Dijital Dünyadan Nostaljik Kaçış: Dolma Kalem
Konu | Bilgi | Ek Bilgi |
---|---|---|
Dolma Kalem Tarihi | Petrache Poenaru tarafından 1827 yılında icat edilmiştir. | Poenaru, icadıyla not tutmakla geçen zamanını kısaltmayı başardı. |
Çelik Uçların Üretimi | William Joseph Gillott, William Mitchell ve James Stephen Perry tarafından 1828 yılında başlatıldı. | Bu icat ile dolma kalem tüm dünyada popüler hale geldi. |
Dolma Kalem Nasıl Çalışır? | Mürekkep, ince kanallar aracılığıyla uca doğru akar. | Lewis Waterman’ın icat ettiği bir delik sayesinde, hava haznenin içine ulaşabiliyor ve böylece mürekkep ve hava dengesi sağlanıyor. |
Mürekkep Çeşitliliği | Su bazlı olup, değişik renk seçenekleri bulunur. | Günümüzde simli, metalik gibi yeni çeşitler de mevcut. |
Koleksiyonerlik | Kalem koleksiyonerliğinin yanı sıra, mürekkep koleksiyonerliği de popülerdir. | Her bir markanın kendine ait özgün tasarımları vardır. |
Yazma Deneyimi | Dolma kalem ile yazma, klavye ile yazmaktan farklı bir deneyim sunar. | Bakımı, mürekkep değişimi, yazının gölgeleri, yazma süreci ve kalemin kâğıtta gezinirken uyandırdığı hisler özeldir. |
Dijital Dünya | Elektronik cihazlar zaman ve hız kazandırsa da, dolma kalem nostalji ve rahatlama hissi sunar. | Dolma kalem kullanımı, hız dünyasında sakin bir deneyim sunar. |
Mürekkep Hazneleri | Günümüz dolma kalemlerinde tek kullanımlık plastik kartuşlar ve pistonlu hazneler kullanılır. | Pistonlu mekanizmada, haznedeki mürekkep haznenin içine alacak şekilde şişeye batırılıp, vakum oluşturarak çekilir. |
Mürekkep Özellikleri | Mürekkepler, ince kanalların tıkanmaması ve kolay temizlenebilmesi için su bazlı yapılır. | Mürekkep çeşitliliği de dolma kalemi tercih edenlerin yazılarına farklı bir boyut ve renkliliği sağlar. |
Dolma Kalemin Yeri | Günümüzün hızı içerisinde bir nostalji ve mola maddesi olarak yerini koruyor. | Dijital dünyadan kaçıp dolma kalemle yazı yazmak, geçmişi dip bir biçimde anmaktır. |
Beyaz gömleklerde mürekkep lekeleri, simsiyah olmuş parmaklar. Dolma kalemlere dair bu anılar geçmişte kaldı. Ancak onlar kendilerini dayanıklı, mürekkep akıtmayan tasarımlarıyla bugünlere yeniden getirdiler. Gündelik hayatta sıkça kullanılmasalar da sevenleri ve yeni tanıyanları için bir hobi unsuru olmaya devam ediyorlar. Özellikle son yıllarda dolma kalem koleksiyonu yapmak oldukça popüler bir uğraş.
Dünyanın her köşesinden kimi büyük kimi küçük birçok marka meraklılar için kalem üretiyor. En yaratıcı tasarımlar rengârenk mürekkeplerle buluşup harikalar yaratıyor. Kullanması zahmetli olsa da güzelliği bu zahmette yatıyor. Peki bu kalemler günümüzdeki halini nasıl ve ne zaman aldı? Nostalji dışında onu bu kadar özel yapan ne?
Dolma Kalemin Hikayesi: Şişeden Hazneye
1827 yılına gelmeden önce yazı, divit denilen sivri uçlu bir çeşit kalemin hokka adı verilen şişedeki mürekkebe batırılmasıyla yazılıyordu. Bu tarihte ise Romanyalı mucit Petrache Poenaru, Fransa’da eğitim gördüğü sırada not tutmakla geçen zamanını kısaltmak istedi. Böylece kendinden haznesi olan ilk dolma kalemi icat etti ve 25 Mayıs 1827’de patentini aldı.
1828 yılında William Joseph Gillott, William Mitchell ve James Stephen Perry ucuz ve dayanıklı çelik uçların üretimi için işe koyuldular. Bunun birlikte dolma kalem tüm dünyada en çok kullanılan yazma gereçlerinden biri haline geldi.
Dolma Kalem Nasıl Çalışır?
Kalemin gövde kısmındaki hazneden gelen mürekkep ince kanallar yardımıyla uca ulaşır ve dolma kalem yazmaya başlar. İlk tasarımların en büyük sorunu yazdıkça haznenin içinde oluşan vakum sebebiyle mürekkebin akmamasıydı. Bir süre yazıldıktan sonra vakumun boşaltılması gerekiyordu. Ancak bu oldukça can sıkıcı bir işti. Çözüm 1884 yılında Lewis Waterman’dan geldi. Tasarladığı kalemin uç kısmına eklediği küçük delikle hava haznenin içine ulaşabiliyordu.
Günümüzde Walterman’ın icat ettiği uç küçük değişiklikler dışında aynı. Ancak hazneler oldukça çeşitlendi. En popüler modellerden biri plastikten yapılan tek kullanımlık kartuşlar. Bir diğeri piston. Bu mekanizmada mürekkep, ucun hava deliğini de içine alacak şekilde şişeye batırılmasıyla haznedeki vakum kullanılarak çekiliyor.
Mürekkepler
Dolma kalem mürekkepleri, uçtaki ince kanalların tıkanmaması ve kolay temizlenebilmesi için su bazlı yapılır. Bu sebeple yazılar zamanla dağılabilir. Özellikle kâğıt neme maruz kalmışsa. Bu dolma kalemin nostaljik bir güzelliği aslında.
Bir diğer güzellik ise mürekkep çeşitliliği. Başlarda sadece mavi, siyah gibi temel renkler varken günümüzde sayılamayacak kadar çok renkte, simli, metalik mürekkeplerle karşılaşmak mümkün. Kalemin yanında bunların da koleksiyonu yapılmakta.
Dolma Kalem Eşsiz Bir Deneyim Demek
Günümüzün dijital dünyasında her işimizi bilgisayar gibi elektronik cihazların başında halleder olduk. Yazacağımız her şeyi klavyelerde yazıyoruz. Bu hız dünyasında işlerimizi çabucak halletmenin bir sakıncası yok elbette. Ancak sevdiğimiz cümleleri, beğendiğimiz alıntıları, ilginç fikirlerimizi ve duygularımızı da makinelerimize kaydediyoruz. Bu sebeple kalem, kâğıt ve yazma ruhu kaybolmaya başladı.
Dolma kalem ise kullananlara bambaşka bir imkân veriyor. Bakımı, mürekkep değişimi, yazının gölgeleri, yavaş yavaş yazma süreci ve kalemin kâğıtta gezinirken uyandırdığı hisler şüphesiz bir klavyenin asla hissettiremeyeceği türden. Hız söz konusu olduğunda belki biraz geride kalıyor ancak sahibine sakin bir deneyim sunuyor.
Bundandır ki yazma ruhunu hatırlatan en değerli araçlardan biri olarak sevenlerinin sığınağı. Bu sığınağa son yıllarda duyulan ilgi de gitgide artmakta. Ekranın mavi ışığından kaçıp mürekkebin mavisinde geçmişin güzel duygularını hissedip onu anma fırsatı sunması zamanının hiç geçmeyeceğini kanıtlar nitelikte.
İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.