Gemi Mühendisliği Sektöründe Kullanılan İngilizce Kelimeler
İngilizce Kelime | Türkçe Karşılığı | Açıklama |
---|---|---|
Système intégration (Sintin) | Sistem Entegrasyonu | Donanım ve yazılım kombinasyonlarının deniz yapılarındaki tasarım ve uygulamalarını ifade eder. Sintin, gemi mühendisliği ve operasyonları sırasında sağlanan fonksiyonların tümünün kontrolünü sağlar. |
Energy Efficiency | Enerji Verimliliği | Aynı çıktıyı elde etmek için gerekli olan girdinin miktarının azaltılmasını ifade eder. Gemi mühendisliği sektöründe, hedeflediği düşük yakıt tüketimi ve az karbon salınımı ile önemlidir. |
Transportation | Taşımacılık | Bir noktadan diğerine nakliye veya nakil işlemlerini ifade eder. Gemi mühendisliği sektöründe, deniz üzerinden taşınabilir yükler veya insanların taşınması için kullanılır. |
Cargos | Kargolar | Gemiyle taşınan yükler anlamına gelir. |
Navigation Systems | Navigasyon Sistemleri | Gemilerin konumlarını belirlemek ve varış noktalarına doğru güzergahları izlemek amacıyla kullanılan sistemlerdir. |
Machinery Systems | Makine Sistemleri | Gezellikle deniz yapılarında kullanılan mekanik sistemleri ifade eder. |
Ship Engineering | Gemi mühendisliği | Gemi tasarımı, inşası ve bakımını içerir. |
Equipment | Ekipman | Geminin işlevlerini yerine getirebilmesi için gerekli olan aletler ve makineler. |
Seaport | Deniz Limanı | Gemilerin yüklerini alıp bıraktıkları yer. |
Global Climate Change | Küresel İklim Değişikliği | Gemi mühendisliği sektöründe, enerji verimliliğini artırmak ve emisyonları azaltmak için dikkate alınan bir çevresel faktördür. |
Gemi mühendisliği sektöründe, taşımacılık, gemi mühendisliği, navigasyon, deniz yapıları ve deniz taşımacılığı gibi alanları içeren karmaşık bir süreçtir. Deniz taşımacılığının amacı, insanlar ve taşınabilir yüklerin hedefe ulaştırılmasını ve taşınmasını sağlamaktır.
Gemi mühendisliği sektörü, çok yönlü bir sektör olup, çalışanlarının çoğunlukla İngilizce kelimeleri kullanması gereken karmaşık bir dünyadır. Bu yazı, gemi mühendisliği sektöründe sıkça kullanılan İngilizce terimlerin anlamlarını açıklamak ve daha fazla örnek vermek için tasarlanmıştır.
Gemi Mühendislerinin Bilmesi Gereken İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Sintin (Système intégration)
Sintin, donanım (elektrik, mekatronik veya mekanik) ve yazılım kombinasyonlarının deniz yapılarındaki tasarım ve uygulamalarının özeti olarak tanımlanır. Sintin, deniz yapısı gereksinimlerinin karşılanmasını sağlamak için tasarlanmış, deniz yapılarının iç mekanik sistemlerinin birleşimi olarak adlandırılır. Sintin, gemi mühendisliği ve operasyonu sırasında sağlanan fonksiyonların tümünün kontrolünü sağlar.
Örnek olarak, deniz yapısındaki tüm sistemlerin, motorların, teçhizatların ve donanımların neredeyse tümü, sintin kontrolü altındadır. Deniz yapısındaki sintin sistemi, elektrik sistemleri, hava kompresörleri, mekanik sistemler ve navigasyon sistemleri gibi çok sayıda donanımı içerir.
Enerji Verimliliği (Energy Efficiency)
Enerji verimliliği, aynı çıktıyı elde etmek için gerekli olan girdinin miktarının azaltılması olarak tanımlanır. Gemi mühendisliği sektöründe, enerji verimliliğinden yararlanmak için, küresel iklim değişikliği ve emisyonların azaltılması amacıyla teknolojik çözümler ve güç kaynaklarının kullanımı arasında bir denge kurulur.
Gemi mühendisliğinde, enerji verimliliği, daha düşük yakıt tüketimi, daha düşük bakım maliyetleri ve daha az karbon salınımı sağlamak için kullanılır. Deniz yapılarındaki motor türleri, yakıt türleri, teçhizat, aksamların bakımı ve teknolojik çözümler arasındaki seçimler, enerji verimliliğini etkileyebilir.
Taşımacılık (Transportation)
Taşımacılık, bir noktadan diğerine nakliye veya nakil işlemlerinin yürütülmesi olarak tanımlanır. Gemi mühendisliği sektöründe, taşımacılık, taşınabilir cargoların, yüklerin veya insanların deniz üzerinden taşınması olarak anılır.
Deniz taşımacılığı, dünya çapında çok sayıda insan ve taşınabilir yükün taşınmasını sağlayan bir taşıma sistemidir. Deniz taşımacılığı, yüklerin deniz üzerinden taşınmasını mümkün kılan deniz yapılarını kullanır. Deniz taşımacılığı, havayolu ve karayolu taşımacılığından daha uygun bir taşıma sistemi olup, daha uygun maliyetleri ve daha fazla miktarda yük taşıma olanağı sağlar.
Deniz taşımacılığının bir diğer avantajı, yükün, taşınabilecek en kısa sürede hedefe ulaşmasıdır. Deniz taşımacılığı, çok geniş bir alanda hizmet veren, çok sayıda liman arasında taşımacılık yapan ve çok çeşitli yükleri taşıyabilen bir taşıma sistemidir.
Yanaşma
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you hear? We just got a new spaceship!
Amara: Wow! That`s so cool. How are we going to use it?
Annika: Well, I was thinking we could use it to travel to different planets. We can dock it at any space station that we come across.
Amara: That`s a great idea! So what do we need to do to get it ready for a voyage?
Annika: We need to make sure that the spaceship is properly docked before we can take off. We have to make sure that all the connections are secure and that the ship is firmly in place.
Amara: Alright, so what do we need to do to make sure it`s docked correctly?
Annika: Well, we need to make sure that the capsule is in the right position and that all the connections are properly hooked up. We also need to make sure that the power supply is secure and that the lights are on.
Amara: Got it. So once we make sure all that`s done, then we`re good to go?
Annika: Yes! Once we`ve done all that, then we can start our voyage. So, let`s get to work!
Türkçe:
Annika: Hey Amara, duydun mu? Yeni bir uzay gemimiz var!
Vay canına! Bu çok havalı. Bunu nasıl kullanacağız?
Annika: Şey, onu farklı gezegenlere seyahat etmek için kullanabileceğimizi düşünüyordum. Karşılaştığımız herhangi bir uzay istasyonuna yanaşabiliriz.
Amara: Bu harika bir fikir! Peki yolculuğa hazır hale getirmek için ne yapmamız gerekiyor?
Annika: Kalkış yapmadan önce uzay gemisinin düzgün bir şekilde kenetlendiğinden emin olmamız gerekiyor. Tüm bağlantıların güvenli olduğundan ve geminin sağlam bir şekilde yerine oturduğundan emin olmalıyız.
Amara: Pekala, doğru şekilde kenetlendiğinden emin olmak için ne yapmamız gerekiyor?
Annika: Kapsülün doğru konumda olduğundan ve tüm bağlantıların düzgün şekilde bağlandığından emin olmamız gerekiyor. Ayrıca güç kaynağının güvenli olduğundan ve ışıkların açık olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Anladım. Yani tüm bunların yapıldığından emin olduktan sonra, gitmeye hazır mıyız?
Annika: Evet! Tüm bunları yaptıktan sonra yolculuğumuza başlayabiliriz. Hadi işe koyulalım!
Can Salı
Örnek Paragraf:
Annika: Look! A life raft!
Amara: You`re right! We can use that to escape this island.
Annika: Let`s grab it and get out of here.
Amara: Hold on! We should think this through first. We need to make sure that the life raft is in good condition and that it can actually hold us both.
Annika: Good point. Let`s take a closer look.
Amara: Alright. Let`s see...the material looks sturdy and the seams appear to be in good condition. It seems like it should be able to hold two people.
Annika: Great. Let`s load up our supplies and get on board.
Amara: Sounds like a plan.
Annika: Alright, let`s go!
Amara: Wait! We need to tie the life raft off to something on the shore so we don`t drift away once we get in the water.
Annika: Right. I`ll start tying it off while you grab the supplies.
Amara: Got it.
Annika: Alright, the life raft is secure. Now let`s get our supplies loaded up.
Amara: Got it. I`ve got the food and water, and the blankets and first aid kit.
Annika: Perfect. Let`s get in and start rowing.
Amara: Agreed.
Annika and Amara both get in the life raft and begin to row away from the island. After a few hours, they can see land in the distance. They continue to row until they finally make it to shore.
Annika: We did it! We made it to shore!
Amara: Yeah, we did! We`re finally safe!
Annika: I can`t believe it. We actually made it out alive!
Amara: I know. We were so lucky to find that life raft.
Annika: Definitely. Let`s never forget how it saved us.
Türkçe:
Annika: Bakın! Bir cankurtaran salı!
Amara: Haklısın! Bu adadan kaçmak için onu kullanabiliriz.
Annika: Onu alalım ve buradan gidelim.
Amara: Bekle! Önce bunu iyice düşünmeliyiz. Can salının iyi durumda olduğundan ve ikimizi de gerçekten taşıyabileceğinden emin olmalıyız.
Annika: İyi noktaya değindin. Daha yakından bakalım.
Pekala. Bakalım... malzeme sağlam görünüyor ve dikişleri iyi durumda. İki kişiyi taşıyabilecek gibi görünüyor.
Annika: Harika. Malzemelerimizi yükleyelim ve gemiye binelim.
Amara: Kulağa bir plan gibi geliyor.
Annika: Pekala, gidelim!
Amara: Bekle! Suya girdiğimizde sürüklenmememiz için cankurtaran salını kıyıda bir yere bağlamamız gerekiyor.
Annika: Tamam. Sen malzemeleri alırken ben de bağlamaya başlayayım.
Amara: Anladım.
Annika: Pekala, cankurtaran salı güvende. Şimdi malzemelerimizi yükleyelim.
Anladım. Yiyecek ve suyu, battaniyeleri ve ilk yardım çantasını aldım.
Annika: Mükemmel. Hadi binelim ve kürek çekmeye başlayalım.
Amara: Anlaştık.
Annika ve Amara cankurtaran salına biner ve adadan uzaklaşmak için kürek çekmeye başlarlar. Birkaç saat sonra uzaktan karayı görürler. Sonunda kıyıya ulaşana kadar kürek çekmeye devam ederler.
Başardık! Kıyıya ulaşmayı başardık!
Evet, başardık! Sonunda güvendeyiz!
Annika: İnanamıyorum. Gerçekten canlı çıkmayı başardık!
Amara: Biliyorum. O cankurtaran botunu bulduğumuz için çok şanslıydık.
Annika: Kesinlikle. Bizi nasıl kurtardığını asla unutmayalım.
Flare
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you seen the new flare jeans that just came out? I hear they`re super popular right now.
Amara: Yeah, I saw some of my friends wearing them the other day. They looked really cool!
Annika: Yeah, I`m thinking of getting a pair. I`m debating between the classic blue ones or the more daring red ones.
Amara: Ooh, tough decision! I think the red ones would look really nice on you. Red can really make an outfit pop.
Annika: Yeah, that`s true. But the blue ones are more timeless. They would be easier to match with other items in my wardrobe.
Amara: I see. Well, why don`t you get both? You could mix and match them depending on your mood and the occasion.
Annika: That`s a great idea! I think I`m going to do that. Thanks for the advice!
Amara: No problem. Let me know what you think of them once you get them.
Annika: Will do! I`m sure I`m going to love them.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yeni çıkan İspanyol paça kotları gördün mü? Şu sıralar çok popüler olduklarını duydum.
Amara: Evet, geçen gün bazı arkadaşlarımın bunları giydiğini gördüm. Gerçekten harika görünüyorlardı!
Annika: Evet, bir çift almayı düşünüyorum. Klasik mavi olanlarla daha cesur kırmızı olanlar arasında kararsızım.
Amara: Ooh, zor karar! Bence kırmızı olanlar sana çok yakışacak. Kırmızı bir kıyafeti gerçekten öne çıkarabilir.
Annika: Evet, bu doğru. Ama mavi olanlar daha zamansız. Gardırobumdaki diğer parçalarla eşleştirmek daha kolay olurdu.
Anlıyorum. Neden ikisini de almıyorsun? Ruh halinize ve duruma göre ikisini karıştırıp eşleştirebilirsiniz.
Annika: Bu harika bir fikir! Sanırım bunu yapacağım. Tavsiyen için teşekkürler!
Amara: Sorun değil. Onları aldığınızda ne düşündüğünüzü bana bildirin.
Annika: Yapacağım! Onları seveceğime eminim.
Yangın Söndürücü
Örnek Paragraf:
Annika: Did you see the fire extinguisher in the corner?
Amara: Yeah, I noticed it there. Are you worried about a fire?
Annika: I wasn`t until I saw the extinguisher. I`m not sure why it was put there.
Amara: I think it`s just for safety. You never know when a fire might break out.
Annika: That`s true. I guess it`s better to be prepared, just in case.
Amara: Definitely. It`s better to be safe than sorry.
Annika: I guess so. I just hope we don`t have to use it.
Amara: Me too. But if we do, at least we know it`s there.
Annika: That`s true. I`m just glad that we have it just in case.
Amara: Yeah, it`s good to be prepared. We should make sure to check the fire extinguisher every now and then, to make sure it`s still in working order.
Annika: Good idea. We should also make sure to review the instructions on how to use it, just in case.
Amara: Absolutely. We should also make sure that everyone in the office knows where it is and what to do in case of a fire.
Annika: Right. We should put up a sign or something so that everyone knows where to find it.
Amara: That`s a great idea. We should do that as soon as possible.
Türkçe:
Annika: Köşedeki yangın söndürücüyü gördün mü?
Amara: Evet, orada fark ettim. Yangın için endişeleniyor musun?
Annika: Söndürücüyü görene kadar endişelenmiyordum. Neden oraya koyulduğundan emin değilim.
Amara: Bence sadece güvenlik için. Ne zaman yangın çıkacağını bilemezsin.
Annika: Bu doğru. Sanırım her ihtimale karşı hazırlıklı olmak daha iyi.
Amara: Kesinlikle. Üzgün olmaktansa güvende olmak daha iyidir.
Annika: Sanırım öyle. Umarım kullanmak zorunda kalmayız.
Amara: Ben de. Ama kullanırsak, en azından orada olduğunu biliriz.
Annika: Bu doğru. Her ihtimale karşı elimizde olduğu için mutluyum.
Amara: Evet, hazırlıklı olmak iyidir. Hâlâ çalışır durumda olduğundan emin olmak için yangın söndürücüyü arada bir kontrol ettiğimizden emin olmalıyız.
Annika: İyi fikir. Ayrıca her ihtimale karşı nasıl kullanılacağına dair talimatları da gözden geçirmeliyiz.
Amara: Kesinlikle. Ayrıca ofisteki herkesin nerede olduğunu ve yangın durumunda ne yapacağını bildiğinden emin olmalıyız.
Annika: Doğru. Herkesin onu nerede bulacağını bilmesi için bir tabela ya da benzeri bir şey asmalıyız.
Amara: Bu harika bir fikir. Bunu mümkün olan en kısa sürede yapmalıyız.
Ambar Kapağı
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, we need to make sure that the hatch cover on the boat is secure before we head out.
Amara: Yeah, I think I saw it this morning when I was checking the engine. Does it look alright?
Annika: Well, I just want to double check it. Let`s go take a look.
Amara: Sure, lead the way.
Annika and Amara arrive at the boat and Annika inspects the hatch cover.
Annika: Hmm, it looks like it`s been closed properly but I want to make sure that it won`t open while we`re out on the water.
Amara: Do you want me to take a look at it?
Annika: Sure, that would be great.
Amara examines the hatch cover, checking to make sure that it`s secure.
Amara: It looks like the latch is in good condition. The hinges haven`t rusted either so that`s a good sign.
Annika: Alright, that`s a relief.
Annika starts to walk away but stops and turns back around to face Amara again.
Annika: Oh, and Amara, can you double check the seal around the lid? I want to make sure that it`s watertight.
Amara: No problem.
Amara runs her fingers around the seal and notices that some of the caulking is coming away from the edge.
Amara: It looks like the caulking is coming away from the edge here. We should probably reseal it before we head out.
Annika: Yes, that`s a good idea. I`ll go get the supplies and meet you back here in a few minutes.
Annika returns with the supplies and the two of them get to work. They clean away the old caulking, apply the new caulking, and let it dry.
Amara: Alright, I think we`re all done. The hatch cover should be secure now.
Annika: Great. Let`s go.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yola çıkmadan önce teknedeki kapak kapağının sağlam olduğundan emin olmamız gerekiyor.
Amara: Evet, sanırım bu sabah motoru kontrol ederken görmüştüm. İyi görünüyor mu?
Annika: Şey, sadece iki kez kontrol etmek istiyorum. Hadi gidip bir bakalım.
Amara: Elbette, yolu göster.
Annika ve Amara tekneye varır ve Annika ambar kapağını inceler.
Annika: Hmm, düzgün kapatılmış gibi görünüyor ama biz sudayken açılmayacağından emin olmak istiyorum.
Amara: Bir bakmamı ister misin?
Annika: Elbette, bu harika olur.
Amara kapak kapağını inceler, sağlam olduğundan emin olmak için kontrol eder.
Amara: Mandal iyi durumda gibi görünüyor. Menteşeler de paslanmamış, bu iyiye işaret.
Annika: Pekâlâ, bu rahatlatıcı.
Annika uzaklaşmaya başlar ancak durur ve tekrar Amara`nın yüzüne bakmak için geri döner.
Annika: Amara, kapağın etrafındaki contayı iki kez kontrol edebilir misin? Su geçirmez olduğundan emin olmak istiyorum.
Amara: Sorun değil.
Amara parmaklarını contanın etrafında gezdirir ve kalafatın bir kısmının kenardan uzaklaştığını fark eder.
Amara: Görünüşe göre kalafat burada kenardan ayrılıyor. Dışarı çıkmadan önce muhtemelen yeniden mühürlemeliyiz.
Annika: Evet, bu iyi bir fikir. Malzemeleri alıp birkaç dakika içinde burada buluşalım.
Annika malzemelerle geri döner ve ikisi işe koyulur. Eski kalafatı temizlerler, yeni kalafatı uygularlar ve kurumaya bırakırlar.
Amara: Pekala, sanırım işimiz bitti. Ambar kapağı artık sağlam olmalı.
Annika: Harika. Hadi gidelim.
Cankurtaran Botu
Örnek Paragraf:
Annika: Can you believe it!? We`re stuck on this lifeboat!
Amara: I know, it`s so crazy. We were supposed to be on our way home from the cruise but here we are, in the middle of the ocean.
Annika: Yeah, what a disaster! We need to figure out how to get back to shore.
Amara: Well, first, we should take stock of what we have. We have the lifeboat, some food, and a few supplies.
Annika: Not much to work with, but better than nothing. We need to figure out a plan.
Do you think we can repair the boat and get back to shore?
Amara: Well, it`s definitely possible, but it`s going to be a lot of work. We`ll need to look around and see what we can find that might help us fix the boat.
Annika: I think I saw some rope and some tools when we first boarded. We could use those to help repair the boat.
Amara: That`s a great idea! We should definitely check that out.
Annika: We should also think about what supplies we should bring with us. We don`t want to be stuck here for too long so we should be as prepared as possible.
Amara: Definitely! We should bring some food, water, and a few other essentials. We should also try and find something to use as a sail, so we can get back to shore faster.
Annika: That`s a good plan. Let`s get to work!
Türkçe:
Annika: Buna inanabiliyor musun!? Bu filikada mahsur kaldık!
Amara: Biliyorum, bu çok çılgınca. Yolculuktan eve dönüyor olmamız gerekiyordu ama işte buradayız, okyanusun ortasındayız.
Annika: Evet, ne felaket! Kıyıya nasıl döneceğimizi bulmalıyız.
Amara: Öncelikle elimizdekileri gözden geçirmeliyiz. Filikamız, biraz yiyeceğimiz ve birkaç malzememiz var.
Çalışacak pek bir şey yok ama hiç yoktan iyidir. Bir plan yapmalıyız.
Sence tekneyi tamir edip kıyıya dönebilir miyiz?
Amara: Bu kesinlikle mümkün, ama çok fazla çalışma gerektirecek. Etrafa bakıp tekneyi tamir etmemize yardımcı olabilecek ne bulabileceğimize bakmamız gerekecek.
Annika: Sanırım tekneye ilk bindiğimizde biraz ip ve alet görmüştüm. Tekneyi tamir etmek için onları kullanabiliriz.
Amara: Bu harika bir fikir! Bunu kesinlikle kontrol etmeliyiz.
Annika: Yanımızda hangi malzemeleri getirmemiz gerektiğini de düşünmeliyiz. Burada çok uzun süre mahsur kalmak istemiyoruz, bu yüzden mümkün olduğunca hazırlıklı olmalıyız.
Amara: Kesinlikle! Yanımıza biraz yiyecek, su ve birkaç temel ihtiyaç daha almalıyız. Ayrıca yelken olarak kullanabileceğimiz bir şey bulmaya çalışmalıyız, böylece kıyıya daha hızlı dönebiliriz.
Bu iyi bir plan. Hadi işe koyulalım!
Gangway
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, can you help me move this couch out of the way?
Amara: Sure, no problem. Gangway!
Annika: Haha, thanks!
Amara: Do you need any help with the rest of the furniture?
Annika: Yeah, if you don`t mind. I`m trying to rearrange the living room while my parents are away and I`m running out of time.
Amara: No problem. Let`s get to work!
Annika: Okay, so let`s start over here. Can you help me move this chair?
Amara: Sure, move out of the way and let me take care of it. Gangway!
Annika: Alright, that should do it. Now, let`s move on to the other side of the room. Can you help me move this table?
Amara: Of course. Gangway!
Annika: Perfect. Now, let`s move this bookcase over here.
Amara: Got it. Gangway!
Annika: Wow, we`re almost done. Just one more thing to move: this rug.
Amara: Alright, let`s do it. Gangway!
Annika: Perfect! Thanks so much for your help. I don`t know what I would have done without you.
Amara: No problem. It was my pleasure. Now it looks like you`ve got the whole room rearranged. What do you think?
Annika: I think it looks great! Thanks again for your help.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, şu kanepeyi çekmeme yardım eder misin?
Tabii, sorun değil. Gangway!
Annika: Haha, teşekkürler!
Amara: Mobilyaların geri kalanı için yardıma ihtiyacınız var mı?
Evet, sakıncası yoksa. Annemler yokken oturma odasını yeniden düzenlemeye çalışıyorum ve zamanım tükeniyor.
Sorun değil. Hadi işe koyulalım!
Annika: Tamam, buradan başlayalım. Şu sandalyeyi çekmeme yardım eder misin?
Tabii, yoldan çekil de ben halledeyim. Gangway!
Annika: Pekâlâ, bu işimizi görür. Şimdi odanın diğer tarafına geçelim. Şu masayı taşımama yardım eder misin?
Amara: Tabii ki. Gangway!
Annika: Mükemmel. Şimdi, bu kitaplığı buraya taşıyalım.
Anladım. Gangway!
Vay canına, neredeyse bitti. Taşınacak bir şey daha var: Bu halı.
Pekala, hadi yapalım. Gangway!
Annika: Mükemmel! Yardımlarınız için çok teşekkürler. Siz olmasaydınız ne yapardım bilmiyorum.
Sorun değil. Benim için zevkti. Şimdi tüm odayı yeniden düzenlemişsin gibi görünüyor. Ne düşünüyorsun?
Annika: Bence harika görünüyor! Yardımlarınız için tekrar teşekkürler.
Gangplank
Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara! What`s up?
Amara: Not much. I just finished playing a game of Gangplank on my phone. It`s pretty addicting.
Annika: Oh, cool! What`s the game about?
Amara: It`s an online pirate game. You get to create your own custom pirate and sail around the Caribbean, battling other pirates and completing missions.
Annika: Sounds really fun! Is it hard to play?
Amara: Not really. It`s pretty easy to get the hang of it. You just have to figure out the best strategies to win the battles and complete the missions.
Annika: Cool. I think I`ll give it a try. Maybe I`ll have a chance to beat you in the game someday.
Amara: Ha! Good luck with that! I`m pretty good at the game. You`ll have to practice a lot if you want to stand a chance against me.
Annika: Challenge accepted!
Amara: Great! Let me know when you`re ready to take me on. I`m always up for a good game of Gangplank.
Türkçe:
Hey, Amara! N`aber?
Fazla değil. Telefonumda Gangplank oynamayı yeni bitirdim. Oldukça bağımlılık yapıyor.
Annika: Oh, harika! Oyun ne hakkında?
Amara: Bu bir çevrimiçi korsan oyunu. Kendi özel korsanınızı yaratabilir ve Karayipler`de yelken açarak diğer korsanlarla savaşabilir ve görevleri tamamlayabilirsiniz.
Annika: Kulağa gerçekten eğlenceli geliyor! Oynaması zor mu?
Pek sayılmaz. Alışmak oldukça kolay. Sadece savaşları kazanmak ve görevleri tamamlamak için en iyi stratejileri bulmanız gerekiyor.
Annika: Güzel. Sanırım bir deneyeceğim. Belki bir gün seni oyunda yenme şansım olur.
İyi şanslar! Oyunda oldukça iyiyimdir. Bana karşı bir şansın olsun istiyorsan çok pratik yapman gerekecek.
Annika: Meydan okuma kabul edildi!
Harika! Benimle kapışmaya hazır olduğunda haber ver. İyi bir Gangplank oyununa her zaman hazırım.
Tekneci
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you know what a boatswain is?
Amara: A boatswain? No, I don`t think I`ve ever heard of it before. What is it?
Annika: A boatswain is an officer in charge of the maintenance, rigging and crew of a ship. It`s a very important role, as they are responsible for the safety and efficiency of the ship.
Amara: That sounds like a difficult job. Do they have specific duties they have to do?
Annika: Yes, they have a lot of responsibilities. They are in charge of making sure the ship and its crew are running smoothly. They are also responsible for the maintenance and repair of the ship. They have to ensure that the crew is well-trained and competent, and that the ship is in good condition.
Amara: Wow, that`s a lot of responsibility. How do they know when something needs to be fixed or maintained?
Annika: The boatswain performs regular inspections of the ship to make sure everything is in order. They also have to be knowledgeable in the rules and regulations of the sea, so they can ensure the ship is operating safely and legally.
Amara: That makes sense. It`s good to know that there are people like boatswains who are responsible for keeping the ship running smoothly.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, gemicinin ne olduğunu biliyor musun?
Gemici mi? Hayır, daha önce hiç duyduğumu sanmıyorum. Neymiş o?
Annika: Lostromo, bir geminin bakımından, donanımından ve mürettebatından sorumlu bir subaydır. Geminin güvenliğinden ve verimliliğinden sorumlu oldukları için bu çok önemli bir roldür.
Amara: Kulağa zor bir iş gibi geliyor. Yapmaları gereken belirli görevleri var mı?
Annika: Evet, pek çok sorumlulukları var. Geminin ve mürettebatının sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamaktan sorumludurlar. Ayrıca geminin bakım ve onarımından da sorumludurlar. Mürettebatın iyi eğitimli ve yetkin olduğundan ve geminin iyi durumda olduğundan emin olmaları gerekir.
Amara: Vay canına, bu çok fazla sorumluluk demek. Bir şeyin tamir edilmesi veya bakımının yapılması gerektiğini nasıl biliyorlar?
Annika: Lostromo her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için gemide düzenli denetimler yapar. Ayrıca, geminin güvenli ve yasal bir şekilde çalıştığından emin olabilmek için deniz kuralları ve düzenlemeleri konusunda da bilgili olmalıdırlar.
Amara: Bu mantıklı. Geminin sorunsuz çalışmasını sağlamaktan sorumlu olan gemi dümencileri gibi insanların olduğunu bilmek güzel.
Güverte Vinci
Örnek Paragraf:
Annika: Hi Amara, what are you doing?
Amara: I`m working on the installation of a new deck crane.
Annika: What does a deck crane do?
Amara: It`s a type of crane used to move heavy items from one place to another. It`s usually found on ships, docks, and other marine vessels.
Annika: Wow, that sounds like a lot of work.
Amara: It definitely is! I`m in the process of installing the deck crane right now. I`m attaching the pulleys and cables, making sure they`re all in the right places.
Annika: I can only imagine how long that takes! Are you doing it all by yourself?
Amara: Luckily I have some help. There`s a few of us working on it. We have to make sure that everything is in the right place and that the crane is installed correctly.
Annika: That sounds like a lot of responsibility!
Amara: It is. We want to make sure that the crane is properly installed and that it`s safe for the people who will be using it. We`ll be doing more tests and inspections to make sure everything is in working order.
Annika: It sounds like you have your work cut out for you.
Amara: Yeah, it`s definitely a lot of work, but I`m excited about it. I`m learning a lot about deck cranes and how to install them properly. It`s definitely a new skill that I`m adding to my toolbox.
Türkçe:
Annika: Merhaba Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Yeni bir güverte vincinin kurulumu üzerinde çalışıyorum.
Annika: Güverte vinci ne işe yarar?
Amara: Ağır eşyaları bir yerden başka bir yere taşımak için kullanılan bir vinç türüdür. Genellikle gemilerde, rıhtımlarda ve diğer deniz araçlarında bulunur.
Annika: Vay canına, bu çok fazla iş gibi görünüyor.
Amara: Kesinlikle öyle! Şu anda güverte vincini kurma aşamasındayım. Makaraları ve kabloları takıyorum, hepsinin doğru yerlerde olduğundan emin oluyorum.
Annika: Bunun ne kadar uzun sürdüğünü ancak hayal edebilirim! Hepsini tek başına mı yapıyorsun?
Amara: Neyse ki biraz yardım aldım. Üzerinde çalışan birkaç kişi var. Her şeyin doğru yerde olduğundan ve vincin doğru şekilde kurulduğundan emin olmalıyız.
Annika: Kulağa çok fazla sorumluluk gibi geliyor!
Öyle. Vincin düzgün bir şekilde kurulduğundan ve onu kullanacak insanlar için güvenli olduğundan emin olmak istiyoruz. Her şeyin çalışır durumda olduğundan emin olmak için daha fazla test ve inceleme yapacağız.
Annika: Görünüşe göre işiniz çok zor.
Amara: Evet, kesinlikle çok iş var ama bu konuda heyecanlıyım. Güverte vinçleri ve bunların nasıl düzgün bir şekilde kurulacağı hakkında çok şey öğreniyorum. Bu kesinlikle alet çantama eklediğim yeni bir beceri.
Radar Reflektörü
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you hear about the new radar reflector that has been installed on the boat?
Amara: No, what is it?
Annika: It`s a device that helps boats to be more visible on a radar. It works by reflecting the radar waves back to the source, allowing boats to be seen more easily.
Amara: That sounds useful. How does it work?
Annika: It basically uses the principle of reflection to bounce the radar waves back to the source. The reflector consists of two or more flat plates or panels arranged in a V-shape or pyramid. The plates are made of a material that reflects radar waves, like aluminum.
Amara: Interesting. Does it have any other uses?
Annika: Yes, it can also be used as a navigation aid. By using the radar reflector, boats can more easily detect other vessels in their vicinity and avoid collisions. It also helps boats to be seen by other vessels in poor visibility conditions.
Amara: That`s great! Do you think I should get one for my boat?
Annika: Absolutely! Radar reflectors are essential for any boat, especially in areas where there is a lot of traffic. They will make your boat more visible and help you stay safe.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, tekneye takılan yeni radar reflektörünü duydun mu?
Amara: Hayır, ne oldu?
Annika: Teknelerin radarda daha görünür olmasına yardımcı olan bir cihazdır. Radar dalgalarını kaynağa geri yansıtarak çalışır ve teknelerin daha kolay görülmesini sağlar.
Amara: Kulağa kullanışlı geliyor. Nasıl çalışıyor?
Annika: Temel olarak radar dalgalarını kaynağa geri yansıtmak için yansıma prensibini kullanır. Yansıtıcı, V şeklinde veya piramit şeklinde düzenlenmiş iki veya daha fazla düz plaka veya panelden oluşur. Plakalar alüminyum gibi radar dalgalarını yansıtan bir malzemeden yapılır.
İlginç. Başka kullanım alanları var mı?
Annika: Evet, aynı zamanda bir navigasyon yardımcısı olarak da kullanılabilir. Tekneler radar reflektörünü kullanarak çevrelerindeki diğer tekneleri daha kolay tespit edebilir ve çarpışmalardan kaçınabilirler. Ayrıca kötü görüş koşullarında teknelerin diğer tekneler tarafından görülmesine de yardımcı olur.
Amara: Bu harika! Sence teknem için de bir tane almalı mıyım?
Annika: Kesinlikle! Radar reflektörleri her tekne için, özellikle de trafiğin yoğun olduğu bölgelerde çok önemlidir. Teknenizi daha görünür hale getirecek ve güvende kalmanıza yardımcı olacaklardır.
Gyro Tekrarlayıcı
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you hear about the new Gyro Repeater?
Amara: No, what is it?
Annika: It`s a new device that can be used to repeat specific motions and actions. It`s really cool!
Amara: Wow, that sounds really neat. What can you do with it?
Annika: Well, it can be used to repeat intricate details and gestures. It`s especially useful for dance and yoga instructors.
Amara: That`s awesome! How does it work?
Annika: It`s pretty simple. You just attach the Gyro Repeater to your body and it will record your movements. Then, it will repeat them exactly as you performed them.
Amara: That`s incredible! Is it expensive?
Annika: Not at all. It`s surprisingly affordable. Plus, it`s very easy to use and set up.
Amara: Well, that sounds great! I think I`m going to get one for my yoga studio.
Annika: That`s a great idea. I`m sure you and your students will love it.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yeni Gyro Repeater`ı duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o?
Annika: Belirli hareketleri ve eylemleri tekrarlamak için kullanılabilen yeni bir cihaz. Gerçekten harika bir şey!
Amara: Vay canına, kulağa çok hoş geliyor. Bununla ne yapabiliyorsunuz?
Annika: Karmaşık detayları ve jestleri tekrarlamak için kullanılabilir. Özellikle dans ve yoga eğitmenleri için kullanışlı.
Amara: Bu harika! Nasıl çalışıyor?
Annika: Oldukça basit. Gyro Repeater`ı vücudunuza takıyorsunuz ve hareketlerinizi kaydediyor. Sonra da aynen sizin yaptığınız gibi tekrarlıyor.
Amara: Bu inanılmaz! Pahalı bir şey mi?
Annika: Hiç de değil. Şaşırtıcı derecede uygun fiyatlı. Ayrıca, kullanımı ve kurulumu çok kolay.
Amara: Kulağa harika geliyor! Sanırım yoga stüdyom için bir tane alacağım.
Annika: Bu harika bir fikir. Eminim siz ve öğrencileriniz çok seveceksiniz.
Demirleme Direkleri
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that mooring bollards are an important part of our city`s infrastructure?
Amara: Wow, I had no idea! What are they?
Annika: Mooring bollards are posts that are used to secure vessels in a harbor or marina. They are usually made of steel or concrete and are embedded into the ground. They are usually found along the waterfront.
Amara: That`s really interesting. So, why are they important?
Annika: Well, they are important because they provide a secure place for ships and boats to tie up to, so that they don`t drift away. They also help protect the vessels from the force of the waves and currents.
Amara: That makes sense. How do they work?
Annika: Well, the mooring bollard is usually connected to a mooring cable, which is then attached to the vessel. The bollard is designed to withstand the force of the waves, while the cable is designed to absorb the shock of the waves and currents.
Amara: Wow, that sounds really complicated. How do you know all this?
Annika: I took a boating course and it was part of the curriculum. I also read up on it to make sure I understood it properly.
Amara: That`s really impressive. I never knew there was so much to learn about mooring bollards!
Türkçe:
Annika: Hey Amara, demirleme direklerinin şehrimizin altyapısının önemli bir parçası olduğunu biliyor muydun?
Amara: Vay canına, hiçbir fikrim yoktu! Neymiş onlar?
Annika: Bağlama babaları, gemileri bir liman veya marinada sabitlemek için kullanılan direklerdir. Genellikle çelik veya betondan yapılırlar ve zemine gömülürler. Genellikle sahil boyunca bulunurlar.
Amara: Bu gerçekten ilginç. Peki, bunlar neden önemli?
Annika: Gemiler ve tekneler için bağlanacakları güvenli bir yer sağladıkları için önemlidirler, böylece sürüklenip gitmezler. Ayrıca gemileri dalgaların ve akıntıların gücünden korumaya da yardımcı olurlar.
Amara: Bu mantıklı. Nasıl çalışıyorlar?
Annika: Demirleme babası genellikle bir demirleme kablosuna bağlanır ve bu kablo daha sonra gemiye bağlanır. Babalar dalgaların gücüne dayanacak şekilde tasarlanırken, kablo dalgaların ve akıntıların şokunu emecek şekilde tasarlanmıştır.
Amara: Vay canına, bu kulağa gerçekten karmaşık geliyor. Bütün bunları nereden biliyorsun?
Annika: Teknecilik kursu aldım ve bu müfredatın bir parçasıydı. Ayrıca doğru anladığımdan emin olmak için okudum.
Amara: Bu gerçekten etkileyici. Demirleme babaları hakkında öğrenilecek bu kadar çok şey olduğunu hiç bilmiyordum!
Bunker Tankı
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara! I just finished playing a game of Bunker Tank with my friends. Have you ever played it?
Amara: Bunker Tank? No, what’s that?
Annika: It’s a really fun game. Basically, you have to protect your bunker tank from the other players. You use your tank to shoot their tanks and shoot their bunkers. If you shoot their bunkers, they are out of the game.
Amara: That sounds like a really fun game. How do you play?
Annika: Well, the game starts with each player choosing their own tank. Then you have to find a good spot to hide your bunker tank. After that, each player takes turns trying to shoot each other`s bunker tanks. The last bunker tank standing wins the game.
Amara: That sounds really exciting. What kind of strategies do you use during the game?
Annika: One of the strategies I use is to always keep my tank moving so it’s harder for the other players to hit me. I also try to stay close to my bunker tank so I can protect it from any incoming fire. I also try to anticipate where the other players are going to be so I can fire at them first.
Amara: Wow, that sounds like a great strategy! I think I’ll have to give this game a try.
Annika: You should definitely give it a try! It’s a lot of fun and you can really use your strategic skills to outsmart your opponents.
Türkçe:
Annika: Hey Amara! Arkadaşlarımla Bunker Tank oyununu oynamayı yeni bitirdim. Sen hiç oynadın mı?
Sığınak Tankı mı? Hayır, o ne?
Annika: Gerçekten eğlenceli bir oyun. Temel olarak, sığınak tankınızı diğer oyunculardan korumak zorundasınız. Tankınızı onların tanklarını vurmak ve sığınaklarını vurmak için kullanıyorsunuz. Eğer onların sığınaklarını vurursanız, oyun dışı kalıyorlar.
Amara: Kulağa gerçekten eğlenceli bir oyun gibi geliyor. Nasıl oynuyorsunuz?
Annika: Oyun her oyuncunun kendi tankını seçmesiyle başlıyor. Sonra sığınak tankınızı saklamak için iyi bir yer bulmanız gerekiyor. Bundan sonra, her oyuncu sırayla birbirlerinin sığınak tanklarını vurmaya çalışır. Ayakta kalan son sığınak tankı oyunu kazanır.
Amara: Kulağa gerçekten heyecan verici geliyor. Oyun sırasında ne tür stratejiler kullanıyorsunuz?
Annika: Kullandığım stratejilerden biri tankımı her zaman hareket ettirmek, böylece diğer oyuncuların beni vurması daha zor oluyor. Ayrıca sığınak tankıma yakın durmaya çalışıyorum, böylece onu gelen herhangi bir ateşten koruyabiliyorum. Ayrıca diğer oyuncuların nerede olacağını tahmin etmeye çalışıyorum, böylece önce onlara ateş edebiliyorum.
Amara: Vay canına, harika bir stratejiye benziyor! Sanırım bu oyunu bir denemem gerekecek.
Annika: Kesinlikle denemelisiniz! Çok eğlenceli ve rakiplerinizi alt etmek için stratejik becerilerinizi gerçekten kullanabilirsiniz.
Bilge
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara. Did you hear about the bilge that washed up on shore last week?
Amara: Yeah, I heard about it. It was really strange, wasn`t it?
Annika: Yeah, it was. I didn`t know what to make of it.
Amara: Me neither. I mean, what could it be?
Annika: I have no idea. I mean, it looks like it could be something from a ship, but I`m not sure.
Amara: It`s really strange. I`m sure someone will figure it out eventually.
Annika: Yeah, I hope so. I mean, it could be dangerous if it`s from a ship.
Amara: Absolutely. We should keep an eye out for more of it.
Annika: Definitely. We can`t take any chances.
Amara: Yeah, I agree. I mean, who knows what kind of danger it could pose.
Annika: Yeah, exactly. We should definitely keep an eye out.
Amara: Yeah, I agree.
Türkçe:
Hey Amara. Geçen hafta kıyıya vuran sintine olayını duydun mu?
Amara: Evet, duymuştum. Gerçekten garipti, değil mi?
Annika: Evet, öyleydi. Ne yapacağımı bilemedim.
Ben de. Yani, ne olabilir ki?
Hiçbir fikrim yok. Yani, bir gemiye ait bir şey olabilir gibi görünüyor, ama emin değilim.
Bu gerçekten garip. Eminim eninde sonunda biri bunu çözecektir.
Annika: Evet, umarım öyledir. Yani, eğer bir gemiden geliyorsa tehlikeli olabilir.
Amara: Kesinlikle. Daha fazlası için gözümüzü dört açmalıyız.
Annika: Kesinlikle. İşimizi şansa bırakamayız.
Evet, katılıyorum. Yani, kim bilir ne tür bir tehlike oluşturabilir.
Annika: Evet, aynen. Kesinlikle gözümüzü açık tutmalıyız.
Amara: Evet, katılıyorum.
Arma
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I`m so excited for the sailing trip this weekend!
Amara: Yeah, me too! I`m especially looking forward to learning about rigging.
Annika: What do you mean?
Amara: Well, rigging is an important part of sailing. It`s all about the system of ropes, wires, and other pieces of equipment used to support the masts and sails.
Annika: That sounds really interesting! What else do we need to know about rigging?
Amara: Well, there are two main types of rigging: standing and running. Standing rigging is permanent and doesn`t move, while running rigging is adjustable and can be changed. Each type of rigging plays an important role in the performance of the boat.
Annika: Wow, that`s really cool! I can`t wait to learn more.
Amara: Me too! We`ll get a chance to practice setting up the rigging and adjusting it during our trip.
Annika: That sounds awesome! I`m sure it`ll be a great learning experience.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, bu hafta sonu yelken gezisi için çok heyecanlıyım!
Amara: Evet, ben de! Özellikle teçhizatı öğrenmek için sabırsızlanıyorum.
Ne demek istiyorsun?
Amara: Arma, yelkenciliğin önemli bir parçasıdır. Direkleri ve yelkenleri desteklemek için kullanılan halatlar, teller ve diğer ekipman parçalarından oluşan sistemle ilgilidir.
Annika: Kulağa gerçekten ilginç geliyor! Arma hakkında başka ne bilmemiz gerekiyor?
Amara: İki ana arma türü vardır: duran ve çalışan. Sabit arma kalıcıdır ve hareket etmez, hareketli arma ise ayarlanabilir ve değiştirilebilir. Her bir arma türü teknenin performansında önemli bir rol oynar.
Annika: Vay canına, bu gerçekten harika! Daha fazlasını öğrenmek için sabırsızlanıyorum.
Ben de! Yolculuğumuz sırasında donanımı kurma ve ayarlama konusunda pratik yapma şansımız olacak.
Annika: Kulağa harika geliyor! Harika bir öğrenme deneyimi olacağına eminim.
Acil Durum Jeneratörü
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you taken a look at the emergency generator yet?
Amara: Oh yeah, I was just looking at it. It looks like it`s in pretty good condition.
Annika: That`s great! Do you think it will be able to handle the load if we ever experience a power outage?
Amara: I`m sure it will. It`s rated for a lot of power and it`s been regularly maintained. I`m confident it`ll be able to handle whatever we throw at it.
Annika: That`s a relief. I was worried it might be a little underpowered.
Amara: It should be more than enough. It`s got a large fuel tank and enough power to run the whole building if needed.
Annika: That`s great news. So if the power does go out, we just have to make sure the generator is running and then we`re all set?
Amara: Yep! We just have to make sure it`s filled up with fuel and that the power switch is on. Then it`ll kick in automatically if the power goes out.
Annika: Fantastic. Well, I`m glad to know that the emergency generator is in good shape. Thanks for taking the time to check it out.
Amara: No problem. It`s always good to be prepared.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, acil durum jeneratörüne bir göz attın mı?
Amara: Evet, ben de tam ona bakıyordum. Oldukça iyi durumda gibi görünüyor.
Annika: Bu harika! Bir elektrik kesintisi yaşarsak yükü kaldırabileceğini düşünüyor musunuz?
Amara: Eminim olacaktır. Çok fazla güce sahip ve düzenli olarak bakımı yapılıyor. Ne yaparsak yapalım üstesinden gelebileceğinden eminim.
Annika: Bu rahatlatıcı. Biraz güçsüz olabileceğinden endişeleniyordum.
Yeter de artar bile. Büyük bir yakıt deposu ve gerektiğinde tüm binayı çalıştırmaya yetecek gücü var.
Annika: Bu harika bir haber. Yani elektrikler kesilirse jeneratörün çalıştığından emin olmamız yeterli olacak ve sonra her şey hazır mı olacak?
Evet! Sadece yakıtla dolu olduğundan ve güç düğmesinin açık olduğundan emin olmalıyız. O zaman elektrik kesilirse otomatik olarak devreye girecektir.
Annika: Harika. Acil durum jeneratörünün iyi durumda olduğunu öğrendiğime sevindim. Zaman ayırıp kontrol ettiğiniz için teşekkürler.
Sorun değil. Hazırlıklı olmak her zaman iyidir.
Liman
Örnek Paragraf:
Annika: Oh wow, look at that beautiful port! I`ve never seen one so large before.
Amara: Yeah, it`s definitely impressive. I heard that it`s one of the busiest ports in the country.
Annika: Really? That`s awesome! I wonder what kind of ships come in and out of here.
Amara: Well, I`m sure there are a lot of cargo ships passing through here. But I also heard that it has a lot of cruise ships as well.
Annika: Wow, that`s so cool! I`ve always wanted to take a cruise.
Amara: I know, me too! Maybe one day we can go together.
Annika: That would be amazing! I`ve heard so many great things about going on a cruise.
Amara: Yeah, it`s supposed to be a really fun experience. Especially if you get to go to exotic locations.
Annika: Absolutely! I`d love to go to the Caribbean or something.
Amara: That sounds great! I`m sure it would be an amazing experience. Let`s make it happen one day!
Türkçe:
Annika: Vay canına, şu güzel limana bak! Daha önce hiç bu kadar büyük bir liman görmemiştim.
Amara: Evet, kesinlikle etkileyici. Ülkenin en işlek limanlarından biri olduğunu duydum.
Annika: Gerçekten mi? Bu harika bir şey! Buraya ne tür gemilerin girip çıktığını merak ediyorum.
Amara: Eminim buradan çok sayıda kargo gemisi geçiyordur. Ama aynı zamanda çok sayıda yolcu gemisi olduğunu da duydum.
Annika: Vay canına, bu çok havalı! Hep bir gemi seyahatine çıkmak istemişimdir.
Amara: Biliyorum, ben de! Belki bir gün birlikte gidebiliriz.
Annika: Bu harika olurdu! Gemi seyahati hakkında çok güzel şeyler duydum.
Amara: Evet, gerçekten eğlenceli bir deneyim olması gerekiyor. Özellikle de egzotik yerlere gidebiliyorsanız.
Annika: Kesinlikle! Karayipler`e falan gitmeyi çok isterim.
Amara: Kulağa harika geliyor! İnanılmaz bir deneyim olacağına eminim. Bir gün bunu gerçekleştirelim!
Sancak
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you know where we are sailing?
Amara: Sure, we are sailing east, towards the starboard.
Annika: Oh, alright. So, is there anything special about the starboard?
Amara: Yes, actually. The starboard is a major port city, full of life and culture. It`s a great place to visit!
Annika: That does sound nice. Is there anything else I should know about it?
Amara: Well, it is home to the largest market in the region. So, you can find pretty much anything you need there. There are also many restaurants, cafes, and bars. And, of course, the beautiful beaches!
Annika: Wow, that sounds like a great place to explore. What about the people who live there?
Amara: The people are very friendly and welcoming. They are always willing to help with anything you need. The language is a bit different and the culture is incredibly diverse.
Annika: That sounds like an amazing place to visit. I`m looking forward to it.
Amara: Me too! I`m sure you`ll love it.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, nereye gittiğimizi biliyor musun?
Amara: Elbette, doğuya, sancak tarafına doğru gidiyoruz.
Annika: Oh, tamam. Sancak tarafıyla ilgili özel bir şey var mı?
Amara: Evet, aslında. Sancak, yaşam ve kültür dolu büyük bir liman kentidir. Ziyaret etmek için harika bir yer!
Annika: Kulağa hoş geliyor. Bu konuda bilmem gereken başka bir şey var mı?
Amara: Bölgedeki en büyük pazara ev sahipliği yapıyor. Yani, ihtiyacınız olan hemen hemen her şeyi orada bulabilirsiniz. Ayrıca çok sayıda restoran, kafe ve bar da var. Ve tabii ki güzel plajlar!
Annika: Vay canına, keşfetmek için harika bir yere benziyor. Peki ya orada yaşayan insanlar?
Amara: İnsanlar çok cana yakın ve misafirperver. İhtiyacınız olan her konuda her zaman yardım etmeye hazırlar. Dil biraz farklı ve kültür inanılmaz derecede çeşitli.
Annika: Ziyaret etmek için harika bir yere benziyor. Dört gözle bekliyorum.
Ben de! Seveceğine eminim.
Forecastle
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I`m heading up to the forecastle. Care to join me?
Amara: Sure! What`s up there?
Annika: It`s the highest point on the ship. You get a great view of the sea. Plus, there`s usually a nice breeze up there.
Amara: Sounds great! I love the fresh ocean air.
Annika: Yeah, me too. Come on, let`s go.
Amara: Alright.
The two of them made their way up to the forecastle. Annika was right; the view was incredible. The blue expanse of the sea stretched out before them, the sun glinting off the waves.
Amara: Wow! This is amazing.
Annika: Isn`t it? I love coming up here. It`s so peaceful.
Amara: I can see why. It`s like being on top of the world.
Annika: You said it! Oh, and look - there`s a pod of dolphins over there!
Amara: Where? Oh, I see them! They`re so graceful.
The two of them stood there for a few minutes, watching the dolphins play in the waves. Annika could feel the warm sun on her skin and the cool breeze in her hair. She felt so content in this moment.
Annika: I could stay here forever.
Amara: Me too. It`s so beautiful.
Annika: I`m really glad you came up here with me.
Amara: Me too. I`m so glad we got to share this experience.
Annika: Yeah, me too.
Türkçe:
Hey Amara, ben baş güverteye çıkıyorum. Bana katılmak ister misin?
Elbette! Yukarıda ne var?
Annika: Geminin en yüksek noktası. Harika bir deniz manzarası var. Ayrıca, yukarıda genellikle güzel bir esinti olur.
Amara: Kulağa harika geliyor! Temiz okyanus havasını seviyorum.
Evet, ben de. Hadi, gidelim.
Tamam.
İkisi baş güverteye doğru ilerlediler. Annika haklıydı; manzara inanılmazdı. Denizin mavi enginliği önlerinde uzanıyor, güneş dalgaların üzerinde parlıyordu.
Vay canına! Bu inanılmaz.
Öyle değil mi? Buraya gelmeyi seviyorum. Çok huzurlu bir yer.
Amara: Nedenini anlayabiliyorum. Dünyanın tepesinde olmak gibi bir şey.
Annika: Söyledin! Oh, ve bakın - orada bir yunus sürüsü var!
Nerede? Oh, onları görüyorum! Çok zarifler.
İkisi birkaç dakika boyunca orada durup yunusların dalgalarla oynayışını izlediler. Annika sıcak güneşi teninde ve serin esintiyi saçlarında hissedebiliyordu. Bu andan çok memnun hissediyordu.
Sonsuza kadar burada kalabilirim.
Ben de. Bu çok güzel.
Annika: Buraya benimle gelmene gerçekten sevindim.
Ben de. Bu deneyimi paylaştığımız için çok mutluyum.
Annika: Evet, ben de.
Yıldız
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, can you help me out with something?
Amara: Sure! What do you need?
Annika: I need to talk to someone about a serious issue I`m having. Can you give me some advice?
Amara: Absolutely. What`s going on?
Annika: Well, it has to do with my boss. He`s been really stern with me lately and I`m not sure why. I`m starting to feel really uncomfortable in the office.
Amara: That sounds really tough. Have you tried talking to him about it?
Annika: I tried, but he just gets even more stern. I don`t know what to do.
Amara: Hmm. Well, it sounds like you`re in a difficult situation. Have you considered talking to HR about this?
Annika: I don`t know if that`s a good idea. It might make the situation worse.
Amara: It could be a good option. It might help to get a neutral opinion and the HR department can provide guidance on how to handle the situation.
Annika: You`re right. I think I`m going to go talk to HR. Thanks for the advice!
Amara: No problem. Let me know if you have any more questions.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, bana bir konuda yardım edebilir misin?
Elbette! Neye ihtiyacın var?
Annika: Yaşadığım ciddi bir sorun hakkında biriyle konuşmam gerekiyor. Bana biraz tavsiye verebilir misin?
Kesinlikle. Neler oluyor?
Annika: Patronumla ilgili. Son zamanlarda bana çok sert davranıyor ve nedeninden emin değilim. Ofiste kendimi gerçekten rahatsız hissetmeye başladım.
Amara: Kulağa gerçekten zor geliyor. Onunla bu konuda konuşmayı denedin mi?
Annika: Denedim ama daha da sertleşiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Amara: Hmm. Zor bir durumdaymışsınız gibi görünüyor. Bu konuda İK ile konuşmayı düşündünüz mü?
Annika: Bunun iyi bir fikir olup olmadığını bilmiyorum. Durumu daha da kötüleştirebilir.
Amara: Bu iyi bir seçenek olabilir. Tarafsız bir görüş almak yardımcı olabilir ve İK departmanı durumun nasıl ele alınacağı konusunda rehberlik sağlayabilir.
Haklısın. Sanırım İK ile konuşmaya gideceğim. Tavsiyen için teşekkürler!
Amara: Sorun değil. Başka sorunuz olursa bana haber verin.
Dümen çubuğu
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard of Rudder Stock?
Amara: No, what is it?
Annika: It`s a new online stock trading platform. It`s got a great user interface, and it`s very affordable.
Amara: That sounds great! How do I get started?
Annika: You just have to register for an account and link your bank account or credit card. After that, you can start trading right away.
Amara: What kind of stocks can I trade?
Annika: Rudder Stock offers stocks from all over the world. You can choose from a wide range of stocks, from tech to energy to financials.
Amara: That`s awesome. Do I need to pay a fee to use the service?
Annika: No, Rudder Stock offers commission-free trading, so you won`t have to pay any fees when you trade. You can also use their advanced trading tools to analyze the markets and make informed decisions.
Amara: That`s great! I think I`m going to give it a try.
Annika: I think you`ll be happy with it. Just make sure to do your research before you start trading. Good luck!
Türkçe:
Annika: Hey Amara, Rudder Stock`u duydun mu?
Amara: Hayır, ne oldu?
Annika: Yeni bir çevrimiçi hisse senedi alım satım platformu. Harika bir kullanıcı arayüzü var ve çok uygun fiyatlı.
Amara: Kulağa harika geliyor! Nasıl başlayabilirim?
Annika: Sadece bir hesap için kaydolmanız ve banka hesabınızı veya kredi kartınızı bağlamanız gerekir. Bundan sonra, hemen ticarete başlayabilirsiniz.
Amara: Ne tür hisse senetleriyle işlem yapabilirim?
Annika: Rudder Stock dünyanın her yerinden hisse senetleri sunuyor. Teknolojiden enerjiye ve finans sektörüne kadar çok çeşitli hisse senetleri arasından seçim yapabilirsiniz.
Amara: Bu harika. Hizmeti kullanmak için bir ücret ödemem gerekiyor mu?
Annika: Hayır, Rudder Stock komisyonsuz ticaret sunar, bu nedenle ticaret yaparken herhangi bir ücret ödemeniz gerekmez. Piyasaları analiz etmek ve bilinçli kararlar almak için gelişmiş ticaret araçlarını da kullanabilirsiniz.
Amara: Bu harika! Sanırım bir deneyeceğim.
Annika: Bence bundan memnun kalacaksınız. Sadece ticarete başlamadan önce araştırmanızı yaptığınızdan emin olun. İyi şanslar!
Fuel Tank
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara! What`s up?
Amara: Not much. Just getting ready to fill up the car with gas.
Annika: Oh, that`s right. You mentioned you were running low earlier.
Amara: Yeah, the fuel tank is almost empty. I`m off to the gas station.
Annika: That`s a good idea. You don`t want to run out of gas before you get to your destination.
Amara: Absolutely! I don`t want to be stranded on the side of the road in the middle of nowhere.
Annika: Yeah, that would be a nightmare.
Amara: I know. So I`d better get going.
Annika: Alright, sounds good. Have a safe trip!
Amara: Thanks. I`ll see you later.
Annika: Bye!
Amara arrived at the gas station, got out of the car, and walked up to the fuel tank. She took out her wallet, looked at the prices, and started to fill up the tank. As she was pumping the gas, she thought about how lucky she was to have a car and to be able to drive around whenever she wanted.
When the tank was full, Amara returned the pump and put her wallet away. She got back in her car and drove away from the station, feeling relieved to have enough fuel to last her another few days.
On the drive home, Amara thought back to her conversation with Annika earlier. She was grateful for the reminder to get gas and was glad she had listened. She knew that running out of fuel in the middle of nowhere would have been an even bigger nightmare than she had anticipated.
Amara was thankful for the fuel tank that allowed her car to run, and she looked forward to the freedom of the open road.
Türkçe:
Hey Amara! Ne var ne yok?
Pek bir şey yok. Arabaya benzin doldurmaya hazırlanıyorum.
Annika: Oh, doğru ya. Daha önce azaldığından bahsetmiştin.
Amara: Evet, yakıt deposu neredeyse boşaldı. Benzin istasyonuna gidiyorum.
Annika: Bu iyi bir fikir. Gideceğin yere varmadan benzininin bitmesini istemezsin.
Amara: Kesinlikle! Hiçliğin ortasında yol kenarında mahsur kalmak istemem.
Annika: Evet, bu bir kabus olurdu.
Amara: Biliyorum. O yüzden gitsem iyi olacak.
Annika: Tamam, kulağa hoş geliyor. İyi yolculuklar!
Teşekkürler. Sonra görüşürüz.
Annika: Hoşça kal!
Amara benzin istasyonuna vardı, arabadan indi ve yakıt deposuna doğru yürüdü. Cüzdanını çıkardı, fiyatlara baktı ve depoyu doldurmaya başladı. Benzini doldururken, bir arabası olduğu ve istediği zaman arabayla dolaşabildiği için ne kadar şanslı olduğunu düşündü.
Depo dolduğunda Amara pompayı iade etti ve cüzdanını yerine koydu. Arabasına geri bindi ve birkaç gün daha yetecek kadar yakıtı olduğu için rahatlamış hissederek istasyondan uzaklaştı.
Eve dönerken Amara, Annika ile daha önce yaptığı konuşmayı düşündü. Benzin almasını hatırlattığı için minnettardı ve onu dinlediği için mutluydu. Hiçliğin ortasında benzinin bitmesinin beklediğinden daha büyük bir kabus olacağını biliyordu.
Amara arabasının çalışmasını sağlayan yakıt deposu için minnettardı ve açık yolun özgürlüğünü dört gözle bekliyordu.
Pompa
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara! How`s it going?
Amara: Hey Annika, I`m doing good! How about you?
Annika: Not bad. Hey, did you hear that the gas station down the street from us is having a sale on fuel pumps today?
Amara: Wow, that`s great! I could really use a new one for my car.
Annika: That`s awesome. Do you want to go and check it out?
Amara: Sure, let`s go.
Annika: Alright, let`s go.
(A few minutes later, Annika and Amara arrive at the gas station.)
Annika: Wow, there`s a lot of different types of pumps here. Do you know which one you want?
Amara: Yeah, I think I need a fuel pump that is compatible with my car. Let me go ask a clerk.
(Amara walks up to the clerk and talks to him for a few minutes. He points her in the direction of the compatible fuel pump.)
Amara: Alright, Annika, I think I found the one I need.
Annika: That`s great. Let`s go check it out.
(The two of them walk over to the fuel pump and inspect it.)
Amara: This looks like a great pump. I think it will do the job.
Annika: That`s great! Do you need any help carrying it to your car?
Amara: Sure, that would be great.
(The two of them walk to Amara`s car and put the pump into the trunk. They wave goodbye to the clerk and drive off.)
Amara: Thanks for coming with me, Annika. I really appreciate it.
Annika: No problem. I`m glad I could help.
Türkçe:
Hey Amara! Nasıl gidiyor?
Amara: Hey Annika, ben iyiyim! Sen nasılsın?
Fena değil. Hey, sokağımızın aşağısındaki benzin istasyonunun bugün yakıt pompalarında indirim yaptığını duydun mu?
Vay canına, bu harika! Arabam için gerçekten yeni bir tane kullanabilirim.
Annika: Bu harika. Gidip bakmak ister misin?
Tabii, gidelim.
Annika: Pekala, gidelim.
(Birkaç dakika sonra Annika ve Amara benzin istasyonuna gelirler).
Annika: Vay canına, burada bir sürü farklı tipte pompa var. Hangisini istediğini biliyor musun?
Amara: Evet, sanırım arabamla uyumlu bir yakıt pompasına ihtiyacım var. Gidip bir görevliye sorayım.
(Amara tezgahtarın yanına gider ve onunla birkaç dakika konuşur. Adam ona uyumlu yakıt pompasının yönünü gösterir).
Amara: Pekala Annika, sanırım ihtiyacım olanı buldum.
Annika: Bu harika. Hadi gidip bakalım.
(İkisi yakıt pompasına doğru yürür ve pompayı inceler).
Amara: Bu harika bir pompaya benziyor. İşe yarayacağını düşünüyorum.
Annika: Bu harika! Arabana taşımak için yardıma ihtiyacın var mı?
Amara: Elbette, bu harika olur.
(İkisi Amara`nın arabasına doğru yürür ve pompayı bagaja koyarlar. Görevliye el sallayarak veda ederler ve arabayla uzaklaşırlar).
Amara: Benimle geldiğin için teşekkürler Annika. Gerçekten minnettarım.
Sorun değil. Yardım edebildiğime sevindim.
Baskı Yatağı
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard of thrust bearings?
Amara: No, what are they?
Annika: Thrust bearings are a type of bearing that is used to support a rotating shaft or axle. They are used to prevent any axial movement or to maintain the axial orientation of the shaft.
Amara: Interesting. What do they look like?
Annika: There are a few different styles of thrust bearings, but generally they are a flat metal disc with a groove around the circumference. The most common type is a cylindrical roller bearing, which has a cylindrical roller in the center and a cage around the outside to hold the rollers in place.
Amara: What are they used for?
Annika: They are used in a variety of applications, from automobiles to aircraft engines. They are used to reduce friction between two moving parts and help support the weight of the rotating component. They are also used in many machines to reduce the vibration caused by the rotating parts.
Amara: That’s really cool. How do they work?
Annika: The thrust bearing is installed between two surfaces and the thrust load is transferred through the bearing. The bearing works by allowing the two surfaces to move relative to each other, while providing support for the weight of the rotating component. The bearing is designed to absorb the axial forces and reduce the amount of friction between the two surfaces.
Amara: That’s really helpful to know. Thanks for explaining it to me!
Türkçe:
Annika: Hey Amara, baskı yataklarını duydun mu?
Amara: Hayır, onlar ne?
Annika: Baskı yatakları, dönen bir mili veya aksı desteklemek için kullanılan bir yatak türüdür. Herhangi bir eksenel hareketi önlemek veya milin eksenel yönelimini korumak için kullanılırlar.
İlginç. Neye benziyorlar?
Annika: Baskı rulmanlarının birkaç farklı stili vardır, ancak genellikle çevresi oluklu düz bir metal disktir. En yaygın tip, merkezinde silindirik bir makara ve makaraları yerinde tutmak için dış çevresinde bir kafes bulunan silindirik makaralı rulmandır.
Amara: Ne için kullanılıyorlar?
Annika: Otomobillerden uçak motorlarına kadar çeşitli uygulamalarda kullanılırlar. İki hareketli parça arasındaki sürtünmeyi azaltmak ve dönen bileşenin ağırlığını desteklemeye yardımcı olmak için kullanılırlar. Ayrıca birçok makinede dönen parçaların neden olduğu titreşimi azaltmak için kullanılırlar.
Amara: Bu gerçekten harika. Nasıl çalışıyorlar?
Annika: Baskı yatağı iki yüzey arasına monte edilir ve baskı yükü yatak üzerinden aktarılır. Rulman, dönen bileşenin ağırlığı için destek sağlarken iki yüzeyin birbirine göre hareket etmesine izin vererek çalışır. Rulman, eksenel kuvvetleri absorbe edecek ve iki yüzey arasındaki sürtünme miktarını azaltacak şekilde tasarlanmıştır.
Amara: Bunu bilmek gerçekten çok yardımcı oldu. Bana açıkladığın için teşekkürler!
Tutun
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara! I`m so glad you`re here. I need your help.
Amara: Sure thing! What`s up?
Annika: Can you hold this for me? I`m trying to tie my shoe and I need something to lean on.
Amara: Of course! Here you go.
Annika: Thanks! I`m almost done.
Amara: No problem. So what else is going on?
Annika: Well, I was thinking about going to the beach this weekend.
Amara: That sounds like a great idea! I`m in.
Annika: Awesome! I`ll let you know when I have the details figured out.
Amara: Sounds good. Hey, did you hear about the new restaurant that opened up downtown?
Annika: No, I haven`t. What`s it like?
Amara: It`s supposed to be really good. I heard they have amazing tacos and burritos.
Annika: That sounds delicious! We should definitely check it out.
Amara: Definitely! Alright, I`m gonna head out. Let me know when you want to go to the beach.
Annika: Will do! Thanks for holding this for me.
Amara: No problem. See you later!
Türkçe:
Hey Amara! Burada olmana çok sevindim. Yardımına ihtiyacım var.
Elbette! Ne var ne yok?
Annika: Şunu benim için tutar mısın? Ayakkabımı bağlamaya çalışıyorum ve yaslanacak bir şeye ihtiyacım var.
Amara: Tabii ki! Al bakalım.
Teşekkürler! Neredeyse bitirdim.
Sorun değil. Peki başka neler oluyor?
Bu hafta sonu plaja gitmeyi düşünüyordum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor! Ben de varım.
Annika: Harika! Detayları çözdüğümde size haber veririm.
Kulağa hoş geliyor. Hey, şehir merkezinde açılan yeni restoranı duydun mu?
Annika: Hayır, görmedim. Nasıl bir şey?
Gerçekten iyi olması gerekiyor. Harika taco ve burritoları olduğunu duydum.
Annika: Kulağa lezzetli geliyor! Kesinlikle kontrol etmeliyiz.
Amara: Kesinlikle! Tamam, ben çıkıyorum. Sahile gitmek istediğinde bana haber ver.
Yapacağım! Bunu benim için tuttuğun için teşekkürler.
Sorun değil. Sonra görüşürüz!
Kargo
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you hear the news?
Amara: No, what’s going on?
Annika: We’re getting new cargo ships in the harbor!
Amara: Wow, that’s really exciting. What kind of cargo will they be carrying?
Annika: Mostly manufactured goods, as well as some raw materials.
Amara: That sounds like a great opportunity for the local economy.
Annika: Yeah, I think so too. Apparently the ships will be carrying a variety of products, ranging from furniture to electronics.
Amara: That’s great! It will definitely help boost the economy here.
Annika: Yeah, the city is already buzzing with excitement. People are eager to see what kind of products these ships will be carrying.
Amara: I’m sure the local businesses will benefit from the increased activity.
Annika: Definitely. The city will be receiving shipments from all over the world, so it will be interesting to see the variety of products that will be available.
Amara: I’m sure the influx of cargo will bring more tourists to the city as well.
Annika: Yeah, I think so too. With the new products coming in, it could really help the city become a shopping destination.
Amara: That would be great! I can’t wait to see what kind of products the new cargo ships will be bringing.
Annika: Me too! It’s going to be an exciting time for sure.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, haberleri duydun mu?
Amara: Hayır, neler oluyor?
Annika: Limana yeni kargo gemileri geliyor!
Amara: Vay canına, bu gerçekten heyecan verici. Ne tür kargolar taşıyacaklar?
Annika: Çoğunlukla mamul mallar ve bazı hammaddeler.
Amara: Bu yerel ekonomi için büyük bir fırsat gibi görünüyor.
Annika: Evet, ben de öyle düşünüyorum. Görünüşe göre gemiler mobilyadan elektroniğe kadar çeşitli ürünler taşıyacak.
Amara: Bu harika! Kesinlikle buradaki ekonomiyi canlandırmaya yardımcı olacaktır.
Annika: Evet, şehir şimdiden heyecanla dolup taşıyor. İnsanlar bu gemilerin ne tür ürünler taşıyacağını görmek için sabırsızlanıyor.
Amara: Eminim yerel işletmeler artan hareketlilikten faydalanacaktır.
Annika: Kesinlikle. Şehir dünyanın dört bir yanından sevkiyat alacak, bu nedenle mevcut olacak ürün çeşitliliğini görmek ilginç olacak.
Amara: Eminim kargo akını şehre daha fazla turist de getirecektir.
Annika: Evet, ben de öyle düşünüyorum. Gelen yeni ürünlerle birlikte şehrin bir alışveriş merkezi haline gelmesine gerçekten yardımcı olabilir.
Amara: Bu harika olur! Yeni kargo gemilerinin ne tür ürünler getireceğini görmek için sabırsızlanıyorum.
Annika: Ben de öyle! Kesinlikle heyecan verici bir zaman olacak.
Gövde
Örnek Paragraf:
Annika: Hullo, Amara. How are you?
Amara: Hullo, Annika. I`m doing well, thanks for asking. What about you?
Annika: I`m doing alright. A bit stressed out, but nothing too out of the ordinary.
Amara: Is there anything I can do to help?
Annika: Well, I`m having trouble figuring out what to do with the rest of my day.
Amara: Hm... I know! Why don`t we go out for a walk? The weather`s nice today, and it could be a nice way to clear your head.
Annika: That sounds like a great idea! It`ll help me take my mind off my worries.
Amara: Perfect! Let`s go.
Annika and Amara went out for a walk, chatting and enjoying the sunny day. As they walked, Annika felt her worries start to drift away. After their walk, they stopped at a cafe for a snack and a cup of tea.
Annika: Thank you for your help today, Amara. I feel much better.
Amara: No problem. That`s what friends are for!
Annika: You`re the best.
Amara: Aw, you too!
Türkçe:
Annika: Merhaba, Amara. Nasılsın?
Merhaba, Annika. İyiyim, sorduğun için teşekkürler. Sen nasılsın?
Annika: İyiyim. Biraz stresliyim ama sıra dışı bir şey yok.
Amara: Yardım etmek için yapabileceğim bir şey var mı?
Günümün geri kalanında ne yapacağımı bulmakta zorlanıyorum.
Amara: Hm... Biliyorum! Neden yürüyüşe çıkmıyoruz? Bugün hava güzel ve kafanı boşaltmak için iyi bir yol olabilir.
Annika: Bu harika bir fikir gibi geliyor! Aklımı endişelerimden uzaklaştırmama yardımcı olacak.
Mükemmel! Hadi gidelim.
Annika ve Amara yürüyüşe çıktılar, sohbet ettiler ve güneşli günün tadını çıkardılar. Onlar yürüdükçe, Annika endişelerinin uzaklaşmaya başladığını hissetti. Yürüyüşlerinin ardından bir şeyler atıştırmak ve bir fincan çay içmek için bir kafede durdular.
Annika: Bugünkü yardımın için teşekkür ederim Amara. Kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Sorun değil. Arkadaşlar bunun içindir!
Sen en iyisisin.
Sen de!
Dümen
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about the new rudder that just came out?
Amara: What kind of rudder?
Annika: It`s a new type of rudder for boats. It`s supposed to make steering easier, and it`s made from a lighter material than most traditional rudders.
Amara: Interesting. What kind of boats is it for?
Annika: It works for all kinds of boats, from small sailboats to large yachts.
Amara: What makes it different from a regular rudder?
Annika: Well, it`s made from a special composite material that is lighter and more durable than traditional materials. It also has an adjustable design so you can tailor the rudder to your boat and your sailing needs.
Amara: That sounds great. What are the benefits of this new rudder?
Annika: It`s designed to reduce drag and improve responsiveness, so it should make steering easier. Plus, since it`s made from a lighter material, it should be more efficient and require less energy to operate.
Amara: That sounds like a great upgrade. Do you think it`s worth investing in this new rudder?
Annika: Definitely! I think it could be a great asset on any boat and will definitely make sailing easier and more enjoyable. Plus, it`s a great value and should last a long time.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yeni çıkan dümeni duydun mu?
Amara: Ne tür bir dümen?
Annika: Tekneler için yeni bir dümen türü. Dümen tutmayı kolaylaştırması bekleniyor ve geleneksel dümenlerin çoğundan daha hafif bir malzemeden üretiliyor.
İlginç. Ne tür tekneler için?
Annika: Küçük yelkenlilerden büyük yatlara kadar her türlü teknede işe yarıyor.
Amara: Bunu normal bir dümenden farklı kılan nedir?
Annika: Geleneksel malzemelerden daha hafif ve daha dayanıklı olan özel bir kompozit malzemeden yapılmıştır. Ayrıca ayarlanabilir bir tasarıma sahiptir, böylece dümeni teknenize ve yelken ihtiyaçlarınıza göre uyarlayabilirsiniz.
Amara: Kulağa harika geliyor. Bu yeni dümenin faydaları nelerdir?
Annika: Sürtünmeyi azaltmak ve tepkiyi artırmak için tasarlanmıştır, bu nedenle direksiyonu daha kolay hale getirmelidir. Ayrıca, daha hafif bir malzemeden yapıldığı için daha verimli olmalı ve çalışması için daha az enerji gerektirmelidir.
Amara: Kulağa harika bir yükseltme gibi geliyor. Sizce bu yeni dümene yatırım yapmaya değer mi?
Annika: Kesinlikle! Bence herhangi bir teknede harika bir varlık olabilir ve kesinlikle yelken açmayı daha kolay ve daha keyifli hale getirecektir. Ayrıca, çok değerli ve uzun süre dayanacaktır.
Pervane
Örnek Paragraf:
Annika: Wow, look at that!
Amara: What is it?
Annika: It`s a propeller! It looks so cool.
Amara: A propeller? What is that?
Annika: It`s the part of an airplane that helps with lift and propulsion. They`re usually at the front or the back of the aircraft.
Amara: Interesting! So what does it do?
Annika: Basically, it helps the aircraft move through the air by creating a force to push it forward. The blades of the propeller move in a circle and the air around them is forced downwards, creating a vacuum which pushes the plane in the opposite direction.
Amara: That`s amazing! How does it work?
Annika: The blades of the propeller are angled in a way that they catch the air and create an airflow. This airflow is then used to create thrust, which pushes the aircraft forward. The faster the propeller spins, the more thrust it creates.
Amara: Wow, that`s really cool! So, why do some propellers have more blades than others?
Annika: Generally, the more blades a propeller has, the more efficient it is at producing thrust. So the more blades a propeller has, the faster an aircraft can go. Additionally, the more blades a propeller has, the quieter it is. So, if you`re looking for a quieter aircraft, you should look for one with a lot of blades on the propeller.
Türkçe:
Annika: Vay canına, şuna bak!
Amara: Nedir o?
Annika: Bu bir pervane! Çok havalı görünüyor.
Amara: Pervane mi? Nedir o?
Annika: Bir uçağın kaldırma ve itme gücüne yardımcı olan parçasıdır. Genellikle uçağın önünde ya da arkasında bulunurlar.
İlginç! Peki ne işe yarıyor?
Annika: Temel olarak, uçağı ileri itmek için bir kuvvet oluşturarak havada hareket etmesine yardımcı olur. Pervanenin kanatları bir daire içinde hareket eder ve etraflarındaki hava aşağı doğru itilerek uçağı ters yönde iten bir vakum yaratır.
Amara: Bu harika! Nasıl çalışıyor?
Annika: Pervanenin kanatları havayı yakalayacak ve bir hava akımı yaratacak şekilde açılıdır. Bu hava akımı daha sonra uçağı ileri iten itme kuvveti oluşturmak için kullanılır. Pervane ne kadar hızlı dönerse, o kadar fazla itme gücü yaratır.
Amara: Vay canına, bu gerçekten harika! Peki, neden bazı pervanelerin diğerlerinden daha fazla kanadı var?
Annika: Genel olarak, bir pervane ne kadar çok kanada sahipse, itme gücü üretmede o kadar verimli olur. Yani bir pervanenin ne kadar çok kanadı varsa, bir uçak o kadar hızlı gidebilir. Ayrıca, bir pervane ne kadar çok kanada sahipse o kadar sessizdir. Dolayısıyla, daha sessiz bir uçak arıyorsanız, pervanesinde çok sayıda kanat bulunan bir uçak aramalısınız.
Kadırga
Örnek Paragraf:
Annika: Wow, look at that galley over there!
Amara: That`s a nice one! What kind of boat is it?
Annika: It looks like it`s a sailboat. I`m not sure what type though.
Amara: It looks really big. I bet it could hold a lot of people.
Annika: Yeah, I bet it could. I wonder who owns it.
Amara: I`m not sure. Maybe we should ask around and find out.
Annika: That`s a good idea. It would be nice to know more about it.
Amara: Hey, let`s go take a closer look.
Annika: Sure, why not? It looks like it`s docked at the marina.
Amara: Yeah, let`s go take a look.
When they arrived at the marina, they saw that the galley was quite large and luxurious. It had three levels and a large deck. They also noticed that it had several rooms and two bathrooms.
Annika: Wow, this is really nice. I wonder who owns it.
Amara: Let`s ask around and see if anyone knows.
Annika and Amara went around to the other boats in the marina asking questions. After a while, they found out that the galley was owned by a wealthy businessman who had recently moved to the area.
Annika: Wow, that`s amazing. I wonder how much it cost him.
Amara: I`m sure it was quite a lot.
Annika: Yeah, it definitely looks like it was worth it.
Amara: Yeah, it`s one of the nicest boats in the marina.
Türkçe:
Annika: Vay canına, şuradaki mutfağa bak!
Amara: Bu güzel bir tane! Ne tür bir tekne bu?
Annika: Yelkenliye benziyor. Ama ne tür olduğundan emin değilim.
Amara: Gerçekten büyük görünüyor. Bahse girerim bir sürü insan alabilir.
Annika: Evet, eminim alabilir. Sahibi kim acaba?
Amara: Emin değilim. Belki de etrafa sorup öğrenmeliyiz.
Annika: Bu iyi bir fikir. Hakkında daha fazla şey bilmek güzel olurdu.
Amara: Hey, hadi gidip yakından bakalım.
Annika: Tabii, neden olmasın? Marinaya yanaşmış gibi görünüyor.
Amara: Evet, hadi gidip bir bakalım.
Marinaya vardıklarında mutfağın oldukça büyük ve lüks olduğunu gördüler. Üç katı ve geniş bir güvertesi vardı. Ayrıca birkaç odası ve iki banyosu olduğunu da fark ettiler.
Vay canına, bu gerçekten çok güzel. Sahibi kim acaba?
Amara: Etrafa soralım bakalım bilen var mı?
Annika ve Amara marinadaki diğer tekneleri dolaşarak sorular sordular. Bir süre sonra kadırganın bölgeye yeni taşınan zengin bir iş adamına ait olduğunu öğrendiler.
Vay canına, bu inanılmaz. Ona ne kadara mal olduğunu merak ediyorum.
Amara: Eminim oldukça fazla tutmuştur.
Annika: Evet, kesinlikle buna değmiş gibi görünüyor.
Amara: Evet, marinadaki en güzel teknelerden biri.
Gunwale
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about the new boat I just bought?
Amara: No, I haven’t! What kind of boat is it?
Annika: It’s a sailboat and it’s so amazing! I just can’t wait to take it out on the lake.
Amara: That sounds really exciting! I’m sure you’ll have a great time.
Annika: I know. It’s got all the latest features, including a gunwale.
Amara: A gunwale? What’s that?
Annika: A gunwale is a wooden or metal band that runs along the edge of the boat, right above the waterline. It’s there to provide extra support and stability to the boat.
Amara: That sounds really useful.
Annika: It is! It also makes it easier to climb in and out of the boat, since you can use it as a handhold.
Amara: That’s great. So what else does your boat have?
Annika: It’s got a sail, a motor, and all the necessary safety equipment. I’m really looking forward to taking it out.
Amara: Sounds like you’re all set! I can’t wait for you to tell me all about it when you get back.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yeni aldığım tekneyi duydun mu?
Hayır, görmedim! Ne tür bir tekne bu?
Annika: Bu bir yelkenli ve çok harika! Göle açılmak için sabırsızlanıyorum.
Amara: Kulağa gerçekten heyecan verici geliyor! Harika vakit geçireceğinize eminim.
Biliyorum. En son özelliklere sahip, topuk da dahil.
Amara: Bir gunwale? O da ne?
Annika: Borda, su hattının hemen üzerinde, teknenin kenarı boyunca uzanan ahşap veya metal bir banttır. Tekneye ekstra destek ve denge sağlamak için vardır.
Amara: Kulağa gerçekten faydalı geliyor.
Annika: Öyle! Ayrıca, tutamak olarak kullanabildiğiniz için tekneye tırmanmayı ve tekneden inmeyi kolaylaştırır.
Amara: Bu harika. Teknende başka neler var?
Annika: Bir yelkeni, bir motoru ve gerekli tüm güvenlik ekipmanları var. Onu kullanmak için sabırsızlanıyorum.
Her şey hazır gibi görünüyor! Döndüğünde bana her şeyi anlatman için sabırsızlanıyorum.
Çapa
Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara! What are you doing?
Amara: Hi, Annika. I`m actually trying to set up my anchor here. I`m taking my boat out for a sail and I wanted to make sure I had a good anchor point before I left.
Annika: That sounds like a great plan. Do you need any help?
Amara: Sure, if you don`t mind! I could really use an extra set of hands.
Annika: Sure, I`d be happy to lend you a hand. What do you need me to do?
Amara: Well, first I need to attach the anchor chain to the boat. Can you help me with that?
Annika: Absolutely! Let`s get started.
Amara: Okay, so the first step is to attach the anchor chain to the cleat on the side of the boat. Can you hand me the chain?
Annika: Sure, here you go.
Amara: Great, thanks. Now, I`m going to thread the chain through the hole in the cleat.
Annika: Okay, got it.
Amara: Now I`m going to attach the anchor to the chain. Here, you can help me with this.
Annika: Okay, no problem.
Amara: Perfect! Now we just have to lower the anchor into the water.
Annika: Ready when you are!
Amara: Alright, let`s do it!
Annika and Amara: *lower the anchor into the water and secure it in place*
Amara: Well, that`s it! I think we did a great job.
Annika: Agreed! I`m glad I could help. Have a great sail!
Türkçe:
Hey, Amara! Ne yapıyorsun?
Merhaba, Annika. Aslında burada demir atmaya çalışıyorum. Teknemi yelkene çıkarıyorum ve ayrılmadan önce iyi bir demirleme noktam olduğundan emin olmak istedim.
Kulağa harika bir plan gibi geliyor. Yardıma ihtiyacın var mı?
Tabii, sakıncası yoksa! Fazladan bir çift el gerçekten işime yarayabilir.
Annika: Elbette, sana yardım etmekten mutluluk duyarım. Ne yapmamı istiyorsun?
Amara: Önce çapa zincirini tekneye bağlamam gerekiyor. Bu konuda bana yardım edebilir misin?
Annika: Kesinlikle! Hadi başlayalım.
Amara: Tamam, ilk adım çapa zincirini teknenin yan tarafındaki klemense takmak. Bana zinciri uzatabilir misin?
Annika: Tabii, al bakalım.
Harika, teşekkürler. Şimdi zinciri kelepçedeki delikten geçireceğim.
Annika: Tamam, anladım.
Amara: Şimdi çapayı zincire bağlayacağım. İşte, bana yardım edebilirsin.
Annika: Tamam, sorun değil.
Mükemmel! Şimdi tek yapmamız gereken çapayı suya indirmek.
Annika: Sen hazır olduğunda hazırım!
Amara: Tamam, hadi yapalım!
Annika ve Amara: *Çıpayı suya indirin ve yerine sabitleyin*
İşte bu kadar! Bence harika bir iş çıkardık.
Annika: Katılıyorum! Yardım edebildiğime sevindim. İyi yelkenler!
Demirleme Halatı
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what are you doing?
Amara: I`m mooring our boat for the night.
Annika: Do you need help?
Amara: Sure, that would be great. Can you hand me that mooring rope over there?
Annika: Here you go.
Amara: Perfect, thanks. Now I`m going to attach one end to the cleat on the dock, and then I`ll loop the other end around the bow of the boat and tie it off.
Annika: What is a cleat?
Amara: A cleat is a metal fitting that`s usually attached to a dock. It has two prongs that stick up, so you can tie off your mooring rope to it.
Annika: Okay, got it.
Amara: Alright, now I`ll run the mooring line under the cleat, then around the bow of the boat, and then back to the cleat. See how I`m looping it?
Annika: Yes, I see it.
Amara: Great. Now I`m going to tie it off. This knot is called a figure-eight knot. It`s the most secure knot for mooring a boat.
Annika: Interesting. Will that keep the boat in place?
Amara: Yes, it will. The figure-eight knot is strong and reliable, so it won`t slip or come undone.
Annika: That`s reassuring.
Amara: Yep, it sure is. Now that the boat is securely moored, let`s go grab some dinner.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Teknemizi gece için demirleyeceğim.
Annika: Yardıma ihtiyacın var mı?
Elbette, bu harika olur. Şuradaki bağlama halatını uzatır mısın?
Al bakalım.
Mükemmel, teşekkürler. Şimdi bir ucunu rıhtımdaki kelepçeye bağlayacağım ve sonra diğer ucunu teknenin pruvasına dolayacağım ve bağlayacağım.
Annika: Krampon nedir?
Amara: Klemens, genellikle bir rıhtıma takılan metal bir bağlantı parçasıdır. Bağlama halatınızı ona bağlayabilmeniz için yukarı doğru çıkan iki ucu vardır.
Annika: Tamam, anladım.
Amara: Pekala, şimdi palamar ipini klemensin altından geçireceğim, sonra teknenin pruvasının etrafından dolaştıracağım ve sonra tekrar klemense bağlayacağım. Nasıl doladığımı görüyor musun?
Annika: Evet, görüyorum.
Harika. Şimdi onu bağlayacağım. Bu düğüme sekiz rakamı düğümü denir. Bir tekneyi bağlamak için en güvenli düğümdür.
İlginç. Bu tekneyi yerinde tutacak mı?
Amara: Evet, olacak. Sekiz rakamlı düğüm güçlü ve güvenilirdir, bu nedenle kaymaz veya çözülmez.
Annika: Bu güven verici.
Evet, kesinlikle öyle. Tekne güvenli bir şekilde demirlediğine göre, gidip biraz yemek yiyelim.
Deniz Mili
Örnek Paragraf:
Annika: So, Amara, what are nautical miles?
Amara: Nautical miles are a unit of distance used by sailors and navigators. They measure the distance between two points on Earth`s surface.
Annika: How is a nautical mile different than a regular mile?
Amara: A nautical mile is longer than a regular mile. A nautical mile is equivalent to 1.15 regular miles, or about 6,076 feet.
Annika: Wow, that`s a lot longer than I thought. So what do nautical miles measure?
Amara: Nautical miles are used to measure the distance between two points on the surface of the Earth. They can also be used to measure the speed of a vessel, as well as the distance traveled in a given direction.
Annika: That`s really interesting. Is it only used in navigation?
Amara: Not necessarily. Nautical miles are also used for air navigation, and some countries use nautical miles for aviation measurements. It`s also used in military operations and for scientific research.
Annika: That`s really cool! I didn`t realize nautical miles were used for so many things.
Amara: Yeah, nautical miles are an important part of navigation and maritime operations. It`s important to understand how to calculate distances in nautical miles if you`re involved in any of these industries.
Türkçe:
Annika: Peki, Amara, deniz mili nedir?
Amara: Deniz mili, denizciler ve navigatörler tarafından kullanılan bir mesafe birimidir. Dünya yüzeyindeki iki nokta arasındaki mesafeyi ölçerler.
Annika: Deniz milinin normal bir milden farkı nedir?
Amara: Bir deniz mili normal bir milden daha uzundur. Bir deniz mili 1,15 normal mile veya yaklaşık 6.076 feet`e eşittir.
Vay canına, düşündüğümden çok daha uzunmuş. Peki deniz mili neyi ölçüyor?
Amara: Deniz mili, Dünya yüzeyindeki iki nokta arasındaki mesafeyi ölçmek için kullanılır. Ayrıca bir geminin hızını ve belirli bir yönde kat edilen mesafeyi ölçmek için de kullanılabilirler.
Annika: Bu gerçekten ilginç. Sadece navigasyonda mı kullanılıyor?
Amara: Şart değil. Deniz mili aynı zamanda hava seyrüseferi için de kullanılır ve bazı ülkeler havacılık ölçümleri için deniz mili kullanır. Ayrıca askeri operasyonlarda ve bilimsel araştırmalarda da kullanılır.
Annika: Bu gerçekten harika! Deniz milinin bu kadar çok şey için kullanıldığını bilmiyordum.
Amara: Evet, deniz mili navigasyon ve denizcilik operasyonlarının önemli bir parçasıdır. Bu sektörlerden herhangi birinde yer alıyorsanız, deniz mili cinsinden mesafelerin nasıl hesaplanacağını anlamak önemlidir.
Cayrokompas
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you ever heard of a gyrocompass?
Amara: No, I don`t think so. What is it?
Annika: It`s a navigation tool that uses the earth`s rotation to determine a ship or aircraft`s heading. It`s considered to be one of the most reliable tools for navigation.
Amara: Wow, that sounds pretty cool. How does it work?
Annika: Well, it uses a spinning wheel or rotor to measure the earth`s rotation and then uses that information to calculate the direction of the ship or aircraft. Essentially, it uses the gyroscopic effect to determine the heading.
Amara: Interesting. So it`s like a combination of a gyroscope and a compass?
Annika: Exactly! It`s a really reliable tool for navigation and it`s used in a variety of applications, from ships and aircraft to satellites and even submarines.
Amara: Wow, that`s really fascinating. I never knew that such a tool existed!
Annika: Yeah, it`s pretty incredible. It`s been around for a few decades now, and it`s still used widely in the maritime and aviation industries.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, hiç cayro pusula diye bir şey duydun mu?
Amara: Hayır, sanmıyorum. Ne oldu?
Annika: Bir gemi veya uçağın rotasını belirlemek için dünyanın dönüşünü kullanan bir navigasyon aracıdır. Navigasyon için en güvenilir araçlardan biri olarak kabul edilir.
Amara: Vay canına, kulağa çok hoş geliyor. Nasıl çalışıyor?
Annika: Dünyanın dönüşünü ölçmek için dönen bir tekerlek veya rotor kullanır ve daha sonra bu bilgiyi geminin veya uçağın yönünü hesaplamak için kullanır. Esasen, yönü belirlemek için jiroskopik etkiyi kullanır.
İlginç. Yani jiroskop ve pusulanın bir kombinasyonu gibi mi?
Annika: Kesinlikle! Navigasyon için gerçekten güvenilir bir araç ve gemi ve uçaklardan uydulara ve hatta denizaltılara kadar çeşitli uygulamalarda kullanılıyor.
Amara: Vay canına, bu gerçekten büyüleyici. Böyle bir aracın var olduğunu hiç bilmiyordum!
Annika: Evet, oldukça inanılmaz. Birkaç on yıldır kullanılıyor ve hala denizcilik ve havacılık sektörlerinde yaygın olarak kullanılıyor.
Kıç
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what are you up to?
Amara: Hi Annika! I`m just finishing up a project I was working on. What about you?
Annika: I was actually thinking of going out for a bit. Do you want to come?
Amara: Sure! Where do you want to go?
Annika: I was thinking of the beach, to watch the sun go down.
Amara: That sounds great! Let`s go.
Annika: Alright, let`s go!
The two of them started walking towards the beach, chatting and catching up on each other`s lives. When they arrived, the sun was already beginning to set. The sky was a beautiful mix of oranges, pinks, and purples, and the sound of the waves crashing against the shore was soothing.
Annika: Wow, it`s so beautiful here.
Amara: It sure is. Let`s find a spot to sit and watch the sunset.
The two of them looked around and finally settled on a spot on the sand, close enough to the shore to feel the gentle breeze. They sat down and watched as the sun slowly descended and the sky became darker.
Annika: The colors of the sky are so stunning.
Amara: Yeah, it`s like a painting. I could sit here for hours just admiring it.
The two of them continued to watch the sunset until the sun had completely set and the sky had turned dark.
Annika: Well, I guess we should start heading back.
Amara: Yeah, it`s getting late.
The two of them got up and started walking back. When they arrived at Annika`s house, they said their goodbyes.
Annika: That was a great evening. I`m glad we got to spend some time together.
Amara: Me too. We should do this more often.
Annika: Definitely. See you later!
Amara: See you! Aft!
Türkçe:
Annika: Hey Amara, ne yapıyorsun?
Amara: Merhaba Annika! Üzerinde çalıştığım bir projeyi bitirmek üzereyim. Peki ya sen?
Annika: Aslında biraz dışarı çıkmayı düşünüyordum. Gelmek ister misin?
Elbette! Nereye gitmek istiyorsun?
Annika: Güneşin batışını izlemek için sahili düşünüyordum.
Kulağa harika geliyor! Hadi gidelim.
Annika: Pekala, gidelim!
İkisi sahile doğru yürümeye başladılar, sohbet ediyor ve birbirlerinin hayatlarını konuşuyorlardı. Oraya vardıklarında güneş çoktan batmaya başlamıştı. Gökyüzü turuncular, pembeler ve morların güzel bir karışımıydı ve kıyıya çarpan dalgaların sesi huzur vericiydi.
Vay canına, burası çok güzel.
Kesinlikle öyle. Oturup gün batımını izleyebileceğimiz bir yer bulalım.
İkisi de etraflarına bakındı ve sonunda kumların üzerinde, hafif esintiyi hissedebilecekleri kadar kıyıya yakın bir noktaya yerleştiler. Oturdular ve güneşin yavaşça alçalmasını ve gökyüzünün kararmasını izlediler.
Annika: Gökyüzünün renkleri çok çarpıcı.
Amara: Evet, bir tablo gibi. Burada oturup saatlerce hayranlıkla izleyebilirim.
İkili, güneş tamamen batana ve gökyüzü kararana kadar gün batımını izlemeye devam etti.
Annika: Sanırım geri dönmeye başlamalıyız.
Evet, geç oluyor.
İkisi de kalkıp geri dönmeye başladılar. Annika`nın evine vardıklarında vedalaştılar.
Annika: Harika bir akşamdı. Birlikte vakit geçirebildiğimize sevindim.
Ben de. Bunu daha sık yapmalıyız.
Annika: Kesinlikle. Sonra görüşürüz!
Görüşürüz! Aft!
Yay
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you get a chance to check out the new bow I just got?
Amara: Sure did! It looks so sleek and modern. You’ve really outdone yourself this time.
Annika: Yeah, I’m pretty proud of it. I’ve been wanting to get a new bow for a while now and I finally got it.
Amara: I can’t believe you’ve been able to upgrade your bow three times in the past year.
Annika: Yeah, I’ve been working hard to save up enough money. It’s been a long process, but it’s been worth it.
Amara: That’s really impressive. I’m sure this new bow will make a huge difference for you.
Annika: I certainly hope so. I’m looking forward to taking it out for a spin and seeing how it performs.
Amara: I know you’re going to be really pleased with how it performs.
Annika: I think it’s going to be great. I’ve been doing a lot of research on bows and I think this one is going to be the perfect fit for me.
Amara: That’s awesome. I can’t wait to hear how it works out for you.
Annika: Me too. I’m hoping it will help me become even better at archery.
Amara: I have no doubt that it will. You’re already a great archer and I’m sure the new bow will just make you even better.
Annika: Thanks, Amara. I’m really looking forward to giving it a try.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yeni aldığım yayı kontrol etme şansın oldu mu?
Amara: Elbette! Çok şık ve modern görünüyor. Bu sefer gerçekten kendini aşmışsın.
Annika: Evet, bununla gurur duyuyorum. Bir süredir yeni bir yay almak istiyordum ve sonunda aldım.
Amara: Geçen yıl yayını üç kez yükseltebildiğine inanamıyorum.
Annika: Evet, yeterince para biriktirmek için çok çalışıyorum. Uzun bir süreç oldu ama buna değdi.
Amara: Bu gerçekten etkileyici. Eminim bu yeni yay senin için büyük bir fark yaratacaktır.
Annika: Kesinlikle öyle umuyorum. Bir tur atmak ve nasıl performans gösterdiğini görmek için sabırsızlanıyorum.
Amara: Performansından çok memnun kalacağınızı biliyorum.
Annika: Bence harika olacak. Yaylar hakkında çok araştırma yaptım ve sanırım bu benim için mükemmel bir seçim olacak.
Amara: Bu harika. Senin için nasıl sonuçlandığını duymak için sabırsızlanıyorum.
Annika: Ben de öyle. Okçulukta daha da iyi olmama yardımcı olacağını umuyorum.
Amara: Olacağından hiç şüphem yok. Zaten harika bir okçusun ve eminim yeni yay seni daha da iyi yapacaktır.
Annika: Teşekkürler, Amara. Gerçekten denemek için sabırsızlanıyorum.
Radar
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about the new radar system that the government is using now?
Amara: No, what is it?
Annika: Radar stands for Radio Detection and Ranging. It`s basically a way for the government to detect objects from long distances and track their movements.
Amara: Wow, that`s really cool! How does it work?
Annika: Well, the radar uses radio waves that are sent out in all directions. When the waves hit an object, they reflect back, which allows the radar to measure the distance, speed, and direction the object is moving.
Amara: That`s really impressive. What kind of objects can the radar detect?
Annika: It can detect almost anything, from planes to ships to weather systems. It`s used for a lot of different things, such as tracking the movements of aircraft and weather forecasting.
Amara: That`s really incredible. I didn`t know that something like that existed.
Annika: Yeah, it`s pretty amazing. It`s definitely come a long way since it was first developed back in the 1940s.
Amara: Wow, so it`s been around for a while.
Annika: Yeah, and it`s still being improved today. The technology is constantly evolving, so who knows what new things it will be able to do in the future.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, hükümetin şu anda kullandığı yeni radar sistemini duydun mu?
Amara: Hayır, ne oldu?
Annika: Radar, Radyo Algılama ve Menzilleme anlamına gelir. Temel olarak hükümetin nesneleri uzak mesafelerden tespit etmesinin ve hareketlerini izlemesinin bir yoludur.
Amara: Vay canına, bu gerçekten harika! Nasıl çalışıyor?
Annika: Radar her yöne gönderilen radyo dalgalarını kullanır. Dalgalar bir nesneye çarptığında geri yansır, bu da radarın mesafeyi, hızı ve nesnenin hareket ettiği yönü ölçmesini sağlar.
Amara: Bu gerçekten etkileyici. Radar ne tür nesneleri tespit edebiliyor?
Annika: Uçaklardan gemilere ve hava durumu sistemlerine kadar neredeyse her şeyi tespit edebilir. Uçakların hareketlerini izlemek ve hava tahminleri yapmak gibi pek çok farklı şey için kullanılıyor.
Amara: Bu gerçekten inanılmaz. Böyle bir şeyin var olduğunu bilmiyordum.
Annika: Evet, oldukça şaşırtıcı. İlk geliştirildiği 1940`lı yıllardan bu yana kesinlikle uzun bir yol kat etti.
Amara: Vay be, demek bir süredir varmış.
Annika: Evet ve bugün hala geliştiriliyor. Teknoloji sürekli gelişiyor, bu yüzden gelecekte ne gibi yeni şeyler yapabileceğini kim bilebilir.
Şamandıra
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you ever seen a buoy before?
Amara: No, I haven`t. What is a buoy?
Annika: A buoy is a floating object that is used to mark a specific location. It is often used to mark the location of a hazard, a shoal, or a safe passage.
Amara: That sounds interesting. How are buoys used?
Annika: Well, they are usually used to mark the location of a hazard, such as a rocky shoal or a shallow area. This way, boats and ships can avoid running aground or getting stuck in shallow water. They can also be used to mark the location of a safe passage or a channel.
Amara: That makes sense. What do buoys look like?
Annika: Buoys vary in size and shape, but they are usually large, round objects that are brightly colored. The colors are used to distinguish them from each other, as each buoy may mark a different type of hazard or location.
Amara: Wow, so they`re like a traffic signal for the ocean!
Annika: That`s right! The colors are used to indicate the type of hazard or location that the buoy is marking, so they act as a sort of traffic signal for the ocean. Red buoys usually indicate a hazard or danger, while green buoys indicate a safe passage or channel.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, daha önce hiç şamandıra gördün mü?
Hayır, görmedim. Şamandıra nedir?
Annika: Şamandıra, belirli bir yeri işaretlemek için kullanılan yüzen bir nesnedir. Genellikle bir tehlikenin, bir sığlığın veya güvenli bir geçişin yerini işaretlemek için kullanılır.
Amara: Kulağa ilginç geliyor. Şamandıralar nasıl kullanılıyor?
Annika: Genellikle kayalık bir sığlık ya da sığ bir alan gibi bir tehlikenin yerini işaretlemek için kullanılırlar. Bu şekilde, tekneler ve gemiler karaya oturmaktan veya sığ suda sıkışmaktan kaçınabilirler. Ayrıca güvenli bir geçidin veya bir kanalın yerini işaretlemek için de kullanılabilirler.
Bu mantıklı. Şamandıralar neye benziyor?
Annika: Şamandıraların boyutları ve şekilleri farklıdır, ancak genellikle parlak renkli, büyük, yuvarlak nesnelerdir. Her bir şamandıra farklı bir tehlike türünü veya konumu işaretleyebileceğinden, renkler onları birbirinden ayırt etmek için kullanılır.
Amara: Vay canına, yani okyanus için bir trafik sinyali gibiler!
Annika: Bu doğru! Renkler, şamandıranın işaretlediği tehlike türünü veya konumu belirtmek için kullanılır, bu nedenle okyanus için bir tür trafik sinyali görevi görürler. Kırmızı şamandıralar genellikle bir tehlikeye işaret ederken, yeşil şamandıralar güvenli bir geçişi veya kanalı gösterir.
Makine Dairesi
Örnek Paragraf:
Annika: Alright, Amara, we`re here!
Amara: Wow, this is the engine room? It looks so intimidating!
Annika: I know, but don`t worry, I`m sure we`ll figure it out.
Amara: But what are we even supposed to do here?
Annika: Well, we need to check the engine for any problems, make sure it`s running smoothly and efficiently.
Amara: That sounds like a lot of work.
Annika: It does, but it`s not too bad. We`ll just have to inspect each part of the engine and make sure everything is working properly.
Amara: Okay, I guess we can start then. What do you want me to do?
Annika: Why don`t you check the oil levels while I take a look at the fuel lines?
Amara: Alright, I`ll get right on it.
Annika: Great. Let me know if you find anything strange or if something doesn`t seem right.
Amara: Will do.
Annika: In the meantime, I`m going to take a look at the engine block and see if there`s anything that needs to be replaced.
Amara: Got it.
Annika: Alright, let`s get going then.
Amara: Right.
They both got to work, checking every part of the engine to make sure it was running efficiently. Annika inspected the engine block, the fuel lines, and the radiator while Amara checked the oil levels, the spark plugs, and the air filters.
After a few hours, they had finished their inspection and found no problems. Annika gave a sigh of relief as she wiped the sweat from her forehead.
Annika: Phew, I think we`re done here.
Amara: Yeah, it looks like everything is running smoothly.
Annika: Yep, I think we can head back now.
Amara: Great, let`s go.
Türkçe:
Annika: Pekala, Amara, geldik!
Amara: Vay, burası makine dairesi mi? Çok korkutucu görünüyor!
Annika: Biliyorum, ama endişelenme, eminim bir yolunu buluruz.
Amara: Ama burada ne yapmamız gerekiyor?
Annika: Motorda herhangi bir sorun olup olmadığını kontrol etmemiz, sorunsuz ve verimli çalıştığından emin olmamız gerekiyor.
Amara: Bu çok fazla iş gibi geliyor.
Öyle ama o kadar da kötü değil. Sadece motorun her parçasını incelememiz ve her şeyin düzgün çalıştığından emin olmamız gerekecek.
Amara: Tamam, o zaman başlayabiliriz. Ne yapmamı istiyorsun?
Annika: Neden ben yakıt borularına bakarken sen de yağ seviyesini kontrol etmiyorsun?
Amara: Tamam, hemen hallederim.
Annika: Harika. Garip bir şey bulursan ya da doğru görünmeyen bir şey olursa bana haber ver.
Söylerim.
Annika: Bu arada, motor bloğuna bir göz atacağım ve değiştirilmesi gereken bir şey olup olmadığına bakacağım.
Amara: Anladım.
Annika: Pekala, hadi gidelim o zaman.
Amara: Tamam.
İkisi de işe koyuldu ve motorun verimli çalıştığından emin olmak için her parçasını kontrol etti. Annika motor bloğunu, yakıt borularını ve radyatörü incelerken, Amara yağ seviyelerini, bujileri ve hava filtrelerini kontrol etti.
Birkaç saat sonra incelemelerini bitirmişler ve hiçbir sorun bulamamışlardı. Annika alnındaki teri silerken rahat bir nefes aldı.
Annika: Phew, sanırım burada işimiz bitti.
Amara: Evet, her şey yolunda gidiyor gibi görünüyor.
Annika: Evet, sanırım artık geri dönebiliriz.
Amara: Harika, hadi gidelim.
Şaft
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you seen the new movie Shaft?
Amara: No, I haven`t. Is it good?
Annika: Yes, it`s really good. It`s about John Shaft, a private detective who takes on dangerous cases. He`s a real badass, and it`s really awesome to watch.
Amara: Wow, that sounds really cool. Who plays John Shaft?
Annika: Samuel L. Jackson. He`s perfect for the role.
Amara: I`m sure he is. I`d love to see it. Is it playing in theaters?
Annika: Yes, it is. We should definitely go see it.
Amara: That sounds great. When do you want to go?
Annika: How about this weekend?
Amara: Sure, that sounds perfect.
Annika: Awesome. I`ll look up the showtimes and let you know.
Amara: Sounds good. I`m looking forward to it!
Türkçe:
Annika: Hey Amara, yeni Shaft filmini izledin mi?
Amara: Hayır, almadım. İyi mi?
Annika: Evet, gerçekten çok iyi. Tehlikeli davaları üstlenen özel bir dedektif olan John Shaft hakkında. O gerçek bir belalı ve izlemesi gerçekten harika.
Amara: Vay canına, kulağa çok hoş geliyor. John Shaft`ı kim oynuyor?
Annika: Samuel L. Jackson. Bu rol için mükemmel.
Eminim öyledir. Görmeyi çok isterim. Sinemalarda oynuyor mu?
Evet, öyle. Kesinlikle gidip görmeliyiz.
Amara: Kulağa harika geliyor. Ne zaman gitmek istersin?
Bu hafta sonuna ne dersin?
Amara: Tabii, kulağa mükemmel geliyor.
Annika: Harika. Gösteri saatlerine bakıp sana haber veririm.
Amara: Kulağa hoş geliyor. Dört gözle bekliyorum!
Dümen Direği
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what are you working on?
Amara: I`m trying to repair this boat. It`s been damaged by a storm and I`m struggling to get it back in working condition. It`s missing a rudder post.
Annika: What`s a rudder post?
Amara: It`s a part of the boat that controls the direction of the boat. Without it, the boat can`t be steered.
Annika: I see. How hard is it to replace the rudder post?
Amara: It`s not as hard as you might think. All you have to do is remove the old rudder post, measure the new one, and then secure it to the boat.
Annika: What kind of materials do you need to replace the rudder post?
Amara: You`ll need a metal or wooden post depending on the type of boat, some bolts and nuts to secure it, and sealant to make sure it`s watertight.
Annika: Okay, so you need to find a new rudder post and get the materials to repair it.
Amara: Exactly. I`m hoping I can find one at the local marina. Otherwise, I`ll have to order one online.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Bu tekneyi tamir etmeye çalışıyorum. Bir fırtınada hasar gördü ve tekrar çalışır duruma getirmek için uğraşıyorum. Dümen direği eksik.
Annika: Dümen direği nedir?
Amara: Teknenin yönünü kontrol eden bir parçasıdır. O olmadan tekne yönlendirilemez.
Annika: Anlıyorum. Dümen direğini değiştirmek ne kadar zor?
Amara: Düşündüğünüz kadar zor değil. Tek yapmanız gereken eski dümen direğini sökmek, yenisini ölçmek ve ardından tekneye sabitlemektir.
Annika: Dümen direğini değiştirmek için ne tür malzemelere ihtiyacınız var?
Amara: Teknenin türüne bağlı olarak metal veya ahşap bir direğe, sabitlemek için bazı cıvata ve somunlara ve su geçirmez olduğundan emin olmak için dolgu macununa ihtiyacınız olacaktır.
Annika: Tamam, yeni bir dümen direği bulmanız ve tamir için gerekli malzemeleri almanız gerekiyor.
Aynen öyle. Umarım yerel marinada bir tane bulabilirim. Aksi takdirde internetten sipariş vermem gerekecek.
Dümen Kanadı
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about the new rudder blade that was developed? It`s supposed to be really efficient and make sailing much easier.
Amara: Wow, that sounds amazing. What is a rudder blade?
Annika: It`s basically an extension of the rudder that is designed to increase the efficiency of the boat. It`s made of a special material so it can move easily in the water, and it`s designed to create less drag.
Amara: That sounds like it would be really helpful. How does it work?
Annika: Well, the rudder blade is attached to the rudder, and it acts like an additional wing. When the boat is sailing, the rudder blade creates lift and helps the boat move forward with less resistance from the water.
Amara: Interesting. What are the benefits of using a rudder blade?
Annika: Well, it can make sailing much easier, especially in choppy waters. It also increases the speed of the boat, so you can get to your destination faster. And, since it creates less drag, it also requires less fuel, so it can save you money in the long run.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, geliştirilen yeni dümen kanadını duydun mu? Gerçekten verimli olması ve yelkenciliği çok daha kolay hale getirmesi gerekiyor.
Amara: Vay canına, kulağa harika geliyor. Dümen bıçağı nedir?
Annika: Temel olarak teknenin verimliliğini artırmak için tasarlanmış dümenin bir uzantısıdır. Suda kolayca hareket edebilmesi için özel bir malzemeden yapılmıştır ve daha az sürtünme yaratacak şekilde tasarlanmıştır.
Amara: Kulağa gerçekten yardımcı olacakmış gibi geliyor. Nasıl çalışıyor?
Annika: Dümen palası dümene bağlıdır ve ek bir kanat gibi hareket eder. Tekne seyir halindeyken, dümen kanadı kaldırma kuvveti yaratır ve teknenin sudan daha az dirençle ilerlemesine yardımcı olur.
Amara: İlginç. Dümen bıçağı kullanmanın faydaları nelerdir?
Annika: Özellikle dalgalı sularda yelken açmayı çok daha kolay hale getirebilir. Ayrıca teknenin hızını artırır, böylece hedefinize daha hızlı ulaşabilirsiniz. Ve daha az sürtünme yarattığı için daha az yakıt gerektirir, bu nedenle uzun vadede size para kazandırabilir.
Dümen Trimi
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you know what`s a rudder trim?
Amara: Yeah, I think so. It`s a mechanism used to adjust the angle of a ship`s rudder in order to steer the vessel to a desired direction.
Annika: That`s right! It`s a really important part of a ship, isn`t it?
Amara: Absolutely! A ship`s rudder trim is essential for the vessel to maneuver properly. It can also help reduce the fuel consumption of the vessel, as an efficient trim will reduce drag.
Annika: That`s really interesting. How is the rudder trim adjusted?
Amara: Most ships have a control system called a tiller. The tiller is connected to the rudder and can be used to adjust the angle of the rudder. On some ships, the rudder trim can also be adjusted manually.
Annika: Wow, that`s really cool! So, how does the tiller work?
Amara: The tiller is basically a lever that is connected to the rudder. When the tiller is moved, it changes the angle of the rudder. Depending on the direction of the movement, the rudder can be turned left or right.
Annika: That makes a lot of sense. Are there any other ways to adjust the rudder trim?
Amara: Yes, there are other methods as well. Some ships have a device called an autopilot that can be used to adjust the rudder trim automatically. In addition, many ships also have a trim tab that can be used to adjust the rudder trim.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, dümen triminin ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Evet, sanırım. Bir geminin dümeninin açısını ayarlayarak gemiyi istenilen yöne yönlendirmek için kullanılan bir mekanizmadır.
Annika: Doğru! Bir geminin gerçekten önemli bir parçası, değil mi?
Amara: Kesinlikle! Bir geminin dümen trimi, geminin düzgün bir şekilde manevra yapabilmesi için gereklidir. Ayrıca verimli bir trim sürtünmeyi azaltacağından geminin yakıt tüketimini azaltmaya da yardımcı olabilir.
Annika: Bu gerçekten ilginç. Dümen trimi nasıl ayarlanıyor?
Amara: Çoğu gemide yeke adı verilen bir kontrol sistemi vardır. Yeke dümene bağlıdır ve dümenin açısını ayarlamak için kullanılabilir. Bazı gemilerde dümen trimi manuel olarak da ayarlanabilir.
Annika: Vay canına, bu gerçekten harika! Peki, yeke nasıl çalışıyor?
Amara: Yeke temel olarak dümene bağlı bir kaldıraçtır. Yeke hareket ettirildiğinde, dümenin açısını değiştirir. Hareketin yönüne bağlı olarak dümen sola veya sağa döndürülebilir.
Annika: Bu çok mantıklı. Dümen trimini ayarlamanın başka yolları da var mı?
Amara: Evet, başka yöntemler de var. Bazı gemilerde dümen trimini otomatik olarak ayarlamak için kullanılabilecek otomatik pilot adı verilen bir cihaz bulunur. Buna ek olarak, birçok gemide dümen trimini ayarlamak için kullanılabilecek bir trim tırnağı da vardır.
Scupper
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I heard about this new restaurant called Scupper. Have you been there yet?
Amara: No, I haven`t, but I`ve heard some great things about it. I hear they have some amazing seafood dishes.
Annika: Yeah, they do. I heard they have some of the freshest seafood in town. I`m thinking of going there this weekend.
Amara: That sounds like a great idea! I`d love to join you.
Annika: That would be great! We can make a reservation for Saturday night.
Amara: Sure, let`s do it! I can`t wait to try out their seafood.
Annika: Me too! They also have a really nice wine selection, so we can have a nice glass of wine with our meal.
Amara: That sounds great! Let`s make sure to get there early so we can get a good table.
Annika: Of course! I`m sure it will be a great night.
Amara: Absolutely! Let`s make it happen.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, Scupper adında yeni bir restoran duydum. Hiç gittin mi oraya?
Amara: Hayır, görmedim ama hakkında harika şeyler duydum. Harika deniz ürünleri yemekleri olduğunu duydum.
Evet, öyle. Şehirdeki en taze deniz ürünlerinden bazılarına sahip olduklarını duydum. Bu hafta sonu oraya gitmeyi düşünüyorum.
Amara: Kulağa harika bir fikir gibi geliyor! Size katılmayı çok isterim.
Bu harika olur! Cumartesi gecesi için rezervasyon yaptırabiliriz.
Amara: Elbette, hadi yapalım! Deniz ürünlerini denemek için sabırsızlanıyorum.
Annika: Ben de öyle! Ayrıca gerçekten güzel bir şarap seçkileri var, bu yüzden yemeğimizle birlikte güzel bir kadeh şarap içebiliriz.
Kulağa harika geliyor! Oraya erken gittiğimizden emin olalım ki iyi bir masa bulabilelim.
Annika: Tabii ki! Harika bir gece olacağına eminim.
Amara: Kesinlikle! Hadi bunu gerçekleştirelim.
Gemi mühendislerinin İngilizce bilmesi önemli mi?
Gemi mühendisliği, küresel bir sektördür ve bu alandaki birçok teknik doküman, makale, araştırma ve diğer resmi belgeler İngilizce olarak yazılmıştır. Gemi mühendisleri için İngilizce bilgisi, uluslararası arenada rekabet edebilmek, en güncel teknolojileri ve uygulamaları takip edebilmek için kritik bir öneme sahiptir.
Gemi mühendisliği sektöründe kullanılan İngilizce kelimeler üzerine bu blogun sonuna geldik. Ayrıca, İngilizce kurslarımıza katılmanızı öneriyoruz. Bizimle öğrenmek, İngilizce konuşma, okuma ve yazma becerilerinizi geliştirmenin harika bir yoludur. İngilizcenizi geliştirmek istiyorsanız, lütfen derslerimize katılmayı düşünün.
Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.