AnasayfaBlogTiyatro ve Drama: İspanyolca Sahne Sanatları Terimleri
İspanyolca Öğreniyorum
Tiyatro ve Drama: İspanyolca Sahne Sanatları Terimleri
08 Aralık 2023
Tiyatro, insanlığın en eski ve en etkili anlatım biçimlerinden biridir. Dünyanın her köşesinde, farklı diller ve kültürler bu sanatı kendilerine özgü bir şekilde yorumlar ve zenginleştirir. İspanyolca da tiyatro ve drama alanında oldukça geniş bir kelime hazinesine sahiptir. Bu yazıda, İspanyol tiyatrosunun büyüleyici atmosferinde gezinirken, bu dile özgü terimleri ve ifadeleri keşfedeceğiz.
Yıllar önce, Madrid'de geçirdiğim bir yaz dönüm noktası oldu benim için. Şehrin kalbindeki küçük bir tiyatroda izlediğim bir oyun, beni derinden etkilemişti. Sahnedeki oyuncuların tutkusu, seyircileri adeta büyülemişti. O andan itibaren, İspanyol tiyatrosuna ve diline olan ilgim katlanarak arttı.
İspanyolca
Türkçe
Teatro
Tiyatro
Drama
Drama
Escenario
Sahne
Actor/Actriz
Erkek Oyuncu/Kadın Oyuncu
Actuación
Oyunculuk
Obra
Oyun, Eser
Acto
Perde
Escena
Sahne
Diálogo
Diyalog
Monólogo
Monolog
Personaje
Karakter
Protagonista
Başrol
Antagonista
Karşıt Karakter
Guión
Senaryo
Dramaturgo/Dramaturga
Oyun Yazarı
Dramaturgia
Oyun Yazarlığı
Ensayo
Prova
Estreno
Prömiyeri
Vestuario
Kostüm
Maquillaje
Makyaj
Escenografía
Sahne Tasarımı
Utilería
Aksesuar
Iluminación
Işıklandırma
Sonido
Ses
Música
Müzik
Coreografía
Koreografi
Director/Directora
Yönetmen
Productor/Productora
Yapımcı
Telón
Perde
Bambalinas
Kulisler
Butaca
Koltuk
Palco
Loca
Anfiteatro
Amfitiyatro
Platea
Orkestra
Patio de butacas
Parke
Taquilla
Gişe
Entrada
Bilet
Programa
Program
Aplausos
Alkışlar
Ovación
Ayakta Alkışlama
Bis
Bis
Crítica
Eleştiri
Reseña
İnceleme
Comedia
Komedi
Tragedia
Trajedi
Melodrama
Melodram
Farsa
Fars
Ópera
Opera
Zarzuela
Zarzuela
Musical
Müzikal
Ballet
Bale
Danza
Dans
Mímica
Pandomim
Improvisación
Doğaçlama
Performance
Performans
Happening
Oluş
Monólogo interior
İç Monolog
Aparte
Kenara Konuşma
Soliloquio
Kendi Kendine Konuşma
Mutis
Sahneden Çıkış
Telón de boca
Ağız Perdesi
Telón de fondo
Fon Perdesi
Bastidores
Sahne Arkası
Camerino
Sahne Odası
Foso
Orkestra Çukuru
Tramoya
Tiyatro Makinesi
Bambalinón
Üst Perde
Ciclorama
Yuvarlak Fon
Proscenio
Sahne Önü
Candilejas
Sahne Işıkları
Reflector
Projektör
Linterna
El Feneri
Máscara
Maske
Peluca
Peruk
Atrezzo
Aksesuar
Decorado
Dekor
Efecto especial
Özel Efekt
Maqueta
Maket
Puesta en escena
Sahneleme
Montaje
Kurgu
Representación
Temsil
Función
Gösteri
Temporada
Sezon
Aforo
Seyirci Kapasitesi
Acomodador/Acomodadora
Gösteri Görevlisi
Apuntador/Apuntadora
Suflör
Regidor/Regidora
Sahne Amiri
Tramoyista
Sahne İşçisi
Luminotécnico/Luminotécnica
Işık Tasarımcısı
Sonidista
Ses Tasarımcısı
Coreógrafo/Coreógrafa
Koreograf
Bailarín/Bailarina
Dansçı
Cantante
Şarkıcı
Músico
Müzisyen
Barítono
Bariton
Soprano
Soprano
Tenor
Tenor
Mezzosoprano
Mezzosoprano
Contralto
Kontralto
Bajo
Bas
Sahne Sanatlarının Vazgeçilmezi: İspanyolca
İspanya, tiyatro ve drama konusunda oldukça köklü bir geçmişe sahip. Lope de Vega, Calderón de la Barca ve Federico García Lorca gibi usta yazarlar, sadece oyunlarıyla değil, dilin kullanımına getirdikleri yeniliklerle de bu sanata damgalarını vurmuştur. İşte İspanyolca tiyatro terminolojisindeki bazı anahtar kelimeler:
Escenario: Sahnenin Kalbi
"Escenario" kelimesi, Türkçe'de "sahne" anlamına gelir. Tiyatro oyunlarının hayat bulduğu, oyuncuların performanslarını sergilediği fiziksel alanı ifade eder. Her oyunun ruhu, escenarioda şekillenir ve izleyiciyle buluşur.
Actuación: Oyuncunun Büyüsü
Bir oyuncunun sahnedeki performansı, İspanyolca'da "actuación" olarak adlandırılır. Etkileyici bir actuación, seyircinin duygularına dokunur ve oyuncunun yeteneğini gözler önüne serer. Katıldığım bir atölyede, ünlü bir İspanyol oyuncunun şu sözleri hâlâ aklımda: "Actuación, seyirciyle kurulan samimi bir diyalogdur."
Dramaturgia: Yazarın Kaleminden Sahneye
"Dramaturgia" terimi, bir tiyatro eserinin yazım sürecini ifade eder. İyi bir dramaturgia, oyunun teması, karakterleri ve diyalogları arasında kusursuz bir uyum yakalar. Başarılı bir oyun yazarı, tiyatroyu salt bir eğlence aracı olarak görmez; onu bir sanat formu ve düşünce platformu olarak değerlendirir.
Görsel Şölen: Kostüm ve Işık Tasarımı
Tiyatroda görsellik, en az metin kadar önemlidir. Kostümler ve ışıklandırma, oyunun atmosferini belirleyen, karakterleri ve mekanları ön plana çıkaran kilit unsurlardır. İşte bu alanda öne çıkan iki İspanyolca terim:
Vestuario: Karakterlere Hayat Veren Kostümler
"Vestuario" kelimesi, sahne kostümlerini ifade eder. Oyun yazarının hayal gücünü somutlaştıran kostümler, oyunun geçtiği dönemi, sosyal çevreyi ve karakterlerin kişiliklerini yansıtır. İyi tasarlanmış bir vestuario, görsel bir şölen sunarken oyunun mesajını da güçlendirir.
Iluminación: Işığın Sihirli Dokunuşu
Tiyatroda ışıklandırma, İspanyolca'da "iluminación" olarak adlandırılır. Işık, sahnedeki atmosferi belirleyen, duyguları yoğunlaştıran veya hafifleten bir araçtır. Seyircinin dikkatini yönlendiren iluminación, adeta görsel bir anlatım dili oluşturur. Bir oyunda ışığın gücüne tanık olmak, bende her zaman derin bir iz bırakır.
İspanyolca Tiyatro: Kültürler Arası Bir Köprü
İspanyolca tiyatro ve drama terimleri üzerine düşünmek, bu sanatın evrenselliğini vurgular. Farklı dillerdeki ifadeler, aslında ortak duygu ve deneyimleri yansıtır. Tiyatro severlerin İspanyolca öğrenme sürecine bu terimleri dahil etmek, onlara yeni ufuklar açabilir.
"Tiyatro, hayatın bir yansımasıdır; hayat da tiyatronun bir yansıması." - Calderón de la Barca
Bu yazıda paylaştığım kişisel deneyimler ve örnekler, İspanyolca tiyatronun bende uyandırdığı heyecanı aktarmayı amaçlıyor. Bir dilin sadece kelimelerin ötesinde, duygu ve düşünceleri nasıl şekillendirdiğini göstermek istedim. Umarım siz de bu büyülü dünyanın kapılarını aralayıp, İspanyol tiyatrosunun tadını çıkarırsınız.
Tiyatro
Örnek Diyalog: Quisiera comprar dos boletos para la obra de esta noche en el Teatro Nacional.
Türkçe: Bu akşam Ulusal Tiyatro'daki oyuna iki bilet almak istiyorum.
Senaryo
Örnek Diyalog: Ante este escenario económico incierto, debemos ser cautelosos con nuestras inversiones.
Türkçe: Bu belirsiz ekonomik senaryo karşısında, yatırımlarımız konusunda dikkatli olmalıyız.
Oyunculuk
Örnek Diyalog: La actuación de la protagonista en la obra de teatro fue simplemente emocionante.
Türkçe: Tiyatro oyunundaki başrol oyuncusunun performansı gerçekten duygusal etkileyiciydi.
Oyuncu
Örnek Diyalog: After watching the play, I couldn't help but admire how the actor conveyed his character's emotions so authentically.
Türkçe: Oyunu izledikten sonra, aktörün karakterin duygularını nasıl bu kadar gerçekçi bir şekilde aktardığına hayran olmaktan kendimi alamadım.
Oyuncu Kadın)
Örnek Diyalog: La actriz recibió una ovación de pie después de su impresionante actuación en la obra de teatro.
Türkçe: Aktris, tiyatro oyunundaki etkileyici performansının ardından ayakta alkışlandı.
Tiyatro yönetimi
Örnek Diyalog: Siempre admiré tu trabajo en dirección teatral y me encantaría aprender de ti.
Türkçe: Tiyatro yönetmenliğindeki çalışmalarını her zaman hayranlıkla izledim ve senden öğrenmek benim için harika olurdu.
Senaryo
Örnek Diyalog: Antes de comenzar a filmar, revisemos el guion una vez más para asegurarnos de que todos los diálogos están claros.
Türkçe: Çekime başlamadan önce, tüm diyalogların net olduğundan emin olmak için senaryoyu bir kez daha gözden geçirelim.
Deneme
Örnek Diyalog: Debes leer el ensayo completo para entender el argumento del autor.
Türkçe: Yazarın argümanını anlamak için denemeyi baştan sona okumalısın.
Kamu
Örnek Diyalog: La conferencia a la que asistimos ayer fue realmente interesante y la sala estaba llena de público entusiasmado.
Türkçe: Dün katıldığımız konferans gerçekten ilginçti ve salon hevesli seyircilerle doluydu.
Dramaturji
Örnek Diyalog: La dramaturgia es esencial para el desarrollo de una obra teatral que capte verdaderamente la complejidad de sus personajes.
Türkçe: Dramaturji, karakterlerinin karmaşıklığını gerçek anlamda yakalayan bir tiyatro eserinin gelişimi için hayati önem taşır.
Tiyatro oyunu
Örnek Diyalog: Ayer compré entradas para la obra de teatro que tanto queríamos ver.
Türkçe: Dün çok görmek istediğimiz tiyatro oyunu için bilet aldım.
Komedi
Örnek Diyalog: La obra que vi anoche fue una comedia tan hilarante que no pude parar de reír en toda la noche.
Türkçe: Dün gece izlediğim oyun o kadar komikti ki, tüm gece boyunca gülmekten kendimi alamadım.
Drama
Örnek Diyalog: She couldn't believe the amount of drama that erupted over the smallest misunderstanding at the office today.
Türkçe: Bugün ofiste yaşanan en ufak bir yanlış anlaşılma yüzünden ortaya çıkan drama miktarına inanamadı.
Tragedya
Örnek Diyalog: La obra culminó con una tragedia que dejó al público en absoluto silencio.
Türkçe: Eser, seyirciyi tam bir sessizliğe büründüren bir trajedi ile sona erdi.
Farándula kelimesi İspanyolca bir terim olup, genellikle şov dünyası, gösteri sanatları çevresi, ünlüler ve magazinle ilgili konuları ifade etmek için kullanılır. Bu bağlamda, Türkçedeki karşılığı magazin dünyası ya da şov dünyası olarak çevrilebilir.
Örnek Diyalog: Después de hojear la última revista de espectáculos, no pude evitar comentar los últimos chismes de la farándula con mis amigos.
Türkçe: Son gösteri dergisine göz attıktan sonra, arkadaşlarımla magazindeki en son dedikoduları konuşmadan edemedim.
Perde
Örnek Diyalog: Al caer el telón, el público estalló en aplausos por la magnífica actuación.
Türkçe: Perde düştüğünde, seyirciler muhteşem performans için alkışlarla patladı.
Işık Teknisyeni
Örnek Diyalog: El técnico de luces ajustó los focos para asegurarse de que el escenario estuviera perfectamente iluminado para la gran actuación.
Türkçe: Işık teknisyeni, büyük performans için sahnenin mükemmel şekilde aydınlatılmasını sağlamak amacıyla projektörleri ayarladı.
Ses Teknisyeni
Örnek Diyalog: El técnico de sonido ajustó los niveles del ecualizador para asegurar la mejor calidad de audio durante el concierto.
Türkçe: Ses teknisyeni, konser boyunca en iyi ses kalitesini sağlamak için eşitleyicinin seviyelerini ayarladı.
Gardırop / Kıyafetler
Örnek Diyalog: El actor se dirigió al vestuario para cambiar su atuendo tras la primera escena.
Türkçe: Oyuncu, ilk sahnenin ardından kıyafetini değiştirmek için soyunma odasına gitti.
Makyaj
Örnek Diyalog: ¿Puedes enseñarme cómo aplicar este maquillaje para un look natural?
Türkçe: Bu makyajı doğal bir görünüm için nasıl uygulayacağımı öğretebilir misin?
Butacas kelimesi İspanyolca bir kelime olup, Türkçeye koltuklar ya da sandalyeler olarak çevrilebilir. Ancak bu kelime genellikle sinema veya tiyatro koltuklarını ifade etmek için kullanılır. Bu bağlamda cümlenizin Türkçe karşılığı Koltuklar veya Sinema koltukları olabilir.
Örnek Diyalog: Cuando entramos al teatro, nos sorprendimos al ver que las butacas eran increíblemente cómodas y estaban tapizadas en terciopelo rojo.
Türkçe: Tiyatroya girdiğimizde, koltukların inanılmaz derecede rahat olduğunu ve kırmızı kadife ile döşendiğini görünce şaşırdık.
Orkestra yeri
Örnek Diyalog: Cuando entramos al teatro, la vista desde el patio de butacas era simplemente impresionante.
Türkçe: Tiyatroya girdiğimizde, orkestra düzenindeki koltuklardan manzara sadece etkileyiciydi.
Camerino'nun Türkçe karşılığı makyaj odası veya giyinme odası olabilir, genellikle tiyatro, sinema ve televizyon stüdyolarında sanatçıların hazırlandıkları özel oda anlamına gelir.
Örnek Diyalog: Can you show me to the Camerino where I can change into my costume for the play?
Türkçe: Oyun için kostümümü giyinebileceğim Camerino'ya beni gösterebilir misiniz?
Rekvizit
Örnek Diyalog: La utilería de esta obra de teatro es tan detallada que cada objeto parece real.
Türkçe: Bu tiyatro oyununun aksesuarları o kadar detaylı ki her nesne gerçek gibi görünüyor.
Sahne Tasarımı
Örnek Diyalog: La escenografía de la obra fue tan detallada que por un momento me sentí transportado a otra época.
Türkçe: Oyunun sahne tasarımı o kadar ayrıntılıydı ki bir an için kendimi başka bir zamana taşınmış gibi hissettim.
Montaj
Örnek Diyalog: El montaje de la exhibición de arte tomó casi toda la noche, pero el resultado final fue impresionante.
Türkçe: Sanat sergisinin kurulumu neredeyse tüm geceyi aldı, ancak sonuç gerçekten etkileyiciydi.
Aydınlatma
Örnek Diyalog: Elegimos una iluminación suave para crear un ambiente relajado en el restaurante.
Türkçe: Restoranda rahat bir ortam yaratmak için yumuşak bir aydınlatma seçtik.
Temsil
Örnek Diyalog: La representación teatral de esta noche promete ser una experiencia inolvidable.
Türkçe: Bu akşamki tiyatro gösterisi unutulmaz bir deneyim olacağa benziyor.
Monolog
Örnek Diyalog: Durante la obra, su monólogo reveló los pensamientos más profundos del personaje.
Türkçe: Oyun sırasında, monoloğu karakterin en derin düşüncelerini ortaya çıkardı.
Diğer kişiyle iletişime geçip ona şunu sormaya karar verdim: Senin için en önemli olan nedir?
Örnek Diyalog: Al estudiar su guion, Carlos anotó que el diálogo en la escena cinco necesitaba ser más emotivo.
Türkçe: Senaryosunu inceleyen Carlos, beşinci sahnedeki diyaloğun daha duygusal olması gerektiğini not etti.
Aparte kelimesinin cümle içinde nasıl kullanıldığına bağlı olarak Türkçe karşılığı değişebilir. Örneğin, İspanyolcada aparte kelimesi ayrıca anlamına geldiği gibi, yanında, ayrı gibi anlamlara da gelebilir. Eğer cümle içinde bir bağlam verilseydi, daha kesin bir çeviri yapabilirdim. Ancak verilen tek kelimeyle, Türkçeye çeşitli çeviriler yapılabilir:
Ayrıca Yanı sıra Bunun dışında Ayrı Kenarda
Bu kelimelerden en uygun olanını bağlama göre seçmek gerekir.
Örnek Diyalog: Aparte de lo que ya discutimos, ¿hay algo más que necesitemos abordar?
Türkçe: Daha önce konuştuğumuz şeylerin dışında ele alınması gereken başka bir konu var mı?
Dördüncü perde
Örnek Diyalog: Mientras levantaban el telón, anunciaron que el suspense alcanzaría su cima en el cuarto acto.
Türkçe: Perde kaldırılırken, gerilimin dördüncü perdede zirveye ulaşacağı duyuruldu.
İmprovizasyon
Örnek Diyalog: La improvisación en el escenario demuestra su talento para pensar rápido y capturar la atención del público.
Türkçe: Sahnede yaptığı doğaçlama, hızlı düşünme yeteneğini ve seyircinin dikkatini çekme becerisini gösteriyor.
Oyuncu Seçimi
Örnek Diyalog: The director is excited about casting the new lead for our upcoming play.
Türkçe: Yönetmen, yaklaşan oyunumuz için yeni başrol oyuncusunu seçmekten dolayı heyecanlı.
Perde arkası
Örnek Diyalog: Mientras observaba el teatro, noté que las bambalinas se movían sutilmente con la brisa que entraba entre bastidores.
Türkçe: Tiyatroyu izlerken, perde arasından giren esintiyle bambalinlerin hafifçe hareket ettiğini fark ettim.
Tiyatro türü
Örnek Diyalog: Juan está tan interesado en el género teatral que ha decidido escribir y dirigir su propia obra para el festival local.
Türkçe: Juan yerel festival için kendi oyununu yazmaya ve yönetmeye karar verecek kadar tiyatro türüne ilgi duyuyor.
Dramatik
Örnek Diyalog: Ella siempre dice que soy demasiado dramático cuando cuento historias.
Türkçe: O her zaman hikaye anlatırken çok dramatik olduğumu söyler.
Aktog
Örnek Diyalog: El acto que presenciamos fue impresionante, tanto en su ejecución como en su mensaje.
Türkçe: Tanık olduğumuz gösteri, hem icrası hem de mesajı açısından etkileyiciydi.
Proseniyum
Örnek Diyalog: As the lights dimmed, the audience's attention was drawn to the proscenio, where the curtain began to rise on the evening's performance.
Türkçe: Işıklar kararırken, seyircilerin dikkati perdenin yavaşça yükseldiği sahne önüne çekildi ve akşamın gösterisi başlamak üzereydi.
Sahne perdesi
Örnek Diyalog: Cuando cayó el telón de boca, el público estalló en aplausos por la maravillosa actuación.
Türkçe: Perde kapandığında, seyirci harika performans için coşkuyla alkışladı.
Zirve
Örnek Diyalog: When the hero stood up to the villain, we reached the climax of the movie and everyone held their breath.
Türkçe: Kahraman kötü adama karşı durduğunda, filmde doruk noktasına ulaştık ve herkes nefesini tuttu.
Öykünün/Sonuç
Örnek Diyalog: El desenlace de la obra fue tan sorpresivo que el público aplaudió durante varios minutos.
Türkçe: Oyunun sonu o kadar şaşırtıcıydı ki, izleyiciler birkaç dakika boyunca alkışladı.
Monolog
Örnek Diyalog: En su soliloquio, el actor reveló los miedos más profundos de su personaje al público silencioso.
Türkçe: Monologunda, oyuncu sessiz seyirciye karakterinin en derin korkularını açığa vurdu.
Antagonist
Örnek Diyalog: El antagonista de la novela reveló finalmente su verdadera naturaleza en el clímax de la historia.
Türkçe: Romandaki antagonist, hikayenin doruk noktasında sonunda gerçek doğasını ortaya koydu.
Başrol Oyuncusu
Örnek Diyalog: En cada historia hay un protagonista que lleva el peso del conflicto y nos guía a través de la trama.
Türkçe: Her hikayede, çatışmanın yükünü taşıyan ve bizi öykünün içinden rehberlik eden bir kahraman vardır.
Müzikal komedi
Örnek Diyalog: Me encantaría ver la nueva comedia musical que está en cartelera, dicen que es muy divertida.
Türkçe: Yeni vizyondaki müzikal komediyi görmek çok isterdim, çok eğlenceli olduğunu söylüyorlar.
Koreografi
Örnek Diyalog: La coreografía que presentaron en la gala fue absolutamente impresionante.
Örnek Diyalog: Esta escena entre los protagonistas es tan conmovedora que se me erizó la piel.
Türkçe: Bu sahnede başroldeki karakterler arasındaki etkileşim o kadar dokunaklı ki, tüylerim diken diken oldu.
Teslim alma
Örnek Diyalog: La ceremonia de toma de posesión del nuevo presidente se realizará en la capital del país.
Türkçe: Yeni başkanın göreve başlama töreni ülkenin başkentinde gerçekleştirilecek.
Tiyatro gösterisi
Örnek Diyalog: La función teatral de esta noche promete ser una experiencia inolvidable.
Türkçe: Bu akşamki tiyatro gösterisi unutulmaz bir deneyim olacağa benziyor.
Alabardero kelimesi İspanyolca bir sözcüktür ve alabarda kelimesinden türemiştir ki bu kelime Türkçede alabarda ya da halberd bir tür uzun saplı, baltamsı savaş aleti) anlamına gelir. Alabardero sözcüğü, bu silahı kullanan askeri ifade eder. Türkçede alabarda taşıyan asker ya da sadece alabardacı olarak çevrilebilir.
Örnek Diyalog: Could you tell me more about what it was like to be an alabardero during the Renaissance period?
Türkçe: Rönesans döneminde bir alabardero olmanın nasıl bir şey olduğu hakkında bana daha fazla bilgi verebilir misiniz?
Dans grubu
Örnek Diyalog: Durante la audición, impresionó tanto a los jueces que inmediatamente le ofrecieron un lugar en el cuerpo de baile del espectáculo.
Türkçe: Odyisyon sırasında, yargıçları öylesine etkiledi ki hemen şovun dans grubunda bir yer teklif ettiler.
Koro lideri
Örnek Diyalog: As the corifeo led the chorus, their voices soared in harmony, echoing the ancient tales of Greek tragedy.
Türkçe: Koryfe tarafından yönetilen koro, seslerini uyum içinde yükseltti, Yunan trajedilerinin eski hikayelerini yankılayarak.
Örümeğe
Örnek Diyalog: La producción de la obra fue impresionante, sobre todo la tramoya, que transformaba el escenario con cada acto.
Türkçe: Oyunun prodüksiyonu etkileyiciydi, özellikle de her perdede sahneyi dönüştüren sahne arkası düzenekleri.
Birinci
Örnek Diyalog: Je suis tellement excité d'assister à la première du film ce soir !
Türkçe: Bu akşamki film galasına katılacak olmaktan dolayı çok heyecanlıyım!
Öğleden önce yapılan gösteri
Örnek Diyalog: Let's catch the new superhero flick at the 11 am matiné, before the theater gets crowded.
Türkçe: Yeni süper kahraman filmini, sinema kalabalıklaşmadan önce sabah 11'deki matinede izleyelim.
sohbet toplantısı
Örnek Diyalog: At the last tertulia, we delved into the poetry of Lorca, and it was a marvelously enriching evening.
Türkçe: Son tertulyada Lorca'nın şiirlerine daldık ve bu, harikulade bir şekilde zenginleştirici bir akşamdı.
Alkışlama
Örnek Diyalog: La multitud estalló en una estruendosa ovación cuando el músico regresó al escenario para un bis.
Türkçe: Müzisyen bir kez daha sahneye dönünce kalabalık gürültülü bir alkışla patladı.
Gişe
Örnek Diyalog: Puedes recoger tus entradas en la taquilla antes de que comience la película.
Türkçe: Biletlerini film başlamadan önce gişeden alabilirsin.
Yer gösterici
Örnek Diyalog: Cuando llegamos al teatro, el acomodador nos guió amablemente a nuestros asientos.
Türkçe: Tiyatroya vardığımızda, yer gösterici bizi nazikçe koltuklarımıza kadar götürdü.
Tiyatro Drama İspanyolca Sahne Sanatları Terimler Kültür Dil Oyunculuk Dramaturg Vestuario
Isabella Martínez
İspanyolca Tercüman
Isabella Martínez, tutkulu bir blogger ve yetenekli bir İspanyolca tercümandır. Üniversitedeki dilbilim eğitimi, ona farklı kültürler arasında anlam köprüleri kurma becerisi kazandırmıştır. Seyahat ve kültür üzerine yazdığı popüler blogu ile geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmaktadır. Profesyonel tercüman olarak, metinleri dikkatle ve kültürel bağlamı göz önünde bulundurarak çevirir.
Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.