Sık Sık Başarısız Olan Başlangıç Fikirleri Nelerdir?
Başlangıç Fikirleri | Başarısızlık Sebepleri | Başarıya Ulaşma Yolları |
---|---|---|
İş hayatına adım atma | Yetersiz bilgi ve tecrübe | Dürüst mentorluk ve kaliteli eğitim |
Kişilik geliştirme | Bireysel gelişim eksikliği ve kimliğini tam olarak anlamama | Kişisel gelişim kitapları ve atölyeleri |
Deneyim kazanma | Hazırlıksızlık ve korku | Planlama ve korkularıyla yüzleşme |
Alışkanlığı değiştirme | Kararlılık yokluğu ve telafi edici davranışların eksikliği | Hedef belirleme ve tutarlı olma |
Yeni bir dil öğrenme | Yetersiz motivasyon ve bütünlük | Dil değişim programları ve sürekli uygulama |
Spor yapmaya başlama | Erken sonuçlar için acele etme ve yetersiz bilgi | Sağlıklı yaşam koçu ve sürekli motivasyon |
Yeni bir hobi edinme | Aşırı beklenti ve sabırsızlık | Hedef belirleme ve sürekli uygulama |
Yeni bir iş kurma | Yetersiz planlama ve hazırlık | Kapsamlı iş planı ve mentorluk |
Sağlıklı beslenme | Düzensiz ve dengeyi kaybeden planlar | Diyetisyen yardımı ve dikkatli planlama |
Yabancı bir ülkede yaşamaya başlama | Kültürel şok ve dil engeli | Kültürel farkındalık ve dil eğitimi |
Yaşamda motivasyonu destekleyen en önemli kaynaklardan biri de yeni başlangıç fikirleri. Her karar bir başlangıçla yaşama dahil oluyor ve insanların kendilerine fayda sağlayacağını düşündüğü bir başarıyla sonuçlanmayı bekliyor. Başlangıç fikirleri; iş hayatı, kişiliği gerçekleştirme, deneyim kazanma, bir alışkanlığı değiştirme gibi çokça örnek verebileceğimiz geniş bir alanı konu alıyor.
Başarısızlıkla sonuçlanan başlangıç fikirleri ise genelde alışkanlıkları değiştirmeye çalışma ve yeni iş girişiminde bulunma konularında karşımıza çıkıyor.
Başlangıç Olarak Alışkanlıklar Değiştirilebilir Mi?
Alışkanlıkları, "Geçmişten günümüze devam eden toplumsal davranışlar, çoğunluğun kabul ettiği doğru ve yanlışlar, eğilim ve merak gibi özellikler etrafında gerçekleşen, duygu ve düşünceleri etkileyen, kişiliğe sonradan eklenen oluşumlar." şeklinde tanımlayabiliriz.
Günlük hayatın içinde olan bu bölümde, alışkanlıkların değişmesi konusunda neden başarısızlıklar yaşandığını ele alalım:
Pazartesi Günü; ilk iş günü olmasıyla, sendromuyla ve yeni fikirlerin başlangıcı olarak yer alıyor hayatımızda. Hayatta yepyeni bir sayfa açmak gibi anlamlar yükleniyor. Büyük kararların gerçekleşmesi bekleniyor pazartesilerden. İnsan böyle zamanlarda yeni bir başlangıç için gününü belirliyor ama fikirlerin uygulanmasını da o günden bekliyor adeta. Yeni başlangıçları gerçekleştirecek olan kendisi değilmişçesine, bir sihirli değnek ile hedefinin gerçekleşmesini hayal ediyor.
Çoğunlukla diyettir pazartesiler…
Spor başlangıcı, yeni kitaba başlama, yakında gerçekleşecek olan sınava hazırlanma, yabancı dil öğrenme, yeteneklerini keşfetme, kötü alışkanlıklarla vedalaşma başlangıçlarının günü. Ancak o gün gelip çattığında, bir türlü bu kararları gerçekleştirmeye fırsat bulunmuyor. Düşük enerji, motivasyon kaybı ve fikre inanmamak gibi nedenlerden dolayı bir sonraki pazartesiye kadar planlar erteleniyor. Çeşitli psikolojik araştırmalara göre; alışkanlıklar kişiliğin büyük bir bölümünü oluşturan tutumlar olarak açıklanıyor. Buna göre de; bir alışkanlığı değiştirmek ve yeni bir başlangıç yapmak için gün belirlemek, tek başına yeterli olmuyor. Kişinin gerekli olan psikolojik eğitimler ve terapilerden geçerek, zihinsel ve fiziksel olarak da bu başlangıca kendisini hazır hissetmesi gerekiyor.
Alışkanlıklarla ilgilili başarısızlığa uğrayan başlangıç fikirlerinin temelinde "zihinsel modelleme" kavramı yer alıyor. Zihinsel Modelleme; gerçekleşmesi istenen şeyin, zihinde görsellenerek gerçekleştiğini kabul etme anlamını taşıyor. Ancak tek başına yeterli olan bir metot değil. Örneğin; fazla kilolarından kurtulmak isteyen birinin, zayıflamak için yalnızca kendisini zayıf olarak hayal etmesi yeterli bir başlangıç sayılmıyor. Elbette başarıya giden yolda; hayal edilen şeyi görselleyerek buna inanmak oldukça önemli bir basamak. Ancak bu basamaktan sonra yapılması gereken en önemli şey; yani uygulama, gerçekleşmez ise; kişinin dikkatli beslenme hedefi de tıpkı zihnindeki modelleme gibi bir hayal olarak kalıyor. Daha da kötüsü; bu hayaller bir süre sonra kişiyi geçici bir mutluluğa ve uygulamayı ertelemeye yönlendirerek, başarısızlıkla sonuçlanıyor.
Bir başka örnek de sigarayı bırakma konusunda ise; özendirici faktörler sebebiyle, kişi bu alışkanlığından kurtulmak için yardım alma başlangıcından vazgeçebiliyor. Alışkanlıkları değiştirmeye çalışmak, başarısızlıkla sonuçlanan başlangıç fikirlerinin çoğuna temel oluyor. Sebebi ise; yeterli psikolojik desteğin ve bilinçlenmek adına eğitimlerin alınmaması. Bunun yerine, başlangıç için gün belirleyip, bir şekilde kendimizi hazır hissetmediğimiz konuları erteleyerek, belki de yaşam kalitesini artıracak bu değişimlerden kendimizi uzak tutuyoruz. Yalnızca kısa bir süre için, başlamayı düşündüğümüz konuya bir giriş bile yapsak, sonucun ertelemelerden ve hayallerden daha motive edici olduğunu görebiliriz.
İş Hayatında Başarısızlıkla Sonuçlanan Başlangıç Fikirleri Nelerdir?
Ekonomi ve içinde yaşanan aile faktörü dışında, yetişkin bir bireyin çalışma sektörünü yeteneği ve yeterliliği belirliyor. Ancak maddi sıkıntılar ve baskı içinde olan kişiler için aynı şey söylenemez. Ülkemizde de bu konuda sayısız örnek mevcut. Eğitimini aldığı mesleği yapamayan, ailesinin isteği üzerine ilgi alanı olmayan bir bölümde tahsilini tamamlamış, eğitim hayatı yarıda kalmış ya da hiç olmamış birçok kişi çeşitli meslek gruplarında yer alıyor. İnsanların daha çok para kazanma ve yine özellikle bizim ülkemizde kendi işinin patronu olma isteği, iş hayatında da sık sık karşımıza çıkan, başarısız başlangıç fikirlerinin kapısını aralıyor.
İş hayatındaki başarısızlıkla sonuçlanan başlangıç fikirlerini bu bölümde örnekleyebiliriz:
Sosyal medyada ve çeşitli TV kanallarında sık rastlanan, dillere pelesenk olmuş bir girişim hikayesidir: Kafe, Restoran gibi gıda sektöründe hizmet veren bir iş yeri açmak.
Fikir başlangıçta duyana da düşünene de hoş geliyor. Çünkü "insan kıyafet alışverişi yapmadan durabilir ama aç duramaz" sözünün hitap ettiği gıda sektörü, tecrübesi olmayan girişimciler tarafından da bu mantıkla rağbet görüyor. Fakat bu iş yerlerinin muhasebesel işlemlerinden, dış görünüşüne kadar, küçük bir yer de olsa, alanında uzman kişiler ile çalışarak kurulması gerekiyor. Yemek yapımı konusunda da bu hizmeti layıkıyla yerine getirecek deneyimli kişilerin çalışması ilk şart.
Reklam ve fiyatlandırma çalışmaları, tadilatlar, sektörde gündemi takip ederek hazırlanmalı. Her biri hatırı sayılır bir sermayenin olması gerektiği anlamını taşıyor. Başarısızlık ise bu adımdan sonra geliyor. Farklı bir meslek grubundan olup da kafe ve restoran girişiminde bulunan kişiler için, genelde maddi çıkarların ön planda tutulduğunu anlayabiliriz.
Başarısız Olmamak İçin Ne Yapılmalı?
Yiyecek İçecek Hizmeti Veren Bir İşletme Nasıl Olmalı?
Mutlaka deneyimli personel çalıştırılmalı,
Kullanılan gıda malzemeleri bilinen marka ve güvenilir olmalı,
Menüdeki ürünlerin hepsi belirtildiği şekilde sunulmalı,
Mekanın konumu, iç ve dış dekorasyonu, mobilyaları, renkleri sektöre uygun olarak düzenlenmeli,
Çalışanlar, hem görünüş olarak hem de karşılıklı iletişim ve mesleki tecrübe konusunda uygun olarak tercih edilmeli.
Mekanda görevli olan herkes menüye ve hizmet alanına hakim olmalı.
Girişimcinin yeterli oranda sermayeyi bu işe ayırması gerekiyor. Hazırda sermaye bulundurmayan girişimciler için kredi imkanı sağlanıyor. Yeterli bütçe ayrılmamış ise; personel ve malzeme konusunda eksiklikler oluşuyor. İş yeri sahibi deneyimli olmadığı için iyi bir hizmet imkanı sağlanamıyor. Ürünler kötü çıkabiliyor. Ayrıca çoğu iş yeri, hayata geçtiği ilk dönemlerde kâr elde edene kadar uzun bir zaman geçebiliyor. Bu da genelde bu tür iş yerinin iflası ve kapanmasına sebep olan en önemli başarısızlık hikayelerinden biri.
Gıda sektörü dışında son zamanlarda internet mağazacılığı da girişimcilik olarak rağbet görüyor. İnternet üzerinden çevrim içi alışveriş o kadar yaygınlaştı ki, gidişata göre rekabet piyasası da günden güne kızışıyor. Pandemi ile birlikte sosyal medya butikleri de bir hayli arttı. Artık sosyal medya üzerinden aktif satış yapan butikler, ticari faaliyet niteliğinde yasalara uygun bir şekilde varlığını sürdürüyor.
İnternet Mağazacılığı Nasıl Olmalı?
İnternet mağazacılığı için de belirli bir sermayenin toptan ürün alımı için kullanılması gerekiyor.
Ürünlerin satışı esnasında karşılıklı diyalogtan, teslimat ve ödeme işlemlerinin gerçekleşmesine kadar bir politika belirlenmeli,
Uygulamanın mesaj bölümünden yapılan görüşmeler, kurumsal bir dilde gerçekleşmeli.
İnternet mağazacılığı, sabır ve bilgi isteyen, güncel alışveriş sisteminde de hataya tolerans gösterilmeyen yepyeni bir sektör halini almış durumda.
Ürünlerin satılamaması, reklam çalışmalarına yeterli bütçe ayrılmaması ve takipçi sayısının yeterli olmaması bu fikrin de başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep oluyor.
Sirkülasyon içerisinde, çoğu sanal butiğin de satış, bütçe ve ilgi görmemesi gibi sebeplerden dolayı, elindeki ürünlerin satışını gerçekleştirmeden kapandığını görebiliriz.
Her girişim planı başarısızlıkla sonuçlanmasa da kişinin uzmanlık alanı dışında kalan bir iş fikri için, hem çevresel hem de maddi olarak sağlam adımlarla ilerlemesi gerekiyor. Başarısızlık ise hiçbir zaman kıstas olmamalı, ayakları yere daha güçlü basan kararlara dönüşerek, yeni ve geleceğin iş insanlarına umut ve başarı vaat etmelidir. Özünü tanımaya ve bakış açısını değiştirmeye yardımcı kişisel gelişim eğitimleri de unutulmamalıdır.
İzmirli, 1990 doğumlu. Yüksek lisansını Anadolu Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği alanında yaptı. 10 yıl boyunca turizm sektöründe çalıştı. Satış pazarlama sorumlusu ve çağrı merkezi yönetici olarak görev yaptı. Evli ve bir bebeği var. Yazıyla arasındaki bağ çocukluk yıllarına dayanıyor.