça güveniyorum.
buzulbilim
Örnek Paragraf: Annika: I've been thinking about taking up a new hobby, and I think I'm going to try glaciology. Amara: Glaciology? What is that? Annika: It's the scientific study of glaciers. It covers the structure, behavior, and physical properties of glaciers and ice sheets. Amara: That sounds really interesting! What kind of activities does it involve? Annika: Well, it's mostly about observing and understanding snow, ice, and climate changes. There's a lot of research involved, as well as field work.
Türkçe: Annika: Yeni bir hobi edinmeyi düşünüyordum ve sanırım buzulbilimi deneyeceğim. Amara: Buzulbilim mi? Nedir o? Annika: Buzulların bilimsel olarak incelenmesidir. Buzulların ve buz tabakalarının yapısını, davranışlarını ve fiziksel özelliklerini kapsar. Amara: Kulağa gerçekten ilginç geliyor! Ne tür aktiviteler içeriyor? Annika: Çoğunlukla kar, buz ve iklim değişikliklerini gözlemlemek ve anlamakla ilgili. Saha çalışmasının yanı sıra çok sayıda araştırma da var.
oşinografi
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, have you ever taken a class in oceanography? Amara: Yes, I did. It was one of the most interesting courses I have ever taken. I learned so much about the ocean and its ecosystems. Annika: That's awesome! I've always been fascinated by the ocean, so I'm thinking about taking the class too. Do you think it's a good idea? Amara: Absolutely! It's a great opportunity to learn more about the ocean, and it's also a fun class. You'll definitely enjoy it.
Türkçe: Annika: Hey Amara, hiç oşinografi dersi aldın mı? Amara: Evet, aldım. Şimdiye kadar aldığım en ilginç derslerden biriydi. Okyanus ve ekosistemleri hakkında çok şey öğrendim. Annika: Bu harika! Okyanus beni her zaman büyülemiştir, bu yüzden ben de bu dersi almayı düşünüyorum. Sizce bu iyi bir fikir mi? Amara: Kesinlikle! Okyanus hakkında daha fazla şey öğrenmek için harika bir fırsat ve aynı zamanda eğlenceli bir ders. Kesinlikle keyif alacaksınız.
meteoroloji
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you know that meteorology is the study of the atmosphere? Amara: Wow, that's so cool! I didn't know that. What all does that include? Annika: Well, it includes things like studying the weather, climate, and air pollution. Amara: Interesting! So meteorologists must know a lot about the environment. Annika: Yes, they do! They have to have a deep understanding of the atmosphere and its effects on our planet.
Türkçe: Annika: Hey Amara, meteorolojinin atmosferi inceleyen bir bilim dalı olduğunu biliyor muydun? Amara: Vay canına, bu çok havalı! Ben de bilmiyordum. Tüm bunlar neleri içeriyor? Annika: Hava durumunu, iklimi ve hava kirliliğini incelemek gibi şeyleri içerir. Amara: İlginç! Yani meteorologlar çevre hakkında çok şey biliyor olmalı. Annika: Evet, biliyorlar! Atmosfer ve onun gezegenimiz üzerindeki etkileri hakkında derin bir anlayışa sahip olmaları gerekiyor.
volkanoloji
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever heard of volcanology? Amara: No, I haven't! What's that? Annika: Volcanology is the scientific study of volcanoes, lava, and other related topics. Amara: That sounds really interesting! Are there any universities that offer courses in volcanology? Annika: Absolutely! Many universities offer specialized courses in volcanology and related fields.
Türkçe: Annika: Volkanoloji diye bir şey duydun mu hiç? Amara: Hayır, duymadım! O nedir? Annika: Volkanoloji, volkanlar, lavlar ve diğer ilgili konuların bilimsel olarak incelenmesidir. Amara: Kulağa gerçekten ilginç geliyor! Volkanoloji alanında ders veren üniversiteler var mı? Annika: Var: Kesinlikle var! Birçok üniversite volkanoloji ve ilgili alanlarda özel kurslar sunmaktadır.
jeokimya
Örnek Paragraf: Annika: Have you taken geochemistry yet? Amara: Yes, I did last semester. It was really interesting. Annika: What did you think about the course? Amara: I really enjoyed it. It was great to learn about all the different elements and how they interact with each other in the environment. Annika: That sounds really fascinating. Are there any particular topics that stood out to you? Amara: Definitely! I found the section on geochemical cycles to be particularly engaging. It was interesting to see how all the elements cycle through the environment, and how humans can interact with those cycles.
Türkçe: Annika: Jeokimya dersi aldın mı? Amara: Evet, geçen dönem aldım. Gerçekten çok ilginçti. Annika: Ders hakkında ne düşünüyorsun? Amara: Gerçekten çok keyif aldım. Tüm farklı elementleri ve bunların çevrede birbirleriyle nasıl etkileşime girdiklerini öğrenmek harikaydı. Annika: Kulağa gerçekten büyüleyici geliyor. Sizin için öne çıkan belirli konular var mı? Amara: Kesinlikle! Jeokimyasal döngülerle ilgili bölümü özellikle ilgi çekici buldum. Tüm elementlerin çevrede nasıl döndüğünü ve insanların bu döngülerle nasıl etkileşime girebileceğini görmek ilginçti.
jeofi̇zi̇k
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of the field of geophysics? Amara: No, I'm not familiar with it. What is it? Annika: Geophysics is a branch of earth science that studies the physical properties and processes of the Earth. Amara: Interesting! What kind of physical properties and processes does it cover? Annika: Geophysics covers a wide range of topics, from seismology to the study of gravity and magnetic fields. It also looks at the Earth's internal structure, its interaction with the atmosphere, and its oceans.
Türkçe: Annika: Jeofizik alanını hiç duydunuz mu? Amara: Hayır, aşina değilim. Nedir o? Annika: Jeofizik, Dünya'nın fiziksel özelliklerini ve süreçlerini inceleyen bir yer bilimi dalıdır. Amara: İlginç! Ne tür fiziksel özellikleri ve süreçleri kapsar? Annika: İlginç! Jeofizik, sismolojiden yerçekimi ve manyetik alanların incelenmesine kadar çok çeşitli konuları kapsar. Ayrıca Dünya'nın iç yapısına, atmosferle etkileşimine ve okyanuslarına da bakar.
jeokronoloji
Örnek Paragraf: Annika: Hi Amara, did you hear about geochronology? Amara: No, what is it? Annika: Geochronology is the science of determining the age of rocks, fossils, and sediments. Amara: Wow, that sounds so interesting! How does it work? Annika: Well, geochronologists use a variety of techniques to measure the age of rocks, such as radiometric dating, paleomagnetic dating, and dendrochronology. Amara: That's incredible! I'd love to learn more about it. Annika: Absolutely! Why don't we look up some resources online and see what we can find out?
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, jeokronolojiyi duydun mu? Amara: Hayır, nedir bu? Annika: Jeokronoloji, kayaların, fosillerin ve tortuların yaşını belirleme bilimidir. Amara: Vay canına, kulağa çok ilginç geliyor! Nasıl çalışıyor? Annika: Jeokronologlar kayaların yaşını ölçmek için radyometrik tarihleme, paleomanyetik tarihleme ve dendrokronoloji gibi çeşitli teknikler kullanırlar. Amara: Bu inanılmaz! Bu konuda daha fazla şey öğrenmek isterim. Annika: Kesinlikle! Neden internette bazı kaynaklara bakıp neler bulabileceğimize bakmıyoruz?
sismometri
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, have you heard of seismometry? Amara: No, what is it? Annika: Seismometry is the scientific study of earthquakes and seismic activity. It relies on the measurements of seismic waves in order to gain a better understanding of the Earth's interior. Annika: It's a fascinating field of study, and one that can help us better prepare for and respond to earthquakes. Amara: Wow, that's really interesting. How does it work? Annika: Well, seismometers measure the strength and direction of seismic waves that are created by earthquakes. The data is then analyzed to gain insights into the magnitude, location, and cause of the earthquake.
Türkçe: Annika: Hey Amara, sismometri diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, nedir o? Annika: Sismometri, depremlerin ve sismik aktivitelerin bilimsel olarak incelenmesidir. Dünya'nın içini daha iyi anlamak için sismik dalgaların ölçümlerine dayanır. Annika: Bu büyüleyici bir çalışma alanı ve depremlere daha iyi hazırlanmamıza ve müdahale etmemize yardımcı olabilecek bir alan. Amara: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Nasıl çalışıyor? Annika: Sismometreler depremlerin yarattığı sismik dalgaların gücünü ve yönünü ölçer. Veriler daha sonra depremin büyüklüğü, yeri ve nedeni hakkında bilgi edinmek için analiz edilir.
LİTOLOJİ
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you hear about the new research on the lithology of the area? Amara: I sure did! I'm so excited to see what they find out. What do you think they'll discover? Annika: I'm not sure, but I'm hoping they'll uncover some interesting facts about the rock formations in the region. Amara: That would be great! I'm looking forward to reading the results of their study.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bölgenin litolojisi üzerine yapılan yeni araştırmayı duydun mu? Amara: Elbette duydum! Ne bulacaklarını görmek için çok heyecanlıyım. Sence ne keşfedecekler? Annika: Emin değilim ama bölgedeki kaya oluşumları hakkında bazı ilginç gerçekleri ortaya çıkaracaklarını umuyorum. Amara: Bu harika olurdu! Çalışmalarının sonuçlarını okumayı dört gözle bekliyorum.
sedimantoloji
Örnek Paragraf: Annika: Have you been keeping up with the latest research in sedimentology?
Amara: Yes, I have been. What have you found interesting?
Annika: I find the discussion around the stratigraphic changes in the sedimentary record intriguing.
Amara: Yes, it's fascinating to see how the environment has changed over time.
Türkçe: Annika: Sedimantoloji alanındaki son araştırmaları takip ediyor musunuz?
Amara: Evet, gittim. Neyi ilginç buldun?
Annika: Sedimanter kayıtlardaki stratigrafik değişikliklerle ilgili tartışmayı ilgi çekici buluyorum.
Amara: Evet, çevrenin zaman içinde nasıl değiştiğini görmek büyüleyici.
mineraloji
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, what class are you taking this semester? Amara: I'm taking Mineralogy. Annika: Whoa, that sounds like a really interesting subject! What have you learned so far? Amara: We've been studying the physical and chemical properties of minerals, as well as their classification and identification. Annika: Wow, that sounds really cool! What's your favorite mineral so far? Amara: I'm really fascinated by quartz. It's so versatile, and it has so many different uses.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu dönem hangi dersi alıyorsun? Amara: Mineraloji alıyorum. Annika: Vay, bu gerçekten ilginç bir konuya benziyor! Şimdiye kadar ne öğrendin? Amara: Minerallerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin yanı sıra sınıflandırılmaları ve tanımlanmaları üzerinde çalışıyoruz. Annika: Vay canına, kulağa gerçekten harika geliyor! Şimdiye kadar en sevdiğin mineral hangisi? Amara: Kuvars beni gerçekten büyülüyor. Çok yönlü ve pek çok farklı kullanım alanı var.
petroloji
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever heard of petrology? Amara: No, what is it? Annika: Petrology is the study of rocks and the processes involved in their formation. Amara: Interesting! So what kind of processes do petrology experts focus on? Annika: They usually focus on Earth's internal processes such as tectonics, magmatism, and metamorphism. They also study the composition and texture of rocks to better understand their origins.
Türkçe: Annika: Petrolojiyi hiç duydun mu? Amara: Hayır, nedir o? Annika: Petroloji, kayaçların ve onların oluşumunda yer alan süreçlerin incelenmesidir. Amara: İlginç! Peki petroloji uzmanları ne tür süreçlere odaklanır? Annika: Genellikle tektonik, magmatizma ve metamorfizma gibi Dünya'nın iç süreçlerine odaklanırlar. Ayrıca kökenlerini daha iyi anlamak için kayaların bileşimini ve dokusunu da incelerler.
topografya
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever studied topography? Amara: Yes, I did a project on it in school. I found it really fascinating. Annika: What did you find most interesting about it? Amara: I liked learning about the features of different landscapes and how they affect the environment. It was a great way to explore the natural world.
Türkçe: Annika: Hiç topografya çalıştınız mı? Amara: Evet, okulda bununla ilgili bir proje yapmıştım. Gerçekten büyüleyici bulmuştum. Annika: Bu konuda en ilginç bulduğunuz şey neydi? Amara: Farklı manzaraların özelliklerini ve bunların çevreyi nasıl etkilediğini öğrenmek hoşuma gitti. Doğal dünyayı keşfetmek için harika bir yoldu.
jeomanyetik
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you know the Earth is protected from solar winds by its geomagnetic field? Amara: Wow, that's fascinating! I never knew that. What does the geomagnetic field do? Annika: It helps protect us from the sun's radiation and other dangerous particles. It also causes the auroras we sometimes see in the night sky. Amara: That's so cool! I've always wanted to see the auroras. Annika: You should definitely plan a trip to the Arctic to see them. They're really beautiful!
Türkçe: Annika: Hey Amara, Dünya'nın jeomanyetik alanı sayesinde güneş rüzgarlarından korunduğunu biliyor muydun? Amara: Vay canına, bu büyüleyici! Bunu hiç bilmiyordum. Jeomanyetik alan ne işe yarar? Annika: Bizi güneşin radyasyonundan ve diğer tehlikeli parçacıklardan korumaya yardımcı olur. Ayrıca bazen gece gökyüzünde gördüğümüz auroralara da neden olur. Amara: Bu çok havalı! Her zaman auroraları görmek istemişimdir. Annika: Onları görmek için kesinlikle Kuzey Kutbu'na bir gezi planlamalısın. Gerçekten çok güzeller!
sismogram
Örnek Paragraf: Annika: Have you seen the seismogram readings from the last earthquake? Amara: No, I haven't. What does it show? Annika: It shows that the epicenter was located in a remote area and the magnitude of the quake was about 6.2 on the Richter scale. Amara: Wow, that's huge! What can we do to prepare for a similar event in the future? Annika: We need to make sure our homes and buildings are properly secured and prepare for potential aftershocks.
Türkçe: Annika: Son depremin sismogram sonuçlarını gördün mü? Amara: Hayır, görmedim. Ne gösteriyor? Annika: Merkez üssünün uzak bir bölgede olduğunu ve depremin büyüklüğünün Richter ölçeğine göre yaklaşık 6.2 olduğunu gösteriyor. Amara: Vay canına, bu çok büyük! Gelecekte benzer bir olaya hazırlanmak için ne yapabiliriz? Annika: Evlerimizin ve binalarımızın uygun şekilde korunduğundan emin olmalı ve olası artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olmalıyız.
Tsunami
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard about the tsunami that hit the coast of Japan? Amara: Yes, I heard about the devastating destruction it caused. I'm so sorry for the people who were affected. Annika: Me too. I can't imagine what it must be like to have to experience something like that. Amara: It's heartbreaking. Thankfully, relief efforts have been able to provide assistance to those in need.
Türkçe: Annika: Japonya kıyılarını vuran tsunamiyi duydunuz mu? Amara: Evet, neden olduğu yıkımı duydum. Etkilenen insanlar için çok üzgünüm. Annika: Ben de: Ben de çok üzüldüm. Böyle bir şey yaşamak zorunda kalmanın nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemiyorum. Amara: Bu yürek parçalayıcı. Neyse ki, yardım çabaları ihtiyacı olanlara yardım sağlayabildi.
toprak kayması
Örnek Paragraf: Annika: Did you hear that there was a landslide over on the other side of town?
Amara: No, I hadn't heard that. What kind of damage did it cause?
Annika: It's too early to tell, but it looks like some of the homes in that area were affected. We should keep an eye on the news to find out more.
Türkçe: Annika: Şehrin diğer tarafında toprak kayması olduğunu duydun mu?
Amara: Hayır, bunu duymamıştım. Ne tür bir hasara neden oldu?
Annika: Bunu söylemek için henüz çok erken ama görünüşe göre o bölgedeki bazı evler etkilenmiş. Daha fazla bilgi edinmek için haberleri takip etmeliyiz.
Erozyon
Örnek Paragraf: Annika: We've been seeing a lot of erosion in the area lately, don't you think? Amara: Yes, I've noticed the same thing. It's a shame to watch the land wear away like that. What do you think is causing it? Annika: Well, I've heard that a lot of it is due to the heavy rain storms we've been having. The water washes away the soil and doesn't let it replenish. Amara: That's a real problem. We should look into ways to prevent further erosion.
Türkçe: Annika: Son zamanlarda bölgede çok fazla erozyon görüyoruz, sizce de öyle değil mi? Amara: Evet, ben de aynı şeyi fark ettim. Toprağın bu şekilde aşınmasını izlemek utanç verici. Sizce buna ne sebep oluyor? Annika: Duyduğuma göre bunun büyük bir kısmı yaşadığımız şiddetli yağmur fırtınalarından kaynaklanıyormuş. Su toprağı yıkıyor ve yenilenmesine izin vermiyor. Amara: Bu gerçek bir sorun. Daha fazla erozyonu önlemenin yollarını aramalıyız.
akifer
Örnek Paragraf: Annika: Did you know that an aquifer is a source of groundwater? Amara: No, I didn't know that. How does it work? Annika: Well, an aquifer is an underground layer of rock and soil that stores water. This water can be accessed by drilling wells. Amara: Interesting. So, the water from an aquifer is a renewable resource? Annika: Yes, it is! The water from aquifers is constantly being replenished, so it's a great source of fresh water for communities.
Türkçe: Annika: Akiferin bir yeraltı suyu kaynağı olduğunu biliyor muydunuz? Amara: Hayır, bunu bilmiyordum. Nasıl çalışıyor? Annika: Akifer, suyu depolayan kaya ve topraktan oluşan bir yeraltı tabakasıdır. Bu suya sondaj kuyuları açılarak erişilebilir. Amara: İlginç. Yani bir akiferden gelen su yenilenebilir bir kaynak mı? Annika: Evet, öyle! Akiferlerden gelen su sürekli olarak yenilenir, bu nedenle toplumlar için harika bir tatlı su kaynağıdır.
aquitard
Örnek Paragraf: Annika: What is an aquitard? Amara: An aquitard is an impermeable layer of soil, rock, or sediment that restricts the movement of groundwater.
Türkçe: Annika: Akitard nedir? Amara: Akitard, yeraltı suyunun hareketini kısıtlayan geçirimsiz bir toprak, kaya veya tortu tabakasıdır.
gayzer
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever seen a geyser? Amara: Yes, I saw one in Yellowstone National Park. It was amazing to see the water shooting up into the air with such force! Annika: Wow, that sounds incredible! What did you think of the sound it made? Amara: It was loud and almost otherworldly, like the Earth was trying to speak to us.
Türkçe: Annika: Hiç gayzer gördün mü? Amara: Evet, Yellowstone Ulusal Parkı'nda bir tane görmüştüm. Suyun böyle bir güçle havaya fırladığını görmek inanılmazdı! Annika: Vay canına, kulağa inanılmaz geliyor! Çıkardığı ses hakkında ne düşünüyorsun? Amara: Gürültülü ve neredeyse uhreviydi, sanki Dünya bizimle konuşmaya çalışıyordu.
hata
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, is this your fault? Amara: What do you mean? Annika: This mess in the kitchen, it looks like it was caused by you. Amara: No, it wasn't me! I didn't do it. Annika: Then whose fault is it? Amara: I'm not sure, it could have been anyone.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu senin hatan mı? Amara: Ne demek istiyorsun? Annika: Mutfaktaki bu dağınıklığa sen sebep olmuşsun gibi görünüyor. Amara: Hayır, ben yapmadım! Ben yapmadım. Annika: O zaman kimin hatası? Amara: Emin değilim, herhangi biri olabilir.
katlayın
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, what do you think of this shirt? Amara: It looks really nice! I love the way it folds around the neckline.
Türkçe: Annika: Hey Amara, bu gömlek hakkında ne düşünüyorsun? Amara: Gerçekten güzel görünüyor! Yakasının etrafındaki kıvrımlara bayıldım.
magmatik
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you know that igneous rocks are the most common type of rock on the Earth's surface? Amara: No way! What makes them so special? Annika: Well, they're formed from cooled and solidified magma or lava. Amara: That's so cool! So what types of rocks are formed from igneous rocks? Annika: Granite, basalt and pumice are some examples.
Türkçe: Annika: Hey Amara, magmatik kayaçların Dünya yüzeyindeki en yaygın kayaç türü olduğunu biliyor muydun? Asla! Onları bu kadar özel yapan nedir? Annika: Soğumuş ve katılaşmış magma veya lavdan oluşurlar. Amara: Bu çok havalı! Peki magmatik kayaçlardan ne tür kayaçlar oluşur? Annika: Granit, bazalt ve pomza bazı örneklerdir.
tortul
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard about sedimentary rocks? Amara: No, I haven't. What are they? Annika: Sedimentary rocks form as layers of sediment build up over time. They are formed when tiny pieces of sand, mud, and pebbles are deposited by water, wind, or ice. Over millions of years, layers of rocks are formed over these pieces, forming a sedimentary rock.
Türkçe: Annika: Tortul kayaçlar hakkında bir şey duydun mu? Amara: Hayır, duymadım. Nedir onlar? Annika: Tortul kayaçlar, tortu katmanlarının zaman içinde birikmesiyle oluşur. Küçük kum, çamur ve çakıl parçalarının su, rüzgar veya buz tarafından biriktirilmesiyle oluşurlar. Milyonlarca yıl boyunca, bu parçaların üzerinde kaya katmanları oluşur ve tortul bir kaya oluşturur.
ayrışma
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of the process of weathering? Amara: Yes, I have. Weathering is the process of breaking down rocks and minerals into smaller particles due to exposure to wind, water, and other elements. Annika: Exactly. And when these particles are eroded, they are carried away by rivers and streams, which eventually end up in the ocean. Amara: Wow, that's really interesting. So, this is how the land is constantly changing and evolving? Annika: Yes, it definitely is. Weathering is a natural process that helps to shape the land around us.
Türkçe: Annika: Yıpranma sürecini duymuş muydunuz? Amara: Evet, duydum. Ayrışma, kayaların ve minerallerin rüzgar, su ve diğer elementlere maruz kalması nedeniyle daha küçük parçacıklara ayrılması sürecidir. Annika: Kesinlikle. Ve bu parçacıklar aşındığında, nehirler ve akarsular tarafından taşınırlar ve sonunda okyanusa ulaşırlar. Amara: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Yani toprak bu şekilde sürekli değişiyor ve gelişiyor mu? Annika: Evet, kesinlikle öyle. Ayrışma, etrafımızdaki araziyi şekillendirmeye yardımcı olan doğal bir süreçtir.
stratigrafik
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you know about stratigraphic columns? Amara: No! What are they? Annika: Stratigraphic columns are used to represent the sequence of rocks layers in a particular area. Amara: Interesting! How do they work? Annika: Stratigraphic columns arrange the rock layers in an order from oldest to youngest. This helps geologists to study the different layers of rocks in that particular area and the age of each layer.
Türkçe: Annika: Hey Amara, stratigrafik sütunları biliyor muydun? Amara: Hayır! Nedir onlar? Annika: Stratigrafik sütunlar, belirli bir alandaki kaya katmanlarının sırasını temsil etmek için kullanılır. Amara: İlginç! Nasıl çalışıyorlar? Annika: Stratigrafik sütunlar kaya katmanlarını en yaşlıdan en gence doğru sıralar. Bu, jeologların belirli bir alandaki farklı kaya katmanlarını ve her katmanın yaşını incelemelerine yardımcı olur.
izotop
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you hear about the new isotope they just discovered? Amara: No, what's an isotope? Annika: It's an atom with the same number of protons but different number of neutrons. It's an unstable form of an element. Amara: Wow, so what can it be used for? Annika: Scientists are hoping to use it for medical treatments and to study the structure of molecules.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni keşfettikleri izotopu duydun mu? Amara: Hayır, izotop nedir? Annika: Aynı sayıda protona ama farklı sayıda nötrona sahip bir atomdur. Bir elementin kararsız bir formu. Amara: Vay canına, peki ne için kullanılabilir? Annika: Bilim insanları bunu tıbbi tedavilerde ve moleküllerin yapısını incelemek için kullanmayı umuyor.
jeotermal
Örnek Paragraf: Annika: Hey, Amara, did you know that geothermal energy is a renewable energy source? Amara: No, I didn't! How does it work? Annika: Geothermal energy is created by tapping into the natural heat from the Earth's core. It's then used to heat buildings or generate electricity.
Türkçe: Annika: Hey, Amara, jeotermal enerjinin yenilenebilir bir enerji kaynağı olduğunu biliyor muydun? Amara: Hayır, bilmiyordum! Nasıl çalışıyor? Annika: Jeotermal enerji, Dünya'nın çekirdeğinden gelen doğal ısıdan yararlanılarak oluşturulur. Daha sonra binaları ısıtmak veya elektrik üretmek için kullanılır.
jeodezi
Örnek Paragraf: Annika: Have you been studying geodesy in your geography class lately? Amara: Yes, I have been learning all about it. We've been studying the history and applications of geodesy. Annika: Wow, that sounds really interesting. Can you explain what geodesy is? Amara: Sure! Geodesy is the science of measuring and understanding the shape and size of the earth. It's used to determine the geographical coordinates of points on the earth's surface. Annika: Fascinating! What kind of methods do geodesists use to measure and determine these coordinates? Amara: They use a variety of methods such as satellite positioning systems, triangulation, and gravity measurements.
Türkçe: Annika: Son zamanlarda coğrafya dersinde jeodezi çalıştın mı? Amara: Evet, bu konuda her şeyi öğreniyorum. Jeodezinin tarihini ve uygulamalarını inceliyoruz. Annika: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Jeodezinin ne olduğunu açıklayabilir misiniz? Amara: Elbette! Jeodezi, dünyanın şeklini ve boyutunu ölçme ve anlama bilimidir. Dünya yüzeyindeki noktaların coğrafi koordinatlarını belirlemek için kullanılır. Annika: Büyüleyici! Jeodezistler bu koordinatları ölçmek ve belirlemek için ne tür yöntemler kullanıyorlar? Amara: Uydu konumlandırma sistemleri, üçgenleme ve yerçekimi ölçümleri gibi çeşitli yöntemler kullanıyorlar.
Hidrojeoloji
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you hear about the hydrogeology lecture in our college? Amara: No, what is it about? Annika: It's about the study of the movement, distribution, and quality of water on our planet. Amara: That sounds interesting, I'm definitely going to attend the lecture.
Türkçe: Annika: Hey Amara, üniversitemizdeki hidrojeoloji dersini duydun mu? Amara: Hayır, ne hakkında? Annika: Gezegenimizdeki suyun hareketi, dağılımı ve kalitesinin incelenmesiyle ilgili. Amara: Kulağa ilginç geliyor, kesinlikle derse katılacağım.
jeotekni̇k
Örnek Paragraf: Annika: Hey, Amara. What are you working on? Amara: I'm doing a project on geotechnical engineering. Annika: Geotechnical engineering? What is that exactly? Amara: It's a branch of civil engineering that deals with the behavior of earth materials. It's used to assess the stability of structures, like bridges, buildings and tunnels. Annika: Wow, that sounds really interesting. So what kind of things do you do in geotechnical engineering? Amara: We do a lot of things, like soil testing, analyzing soil properties, and designing foundations for structures. We also use specialized software to analyze data.
Türkçe: Hey, Amara. Ne üzerinde çalışıyorsun? Amara: Geoteknik mühendisliği üzerine bir proje yapıyorum. Annika: Geoteknik mühendisliği mi? Tam olarak nedir o? Amara: İnşaat mühendisliğinin toprak malzemelerinin davranışıyla ilgilenen bir dalı. Köprüler, binalar ve tüneller gibi yapıların stabilitesini değerlendirmek için kullanılır. Annika: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Peki geoteknik mühendisliğinde ne tür işler yapıyorsunuz? Amara: Zemin testi, zemin özelliklerinin analizi ve yapılar için temel tasarımı gibi pek çok şey yapıyoruz. Ayrıca verileri analiz etmek için özel yazılımlar kullanıyoruz.
jeoistatistik
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of geostatistics? Amara: No, what is it? Annika: It's a branch of statistics that uses spatial data to analyze geographic information. It's used to make predictions about how phenomena are distributed spatially. Amara: Interesting. How can geostatistics be used? Annika: It can be used to study the spread of diseases, to understand urban development and to analyze natural resources. It can also be used in fields like marketing and economics. Amara: That's really cool. I think I'll look into geostatistics more!
Türkçe: Annika: Jeoistatistiği duydun mu? Amara: Hayır, nedir bu? Annika: Coğrafi bilgileri analiz etmek için mekansal verileri kullanan bir istatistik dalıdır. Olayların mekansal olarak nasıl dağıldığı hakkında tahminlerde bulunmak için kullanılır. Amara: İlginç. Jeoistatistik nasıl kullanılabilir? Annika: Hastalıkların yayılmasını incelemek, kentsel gelişimi anlamak ve doğal kaynakları analiz etmek için kullanılabilir. Ayrıca pazarlama ve ekonomi gibi alanlarda da kullanılabilir. Amara: Bu gerçekten harika. Sanırım jeoistatistiği daha fazla araştıracağım!
çökme
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard about the subsidence that occurred near our area? Amara: Yes, I heard about it last week. It caused quite a bit of damage, didn't it? Annika: Yeah, I heard that it caused some buildings to collapse and other structural damage. Amara: That's terrible! I'm just glad that no one was hurt. Annika: Yeah, me too. I'm hoping that the city takes steps to prevent this kind of thing from happening again. Amara: Absolutely, we need to take steps to protect ourselves from natural disasters like this.
Türkçe: Annika: Bölgemiz yakınlarında meydana gelen çökme olayını duydunuz mu? Amara: Evet, geçen hafta duydum. Oldukça büyük bir hasara neden oldu, değil mi? Annika: Evet, bazı binaların çökmesine ve diğer yapısal hasarlara neden olduğunu duydum. Amara: Bu korkunç! Kimsenin yaralanmamasına sevindim. Annika: Evet, ben de. Umarım şehir bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli adımları atar. Amara: Kesinlikle, kendimizi bu gibi doğal afetlerden korumak için adımlar atmamız gerekiyor.
biyocoğrafya
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of biogeography? Amara: No, I haven't. What is it? Annika: It's the study of the distribution of living organisms and the processes that influence them. Amara: Interesting! What kind of processes does it explore? Annika: It looks at the physical, chemical, and biological factors, such as climate change, migration, and evolution, that can affect the distribution of organisms.
Türkçe: Annika: Biyocoğrafya diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, duymadım. Nedir o? Annika: Canlı organizmaların dağılımı ve onları etkileyen süreçlerin incelenmesidir. Amara: İlginç! Ne tür süreçleri araştırıyor? Annika: Organizmaların dağılımını etkileyebilecek iklim değişikliği, göç ve evrim gibi fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörleri inceler.
jeobi̇yoloji̇
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, have you heard about geobiology? Amara: No, what is it? Annika: It's the study of the interactions between the Earth's physical environment and living organisms. Amara: Wow, that sounds interesting. What kind of research do they do in geobiology? Annika: They research things like the effects of climate change on organisms, the influence of physical conditions on evolutionary processes, and the impact of human activities on ecosystems.
Türkçe: Annika: Hey Amara, jeobiyolojiyi duydun mu? Amara: Hayır, nedir o? Annika: Dünya'nın fiziksel çevresi ile canlı organizmalar arasındaki etkileşimlerin incelenmesidir. Amara: Vay canına, kulağa ilginç geliyor. Jeobiyolojide ne tür araştırmalar yapıyorlar? Annika: İklim değişikliğinin organizmalar üzerindeki etkileri, fiziksel koşulların evrimsel süreçler üzerindeki etkisi ve insan faaliyetlerinin ekosistemler üzerindeki etkisi gibi şeyleri araştırıyorlar.
jeolojik tehlikeler
Örnek Paragraf: Annika: Hey, Amara! Did you hear about the new research on geohazards? Amara: No, what did they find out? Annika: Apparently, climate change is causing an increase in the frequency and intensity of geohazards, like landslides and earthquakes. Amara: That's really concerning. What else did they discover? Annika: The study also found that geohazards could cause significant economic losses, particularly in developing countries. Amara: That's really worrying. We need to find ways to reduce the risk of geohazards and protect those most vulnerable to them.
Türkçe: Hey, Amara! Jeolojik tehlikelerle ilgili yeni araştırmayı duydun mu? Amara: Hayır, ne bulmuşlar? Annika: Görünüşe göre iklim değişikliği, toprak kaymaları ve depremler gibi jeolojik tehlikelerin sıklığında ve yoğunluğunda artışa neden oluyor. Amara: Bu gerçekten endişe verici. Başka neler keşfettiler? Annika: Çalışma ayrıca jeolojik tehlikelerin özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli ekonomik kayıplara neden olabileceğini ortaya koydu. Amara: Bu gerçekten endişe verici. Jeolojik tehlike riskini azaltmanın ve bu tehlikelere karşı en savunmasız olanları korumanın yollarını bulmamız gerekiyor.
jeomikrobiyoloji
Örnek Paragraf: Annika: Have you been researching geomicrobiology lately? Amara: Yes, I have! I'm really interested in the field and wanted to gain more knowledge. What about you? Annika: I just started looking into it. I'm curious to learn more about how microorganisms can interact with their environment through physical and chemical processes.
Türkçe: Annika: Son zamanlarda jeomikrobiyoloji üzerine araştırma yaptınız mı? Amara: Evet, araştırdım! Bu alanla gerçekten ilgileniyorum ve daha fazla bilgi edinmek istedim. Peki ya siz? Annika: Ben de yeni araştırmaya başladım. Mikroorganizmaların fiziksel ve kimyasal süreçler yoluyla çevreleriyle nasıl etkileşime girebildikleri hakkında daha fazla bilgi edinmeyi merak ediyorum.
paleocoğrafya
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of the term paleogeography? Amara: No, what does it mean? Annika: Paleogeography is the study of the geography of the Earth in the past. It looks at how landmasses, waterways and climates have changed over time. Amara: Wow, that sounds really interesting. How do they measure these changes? Annika: They use evidence from fossils, plate tectonics and geological records to reconstruct the paleogeography of the Earth.
Türkçe: Annika: Paleocoğrafya terimini hiç duydunuz mu? Amara: Hayır, ne anlama geliyor? Annika: Paleocoğrafya, Dünya'nın geçmişteki coğrafyasının incelenmesidir. Kara parçalarının, su yollarının ve iklimlerin zaman içinde nasıl değiştiğine bakar. Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Bu değişiklikleri nasıl ölçüyorlar? Annika: Dünyanın paleocoğrafyasını yeniden inşa etmek için fosillerden, levha tektoniğinden ve jeolojik kayıtlardan elde edilen kanıtları kullanıyorlar.
jeotektonik
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of geotectonics? Amara: No, what is it? Annika: Geotectonics is the study of plate tectonics and the structure and evolution of the Earth's lithosphere. Amara: Interesting, so how is it different from regular tectonics? Annika: Well, while regular tectonics studies the structure of the Earth's plates, geotectonics looks at how those plates interact and affect the Earth's lithosphere. It's a more comprehensive study of the Earth's structure and how it has evolved over time.
Türkçe: Annika: Jeotektonik diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, nedir o? Annika: Jeotektonik, levha tektoniği ve Dünya'nın litosferinin yapısı ve evrimi üzerine yapılan bir çalışmadır. Amara: İlginç, peki normal tektonikten farkı nedir? Annika: Normal tektonik Dünya'nın plakalarının yapısını incelerken, jeotektonik bu plakaların nasıl etkileşime girdiğine ve Dünya'nın litosferini nasıl etkilediğine bakar. Bu, Dünya'nın yapısı ve zaman içinde nasıl geliştiğine dair daha kapsamlı bir çalışmadır.
iklim değişikliği
Örnek Paragraf: Annika: Did you hear about the new findings on climate change? Amara: Yeah, it's unbelievable how much our environment is changing. Annika: I know, I think we are all going to have to start making changes to our lifestyles in order to help reduce the effects of climate change. Amara: Yeah, I think it's important to do our part in order to protect the planet.
Türkçe: Annika: İklim değişikliğiyle ilgili yeni bulguları duydunuz mu? Amara: Evet, çevremizin bu kadar değişiyor olması inanılmaz. Annika: Biliyorum, sanırım hepimiz iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yardımcı olmak için yaşam tarzlarımızda değişiklikler yapmaya başlamak zorunda kalacağız. Amara: Evet, gezegeni korumak için üzerimize düşeni yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
buzullaşma
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard about the current glaciation in the Arctic? Amara: Yes! It's really concerning. It's happening at a much faster rate than expected.
Türkçe: Annika: Kuzey Kutbu'ndaki mevcut buzullaşmayı duydunuz mu? Amara: Evet! Bu gerçekten endişe verici. Beklenenden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor.
tuzluluk
Örnek Paragraf: Annika: Hi Amara, what have you been up to? Amara: Hi Annika, I've been doing some research on salinity. Annika: Salinity? What is that about? Amara: It's the measure of the amount of salt dissolved in a given volume of water. It's important for aquatic ecosystems. Annika: Interesting! How does it affect the environment? Amara: Well, the salinity of the water can determine the types of plants and animals that live in a particular area. If the salinity is too high, some species will not be able to survive.
Türkçe: Annika: Merhaba Amara, neler yapıyorsun? Amara: Merhaba Annika, tuzluluk üzerine biraz araştırma yapıyordum. Annika: Tuzluluk mu? O ne demek? Amara: Belirli bir hacimdeki suda çözünmüş tuz miktarının ölçüsüdür. Su ekosistemleri için önemlidir. Annika: İlginç! Çevreyi nasıl etkiliyor? Amara: Suyun tuzluluk oranı, belirli bir bölgede yaşayan bitki ve hayvan türlerini belirleyebilir. Tuzluluk oranı çok yüksekse, bazı türler hayatta kalamayacaktır.
permafrost
Örnek Paragraf: Annika: Did you know that there's permafrost in the Arctic? Amara: Really? I had no idea! What is permafrost? Annika: Permafrost is when the ground is permanently frozen and can't thaw even during warmer months. Amara: Wow, that sounds really interesting. How does it affect the environment? Annika: Permafrost can affect the environment in various ways. It can cause the ground to shift and can also affect the availability of water.
Türkçe: Annika: Kuzey Kutbu'nda donmuş toprak olduğunu biliyor muydunuz? Amara: Gerçekten mi? Hiçbir fikrim yoktu! Permafrost nedir? Annika: Permafrost, toprağın kalıcı olarak donmuş olması ve sıcak aylarda bile çözülememesidir. Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Çevreyi nasıl etkiliyor? Annika: Permafrost çevreyi çeşitli şekillerde etkileyebilir. Zeminin kaymasına neden olabilir ve su mevcudiyetini de etkileyebilir.
hidrograf
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of the term hydrograph ? Amara: No, I haven't. What is it? Annika: A hydrograph is a visual representation of the amount of water in a stream or river over a period of time. Amara: Oh, that sounds interesting. What information can be gleaned from a hydrograph? Annika: Well, a hydrograph can provide information on streamflow, flood events, and other water-related information.
Türkçe: Annika: Hidrograf terimini hiç duydunuz mu? Amara: Hayır, duymadım. Nedir o? Annika: Hidrograf, bir akarsu veya nehirdeki su miktarının belirli bir süre boyunca görsel bir temsilidir. Amara: Kulağa ilginç geliyor. Bir hidrograftan ne gibi bilgiler elde edilebilir? Annika: Bir hidrograf akarsu akışı, sel olayları ve suyla ilgili diğer bilgiler hakkında bilgi sağlayabilir.
i̇zotop anali̇zi̇
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of isotope analysis? Amara: No, I haven't. What is that? Annika: It's a scientific method used to investigate the origin and composition of elements. Amara: Interesting. How does it work? Annika: It involves measuring the ratio of different isotopes present in a sample. By doing this, we can gain insights into the history of an element or material.
Türkçe: Annika: İzotop analizi diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, duymadım. Nedir o? Annika: Elementlerin kökenini ve bileşimini araştırmak için kullanılan bilimsel bir yöntem. Amara: İlginç. Nasıl çalışıyor? Annika: Bir numunede bulunan farklı izotopların oranını ölçmeyi içerir. Bunu yaparak, bir elementin veya malzemenin geçmişi hakkında bilgi edinebiliriz.
hidrotermal
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever heard of hydrothermal vents? Amara: No, what are they? Annika: Hydrothermal vents are underwater geysers where superheated water and chemicals erupt from the Earth's mantle. Amara: Wow, that's really cool! What kind of creatures live near these hydrothermal vents? Annika: Some of the most fascinating creatures on the planet live around hydrothermal vents! They have adapted to survive in extreme temperatures and thrive in the nutrient-rich environment created by the vents.
Türkçe: Annika: Hidrotermal bacaları hiç duydun mu? Amara: Hayır, nedir onlar? Annika: Hidrotermal bacalar, aşırı ısınmış su ve kimyasalların Dünya'nın mantosundan püskürdüğü su altı gayzerleridir. Amara: Vay canına, bu gerçekten harika! Bu hidrotermal bacaların yakınlarında ne tür canlılar yaşıyor? Annika: Gezegendeki en büyüleyici canlılardan bazıları hidrotermal bacaların çevresinde yaşıyor! Aşırı sıcaklıklarda hayatta kalmaya adapte olmuşlardır ve bacaların yarattığı besin açısından zengin ortamda gelişirler.
biyostratigrafi
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of biostratigraphy? Amara: No, what is it? Annika: Biostratigraphy is a type of geology that uses fossils to date and correlate stratigraphic layers. It's a useful tool for interpreting the past. Amara: That's really interesting. How does it work? Annika: Well, it looks at the fossils associated with a particular layer of rock and compares them to other known fossils from different layers of rock. It helps to determine the age and relative position of a layer in comparison to other layers of rock. Amara: That's fascinating! So it can tell us a lot about the history of the Earth. Annika: Exactly! It's a great way to understand the geologic record of the past.
Türkçe: Annika: Biyostratigrafi diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, nedir bu? Annika: Biyostratigrafi, stratigrafik katmanları tarihlendirmek ve ilişkilendirmek için fosilleri kullanan bir jeoloji türüdür. Geçmişi yorumlamak için yararlı bir araçtır. Amara: Bu gerçekten ilginç. Nasıl çalışıyor? Annika: Belirli bir kaya katmanıyla ilişkili fosillere bakar ve bunları farklı kaya katmanlarından bilinen diğer fosillerle karşılaştırır. Bir katmanın diğer kaya katmanlarına kıyasla yaşını ve göreceli konumunu belirlemeye yardımcı oluyor. Amara: Bu büyüleyici! Yani bize Dünya'nın tarihi hakkında çok şey söyleyebilir. Annika: Kesinlikle! Geçmişin jeolojik kayıtlarını anlamak için harika bir yol.
karot örneği
Örnek Paragraf: Annika: Have you seen the core sample that Dr. Johnson took from the dig site? Amara: Yes, I was there when he took it. It was fascinating! Annika: What did you think of the results? Amara: It looks like there are some interesting minerals within the sample. It should be interesting to see what they discover when they analyze it closely. Annika: That's true. I'm sure the core sample will provide valuable insight into the geology of the area.
Türkçe: Annika: Dr. Johnson'ın kazı alanından aldığı çekirdek örneğini gördünüz mü? Amara: Evet, onu aldığında ben de oradaydım. Büyüleyiciydi! Annika: Sonuçlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Amara: Numunenin içinde bazı ilginç mineraller var gibi görünüyor. Yakından analiz ettiklerinde ne keşfedeceklerini görmek ilginç olacak. Annika: Bu doğru. Eminim çekirdek örneği bölgenin jeolojisi hakkında değerli bilgiler sağlayacaktır.
sismik araştırma
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you hear about the new seismic survey project? Amara: No, what is it? Annika: It's an exploration technique used to search for hidden resources in the Earth. Amara: Wow, that sounds interesting. What does it involve? Annika: It involves using sound waves to measure the density of the Earth's subsurface layers. Amara: Interesting. Does it have any applications? Annika: Yes, it is used to locate oil and gas reserves, as well as to study geological structures.
Türkçe: Annika: Hey Amara, yeni sismik araştırma projesini duydun mu? Amara: Hayır, nedir o? Annika: Dünya'daki gizli kaynakları aramak için kullanılan bir keşif tekniği. Amara: Vay canına, kulağa ilginç geliyor. Neleri içeriyor? Annika: Dünya'nın yüzey altı katmanlarının yoğunluğunu ölçmek için ses dalgalarının kullanılmasını içeriyor. Amara: İlginç. Herhangi bir uygulaması var mı? Annika: Evet, petrol ve gaz rezervlerini tespit etmenin yanı sıra jeolojik yapıları incelemek için de kullanılıyor.
bati̇metri̇
Örnek Paragraf: Annika: I'm so excited to go on this dive! Have you ever done bathymetry before? Amara: Yes, I've done it several times. It's an amazing way to explore the ocean depths. What kind of research are you hoping to do?
Türkçe: Annika: Bu dalışa gideceğim için çok heyecanlıyım! Daha önce hiç batimetri yaptın mı? Amara: Evet, birkaç kez yaptım. Okyanusun derinliklerini keşfetmek için harika bir yol. Ne tür bir araştırma yapmayı umuyorsunuz?
jeotermal enerji
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard about the new geothermal energy project that's being implemented in the city? Amara: Yes, I heard that it's a great way to save on energy costs. How does it work? Annika: Basically, it works by extracting heat from the ground and using it as a renewable energy source. It's more efficient and cost-effective than traditional energy sources. Amara: That's really interesting. How will it impact our energy bills? Annika: Well, estimates suggest that we can save up to 20% on energy costs by using geothermal energy. It's definitely worth considering.
Türkçe: Annika: Şehirde uygulanmakta olan yeni jeotermal enerji projesini duydunuz mu? Amara: Evet, enerji maliyetlerinden tasarruf etmenin harika bir yolu olduğunu duydum. Nasıl çalışıyor peki? Annika: Temel olarak, yerden ısı çekerek ve bunu yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak kullanarak çalışıyor. Geleneksel enerji kaynaklarına göre daha verimli ve uygun maliyetli. Amara: Bu gerçekten ilginç. Enerji faturalarımızı nasıl etkileyecek? Annika: Tahminler, jeotermal enerji kullanarak enerji maliyetlerinde %20'ye kadar tasarruf edebileceğimizi gösteriyor. Kesinlikle dikkate almaya değer.
sismograf
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever seen a seismograph before? Amara: No, I haven't. What is it? Annika: A seismograph is an instrument used to measure seismic activity. It records the intensity, frequency, and duration of earthquakes. Amara: That's really interesting! How does it work? Annika: It has a base that is connected to a mass that moves in response to the vibrations of an earthquake. The seismograph records the motion of the mass and creates a chart that scientists can use to study seismic activity.
Türkçe: Annika: Daha önce hiç sismograf gördün mü? Amara: Hayır, görmedim. Nedir o? Annika: Sismograf, sismik aktiviteyi ölçmek için kullanılan bir alettir. Depremlerin şiddetini, sıklığını ve süresini kaydeder. Amara: Bu gerçekten ilginç! Nasıl çalışıyor? Annika: Depremin titreşimlerine tepki olarak hareket eden bir kütleye bağlı bir tabanı vardır. Sismograf kütlenin hareketini kaydeder ve bilim insanlarının sismik aktiviteyi incelemek için kullanabilecekleri bir grafik oluşturur.
stratigrafik sütun
Örnek Paragraf: Annika: Have you heard of a stratigraphic column? Amara: No, I haven't. What is it? Annika: It's a representation of the ages of different rock layers, usually in a vertical column. It's used to identify the temporal relationship between different layers of rock. Amara: Interesting. How is it helpful? Annika: It helps geologists understand the geological history of an area and can be used to identify potential oil or mineral deposits.
Türkçe: Annika: Stratigrafik sütun diye bir şey duydun mu? Amara: Hayır, duymadım. Nedir o? Annika: Farklı kaya katmanlarının yaşlarının, genellikle dikey bir sütunda gösterilmesidir. Farklı kaya katmanları arasındaki zamansal ilişkiyi tanımlamak için kullanılır. Amara: İlginç. Nasıl yardımcı oluyor? Annika: Jeologların bir bölgenin jeolojik tarihini anlamalarına yardımcı olur ve potansiyel petrol veya maden yataklarını belirlemek için kullanılabilir.
radyometrik tarihleme
Örnek Paragraf: Annika: Hey Amara, did you hear about radiometric dating? Amara: Yeah, I did. What is it? Annika: Radiometric dating is a technique used to date materials such as rocks or carbon, using the decay rates of radioactive isotopes. Amara: Interesting. So how does it work? Annika: Well, the age of the material is determined by measuring the amount of the radioactive isotope that has decayed. Amara: Wow, that's really cool. I had no idea that was possible.
Türkçe: Annika: Hey Amara, radyometrik tarihlemeyi duydun mu? Amara: Evet, duydum. Nedir o? Annika: Radyometrik tarihleme, radyoaktif izotopların bozunma oranlarını kullanarak kaya veya karbon gibi malzemeleri tarihlendirmek için kullanılan bir tekniktir. Amara: İlginç. Peki nasıl çalışıyor? Annika: Malzemenin yaşı, bozunan radyoaktif izotop miktarının ölçülmesiyle belirlenir. Amara: Vay canına, bu gerçekten harika. Bunun mümkün olduğunu hiç bilmiyordum.
Sonuç olarak; Yer Bilimleri alanındaki gelişmeler ve ilerlemeler, önemli ölçüde İngilizce dili içerisinde geliştirilmiş ve kayıt altına alınmıştır. Bu durum, Yer Bilimleri sektöründe çalışan veya bu alanda akademik bir kariyer hedefleyen kişilerin İngilizce diline hakim olmalarını ve sektöre özgü İngilizce terimleri anlamalarını ve kullanmalarını kaçınılmaz kılmaktadır.
Bu yazıda ele aldığımız ve açıkladığımız terimler yalnızca buzdağının görünen kısmıdır. Yer Bilimleri alanında daha geniş ve derin bir bilgiye erişmek ve sektörün dinamiklerini daha iyi anlamak için İngilizce bilginizi ilerletmek ve genişletmek önemli bir adım olacaktır.
ingilizce a1-a2, ingilizce b1-b2, ingilizce c1-c2 ve hatta sıfırdan ingilizce kursumuzu keşfederek bu alanda daha ileriye gitmek mümkün.
Bilim, evrensel bir dili konuşur ve bu dil genellikle İngilizcedir.
Unutmayın, kendinizi ve bilgi birikiminizi geliştirdikçe, Yer Bilimleri sektöründeki kariyer yolculuğunuzda daha başarılı olma ihtimaliniz artar. İngilizce dil eğitimine yatırım yaparak kariyer hedeflerinize ve kişisel gelişiminize önemli bir katkı sağlayabilirsiniz.
Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.
Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.