İstanbul Aşığı Pierre Loti Kimdir?
Bilgi | Detaylar | Önemli Notlar |
---|---|---|
Doğum Tarihi | 14 Ocak 1850, Rochefort, Fransa | Türk dostu olarak bilinen bir edebiyatçıdır |
Asıl İsim | Louis Marie Julien Viaud | Pierre Loti ismini 1867 yılında Tahiti'li yerliler tarafından alır |
Mesleği | Deniz subayı, Yazar | 42 yıllık deniz serüveninde 29 gemiyle dünyayı dolaşmıştır. |
Eserlerinde dikkat çeken konular | Gezdiği yerleri ve oradaki insanları detaylı olarak anlatır | Gezdikleri yerlerdeki kültürleri eserlerinde tanıtır. |
En büyük hayranı olduğu yer | İstanbul, Türkiye | İstanbul hakkında birçok eser yazmış ve bu sebeple Türk dostu olarak nitelendirilmiştir. |
İstanbul’a ilk gelişi | 1877 yılında | İstanbul’dan öylesine etkilenir ki, evinde bir 'Türk Odası' oluşturur |
Kitaplarından biri | “Aziyade” | İstanbul’da geçirdiği bir aşk hikayesini anlatır. |
Ölüm Tarihi | 1923 | Hayatının son yıllarını Fransa'daki evinde geçirmiştir. |
Türkiye’de anıldığı yerler | Pierre Loti Tepesi ve Kahvesi, Pierre Loti Caddesi | İstanbul’da en sevdiği tepeye ve çay bahçesine adı verilmiştir. |
Kendisine verilen unvan | “İstanbul Şehri Fahri Hemşerisi” | 1920 yılında bu unvanla onurlandırılmıştır. |
İstanbul’a olan hayranlığıyla bilinen Pierre Loti 14 Ocak 1850 tarihinde Fransa’nın Rochefort şehrinde dünyaya geldi. Asıl ismi Louis Marie Julien Viaud olan Loti’ye 1920 tarihinde “İstanbul Şehri Fahri Hemşerisi” unvanı verildi. Bir deniz subayı olarak yolu İstanbul’a düşen genç askerin İstanbul sevdasıyla gelen ilk romanı “Aziyade” edebiyat serüveninin de başlangıcı oldu. İsmi İstanbul’da bir tepeye, kahvehaneye ve bir caddeye verilerek ülkemizde ismi yaşatılan bu ünlü edebiyatçının yaşam hikayesinin detaylarıyla devam edelim.
Tarihte bugün dünyaya gelen Pierre Loti Fransız bir edebiyatçıdır. Çocukluğundan itibaren resim ve edebiyata ilgi duymuş, ancak ailenin geçimini sağlayan ağabeyinin vefatı sebebiyle 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri’ne girmiştir. 1867 yılından itibaren deniz yolculuklarına başlayan Loti gittiği yerleri resim ve krokilerde anlattığı günlükler tutar. Sanata olan ilgisini ve yeteneğini bu şekilde devam ettiren genç subay 42 yıllık deniz serüveninde 29 gemiyle dünyayı dolaşmıştır. Yunanca, İngilizce ve Latince bilen Fransız yazar, gezdiği yerlerdeki insanları ve kültürlerini yakından gözlemleyip bu gözlemlerini makalelere ve romanlarına aktarmıştır. Özellikle Ortadoğu ve Uzakdoğu kültürlerinden etkilenen ve yakından inceleyen Loti, bu kültürleri eserleriyle batıya tanıtan önemli bir isimdir.
Louis Marie Julien Viaud’un Pierre Loti olarak isminin değişmesiyle ilgili kesin bir bilgi olmasa da 2 farklı rivayet bulunur. Bunlardan biri bu ismin kendisine öğrencilik yıllarında verildiği diğeriyse 1867 yılında Okyanusya seferi sırasında Tahiti’li yerliler tarafından Pierre Loti olarak adlandırıldığıdır. Kendisi gibi protestan bir aileden gelen Jeanne Blache Franch de Ferriere ile evlenen Loti’nin bu evlilikten Samuel adında bir oğlu vardır. Emekliliğinden itibaren Hendaye bölgesindeki evinde yaşayan Pierre Loti 1023 yılında yaşama veda eder.
Pierre Loti ve Etkilendiği Kültürler
Fransız yazar her ne kadar görevli bir asker olarak pek çok yeri gezmiş olsa da yazdığı romanlarda ve bu kültürleri yaşamına adapte ediş biçimiyle aynı zamanda bir gezgin olarak nitelemek çok da yanlış olmaz. Çin Seferi sonrası evinde bir Çin Tapınağı kurması bu duruma verilebilecek örneklerden biridir. Ortadoğu seferleri sonrasında yine evinde Arap ve Fas kültürünü yansıtan birer oda oluşturmuştur. Üstelik bu kültürleri sadece kitaplarında değil, yakın çevresine verdiği davetlerle de tanıtır. Örneğin 1903 yılında evinde yaptırdığı Çin salonu için bir açılış daveti düzenlemiştir. Bulunduğu yerlerdeki insanları da çok iyi gözlemleyen Pierre Loti romanlarındaki karakterlerde etkilendiği kişilerden esinlenmiştir.
Ancak en çok etkilendiği yer İstanbul ve Osmanlı kültürüdür. Hayranlığın ötesinde siyasal olarak da dönemin koşullarına karşı her zaman Türkleri savunan bir yapı sergilemiştir. Evinde yaptırdığı Türk odasını genişletmiş, kutsal toprakları ziyareti sonrası temsili bir cami de inşa ettirmiştir.
Pierre Loti’nin İstanbul Hikayesi
İlk kez 1877 yılında İstanbul’a gelen genç subay öncelikle İstanbul’un doğal otantik dokusundan etkilenir. Öyle ki Rochefort’daki evine döndüğünde bir odasını Türk odası haline getirir. Aziyade adlı ilk kitabında geçen aşk hikayesini de yazar bu ilk gelişinde yaşamıştır. O dönemde Rabia Hatun Kahvehanesi olarak bilinen Eyüp’ün muazzam manzarasıyla bütünleşen kahvehanede Aziyade olarak romanında yansıttığı Osmanlı hanımıyla burada buluştuğu söylenir. Yaşadığı gizli aşkın öyküsünün yanı sıra o döneminin İstanbul’u hakkında da verdiği detayların kitabın başarısında katkısı vardır. İstanbul’da bulunduğu dönemde Eyüp’te yaşayan Loti yaklaşık 7 ay süreyle burada kalmış dönemin gelenek ve kültürünü yakından tanımıştır. İstanbul’da yaşadığı süre boyunca giyiminden dilimize kadar öğrenen ve buna göre yaşayan Loti, bu sebeple halk tarafından da benimsenmiştir. 1913 yılına kadar pek çok kez İstanbul’a gelen Pierre Loti için Eyüp İstanbul’un merkezi oluyor. Bunu yazdığı romanlardaki izlenime dayalı bölümlerde sık sık görmek mümkündür.
Pierre Loti sadece kavuşamadığı hazin bir aşk hikayesiyle değil aynı zaman da Osmanlı kültürüne duyduğu hayranlıkla da öne çıkmış, hatta bu konuda Avrupa’ya karşı Türkleri savunan yazılar yazmış bu sebeple Türk dostu olarak nitelenmiştir. Batı politikalarını eleştiren “Can Çekişen Türkler” kitabını çıkardığı 1913 yılında son İstanbul ziyaretinde Tophane Rıhtımı’nda törenle karşılanarak Sultan Reşad tarafından sarayda ağırlanmıştır. Milli mücadele döneminde verdiği destekle de bilinen Fransız yazara bu sebeple İstanbul’da en sevdiği tepeye ve çay bahçesine adı verilmiştir. Bugünkü Pierre Loti tepesi ve aynı isimli kahvehanenin adı buradan gelmektedir. Ayrıca Divanyolu’nda bulunan bir caddenin ismi de bir Türk dostu olması sebebiyle “Pierre Loti Caddesi” olarak değiştirilmiştir.
Pierre Loti’nin Eserleri
Eserlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanan Fransız yazar, aşk, ölüm, hayat kavramlarını, umutsuzluk, çaresizlik üzerine kurduğu hayat hikayelerini melankolik bir biçimde anlatır. Romanlarında yaşadığı ve gördüğü yerlere ait betimlemeleriyle dikkat çeken Pierre Loti ilk romanının ardından yayınladığı “İzlanda Balıkçısı” ile kendini edebiyat çevrelerine bir yazar olarak kabul ettirmiştir. 1891 yılında Fransız Akademisi’ne seçilmiş, geniş kitlelerce okunan kitapları sayesinde 1910 yılında “Legion d’Honour” nişanını almıştır. Pierre Loti takma adını ilk kez kullandığı roman 1881 yılında yayınlanan “Bir Sipahinin Romanı” isimli ederidir. Ölümüne kadar hemen hemen her yıl bir kitabı yayınlanan Fransız yazar, Yazarın belli başlı eserleri ise şöyledir;
Ile de Paques (1872) ilk makalesidir.
Le Mariage de Loti (1878)
İlk romanı “Aziyade” (1879)
Le Monde Illustre (1880)
Le Roman D’un Spahi (1881)
Sıkıntı Çiçekleri (1882)
My Brother Yves (1883)
Les Trois Dames de la Kasbah (1884)
Madam Krizantem (1885)
İzlanda Balıkçısı (1886)
Doğu Hayaleti (1887)
Légion d’Honneur’ün Şövalyelik Rütbesi (1887)
Sonbahar Japon İşleri (1889)
Au Maroc (1889)
Fas’ta (1890)
Constantinople (1890)
Bir Çocuğun Romanı (1890)
Acıma ve Ölümün Kitabı (1891)
Çöl (1895)
Jerusalem (1895)
La Galilee (1895)
Ramunço (1896)
Geçen Şeyler (1896)
Karanlık Yol Üzerindeki Yansımalar (1899)
Les Derniers Jours de Pekin (1900)
Vies de deux chattes (1900)
İngilizlerin Bulunmadığı Hindistan (1903)
Gül Camaieu’nun Güzel Şehri (1903)
Hacia Isfahan (1904)
La troisiéme jeunesse de Madame Prune (1905)
Bezgin Kadınlar (1906)
India (1906)
La mort de Philae (1909)
Bir Angkor Hacısı (1912)
Can Çekişen Türkiye (1913)
Legion d’Honneur’ün Büyük Subay Rütbesi (1914)
La hyéne enragée (1916)
Barbarların Hakareti (1917)
War (1917)
İlk Gençlik (1919)
Bize Bu Müttefik Gerek (1919)
Biricik Fransamızın Doğu’daki Ölümü (1920)
Doğu’daki Son Görüntüler (1921)
Zavallı Genç Bir Subay (1923) (son kitabı)
42 yıllık askerlik hayatı da pek çok nişan ve madalyalarla dolu olan Pierre Loti, bir deniz subayı olarak yaşamının yaklaşık 20 yılını denizlerde seyir halinde geçirmiştir. Avrupa’nın karmaşık düzeni karşısında özellikle doğu ve Osmanlı kültürünün sade ve sakin yaşamını seven, gerçek adı Louis Marie Julien Viaud olan Fransız subay ve yazar Pierre Loti tarihte bugün 14 Ocak günü doğmuştur.
Pierre Loti Kimdir?
Fransa Deniz Kuvvetleri’nde bir subay olan Pierre Loti aynı zamanda edebiyat dünyasının önemli yazarlarındandır. Yaşamının sonuna kadar pek çok makale ve roman yayınlamıştır. Özellikle İstanbul’a olan tutkusu ile dikkat çeken Fransız yazarın Louis Marie Julien Viaud gerçek ismidir.
Pierre Loti’nin Belli Başlı Eserleri Hangileridir?
İlk romanı Aziyade İstanbul’da yaşadığı gizli aşkı anlatır. Bir Sipahinin Romanı takma adı olan Pierre Loti’yi ilk kullandığı kitabıdır. İzlanda Balıkçısı, Madam Krizantem, Doğu Hayaleti ve son kitabı Zavallı Bir Genç Subay beli başlı eserlerindendir.
Pierre Loti İsmi Neden İstanbul’da Bir Kahveye Verilmiştir?
Pierre Loti ilk kez görevli olarak geldiği İstanbul’a hayran olmuş ve bu hayranlığı yaşamı boyunca siyasi düşüncelerinde de kendini göstermiştir. Batının tutumuna karşı yaptığı savunmalarla ve yazdığı makale ve kitaplarla Türk dostu ilan edilen Pierre Loti’ye 1920 yılında “İstanbul Şehri Fahri Hemşerisi” unvanı verilmesinin yanı sıra en sık vakit geçirdiği yer olan Rabia Hatun Kahvehanesi’nin adı değiştirilerek Pierre Loti Kahvesi, bulunduğu tepeye de Pierre Loti Tepesi adı verilmiştir.
İstanbul İşletme Enstitüsünde içerik editörü olarak görev almaktadır. Kişisel gelişim ve eğitimlerle ilgili içerik hazırlıyor.