Hikaye Yazma Teknikleri
Hepimiz hayatımızın bir noktasında kendimizi ifade etme ihtiyacı hissederiz. Kimimiz düşüncelerimizi kelimelere döker, kimimiz bir müzik aletiyle duygularımızı notalara yansıtırız, kimimiz ise bir resimle iç dünyamızı dışa vururuz. Ama aslında hepimizin ortak bir amacı vardır: Aklımızdan geçenleri başkalarıyla paylaşmak, belki de onlarla bir bağ kurmak. İşte bu bağ kurma yollarından biri de hikâye yazmaktır.
Hikaye Yazma Aşamaları | Tanımı | İpuçları |
---|---|---|
Konu ve Tema Belirleme | Yazmanın ilk adımı, diğer olayların etrafında gelişeceği bir ana olayın belirlenmesidir. | Konu, yazarın gözlemlediği veya tamamen hayal gücüne dayanabilir. Özgün ve ilgi çekici bir konu seçilmelidir. |
Kişileri Belirleme | Ana kahraman ve yan karakterlerin belirlenmesi işlemidir. | Karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri belirlenirken, gerçekçi ve günlük yaşamda karşılaşılabilecek kişiliklere sahip olmalarına dikkat edilmelidir. |
Anlatıcı ve Bakış Açısı Belirleme | Hikayeyi aktaran kişi ve onun bakış açısının belirlenmesidir. | Anlatıcı kahraman, bir gözlemci veya ilahi bir güç olabilir. Hikaye bu bakış açılarından birini temel alacaktır. |
Olay Örgüsü Oluşturma | Hikayenin ana temasını oluşturacak olayların belirlenmesi ve aktarılmasıdır. | Olaylar arasında mantıklı bir nedensellik ilişkisi olmalıdır. Ana olayı destekleyen yan olaylar oluşturarak hikayenin bütünlüğünü sağlamalıdır. |
Dili Anlaşılır ve Akıcı Kılma | Hikayenin herkes tarafından anlaşılabilmesi için sade ve akıcı bir dil kullanma sürecidir. | Çok uzun cümlelerden kaçınılmalı ve anlatım bozukluklarına dikkat edilmelidir. |
Tutarlılık | Hikayenin karakterler, olaylar, mekanlar ve zaman bakımından iç tutarlılığının sağlanmasıdır. | Karakterlerin özellikleri, mekan ve zamanla uyumlu olmalıdır. Tutarlı olmayan bir hikaye, okuyucuyu rahatsız eder ve gerçekçiliğini kaybeder. |
Şablon Oluşturma | Hikayeyi oluşturacak tüm unsurları belirlemek ve bu unsurlar etrafında olayları geliştirmeyi planlamaktır. | Şablon, hikayenin başlamasını kolaylaştırır ve devamının akıcılığını sağlar. |
Özgünlük | Hikayenin diğerlerinden farklı olma niteliğidir. | Özgün bir hikaye yazmak için yazarın sunduğu bakış açısı, karakterlerin işlenişi ya da olay örgüsüne farklılık getirmesi gerekmektedir. |
Üslup | Yazarın dil ve anlatım biçimidir. | Yazarın üslup, hikayenin etkililiğini belirler. Özgün ve kendine has bir üslupla yazılan hikaye, okuyucunun ilgisini çeker. |
Geliştirme ve Deneme | Hikayenin yazıldıktan sonra geliştirilmesi ve denenebilmesi için farklı okuyucu gruplarına sunulmasıdır. | Different perspectives can improve the story and make it more appealing. Feedback from readers should be taken into consideration. |
Hikâyenin Büyülü Dünyasına Giriş
Hikâye yazmak, bir bakıma kendi dünyamızı başkalarına açmaktır. Yıllar önce bir yaz akşamı, dedemin anlattığı bir hikâyeyi hâlâ unutamam. Oturmuştuk bahçede, yıldızların altında. Dedem, gençliğinde yaşadığı bir macerayı öyle bir anlatmıştı ki, sanki o anı ben yaşıyormuşum gibi hissetmiştim. İşte o gün hikâyelerin gücünü keşfettim.
Hikâye Nedir?
Hikâye, yazarın yaşadıkları, gözlemleri, duydukları ya da tamamen hayal gücünün ürünü olan olayları konu alan bir düz yazı biçimidir. Ancak her düz yazı hikâye değildir. Bir hikâyenin var olabilmesi için:
Bir veya birden fazla karakter
Bir olay örgüsü
Mekân ve zaman
Bir anlatıcı ve anlatıcının bakış açısı
bulunması gerekir. Bu unsurların birbirleriyle tutarlı bir şekilde harmanlanması, hikâyenin gerçekçi ve akıcı olmasını sağlar.
İyi Bir Hikâye Yazmanın Püf Noktaları
Tutarlılık Her Şeydir
Hikâyelerin okunması ve beğenilmesi için bazı özellikleri taşıması şarttır. İlk olarak, yaratılan karakterler, bahsedilen olaylar, betimlenen mekânlar ve zaman dilimi arasında tutarlı bir ilişki olmalıdır. Bir keresinde bir hikâye okumuştum; ana karakter korkak biri olarak tanıtılıyordu. Ancak hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, hiç bir sebep veya değişim göstermeksizin, bu karakterin tek başına karanlık ormana girdiğinden bahsediliyordu. Bu tür tutarsızlıklar okuyucunun dikkatini dağıtır ve hikâyenin inandırıcılığını zedeler.
Dil ve Anlatımın Önemi
İkinci önemli nokta ise dilin anlaşılır ve akıcı olmasıdır. Hikâyenin kimler tarafından okunacağını önceden bilmek her zaman mümkün değildir. Her ne kadar belirli bir hedef kitleye yazıyor olsak da, farklı yaş ve kültürden insanlar da hikâyemizi okuyabilir. Bu sebeple, herkesin anlayabileceği, sade ve akıcı bir dil kullanmak en iyisidir. Uzun ve karmaşık cümleler, anlatım bozukluklarına sebep olabilir ve okuyucuyu hikâyeden uzaklaştırabilir.
Hikâye Yazmanın Aşamaları
İyi bir hikâye yazmak, ihtimamlı bir ön hazırlık gerektirir. Başlangıçta bir şablon oluşturmak ve hikâyeyi bu şablon etrafında şekillendirmek, yazım sürecini kolaylaştırır. Ben her yeni hikâyeye başlarken küçük bir not defteri kullanırım. Aklıma gelen fikirleri, karakter isimlerini, hatta bazen diyalogları bile not alırım.
1. Konu ve Temanın Belirlenmesi
Yazmanın ilk adımı, konuyu belirlemektir. Birçok yazar, daha önce anlatılmamış bir konuda yazmak ister. Ancak bu her zaman mümkün olmaz. Önemli olan, konunun özgün bir şekilde işlenmesidir. Konuyu seçerken:
1- Kendi deneyimlerinizden yola çıkabilirsiniz.
2- Gözlemlediğiniz olaylardan ilham alabilirsiniz.
3- Tamamen hayal gücünüzü kullanabilirsiniz.
Mesela, çocukluk anılarımdan biri olan mahalle maçlarımızı bir hikâyeye dönüştürmeyi düşünmüştüm. O günlerde yaşadığımız heyecanı ve dostluğu anlatmak, hem bana hem de okuyuculara keyif verecekti.
2. Karakterlerin Belirlenmesi
Temayı belirledikten sonra sıra karakterlere gelir. İlk olarak bir ana kahraman oluşturulur. Bu karakter, hikâyenin merkezinde yer alacak ve olayların akışını yönlendirecektir. Diğer yan karakterler ise hikâyeye derinlik katacaktır. Karakterlerin oluşturulmasında dikkat edilmesi gerekenler:
Kahraman Bakış Açısı: Bu bakış açısına göre hikayeyi aktaran kişi olayların kahramanı, yani yaşayanıdır. Kendine dair tüm duygu ve düşünceleri bilip aktarırken, diğer kişilere dair yalnızca gözlemlenebilir unsurları aktarabilir. Kendisinin mutlu, üzgün, endişeli olduğunu belirtirken, karşısındaki bir kişi hakkında yalnızca suratının asık olduğu, gülümsediği yahut yorgun göründüğü gibi detaylara hakimdir. Kahraman anlatıcı kendi dil ve anlatım şeklini kullanır ve birinci tekil şahıs kullanarak yazar.
Gözlemci Bakış Açısı: Anlatıcı olan biteni izlemekle yetinmektedir. Okuyucuya aktarabileceği kısım ise yalnızca gözlemleridir. Bir karakteri anlatırken gözle görülebilecek her hareketini aktarabilir ancak iç dünyası, düşünceleri ve hisleri hakkında fikir sahibi değildir. Hem üçüncü tekil şahıs, hem de birinci tekil şahıs olabilir. Başka bir deyişle, kahraman anlatıcı kendi dışındaki karakterler için gözlemcidir.
Hakim (İlahi/Tanrısal) Bakış Açısı: İlahi anlatıcı yaşanmış veya yaşanacak her detaya hakimdir. Kahramanların duygularını ve hislerini bilir, yaşayacakları veya söyleyeceklerini aktarabilir. Anlatım üçüncü tekil şahıs kullanılarak yapılır. Bu bakış açısı destandan romana geçmiştir.
Gerçekçi ve tanınabilir özelliklere sahip olmaları
Fiziksel ve ruhsal özelliklerinin detaylandırılması
Karakter gelişimine özen gösterilmesi
Yıllar önce okuduğum bir hikâyede, ana karakterin korkularıyla yüzleşme süreci o kadar güzel anlatılmıştı ki, kendimi onun yerine koymuştum.
3. Anlatıcı ve Bakış Açısının Belirlenmesi
Anlatıcı, hikâyeyi okuyucuya aktaran kişidir. Bu kişi, olayları yaşayan kahraman, olaylara şahit olan biri veya her şeye hâkim bir anlatıcı olabilir.
Kahraman Bakış Açısı
Anlatıcı, olayların kahramanı ise, hikâye birinci tekil şahıs ağzından anlatılır. Kendi duygu ve düşüncelerini detaylı bir şekilde aktarabilir, ancak diğer karakterlerin iç dünyasına tam olarak hakim olamaz.
Gözlemci Bakış Açısı
Anlatıcı, sadece olayları dışarıdan gözlemleyen biriyse, hikâye üçüncü tekil şahıs olarak anlatılır. Karakterlerin görünen davranışlarını ve konuşmalarını aktarabilir, ancak iç dünyalarına tam olarak erişemez.
İlahi (Tanrısal) Bakış Açısı
Anlatıcı, tüm karakterlerin duygu, düşünce ve hislerine hakimse, bu ilahi bakış açısıdır. Bu anlatım şeklinde, hikâyenin tüm detaylarına ve gelecekte olacak olaylara bile hakimiyet söz konusudur.
4. Olay Örgüsünün Oluşturulması
Seçilen konuyu en iyi şekilde yansıtacak bir ana olay belirlenmelidir. Hiçbir olay tek başına düşünülemez, bu yüzden olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurulmalıdır. Örneğin, bir karakterin şehirden kaçıp kırsala yerleşmesini anlatacaksak, bu kararı almaya iten sebepleri ve yaşadığı iç çatışmaları da aktarmalıyız.
5. Mekân ve Zamanın Belirlenmesi
Okumak: İyi bir yazar olmak için önce iyi bir okur olmak gerekir. Okudukça dil bilgisi gelişecek, bakış açısı genişleyecektir.
Yazmak: Sürekli yazmak, bu anlamda becerilerin gelişmesini sağlar. Başka bir deyişle yazmak, yazarın egzersizidir.
Not Almak: Gündelik hayatta karşılaşılan kişiler veya olaylar arasında mutlaka dikkat çekenler olacaktır. Bunları not etmek, bir hikaye yazarken konu ve kişi belirlemeyi kolaylaştırır.
Yaşamın Gerçekliğiyle İlgilenmek: Hikayede en önemli olan olayların ve kişilerin gerçekçiliğidir. Gerçek kişi ve olaylar yaratabilmek için hayatın gerçekliğini iyi gözlemlemek gerekir.
Hoşgörülü Olmak: Hikayeler iyi ve kötü karakterler içerebilir. Ancak yazarın amacı bu karakterleri yalnızca anlatmaktır. Hikaye içerisinde yer alan bir hırsızı yargılamak yazarın görevi değildir. Bu sebeple yazar yalnızca hoşgörü çerçevesinde anlatmalıdır.
Hikâyenin olmazsa olmazlarından biri de mekân ve zamandır. Olaylar belirli bir mekân ve zaman dilimi içinde geçer. Mekân ve zamanın doğru seçilmesi, hikâyenin inandırıcılığını artırır.
Mekân: Olayların geçtiği yerlerdir. Şehir, kasaba, ev, orman gibi.
Zaman: Olayların geçtiği dönem veya süreçtir. Geçmiş, bugün, gelecek veya belirli bir tarih aralığı olabilir.
6. Hikâyenin Adının Seçilmesi
Hikâyenin adı, okuyucuda merak uyandırmalı ve hikâyenin ruhunu yansıtmalıdır. Bazen hikâyenin ismini yazım sürecinin başında belirlemek zor olabilir. Bu yüzden hikâye tamamlandıktan sonra isim seçmek daha doğru bir tercih olabilir.
7. Taslağın Yazıya Dökülmesi
Artık tüm hazırlıklar tamamlandığına göre, sıra hikâyeyi kaleme almaya gelir. Oluşturduğumuz plan ve notlar ışığında hikâyeyi yazmaya başlayabiliriz. Yazarken akışa kendimizi bırakmak, hikâyenin daha doğal ilerlemesini sağlar.
İyi Bir Hikâye Yazmak İçin İpuçları
Sürekli Okumak
İyi bir yazar olmanın ilk şartı, iyi bir okur olmaktır. Farklı yazarların eserlerini okuyarak, onların dil ve anlatım tekniklerini öğrenebiliriz. Ben, özellikle dünya klasiklerini okumayı severim. Dostoyevski'nin karakter derinliği veya Orhan Kemal'in toplumsal gözlemleri bana her zaman ilham verir.
Yazma Alışkanlığı Edinmek
Yazmak, pratik yapmayı gerektirir. Her gün bir şeyler yazmak, kalemimizi güçlendirir. Bazen kısa notlar, bazen de günlük tutmak bile faydalıdır.
Notlar Almak
Gündelik hayatta karşılaştığımız ilginç olayları veya insanları not etmek, hikâye yazarken büyük bir kaynak oluşturur. Bir kafede otururken yan masadaki insanların sohbetine kulak misafiri olup, ilginç diyalogları not etmekten çekinmem.
Gözlem Yapmak
Yaşamın gerçekliğiyle ilgilenmek, iyi hikâyeler yazmanın anahtarıdır. Etrafımızdaki dünyayı gözlemlemek, karakter ve olay yaratmada bize yardımcı olur.
Eleştirilere Açık Olmak
Yazdıklarımızı başkalarıyla paylaşmak ve geri bildirim almak önemlidir. Eleştirilere hoşgörülü yaklaşmak, kendimizi geliştirmemizi sağlar.
Hikâye Konuları ve Konu Seçimi
Hikâye konuları sonsuzdur. Her şey bir hikâyeye dönüşebilir. Daha önce yazılmış bir konuyu alıp, kendi yorumumuzla yeniden işleyebiliriz. Önemli olan, konuyu nasıl anlattığımızdır.
Aile ilişkileri
Toplumsal sorunlar
Kişisel mücadeleler
Fantastik maceralar
gibi pek çok konuda hikâye yazılabilir. Hikaye yazma teknikleri nelerdir sorusunun cevabı da aslında burada gizli.
İstanbul İşletme Enstitüsü ile Hikâye Yazma Eğitimi
Eğer hikâye yazma konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız, İstanbul İşletme Enstitüsü'nün sunduğu eğitimlere katılabilirsiniz. Bu eğitimler sayesinde:
Profesyonel yazarlardan teknikler öğrenebilir
Yazdıklarınızı paylaşarak geri bildirim alabilir
Kendi tarzınızı geliştirebilirsiniz
Ben de bu eğitimlere katılarak, yazma yeteneğimi geliştirme fırsatı buldum.
Sonuç ve Kapanış
Hikâye yazmak, sadece bir hobi değil, aynı zamanda kendimizi keşfetme yolculuğudur. Yazarken iç dünyamızla yüzleşir, duygularımızı ve düşüncelerimizi kağıda dökeriz. Unutmayalım ki, her insanın anlatacak bir hikâyesi vardır. Önemli olan, bunu nasıl anlatacağımızdır.
Referanslar
1- Sever, Sedat. Çocuk ve Edebiyat. Ankara: Tudem Yayınları, 2008.
2- Freytag, Gustav. Freytag'ın Piramidi ve Dram Sanatı. İstanbul: Mitos Boyut Yayınları, 2010.
3- Scholes, Robert. Metin ve Anlam. İstanbul: Metis Yayınları, 2004.
4- Kemal, Orhan. Yağmur Yüklü Bulutlar. İstanbul: Epsilon Yayınları, 2012.
Not: Yukarıdaki referanslar, hikâye yazma teknikleri ve edebiyat üzerine önemli kaynaklardır.
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü mezunu. Yaklaşık 15 yıldır profesyonel olarak dalgıçlık yapıyor ve çalışma hayatının çoğu turizm sektörü içerisinde geçti. Araştırmayı, öğrenmeyi ve öğrendiklerini aktarmayı keyifli buluyor. Şu an İstanbul İşletme Enstitüsü’nün yanı sıra bir kaç dijital içerik ajansında yazar olarak çalışmakta.