Neden Mutsuzuz? Çözüm Önerileri Neler?
Sorun | Sebep | Çözüm Önerileri |
---|---|---|
Kendimizi Tanıyamama | Bize kimse izin vermiyor olduğunu düşünüyoruz | Kendimizi daha iyi tanıma ve anlama pratiği yapmalıyız |
Engel Olduğumuzu Düşünme | Kendimiz için yapamayacağımızı düşünme | Engelleri aşma ve kendimize olan inancımızı güçlendirme konusunda çalışmalar yapmalıyız |
Mutsuzluk | Kendimizi tanımama ve engelleri aşma becerisi eksikliği | Kişisel gelişim yoluyla mutluluk becerilerini geliştirmeye çalışmalıyız |
İzin Bekleme | Kendimize olan inancın eksikliği | Kendimize güven duyma ve kendimiz için adımlar atma konusunda özgüvenimizi geliştirmeliyiz |
Kendimizi Engelleme | Negatif düşünce ve tutumlar | Pozitif düşünce ve tutumları benimsemeliyiz |
Kendimize İzin Verme | Gelişim ve başarı inancının eksikliği | Kişisel başarı ve gelişim hedeflerimizi belirlemeliyiz |
Kendimizi Bilme | Bilinçdışı korkular ve düşünceler | Daha bilinçli bir yaşam sürmek ve bilinçdışı düşüncelerimizi anlamak için çaba sarfetmeliyiz |
Duygusal Boşluklar | Kendimize dair derin anlamı ve amacı bilmediğimiz için | Duygusal farkındalık ve sağlığımızı arttırmak için çalışmalıyız |
Kendine Olan İnanç Eksikliği | Geçmiş deneyimler ve başarısızlıklar | Geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimlerden ders çıkarmalı ve kendimize olan inancımızı yeniden inşa etmeliyiz |
Hayata Karşı Tutum | Hayattan beklentilerimiz ve gerçeğin uyuşmaması | Hayattan beklentilerimizi yeniden değerlendirmeli ve gerçekçi hedefler koymalıyız |
Bazen kendimizi tanıyamıyoruz, tanımamıza izin verilmediğini iddia ediyoruz, ama aslında izin aldığımız kimse yok. Buna en büyük engel biziz, kendimiz için yapamayacağımız hiçbir şey olmamalı, buna engel olan da. Mutsuzluk üzerine biraz düşündüm ve kendimce bir şeyler fark ettim. Sizlere de faydası olacağını düşünüp bu yazımı sizlerle paylaşmak istedim. Umarım hayatlarınıza bir şekilde etki edebilirim, şimdiden çok teşekkürler.
Neden Mutsuzuz?
Bu soruyu özellikle son zamanlarda sık sık sorguluyorum, neden mutsuzuz? Mutluluk kriterlerimizi yanlış belirlediğimiz için mi? Bizi neyin mutlu edeceğini bilemediğimiz için mi? Kendi hayatımızı başkalarının hayatlarıyla kıyasladığımız için mi? Yoksa, en tehlikelisi olan, dogmatik bir şekilde hayatın bize getireceklerini bekleyip “kaderimizi kabullendiğimiz için” mi? Bana kalırsa, hepsinden birer parça. Sosyal medya kullanımıyla artan bizlerdeki bu mutsuzluk neyden kaynaklanıyor? Telefonlarımızdan uzaklaşamamamız, samimiyetten de uzaklaşmamıza neden olduğu için mi? Kendimizi Instagram’daki ünlülerin hayatlarına özendirdiğimiz için mi?
Dediğim gibi, bence hepsi. Hayatımızı, rotamızı kendimizin belirleyeceğinin ne zaman farkında olacağız? Ya da, farkındayız ama bunun için bir şeyler yapmaya üşeniyor muyuz? Kendimizi tanıyamıyoruz, nasıl bir hayat istediğimizi bilemiyoruz. “10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?” sorusuna asla bir cevap veremiyoruz. Ama, asıl sağlıklı olan da bu değil mi? Yıllık planlar, bizi daha sağlıklı ve sağlam adımlara teşvik edecek. Kimse 60 yaşına kadar çalışmayı hedeflemiyor. Artık X kuşağı değiliz, “mezuniyet-askerlik-iş-evlilik-çocuk-yaşlılık” döngüsü için bence artık çok geç kaldık. “5 yıl sonra kendimizi nerede görüyoruz?”, 5 yıl uzun bir süreç, peki “1 yıl sonra?”. Bence asıl buna cevap vermeyi başardığımız an, adım atmaya başladığımız andır.
belki de artık, “hayatımızdaki eksikler ne?” sorusundan çok, “neye sahip olduğumuzun” farkındalığında olmalıyız. çok fazla başarı hikayesi var, çok fazla tedx videosu var. ama hala başkalarının hayatlarından ders alıp kendimize uygulamamız bizi yanlış yola sürüklüyor. önemli olan, “başkalarının hayatlarında ne eksikti, ne tamdı, eksik olan ne tamamlandı?” sorusuna yanıt bulabilmek. Ancak öyle kendimizi fark edebiliriz. "Nerede değilsek, orada mutlu olacakmışız" gibi hissediyoruz. Ama asıl aramamız gereken nerede mutlu olacağımız değil, olduğumuz yerde nasıl mutlu olacağımız. Çünkü böyle düşünmeye devam ettikçe o mutlu olacağımız yeri asla bulamayacağız.
Hobileri olmayan insanlar haline geldik, kafamızı asla boşaltamıyoruz. Resim çizmek, müzik dinlemek, müzik yapmak, şiir yazmak, bunları en son ne zaman yaptık? Ne zaman ürettik, üretmek için uğraştık? Hayata, dünyaya ne zaman iz bıraktık? Her insanın parmak izinin farklı olduğu gibi, hayatta ve tanıdığı insanlarda bıraktığı izler de bambaşkadır. İşe buradan başlayabiliriz. Özdeğerimizi fark edip, buradan yola çıkarak üretkenlik için uğraşabiliriz. Kendimizi daha “çok yönlü bir insana çevirebiliriz. En basitinden bir “SWOT analizi” ile kendimizi daha iyi tanıyabilir, eksik noktalarımızı fark edip onları güçlü yanlarımıza çevirebiliriz. Zenginliğe ihtiyacımız yok, iç zenginliğe ihtiyacımız var. Kendimizi ertelememiz, hayatımızı görmezden gelmemiz, dünyamızı küçültmemizdir.
70 yaşına gelip bomboş yaşamış bir insan olmak mı, 40 yaşında hayatı dolu dolu yaşamış gökkuşağı renkleriyle dolu bir insan mı olmak isterdiniz? Bence cevap çok açık. Öyleyse, hemen bugün başlayın. Okuldan, işten çıktığınızda kendinize ayıracağınız bir yarım saat bile hayatınızda fark yaratmaya başlayacaktır. Sabahları alarmınızı yarım saat erkene kurup bir meditasyon veya kendinize ayıracağınız bir sorgulama saati bile etkili olacaktır. Unutmayın, o yarım saat size ait. Kimsenin büyüyü bozmasına izin vermeyin. Siz, kendiniz, düşünceleriniz, hisleriniz. Baş başasınız. Ne istiyorsunuz? Rotanız doğru mu? Değil mi? Çok güzel, başlangıç noktanız hazır öyleyse. Hayatınızın hangi noktasındasınız? Ne eksik, ne fazla, tartın kendinizi. Bu dünyadaki yerinizi görün, nerede olabileceğinizi de.
Kendi hayatımdan öneriler sunacağım şimdi size:
AppStore’da olan “Meditasyon” uygulamasını indirip önce nefes egzersiziyle başlayıp kısa süreli meditasyonlarla dinlenebilirsiniz. Eğer uygulama kullanmak istemiyorsanız YouTube’dan bu konuda yardım isteyebilirsiniz.
Otobüste veya serviste okula-işe giderken okuyacağınız 5 dakikalık bir yazı ile kafanızı dağıtıp üzerine düşüneceğiniz bir hikaye belirleyebilirsiniz. Her sabah e-mailinize düşen roman, şiir, hikaye kesitlerini okuyarak dağarcığınıza katkıda bulunabilirsiniz. Sadece sabah için de değil, gün içinde ayırdığınız bir 5 dakika yeterli olacaktır.
Sabahları uyanma motivasyonu olarak sevdiğiniz bir yazı, koku ile duyularınızı açabilirsiniz, benimki kahve kokusu :) sevdiğiniz bir yazı varsa, hayatınıza yol vermesi ve amacınızı unutmamanız için onu bir kağıda yazıp duvara asabilirsiniz. Böylece uyandığınızda gözünüze çarpan ilk şey o olacağından, size inanılmaz bir motivasyon sağlayacak ve “doğru yoldayım” mesajını size inceden verecektir.
Gün içinde, sadece kendinize ayıracağınız bir an olmalı. Bu gece yatmadan yatağa 30 dakika erken girip kitap okuma olabilir, telefonunuzdan tamamen uzaklaşıp kendinizle baş başa olabileceğiniz zaman olmalı. Bu kişisel alanınızı belirlediğiniz zaman, zaman geçtikçe bu süreyi artırdığınızı fark edecek, kendinizi keşfetmeye başladığınızı anlayacaksınız.
Başkalarının mutluluğuna katkıda bulunarak mutlu olanlardansanız, dünyama hoşgeldiniz. Yapacağınız bağışlarla minik bir çocuğun, yardıma ihtiyacı olan bir insanın gülümsemesi olabilirsiniz. Bunun için "İhtiyaç Haritası'nda bir bağış, LSV Dükkan'ından alacağınız bir hediye, Leyla'dan Sonra'daki bir çocuğa bağışlayacağınız hediye" fazlasıyla yardımcı olacaktır.
Bu tarz uygulamalarla bilinçaltınız ve kendiniz arasındaki bağı kuvvetlendireceksiniz, başka uygulamalar da olabilir tabi. Benimkiler sadece öneriydi, gerisi sizin zevkinize ve yaratıcılığınıza kalmış :)
Mutlu olmanız için bir nedene ihtiyacınız yok, bunu asla unutmayın. Kendiniz için alacağınız küçük bir çikolata, yeni bir kahve markası bile hayatınıza farklılık getirecektir. Değişik şeyler yapın, farklı mutfaklar deneyin, farklı tarzlarda müzikler dinleyin, kendinizi şaşırtın. Hayatınızı monotonlaştırmayın. Sizin enerjinizi düşüren, sizi azaltan, sizi mutsuz eden şeyler ancak siz hayatınıza alırsanız ve girmelerine izin verirseniz geleceklerdir. Sınırınızı koyun, onlara o anahtarı vermeyin.
Okuyan herkese çok teşekkür ederim, umarım etkili olabilmiştir. Kendinize iyi bakın, kendinizi ve ne kadar değerli olduğunuzu unutmayın! Sevgiyle...
Yazar: Buse Yıldırım
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.