Pozitif Psikoloji Nedir?
Psikoloji, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri inceleyen bir bilim dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu açıdan insanların örgüt içindeki davranışları, iş doyumu, insan kaynağının memnuniyeti ve sonuç olarak örgütlerin etkin bir şekilde işleyişinin devam etmesi gibi konular da psikolojinin çalışma alanlarına girmektedir. Psikolojinin faaliyet alanı yalnız insanlardaki zihinsel hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgili değildir. Aynı zamanda insan yaşamını verimli hatta tatmin edici kılan değerleri de bulundurmaktadır.
Konular | Açıklamalar | Örnekler |
---|---|---|
Psikoloji Tanımı | Zihinsel ve davranışsal süreçleri inceleyen bir bilim dalıdır. | İnsanların örgüt içindeki davranışları, iş doyumu, insan kaynağının memnuniyeti |
Pozitif Psikolojiye Yaklaşımlar | Felsefi boyutları ile insanı ve insan davranışlarını inceleyen yaklaşımlardır. | Sokrates, Aristoteles, Platon, Farabi, Mevlana |
Maslow’un Yaklaşımı | İnsanın eksikliklerine olduğu kadar, mevcut potansiyeline de odaklanılmalıdır. | “İhtiyaçlar Hiyerarşisi” |
Pozitif Psikolojiden Kavramı | Pozitif psikoloji, psikoloji biliminin insanın güçlü yönlerine odaklanmasını savunur. | Sevgi, iyimserlik, memnuniyet, cesaret, fedakarlık |
İnsancıl Psikoloji | İnsanın potansiyelini ve olumlu yönlerini inceleyen psikoloji yaklaşımı. | Etik, sağlık, prososyal davranış, din ve maneviyat |
Klinik Psikoloji | Patolojilerin tanı ve tedavilerine odaklanan psikoloji dalı. | Sanrılar, önyargı, eksiklik |
Sosyal Psikoloji | İnsan davranışlarının çalışma bozuklukları ile ilgilenir. | Gelecek yönelimli olmak, sorumluluk, iyimserlik, umut, yaratıcılık ve erdem |
İnsan Anlama ve Mutluluğa Ulaşma Çabaları | İnsanın doğasını ve etkileyen faktörleri anlamaya yönelik çabalar ve bu çabalardan ortaya çıkan sonuçlar. | Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre'nin öğretileri |
İkinci Dünya Savaşı Sonrası Psikoloji | Savaş sonrası psikolojik durumlar ve bu dönemin psikolojiye etkileri. | Patolojik durumlar ve insan yaşamının olumsuz tarafları |
Günümüz Psikolojisi | Günümüzde psikolojik çalışmaların odak noktaları ve bu çalışmaların sonuçları. | Bakış açılarının epistemotolojik geleneğe dayanması |
Pozitif Psikolojiye Yaklaşımlar Nasıldır?
Sokrates, insanı ve insan davranışlarını felsefi boyutları ile irdelemiş, Aristoteles ve Platon'un düşünceleri, modern dönemin psikoloji ve felsefi yaklaşımlarına ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Farabi'nin bu konudaki düşüncesi ise Akıl Hakkında Kitap isimli eserinde insanın özünü geliştirmesi ve gerçekleştirmesi ile mutluluğa ulaşılacağı vurgulanmıştır (Farabi, 2020).
Daha sonrasında ise Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Mevlana'nın insanın doğası ile ilgili düşünceleri, fikirleri yüzyılları geride bırakıp çağımıza kadar insanı anlamaya yönelik çalışmalara öncülük etmiştir. Bu düşüncelerin etkileri yaşadığımız coğrafyada yıllarca işlenmiş ve insanların davranışları haline getirilmiştir. İlgili öğretiler insanın özünde doğruluk, iyilik ve güzellik olduğunu vurgulamıştır. Günümüzde de insanın özünü anlamaya yönelik düşünceler yıllar öncesinden bugüne ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Mevlana'nın çok güzel bir söylemi; "Kardeşim sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Diken düşünürsen diken olursun. Gül düşünürsen gülistan olursun." insanın pozitif düşüncelerle mutluluğa ulaşabileceği en doğal biçimde ifade edilmektedir (Mevlana, 2018).
İnsanoğlunun pozitif yönüne dikkat çeken Hacı Bektaş Veli'ye göre, dürüstlük, güzellik, iyilik, hoşgörü, cömertlik benzeri olumlu olanı kabullenen her insan bu yolda gayret gösterdiğinden olgun insan olma değerini elde edebilir (Öz, 2015). Yunus Emre ise insanın kötü huylarını terk etmesi, iyi huylarını geliştirmesi ancak akıl yolu ile yapılacağını bildirmektedir. Geçmişten günümüze kadar insanı anlama ve mutluluğa ulaşma çabaları, pozitif ve insancıl psikoloji çalışmalarında tekrar ön plana çıkmıştır.
Maslow'un Yaklaşımı Nasıldır?
Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ise; psikolojinin, insanın yalnızca eksikliklerine değil, mevcut potansiyeline de odaklanması gerektiğini vurgulamıştır (Luthans, 2002). Pozitif psikolojiden kavram olarak ilk defa 1954 yılında Maslow'un kitabı olan Motivasyon ve Kişilik isimli kitabının "Pozitif Psikolojiye Doğru" bölümünde açıklanmıştır.
Maslow, bu bölümde psikoloji biliminin negatif olabilecek sorunları düzeltmeye odaklandığı ifade ederek bu durumu ile psikoloji biliminin tam olarak işin yarısı ile ilgilendiğini açıklamıştır. Bu açıdan psikoloji biliminin sevgi, iyimserlik, memnuniyet, cesaret ve fedakarlık potansiyelinin gerçekleştirme gibi yeni temel kavramlara gerek duyulduğunu ifade etmiştir.
Sesin Bilimsel Yolculuğu: Akustik Anlayışın İletişime Etkisi
Etkili İletişim İçin Neler Yapmalıyız: Sunum Teknikleri Rehberi
Maslow tarafından belirlenen bu "İnsancıl Psikoloji" yaklaşımı günümüzün pozitif psikoloji disiplininden iki açıdan farklıdır:
1- Birinci farklılık; insancıl psikoloji nitel veri toplama yöntemlerine dayanarak yorumlayıcı analizler gerçekleştirirken, ayrıca gözleme dayalı deneysel analiz yöntemlerini kullanır.
2- İkinci farklılık ise yapılması beklenen araştırmanın konusu ile ilgilidir. Pozitif psikoloji akımı, insancıl psikolojinin dikkate alındığı kavramlarla beraber etik, sağlık, prososyal davranış, din ve maneviyat benzeri kavramları da çalışma konularına eklemiştir.
Pozitif Psikolojinin Yaklaşımı Nasıldır?
Klinik psikoloji, İkinci Dünya Savaşı'nda neredeyse bütün odak noktasını patolojilerin tanı ve tedavilerine vermişti. Sosyal psikoloji ise sanrılar, önyargı, eksiklik ve aynı zamanda insan davranışlarının çalışma bozuklukları ile ilgilenmiştir. Bu açıdan İkinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında insanların güçlü taraflarından çok patolojik durumları ile uğraşılmış, yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğu bu yönde yapılmıştır.
Alan çalışmasında patolojik durumlar ve insan yaşamının olumsuz taraflarını gösteren pek çok model bulunmaktadır. Aksine gelecek yönelimli olmak, sorumluluk, iyimserlik, umut, yaratıcılık ve erdem gibi olumlu özelliklere yönelik modeller çok az sayıdadır. Günümüzde birçok üniversitede psikologların ve psikiyatristlerin eğitimleri ve bakış açıları epistemotolojik geleneğe dayanmaktadır.
İnsanoğlunun hayatsal faaliyetlerini en iyi yöntemlerle yerine getirecek ve devam edilmesine katkılar sunacak bilimsel faaliyetlerin bütünü olarak açıklanabilecek pozitif psikoloji toplumun ve bireyin başarılı olmalarını sağlayacak faktörleri ortaya koyup geliştirmeyi hedeflemektedir. Pozitif psikoloji hareketi, araştırma psikologları daha önce olduğu gibi ruhsal bozukluklar ve psikolojik hastalıklarla ilgilenmek yerine, insanın psikolojik olarak sağlıklı olmasını sağlayan faktörler üzerine yönelmesini teşvik eden bir düşünce akımı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Pozitif psikoloji hayatı olabildiğince yaşamaya değer kılan etkenleri yakından inceler. Bunu gerçekleştirirken zayıf ve güçlü yönlerimize ağırlık verir. Bir taraftan iyiyi geliştirirken, diğer bir taraftan ise kötüyü de azaltmaya çalışır.
Ruhsal hastalığı olmayan bireylere ve psikolojik bir hastalığı olan kişilere hizmet vermeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak pozitif psikoloji sadece olumluyu kapsamamakta, dahası psikolojinin genel sorun odaklı bakış açısından kolayca etkilenebilecek olan tamamlayıcı bir alan olarak doğmaktadır.
Bu açıdan pozitif psikoloji, depresyonda olmamanın hayattan zevk almayla bir tutulamayacağını, ruhsal hastalıklarla beraber psikolojik iyi olma halinin de psikoloji bilim alanının araştırma konusu kapsamı içinde olması gerektiği belirtilmektedir.
Psikoloji, zihinsel ve davranışsal süreçler üzerine yoğunlaşan bir bilim dalıdır. Aynı zamanda insanları memnun ve etkili bir şekilde çalışmayı sağlayan değerleri de vurgular. Aralarında Sokrates, Aristoteles, Platon, Farabi, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Mevlana'nın bulunduğu filozof ve düşünürler, farklı zamanlarda, insanın özünün anlaşılması ve geliştirilmesi ile mutluluğa ulaşılabileceğini ifade etmişlerdir.
Maslow ise pozitif psikolojiden ilk defa 1954 yılında bahsetmiş ve psikolojinin insanın olumlu potansiyeline odaklanması gerektiğini vurgulamıştır. Günümüzde hakim olan insancı ve pozitif psikoloji anlayışları, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ağırlıklı olarak patolojik durumlara odaklanan geçmiş psikoloji anlayışlarından farklıdır. Alanın genişlemesi ile birlikte psikolog ve psikiyatristlerin eğitimi ve bakış açısı da değişmiştir.
Pozitif psikoloji, ruhsal sağlık ve mutluluk ilişkisine odaklanarak, insanların yaşamlarını daha anlamlı ve tatmin edici hale getirmeyi amaçlar. Psikolojideki tarihsel akımlar incelendiğinde, pozitif psikolojinin diğer yaklaşımlardan farkı, insanların güçlü yönlerine ve potansiyellerine vurgu yapmasıdır.
Bu bilimsel süreçlerin anlaşılabilmesi için, pozitif psikolojinin alanlarını ve önemini kavramak gerekir. Pozitif psikolojinin temel alanları şunlardır:
1- Pozitif deneyimler: Mutluluk, iyimserlik, umut, minnettarlık, akış deneyimi gibi olumlu duyguların incelenmesi.
2- Pozitif özellikler: Karakter güçleri, erdemler, yetenekler, dayanıklılık gibi bireylerin sahip olduğu olumlu özelliklerin araştırılması.
3- Pozitif kurumlar: Aile, okul, işyeri gibi kurumların bireylerin iyi oluşuna katkı sağlayacak şekilde düzenlenmesi.
Pozitif psikolojinin önemi ise şu şekilde sıralanabilir:
Bireylerin potansiyellerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine yardımcı olur.
Ruh sağlığını koruyucu ve geliştirici stratejiler sunar.
İnsan davranışları ve iş doyumu arasındaki ilişkiyi anlamaya katkı sağlar.
Toplumsal refahın artırılmasında rol oynar.
Sonuç olarak, pozitif psikoloji nedir sorusunun cevabı, insanların olumlu özelliklerine odaklanan ve onların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen bir yaklaşım olduğudur. Psikolojideki diğer akımlarla birlikte ele alındığında, bütüncül bir bakış açısı sunmaktadır.
Bu alanda yapılan çalışmalar, Sokrates'in insan anlayışından modern teorilere kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Örneğin, Aristoteles'in "iyi yaşam" kavramı, günümüzdeki iyi oluş ve mutluluk araştırmalarının temelini oluşturur (Aristoteles, 2019). Benzer şekilde, Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi, insanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının önemini vurgular ve pozitif psikolojinin çıkış noktalarından biri olarak kabul edilir (Maslow, 1954).
Pozitif düşünmenin faydaları da bilimsel araştırmalarla desteklenmektedir. Örneğin, iyimserliğin fiziksel sağlık, psikolojik dayanıklılık ve yaşam doyumu ile pozitif ilişkili olduğu bulunmuştur (Carver ve Scheier, 2002). Ayrıca, minnettarlık gibi pozitif duyguların stresi azalttığı ve iyi oluşu artırdığı görülmüştür (Emmons ve McCullough, 2003).
İnsancıl psikoloji ve pozitif psikoloji arasındaki bağlantılar da dikkat çekicidir. Her iki yaklaşım da insanın özgür iradesine, potansiyeline ve gelişimine vurgu yapar. Ancak pozitif psikoloji, bilimsel yöntemleri kullanarak bu kavramları ölçülebilir hale getirmeye çalışır (Seligman ve Csikszentmihalyi, 2000).
Pozitif psikoloji, klinik psikoloji ve psikiyatrinin tamamlayıcısı olarak görülebilir. Ruhsal bozuklukların tedavisine odaklanan geleneksel yaklaşımların yanı sıra, koruyucu ve geliştirici müdahalelere de yer verir. Böylece, pozitif psikolojinin alanları genişler ve uygulamada daha fazla seçenek sunar.
Özetle, pozitif psikoloji, insanı bir bütün olarak ele alan
Sağlık Yönetimi bölümünde öğretim görevlisi. Sağlık hukuku, Türk sağlık sistemi ve sağlık kuruluşlarında teknoloji yönetimi alanında dersler vermektedir. Birçok uluslararası dergi, kitap ve bildirilerde yazı ve bölümleri vardır.